27 Ekim 1932 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 2

27 Ekim 1932 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

ÖS M AN Ll ı'M PAR ATO R LU GU N DA r 'Camhariyet '/7 Tesirinevvel MAKTÜ^VEZlRLERlfj 35 Şehir ve memleket haberieri Tıp diplomamızı Tanimiyorlar! Amerika'nın kararı hayretle karşılandı ' Siyasî icmal Hasta bir müessese ttalya Başvekili M. Musolini mem' leketin Fransa serhaddi civarmda bulunan Torino şehrinde iki yüz bin kişi önünde irat eyiediği bir nutukta hasta bir müessese diye tavsif eyle diği Cemiyeti Akvamı ltalya'nın terketmiyeceğini ve çünkü hastanın yalnız bırakılamıyacağını söylemis tir. Mumaileyh Cemiyeti Akvam uzak memleketler için manasız oha bile Avrupa kıt'ası için müessir olabileceğini sözlerine ilâve etnniştir. İtalya'mn Cemiyeti Akvamdan ay rılacağına geçen sene Faşist B. M. Meclisinde sabık Hariciye Nazırı M. Grandi tarafından işaret edilmişti. Fakat Başvekilin bu defaki sözlerinden Cemiyeti Akvam ne kadar hasta olsa da ltalya'nın bu müessese den ayrılmıyacağına ve belki ıslahına çalışacağma şüphe bırakmıyor. Gene mumaileyh Cemiyeti Akvam Avrupa haricindeki memleketler i çin manasız olsa bile Avrupa'hlar için müessir bir müessese olabileceğin söylemekle Cemiyeti Akvamın git tikçe bir Avrupa müessesesi halini al dığını ve bu suretle daha ziyade faydalı olacağmı anlatmış oluyor. Simalî Amerika Müttehit hüku metleri ve nim Asyaî bir devlet o lan Sovyet Rusya'sı iki büyük devlet zaten ötedenberi Cemiyeti Akvam a aza değildirler. Avrupa haricindeki büyük devletlerden yalnız Japonya azadır. Fakat bu devlet dahi Mançuri mes'elesinde Cemiyeti Akvamı hiçe saydığı gibi bu mes'elede mezkur müessesenin her hangi suretle müdahalesi üzerine Cemiyeti Ak vamdan çıkacağına salâhiyettar ricali ile defatla işarette bulunmuştur. Brezilya ve Arjantin gibi Cenubî Amerika'nın mühim devletleri Cemi yeti Akvamdan çoktanberi uzakta bulunuyorlar. Monroe kanunundan dolayı Cemiyeti Akvam Amerika kıt'alarındaki küçük hükumetlerin islerine kendi azasmdan olsalar bile müdahale etmek hakkını haiz değildir. Bunun için Paragvay ve Bolivya hükumetleri arasmda gayet kanlı harpler devam etmekte ve Cemiyeti Akvam hiç bir suretle bu harbe müdahale edememektedir. Bilâkis bu küçük Amerika hükumetleri Cemiyeti Akvam azası sıfatile Avrupa' lılann işlerini kanştırıyorlar. Meselâ Avusturya'nm Almanya'ya, iltihakı hakkmda verilen aleyhteki htiküm bu Cenubî Amerika hükunietlerinin iştiraki He ekseriyet bulmuştu. Halbuki Avrupa hükumetlerinin ekseriyetî bu hükme taraftar olmamıştı. M. Musolini Garbî Avrupa'daki dört devleti muazzamanm yanî tngiltere, Fransa, Almanya, ve ttalya'nın mukaddes haklarının tanınması esasma binaen teşriki mesaide buluntnaları ile Avrupa'ın rahat bulacağını ve iktisadî buhranı atlata ~ cağını dahi kaydetmişrir. Bu sozler Almanya ile Fransa arasındaki a çıklığm izalesi için İtalya'mn dahi İngiltere gibi mesai sarfetmekte olduğunu anlatıyor. MUHARREM FEYZİ Yazan: ** Ecnebi mektepler Belediyenin Yol inşaatı Teftiş ediliyor.,. Türkçe derslerine nîçin Bir çok caddeler sökülüp Bu sefer de Dördüncü M urat, vezirine soruyor: yeniden yapıiacak ehemmiyet verilmiyor? Bre topal zorbabaşı imdi sen söyle aptestin var mı? Belediye tarafından bu sene zarDiye kandırdı. Yanına alarak O esnada ramazan gelmişti. Zorbamerdiven başma çıktı. Guya asilere lar, türiil türlü maskaralıklarla nasihat etmeğe başladı. Fakat o koca İstanbul'u haraca kesmişlerdi. arahk tembihli olan adamları, Mu. Artık, bıçak kemiğe dayanmıştı. sa Çelebi'yi merdivenden aşağıya Ne halkta ve ne de Padişahta, bu hallere tahammül îmkânı kalma ittiler. Zorbalar da o anda Çelebimıştı. Dördüncü Murat, kararıni nin üzerine ü^üştüler. Dördüncü verdi. Bu zorba kuvvetlerine karşı Murad'ın bu genç ve güzel musa mücadeleye girişecekti... Zorbala hibi, hançer ve kıhç darbelerî altın. rın en başı (Hüsrev Paşa) idi. Mu da parça parça edilirken, Recep Parat, güzel bîr plân tertip etti. şa merdiven başında tepiniyor: (Murtaza Paşa) ya (Diyarbekir) Bre zalfmler, ne ettiniz. Ben valiliğini verdi. Bu bahane ile gönonun hayatına kefildim. dererek Hüsrev Paşanın başînı meDiye haykınyor ve guya bu suretharetlc kestirdi. Bu plâna evvelce le kendini kurtarmağa çahşıyordu. vâkıf olan Recep Paşa, Hüsrev Pa. Artık, Dördüncü Murad'ın sabır saya, gizlice haber göndererek bu ve tahammülü kalmamıştı. Her ne hususU müteyakkız olmasını tavpahasına olursa olsun bu işi kökün. siye etmesine rağmen onu kurtara. den kesip atmak istiyordu. Bu isin madığını duyar duymaz şaşırdı. ise şimdi bir tek kökü kalmıştı. O Hüsrev Paşa gibi bir müttefikten da, sadrazam Recep Paşa idi. • mahrum kaimanm akibet ve vehaPadişah, Recep Paşayı şüpheye dü. metini anladı. Zorbaları, gene ayaksürmemek için bu mes'eleye pek landırdı. fazla ehemmiyet vermiyor gibi göTrtesi günü. saray kapılan, gene ründü. Hatta, o aralık geçen bay . asilerle kuşatıldı: ramda da Sadrazama mültefit bu. Divan isteriz... lundu. Fakat, bayramın sekizinci Sadaları, sarayın kubbelerî üzegünü, sarayda lâzım gelen tertibatı rinde dalgalandı .. Padişah, henüz aldı. Arz odasinm bir tarafına aka. lüzumu kadar kuvvetlenmediği için ğaların kuvvetlilerinden bir kaç kişi bu sefer de asilere karşı mümaşatsakladı ve sonra bir iş bahane ede. kâr davrandı. Divana çıktığı zaman, rek Sadrazama haber yolladı. yüzüne karşı: Artık ortada hiç bir hasım ve Sen, Hijsrev Paşa gibi bir verakibi kalmıyan, bahusus Padişa ziri suçsuz olarak katlettirdin. Ka. hın son günlerdeki iltifatlarından na. kan isteriz. Bu fesada bais olandolayı mevkiini çok emin bulan Re. ları, elbette bize teslim etmelisin... cep Paşa, mağrur bir eda ile huzura Diye bağıran asilere karşı mülâdahil oldu. O esnada (nekris) Hle. yimane davrandı... Fakat bu mua. tinden muztarip olduğu için hafifçe mele zorbaları sımarttıkça şımart. topallıyordu Paşa içeri girer girtı. Hasım ve rakiplerinden büsbütün kurtulmak ve Padişahı tamamen mez, Padinah derhal kaîîarını cattı: yalnız bırakmak istiyen Recep Paşa ; Gel bakalım, topal zorbabaşı.. zorbalarm eline bir liste vermifti. Senin mekerinle Hafız Paşanın kat. Bu liste mucibince (sabık yeniçeri ledildiği gün, ben dışarı çıkarken ağası, Hasan Halife) mehterhanede (abdestin var mı?) diye sormuştun. gizlenmiş olduğu köşede bulunarak îmdi, sen söyle Abdestin var mı?. Atmeyd'anı'na getirildi. Kafası keRecep Paşa, bir anda, dustuğu tu. sildi. (Defterdajjtfustafa Paşa) Ve. zağı anladı. Gözleri karard'ı. Yüzfa'da yakalanarak o da katledildi. üstü yere kapandı: Her ikîainîn ha<sız cesedi, ayakl* Aman Padişahım . Ben ettim, rından çmara asıldi. Nihayet Stra, sen etme... Padişahın sevgili musahibi (Musa Diye yalvarmağa basladı Fakat Çelebi) ye gelmişti. Recep Paşa, muMurat, acı ve müntakim bir tebessahibi kendi konağında muhafaza sümle gülerek başmı salladı ve: edeceğini söz verdi. Padişah, onun Söyletmen şu herifi hayatını kurtarmak için bu teklife Diye bağırdı . O anda hücum e. razi olarak: den akağaların kemendi, Recep Pa Eğer Musa'nm bir tüyüne ha. şanın boynuna dolandı. Hayat ve lel gelirse, var gerisini kendin dü. mevkiini temin için bir çok masum şün. canlara kıyan bu vezir de, nihayet Diye tembih ederek musahibini üç karış bir ip parçasle boğularak, Recep Paşanın konağına gönderdi. titriye titriye gözlerini ebediyen ha. Ertesi gübü, ihtilâlciler konağı yata kapadı... ihata ettiler. Zahirî bir çok tehditZulüm, yerin! değiştirmiş... Zor. lerle Musa Çelebi'yi istediler. Recep baiann ve garazkâr vezirlerinden Paşa, gene riyakârane bir tavır al. elinden Padişaha intikal etmiştî. <h. Musa Çelebi'yi: (Beniadem, kahr ile zaptolunur) Oğlum! Bu fttnekârları bir düsturunu, düşündüğü idare siste • suretle defetmek lâzımdır. Padişa. mine uygun bulan Dördüncü Mu . himızın selâmeti için varalım bakarat, artık baş. kesmeğe alışmıştı. lım... Bh üslubu hâkimane He da. KMabadi var) ğıtmağa çalışahm. Bazı ecnebi mekteplerinde tale belcrin türkçeden çok zayıf olduk . larmı, imtihan veremedikleri tak dirde bile yukarı sınıfa alındıklarını yazmıştık. Maarif umumî müfettişlerile ilk tedrisat müfettişleri bu mekteplerde çok sıkı bir teftişe başlamışlardır. Salâhiyettar bir zat bu hususta bize şu izahatı vermiştir: Söylenildiği gibi ecnebi lise K lerinde okuyan talebelerin türkçe leri çok zayıftır. Buna mukabil ge rek imtihan esnasında muallimler üzerinde müessir olmak, gerek son radan notları düzeltilmek suretile kendilerine sınıf geçirilmektedir. Türkçe derslerinden adeta sınıfta kalmak ihtimalinin mevcut bile ol mayışı talebelerin türkçe okutulan umumî tarih ve coğrafya ile yurtbilgisi derslerinden zayıf kalmalarını icap ettirmektedir. Bu mekteplerin lise derecesinden mezun olanlar fa. kültelere girdikleri zaman çok müş. külât cekmektedirler. Halen bu mekteplerin ilk kısımlarının ilk üç kıs mma Türk talebe gönderilmemek tedir Bu memnuiyet seneden seneye diğer sınıflara da teşmil olunacak tır. Ecnebi mekteplerinde maalesef devam etmekte olan ve ancak (maarif hayatımızda kapitülâsyon) diyebileceğimiz bu hale bir an evvel nihayet vermek lâzımdır. Kendi memleketlerinde tedris hakkından mahrum edilen bu mekteplerin Türkiye'de bilhassa Türk talebelerini okutmaları millî kültür noktasın dan hiç te iyi değildir. Bu vesile ile şunu da söylemek isterim: Bundan 15 sene kadar evvel bir ecnebi mektebi müdürü yazdığı btr makalede «cezaya çarptırılması lâ zım gelen Türk çocuklarına bu ce zaların yerine putlarımızı öptürüyoruz» diyordu. Ben bu makalenin türkçesini mekteplerimiz hakkmda yazılmış gene bir türkçe kitapta o kudum Ayni kitapta Türkiye'de bn kabil mekteplerin mevcudiyeti ve vaziyetleri hakkmda izahat verilir ken bu hal Türk maarif hayatında kapitülâsyondan başka bh şey de • ğildir<> denilmektedir. Mes'elenin nezaket ve ehemmiyeti karşısında yeni Maarif Vekilimiz Reşit Galip Beyin kuvvetli bir tedbir alacağım zannediyorum. Dilimize bu kadar ehemmiyet verdiğimiz bu ıırada,, ecnebi mekteplerin çocuk larimıza türkçe öğretmemeleri şid detle meşgul olmamız lâzım gelen bir vaziyettir.» Bu mütalealara ilâve edecek bir şey bulamıyoruz. Halkçı Türk maarif inin prensip ve gayelerine tama men taarruz eden bu mahzurun sür. atle izale edilmesini Maarif VekilL mizdra bekiiyoruz. fında yaptırılacak yolların keşif ve şartnameleri hazırlantnıştır. Yakında insaata başlanacaktır. Yollar şunlardır: Beyazıt ile Şehzadebaşı arasın daki sabuncu hanının dönüm noktasındaki tramvay istikameti tebdil edilerek ona göre Darülfünun ile han arasındaki kısım yeniden inşa edi lecektir. Bu iş yirmi üç bin liraya ihtiyaç göstermektedir. Saraçhane'den Aksaray'a inen cadde sökülüp yeniden yapıiacak; Topkapı'da Rüstempaşa camisinden Yenibahçe'ye doğru inen yol inşa edilecek; Beyoğlu'nda Meyityokuşu'ndan Unkapanı'na inen dik yokuş ta sökülerek yeniden yapıiacak ve buradan çıkan taşlaria Karaköy'Hen Galata kulesine çıkan ve kuleden civar hastanelere giden yollar tamir edilecektir. Bu işler otuz beş bin liraya mal olacaktır. Kasımpaşa'da yapılan iki ilk mektep binasına giden yollar yeni den yapıiacak; Fındıklı'daki harap çeşme yerlerile buradaki dönüm noktası tevsi edilecek; Kabataş is kelesi civarındaki harabe kaldırı lacak; Dolmabahçe samisinin duvarı geri çekilecektir. Beşiktaş'ta Akaretler'den Maç ka'ya giden yolun Vişnezade nok tasında darlaşan ve Valdeçeşmeai'ne kadar imtidat eden kısmı tevsi edi lecek ve yolun b3r tarafındaki evler istinrtlâk edilerek tehlikesi olan ge çit iyi bir hale konacaktır. Ortaköy vapur iskelesinden tramvay yoluna kadar olan yüz metrelik kisma kaldırıtn yapılacaktır. Hey beliada'da İsmetpaşa caddesi as falt olarak yapılacaktır. Bu caddenin on beş b1n liraya malolacağı tahmin edilmektedir. Bal şehrinde çıkan Nasyonal Çaytung gazetesinin Nevyork'tan aldığı bir habere göre Amerika hükumeti 37 ecnebi tıp fakültesinin diplomasını tanımağa ve Isviçre, Fransa, Italya, Çekoslovakya, Yunanistan, Türkiye, Romanya ve bir kısım îskoç bn fakültelerinin diplomalarmı da tanımamağa karar vermiştir. Kararın tıp âlemimizce bittabi büyük ehemmiyeti vardır. Dün kendisine müracaat ettiğimiz Tıp Fakültesi Reisi Doktor Tevfik Recep Bey bir muharririmize demiftir ki: « Gazeteler böyle bir seyden bahsediyor. Bizim diplomalanmız cihanca musaddaktır. Binaenaleyh böyle bir haberin aslı olduğ»na ihtimal vermiyorum.» Doktor Tevfik Salim Paşa da: « Nevyork hükumetinin böyle bir karar verdigini tahmin etmiyorum. Verilmiş ise bazı hususî mülâhazalann hâkim olması ihtimali çok kuvvetlidir. Bununla beraber kat'î bir söz söylemek için tafsilâta intizar etmek daha münasiptir.» Fikrinde bulunmuştur. Doktor Mazhar Osman Bey de şunIarı söyîemittir: « Her memleket kendi hudutları dahilinde ancak kendi doktorlarına tababet yapmak müsaadesini vermek te dir. Bu kararın da bundan dolayı alınmış olduğunu tahmin ediyorum. Eğer bu karar muadelet esası üzerinden yürünerek alınmıç ise çok yanlış ve manasızdır.» Tıp Fakültesi müderrislerinden Behçet Sabit Bey de demiştir ki: ! « Eğer haber doğru ise Amerika ' hükumeti doktorluğu Amerika'Iılara hasretmek maksadile böyle bir karar vermiş bulunmaktadır. Yoksa tanuımıyan diplomaJan veren fakülteler Amerikan tıp fakültelerinden asağı değil • dir.» Mekteplerde kızıl hastalıjı 4 inhisar memurunun muhakemesi Çatalca Tütün İnhisarı muhase becisi Refet Bey 3261 l'Jra 40 kuruş ihtilâs etmekten, memurlardan Necip, Şevket, Asım Beyler de vazifei murakabelerini ifa etmemekten maznunen Ağırceza mahkemesine verilmişlerdir. Bu memurlann mu hakemelerine dün başlanmıştır. Rafet Bey, ihtilâsı inkâr etmekte, yal nız harcirah olarak 200 lh*a aldığı m söylemektedir. Şahitlerin celbi için tnuhakeme talik edilmiştir. Son günlerde ilk mektep talebe leri arasmda kızıl hastalığına te •adüf edilmiştir. Bu sene ilk tnekteplerdeki talebe. şimdiye kadar görülmemiş bir de recede çok olduğundan hastalığın sirayetine meydan vermemek için şimdi/den tedbirler alınmağa başlanmıştır. Maarif Sıhhiye müfettişleri mektepleri teftiş etmekte oldukları gibi dikkatli bulunmalan için mektep müdür ve muallimlerinin nazari dikkati celbedilmiştir. Sirayet tehlikesine karşı, hasta lanıp iyileşen talebelerin tekrar de vama başlıyabilmeleri ?çin hastahk müddetinden 40 gün geçtiğine dair rapor istenilecektir. iki hırsız amele Bezhane fabrikasında amele ö mer ile Arslan fabrikadan yün ça lıp satarlarken yakalanmışlar ve mevkufen ikmci ceza mahkemesine verilmişlcrdi. Bunlardan ömer bir sene ağır hapse, Arslan da 8 ay on gün ağır hapse mahkum olmuşlardır. ilk mekteplere tayinler Muallim mekteplerinden eylul devresinde tnezun olanların tayinlerine başlanmıştır. Bunlar iik mektep muallvmi kadrolarında münhal bu lunan vilâyetlere verilmektedir. Yakın bir zaman zarfında hepsi nin tayinleri ikmal edilecektir. Inhisarlar Vekili Bu akşam gidiyor Gümrük ve Inhisarlara mütehas3i« getiriliyor Bir kaç gündenberi sehrimizde bulunan Gümrük ve İnhisarlar Vekili Rana* Bey bu aksam Ankara'ya dönecektir. Vekil Bey, sehrunizde gümrük ve mhi sar idarelerinin ıslahı Iüzumlu görüjen muhtelif tarafları üzerinde tetkikatta ve mütehassıslarla temaslarda bulun muştur. Gümrük VP înhisar idareleri fle Av • rupa'dan getirtilecek olan mutehasnslar için alâkadar müessesat ile muhaberaC devam etmektedir. Bu mütehassislann önünriizdeki ay içinde memleketunize gelmelerî ümit edilmektedir. Balkan'lılar dünyaya model olabilirler [Başmakaleden mabait] büyük devlet manzarası arzedecek. tir. Çünkü haricî rfevletlerden hiç biri Yunanistan'ı, Türkiye'yi, Bulgari»tan'ı Yugoslavya'yı ve Pomanya'yı ayrı ayrı düşünemiyecektir. Meselâ Yunanistan denildi mi, hatıra 61 milyon nüfuslu büyük bir devlet gelecektir. Türkiye için de bu böyle dir, diğerleri için de. Bu iş zahnte tine değer bir düşüncedh*. Aralarında evvelâ askerî bir ittihadın kat'î tesanüdünü temin ettikten sonra Balkan'lılar askerî kuv vetleri üzerinde bilittifak diledikleri tasarrufları icra edebilirler. Beş Balkan devletinin ha deyince hatta 12 milyon müsellâh ve muharip kuvvet çikarabilmesi, Balkan'lara karşı her hangi bir taarruzun vukuu imkânım ebediyen ortadan kaldırır. Çünkü herkes bilir ki ha deyince çıkacak ve istenilen cepheye yetiştirilecek bu 12 milyon kuvveti, icabına göre ve büyük kolaylıklaria diğer milyonlar takip edebilir. Onun için bir Bal kan'hlar ittihadı, Balkan memleketlerinde teslihatı tenkise imkân bahşettiği halde her Balkan'lı memleketin emniyetinden hiç bir şey kaybettirmez, ve bilâkis her Balkan'lı memleketinin müdafaasını Iâakal be* misli artırmış olur. Eğer bu fikrin tatbikına imkân b'ulunursa Balkan memleketleri dünya ahvalmin ıslahına mukaddime olmak üzere sulh fikrinin tesisinde ve dlâhlarra tenkisinde bütün Avru • pa'ya ve bütün dünyaya model ola cak cidden tarihî bir hareket yapmış olurlar. Bu fikir tatbik ohmabilir mi?.. Şüphesiz olarak evet. Bunun Ifin binnefis Balkan memleketleri ara sındaki ufaktefek ihtilâfları dos tane bir surette, hatta kardeşçe diyebileceğimiz bir sammiyetle halletmekle ise başlamak lâztmdır. tstihsal edilecek neticenin büyüklüğüne bakılınca mevcut ihtilâflann cidden küçük şeyler olduğunu rauhakkak bütün alâkadarlar çabuk anlıyacaklardır. Nihayet ekalliyet hukukunu azamî insanî mahiyeti ile tatbika karar vermek bile bu yoldakî müşkülleri ortadan kaldıracak ilk kuvveti i adımı teşkil eder. Harice karşı ittihada karar verecek Balkan'lılar kendi dahîlî işleri 'tibarile birbirlerile anlaşmakta müşkülât çekmiye. ceklerdir. Tatbikat ve filiyat ise, bir kere esaslar kararlastırıldıktan sonra, haricî ve askerî işlerin yüksek bir delegasyon komitesinin mukareratına tevfiki ile temin olunur. Bu ittihada girmekle mevcut Balkan'lı memle ketler mevcut devlet şekiHerinden hiç bir şey değiştirecek değillerdir. Sadecc haricî ve askerî siyasetlerini birleştirmiş olacaklar ve bunun ne • ticesi olarak ta gümrük ve pasaport islerine yeni şekiller vermiş bulunacaklardır. Yalnız haricî ve askerî siyasetin yüksek direktifleri müsterek bir meclisin kararlarından çıkar, o kadar. Bir parçacık himmetle garbin yapamadığı ve galiba da kolay kolay yapamıyacağı Avrupa ittihadına biz Şarktan başlamış olabiliriz. Ancak bizim vereceğimiz parlak örnekle ileride Avrupa ittihadı olduğu za • man oraya biz artık gene Balkan ittihadı olarak gircriz! Evienme cOzdanları Bazı evienme memurlukları tarafın • dan nikâhları yapılan çiftlerden yalnız birine cüzdan verilmekte olduğu gorülmüstür. Halbuki bu vaziyet iki tarafın birden hukukunu muhafaza edemiye ceğinden bundan sonra her iki tarafa da cüzdan verilmesi alâkadarlara tebliğ edilmistir. BOzeller mönakaşası yözönden çıkan cinayet Yunan Güzellik Kraliçesi ım daha güzel, yoksa Türkiye Güzellik Kraliçesi mi daha güzel diye arala rında çıkan bir münakaşa neticesinde Divanyulu'nda kunduracı Şe ref'in dükkânında Yorgi isminde biriin öldüren Süleyman'ın muhakemesine dün Ağırceza mahkemesinde devam edilmiştir. Operatör Bürhanettin Bey şahit olarak dinlemnif ve diğer şahitlerin celbi için muhakeme talHc edümiştir. Şehir Mecirsi hazırlığı Şehir Meclisi ay iptidasından itiba ren teşrinisani içtimaına başlıyacağı için azaya davetiyeler gönderümiş; içtima salonunda icap eden hazırlıklar ikmal olunmuştur. İlk içtimada yalnız divanı riyasetl/ encümeni daimî ve diğer en cümenlerin intihabı yapılacaktır. tnhisarlar Umum müdürü Hüsnü Bey dün Ankara vapurile Trab zon'a gitmiştir. Memurin müdürü Abdülkadir Bey de kendisine refa kat etmek tedir. Hüsnü Bey Trab zon'da bir kaç gün kaldıktan sonra Samsun'a gidecek ve bu iki şehirde İnhisar müdürlüklerinin DTsleştiril mesinde hanr bulnnacak ve teftiş yapacaktır. Hüsnü Bey Trabzon'a gitti Yeni itfaiye levazımı geldi Yeni konservatuvar biuası Şehzadebaşı'nda yapıiacak olan konservatuvar binasile bunun yanında insa edilecek 16 mart şehitleri abidesine lâzım olan yerlerm isthnlâkine devam edilmektedir. Yalnız ver sahiplerinden bazıları arsalarının Belediye tarafından satın alınacağını öğrenince değerinden yüksek fiat istemektedirler. Bunun için istimlâk muamelesi güçlükle ilerlemektedir. Amerika Sefiri bugün geiiyor Bir buçuk ay evvel memleketine gitmiş olan Amerikan Sefiri Mr. Şarl Şeril bugün şehrimize avdet e decektSr Sefir, Cumhuriyet bayra mı münasebetile Ankara'da yapı lacak merasimde hazır bulunmak üzere yann Ankara'ya gidecektir. Sefirlerin Ankara'ya hareketi tngiliz Sefiri Sir Jorj Klark ve Bulgar Sefiri M. Pavlof bugün An kara'ya gideceklerdir. B r müddet & tenberi mezunen roemleketinde bu lunmakta olan Alman sefareti müs teşarı Her Haşmon dün şehrimize gelmiş ve akşam trenile Ankara'ya gitmiştir. Divan buqün toplanacak Gazi mükâfatı cumartesi günü kazanan esere verileceğinden Da rülfünun divanı bugün toplanarak karannı verecektir. Jüri heyetinin seçtiğ>> Türk Tarihi Tetkik Cemiyeti tarihinin di vanca da kabul olunacağı kat'î görülmektedir. YUNUSNADt rupa'ya sıpariş edilen Ve yirmi altı parçadan ibaret buhtnan ni itfaiye levazımı gümrükten çıkarılmıştır. Beş altı gün tonra, bir ay kadar devam edecek olan tecrübelere başlanacaktır. Neticede makineler muvafik bulunursa kat'î kabulleri yapılacaktır. Retim makineleri vagonda göstermektedir. 29 teçrinievvel Veremle Mücadele günödur

Bu sayıdan diğer sayfalar: