15 Ağustos 1932 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 4

15 Ağustos 1932 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Cumhüriyet 15 Ağustosl932 Bas belâsı! Seviyordu. Çıldırasıya, saldırası ya, öldüresiye seviyordu. Kim mi? Ali Bey. Kimi mi? Aliye Hanımı. Evet", yalan, şaka, alay falan zan^etmeyîn; Ali Bey Aliye Hanımı deli cesîne seviyordu. Yani açıkcası Ali Bey Aliye Hanıma enikonu âsık oltnuştu. Lâf aramızda, Aliye Hanım da Alî Beye karşı pek lâkayıt değilfîî Kanî. Pekâlâ yumuşak yumuşak batıyor, tatlı tath gülüyor dn. Fakat vaziyet böyle iken Âlî Bey Aliye Hanıma sev mek" mes'elesinin (S) ninden bile b*aKsedetnemişti. Sebebi şu: Ali Beyin f^sında muazzam bir bas belâsı vardı: Veli Bey. Bir zamanlar Veli Beyle Ali Bey canciğer arkadaştılar. Bundan aşaği vukarı üç sene kadar evvel İstan bul'a beraber gelmisler, bir otomobil fabr^kasmda beraber iıs bulmuşlar, bir pansiyonda beraber oda tutmuşlardı. Eh.. Zatnan müsait olmuş, talihleri yardım etmiş, mensup bulun dukları fabrikadan ucuzca bir de oto mobil almışlardı. Hep beraber gez dikleri için o zamana kadar otomobilin tamamına sahip olamamak ne Ali Beyi, ne de Veli Beyi düsündürmemisti. Fakat gelgelelim bu sevda mes'eIesi ortaya çıkınca iş değişcnisti. Ali Bey hic olmazsa haftada bir defacık olsun Aliye Hanımı otomobilde Veli Beyin yerine oturtmak, haftada bir defacık otıunla gezmek istiyordu. Veli Bey de inadına günden güne vurdum duymazlaşıyor, Ali Beyin bu kalbî zâfına metelik bile vermek îstemiyordu. îşte bu hal işi sarpa sardırmıştı. Ali Beyi yeni bir üzüntü almıştı: Sakın Veli Bey de Aliye'yi sevmesin?.. Bu düşünce ile derdini bir türlü arkadaşma açamıyordu. Yani Ali Beyin mes'ut olabilmesi icin Veli Beyi yakadan silkmek lâzımdı. Zavallı adam düşündü. tasındı. nihayet şöyle bir çare buldu. Bir ak sam arkadasma: Veli b'e!.., Dedi, ben bu pan siyonu artık bırakıyorum.. Neden? Yemekleri iyi değil.. Sonra geren gün gömleği yıkatmağa vermiş tim. Bir düğmesini kırık getirdiler.. Çıkacağım. Veli hiç oralı olmadı: Pekî.. Ne yapalım? Mademki sen istemiyorstin;'tfıkanz.. Manevra iyi netice vermecnişti, Veli anca beraber, kanca beraber de'yip adamcağızın yakasını bırak mıyordu. Pansiyonu değistirdiler ama bunun bir faydaaı olmadı.. Bir başka gün Ali Bey: Azizim Veli, dedi, ben kum panyadan ayrılıyorutn.. Niçin? Görmüyor musun ne kadar çok iş ve ne kadar az para veriyorlar. Sen bilirsin kardeşim.. Ali Bey sevincinden çıldıracaktı. Hiç olmazsa sabahtan akşama kadar Veli'den uzak bulunmak.. Aralarmı bir dereceye kadar soğutabilirdi. Ertesi gün fabrikaya çidince ilk isi müdiirü görmek oldu. Fakat müdür ona lâf vermeden: Ha... Dedi, ivi ki geldiniz Ali Bey Ben de simdi sizi aratacaktım.. Arkadasınız Veli Bey paranız az geldiâinden bizden ayrıiacağmızı söyledi. Halbuki siz bu müessesenin eski bir tnemursunuz. Hepimizin size kar~ sı mubabbetimiz var.. Maaşınızı (801 den (100) liraya çıkardım. Ali afalladı. Sacma sapan bir te • şekkür savurduktan sonra odadan çıktı.. Vpli'den gene yakayı kurta ramamıştı. Tekrar düsündü, taşındt, baska bir usule bas vurdu. Veli içkiyi se verdi. Onu mevhane'ere devama alıstırmak ve o kafayı cekerken vanından sıvısıp Aliye'yi bulmak mü nasipti. Bir iki gün de öyle tecrübe etti. Muvaffak olamadı. Veli bir türlü Ali'yi yanından bırakmıvor, bir ka deh ona veriyor, bir kadeh te kendi içivordu. Nihayet Ali Bey Veli Beyi ba takhanelere alıstırmağı düsündü. Bunda son derece muvaffak oldu. Veli kumara fena halde alısmıstı. Kâh kazanıyor, kâh kaybediyor, bundan dehşetli zevkalıyordu. Ali Bev de çok rahattı. Veli Bey oyuna daldıkca bir köseden sessizce sıvısıyor, bu surelte Aliye'sini görüvor, hatta oto mobille gezdiriyordu bile.. Günde üc dört saat olsun serbest kalıyordu. Fakat aksi gibi Aliye son günlerde kendisine karşı soğuk bir tavur ta kınmağa başlamıştı. Bakışları sert • leşmiş, gülüsleri seyreklesmisti. Bir gün Ali Bey gene Veli Beyi kumarhaneye bıraktıktan sonra Aliye'yi aradı bulamadı. Çarnacar odasına döndü. Eline geçirdiği bir kitaba göz gezdirerek vakit geçirmeğe çalııyordu. Can sıkıntısından patlıyacak gi biydi. Birdenbire kapı açildı. İçeriye kolunda Aliye olduğu halde naldır küldür Veli Bey girdi ve neş'e ile haykırdı: Ali'ciğim. Bir sürpriz olsun diye senden simdiye kadar saklıyordum. Kumardan kazandığım para bugün tam 2,500 lirayı buldu. Artık Aliye ile mukarrer düğünümüzü daha fazla geciktirmeğe sebep yok. Değil mi ya? Bu saadet haberini müjdelemeğe geldik. Otomobili de sana bırakıyorum. Biz bir yenisini alacağız.. ' ' Sevgilisini arkadaşının kolunda görerek esasen kâfi derecede şaşalı yan Ali Bey bu lâfları duyduktan sonra bütün bütün kendinden geçti. Elinden kitabım düşürdü. Bir dakika öylece kaldı. Sonra kalktı. Sars&k adımlarla Veli Beye yaklaştı. Elini sıktı. Ağzının içinde «tebrik ede rim» e benzer bir şeyler mırıldandı... RÜZGÂR Bktüsat Boğazda. Dört Buigar komünisti tutuldu Z^bıta tarafından dört Bulşrar komünisti tevkif edilmiştir. İsimleri Jiyoko Nikolof, Georgi İvanof, İstefan Nikolof ve Anastas Arnogof olan bu dört Bulgar bir motörle Boğaz'dan geçerlerken yakalanmışlardır. Yapılan tahkikat neticesinde bun ların, Bulgaristan'da bulundukları esnada haklarında komünistlik suçundan tahkikat yapıldığı ve bilâhare ortadan kayboldukları anlaşılmıştır. Polis tahkikatm ikmalinden sonra mevkufları Bulgaristan'a göndere cektir. Buğday mes'elesi gene ortaya çıktı! V " Piyasamütereddit: Ziraat Bankasının rolü nedir? Verilen f iatın esası ve muamele şekli izah edilmezse vaziyetteki keşmekeş devam edecektir Buğday mes'elesi, hem bu def * galiba daha fazla gürültüleri mucip olmak kabiliyeti ile tekrar ortaya cıkmak üzere bulunuyor, hatta çıkmıştır bile denilebilir. Ziraat Bankası kendisine tevdi olunan vazifenin tatbikatı nam ve hesabına düne kadar faaliyete geçmiş değildi. Ancak gazeteler son günlerde bankanın faaliyete geçmek üzere olduğunu ve hatta galiba 10 ağustostan itibaren geçeceğini yazmış ol dukları cihetle bankanın ne yapacağını bilmiyen buğday piyasasında evvelâ ihtiyath bir ihtiraz hareketi, dünden itibaren de daha ziyade dur. gunluğa müteveccih görünen bir atalet hali göstermeğe başlamıştır. koruma kanunile kendisine hakikaten mühim bir vazife tevdi oiunpn Ziraat Bankası buğdayı elbette bütün envaına nazaran nasıl alıp satacağını uzun uzun tetkik ederek muhakkak esaslı kararlara bağlamıştır. Ancak görülüyor ki bu kararlardnn henüz halkın ve bilhassa alâkadar ların haberleri yoktur. Vaziyetin bir an evvel tenviri Ziraat Bankasına teveccüh eden âcil vazifelerdendir zannediyoruz, ve bunun mümkün sür'at!e yapılacağını da kuvvetle ümit ediyoruz. Ziraat Bankasının tatbîk edeceği kanun ve talimatnamenin ruhu buğdayın korunması ve İstanbul pıya sası dünya buğday fiatının köylünün eline geçecek para olması esasındadıt. Bu akşamki program İIMIIIınilllllllJIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIMIIİIIIIIVIIIIIIIIIIIIIIIIUIIIIIIIIIIIIIIIIIIIII^ î | § i Bugünden itibaren radyo din1 liyen karilerimize Ankara rad | yosunun proğramını da günü | gününe takdim edeceğiz. § ANKARA: 12 5 Plâk nesriyatı. (13,5 a kadar). 18 Salon orkestrası. 19 Keman solo. 20 Gramofonla klâsik musiki (20,40 a kadar). İSTANBUL: 18 Gramofon. 19 30 Saz: (Nezihe Hanım, Yisari Asım Bey). 20 25 Takriben havadisler, doğru. saat 20 30 Küartet konseri. 21 Saz: (Safive Hanım). 22 İstanbul radyosu orkestrasu BELGRAT: 18 05 gramofon 18 50 radyo orkestra • sı . 21.05 milli musiki 21 35 Zagrep'ten nakıi 'Ak*om konseri) 23,35 havadisler ve dan<; havaları. Tli 111M UI r 11111111111111111 n 1111>• 111M11111 ril111111111111111 rI<11111111MIM M11111|T Bakırköy hez fabrikası TeMike atlattı Evvelki gece Bakırköy bez fab'rikasından yangın çıkmış, tevessüüne meydan verilmeden içeride calısan amele tarafından söndürülmüstür. Yapılan tahkikat neticesinde yangmın iplik dairesindeki makinelerden kopan bir d'işin pamuk arasına düsmesi neticesinde çıktığı tesbit edilmiştir. Yangın çıkan daire, hasar pek az olduğu cihetle faaliyetine devam etmektedir. Meçhul noktalar BÜKRES: 17 05 radyo orkestrası 19,05 konferarit . 19 45 gramofon 20.10 salon musikisi: (Trio in DMoll. Schumann) gramofonla 20,50 dört ses üzerine şarküar 21,20 gramoionla salon musikisi. ROMA: 21 05 gramofon 21 35 havadisler ve kitap saati 22,05 (Die Boheme) Puççinının operası . istırahatte' Konferans. PARİS ( R a d i o Paris) : 17 35 Fontainebleau'daki Amerikan konservatuvarından naklen konser . 20 05 gramofon plâkları 21,05 dans musikisi. Bir çocuk arkadaşını yaraladı Ş i ş h a n e y o k u ş u n d a M e k t e p sokağınd'a o t u r a n İlya i s m i n d e bir ç o cuk a r k a d a ş ı Alber ile oynarken k a v g a y a tutuşmustur. Alber yerden a l d ı ğ ı b ü y ü k bir taşı a r k a d a ş ı İlya'nın k a f a s ı n a atmış v e arkadaşını t e h l i k e l i s u r e t t e y a r a l a m ı ş t ı r . Alber vakalanmıştır. Piyasanın sorduğu sualler şunlard:r: 1: Banka hangi buğdayı 5 buçuk kuruşa alacak? 2: Banka aldığı buğdayları ne yapacak? Derhal piyasaya getirerek bir taraftan da o mu satmağa başlıyacak, yoksa Anadolu'nun muhtelif yerlerinde depolar mı yapacak? 3: Banka tstanbul'da ne için buğday almıyor? 4: Banka İstanbul'da ve derhal satıcı mevkiine geçerse buğday ticareti durmaz mı ve bu hal buğday mahsulünün piyasa faaliyetini sek teye uğratmaz mı? 5: Bankanın Haydarpaşa silolarını şhndiden kendine hasredecek tedbirler alması buğday ticaretini öldürmez mi? Bir sürü sualler ki buğday mes'eIesile en ziyade gazetemiz iştigal ettiği halde nihayet Meclisten cıkarılabilen kanunun tatbikatında bu kndar müşkülât çıkabileceğini doğrusu biz bile düşünmemiştik. Bu fiat hangi mala göre? Yukarıki cetvelde görüldüğü üzere buğdaylarm fiatı muhteliftir. Bu fiatlar İstanbul piyasasının fiatlandır. Bunlarda yerine göre 1 den 2 kuruşa kadar nakliye ücretlerî dahildir. Eğer kanunun ve bilhassa talimatnamenin ruhuna göre köylü hesabına asgarî fiat 5,5 kuruş olsun demek lâzım gelirse o halde Kütahya ve Samsun nevilerinin fiatları birp.z daha yükselmek lâzım gelecektir. Vani Ziraat Bankasının alışları bu buğdaylarm köylüye ait fiatını 5,5 kuruşa çıkarırsa bunların tstanbul piyasası fiatları 7,5 kuruşa kadar yükselmek icap eder. Onlardaki bu fiat farkı acaba cinsçe daha iyi malların fiatlarını da bu nisbette yük seltir mi? BUDAPEŞTE: Çeşme başında çıkan kavga Samatya'da mukim Ahmet ile sucu ömer arasında çeşmeden su al • mak mes'elesinden kavga çıkmış, araya giren ömer'in oğlu Mustafa Ahmed'i bıçakla sol kolundan, Ahmet te ömer'i sopa ile başından yaralamışlardır. İkisi de tevkif edil • miştir. Satış piyasası ne olacak? 17 20 askeri orkestra 18,35 tsigan müsikisi 19.50 konferans 20.20 kabare 21 40 opera orkestrası tarafından konser • 23 20 konser (Mozart. Chopin, Schubert) • 24 05 tsigan musikisi. PALERMO : 18 35 gramofon 21.50 salon musikisi . istırahatte: Kitap saati 22,35 <Die Schellerkappe) L Pırandello'nun eseri. MOSKOVA (WZSPS): Bol'de güzeller haftası IBİrind sahifeden mabait) rtedersem bir kişi müstesna: Yugoslav güzelü... tşittiğime nazaran Türk güzelini kendisine fevkalâde rakip addeden sarı saçlı Yugoslav kızı şimdi ötekine berikine: Eh şimdi de ağlamak sırası ona düştü. Sade biz ağlıyacak değiliz ya .. Diyormuş... Filhakika Keriman H. Dünya Güzeli intihap edilir edilmez Yugoslav kızı ancak on dakika kadar metanetini muhafaza edebilmişti. İki saat îonra tekrar karşılaştığımız zaman gözlerinin ağlamaktan yumruk gibi şiştiğini görmüştük... İşte şimdi o da ona nisbet veri yor... Bir memuriyete talip olan erkekler bile kazanamayınca kazananı çekemezler... Dünya Güzellik Kraliçeliği mes'elesinde çarpışan bu genç kızların gene kendilerini bu kadar tutmalarını takdir etmeliyiz... Şaka değil bu güzellik mevzuu bahis!... Dünyada hangi kadın diğer kadının kendsinden daha güzel olduğunu kabul edebilir? Deauville plâjı Deauville'de bu sene fazla kalabalık var... Bunun yegâne sebebi de Dünya Güzelinin buraya gelmiş olmasıdır. Dünyanın her tarafından bin lerce zengin, milyoner, milyarder bu şehre akm etmiş... Hergün bir kaç tane büyük mükellef yat geliyor... Limanda bir çok zarif kotraların sedeften gölgeleri titreşiyor... Gazinolar, oteller mahalekallah... Fran sa'nın İngiltere'nin bütün büyük artistleri burada... Sahilde geniş pijamalı, ıslak mayölü levent Fransız, îngiliz kızları dolaşıyor... Ve Keriman H. balkonda görünür görünmez bütün kalabahğm merkez sıkleti o tarafa hücum ediyor... Alkış! Alkış! Alkış!... Deauville'de her cins, her çeşit millet var... Bütün dükkânların, mağazalarm önünde «burada ingilizce konuşulur», «burada almanca konuşulur», «burada italyanca konuşulur» gibi levhalar asılmış... Nüktedan bir mağaza sahibi bu ilânlardan o kadar bıkmış ki kapısının önüne: «Burada fransızca konuşulur!» di ye bir levha asmağa mecbur kalmış Dünyanın bütün nazarlarını üzerine celbeden bu şehrin yalnız bir kusuru var: Çok pahah... Oturmamn, barınmanm imkânı yok. Vasat derecede bir otel odasının geceliği bir kişi için 100 frank yani 850 kuruş olduğunu söylersem Dünya Güzelini görmek için gelenlerin ne para harcadığını ve ne kadar kibar, zengin ve şık bir sınıf olduğunu anlatmış olurum zannederim... İsabet ki güzeller hiç bir şeye para harcamıyorlar... Hele bun ların odaları içinde Keriman Hanımın apartımanı cidden şahane... Grand Hotel'in birinci katında Manş denizine karşı babasına ve kendisine mahsus olmak üzere iki yatak odası, iki banyo dairesi, bir salon Dünya Güzelinin emrine tahsis edilmiş.. önünde bütün apartımanın imtidadınca geniş bir balkon var. . Bu balkonun üstünde sevgili bayrağımız dalgalanıyor. Otomobil krallarından biri olan meşhur M. Citroen bile ancak üst katta köşede bir daire bulabilmiş.. Sonra Ziraat Bankası aldığı buğ17,15 musiki . 17,25 radyo gazetesi 18 35 koylu gazetesi 19,15 komunist gençd&yları ne yapacak? Mes'elesi öe lik gazetesi 20,15 musiki 21.05 tngilizct piyasayı şaşırtan avamildendir. Ezkonferans. ' ^ „*)> cümle Haydarpaşa silolarının Ziraat İçerenköy'lü sabıkalı Mustafa ve Bankasına hasrı piyasayı pek ziyade . Efkârı umumiye tenvir edilmelidir VARŞOVA : " ^ " arkadaşı İbrahim Bostancı vapıır i»18 05 konser . 19,25 hafif musiki 21,05 Bu vaziyet karşısmda Ziraat Ban sıkacak ve buğday ticaretini karıştıkelesinde AbchıNah rsminde birisini aksam Iconseri. racak gibi görünüyor. Eğer buna ZRkasının kendisine tevdi olunan tali döviip yaralamışlar, hâdiseye mü matname ile yapacağı işler hakkın" . mimeten Ziraat Bankası aldığı maldahale eden polis memuruna da haASKERUK İŞLERİ } lan peyderpey piyasaya arzedecekse C da kâfi derecede malumat neşredilkaret etmek cür'etini göstermisler fiat yalnız onun dediği olur ve onmemiş olmasını ilk noksan olarak pödir. Tevkif edilen sabıkalılar hak dan sonra kimsede buğday ticareti ıüyoruz. Hatta hükumetin tanzim ekmrfa takibat yapılmaktadır. yapmağa ne heves, hatta ne de im derek bankaya verdiği talimatnamekân kahr fikri hemen hemen umunm metni dahi neşrolunmarruş olduEminonü Askerlik Şubesinden: midir ğunu hatırlıyoruz. Her halde hükuGeçenlerde Poionez köyü yolunda 1076 numaralı kanun mucibince İhtiyat metin bankaya tevdi ettiği talimat Bizce Ziraat Bankası alış piyasasıP o i o n e z m u h t a r ı M. V i s e n s k i ' y i v e zabıt yetiştirilmek üzere 932 senesinde ha. name vaktinde yalnız Ankara muhanı tanzim etmeli, fakat satış piyasası. z e v c e s i n i s o y a n l a r d a n A r a p Cemil zırlık kıtalarına veya İhtiyat sabit mekbirlerimizin gazetelere telefon et nı ihlâl eylememelidir. Bu da Ziraat ile L â z A h m e t B e y k o z j a n d a r m a s ı tebine sevklerl mukarrer 324 dogumlu tikleri muhtasar mevadda münhasır Bankasının şurada burada alacağı tarafından yakalanmışlardır. Mazfdahil) veya bu doğumlularia muameleye olmasa gerektir. Kaldı ki bu işi tatmahsulleri hemen satış piyasasına n u n l a r c ü r ü m l e r i n i itiraf etmişlerdir. tâbi bulunan efendilerden, piyade, levazım, bik edecek olan Ziraat Bankasının dökmemesile kabil olacağı ifade e • A r k a d a ş l a r ı aranmaktad'ır. sanayi, harbiye, smıflarına mensup olankendi noktai nazarından daha mudilmektedir. ların, diğer bütün sınıflara ayrılmış fassal ve daha etraflı ikinci bir talibulunan kısa hizmetlilerin aşağıda (A) ve işi tabii cereyamna bîrahmalı matname hazırlamış olacağına da 'B) maddelerinde yazılı tarihlerde ma Bizce de öyle. Ziraat Bankası yalşiiphe yoktur. İşte bütün bunlardan Kavala eşrafından Büklizade Hasan halli muretteplerine sevkedilmek üzere nız alış fiatlarını tanzim ile iktifa epiyasanın ve kim bilir belki müstahTahsin Bey duçar olduğu hastalıktan reşubeye müracaatleri. der ve bu maksatla alacağı buğday."''• V '.: rvıalumatı yoktur. Dünkü hayap olamıyarak dünkü gün vefat etları hemen piyasaya dökmiyerek oA Tam ehliyetnameli bulunanlar 1 vaziyet muvacehesinde bunu derhal miştir. Cenazesi bugün Beyoğlu Osmaneylul 932 de. rasını kendi tabiî cereyamna bırakırtelâfisi elzem mühim bir noksan olabey Safak sokak 7 7 numaralı hanesin sa bu sene mahsul zaten az, yani ihB Yüksek ehliyetnamelilerle evvelcı rak gördük. Bankanın buğday mes'eden öğle üzeri kaldınlarak Maçka kabher ne suretle olursa olsun sevkedilmemiş tiyacımıza ancak kifayet edecek mik. lesinde oynıyacağı rol hakkında efristanına defnedilecektir. (D> fıkrasına mensup bulunanlar 1 teşri kâri umumiyenin ve bilhassa aiâkatarda olduğundan, neticede buğday nisani 932 de. darlarm tenvir edilmesi bizce hakifiatları köylü lehine mümkün olan Bu efendilerin şimdiden şubeye mü katen elzemdir. yükseklikle satılabilecek ve bu sa Topane Müşiri merhum Fethi Pasa racaatle mahalli mürettepleri hakkında yede diğer daha mühim bir. netice Piyasada vaziyet malumat almak suretile hazırlıklarını ona hafidesi v e Ömer Kârail Paşa halilesi olarak ta Ziraat Bankasının fazia göre yapmaları kendi menfaatleri lcabınBanka hangi buğdayı alacak? Fatma Ferdane Hanımefendi irtihali mahsul alıp satması külfetine mahal dandır. Eğer piyasadaki buğday envaınm dari beka eylemiş, cenazesi bugün saat kalmıyacaktır. tafsilâtı dinlenirse bu sualin manası Eminonu Askerlik Şubesinden: on birde Bebek'te Hiiseyin Paşa köş Ziraat Bankasının Anadolu'nun iyiden iyiye anlaşıhyor. îstanbul pi1 Mulga Sultanahmet, Süleymahiye, künden kaldınlarak Bebek camiinde muhtelif yerlerindeki depoları martyasası itibarile ve buğdayın muhtelif Akasray şubelerine mensup yerli ve yabanöğle namazı kılınıp Karacaahmet'teki tan itibaren piyasaya arzedilmek taenvaına nazaran son günlerin fiatcılardan son yoklamalarında kısa hlzmete aile makberesine defini hâki gufran kıriki ihtiyar olunduğu surette buğdalarını buraya yazarsak bu hakikat ayrılmış olup ta henüz hazırlık kıtalarına lınscaktır. Mevlâ rahmet eylesin. yın bu sene köylü lehine ve hatta herkesin gözü önünde adamakıllı veya ihtiyat zabit mektebine sevkediîme banka lehine olarak 910 kuruşa canlanır. Şöyle ki: miş bulunanların ellerinde ehliyetnameleri kadar çıkabileceği söyleniyor. Filolsun olmasın 1 eylul 932 tarihine kadar aİstanbuFun düne kadar son günlehakika Ziraat Bankasının alış fiat şağıda (A) ve (B) maddelerinde yazılı ve. rinde buğday fiatları, buğday cinslarını korumak için toplıyacağı buğierine göre şöyledir: saikle şubeye müracaatle ahiren neşroludaylar dört beş ay bekletilmek su~ nan 1972 numaralı kanun mucibince va Fevkalâde Pulatlı ekstra ekstra: retile bir kaç kuruş fark ile satıia Falih Rıfkı Beyin eski müşahe • ziyetlerini tesbit ettirmeleri ilân olunur. 8 kuruş . 8 kuruş 10 para. bilecek olduğu takdirde bunun netidelerini tamamlıyan, iki inkılâp reA Ehliyetnameliler ehliyetname ve Ekstra beyazlar: 7 kuruş 30 para cesi Ziraat Bankasının bize silolar jimini Kemalizm ile karşılaştıran, en etrafında. mektep sehadetname veya vesaikile. yaptıracak bir kâr temin etmesi olason rejim davalarını tahlil eden son B Ehliyetnamesizler mektep şeha Sekiz on çavdarh beyaz: 7 bucuk caktır. detname veya vesikalarile. kuruş 7 yirmi beş para. eseri bugün çıktı. 75 kuruş. Kitap iki sabıkalı yakalandı Poionez köyiindeki soygun 324 doğnmlu kısa hizmetliler sevkediliyor i R T iH A L i R T iH A L ÇIKTI Moskova Roma çılarda araymız. Yirmi çavdarlı beyaz mahlut 7 kuruş 510 para arasında. Otuz beş çavdarlı Kütahya 6 bu 6 yirmi beş para. Ekstra sert 77 beş para. Sert mahlut 6 buçuk. On çavdarh Samsun 6 onon beş para. Yirmi yirmi beş çavdarlı Samsun 6 beşaltı on para Bütün bu buğdaylarm nevilerine göre fiatlarındaki farklara nazaran eğer Ziraat Bankasınca denildiği gibi asgarî veya azamî bir hat olarak 5,5 kuruş iştira fiatı tayin olunmuşsa hangi buğdayın bu fiata ahnacajh hakikaten cayi sual görülmemek kabü değildir. Dün buğday tacirleri Ziraat Bankası hangi buğdayı alacak diye mütemadiyen bu suali soruyorlardı. Yukarıki izahatı aldıktan sonra biz o suale hak verdik. Bunda şüphemiz yok ki buğdayı Benzin fiatları ve Ticaret Odası İstanbul Ticaret Odasının benzin fiatlarındaki tereffü hakkında yaptıg! tetkikatı ikmal ettiği yazılmıştı. Oda idare meclisi bugün toplanacak, bu mesaiden alınacak neticeyi müzakere edecektir. Şimdiye kadar yapılan tetkikat neticesinde benzin v e petrol fiatlarının bilâsebep yükseldiği tesbit edilmiştir. İs tanbul Ticaret Odası bu tereffüün de müsebbiplerini dava edecektir. 316324 doğumlulara Kadıkoy ve Adalar Askerlik Şubesi Ri . yasetinden: Kadıkoy, Kartal ve Adalar şubeslnde kayıtlı 316 ilâ 324 dahıl doğumlu kısa hiz metli efendilerle fD> fıkrasına tâbi olanlar sevke tâbidirler. Serian şubeye mü racaatle kayrtlarını yaptırmaları aksi takdırde haklarında ceza tatbik oîuncagı ilân olunur. Tasrada bulunanlar mufassal adreslerihi bildirmeğe mecburduılar. M. Citroen'in ziyafeti M. A n d r e Citroen d ü n o t e l i n Io k a n t a s ı n d a D ü n y a G ü z e l i ş e r e f i n e bir cockatil z i y a f e t i verdi.. K e r i m a n Halis H a n ı m a m a s a n m şeref m e v k i i hazırlanmış, a r k a s ı n a Türk v e Fr an sız b a y r a k l a r ı gerilmiş, ö n ü n e saksı saksı ç i ç e k l e küçük bir d a ğ yapılmıştı. Güz e l l e r s a l o n a girer g i r m e z , bir alkıştır k o p t u . M. Citroen M a d a m Cit roen'Ie b e r a b e r kendilerini karşıladı. V e vaki davete icabet ettiklerinden dolayı t e ş e k k ü r ettiğini s ö y l e d i . Güzel bir c a z b a n t kıvrak bir r o m b a çal a r k e n c o c k t a i l l e r dolaştırılıyordu... H e l e M ü t t e h i d e i A m e r i k a g ü z e l i , Amerika'da bulamadığı nimeti burada f a z l a s i l e bulmuştu. U z a k bir m a s a d a j bulunan annesi ona, o annesine ka t dehini kaldırıyordu. Fakat Ameri ka'da men'i müskirat kanunu olduğu gibi burada da başka bir nevi men'i müskirat kanunu vazıı var: M. de Waleffe! Jürinin reisi olan bu zatın müsaadesi ancak bir kadehe kadardır. On dan fazlası memnu! Amerika güzeli zaten ondan dolayı M. de Waleffe'e kızıyor ya... At var meydan yok... var Müsaadeyok! Cocktail Lehistan Hariciye Müsteşarı Yaz tatili geçirmek için şehrimize geIen Lehistan Hariciye müsteşarı M. Beck dün Polonya sefiri M. Olsonski ile bir likte şehir dahilinde bir tenezzüh yap mış, öğleden sonra motörle Eyüpsul tan'a gitmiştir. M. Beck şehrimizde dört hafta kalacak, eylul ortalarında memleketine dönecektir. Keriman Hanıma gelince; zaten bu hakikî Türk kızı içki içmiyor. Ister bir kadehe müsaade olsun, ister iki kadehe... Ona göre hava hoş... Yalnız bir derdi var: Çamlıca suyunu burada bulama dığı için müteessir... Satılık arsa Büyükada'da Nizam cadde sinde Murath sokağında biri 500, diğeri 2000 mimarî arşın murabbaı iki arsa satılıktır. TaHplerin 9 numaralı haneye müracaatleri. M. F. FARUK

Bu sayıdan diğer sayfalar: