7 Ağustos 1932 Bütün dünyaya heyecan veren "Spa,, zaferi nasıl kazanıldı? hâlâ sükunetini muhafaza ediyor... Yunan hakeminin tebrikinden, etraf ta yapılan tahminlerden sonra da ümitvar olup olmadığını sordum: Bilmem, dedi... Belki kör sey tan... Efkâri umumiyenin bu kadar lehine tebarüz etmesinden bile gene ümitvar görünmüyordu. Tevazuunu ve mahviyetini son haddine kadar göstermek nezaketini muhafaza ediyordu .. Halbuki, diğer güzeller, hatta kalbur altmda kalanlar arasında ümitvar olanlar çoktu .. Gece güzeller şerefine Cazino'da büyük bir müsamere verildi. Bütün Spa halkı, BruxeIlesMn güzideleri bu mutena eğlenceye icabet etmislerdi. Daha bir gün evvelinden bütün masalar tutulmuş, hiç yer kalmamıştı. Saat dokuz buçukta güzeller devamlı alkıslar arasında ve on binlerce mumluk projektörler altında salona dahH oldular ve evvelden kendilerine tahsis edilen masalara oturdular.. Biraz sonra jüri azalan da içeri girdiler ve güzellerin masaları karşısında ayrtlan at nah seklindeki masaya yer • lestiler . Şimdi herkesin nazarı ba iki kutup arasında dolaşıyordu... 25 kraUçe^jüri heyeti huzarunda reimigeçit yaparlarken Jüri reisi bütün kraliçelere gündüz ^foöo... Hiç aklima bile gelmigiydikleri elbiselerile gelmelerkıi ve yor... ayni sekilde halkın huzuruna çıkma Hayret... Halbuki etraf ta sizin larını tenbih etmisti. Buna rağmen olacağınız rivayeti dolaşıyor... elbiselerini değiştirenler vardı. Dolaşsın... Fakat diğerlerinden Güzeller tekrar halka takdim e de bahsediyorlar... dildi. Ve hepsi uzun uzun alkışlandı. Yalnız alkıslann en siddetlisi Yugoslavya, Türkiye, Danimarka, Almanya Yemekten sonra saat dörde kadar ve bittabi milliyet kaygusile Fransa geçen zaman güzeller için bir cehenve Belçika güzelleri üzerinde temern«m azabı oldu. Eminim ki hepsi içküz ediyor ve bunlar çıktığı zaman lerini kemiriyordu: «Bravo!» sadaları koca salonu çm çın Acaba kim olacak? çmlatıyordu. Her güzel halkra orta Acaba kim olacak? sından geçiyor ve jürmin önüne kadar Maamafih son reylerin atıldığının geldikten ve bir reverans yaptıktan kimse farkında değildi. Herkes tekrar sonra yerine gidiyordu. jürinin huzuruna çıkacağını zannediBunları alkışlamıyan yalnız jüri yordu. idi. Hakem heyeti azalan sanki birer Şıklık... Zarafet birbirile müsabaka heykel gibi sessiz ve hareketsiz otueder derecesinde... ruyordu Bu takdim merasimi bu Bütün güzeller en iyi elbiselerini suretle nihayet buldu... Ve herkes giymisler... Berabere giden gidene... ertesi sabahı bir ayak evvel bulmak Hepsi süslü... için oteline, evine dönmeğe başladı... Keriman H. bu sefer kınnızı bir Gece uyuyabildiler mi; bilmem. elbise giymis... Türk hakemi de bu Gündüzkü yorgunlukları, muhakkak elbiseyi giymesinde ısrar etmisti... hepsini yatağa sürüklemis olmalıy Bu zarif tuvalet dünya güzelini bütün dı ?... Fakat meraktan gözlerme aca bjadiî hatJarile tecessüm etttriyordu... ba uyku girdi mi?... Güzeller sıklasa dursunlar... Beri ! taraf ta jüari azası Gazinoda son içtimaını yapmışti. Bu içrima bir saat Saat on; güzeller henüz meydanda kadar sürdü. Sonra içerden bir alkısyok... Yalnız anneler aşağıda. Onlar tır işitildi. Ve azalar hep beraber çıda oturmuyorlar, öteye beriye koşukarak salona dahil oldular. Herkes yorlar. Keriman H. Ma6ar guzetile beraber yüzlerinden bir sey anlamağa çalısıNihayet kraliçeler birer birer mikendisîne büyük bir kutu içinde ve suretle mündef i olmustu. yordu. Fakat imkân yok .. Türkiye yor ve grup grup toplanıp dedikoduya hakemi Mümtaz Faik Bey memnun altından, Dünya Güzeli kupasmı Spa başlıyorlar... sehrinin billur vazosunu, Spa ve Osgözüküyordu. Yüzü terli idi; içerde Alman güzeli ismin peşinde Iyi Ertesi gün, yani pazar günü nihaî tende sehirleri namına takdim edilen hayli didistiği, münakaşa ettiği anreyler açıldığı zaman Türkiye güzeli bir fotoğrafçı olduğundan hepsinin laşılıyordu. 100,000 frank kıymetindeki pırlanta ile Alman güzelinin müsavi rey alayrı ayrı resimlerini almağa uğrasıbrosu verdi... ve öpüstüler... Nihayet salonu dolduran iki bmdıkları görülüyordu. yor . den fazla kimsenin alkışları arasında Bunu gören bütün güzelier bir anYugoslav'ın merakı büyük Daİkinci bir reye daha müracaat edigüzeller tekrar birer birer halka tak da Keriman Hanımın etrafmı sardıha şimdiden kendisini dünya güzeli lecekti. Bir gün evvel Spa Belediye dim edildi. lar... Hepsi sapur şupur yanaklarını telâkki etmesine rağmen bir «acareisinin sırf ticarî bir maksatla Alman Bu müthiş heyecan a vesîle olmuşöpüyorlardı .. Fakat bu kargaşahk ba?» içini kemiriyor... güzeli lehinde propaganda yaptığraı tu. Herkes şimdi sıra dünya güzelinin, esnasında Yugoslavya güzeli farkeSaat on iki: Yemek vakti. Fakat duymuştum. Spa Almanya'ya yakın sündi dünya güzeli çıkacak, diye dilmiyordu. kimde yemek yemeğe hal var?... olduğu içm Alman'lar bu suretle kabeklesiyordu. Diğer taraftan da bütün jüri azası, Kimde iştiha var?... Maamafih aç ta zanılmıs olacak, bir çok Alman'lar Nihayet takdim merasimi bittî. Ve Türk güzelmin kazanmasından ve durulmaz ya. . Herkes yemeğe otuSpa'ya gelecek, para bırakacak. Ve komite reisi M. Marquet elmde bir onu jüri huzurunda çok iyi müdafaa bir çok otelleri isleten Belediye reisi ruyor... zarfla ortaya, yesil çuhalı masanın efmeslr>£ı do'^vt Türk hakeminin de kazanmış olacak. İşte Keriman H. da babasile, amönüne geldi. elini sıkıyorlar, tekırr Lcl'rar tebrik casile beraber geldi ve yemeğe oturtste maksat bu idi. Bediî bir müsaediyorlardı. du .. Halinde fevkalâde günlere has h~lrıın hasis emellere alet edilmeAlkıslann ardı arkası kesileceği Ortada çıt yok... Kimse nefes bile hiç bir alâmet yok .. Her zamanki yoktu. Keriman Halis Hanım da diğer mesini müdafaa ettim. Ve Belediye almıyor... gibi, sakin, müsterih... Her zamanki reisinin propagandasma karşı koy • taraftan etraf ını muhasara eden gaHerkes dünya güzelinin kim ol dum. gibi hanım hanımcık .. duğunu bir ayak evvel öğrenmek için zetecilere cevap yetiştirmekten yo Eh dedim; şunun şurasmda üç M. de Waleff de jüri reisi sıfatile adeta bastan asaği kulak kesilmis!... rulmustu. Tekrar halka tesekkür ede. bu müsabakanm ahlâkî cihetlerinl dört saat kaldı... rek diğer güzellerle beraber salondan Bu sükutu yıtılan zarfın sesi parBaşını iki omzu arasında saklıyaizah etti. Ve ticarete alet edilmemesidısarı çıktı. Gazeteciler fotoğrafçıçaladı. Ve M. Marquet ağır ve kelini söyledi. rak cevap verdi: lar arkasını bırakmamışlardı . meler üzerinde duran bir sesle kararı Aman olsa da bitse artık... Yandan, önden, arkadan, konu •kudu: Kendmizde ümit görüyor mnsurken, iğilirken, saçını düzeltirken, Her güzelin temsil ettiği mem«unuz?.. mütemadiyen resimlerini alıyorlardı. leket murahhaslarından mürekkep Bundan sonra ben iki noktai nazan Oradan tekrar baska bir yere giolan jüri aktettiği üç içtima neticesin. dildi. Burada bütün sinemacılar koca tetkik ettim; gerek Alman güzelinin de Dünya Güzeli unvanraı gerek Türk güzelinin karakterlerini projektörlerle bir köseyi ziya bomM. Marquet tekrar etti: çizdhn. Bu hususta M. Maurice de Dünya Güzeli unvanıru, Türkiye bardımanına tutmuşlardı. Waleff'in verdiği izahattan da anlagüzeli Mlle. Keriman Halls'e tevcihe Keriman Hanımı bu köseye koy şılıyordu ki, Alman güzeli Berlm'de karar vermiştir. dular ve müteaddit defalar hareketyalnız oturan bir kızdır. Annesi, baBirdenbire müthis bir alkış koptu... Ierini, sesini sinemaya aldılar... DünArdı arkası kesilmiyordu. Komite re ya Güzeli sonra hususî bir otomobile bası ayrı oturmaktadır. Kendisi diğer taraftan fotoğraf muhabirliği yap isi Keriman Hanımın elinden tuttu ve bindi ve istirahat etmek için oteline makta ve sinema artisti olmağa çadöndü. halka takdim etti. lışmaktadır. Dünya Güzeli çok memnun ve müHalbuki Keriman Halis H., temiz, teheyyiçti. Halkın alkışlanna ve braTürk hakemi Mümtaz Faik Bey kibar bir ev kızıdır. Bunları mukayevo nidalarma karşı: intihabın sureti icrası hakkında şu se ederken her ikisinin giydiği elbi Yasasın Spa'lılar!... malumatı vermektedir: selerin de göz önünde tutulmasını biL Yasasın Belçika! diye mukabele « tlk intihap bütün güzeller ara dirdim. Çünkü, Alman güzeli İngiliz ediyordu... sında bir tasfiye mahiyetinde idi. güzeli gibi daha bir kaç arkadaşile Bir taraftan filimler alınırken diDört güzelin sonraya kaldığı malum beraber bütün sırtlarını gösteren değer taraftan fotoğraflar birer mitralkolte elbiseler »rymişlerdi. Keriman yöz gibi işliyordu. Derken herkes aya. dur. Bunlar Almanya, Danimarka, Türkiye, Yugoslavya güzelleridir. Hanımın elbisesi cidden bir genç kıza ğa kalktı: Jüride herkes bunlar hakkında noktai yakışan elbise idi. Ailesinm vaziyeti nazarlaruu söyledi. Ben de Türk güve kibarlığı hakkında verilen maluzelinin karakterlerini çizdhn. Bu me mat ta işe yaradı... Orkestra Türk tstiklâl marşını çalıyordu .. Binlerce Avrupa'lı münev yanda diğer kalan güzeller hakkında da fikirlerimi ve öğrendiklerimi anvere, kendi topraklarmda bu marsı Keriman H. sade ahlakile değil, lattım. Keriman Hanımın en büyük alkıslatmak Keriman Hanım için ne ayni zamanda güzelliği ile de temarakibi Alman ve Yugoslav güzelleri büyük bir şerefti. yüz eden bir kızdı. Bu noktayı müBu yiiksek manzara karsısında bü idi. Bittabi jüri toplanmadan evvel dafaa ederken hakem heyetine meshepsi hakkında malumat almıstım. tün Türk'ler tath göz yaşlan döküBu meyanda Yugoslav güzelinin ber hur Joconde tablosunu hatırlattım. yorlardı. Ve bu tablodaki tebessümle Keriman berile konustum. Saçlannın boyama Kerhnan H. bundan da büsbütün Hanımın çehresi arasındaki müşabemüteheyyiç olmusiu. Reveranslar ya olduğunu ve buna benzer daha bazı heti gösterdim. Azamn hemen hepsi sun'î vasıtalara müracaat ettiğini pıyor ve tesekkür ediyordu. baloda kraliçelerle bahtiyar Lutfen »ahifept çevirtnte Mars bittikien sonra Belçika güzeli jüriye arzettim. Yugoslav ihtimali bu 6ece halka takdim Kerîman H., güzellik tacınm giydik {Birind sahifeden mabait) Kapılar kapandı... Müzakere basladı... Saat beşe on var... Otelde büyük bir hazırhk göze çarpıyor Gelenin, gidenin, kosanın, bağıranm haddü he. sabı yok... Kapının önünde otokarlar bekliyor... Etraf ını kesif bir insan bulutu kaplamış. Bir takım kadar polis intizamı temine çalışıyor. Otomobile ilk binen Yunan güzeli oldu... Bu binişte: Ne olacaksa bir ayak evvel olsun! der gibi bir hal vardı. Bunu diğer güzeller takip etti. Ve otomobiller ağır ağır biraz ilerdeki büyük kaplıca binasma doğru hareket etti... ten »onra halka takdim edilirken cereyan etmisti.. Nihayet aza birer birer salondan çıktı... Türk hakemi Temps muhabiri, Yunan hakemi ile beraberdi... Neş'eli bir halde idi. Yüzü gülüyor ve onlara bir şeyler anlatıyordu .. Yunan kakemi Keriman H.mı tebrik ediyor Buzeller bekliyor Bîrinci intihap saat beşte burada yapılacaktı . Jüri azası tam zamanmda kaplıcanın büyük salonunda toplanmış ve büyük masanın başmda yer almıştı... Diğer taraftan güzeller bekleme salonunda geniş rahat koltuklarda heyecanlarını dindirmeğe çalısıyorlar ve müsabakadan maada mevzular etrafında konusmağı tercih ediyorlardı... Fakat olmuyor. Bir türlü olmuyor ki . îşte Madame de Waleffe geldi: Korse ve sair sun'î vasıtalarla vücutlerini zaptu rapt altma almış olmasmlar diy% hepsini gözden geçirVe günün en kuvvetli rakiplerin• Ûvn biri falan Yugoslavya güzeli ö • • nüıtde durdu... Sonra kulağına bir şeyler söyledi... Beriki kızdı... Dudaklarını büzdü, kaslarını çattı... Diğer taraftan fotoğraf muhabirleri jüri azasınm resimlerini almakla meşgruldü. Bunda Türk güzeli lehine bir şey istismam edilebilir miydi? Sonra hep beraber Keriman Halis Hanımın yanına gidildi. Sözü ilk açan Yunan hakemi, Yunan sefareti müstesarı oldu; kendisine: Sizi şahsım namına hususî surette tebrik etmeme müsaade ediniz, dedi. Hakikaten hakeminizin söylediği kadar güzelsiniz Ben sizî en güzeller arasmda buluyorum. Tekrar tebrik eder ve muvaffakiyet temenni ederim. Diğer hakemler de jüride temsil ettikleri güzellerle konusuyorlardı .. Sonra sinemalar, fotoğraflar alındı. Ve jüri tekrar vazifeye başlamak için toplandı. Yemekten sonra Dört gözel ayrılıyor f Bu sef er seçilen dört güzel taayyün etmişti. Bunlar Almanya, Danimarka, Türkiye, Yugoslavya güzelleri idi. Fakat kendilerine haber vermediler ve hepsini yediser kisilik gruplar halinde tekrar içeri çağırdılar. Bunun sebebi khnseyi ümitgizliğe dü • sürmemek ve meyus etmemektf. ikinci intihap neticesi Ertesi. sabah . ": . GOzeller resmi geçidi Saat beşi on geçiyor... Salonu tahliye etmeli... Belediye reisi kapıların etrafında kimse bulunmaması için emirler veriyor... Biraz sonra ortalıkta kimse kalmadı. Ve güzeller jürinin huzuruna çıkarıldı .. Evvelâ hep beraber jürinin önünde geçtiler. Sonra birer birer salona almdı ve tetkik edîldi... Bu birinci tasfiye intihabı idi. Her aza, her güzel hakkında bas, vücut ve vaziyeti umumiye için azanaî üçer nottan cem'an 9 not atacaktı... Yalnız temsil ettiği memleketin güzeli geldiği zaman istinkâf etmeğe mecburdu. ilk intihabı kazanan gözeller Bu intihap iki saat kadar sürdü. Herkes neticeyi heyecanla bekliyordu... Yalnız jüri azasınm hiç birisinden bir şey koparmak mümkün değildi. Çünkü genç kızları ümitsizlikte bırakmamak için müzakere hafiyen Ikinci intihap bu suretle yapılmif ve evvelâ seçilen dört güzelin bulunduğu grup inceden inceye tetkik edilmişti. Bu sef er herkes îsmen rey vermiş. Her millet murahhası kendi güzeline, eğer o grupta varsa, rey vermek salâhiyetini elde etmişti Sonra reyler toplanmış ve sayılmadan bir zarfa konup mühürlenmişti. Bunlar ertesi gün saat dörtte açılacak ve tadat edilecekti. Bînaenaleyh kimse bir sey bilmiyordu... Güzellerde heyecan dehşet... Acaba kim? Acaba kim?. . Şimdi artık dedikodu da başladı: Amerika mı?... Onun korsesi var! .. Yok canım imkânı yok?.. Sen bilmezsin. öyle ince, mahirane takıyor ki . Madame de Waleffe bile farkına varmıyor. öyle mi. Yok canım . Farkına varmaz olur mu?... Belli ki, bazı güzeller daha simdiden dedikodu mevzuu arıyorlar.. Fakat bunlardan hiç birisinin ash astan yok... Hepsi sarı... Sapsarı... Hepsi heyecanda... Keriman Hanımı tekrar gördüm. O Jöride mücadeleler Dehşetli bir intizar iki rakip güzellerin ahlâkî cepheleri Türk hakemi ne diyor? istiklâl marşı çalınıyor Keriman H. ın kahir galibiyeti DSnya Cüzelinin seçildiği akşam Gazinoda verilen muhteşem kavalyeleri dan* ederlerken».