SON Hitler'in tethiş siyaseti ne netice verecek ? Von Popen, kabinesinde Nazi'lere nezaret sandalyası vermeğe yanaşmıyor huzuruna hiç bir »uretle tadil edilmemif olduğu halde çıkmak tasavvurunda olduğu söyîenmektedir. Berlin 4 (A,A.) Hugenberg'in naşiri efkâri olan Local Anzeiger, Hitler'in ahiren muavinleri ile yapmış olduğu müşavereler neticesinde Nazi'lerin Alman kabinesindeki nezaretlerin ye • niden tevzii sirasında pek ziyade ifratkârane mütelebatta bulunacaklarının muhakkak olduğunun anlaşıldığını yaz maktadır. Lokal Anzeiger, kabinenin müfrit milliyetperverlerînin arzusuna ram oltnak niyetinde olmadığını yazmaktadır. Başvekilin Alman kabinesinin «Riyaseticumhur kabinesi): mahiyetini muhafaza et mesi noktai nazarını müdafaa edeceği söylenmektedir. Tabiri diğerle, nezaretlere getirilecek olan Nazi'Ier fırkalarınm mümessilleri olduklanndan dolayı değil, ancak <^ıliyet sahiM ve Alman hükumetinin itimadına mazhar olduklanndan dolayı intihap edileceklerdir. Berün 4 (A.A.) Almanya'nın şark eyaletleıînde tethiş hareketleri, endişe uyandıracak şekilde birbirini vel yetmektedîr. Evvelki gece, Sarkî Prusya'da Nor gand'da sosyalist belediye reisinin evine iki meçhul şahıs giderek kasabada yangın varmış bahanesfle mumaileyhin kapısını çalmışlardır. Belediye reisi, kapiyı kimin çaldığuu anlamak iizere pencereyi açhğı zaman iki el ateş edilmiş ve kurşunlar muma ileyhin basına isabet etmiştir. Mecruhurf vaziyeti, îimitsizdir. Zabıta Silezya'da Oppeln yakınında Ratscher'deki Hitler'cilere ait binada taharriyat yaprruş ve mühim bir silâh deposu meydana çikarmışnr. Berlin 4 (A.A.) Rotenberg'te çıkan ve merkez fırkalarınm fikirlerini neşreden Preschlesischer Kurier gaze tesinin idarehanesine bomba atmak suretfle bir taarruz vuku bulmuştur. Bir takım meçhul şahıslar, idarehanenin penceresinde e! humbaralan atmışlardır. Vukubulan infilâklar, pek büyük maddî zarar ve hasar ika etmiştir. C om /»nrtyer ANKARA MEKTUPLARI Hitler'cilerin matalebah Bir gazete idarehanesine taarruz Yeni îtalyan Sef iri Kim olacak? toprak mahsulleri arasında buğda yra da müthiş btr fiat düşkünlüğüne uğramış bulunmasıdır. Buğday fiatı o kadar düşmüştür ki sanayi mamulâtı fiatlan ile köylünün alım kud retini ifade eden buğday fiatı arasmdaki fark baş döndürücU bir mahiyet almıştır. O kadar ki köylü bir kutu kibrit almak için mukabilinde yerine ve zamanına göre bazan bir, bazan iki okka buğday vermek ızhrarında kalmıştır. Izmir 3 Rıhtım sirketi hakkınMiIIî iktisadın kurtuluşu için daki iddianamenin mahkemede kırakuvvetli bir sanayi siyaseti takibme ati bugün ikmal edildi. tddia ma • mecbur olan memleketimizde sanayi kamı şirket idare azasından M. Jurdan ve müdür M. tv Gifre'nin rüşvet, emteası ya millî sanayi nam ve heılımıımıııın >•< sahtekârlık, evrakı imha suçlarından, sabpa^ yahut ta memleketin ihya muhasebeci M. Peri'nin evrakı îmha, ve inşası hesabına pahalıdır. Mah rul fazlalığınm sebebiyet verdiği fisahtekârlık, maslahatgüzar Galip Be. at düşkünlüğü, bu suretle, sanayi yin evrakı imha, Gad Franko Beyin mamulâtınm ucuzluğundan istif ade rüşvet suçundan tecziyelerini, Gad edemiyen Türk köylüsünü çok ez Roma 4 (A.A.) Yakmda îtalya Vaşington 4 (A.A.) Bolivya ile Franko Beyin evrakı imha suçu sabit mektedir. îşte asıl buğday mes'eleParagüay hükumetlerinden, muhasematı «efaretlerinde vuku bulacak tebedolmadığından bu noktadan beraetini si d e budur. Buna çare olmak üzere * dülât yalnız Paris, Vaşington, Madrit tatil etmelerini talep eden bir tebliğ buistemiştir. Müddeiumumî M. Jurdan hükumetin zararm bir kısmını doğgün akşama doğra 19 millet mümessilve BoenosAires'e inhisar etmiyecek, muhakeme esnasmda mezkur fili hv rudan doğruya müstehlike, diğer bir leri tarafından imzalanacak ve âcilen ayni zamanda Varşova, Brüksel ve kâr etmiyerek hakikati söylediğinden kısmmı da bütçe vasıtasile bütün her iki muhasım memlekete gönderileKopenhag sefaretlerinde de tebed hakkmda esbabı muhaffefe ahnması, mükellef vatandaşlara yükleterek dül»t olacaktır. Ankara büyük elçicektir. bu memlekette ecnebilerin de Türk'köylüyü korumak için yüksek fiatla liğine M. Lojaconu tayin edilecektir. Buenos Aires 4 (A.A.) Hükumet, ler kadar hak sahibi olduklarını ve buğday alması çok temenniye lâyıkBolivya • Paragüay ihtflâfmda bitaraftar. Ancak bütçenin vaziyeti de meyeski istismar siyasetine kapılmamalığın muhafazası için Bolivya hudu ları lâzım geldiğini söylemiş, kararm dandadır. Buhrandan bütün Türk köyAnkara 4 (Telefonla) Adliye liisü muztarip olduğuna göre memdunda 20 tabur askerin tahşidini emrettebliği 16 ağustosa kalmıştır. Vekili Yusuf Kemal Bey bu akşamki leketin bilâistisna her tarafında tatmiştir. trenle tstanbul'a hareket etmiştir. biki lâzım gelen bu tedbir bütçenin Kadınlar harbe gidiyorlar Ankara 4 (Telefonla) Yarın bura bugünkü imkânlan dahilinde yürüAssomption 4 (A.A.) Yüzlerce yebilecek ve yürütülebilecek bir tedda Orman köşkünde Karadeniz havuzu Ankara 4 (Telefonla) Dahiliye kadın, orduya kabul edilmelerini temin bir değildir. O halde en mühim gıda için asker alma şubelerini dün, kelimenin açılacaktır. Havuz yüzme içindir. Vekâletine gelen malumata göre Ermaddesi ve millî istihsalin en büyük bütün manasile, adeta muhasara etmişmahsulü olan buğdaya istihsalin zurum'daki seylâp neticesinde 50 lerdir. kadar ev su altında kalmış ve bunRoma 4 (A.A.) M. Mussolini, ihtiyaçtan fazlalığı dolayısile âriz olan bu nevi fiat düşkünlüğüne karlardan 6 sı yıkılmıştır. Bir kişi su • f aşizmin içtimaî ve siyasî akidesine şı şimdilik hükumetten esaslı bir larda kaybolmuş, 3 çocuk boğulmuşdair olarak Popolo d'ttalia gazetemüdahale talep etmeğe imkân yoktur. sinde nesrettiği ehemmiyetli bir tettur. Bugünkü ahval ve şerait içinde Kahire 4 (A.A.) Reuter AjanFelâket evvelâ sedit bir yağmurla kikte, fa^izmin sosyalizm, devletin sından Mısır'daki Rus bürosu miidürü fert ve otoritenin liberalizm mukabili hükumetten böyle bir tedbir istene başlamış, sonra büyük cesamette dolu mez. olup kendisinin Mısır'da ikameti îçin olduğunu zikretmektedir. yağmış ve Palandöğen derelerinden inen seller şehri istilâ etmiştir. riayet mecburiyetinde bulunduğu seFakat buğday mes'elesinin îkinci Îtalyan Başvekili liberalizmin raiti ifa etmiyen M. Vorobricf'm Mıbir cephesi daha vardır ki hükumet 19 uncu asır zarfmdaki ihtilâllerde sır hükumeti tarafından nihayet 25 ona müdahale edeb'lr, nitekim ethaiz bulunduğu ehemmiyetli mevkii Ankara 4 (Telefonla) Maliye eğustosa kadar Mısır topraklarını miştir. Bu ikinci buğday mes'elesi Meslek mektebinin programını tetkike terketmeğe davet edilmiş olduğu zan inkâr ve bu akideyi ittiham eyle fiat sukutu içinde ikinci bîr fiat sumemur komisyon bugün mesaisini ikmal nediliyr. mektedir. o kutudur. Mahsulün piyasaya fazla ye programını tesbit etmiştir. Duçe, 20 inci asnn bir otorite asrı arzedlldiği mevsimtie görülen bu olduğu kanaatindedir. Milliyet fikri, hâdise mahsul f iatlarını bir kat daha ferdiyet fikrini istihlâf eylemelidir. düşürerek eline esasen çok bir sey Malatya 4 Kaçakçıhk cürmile geçmiyen köylünün bunca meşakkat M. Mussolini, faşizmde görülen Londra 4 (A.A.) Italya'nın yeni ihtisas mahkemesine verilen Kale ve zahmet mahsulü olan 'nğdayın milleti inkişaf ettirmek temayülünün Londra sefiri M. Grandi, bu sabah nahiyesi müdüy.i, jandarma ve bekhiçe indirmektedir. onun hayatiyetine delil olduğunu Hariciye Nezaretinde Sir John Simon çisi birer sene hapse rnahkum edil • yazmaktadır. Ziraat Vekilinin tamiminde bu tarafından kabul edilmiştir. mîşlerdir. ...Berlin 4 (A.A.) Alman Başvekili, Berlin 4 (A.A.) Başvekil M. Von ayni zamanda Prusya Başvekili olacak Papen, bir kaç giin istirahat etmek üzere mı? Alman milliyetperverleri mehafilinSarre eyaleti dahilinde VVallerfangen de Prusya Landtag'mın Prusya kabineşehrine gelmiştir. sinin kanuoî reismi tayin etmek üzere Von Papen kabinesi tadil bir kaç güne kadar tonlanacakhr. edilecek mi? Prusya meclisine hali hazırda Al manya'nm Prusya'daki komiser muavini Berlin 4 (A.A.) Kanunu esasî, olan Essen Belediye reisi M. Bracbt'ın Reichstag'ın en geci intihabattan 30 gün conra içtimaa davetini nabk bulunduğun namzetliği arzedilmiyecek, belki bizzat M. Von Papen, hem Almanya fede dan Almanya hükumeti, bu mühletin rasyonunun, hem de en büyük Alman son günii olan ağustosun 30 unda mecdevletinin hükumet reisi olacaktır. iisi içtimaa davet etmek tasavvurundadır. Şimdiye kadar bunlar ancak birer şaVon Papen hükâmetmin, yeni meclis < yiadan ibarettir. M. Von Papen, sayfiyede Alman Başvekili, ayni zamanda Prusya Başvekili ! Beş gündenberi, arzın beş kıt'ası bizimle meşgul.. Spa'da, Keriman Hanımın ikametgâhı üstüne sanki bütün Buğday kanununun faydalarınm görülmesi için çekilen Türk bayrağı,bir şafağın dünyayi esrarengiz biraz intizar etmek lâzımdır ışıklarma sardı.. Bu sef er de umumî iktisat Türkiye'nin, belki haritada yeAnkara, (Hususî) Buğday ka \ mes'ele rakamlarla çok güzel izah rini bilmiyenler, şimdi yirmi seişleri görüşülecek... nununun sureti tatbikına ait karar ı edilmiştir. Tamimde Ankara zahire kiz milletin güzelini mağlup etmiş name ili tasdika iktiran ederek dün j borsasmın vasatî fiatlan misal ola Londra 4 (A.A.) Hariciye Ne burada neşrolundu. j rak almmaktadır. Bu vasatilere göre bir Türk kızı olduğunu biliyor zaretinde îngütere tarafından Cemi Kararnamenin ihtiva ettiği mühim ; 931 senesi vasatî fiatı 4 kuruş 12 lar... yeti Akvam namına malî ve iktisad hükümler buğdayın alım ve satım santimdir. Bu 4 kuruş 12 santim büFotografçılar, gazetelerine Dünkonferansa iştirak etmek için Ameyerleri ile buğday f iatıdır. Kararnatün bir sene zarfında borsada muhya Güzelinin en yeni resmini yolhrika'ca henüz resmen cevap veril menin 5,5 kuruşa olarak tesbit ettiği telif fiatlara göre tutarma taksiminyabilmek için onun peçinde. . Fimemiş olduğu beyan edilmektedir. buğday alım fiatı hakkında kendi rfen elde edilmiştir. Fakat 931 seneMaamafih, gerek Amerika'nm ve lim makineleri, onun geçeceği bülerile görüştüğümüz bazı orta halli sinin ilk yedi aymda (Kânunusani gerek Belçika'nın işriraki kabul etÇİftçiler bu fiattan memnun görün temmuz) satılan 930 mahsulünün tün sokak köşelerini tutmuş.. Mumeleri şimdiden temin edilmiş gi • müyorlar. Onlara göre «Ziraat Banvasatî fiatı bu senelik vasatiden daharrirler, muhabirler, usta birer bidir. kası bugün bu fiatla buğday almak ha yüksektir. Yeni mahsul rıkınca avcı tetikliğile onun ağzından istese alamıyacaktır. Çünkü piya fiatlar düşmüştür. Bunu da senenin Davetnameden konferans ruzna uçacak kelimeleri, cümleleri bekida buğday fiatı daha şimdirîen mütebaki beş aylık vasatisind?n ki mesinden tarife, borçlar ve tamirat leşiyorlar... 5,5 kurustan yüksektir. Kısa doğru 3 kuruş 12 santimden anlıyoruz. mes'elelerinin çıkarılmiş ve fakat Mukayeseyi tamamlamak için 931 Şu on sekiz yaşındaki tecrübegümüş . maden mes'elesinin ipka e da büsbütün yükselecektir. Çünkü mahsul kâfi değildir. Şu halde hükusenesinin şubat ayı vasatisi ile yeni siz kızm yaptığı mucizeye bakıdilmiş olduğu beyan e Klmektedir. met «5,5 kuruşa buğday alacağım» mahsulün piyasaya çok arzedlldiği nız.. Hangi devlet hazinesinin alDavetname, alâkadar devletlerden diye ortaya çıkmakla beyhude bir teşrinievvel ayı vasatisini karşılaş tın yığmları, bütün dünyayi bir ihzarî komiteye bir ınurahhas ve 3 külfete girmiş olmuyor mu? Çiftçitıralım: mütehassıs izam etmelerini talep etnin böyle bir yardımdan hiç, amma Birincisinm 5,29 kuruş olduğu hal milletin lehinde harekete getir mektedir. Bu komiteye Ceıniyeti Akmek için, bu bir kucak et ve kemik hiç, bir istifadesi olamaz!» de ikincisinin 2,27 kuruş olduğunu vam meclisi de 3 malî ve 3 iktisadî görüyoruz. Demek ki şubatla tejrini külçesi kadar rol oynıyabilir? Bu sözleri söyliyen çiftçi vatan mütehassıs gönderecektir. evvel arasmda buğday, sırf mahsudaşlarm buğday kanununun esbabı Gerçi biliyoruz: Güzellik, kallün birden piyasaya dökülmesi netiKonferansın programını bu ih • mucibesini okumadıklan ve yalnız bin gizli kapılarını açan tılsımlı cesi olarak yarıdan fazla düşmüştür. bir anahtardır. Fakat, Keriman zarî komite tanzim edecektir. kanunu okuyarak büyük ümitlere Buğday kanununun karşılamak ve düştükleri, şimdl de mubayaa fia • Komite konferansın içtimaa daveti, Halis Hanımın güzelîiği, bize bir önüne geçmek istediği felâket işte tının 5,5 kuruş olarak tesbit edildiiçtima mahalli ve tarihi mes'eleleri kişinin, bin kişinin kalbini değil, budur! ğini görünce sukutu hayale uğradıkile iştigale memurdur. Komiteye Ce bütün bir beşeriyetin kalbini açtı.. lan apaşikâr görülüyor. Bu sene mahsul azdır, ihtiyacı miyeti Akvam meclisi a/asından Halbuki buğday mes'elesinin iki mıza ya yetecek, ya yetmiyecektir. Bu açık kapıdan ginnesini bilolan davetli milletlerin yani Fransa, miistakil cephesi vardır. Bunlardan Ve fiatlar da nisbeten yüksektir ve meliyiz! tngiltere, ftalya, Japonya murahhas birisi buhran dolayısile bir çok diğer hele Ziraat Bankasının alım fiatınYUSUF Z1YA Yeni bir Buğdayın alım fiatı Ve müstahsillerimizin fikri Açık kapı Konferans lan ile Amerika, Belçika ve Norveç murahaslahrından müekkeo olacakt,r. * Vl İzmir rıhtımı Şirket müdürlerinin " tecziyesi istenildi Bolivya Paragüay Harbi durduruluyor Adliye Vekili gelıyor Erzurum seylabı Karadeniz havuzu açılıyor M. Mussolini'nin bir makalesi Bir Rus mömessili Mısır'dan çıkarılıyor Maliye meslek mektebi Kaçakçı nahiye miidürü M. Grandi, ingiiiz hariciye nezarefinde dan yukarıdır. Kışa doğru daha yükselecektir. Fakat yeni mahsul piyasaya fazla arzedilmeğe başlandıkça her sene olduğu gibi bu sene de fiatların baş aşağı vavarlanması büyük ihtimal dahilmdedir. Hükumet [Başmakaleden mabatt] işte bu ihtrmale karşı müstahsili hifetler altında ecnebi bir diyara gitmaye etmek istiyor. meğe zafer bulur, ve mütekabilen bir Biraz daha sabredHsin, hükumetçe Hhalât metaı evvelâ tzmir'e nasıl gitesbit edilen buğday fiatınm, eğer rer, ve sonra havalisine nasıl gider, köylü mahsulünün büyük kısmmı buralarını umumîyeti jtibarile tetkik piyasaya hep birden arzederse, çok ettik mi?.. büyük bir rol oynıyacağı görüle Binnefis tzmîr şehrine gelince bu cektir. şehrin şimdiden hepsinin tahsil oln Hulâsa 5,5 kuruş fiat asgaridir ve nup okunamıyacağı bile kestirilemi köylüye bir teminattır. Bu temmat yen 900 bin Iralık bir bütçe ile şimdi buğday fiatı 5,5 kurustan yukarı oliçinde yüzdüğü perîşan vaziyeU»dukça belkî faydasız kalacak, fakat çıkıp kurtulabileceğini farzetmek elsukut ihtimalleri karşısmda derhal bette hayaldir, ve tzmir'in bu halde kıymetini gösterecektir. Mahsulün mühim bir kısmı harma kalması asla caiz olmadığına göre nı takip eden aylarda satıldığına göre vaziyete çaresaz olacak tedbirleri hükumetçe tayin edilen fiatın piyaarayıp bulmak başta lzmir'liler olasada nâzımlık yapması icap ettiği rak cümlemize müterettip bir vazife akdirde bu fiat ayni zamanda yalnız olduğu gibi bu vazifeyi teşvik, teşçi iyi ve hesaplı istihsali teşvik etmiş etmek ve hatta her yeri geldikçe koolacak, pahalı ve hesapsız,yani rasaylaştırmak hükumetin tamamen mayonel olmıyan istihsali asla himaye halline masruf himcncti mevzuudur. ve tergip etmiş olmıyacakır. tzmir ve havalisi mevzuu parça Görülüyor ki buğday kanunu, tesparça şurasından burasından tutula bit edilen mubayaa fiatı ile buğaday cak bir mes'ele değil, belki toplu mes'elesinin birinci safhasına çare surette derin ve esaslı tetkik oluna teşkil edemiyorsa da ikinci safhasını tam manasile karşılaşacak isabetli bir cak bir mes'eledir, ve bu mes'elenin tedbîrdir. arzettiğimiz şekilde tetkikleri ile niBahsimize nihayet vermeden Anhayet kat'î tnahiyet alacak neticelekara «ahire borsasındaki vaziyet rile programlara raptı evvelâ İzmir hakkında da kısaca bazı malumat ve havsdisi için, sonra delâlet edeceği kayded'eceğiz. medenî kabiliyet itibarile bütün TürBorsada yeni mahsul pek azdır. kiye hesabma en hayatî bir zaruretKöylü geçen seneden elinde kalan tir. Biz Türk'ün bu imtihandan dahi buğdayları getirip satmaktadır. Fimuvaffak ve muzaffer çıkacağma en atlar on iki okkalık yanm kile için kat'î surette kani olanlardanız, hu buğdayına göre 55 ilâ 85 kuruşur. susile îzmir ve havalisi gibi halkı iBu hususta bir fikir vermek için 31 tibarile civanmert ve kahraman, toptemmuza ait satışların ihzar edilmiş rağı itibarile ise feyiz ve bereket olan vasatî fiat tablosunu aşağıya yadolu bir diyara taalluk ettiği için. zıyoruz: YUNUSNADt Yumuşak 76,15 Sert 61.90 66.76 Mahlut Sünter 10,64 Çavdar 56,72 Hariç Türkiye Arpa 36 ; 82 ıçm Hükumetin buğday kanunu ile için aldığı tedbirlerin fiatlar ve piyasa Senelik 1400 Kr. 2700 Kr. üzerindeki tesirlerini yakmdan takip 1450 Altı aylık 750 için bu bahse zaman zaman avdet 800 Üç aylık 400 edeceğiz. Yoktur 150 Bir aylık ALİ SÜREYYA Yakından temasta: Izmir vehavalisi Cumhuriyet A bone • şeraiti • CUMHURtYET'in edebî tefrihast: 21 Bir Tereddüdün Romanı Peyami Safa manalara bir takım merasim kala • balıkları. Böyle bir hâdise olduğu takdirde bütün bir aile muhitinde ve dostlar arasmda yapacağı tesirin tahmini etrafında beliren hayalî sekiller. Her insanın alacağı tavır, içinde doğacağı gıpta veya istihfaf, söylenecek sözler ve hep bunların ara • sında daima o beyaz esvaplı kız, onun senelerdenberi zaman zaman tahayyül edilen bu halinin şimdi biraz daha net bir hayal şekline girmesi ve muharririn başı, karışık bir manevi yet ifşa eden yüzünün arızah zetnini ve sesi. Bazen elindeki eserin bir cümlesi, bütün bu hayalleri dağıtan bir siyahlıkla kabarıyordu: «Kerpiç ev ler, ipe sarılı çamaşırlar gibi ay lçığında sallanıyorlar.» ' Kitabın sahifesini çeviriyor ve rasge. le okuyor: «Vaktile bir e • serinde kahramanlarından birine söy. lettiği şu sözleri kendi kendine tekrar etti: Sen daima o içi dolu adamsın. Daima büyük bir alevle sarıldığını hissettiğin başın, ancak toprağm al tmda soğuyacak ve ancak topra ğın altında sen, bu en tatlı ve en korkunç, mestedici ve haşlayıcı ha raretten ayrılacaksın.5 Evet, bu kızgın hisler onun kitaplarında da, ateşten bir kalemle çizil miş gibi keskin ve yanık çizgilerle dolu yüzünde de belli. Ona hem ba yağiliğini, hem de fevkalâdeliğini veren bu taşkınlık insanı korkutuyor, bunaltacak. yahut ta yakacakmış hisaini yeriyor; hayır... Kabul etmek güç, çok güç... Kendini yakan böyle bir tabiat, Muallâ'yı da ateşten bir çetnber içine alacak, ona belki de genç kızlığında teneffüs ettiği bol ve serbest havayı aratacak. Evet, fa kat... Kim bilir? Onun dediği gibi, insan tereddüt ederse belki serçe parmağını bile kıtnıldatamaz . Fakat evlenmek bu... Lâkin on da da ne cesaret! Ne cesaret beyefendi hazretlerinde!.. Üşenmeden çabucak bir de kartvizit bastır tnış... Muallâ istihzamn çağırdığı komik dünyamn eşiğinde birdenbire duraklıyor ve daha fazla içeri giremiyor. Kapıda ona ciddiyet tavsiye eden şeyler var: Seneler, seneler, bekle mekle geçen seneler... Maamafih omuzlarmı silkerek hafifçe gülümsü • yor: «Ne cesaret!» diye düşünüyor. Sonra gözleri elindeki kitaba gitti. Oteldeki adatnı ağır ağır hatırla mağa başlamıştı. Nereye kadar gel diğini düşündü. Adam, yanmda ote lin hizmetçisüe, bir otomobile bin mişti. Daima beyazlıklarla karışan bir baş dönmesi içinde, otelden eczaneye kadar süren iki dakika yol bttip tü kenmek bilmiyor. Hasta iki kat. Hizmetçi elini avcuna urarak pencere den bakıyor. Eczane. Hastanın o kıyaf etile otomobilden inerken duy duğu utanç ve bir öğle üstü, Beyoğlu caddesinin bir hasta beyninde aldığı karışık, bulanık ve esrarla dolu manzara. Sonra? Muallâ parmaklarında hareket haline gelen bir tereddütle ki tabın yırtılmış sahifelerini karıştırdı. Her an kesilen ve yeniden doğan kırık bir arzu ile gözleri satırlann üstünden geçiyordu. Şuursuz olarak, bir «eczane» kelimesinin rehberliğini anyordu. Nihayet bir «eczacı» kelimesinin üstüne dikkati yapıştı: «Eczacı kollarım yukarı kaldır • mıstı: < Aman! Diyordu, hemen bir doktora, hemen! «Tekrar otomobile döntnek, tekrar o sonu gelmiyen dakikaları geçirmek ve meçhul e doğru gitmek... «Hasta arkasını kapıya dayıyarak: « Doktor?.. «Dedi ve gözlerile «nerede?» sualini sordu. Eczacı, parmağile, Tokatliyan'm yanmdaki sokağı işaret edi yor, bir isim veriyor, bir ev tarif ediyordu. Fakat hastanın bunları duy madığmı anlayınca, otelin hizmet çisine tariflerini tekrar etti. Ve ikisi de koluna girerek hastayı otomobile naklettiler. «Artık haricî dünya, bulanık renklerle bir uğultu yığmından ibaretti. Arasıra otomobilin sarsıntısı hastanın şuurunu bîraz uyandırıyordu. «Sonra büyük bir ev, geniş bir taşlık, bir oda kapısı önüne kosarak gelmiş gibi telâşh duran ve gözlerinden başka vücudünün hiç bir parçası gö rünmediği halde, bakışlarının içinde hayret ve masumiyetten bir genç kız olduğu anlaşılan beyaz bir gölge. son. ra büyük bir masa, kalabalıklar, be yaz gömlekli bir adam. «Hasta bir koltuğa çökmüş. tki kat. Beyaz gömlekli bir adam görür gibi oluyor. Doktor mu? Doktor... Ve «doktor!» demek istiyor, ağzını oynatıyor, fakat sesi çıkıyor mu? Du yuyorlar mi? Bütün dikkatini o beyaz gömlekli adama vererek anlamağa çalışıyor. Niçin bu adam masanm et' rafından ayrılmıyor? Elindeki ma kas mı nedir? Bir muşamba mı ke •iyor? Niçin gelmiyorlar... «fnliyor: « Doktor... «Ve bu sefer kendi sesini duyu • yor: Doktor... «Masanm etrafındaki beyaz gömlekli adam kendi işile meşgul. Başını bile çevirmiyor. Hasta bütün vücudünü sıçratan anî tenebbühlerden birile yerinden fırlıyarak o adama doğru bir adım atıyor: « Doktor... « Gel iyor şimdi. « Siz... Siz doktor değM misinîz ? « Şimdi geliyor. Mdbadi var