3 Ağustos 1932 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 3

3 Ağustot 1932 Cumhariyet SON TELGR>*F=LAR Hitler'in idaın listelerL. îlaziîer; komünistler ve yahudilere karşı suikastlere başladıîar Hitler Başvekilin hemen çekilmesini talep ettî, Alnıanya korkulu ve tehlikeli günler yaşıyor Berlİn 2 (A.A.) Hükumet intihabat netayicinin kendi tahminat ve siyasetini haklı gösterdiği kana atindedir. Hükumet muhitlerine yakından tetnas eden mebafildeki Reichstag meclisinin tarzı terkibinin Von Papen kabinesinin intizar ettiği şekle tamamen mutabık olduğu beyan edilmektedir. Von Papen, bir hafta îstirahat etmek üzere bu akşam hareket edeceğini bîldirmiştir. Ayni zamanda bir çok nazırlar da mezuniyet al mışlardır. Bundan başka, Von Papen kabi nesinde Hitler fırkasının 2 veya 3 mümessilmin bulunması için yapı lacak olan müzakeratın siyasî mütarekenin bitamına doğru, yani 12 ağustos tarihinde başlıyacağı tas rih edilmektedir. Bazı izler, Alman kabinesinin Hitler'in kudreti karşısında iğilmek niyetinde olmadığmı irae etmekte dir. Esasen, hükumet, Hitler'cflerin taleplerini is'af edecek olursa müfritlerin nüfuzu altma girdikten sonra bir daha Reichstag'da ekseriyeti elinde bulundurmıyacağı, çünkü merkez fırkasmm hiç bir zaman hükumetîn maiyyetinde olmağı arzu etmiyeceği malum bulunmaktadır. Berlin 2 (A.A.) Nazi'ler ümit ettikleri muvaffakiyeti elde edememekle beraber, hareketsiz ve atıl bir vaziyette kaiacak değillerdir. Fırkanm büyük erkânı harp heyeti, bütün gece Hitler'in etrafında toplanmıştırBu mülâkatlar esnasınida mühim. kararlar verildiği zan nolunmakadır. Hitler'in başvekil M. Von Pape • n'in makammı kendisi tarafından namzet gösterilecek bir başvekile terketmesi lâzım geldiğini söylediği rivayet olunmaktadır. Von Schlei cher, millî müdafaa nezaretinde kalacaktır. Hitler taraftarları, merkez fırkasile şimdiden bir koalisyon vücude getirmeği kabul etmediklerinden Reichstag meclisi içtimaa davet edîlmiyecektir. Nazi'Ierin Prusya'da da iktidar mevkiine geçmeği ısrarla istedikle ri söylenmektedir. Yukarıda zikredilen şartları havi ve ultimatom mahiyetinde bir teb Hğm Hitler namına bükumete verildiği haber almmıştır. nildikleri akibetten fevkalâde bir tesadüf sayesinde kurtulmuşlardır. Şehirde büyük bir heyecan hü kiim sürmektedîr. Hükumet tarafından asayişin muhafazası için icap eden tedbhIer ahnmıştır. Tunç cephe teşkilâtı, meb'uslardan Larsen'i Nazi'lere şiddetli cezaî tedbirler ittihazmı talebe memur etmiştir. Koenigsberg Volkszeitung idaresi, suikast failllerini haber vereceklere 1,000 mark mükâfat vadetmiştir. Berlin 2 (A.A.) Prusya Komiser muavini M. Bracht son bir ih tarname neşrederek dahilî sulhun tam bir surette tekrar tesisi elzem bulunduğunu ve artık beşer hayatının masuniyetine halel getirilrae mek icap ettiğmi ve Prusya hüku metinin icap ederse vatandaşlan himaye için idam tedbirleri ittihazına tereddüt etmiyeceğini bildirmiştir. Paris 2 (A.A.) Havas ajansmdan: Alman intihabatını mevzuu bahseden Le Journal gazetesi, Al manya'nm hakikî cumhuriyetperver fırkası olan sosyal demokrat fırkasmm pazar gününün büyük mağlubu olması hasebile bu intihaptan, bilhassa parlâmento rejimi ile cumhuriyetin Alman mîlleti tarafından reddedilmiş bulunduğu neticesinm istihracı lâzım geldiğini ve en hararetli sosyalizm taraftan anasırın komünistliğe geçmiş olduklaruu kaydediyor. „ , Dünya karşısında Türk kızı PEYAMÎ SAFA Bugün, bütün dünyada ve âer kesin ağzında, sık sık geçen bir tek kelime var: Türk. Ve herkesin gözü, Türk güzelinin resimleri karşısında, su ve ateş gibi hem içimize tatlı bir sermlik veren, hem d"e yakan, bu tezatlarla dolu güzelliği seyrediyor. Keriıjîan Halis'in bütün dünyaya isbat ettiği şey, yalnız ferdî bir güzellikten ibaret değildir: O, düne kadar, kafes arkasında yalnız insan yumurtlamağa yarar, acayip bir kümes hayvanı zannedilen Türk kadınile bugünün beynelmilel hareket lerine karışan, zeki ve cevval ba • kışlı Türk kızının farkını meydana çıkardı. Bu canlı ve mücessem if ade, Türkiye'nin geçirdiği inkılâp hak kında yazılmış ve yazılacak bütün kitaplardan ziyade fikir vermek kudL retini haizdir. Bir kızıtı güzelliği basit bir fıtrî mevhibeden ibaret midir? Şüphesiz hayır! Keriman Halis'in gözlerine o siyah kıvılcımı koyan ve bütün vücudüne maddenin hudutları fevkinde bir cazip veren şey, Türk ırkının damarlannda gezinen ve dün bir dasitanî zafer, bugün de klâsik bir insan güzelliği halinde beliren kabiliyetlerdir. Güzellik, her şeyden evvel, içtîmaî bir ifadedir: Eski Yunan heykellerinde, harap olmus büyük bir medeniyetin san'at, felsefe ve me tafizîk telâkkilerini nasıl arıyor sak, bugün de Keriman Halis'in millî edayı ve manayı klâsik bir teşrihî mükemmeliyetle esrarengiz bir surette birleştiren güzelliğinde Türk cemiyetinin ruhunu buluyoruz. Bu güzellik, Türk ırkmın ve medenî yetinin dasitanî bir manzumesidir. Onu daha buradakj müsabakaya girmeden evvel, güzellerin bekleme odasmda görür görmez, ilk bakışı karşısında, intihaba ait bütün tereddütlerimi kaybetmiştim ve reyi mi düsünmeden ona verdim. Şimdiye kadar seçtiğhniz güzellerin en gü • zeli olduğunu bütün dbstlanma söylüyordum. Fakat, ertesi gün çikan İstanbul gazeteleri karşısında acı bir hayrete düşmekten kendimi alamadım: «Keriman Halis Hanım, diyorlardı, Türkiye'nin değil, yaînız Cumhuriyet gazetesinin güzelidlr, çünkü sekiz kişi arasmdan nıtihap edildi ve hakem bir kaç kişiden ibaretti.» GÜNÜN AKİSLERj Türk kadını (Vâ Nu) Bey, Keriman Halis Hanımm güzelliğini tahlil eden uzun bir fıkra yazmı*. Do«tum, bu makalesinde, Dünya Güzelinin siyah gözlerini, beyaz dir lerini, kıvrak vücudünü, dalga dalga saçlarmı, birer birer ve uzun uzun metettikten sonra, birdenbire kaşlannı çatıp garip bir vâiz edasilet tdam tedbiri de altnacak Koenisgberg'te suikastler ve Yahudiler aleyhinde lahrikât Koenigsberg 2 (A.A.) Zabıta, evvelki gece vukubulan suikastlere mümasil vukuatm tekerrürüne mani olmak için şehrm sokaklarında bilâfasıla müteaddit mitralyözlerle mücehhez bir zırhlı otomobil dolaştırtmıştır. Buna rağmen bir takım taşkınlıklar olmus ve bir çok mağazalann camekânları taşlanmış ve camlan kırılmıştır. Bundan başka, bir çok Yahudi tacirlere mağazalannm bu gece yağma edileceğine dair bîr takım imzasız mektuplar gönderilmiştir. Dünkü suikastlere kurban gitmiş olanlarm isimleri, Nazi'ler tarafın • dan idama mahkum edilmiş olanlara mahaus kara listelere dahil bu • lunuyordu. Ağır surette yaralanmış olan ko münist Sauff, bu sabah vefat etmiştir. Dün evlerlnde taarruza uğramış olan olan Schultz ile diğer bir ta kım sendîkalistler, uğratılmak iste """" ""»ıırailliniltlllllllllllIIIUIIIIIinilHIIIIIIIIIUIIIIIIIinılınımıiNiınT.mu, FrcmsıJlar korkayorlar [ Zarafette dünya birincia gelebil Bugün, Türk güzeli, bütün mildik, diyor... Mazrufta da geri kalma letlerin alkışlan arasında yer yü mağa uğraşalım. Marifet orada.. Millezündeki tahtına çıkmca, gazeteci tm koltnklannı kabartacak şey, asd arkadaşlar çabucak ağız değiştirdimazruftur!] ler: Bu sefer, Keriman Halis Ha • (Vâ Nu) Bey, acaba Türk nımın Dünya Güzeli olduğunu brakadınında nasıl bir ruh, nasıl bir volarla ilân etmekte öyle bir yanşa kalp, nasıl bir dimağ arıyor?. çıktılar ki «Cumhuriyet» gazetesinin Türk kadını, vatan istediği gün,] admı anmağı bile unutuyorlar' hudutlara, çocuklarımn iskele Hele muharrirlerden birî Türk güzelinin Avrupa'ya gitmesine bile tinden aşılmaz siperler çeken femuanzdı, bunu açıkça yazmaktan dakâr bir anadır! çekinmiyor: «Gitme, kızım, gitme!» Türk kadını, tehlike ve ateş diyordu. Fakat, seyahate çikarken gününde, sırtında cephane vo fstanbul halkının ellerinden kopan erzak taşıyan bir gönüllü neferdir^ alkısın sesi, bu çürük dişlerin gicırTürk kadını, erkeğine, çocu tısraı bastırmşti ve bugün, Dünya Güzelinin yüzünü ak çıkaran muğuna, yuvasına candan bağlı bir vaffakiyet, böylelermm yüzünü kidişi kuştur. zartıyor. Türk kadını, hastanede operaKeriman Halis'in bu zaferinden törlük, mektepte hocalık, fabrr evvel, güzellik müsabakalannın hakada amelelik, tarlada rençperkem heyeti de maznun mevkiind'e lik etmesini bilen, ekmeğini alra idi, en güzide Türk san'atkârlanmn zevki de meskuk addediliyordu; teri, göz nuru, bilek kuvvetilo Keriman Halis onları bu maznun kazanmağa alışmış, içtimaî bün mevkiinden de kurtardı. yenin faal bir uzvudur. Her münakaşayı ve davayı hal • Türk kadını, Timur'lan, Cen Ieden büyük bir hüküm vardır: Mugİz'leri, Mete'leri, Mustafa Ke vaffakiyet! Işte bu hüküm, Dünya Güzelinin ayaklan dibinde en garaz mal'leri yetiştirmiş en büyük terv kâr tnuhaliflere bile diz çöktürüyor. biyecidir. Haydi, iğiliniz bakalım! Türk kadınmı, dünya, zarf ınds Hitler bir ultimatom verdi Surîye'de hâlâ Kargaşaîık var! Komünistler tahrikâta devam ediyorlar Beyrut 2 (A.A.) Suriye komünistleri Şam'da gene faaliyete geç mişlerdir. Bir hafta içinde müteaddit defalar sokaklarda beyannameler dağıtmışlar ve duvarlara afişler yapıştırmışlardır. Zabıta mühim bir komünist içtimamı men'e muvaffak olmuştur. Yeni listeler Uç aylık kontenjan listeleri hazırlanıyor Ankara 2 (Telefonla) tk tisat Vekâletindeki komisyon tesrinievvel, teşrinisani, kânu nuevvel aylarına mahsus kon • tenjan listelerini hazırlamakla meşguldür. Bu üç aya ait listeler muhteviyatınm kıymeti 20 mîlyon lira kadar olacaktır. Yeni 3 aylık liste 21 ağustosta ilân olunacaktır. Hint islâmlarî Arasmda tefrîka evvel mazrufile tanımıştır. Daha geçen hafta gazetelerde resmi çr Almanya ile Lehistan Bolivya ve Paraguay kan Saime Muhittin Hannn, <m senedir Amerika'da âli bir mekArasında müsademeler Arasmda bir hâdise tebin musiki hocalığını ediyor. Varsova 2 (A. A.) Polonya Santiago de Chili 2 (A.A.) La Türk kadını, dünya kadmlaAjansı bildiriyor: Paz'den bildirildiğine g3re Toleda istihkâmı etrafında cereyan e len müDün Alman sefareti müsteşan brr nndan manen geri kalmamak için sadematta Bolivya'lılar 8 ve Parahâdiseye sebebiyet vermiştir. Bu acaba daha ne yapsm?. Meyhane gtıayMılar 9 telef zayiat vermislerdîr. hâdise hakkında neşrolunan tebliği mi açsm? Bar mı tutsun? Tripot Cemiyeti Akvamtn müdahalesi resmide deniliyor ki: mu işletsin?... Cenevre 2 (A.A.) Cemiyeti Ak«Alman sefareti müsteşan M. RinGerçi, Türk kadınmın, dünya vam reisi Matos Bolivya ve Para • telen oturduğu evin bahçe duvanna Mezkur gazete, anıhazırm Frankadınlarından geri kaldığı bazı guay hükumetlerinin Paris'teki müsa için en müteyakkızane bir dikkat ev sahibi tarafından deniz bayramı messil lerine brr mektup göndere göstermek zamanı olduğunu söyli san'atlar vardır. Beynehnilel bir münasebetile asılan Polonya bayrarek hükumetlerinden hali hazırdaki yerek mütaleatma nihayet veriyor. ğmı bizzat indirmeğe teşebbus et • fahişe panayın olan Paris'te Türlc gerginliği teşdit edebilecek icraatkadımnı göremezsiniz. Çok şütan içtinap için ricada bulunmalann) miştir. Bir polis memuru bir şahsm millî bayrağı indlrdiğini görerek kür o pazarda malımız yok!... talep etmiştir. isticvap eylemiş ve hüviyetini tesbit Fakat, buna mukabil, Ru« 'de la Brezîlyctda etmiştir. Bu isicvap M. Rintelen'in Boenos Aires 2 (A.A.) Rio de Paix'de, dünya zarafetine hükvaki olan talebi üzerine bahçenin Janeyro'dan bildirildiğine göre dün meden büyük moda müessese içinde cereyan eylemiştir. Evîn sar yapılmak istenilen bir nümayişî melerinin başına geçmi? Türk ka hibi hâdiseden sonra tekrar bayranetmek tesebbüsünde bulunan za Sünnî ve şiiler harp mi bıta gözyaşı akıtan gazler kullan ğı yerine kovmuştur. Bu hâdise üze dınlan var! Aziz dostum.. (Mazrufta gert rine Lehistan hükumeti Berlin sefimağa ve nümayişçiler üzerine ateş rini Alman hükumeti nezdinde şid edecekler? kalmaymız!) Vecizesini, sizin etmeğe mecbur olmustur. Bu esnadetle protestoda bulunmağa memur da bir çok kimseler yaralanmıştır. kaleminiz Türk kızlarına değil, Bombay 2 (A.A.) Alwar eya eylemiştir. Lehistan hükumeti tarziSükun iade edilmiştir. yabancı kalemler kendi kadm letinin miislüman halkının Hindu hükümye verilmesme intizar edecektir. Halanna söylemelidirler. dan aleyhindeki tahrikât, umumun naKanton'da 80 kişi öldü riciye nezarei keyfiyetten ecnebi zari dikkatini celbetmektedir. Müsia lffetin, faziletin timsali olan Şanghay 2 (A.A.) Ahiren Kan mümessillerinm en kidemlisini ha manlar, kutle halinde AIwar mmtakasıton'da vukubulan şiddetli feyezan Türk kadını, böyle bir nasihatin berdar eylemiştir.» nı terketmekte ve ekseriyeti müslütnan lar neticesinde 87 kişinin boğulmus muhatabı olamaz! olan vilâyetlere hicret eylemektedirler. ve yahut ikametgâhlarmın suların le. YUSUF ZİYA Sünniler ve Şiiler sirile yıkılması dolayısile olmüş olBombay 2 (A.A.) Pencap eyaletinde mukim 3,000,000 Şiî, cemaat mes'elesinîn valii umuminin hakemliği tslâm ekseriyetinin metalibini teyit ey lediği takdirde Sünnilere karsı harp ilân edecekleri tehdidini serdeylemiştir. duklan söylenmektedir. Evvelce neşredilmiş bulunan teIefat miktarı mübalâğah görülmektedir. PEYAMl SAFA Suriye hükumeti fevkalâde teda birin ref'ini istiyor Beyrut 2 (A.A.) Son meb'usan intihabatı esnasmda nesredilen ve Suriye'liler tarafından yapılacak en küçük nümayiş ve hareketleri me neden «menil ceraim» kanununun halen mer'iyette olduğuna göre Reisicumhur fevkalâde komiserliğe gönderdigi bir mektupla kanunun refini ve bu yüzden muhtelit mahke melerde bulunan davalarm yerli mahkemelere verilmesîni istemiştir. Fevkalâde Komiserlik Reisicum hurun bu mektubuna henüz cevap vermemiştir. CUMHURİYET'in edebî tefrtkan: Ege Seyahati Feribot işi Ankara 1 Sirkeci • Haydarpaşa arasmda feribot isletmeğe talip şirke Ün müracaati Heyeti Vekilede tetkik edilmiş, gnıp 40 senelik imtiyaz iste diğinden müzakerafan imtiyaz esası etrafında cereyam kararlasmıştır. Müzakerata Nafıa Vekilinin Anka ra'ya avdetinden sonra devam edile cektir. Grup Samsun, Ereğli limanlarile, Ereğli Filyos hatbnın ve Zonguldak Ereğli havas hatbnın da inşasına talip tir. 19 Ankara'da Vilâyetler evi Ankara 1 Yenişehir'de inşa edi lecek Vilâyetler evi bes yerli firmadan, bedeli 175 bin lira kiran Abruhrahmsn Naci Beye 900 bin liraya ihale edilmiştir. rak gelecek senenin teşrinisani aymı tayin ve tesbit etmiştir. Madras 2 (A.A.) Pubbakotah dvarında Vot Jikaddu köyünde Müslü manlarla Mecusiler arasmda şiddetli kargaşalıklar olmustur. Bu kargaşaîık lar esnasmda ölenlerin miktan hakkında henüz malumat alınamamıştır. maziye hayretle ve inanmıyarak baktım. Gecenin her hangi bir saatinde benim için her hangi içikden bir kadeh içmek bir zevkti. Onu da istemiyordum. Sabaha kadar açık kalan barların önünden kayıtsızlıkla geçtim. Belki de yüzümü evlenme ihtimaline çevirir çevirmez bütün mazime arkamı dönmüştüm ve içimde yeni bir benlik doğmıya başla mıştı. Fakat, hani o yıkılan âlemlerin gürültüsü? Hani enkaz altmda kalan hatıralarımdan yükselen çığ Iıklar? Hani bu doğumun sancıları, kıvranışları? Ne ümit, ne teessüf! ölmüş gibiyim. Gecenin bu saatinde bohem arkadaşlarımm bulunabilecekleri büyük bir birahanenin kapısı önünde dur • dum. Eskiden ne hızla içeriye girerdim! Şimdi karar bile veremiyorum. Sonunda yapılacak şey olmadığı için yolda yürümek te istemiyorum. tçe ride onları bulursam bu halimle rahatsız edeceğim. Onlar ki beni gö rünce ne kadar çıldıracaklar! Fakat, Suikastler ve tevkifler Bombav 2 (A.A.) Aralannda bir çok ta kadm bulunan ve Hint millî bayrağma izhan tazim îçin toplanmış olan 50 kişi tevkif edilmişlerdir. Suikastîerin yekdiğerini takin etmesi ve Calküta'da bir İngiliz zabitinin katIine teşebbus edilmesi, iktisadî vaziyet salâh bulmadığı takdirde bütün memleket dahilinde şiddetli bir hareket ya pılacağı endişesi hüküm sürmektedir. Hint millî istiklâl fırkası siyasî mes'elenin halü için Gandhi, son hudut ola Ağustos akşamma kadar muracaat kabul olunur 6 Selim Sırrı B. Ankara'da Ankara 2 (Telefonla) Beden Terbiyesi Umumî müfettişi Selim Sım Bey bu sabah buraya gelmistir. Selim Sırn Bey burada Gazi Enstitüsü teşkOâtfle mesgnl olacaknr. Cumhuriyet A bone • şeraiti • Senelik Altı aylık Üç aylık Bir aylık Türkiye ıçm 1400 Kr. 750 400 150 Hariç ıçm 2700 Kr. 1450 800 Yoktur Acele ediniz Muracaat mahalleri: Beyoğlu: 2612 451 gözlerimden boşalacak soğuk ba kışlar altmda evvelâ şaşıracak, sonra çırpınacak, nihayet donacaklar! Manzarayı merak ettim ve gir dim. İçerlek birahanenin uzun koridoruna kendimi çok yabancı bul dum. Halbuki daha bir kaç akşam evvel ve kaç gece, kaç gece, bu koridordan şarkılar söyliyerek ve kahkahalar atarak girip çıkmıştık! «Evleninîz çocuğum, benim ya • şimda yalnız yaşamanın...» «Hayır, evlenmeyiniz çocuğum, daha kapı nm eşiğinde insanm ne hale geldi • gmı...» Paltomu çıkanrken vestiyer, isimlerini saydığı bir kaç arkadaşımın içeride olduğunu haber veriyor ve alacağım zevk için beni peşinen tebrik eden meslekî bir tebessümle gülüyordu. Büyük salonda yalnız bizimkiler var ve bermutat, evlerinde imiş gibi yaşıyorlar. Bir tanesi, öndeki camlı bölmelerin karanlık köşesinde, bir kadınla ayrı oturuyor. Evvelâ onun Bir Tereddüdün Romanı me yükselmiş olabilir miydim? Ben ki alelâde bir tesirle, bir güzel ba kış veya söz, bir küçük ima veya işaret karşısında çıldıracak gibi heyecanlar duyarım; hayatımda en hafif bir değişiklik yapan gayet baPeyami Safa sit hâdiseler beni çığırımdan çıka • Apartımandan çıkmca, tenha ve yorum!» dedim, fakat derin bir uğul rabilir, kendimden geçirebilir; nageniş caddede, yapayalmz, ağır ve tudan başka içerimden bu hitabıma sıl oluyor da şimdi bu sükunet içinde bulunuyorum? Bu bir fırtmaya sakin adımlarla yürüyordutn; gecehiç bir cevap gelmiyordu. hazırlanış mi? Yoksa bu işin neti • nm o saatinde bomboş kaldırımlar «Evleniyorum, ayol, evleniyorum» cesini benden evvel sezen içim, ümitbeni kendime daha çok yaklaştıra diye tekrarladım. Bana beni gizliyen caklan halde, şahsiyetimin garip bir yırtılmaz bir sessizlik ve nüfuz edil lerimin genişleme sahalarını kapatarzda parçalanmasma ve dağılma mez bir karanlık içinde, içitn: «.Ola mak gayretile beni şimdiden tıkıyor ıına sebep oluyor gibiydiler. Adeta bilir» der gibiydi. Evet, hiç bir insanm ve sert hakikatlere mi hazırhyor? kim olduğumu, ne yaptığımı ve ne asla malik olamıyacağı tam realist Beyoğlu'na geldim. Ne otele git istediğimi anlamıyordum. Etrafımı bir telâkki karsısında, evlenmek te, mek, ne dostlarıma tesadüf etmek, saran boşluk ve sessizlik birdenbire yaşamak ve ölmek gibi sade, alelâde ne yalnız kalmak, ne düşünmek, ne en derin varhğıma ve ruhumun halbir hâdiseden ibaretti; hiç bir müba uyumak istiyordum. Hatta, beni o vetlerine kadar işledi, biraz evvelki lâğaya kapıltnadan, en küçük unsur yalıyabilecek şiddetli bir can sıkmmülâkattan kalan hatıralarunı bile ları arasmsaki nisbetleri tam bir öl tısı özliyecek kadar boşluk içinde bastırdı. Hiç bir şey düsünmeden e çü ile tayin edebildiğimiz hangi ka idim. Otelimin önünden geçtim ve içeri pey yürüdüm. Ertesi günkü işlerime rısık mes'ele vardır ki aslında basit ait maddî ve basit bir iki fikirden olmasın? Fakat ben müfekkiremin şe girmek istemedim. Benim için, garip bir surette, her şey olmüştü. Bu kalbaşka aklıma hiç bir şey gelmiyordu. niyetlere karşı bu hürriyetînî kazadırımlar üstünde geçirdigim coşkun Bir iki defa kendi kendime: «Evleni nacak kadar f eykelbeşer bir realiz masasma yaklaştım. Kadm, baygın bir halde başuu onun omzuna da yamış ve kıravatile oynuyor. Dostumun başı onüne düşük. Çok sarhof olduğu belli. Çünkü, sabahlara ka dar, bütün bu âlem insanlannın taklit ettikleri şahsî ve sevhnli bir makamla söz söyliyen bu maruf san'atkârm başını önüne düşüren şey, ancak fevkalâde bh sarhoşluk olabilir. Beni gören kadm onu kıravatından çekerek sarstı: Bak, bak, dedi, knn geliyor, bak! Ve bekliyordu ki dostum hemen yerinden fırlasın, her vakit yaptığı gibi salonu velveleye veren bir se vinçle boynuma sarılsm, «gel!.. Bizim faziletimiz, fazüetimiz!» desin ve sabaha karşı Türk kavmi hakkındaki enf es nuruklanndan birin e başlasın, yirmi otuz kelimeden ve ma nasız üç beş heceden başka hiç bir şey söylemediği halde cümlelerinin (Mabadi ?i z*