Cumhuriyet Onulmaz yaralar Recai Bey, »lnmnn eve geç gslmişti. Yorgun yorgun odasına çıkb. Başında trir ağnrlık, dizlerînde bir kesiklik vardı.. Bütiin vücudü, günlerco yol yürümiiş gibi ağnyordu. Kendi kendine soyunantyacdkb. Kansını çağırdı: Namiye... Namiye... Fakat onun sesine Namiye değil, karsı odadan çıkan tuzı Leman cevap ver. di: Ne var, baba? Annen evde yok mu kızım? Leman, dişleri arasından kinle ho murdandı: Annem, evde yok! Fakat, annem! Diyişinde istihfaf eden bir eda vardı. Babası, bunun farkma varmıştı. Ayıplar gibi kaşlannı çattı: Leman! Leman, onun infialinj hissetmemiş göründü: Valide hanım, evde yoklar! Nereye gitti? Genç kız, ayni hnçınlıkla devam et ti: Dayîzadeleri Tahir Beyefendi gel. mişlerdi. tki tane konser bileti varmış. Valide hanım, yeni tuvaletlerini giyin diler ve dayîzadeleri beyefendmin kolunda, çıkıp gittiler. Recai Bey, kanı çekilerek kızını din. tiyordu. Fazla ayakta duramadı, bir iskemleye yıgıhr gibi ohırdu. Leman. Hahp söyliyecekb*. Fakat babasınm harap, perisan hali kalbine bir ok gibi saplandı. Başladığı cümleyi bitiremedi, dik sesi. ynmuşadı ve perde perde söndii. Devam etmekten, hissetblderini, daha doğrusu bildiklerini, gÖrdüklerini söy • lemekten ne çıkacaktı? Babasını tazip etmiş ofanaktan başka eline ne geçecekti? Söze, kat'î bir azimle baslamıs ve bu. amzin hiç bir kuvvet karşısında kırılmıyacağını sanmışta. Babasmın «anne!» dedirtmek istediği bu kadından Leman, nefret ediyordu. Rahmetli annesinin mevkiini . alan bu kadın, evin, ailenin huzurunu, sükununu zehirliyen bir yılandı. Namiye, yalnız ölen annenin mevkiini almakla kalmamif, baba fle kızm arasını açmış, yıllar . danberi hep muhabbetle, samimiyetle çarpan kalplerin hararetini de soğutmuştu. Leman, Namiye'nin .eve nasıl ayak basbğını, babasına nasıl hulul ettiğini, bazin hazin hatırlıyordu. Annesi hasta iken, yardım bahanesfle gelip gitmeğe başlamış, sureti haktan görünerek sa • mimiyetme herkesi inandırnnştı. Fakat Leman, orw^flfc*gSrdüğü dakikadan itîbaren sevmemiştL Kalbinde, Namîye'ye karşı gizli bir kin, gayız doln bir şfiphe mişti. Fakat Leman, bunun muvakkat olduğunu biliyordu. Nitekim, bir ay sonra hava tebdili teranesi çıkmıs Le man, Izmir'e büyük teyzesinin yanına gönderilmişti. Artık Leman, senede bir,. bir buçuk ay babasınm yüzünü görebi liyordu, Bu bir, bir buçuk ay, baba kız, baş basa verip konusmak değil, sofrada bile birbirinin yüzüne dikkatle bakmıyor lardı. Baba, kizına, suçlu gibi duruyor, kız da, babasınm hicran, gam dolu göz . lerini, zebun halini görmemek içm gözlerini indiriyordu. Leman, orada durursa, taşacak, bütiin cehdine rağmen söylemek istediklerini söyliyiverecekti. Babasınm zâfına kızıyor, hiddetinden yumruklarım sıkıyor, tırnaklannı etine batınyordu. Leman, kapıyı çekip çıktı, odasına kapandı. Pencereye alnını dayadı, git tikçe kararan sokağa bakıyordu. Bir çok sey sövlivecegi halde birini sövlemedi ğine biraz evvel kızarken şimdi, o ka darcık söylediğine bile pişman olmuş tu. Babasınm zaten yaralı gönlüne do • kunmuş, incihniştL Dimağını, ağır bir duman gibi saran kasvetli düşüncelerle bunaldı, babasmın yanına gitmek istedi. Yemek odasının yarı açık kanısından bir dilim ısık sızı yordu. Sessiz adımlarla kapıya yaklaşb ve hayretle durdu. Babası, masanın îistündekî lâmbayı yakmış, acemi hareketlerle elindeki pantolunun düğmesini dikiyordu. Leman, dikkatle baktı, babası, ona, hiç bu kadar çökmiiş, ihtiyar görünmemiiti. Odadan içeri girdi. thtiyar adam, o kadar dalmıştı ki kızının yaklaşbğmı hissedemedi. Lemaa, sesini tatlılaşbra • rak: Baba, dedi. Nasıl, söküklerini sen, kendin mi dikiyorsun? Recai Bey, ürkmiiş gibi silkinerek doğruldu ve kızının mütehayyir nazar lan altında duraladı, kekeledi: Şey... ö y l e sökük, filân değil... Bir düğmem kopmuşta... Pek kopmuş gibi de değil... Hiç, sanki... Biraz sallamyordu da... Leman, munis bir tebessiimle, panto lonu babasmın elinden aldı: Bırak baba... Ben, tamir ederim! Leman, bununla, babasmın kınk gön Hmü tamîr ettiğîni dösünuyordu! MAHMUT YESARİ Bu seneki Sergi çok vardı. Annesi ölünce, Namiye, teselli komedisi oynamış ve nihayet müradına erMuhteşem olacak İsmet Paşa Hz. dün akşam Yalova'da miş, eve hanım olarak girmesile, Recai Beyin kanına girmesi bir obnuştu. Gazi Hz. ne mülâki oldular îlk günler, zahirî bir sükun içinde geçBütiin yerli müesseseler iştirak ediyorlar Dördüncü yerli mallar sergisi her noktadan geçen senekilerden tamamen farklıdır. Bu seneki sergide muhtelif sanayi tamamen şubeleri ayrılmış bulun maktadır, geçen seneki sergilerde olduğu gibi trikotajcının yanında meselâ çikolata fabrikasını görmek imkânsızdır. Her şubei san'at kendilerine ayrılan paviyonlarda yer almıslardır, bu defakî serginin mütebariz bir hususiyeti de bir çok fabrikaların hususî paviyonları almıs olmasıdır. Geçen defaki sergilere iştirak etmiyen firmalardan bir çoğu bu sene sergiye gelmişlerdir, tpekiş, AlpuIIu şeker fabrikası, Yalova Miİlet ve Baltacı çiftlikleri imalâtaneleri, Zingal kereste fabrikası bu meyandadır. Bu sene paviyonlarda en güzel dekorasyon sahibine Kütahya Azim çini fabrikasının mamulâtından bir çift vazo verileceğinden sergide dekorasyona bilhassa ehemmiyet verîlmekBu seneki sergide muhtelif sanayi tedir. Sergide yarm öğleye kadar bütiin tertibat ikmal edilmiş olacaktır. Sergi hergün sabahlan saat dokuzdan akşam ona kadar açık kalacaktır, yalnız 11 ağustos gecesi sergi sabaha kadar açık kalacak ve o gece muhteşem bir balo verilecektir. Dördüncü yerli mallar sergisinin küşat resminde bulumanları ricasile Gazi Hz., B. M. M. Reisi Kâzım ve Başvekil İsmet Paşalara ve vekillere birer heyet gönderilerek davet edilmişlerdir. iBirtnci saMfeden malait) müderrisler, mübadele murahhaslan, grup grup seçiliyordu. Yolcu salonu önü ile Seyrisefainin Topane nhtımı da dolu idi. Limanda da yüzlerce donanmış kayık, romorkör ve motör Ege'yi karşıIamak için bekleşiyordu. Başvekil Pş. şehrimizde... Bu akşamki program r tSTANBUL: Yeşilköy açığında istikbal Dahiliye Veküi Şükrii Kaya, Seyrisefatn umum müdürü Sadullah ve Istanbul Valisi Muhittin Beyler daha evvel Sa karya motöriine binerek, Başvekil Paşayı karşılamağa çıktılar. Sakarya motörü, Ege'yi Yeşilköy açıklannda buldu. Şükrü Kaya, Muhittin ve Sadullah Beyler hemen vapura çıkarak İsmet Paşaya «hoş geldiniz» dediler. Limandaki tezahürat Ege h'mana girdiği sırada Vecihi tayyaresi mütemadiyen vapurun etrafuıda ve çok alçaktan uçuşlar yaparak Baş • vekili selâmladı. Limanda bekliyen merakip te vapurun etrafuıda dolaşarak se> vimli Başvekilimizi alkışhyorlardı. Ege saat iiçe doğru rıhbma yanaşnnş bulunuyordu. Galata rıhtımmda Vapurdan ilk defa Başvekil İsmet Pasa, kendisini karsıhyanlann alkışlan a rasında indi. Bu sırada Meclis Reishniz Kâzım Paşa Hazretleri de merdrvenin başında bulunuyordu. İsmet Paşa Kâzım Paşa 3e musafaha etti. Her zamanki neş'eli simasile diğer zevabn da ayn ayn ellerini sıkarak habrlarmı sordu. Bu meyanda Sovyet sefiri Suriç Yoldaşla, İtalya sefaret müsteşan Senyor Kock Başvekilimizi merdivenden iner inmez karşıhyarak beyaaı hoşâmedi ettiler. İsmet Paşa nhbma çıkar çıkmaz askeri erkânla görüştü. Ve Sakarya motörünün yanaşmış bulunduğu Topane nhbrmna doğru ilerledi. Bir polis müfrezesi resmi selâmı ifa etti. Meclis Reisi Kâzım ve Başvekil İsmet Paşalar refakatlerinde Hariciye Vekili Tevfik Rüştü, Dahiliye Vekili Şükrü Kaya Beyler olduğu halde Topane nhtı rmndan Sakarya motörüne bindiler. Motöre giderken müfettişi umurm İbrab:m Tali Beyle tekrar görüşerek, doğruca Yalova'ya gideceklermi ve bir iki gün kalacaklannı söylediler. Motörun nh bmdan hareketi esnasında Topane'de bulunan İtalyan seyyahları ile, Romanya vapuru ile gelmiş olan yolcular da Baş: vekil Pasayı aUasladüar. Sakarya motörü evvelâ Dohnabahçe sarayına uğradı, Kâzım Paşa Hazretleri motörden aynldılar. Başvekil Paşa Hazretleri bu sırada, Meclis Reisinin: Yalova'da ne kadar kalacaksıniz? Sualine: Arhk gitmişken M üç hafta kalınm, cevabını verdiler. saat vakit olmasma rağmen muazzam bir kalabalık toplanmışb. Kucağuıda ço • cuğunu uyutan analar, yakıcı güneşten korunmak için siyah şemsiyelerin gölgesine sığınan ihtiyar kadınlar, ellerinde gazetelerle gençler aşağı yukan bütiin İzmir.. Saat beşte dükkânlar ve devairin tatil edihnesmden istifade ederek elle rinde bayraklarla muhtelif esnaf züm releri meydanda kendilerine aynlan mevkilere yerleşiyorlar. Bu sırada tayyareler akrobatik uçuşlar yapıyorlar. Bizim Taksim meydamnm Sdsi kadar geniş olan abide meydanı deniz kıyılanna kadar doldu. Hiç yoksa elli bin kişi var. Ilık bir imbat bayraklan okşıyarak doğnıl tuyor. Civardaki evlerin, apartunanlann damlan da dolu... Halk sabırsızlaaıyor. Yer yer Başvekili bir an evvel alkışlamak arzulan izhar olunuyor. Altıya on kala Maarif, Hariciye, Nafıa Vekileri ve maiyyetleri erkâm meydana geldiler. Az sonra muazzam kütle bir kaynayış ile harekete geldi akebinde alkışlar, bravo yaşa varol sadalan yükseldi. kulaktan kulağa fuılblar: • Paşa geliyor. Suradan gelecek. İste.. tste.. Ve Başvekil kendkme hürmet ve muhabbet taskınlığı gösteren elli bin vatandaşı teker teker memnun etmek ister gibi her tarafa selâm ve tebessüm dağıtarak ilerledi. Vekillerin civarmda yer aldı. Artık merasime başlamak zamanî geisnisti! İste tstiklâl marsî çalınıyor. İsmet Pasa hazırol kumandasını almış bir asker gibi bekliyor.. Gözleri Gazi heykelinin bayraklardan sîynlarak mey danda kalan ve Akdemz'i gösteren parmağında.. Başvekilin bu duruşunda Dumlupraar topraklarmda yatân bir Meh rnetçiğin saşmaz itaatiru görmemek mümkün değil.. Elli bin insan derin bir huşu ile susuyor. Tek bir çîtîrdı yok, tek bir hareket yok.. Bir tstiklâl marsinm bu huşu ve sükuttan daha kuvvetli ifaden güç bulunur. Marşî müteakîp tzmir Belediye reisi heykelin önüne geldi. Salih Behçet Bey uzun bir nutuk söyledi; tzmir'in işgalini, istirdadmı, Gazi'nkı sarsdmıyan mef kuresini, azmini anlatti. Yer yer alkulaO»n bu nutuktan sonra İsmet Paşa bir hamlede henüz açılmıyan heykelin kai • desine çıktı. Bir müddet alkışlann dinmesini bekledi. Se« işitiliyor mu diye sordu. "^ Meydanın her tarafma haut parleur vazedilmişb*. Etraftan halk: İşib'liyor paşam, çok iyi işitiliyor cevabmı verdiler. tsmet Paşa cebinden notlannî çıkardı. Bir iki yudum su içti. Az evvel tstiklâl marşı çahnîrken hâsıl olan sükut meydanı yeniden kaplamıs 18 19 Gramofon. 19,30 20,30 Haftz AKm'et Keyeti. 20,30 21 Gramofonla opera. 21 22 Haftz Ahmet heyeti. 22 22,40 Orkestra. 1 Die dieîriche Elster Rossint. 2 Die gelbe Yache Lehar. BERLİN: 16,05 plâk 17,45 konferans 18,10 köru ser: (Liszt, Chopin, Ofjenbach) . 20,05 haftanın hikâyesi 20,35 Schumann'ın eserlerinden şarküar 22,05 konser 24.05 havadisler ve dans musikisi. BRESLAV: 18,10 Bertin'den naktt 20,20 kdnfercms* 20,35 Berlin'den 22,05 Frankfurt'tan 24,25 havadisler . 24,55 BerUn'den. HAMBURG: 16.15 gramofon 17,05 borsa 18,35 kon* ser 20 muhtelif program 20,30 Çin haTckında konferans 21,25 konser 22,05 Frankfurt'tan 24,05 havadisler 24,25 dans musikisi. VİYANA t 17,20 plân 19,05 konser . 20,40 Alman. ya'da intihabat mucadelesi 21,10 viyolonsel ile sonatlar 21,55 havadisler 22,05 kabare musikisi . 24,25 havadisler 24,40 dans musikisi. BUDAPEŞTE: 21,35 konser 23,35 orkestra mitea •< kiben bir lokantadan naklen tsiaan mu * sikisi. BÜKREŞ : 22,05 kitar konseri . 22,35 oir çeyrek neş'eli program 22,50 Romen musikisi (orkestra ile). ROMA: 19,35 sarkt konseri 19 50 muhtelif Thlisiki 21,20 gramofon plâklan neşriyatı > 22,50 (Abraham ve İsaac) PKzetti'nin böj oratoriosu. VARŞOVA : 17,45 Vünö'dan nakil: [Çocuk prögrömYfı 19,05 öğleden sonra konseri 22,05 hafif musiki 22,55 tefrika 23,10 hafif musikiyj devam 24.10 Chopin'in eserlerinden mutat konser: Polonaise en do diise vineur, Vgçturne op. 32, Valse en mi majeur üe iki etud: Mi vineur op: 25 et mi viajeur. op: 10 Millî bankalar muafiyetinin ilgası Ankara 2 8 Mülî bankalar muafiyetleriinin ilgasma dair 20 nisan tarihh* kararname ahkâmının 1 temmuzdan itibaren mer'i tutulması Heyeti Veküece kararlaşmışbr. BELGRAT: 22,30 havadisler ve hafif musiki . 23,35 dansing. Ziraî kredi kooperatifieri Mahdut ve gayrimahdut, mes'u liyetli şehir ve kasaba zürraı kredi kooperatiflerile gayrimahdut salâ hiyetli köy ziraî kooperatifleri muka. velenamelerinin 5 inci ve 7 inci maddelerinin tadili projesini Heyeti Vekile kabul etmiştir. Niğde Halkevi için Amatör gençler harikulâde bir vaffaldvetle «Akın» ı temsil e Pamuk ihracatı Haziran ayı zarfinda Mersin Hmanindan muhtelif ecnebi memleketlere vuku bulan ihracat miktan hakkmda sehri mjz Ticaret Odasına bir istabstik gel • miştir. İstatistiğe göre 89894 liralık 729 balye pamuk ihraç ediIımşbV. Pamuklarm beher kilosu 31,2 kuruş»an sahlmaktadır. Mayıs ayında Mersin limanmdan ecnebi memleketlere 109,355 lirahk 2391 balye pamuk İhraç edflmiştir. İhracat mevsiminden itibaren 11 ay zarfmda Mersin limanmdan hariç memleketlere 5,883,463 lira kıymetinde 88,408 balye pamuk ihraç edilmiştir. Yaraladığı çocuğu Parka bırakıp kaçtı Dün Galata'dan geçen 2232 nümâraG otomobil on beş yaşlarînda bir çocuğu çiğnemiş ve yaralamışbr. Hâdiseyi müteakîp şoför Mustafa Hayri Efendi hemen inmiş, çocuğa kendisini dava etmemesini, kendi parasile tedavi ettireceğinî söyliyerek arabasına almıs ve oradan ay rılmışbr. Halbuki çocuğu hastaneye götürece ğine Sultanahmet parkına bırakıp sa • vuştuğundan zabıtaca aranarak yaka Ianmışbr. Fakat işin garip tarafı şimdi çocuğun meydanda olmamasıdır. Zabıta tahkikat yapmaktadır. Heybeliada'da Bundan sonra motör Heybeüada'ya uğradı. İsmet Paşa Hazretleri Deniz lisesi rıhtımmdan halkm ve sporcularm mütemadi alkışlan arastnda bir arabaya binerek biraderlerinin evine gittiler. Şükrii Kaya ve Tevfik Rüştü Beyler de bu sırada araba ile Heybeli'de bir tenezzüh yaptılar ve akşam uzeri, Başvekil Paşa ile btrlikte tekrar Sakarya motö • riine binerek Yalova'ya hareket ettiler. İstanbul Valisi Muhittin ve Seyrisefain umum müdürü Sadullah Beyler de ayni motörle Yalova'ya gitmişlerdir. Bugday ve afyon Sağda müsamerenin muvaffakiyeti için çaltşan Niğde H F. reisi doktor Hüseyin Be\ Akm ptyesinin âekorlanm hazırlıyan muallim Kemal Bey. piyeste Hakan rölünü muvaffakiyetle «ynıyan muallim Hıfzı Talât Bey Niğde (Hususî) Hasılatı açılmak üzere bulunan «Niğde Halkevi» nin hazırhklarına sarfedilmek üzere 23 temmuz bayramı şerefine H. Fırkası tarafından tertip edilen tnüsamere çok parlak ve muvaffak oldu. Niğde halkınm davetli bulunduğu bu emsalsiz gecede; Ulukışla, Bor, Nevşehir, Ürküp kazalarından gelmiş bir çok zevat hazır bulunmakta idi. Müsamere saat tam dokuzda tstiklâl marşı ile başladı ve bire kadar devam etti. Niğde muallimlerinden ve bazı gençlerden mürekkep bir heyet tarafından Faruk Nafiz Beyin «Akın» ismindeki millî piyesi temsil edildi. Darülbedayi'in bile aylarca çalışarak temsiline muvaffak olabildiği bu Türk destanını Niğde'nin azimli evlâtları cidden fevkalâde denebilecek bir tarzda oynadılar. Halk piyesin basından sonuna kadar hiç durmak»ızm alkışladı. Seyirciler arasında heyecanmdan ağlıyan vardı. Müsa mere bittiği vakit halk salonu gecenin bu hayli ilerlemiş saatinde terketmek istemiyor, «yaşasm Türk milleti!» sesleri ve alkışlar müsamere salonunu bir kasırga haiinde dolaşıyordu. Hakan rolünü cidden harikulâde bir muvaffakiyetle oynıyan muallim Hıfzı Talât Beyin gÖk gürültülerini andıran sesi hâlâ kulaklarda çınlıyor. • * * tarafından zeybek oynanmış ve millî şarkılar söylenmiştir. Niğde Halkevinin ağustos ayı içerisinde açılacağ tahmin edilmektedir. İktisat Vekâleti Ticaret Müsteşari HösNiğde'liler; Ankara, Istanbul, Kay. nü Bey dün şehrimize gelmiştir. Hüsnü seri, Antalya Vilâyetlerinden sonra Beyin Sanayi Kredi Bankası Müdürlüğu«Akın» piyesini temsil etmekle millî bir destana karşı derin alâkalarını ne, sanayi müdürü Şerif B. in sanayi ofisi ve san'ata olan asklarını isbat etmiş müdürlüğune tayinlerinin takarrür ettiği bulunuyorlar. kat'iyetle haber verilmektedir. Sanayi umum müdürlüğune ya müfettişlerden Kemal Hayyam Kudret Bey, yahut Zonguldak havzası müdürü Refik B. tayin ednecektir. Ha ricî ticaret ofisi müdürlüğune İktisat Vekâleti müşavirlerinden Şefik Beyin tayini İncir mücadele heyeti bahçe «ahiple • muhtemeldir. rine kendi arsalan dahilinde incirler için bir bina vücude getirilmesi lüzumunu teblif etmiştir. Bazı tzmir gazeteleri Kambiyo Borsasında esham ve tanmahsulü ile borcundan ancak bir kısmmı vilât muameleleri eski hararetini kay ödiyebilecek olan bahçecilere bu tekli betmiştir. Anadolu DemiryoUan tahvifin çok ağır geldiğini yazmaktadırlar. lâh ve diğer Alman eshamında yükse Bahçeciler çardaklan kaldırıp ta bina liş temayülü duımuştur. Bu vaziyet A] yaptıklan takdirde ayrıca müsakkafat manya'daki dahflî mes'elelere atfedil vergisi vermeğe mecbur olacaklarım mektedir. Unifiye fiatlannda tahavvül da diişüntnektedirler. İncirler şimdi mevyoktur. sim ilerlemiş olduğundan inşaat için kendilerine bir senelik mühlet verilmesmi istemektedirler. Dün İstanbul'a 41 vagon bugday gelmiş ve cinsine göre 6 kuruş 15 paradan 7 buçuk kuruşa kadar sablmışbr. Ma latya afyonlan Borsa'da 12 buçuk liraya sahlmışhr. Yapağı fiatlan 50 55 ku ruştur. Ytdovctda Yalova'da bulunmakta olan Gazi Hazretleri Başvekil Paşaya Millet çiftliğinde intizar etmiş, Sakarya motörü Heybeli'den hareket ederek doğru Millet çiftliği iskelesine yanaşmıştır. Reisicumhur Hazretleri burada Başvekili kar şılamış, İsmet Paşa kendilerine seyahat •e İzmir'deki küşat resmi intibalaruu anlatmıştır. Buradan otomobillerle kaplıcalara gidilmistir. Sanayide tayinler Aydın incircileri mühlet istiyorlar izmir'de yaşanan buyük gün Hararetli ve taşkın bir surette hemen her cümlenin sonunda alkışlanan nutuk daha çılgın tezahürlerle nihayet buldu. İsmet Paşa çıkbği gibi dinç ve vakur kaideden yere atladı. tzmir Belediye reisi Başvekil Pasa Hazretlerine tepsi içinde bir makas takdim. etti. Halk arbk zaptolunamaz bir akınla heykelin ve Paşanın yanına top • lanmışb. Ağu ağır ilerliyerek tsmet Paşa heykeli gizli tutan bayraklann kor • delâsmî kesb*. Gazi arbk manilerden kurtulmuş elli bin vatandaş serbestçe Akdeniz'i gösteriyordu. Dokuz on metro yüksekliğinde olan bu abidede «ordular ilk hedefmiz Akdeniz'dir!» ibaresi yazıh idi. Çalköy'de, lonk bir kağm yanında, yanık ve yıkık bir ev hara besinde Gazi'nm ordulara haykndığı bu veciz, bu azimkâr hitap, on dört milyon insanın beynine olduğu gibi, heykelin mermerine de sflinmek ve sökülmek bilmez bir surette hâkkedilmiş bulunuyor. Maamafih muhterem Başvekil bu heykelin bir devrin tarihine kapak teşkil ettiğine kani değil. O, gözleiuu kırpmadan Gazi'nin Akdeniz'i gösteren parmağına bakıyor.. DOĞAN NADt Kolu ezildi Samatya'da oturan 2 7 yaşlarinda Memduha Hanım evinin üst kabnda pen* cereyi açarken çerçeve kolunun üzerine düşmüş, kolu kmlmış, parçalanan camlar da damarlannı kesmiştir. Kadıncağız bayılnuş ve hastaneye kaldınlnuş br. Eli kesildi Fmdıkh'da 74 numaralı odun depö sunda çalışan amele Ali elini elektrikle çahşan testereye dokundurduğundan parmaklan kesilmiş, tedavi edilmek fizere^Sürpagop hastanesine gönderümiştir. Metruk çocuk Yeniköy iskelesinde metruk bîr çocdc bulunmuştur. Üzerinde hüviyetini gös terir bir şey yoktur. Hastaneye kaldınlarak tahkikata başlanmışbr. izmir'in i!k Türk doktoru tzmir'in ilk Türk doktoru Mustafa Enver Bey 86 yaşmda olduğu halde ölmüstür. Cenazesı bugün İzmir'de büyük ihtifalle kaldırılacaktır. Mustafa Enver Bey 51 senedir doktor luk yapıyordu. Müaamere gecesi ayrıca bayi Efe İzmir 27 fHususî) İzmir bugün bavraklarla örtulü gibi.. Tramvaylarda, vapurlarda, evlerde hatta evlerin her penceresinde bayrak, bayrak, bayrak.. Her kayıkta, her direkte birer bayrak var. İzmir bayram günlermde bile bu kadar bol bayrakla süslenebilk mi ? Zannetmiyorum. Bugün İzmir'liler hakikaten müstesna bir gün yaşıyor. 19 eyIul 1922 nin timsali olan Gazi heykeli bugün açılacak. İzmir'in sevinci yalnız bu kadarla kalmıyor. Ustelik küşat resminde hazır bulunmak üzere Başvekil Pasa ve arkadaşları da burada bulunuyorlar. Saat bir. Gtmlerdenberi bayraklarm alhnda saklı duran heykelin seklini rneİlk İdroloji hitabı Muallim kimyaker H Celâteth'n B. mem rak eden İzmir'liler bir bir meydanda leketımizde ilk deîa olarak bir idroloji ki. birikiyor bayraklan delip geçmek istiyen tabı yazmış ve bastırmıştır. Eser kabili sürp nazarlaria iğilerek, doğrularak, sağa sola bükülerek göriinmiyen büyük tunç sularla maden .«.ulaımın sureti tahlilini, kütlesinin biçimini görmeğe, ifade ettiği Yalova, Bursa, Gonerı kaplıcalannın radmanayı bir an evvel anlıyabflmeğe çayo aktivite dereceierini gostermektedir. lışıyorlar. Bu bal akşama kadar devam Tavsiye ederiz. ettL Saat ucte meranmm baslamasına üç Esham fiatlan KARILER1MİZE KOLAYLIK iki tramvay çarpıştı 719 numarah vatman tsmail'in idaresindeki 115 numaralı Maçka Beyazıt tramvayı 139 numarah Şişli . Tünel tramvayına arkadan çaromak suretile hasara uğratrmş ve bir kadınla bir erkek muhtelif yerlerinden yaralanmışlardır. Vatman İsmail yakalannuş, yaralılar Zükur hastanesine sevkedilmişlerdir. Aylık abone * Hususüe vilâyetlerdeki bir çok karüerimiz gazetelermi munta zaman kendi adreslerine alabil • mek için bizden bazı kolaylıklar is temektedirler. Bu aziz karüerin arzulanm yerine getirmek üzere Cumhuriyet için ayhk abone usulü ittihaz ehneğe karar verdik. Ay hk abone bedeli yalnız Kansını vurdu Taksim'de Çiftebakkal sokağında o bıran Yuvakim'in kızı Olga zevci Aleko ile kavga etmiş, Aleko kansını ustura ile sol ayağından yaralamıştv. Yaralı ka din Zükur hastanesine kaldınlnuş, carih yakalannuşbr. 150 kuruş*.. tan ibarettir ve tabiî peşin olarak gönderilmek iâzımdır. Bu usul idarece fazla mesaiyi icap eden külfetli bir meşgale olduğu için abonelermin inkıtaa uğramamasını istiyen karflerimizin paralarnu idareye vaktinde yeti • şecek veçhile döndermekte devam etmeleri iktiza edecektir. Boğulurken kurtarıldı 15 yaşlarinda Muzaffer isminde bir çocuk Beşiktaş deniz hamamında yıka nırken yüzmek bilmediğinden boğula cağı esnada kurtanlmışhr. Fakat fazla • ca su yuttuğundan hastaneye kaldınl mışbr.