Camhuriyet 13 Mayıs Tıbbiyeliler bayramı ( Birinci sahtfeden mabait ) o da tıp bayramının tesisini düşünen ve bunu tes'iden her sene pek nezih bir rasime tertip eden gençliğimize kemali hararetle teşekkür etmektir. Bu şakrak gün, bize genç neslimizin bir tühfesidir. Zaten bütün şevk ve neş'elerin kaynadığı gençlik değil mi, bütün Türk'Iük istikbalini, saadetini gençliğinden beklemiyor mu? Biz yaşh hekimler bir kat daha mes'uduz. Çünkü Türk gencliğinin feyzine, kuâretine, azmine sade ümidimiz değil, imanımız vardır. Yetisen genç neslin bu çok sevdiğimiz raernlekete, güzel Türkiye'ye, bizden daha çok bayırh hizmetler ita edeceğine itimat ediyoruz. Var olsun Türk gençliği, yaşasın Türk tıp grençkıymet veren ve verdiren yüksek rehberm dehasına ve muazzam cumhur hükumetimizin himmet ve yardımlarına karşı hepinizi minnet ve şükran arzına davet ve gönlümüzden kopup gelen en yüksek hürmet ve tazimlerimizin Reisicumhur Hz. ile Başvekil Paşa Hz. ne, B. M. Meclisi Reisi Paşa Hz. ne ve Sıhhiye, Maarif Vekilleri Beyefendilere birer tel garlaf iblâğ olunmasmı teklif ede rim.s Besim Ömer Paşanın şiddetle al kışlanan bu nutkundaki teklifi müttefikan kabul edilmis ve bundan sonra Cemal Reşit, Seyfettin Asaf, Sezai Asaf Beylerden mürekkep tribü heyeti tarafından giızel parça lar çalmmıştır. ; Sehir ve memleket haberleri 1 iciıial Rusya ve devletler Sovyet Rusyasma karşı büyük devletlerin aldıkları vaziyet zaman geçtikçe daha ziyade tavazzuh et mektedir. Devletlerden bazıları hasmane ve bazıları da dostane vaziyet almışlardır. Hasmane hareket eden devletler Japonya, Fransa ve İn giltere'dir. Fakat bu devletleri Sovyet'lere karşı husumette birleştiren saikler baska baskadır. Japonva cihanın sivasî ve iktisadî ahvali ha : zırasım berrî Asya'da bi vük bir îm paratorluk kurmak için ötedenberi besledi»! isti'âcuyane amale mü saii: çöVdüğünden bir taraftan M%n curi'ye el atmıs ve dieer taraftan Çin'i s:kıştırm'«tır. Sovyet'ler lapon'lara karsı mümkün mertebe müftak'mane ve bitA''fane hareket etmisler ve Simalî Mançuri'deki Rus demiryol'arraı Japon'ların aıkerî nakliyatta istedikleri gib? kuHanmalarma müsaade göstermişler ise de bir türlü Japon'ları tatmin edememislerdir. Ja> pon'lar Ahnanya'nın bes mislibüvükliîği'ndeki Mançuri'yi kendilerine yutturmeğa Rusva'nın bir gün mü manaat edeceğini zannederek Rusya ile harbe hazırlanıyorlar. Tabiî Sovyet'ler dahî gafil av lanmamak için hudutlarda tahstdat yapmı«lar ve Japon'iara tuttukları yolun tehlikeli olduğunu defatia ihtar etmislerdir. Fransa'ya gelince bu devlpt Sovyet devletinin cihan ihti lâlini yapm,k gavesînden hiç bir zaman vRt ?ecemiy?ceği kanaatin dedir. Pransız'lara göre dünvanın heı hangi bir tarafında ihtilâl, iğtîşaş, beynelmüel karışıkhk cıkmı» ise mutlaka bunda Sovyet'lerin parmağı buIunmuştur. Fransız'lar Rusya'nın komşusu hükumetlerin bu devlet ile her türlü münasebatına şüphe naza »ile bakarlar. Ahiren Almanya ile Rusya arasında aktolunan ticaret mukavelesi Fransız'ları ziyadesile kuşkulandırmıştır. İsmet Paşanın Moskova seyahati Alina ve Peşte seyahatlerini takip etmis oîrrasma rağmen Fransız'ların süphesini uyandirmıstır. Türkiye Karadeniz'deki bü yük komsusu iie dostluğunu teyit ettiği gîbi Akdeniz'deki büyük komsusu Italya ile dahi dostluğunu takviye etmektedir. Basvekilin seyahatleri nin ehemmiyeti bu nöinfadadır. FaV^t Fransız'lar bu seyahate rriana ver mekte ve haddi zatında büvük mik yasta olmıyan iktisadî iril»f!n"siynsî karşılığı olduğu tevehhiimünde bu lunmaktadırlar. Son zamanlarda }an kibrit ve seker inhisarım Rusva'ya vermisti. Fransızlar buna dahi mana veri yorlar. îngiltere'yi Rusya'ya karşı hasmane vaziyete saik Sovyet'lerin cihan ihtilâli yapacağı endişesi de ğildir. Belki İngiltere Asya'dak? mevkiini Sovyet'ler tarafından teh dit edildiğini zannediyor. Hindistan ile İngiltere arasındaki hava yolunun îran üzerinden devam etmesine İran hükumetinin mâni olmasını İngiliz'ler Sovyet'lerin tesirine hamlediyorlar. İngiltere ile Fransa başka başka saikler in tesiri ile Japonya'ya siyasî ve diplomasi cihetten müzaheret edi yorlar. Halbuki Amerika devleti Japon ya'yı Bahrimuhiti kebirin Asya sa hilinde hâkim bir mevki almasına doğrudan doğruya mâni olamıyac* ğ:nı anladığından elaltmdan Sov yet'Iere siyasî müzaheret göstermektedir. Almanya dahi yakın zamana kadar tecrit edilmemiş bh* halde bulunmasını Sovyet'lere medyun olduğundan bu devlete karşı hayırhahane davranmaktadır. Yalnız Hitler ik tidar mevkîine geiecek olursa bu dostluğun devam etmesi şüpheli olacaktır. Sovyet'ler ile büyük devlet lerin arasındaki münasebatın son safhası budur. MUHARREM FEYZİ Dün Tıp Fakültesinde büyük merasim Tevkif edilen Şüpheli yolcu yapıldı, gece bir balo verildi Yapılan tahkikatın son safhası nedir? Amerika'dan gelen ve hüviyeti şüpheli görüierek derdest edilen «Kigi» li Arif'in isticvabma. adliyece devam olunmaktadır. Nfaznun Amerika'dan İstanbul'a gelince vaziyeti şüpheii görülmş, üzerinde Amerika'da bir şubesi bulunan Kürt Hobyan cemiyetine mua veneti naktiyede bulunduğuna dair makbuzlar zuhur etmiştir. Bu suretle bu adamın Türkiye'den iftirak ga yesini güden bir cemiyetin mensubininden bulunduğu anlaşılmıştır. Zabıta kendisinin buraya ne sebeple geldiğini, sureti mahsusada gönderilip gönderilmediğini lahkik etmek tedir. Alâkadar bir zat bir muharriri mize bu hususta şunları söylemiştir: « Polis elde ettiği bir mücrim ve yahut bir maznunu tetkik ve tevsii tahkikat için ciheti adliyeye tevdi eder. Bu adamın vaziyeti adliyece yapılacak tetkikat neticesinde taayyün edecektir.~ Musadere edilen süâhlar Hint'Klere Taraf tar bir Îngiliz! Maruf bir âlim İstanbur» da neler söylüyor ? îngiliz profes örlerinden M. Ernest Root'un on gündenberi şehrimizde bulun du^unu yazmışhk. îngiliz profesörü dün Toros ekspre sile Hindistan'a gitmiştir. M. Ernest yirmi senedenberi Hindistan'da bulunmakta ve eski hintçeden in gilizceye bir çok tercümeler yapmaktadır. Profes'ir ayni zamanda Hint medeniyetini de tetkik etmektedir. Haydarabat'ta Sent Darülfünununda ! müderris olan tngiliz profesörü Hindis , tan'da iki darülfünun tesis etmiştir. | M. Ernest dün kendisile görüşen bir muharririmize Hindistan ahvali ve Gandi hakkında demiştir ki: « Gandi çok zeki ve tahsili çok kuvvetli bir adamdır. Esasen tahsilini İngiliz Darülfünunlarında yapmıştır. Ga: yesi Hinc'istan'a ist k','j'.i temin et mektir. Bunun için bir çok vasıtalara müracaat etmektedir. Hint'liler kendilerine istiklâl hak larırun derhal verilmesini istemekte dirler. Halbuki Ingiltere hükumeti bu hakların yavaş yavaş tanınmasına ta raftardır. Benim kanaatimce İngiltere hükumeti Hmdistan'a istiklâlini derhal vermelidir. Aksi halde günün birinde bu hakkı tanımağa mecbur kalacakbr. Bu hak bir an evvel tanıhrsa Hindistan'la İngiltere hükumetinin de iyi geçin mesi kabil olacaktır.» I Talebe cemiyeti reisinin sözleri Müteakıben Tıp Talebe Cemiyeti reisi Hasan Hulusi Bey bir nutuk irat Tevfik Recep Beyden sonra kürederek şunları söylemiştir: kiiyii Besim ömer Paşa ifgal etmiş « 12 mayıs tıbbiyeliler bayrave çok alkıslanan şu hitabeyi irat mını bugün dördüncü defa tes'it eetmiftir: diyoruz. Bu şerefli günün heyecan « Sevgili tıp gençliği. muhterem ve nes'esi içinde ilk borcum; Türk hantm ve beyefendiler, tababetini, aziz misafirlerimi, muhBundan üç sene evvel ve geçen terem hocalarımı hürmetle selâm sene tıp gençliği tıbbın memleketimizde öyle zannedildıği gibi yüz beş , lamaktır. 12 mayıs tıbbiyeliler bayramı; ta yıldanberi değil, tam altı asırdanberi mektep sıralarında baslıyan tesanüt tedrit edilmekte olduğundan bahisle irfanı millimiz tarihinde yeni bir var ve kardeşlik hislerini kuvvetlendir mek genç ve yaşh tıbbiyelileri senede lık ve yararlık göstermiş ve bu vabir gün olsun; bu tıp kâbesinin çatısı dide büyük ve kuvvetll bir adım ataltında toplamak ve onlar arasında mıştı. ebedî ve sarsılmaz bir samimiyet haO zaman ben sizlere klâsik tedrivası vücude getirmek içindir. satın mebdei olan yüz beş senelik 12 mayıs kalpleri ve idealleri bir rnüddetin son yarısından itibaren olan tıp ordusunun müşterek bay • mektebimizde, fakültemizde sırasile ramıdır. talebe, muallim muavini, muallim ve Tıbbiyeliler yalnız bu memleke rnüderris sıfatile hazır bulunduğum tin hayatı sıhhiye ve içtimaiyesinde devirlerde gittikçe arttığını gördü en mühim bir uzuv olarak kalma ğüm terakkilerden bahsetmiştim. raışlar, mefkure ve imanlarını daima O zamandan yani bir senedenberi yüksek tutmuşlar, daima her inkısevffilî meslektaşım ve çok gayretli lâbın önünde gitmişlerdir. Çünkü talebem seririyat tedavi muallim mu bu çatı altına giren her genç bu avrai doktor Süheyl Beyin yardımı aşkla aşılanır, bu aşkla öliir. ve delâletile tıp talebe cemiyeti bu Aziz tıbbiyeliler, Türk vatanının miihim mes'eleyi yeni baştan tetkik sıhhat ve hürriyet bekçileri! ve tamik ederek türkçe tıp tedrisatı Işte bu vesile ile ilme olan ima başlangıcını altı a»ır evvele ve Burnımızı, hürriyete olan aşkımızı tek sa'y* değil, sekiz asır evvele, Kay rarlamış oluyorum. Bayramınız »en seri'ye kadar irca etmek istiyor ki olsun; her yıl ona daha olgun ınubu, çok yerinde ve isabetli bir ta habbet ve neş'elerle kavuşun! leptir! Bir talebenin hitabesi Sözümü yalnız tarihe ait mülâ Cemiyet reisinin nutkundan sonra hazalar ile bitirmek istemiyorum. talebed'en Zeki Bey de şu hitabeyi Hiç şüphe yok ki bu tetkik mes'elesi irat etmiştir: millî tarihimiz içm bir şeref ve Türk « Muhterem Fakülte reisi Be tıbbı için de büyük ve yüksek bir diyefendi, muhterem hocalarımız, halektir. Fakat şunu da unutmamah ki biz, bu mübarek günü kutlularken nımefendiler, beyefendiler, arkadaşve maziyi alkışhyarak şereflendi larım!. . Bugün içinde coşkun ve gurirken bu yunca binanın yüksek çarurlu bir hava dalgalanan bu salonda tıları altında çalışan bütün tedris dördüncü defa olarak 12 mayıs tıp heyitimiz gözlerimizi uzak ve yakın bayramını tes'it ediyoruz. Bu top garbe çevirerek en yeni ve asrî tıp lantıda yüreklerimizden tışkıran terakkilerini memleketimizde de vecit ve heyecanımızla mazfnin alıninkişaf ettirecek vasıtaların temin terlerine çelenk vuruyoruz... Türk buyurulacağını aziz vatanın varhğı, tababetinin tarihi muhakkaktır ki sağlığı, bahtiyarhğı ile meşgul ol Türk tarihi kadar ihtişamlıdır.» maktan bir an geri kalmıyan cum • Zeki Bey nutkunda en eski Türk huriyet hükumetimizden beklemektababetinin güzel bir tarihçesini yap j tejriz. Vaktile dedelerimizin maris mış ve demiştir ki: tan, darüsşifa, bimaristan, darülâfi « Bugün sizden ilham alan tıbye, darüttıp, darülsıhha gibi mües biyeli, ilim yolunda, memleket yo • seseler vücude getirerek amelî ve lunda hayatını istihkar ile gerisin serirî tıp tedrisine sarfeyledikleri den hız alarak önüne gelen engelleryuca himmetlerin bugün de bol bol le azimkârane vuruşmağa yemin etsarfına ve Türk tıbbına Avrupa tıbbı miştir.» arasınd'a değerli ve canlı bir yer verGenç talebenin nutkundan sonra dirmeğe, seririyatlarımızı ve amelî tıbbiyeliler bayramma nihayet ve tıp tedris ocaklarımızı feyizli çalışrîlmiştir. malar ve vasıtalar ile şenlendirmeğe Dün geceki balo muhtacız. Tıbbiyeliler bayramı münasebetile Sözümü bitirirken, bize böyle coşdün gece Maksim salonlarında bir kun ve memnun saatler yaşatan ve balo verilmiş, Fakülte binası elek tıbba ilim ve san'at olarak büyük bir triklerle süslenmişiir. Besim ömer Paşanın nuthu Son Posta beraet etti Kibrit Kralına ait neşriyattan dolayı «Son Posta» gazetesi aleyhine bir dava açılmıştı. Üçüncü ceza raahkemesinde rüyet olunan bu dava dün intaç edil • miştir. Bir takım eşhas üzerinde bulunup ta zabıtaca musadere edilen memnu silâhların, çapı büyük ta $ k bancalarm, karaaların zabıtamn j ^ emanet dairesir.de bir müddet | ty misafiret devresi gecirdiktfn sonra 4 | satıhğa çıkanldığını işitiyoruz. | ilf Bu satış keyfiyeti silâhların mu a ı>± saderesi ile istihdaf edilen gaye , .i ne ise zabıtanın o ncktaya vara J» mıyacağmı gösteren manasız bir ! ( iştir. Çünkü memnu olan bir şeyi ' zapt ve musadere ettikten sonra ' f If onu tekrar diğer bir şahsitı eline t » vermek doğru olamaz. Bu gibi ! k( hallerde yapılacak şey taba.ıca ; Ş ları zabıta hidematında bulunan^ lara, bekçilere tavzi etmek kama 1 L ve bıçak gibi şeyleri de kırıp mahı „ vetmektır. , Haber aldığımıza göre Istan , j bul'daki ticarethanelcrden biri de t j Avrupa'dan küçük boyda bir çok * kamalar, bıçaklar getlrtmekte i • i j l • mis. Bu gibi cerh ve katil ale le ' * t rinin hemen her silâhç: dükkâ • * nında bir mevki tuttuğunun gö f rülmesi, ucuzluklan dolayısile ço$ cuklar tarafından bile satın alınÛ makta olması haberin sıhhatinde 0 bir an bile tereddüdü meneder. Halkı terbiye ve irfan ile tec hize muhtaç olduğumuz bir de • ğ virde böyle sandık doluları ka • S maların ithaline, satılmasina ne î den müsaade ediliyor. Diye, S f Soruyoruz! Gazetenin Neşriyat Müdürü Selim Ragıp Bey, bu haberin ajans tarafından ve rildiğini söylemiş ve Ajans bültenlerini mahkemeye ibraz etmiştir. Heyeti hâkime, müzakereden sonra, matbuat ~ < l~ nununun 'xhükumetçe tanınmış ajans ların verdikleri haberlerin neşri suç teşkil edemez» fıkrasım nazari dikkate alarak Selim Ragıo ve Ali Ekrem Beyler hakkmda beraet kararı vermiştir. Gene bu mes'eleden dolayı aleyhlerinde dava açılan Aksam ve Vakit gazetelerinin davaları da tevhit edilmek üzere üçüncü cezadan birincieezaya gönderilmiştir. Amerika sefiri Yeni Sefir M~SheriII dün şehrimize geldi fiümrök amelesinden şikâyet Bazı tüccarlar giimrük ambar ve antrepolarında açıcı olarak çalısan amelelerin fazla ücret istediğinden şikâyet etmîslerdir. Geçenlerde Ticaret Odasında gümrük murahhaslarının iştirakile yapılan bir içtimada acıcı ücretleri tesbit edilmisti. Halbuki acıcılar tesbit olunan miktardan fazla para istemektedirler. Şikâyetler bundan çıkmıştır. Rüsumat tarife müdürlüğü Köpekier yüzünden Beİediyeyi dava Keresteciler'de kabzımallık eden Cemil Bey, bir kaç gün evvel bir köpek tarafından ısırılmıştır. Köpeğin muayenesinde kuduz olduğu anlasılmış ve Cerail Beye kuduz aşısı yapılmaga başlanmıştır. Cemil Bey, kuduz köpekleri şehir dahilinde itlâf etmek ve bunun mazarrahndan halkı kurtarmak Belediyenin vazifesi olduğu halde bu vazifesini ifa etmediğinden dolayı Belediye aleyhine bir zarar ve ziyan davası açmıştır. Dava evrakı Sultanahmet birinci sulh ceza mahkemesine verilmiştir. Oavaya ya kında başlanacaktır. Rüsumat müfettişlerinden Raif Beyin miinha! bulunan tarife müdiriyetine tayin edmiiği haber verilmektedir. 9 ın (h) S s â r n m FS a> inhisarlar Vekâleti teftiş heyeti ı eni Amerika sefiri Mr. Charles H. Sh^ Şehrimize gelen malumata göre Bütçe Encümeni Gümrük ve İnhisarlar Ve kâleti bütçesinde vekâlet heyeti teftişiyesi için teklif olunan kadroyu kabul etmiştir. Encümen kadroda bir heyeti 'eftişiye reisi ile bir, iki memur bırak nıştır. * Amerika'nın yeni Türkiye sefiri Mr. Charles A. Sherill Cenapları dün semplon ekspresile saat 22,35 te şehrimize gelmiş, Perapalas oteline inmiştir. Sefir Cenaplan Sirkeci istasyo • nunda İstanbul Vilâyeti namına Polis Müdürü Ali Rıza, Belediye Tu • rizm şubesi müdürü Ekrem Beylerle Amerikan konsoloshanesi erkânı tarafından istikbal edilmiştir. Mr. Charles A. Sherill Cenapiarı dün kendisile görüşen bir muharri rimize şunları söylemiştir: « Çok sevdiğim memleketinize ilk defa geçen sene bir seyyah olarak gelmiştim. Şimdi Amerika'yı bu rada temsil vazifesile geliyorum. Bu vazifemden çok memnunum. İstanbul'da bir gün kaldıktan sonra Ankara'ya giderek münasip bir zamanda itimatnamemi Reisicum • hur Hz. ne takdim edeceğim.» MüteferrliK içki dOşmanları toplandılar Yeşilhilâl Cemiyetinde dün öğle • den sonra bir içtima aktedilmiştir. Içtimada cemiyetin son bh aylık faaliyeti ve önümüzdeki haziranda yapılacak olan (yeşil gün) bayra mına ait program hakkında görü şülmüştür. Arabacılar kâhyası mahkum oldu Sabık arabacılar kâhyası Arap Recep, yeni arabacılar kâhyası İbrahim'i, kendi arabasına yük vermediği iddiasile yaralamış, Receb'in arkadaşı Süleymen da Naci isminde birini katil vs Ali ve Enver isminde iki şshsı da cerh etmişti. Bunlar hakkındaki muhakeme dün Ağırceza mahkemesinde intaç edilmiştir. Arap Recep bir sene dört ay, Süleyman da yaşı nazari dikkate alınarak altı sene iki ay on üç gün hapse mahkum olmuşlardır. Bir aylık ihracatımız İhracat Ofisinden verilen malumata göre geçen nisan ayı içinde 33,349 kilo afyon, 6,425,556 kilo arpa, 37,372 kilo av derileri, 27667 kilo kabuklu, 721720 kilo iç fmdık, 19,418 kilo halı, 43,162 kilo ham deri, 52,774 kilo incir, 599120 kilo kereste, 3,473 kilo koyun ve keçi, 15189 kilo madenkömürü. 2,155,106 kilo palamut, 352,179 kilo palamut hulâsa», 1,760,356 kilo pamuk, 373,735 kilo pamuk tohumu, 39,222 kilo tiftik, l,076,237kilo tütün, 1,288,002 kilo üzüm, 3,018,802 kilo yumurta, 50,293 kilo yün, 179,992 kilo zeytinyağı ihraç edilmiştir. Bakkallar Cemiyeti top tan kahve ve seker satan bazı tacirlerin ihtikâr yao tıklarından bahisle Ticaret ve Belediye İktisat müdürlüklerine birer şikâyet Gazi Hz. nin bu kıymetli hediyele• büyük bir manayi teşviki tazammun { name vetrnistir. Cemiyet gümrükten ve i mal celbeden tüccardan günü gününe ettiğinden süvari zabitlerimiz ara •hraç ve satış listeleri alınmak suretile sında bindikleri atiarı iyi terbiye etsarfiyatm ve mevcudün kontrol altında mek ve yetiştirmek fikri tabiatile bulundurulmasını istemektedir. Bu usul daha ziyade kuvvet bulacaktır. Tayın bu küçük yaşta ihda buyurulması tatbik edüdiği takdirde elinde şeker ol duğu halde daha vüksek fiatla satabilda bindiği atı iyi yetiştirdiğini bilfiil mek için bakkallara şeker vermiyen taibraz etmiş bulunan Saim Beyi bi cirlerin maksatları mevdana çıkmıs olaşüphe çok çahştıracaktır. Büyük Reicaktır. Bakkallann iddiasına göre gümsimizin hediyeleri olduğu için kıy rükten mal çeken toptancı tacirlerden raett bir kat daha artmış olan böyle bazıları dün taşraya sevkolunmak iizere güzide bir taya nailiyetinden dolayı gizli olarak sandığım 4 3 ten 45 liraya genç zabitimizi tebrik ederiz. kadar şeker satmışlardır. bu genç ve değerli süvari zabitimizin Türk binicîliği namına elde ettiği mu. vaffakiyeti takd'ir ve kendisine bir tay ihda buyurdukları da yazılmıştı. Resmini dercettiğimiz tay görülüyor kî gayet dilber, gayet güzel bir hayvandır. Tam îngiliz kanı olan tayın adı Çankaya'dır. Ve Gazi Hz. nin rükuplarına mahsus atların bulun duğu tavlada yetistirilmiştir. Şeker buhranı 1 ^İ^ Kahve ihtikârı etrafında Ticaret Müdiriyeti bazı kahvecileri yeniden mahkemeye vermek üzere tetkikat icrasına başlamışbr. Kahveciler birer birer davet edilecek, defterleri tetkik olunacaktır. Mektupçu Osman Beyin riyasetindeki komisyon bundan evvel haklarında şikâvet vaki olan kahveciler için yaotığı tetkikata devam etmektedir. I Bakkallar tüccarı itham ediyorlar Liman Şirketi bir kooperatif Birinci sube M. Muavini Ziya B. beraat etti Polis müdi riyeti birinci şube müdür muavini Ziya Beyle birinci şube taharri memurlarından Hüsnü Bey, vazifei memure Ierini suiisti mal ettikleıi iddiasile birinci ceza mahke mesine veril mişlerdi. Sekiz Beynelmile! uergüere hazırlık Ihracat Ofisinin sergi işlerile meşgul olan şubesi önümüzdeki sene zarfında Avrupa'da açılacak beynelmilel sergi lerde Türk mahsulâtını ve orijînal Türk eşyalaruu teşhir etmek üzere şimdiden hazrrlanmaktadır. Adana'dan sebze geliyor Devlet Demiryolları bazı eşya ta rifelerini tenzil etmeğe karar vermiştir. Bu cümleden olarak Mersin ve Adana havalisinden geiecek yaş sebze için mutedil bir tarife konmuştur. Bu yüzden Adana ve havalisi yas sebzelerinin İstanbul sebzeleri ile rekabet edebileceği anlaşılmaktadır. Dün Adana'dan iki yüz küfe vaş sebze gelmiş, derhal piyasaya çıkarılmıştır. Taze çalı fasulyesi turfanda olarak ( 3 0 ) kurusa satıîmak tadır. Taze kabak 12 buçuk kurusa düşmüştür. Ziya Beıj aydanberi devam eden bu muhake me dün intaç edilmis, karar tefhim olunmuştur. Bu karara göre, heyeti hâkime, Ziya ve Hüsnü Beylere atfedilen cürümlerin vaki olmadığı noktasına vararak her iki memur hakkında be raet kararını vermiştir. Ziya Bey, kıymetli polis erkânın dandır. Beraet etmesi gerek polis mehafilinde, gerek kendisinî tam • yanlar arasında memnunlyatl» kar şılanmıştır. Liman Kooperatifinin İdare heyeti Bolu ye Erznrum'da kar Bolu etrafındaki dağlara ve Ermrum daglarının tepelerine kar yağmıştnr. Çin'in Stokholm sefiri Çin'in Stokholm sefiri M. Suşank TMien dün semplon ekspresile Avru pa'dan şehrimize gelmiş ve Tokat liyan otelîne inmiştir. Liman Şirketi kendi memurları arasında mahdut mes'uliyetli bir kooperatif teşkil etmiştir. Kooperatif Liman Şirketi karşısında bu • Iunan büyük bir mağazada açılmaktadır. Kooperatif Liman Şirketi memurlanna maliyet fiatı üzerine kü • çük bir kâr koyarak ptyasadan ucuza mal »atacaktır. Kooperatiften herkes mal alabüecektir.