SENE, TJo. f * 2783 CUMA 5 ŞUBAT 1932 ABONE ŞERAİTİ İMUDDET: JTURKIYEIÇINİ HARİÇ İÇİN : Seneligi : 1400 Kr. | 2700 Kr. : 6 Aylığı : 750 Kr. i 1450 Kr. : 3 Aylığı { 400 Kr. . 800 Kr. ! n l Ayhğı: 150 Xr. : Niishası her yerde Sahlp vo Basmuharriri V U N U 8 ISIADİ İHAREHANESİ: • HvnBOttnımiye Uı>ıxıefe feim Telgraf: İstanbul Cumhurivet { Posta kutıi8u: N» 2 4 6 »*«*•** • 22366 • Tahrt» «OdflrO 23230 tdar* müdürü 32365. Matbaa / 20473 = 5 Knrustnr = Dinî tekâmül ve halkımız Fiziyoloji kitabından Azan mes'ele [Raaitn Ali Bey mes'efesi tekrar hortladı: Devlet Şurası Maarlf Vekâletinee tasdik olanmadan maamele tamam değil diye evrakt iade etmiş. Btmun üzerine Darülfünun Emini Ankara'ya gitmiç. Başmuharririmiz ba mes'elenin en had zamanı olan ev • velki tene yazında, yani tarihten bir baçak Meneyi mütecaviz bir zaman evvel Ankara'dan bir makale gon • dermişti, fakat makale geldiği gün metfele Da ülfünanca dahi Rasim Ali Bey'm Tıp Fakültesinden ihract tu • retile halledilmis oldağundan bîz onu nesirden aarft nazar etmiş idih. Şimdi mes'ele tekrar meydana eık • tığı için Basmuharririmizin şimdi tekrar aktualite peyda eden o za • manki makalesini dercediyomz:'] Ankara 24 Üç forraası basılan bir fiziyoloji kitabından azan mes'ele Tıp Fakültesini ve bütün Darülfünunu isgal etmekte devam ediyor. Dün buraya gelen fstanbul gazeteleri Fakültenin müellif Rasim Ali Bey hakkında evvelce vermiş olduğu ihraç kararında ısrar etmiş olduğunu yazıyorlardı. Çok uzamıs olan bu mes'ele ile fimdi Darülfünun divanı bir daha meşgul olacak. Ben Darülfünun di•anının nazari dikkatini fiziyoloji kitabından baska bir sabaya, Rasim Ali Beyin neşrettiği bir risale ile nezahet ve baysiyete indinnş bulun > duğu agır darbeler üzerine celbetmek tsterim. Burada mes'eleyi alika ile takip eden kıymetli bir dostum dün bana iki risale verdi: Biri Rasim Ali Beyin ce> vap ve izah unvanını tasıyan risalesi, diğeri Akil Muhtar Beyin (doktor Rasim Ali Beyin cevap ve izab risalesine cevap) ismile nesrettiği risale. Her iki risaleyi okudum. Rasim Ali Bey risalesinde fiziyoloji kitabım tetkik edenleri teçhil ederek kendmi kurtarmak gayretinı takip etmis. Akil Muhtar Bey kendisine yapılmıs ta • rizlere cevap veriyor. Fiziyoloji kitabı Omî meclislere intikal ettikten sonra biz bu bahse temas etmemegi iltizam ediyorduk. Ancak Rasim Ali Beyin risalesini kendisi için belki fiziyoloji kitabından daha ağır töhmetleri calip bir sekil ve kıyaf etle ortaya ablmıs gördükten sonra doğrusu gene sabnmız tükendi. Bu vesile ile de bir îki kelime söylemekten kendimizi alamamış bulunuyoruz. Simdi Fakültede bes altı ay evvel de baska bir vesile ile alevlendirilen bir hâdiseyi ve bize vu sütunlarda bh* • iki makale yazdıran o hâdisede onayak olan'ardan birinin de gene bu Rasim Ali Bey olduğunu hatırladık. O zaman da adeta sokak politikası dedikodularile ilmî haysiyetlere tecavüz edilmekte olduğunu görerek Fakülteyi vakar ve itidale davet etmek lüzumunu hissetmiştik. Şimdi son risalesile Rasim Ali Beyin ayni tecavüzkâr yolda yürüdüğünü görerek tekrar hayretler içinde kalmış olduğumuzu söylemeğe mecburuz. Rasim Ali Bey bu risalesinde mahut fiziyoloji kitabım tetkike memur komisyona serilen kimselerin ilmî salâhivetlerini ve ahlâki haysiyetlerini sıfıra indirmek payret ve siyasetini takip etmistir. Bu hareket tarzınm mevzuu bahis mes'elede neyi is bat edeceğini anlamak güçtür. Eh« Iiyet ve haysiyetlerine tecavüz edi • len zatlar eğer lüzum gorürlerse kendilerini pekâlâ müdafaa edebiHrler. Nitekim iste Akil Muhtar Bey tamamen ilim sahasında kalan nezih bir lisanla îtiraz olunan noktalara birer birer cevap vermis, hatanın kendisinde değil, o noktalan yan'ıs anliyan muarızında olduğunu göstermNtir. Rasîm Ali Beye düşen böyle ilmin mekânetinden kuvvet a'an nezih bir lisan'a kendi kitabını müdafaa etmek idi. O bunun yerine taarruza geç meği tercih eylemMir. Taarrura ve taarruzun her çeşidine, ezcümle hat ta tecavüze... îşte bu risaleden aynen bazı parçalar: Bugün^Süleymaniye^de türkçe hutbe okunacak Artık şehrin bütün camilerinde her namazdan sonra türkçe Kur'an okunuyor Hz. Dün Boğaz'da bir tenezzüh yaptılar Reisicumhur Hz., dün, oğleye kadar Saraydaki hasusi bü rolartnda meşgul olmuslar, öğ • leden sonra Sakarya motörile Boğaziçi'nde bir tenezzüh yapmışlardır. Bu tenezzüh esna • sında Büyukdere'ye kadar gi | den Gazi Hz. aksam üzeri tekm rar Saraya avdet buyurmu» • I lardır. m Çin'de ateş ve kan... Sulh teklifini Çin'liler Kabul ettiler, fakat.. Japonya'nın devletlere verdiği cevap menfidir, harp devam ediyor Ismet Pş. Hz. Basvekil tsmet Pş. Hz., dün oğ leye kadar Gazi Hz. nin neztlerinde kalmıslar, saat birde Dolmabahçe Saraymdan aynlarak otomobille Beyoğ'u'na çıkmısiar, Tokatlıyan ote • lini tesrif etmislerdir. Basvekil Pasa Hz., Tokatlıyan otelinde bir saat kadar istirahat ettikten sonra tekrar Saraya dönmüslerdir. tsmet Ps. Hz., bu aksamki trenle Ankara'ya avdet edeceklerdir. Dun Kadtkoy'unde Osmanağa camıınde Halkın gosterdiği fevkalâde alâka üzerine sehrin bütün camilerinde hemen hemen bütün namazlardan sonra türkçe Kur'an okunmaktadır. MüftUIük tarafından müsaade alan hafızlar camilerde muntazam bir program dahilinde hutbe, mukabele ve türkçe Kur'an okumaktadırlar. Hafız Bürhan Beyle arkadaşları dün, ikindi namazından sonra Kadık5y'ünde Osmanağa camisinde kesif bir sami kütlesi önünde türkçe Kur'an türkçe Kur'an okunurken okumuslardır. Bu kıraat Ankaraiı Mükerrem H. isminde münevver bir hanımın tavassut ve ricası üzerine yapılmıstır. Bugün cuma namazından sonra Hafız Sadettin Bey tarafından Sü • leymaniye camiinde türkçe hutbe okunacaktır. Bundan baska Eyüp'te, Defterdar'da Mahmudefendi camiinde Hafız Mehmet Asaf Bey tarafından Melek süresi, ikindi namazından iMabadi 4 üncü snnıfeae) Dahiliye Vekîlî Evvelki akşam ansızın Japon Amiralı Intihar etti! Ankara'ya gitti Dahiliye VekUi Şükrü Kaya Bey evvelki akşam kimseye haber vermeden Ankara'ya gitmiştir. Gerek resmî ve gerekse hususî mehafil Vekil Beyin hareketinden ancak ertesi günü, yani dün haberdar olabilmişlerdir. Şükrü Kaya Beyin bu tarzı hareketi teşyi merasiminden kurtulmak maksadı ile ihtiyar ettiği söylenil mektedir. (Hi»ntt* ıınınnH Batan tahtelbahir M.2 tahtelbahrinin battığı yer bulundu, Abdülhak Hâmit fakat gemi denizden çıkarılamıyor Dahı şaırın gunu M Şanghay'm havadan tayyare üe ahnmış bir resmı görememektedir. Japon hükumeti Çapey havali sinde bitaraf bir mıntaka vücude ge> tirilmesine îtiraz etmemektedir. Ancak Japon hükumeti Sanghay mes'eTokyo 4 (A.A.) Büyük devletlesini Cemiyeti Akvam meclisinin 10 lerin tesebbüslerine Japonya tara • fından hazırlanan cevap saat 18 de kânunuevvel 1931 tarihli karar su bu devletlerin sefirlerine tevdi edil • retile kapatılan Mançuri raes'elesinmiştir. den tamamen avrı addetmektedir ve Japon hükumeti bu cevabında hasmes'elenin halline bitaraf müşahitmane hareketlerin tatiline, Çin'lile • lerin yardım ve iştirakte bulunmasım rin de ayni suretle hareket edecek • kabule müsait ve mütemayil bulun lerini temin eylemeleri şartile, mu • maktadır. vafakat etmektedir. Aksi takdirde Bundan dolayı devletlerin müsteJaponya hareketinde tamamen ser • rek tekliflerinden besincisini kabule best kalmak mecburiyetinde buliı • imkân görülememektedir. nacaktır. Çin'Iüerin tehditleri ve bugünkü vaziyetin vehameti karsısında Japonya muhasamat hazırlıklarında bulunmaktan veya seferberlik vap • maktan büsbütün vaz geçmeğe imkân Londra 4 (A.A ) Ingiliz AmeILÛtfen sahifeyi çeviriniz) Çin, devletlerin notastnt bilâkayti ve şart kabul elti Arnavut heyeti gitti Hey'et reîsi Mehmet Koniça B. Sırp'larla olan ihtilâfı izah ediyor Balkan Konferansına iştirak et mek üzerç sehrimize gelen ArnavutIuk murahhas'arından, Mehmet Koniçe Bey ile M. Leonidanaci dünkü konvansîyonelle memleketlerine avd*;* etmislerdir. Evvelce Bul^ar'îarla Arnavut'lar arasında ekalIivetVr mes'elesi hakkında bir Drotokol hazırlanmış. bu protokol bu «eferki konfp"ans î"ti maında meclis reisine verilmi*ti. Runun üzerine Yugoslâvya mu rahhas'arı da Vo"'"*»ns rivn«pt'"ne Kaza mahatlınde M 2 tahtelbahrini myan Londra 4 (A.A.) Amirallık dniresi, saat 23 len sonra tahtelbahirler üssü kumandan. olan Amiralm M. 2 nin bulunduğu yerin tayin edilmiş olduğuna dair bir haber aimıs oldu • ğunu bildirmektedir. (M2) Port • land'da takr^en S ilâ 8 mil mesafede bulunmaktadır. Londra 4 (A A.) Gayet kuv • vetli bir ses detektör sayesinde (M2) nin bulunduğu mahal tesbit ıııııııııııiııınıııiıııııııııılınııınıııııııııııııiMiııııııııııııııııııııiHtniM bir mektup verersk protokolun geri ahnmasını istemislerdi. Arnavuî'uk heye*i murahhasası reisi Mehmet Konire Bey bu mes'ele hakkında, dün bir muharririmize şu sözleri «öylemijtir: « Bu ba^er, bu sekilde anlatılırsa p doğru <*e&'Mir. sa«ı «ııdur: Bul ^ar'larla Sofya'da e'T'';vptler mes'e» > î r< 1 lesinî m''<•<»»•«• etmî'tik. v oraris ' tan'da 40 fcin Arnavut vadır. Hatta ahalisi tamamen Arnavut olan 450 (Mabadı 3 üncü sahifede* IIIIIIIIITIHIIIIIIMIIIIIIIIIIIinilllllllllllllllimillHIIIIIIIIIIIIIMIIirilllllMMnillllillllllllllIillllllllllllll.illllllllllllllllllllllllllllrillllllllllllUlllllllim at Bey de bu kabildendir. Sahife J 32». « ... Kimya müderrisi Hadi Faik Beyin ise ilimle çok alâkası yoktur. Sah?fe 32». « ... Sabık Darülfünun Fmini müderris Neş'et ömer Beyin ilmî « Şunu istitraden söyliyelim eserleri için bir şey söyliyecek dekt Akil Muhtar Bey kâzip bir «öh ğilim. Kendi imzası altın^a nesreret sayesinde kendilerine bir raevrîilen eserlerden hiç birisi Neş'et ki temin etmişlerdir. Bunun için ömer Beyin kaleminden çıkmıs kendi zekâ ve sâylerine istinat edeğildir. Bunlan yazan ve tercüidenlerin biaman düsmanıdırlar. me edenler başka kimselerdir. SaHiç ki.nsenin kendi sahalannda hife 32». muvaffakiyetini çekemezler. lîmi Îşte Darü'fünun divanmın hay • kimseye vermezler, kendileri de retle ve ibretle uzerlerinde tevakkuf bunlan bilmezler. Sahife 30.» edeceği satıriar. Raşim Ali Bey Türk « ... Âciz olan ve nefsine iti tababetinin bihakkın iftihar me ^ dan olan sahsiyetleri bu kadar hifmadı olmıyanlar kendilerine ha fetie tezvifr veltenmekle bizce a • ricten istinat noktası ararlar. (Te« 1O' '»VİDIİ$İ" J e herke^in ittîfak etrihi marazî müderrUi) Hamdi Su tiği fiziyoloji kitabından daha sa • A gemiler ve mağruk tahtelbahir kumandanı edilmiştir. Bunun üzerine maden tarakçılan uclama halatlarla denizin Abdulhak Hâmit B. ve Losyen H. dibinî süpürmüşler ve halatları »ahtelbahire bağlamışlardır. Edebiyatımızm en büyük yıldızı Dalgıçlar denize girm'slerse de de dâhi sair üstat Abdülhak Hâmit Bey niz altı cereyan'arının şiddetme bidün yazdığımız veçhile sekseninci naen denizin dibini bulamamışlardır. yaşını idrak ediyor. San'at tarihimiz Dal«?ıclar, önümüzdeki metten ev • de namı ebediyete kadar yadedüevel (M2) ye yaklasmak icin çahş cek «Finten» mübdiini uzun seneler mağa devam eylemektedirler. kendi arasında genç, dinç ve sıhhat, (Mdbadı 4 üncü sahiffde) âfiyette görmekle bütün millet en bümtnııımıııııııraıııtıııııııııııııııtııııiMiıınifi yük saadet ve sevinci duymaktadır. kim bîr hattı hareket ihtiyar eyle • Büyük san'atkâr ve edibe sekseninci mistir. Mahalle kavgası lisanı ile Da senei devriyesi münasebetile teb • rülfünun hocahğı arasında hiç bir rik ve hürmetlerimizi sunarkea tarihi münasebet yoktur. Baska hiç bir seedebiyatımızda uzanan göl^esi kadar bep olmasa bizce Darülfünun divanı tükenmez ömürler temenni edertz. bu bayağı tecavüzlere bakarak ka • rarını alabilir. Bu münasebetle dostlart ve hür • Akil Muhtar Beyin şöhretine kâzip metkârları bugün saat on yedide ve Neş'et ö m e r Beyin Avrupa'daki Feyziati lisesinde sairi azamın etraem«ali ulema ile omuz öpüsen salahîfında toplanarak bu sevinçli günü yetine ötekinin berikinin himmeti ile tes'it edeceklerdir. ayakta duran bh oyuncak diyebil • mek için insanm cür'etkârlığı f!me ve haysiyete zerre kadar hürmet göstermiyen bir derekeye götürmesi lâzımdır. Darülfünunumuzu bu nezahetsizlikten tenzih etmek ihtiyacı mutlak v e kat'idir. YUNUS NADİ Hamiş: Artık mes'ele hakkında Geçmiç olsun yahu... Böyle pamuklarla, ilâçlarla nereye?.. Yoksa bir karar almak vazîfe ve külfeti şim Bayramertesinden itibaren hartanız mı var?, di'Maarif Vekâletine teveççüh edifor y > Bayram günü yapıîacak Gal?tasaravFener macnda bizÎTi oğlan neşre başlıyoruz demektir. .• , *• * , , Mezar kazıcılar Aka Gündüz'ün son defa ibda ettiği şaheser Y.N. > da oynıyacakmış.. NasJ olsa lâzım olacak diye şimdiden hazır!adun! M