Cvmhartyet 26 Kânunuevvel Sehir ve memleket haberleri Maharriri: FERNAND GRENAR Mütercimit YUSUF OSMAN Siyasîicmal Tamirat müzakeresi Garip bir hikâyesi • ^f Eminönü Belediye cezaları Belediyenin esnafa şimdi verdiği cezalar guya Karakulak su • yundan hafif geliyormuş gibi, bu kadarile iktifa olunmıyarak ce zaların arttırılmaeı düşünülüvor muf. Guya bu sayede söz din • Iemiyea esnaf yola getirilecektniş. tstanbul Belediye riyasetinin böyl« Yanlış bir şey düşünmüş olduğune hiç inanmak istemiyoruz. Çünkü bir kere şimdi esnafa Beledive merkezlerince yani kaymakamlık'aca tarholunan para cezalan pek a • ğırdır. Bu ağırlıktır ki esnafı verdiği cezayi halktan çıkarabilmek için yeni bir yolsuzluğa, bu yol • suzluk ta gene onları başka bir ba direye yuvarlamaktadır. Bele • diye cezaları arttıracağı yerde o mücazatı davet eden esbap ve avamil nelerden ibaret ise onları ortadan kaldırmaiıdır. Meselâ bir bakkal dükkânından alman makarna nümunesinin bittahlil evsafının dununda olduğu gorüldüğü, karabiber mahlut ve sirke sulu olduğu Için bakkala ceza verile • ceğine fabrikacıyı, toptancıyi ve ftmili cezalandırmak ve bunlan yaptırnvyacak tedabire müracaat etmek lâzımdır. Türkiye' • nin her tarafmda ve bilhassa tstanbul'da yapılan sirkelerin fennî bir surette yapıl • roadığı için asit miktannm azlı . ğından dolayı kimyahanece ma • mulâtın sulu sirke addolunduğu bariz bir hakikat iken bu yüzden esnafı tecziye etmek, çok haksız bir iş değil de nedir? Fikrimizce çok ceza veren Belediye merkezi vazifesini çok ihmal eden, çok gevşek hıtan bir merkezdir. CUnkü o znerkez bihakkin vazifesini yapsa mücazatı intaç ve davet eyli yen sebeplere nadir tesadüf edi • lir. Eğer maksat ve gaye bir bütçe mes'elesinden ileri geliyorsa buna diyeceğimis yok. Yok boylf değilse yüksek ee zalar esnafı yola getirmez, bilâkis ve bittecrübe sabittir ki yol d an çıkarır. Belediye cezalan arttırmamalı, esnafı yola getirmek için çok yüksek bir fikri adaletle hareket etmelidir, diyoruz. Fırka kongresi İki yüz eyaleti haui büyük bir devlet Emsalsiz bir belde Açıkta: Elmas, zümrüt ve yakut alışverişi 12JM0 karısı 1 ayı yarasını iyi eden köy olan bir hükümdar Şaşaa v e debdebenin haddülgayesi lüye hediye getirmiş! 62 Ardt aratt kerilmiyen muharebeler Brahmantardan, mustefreşelerden, Bu müslüman hükümdarlar, ül • kelerini genişletmek, ganimet ka zanmak için, birbirile, ardı arası kesilmiyen muharebelere girişiyor • lardı. Bu muharipler, kendilerinin, her zaman isin içinden kârlı cıkttk larını farzederlerdi, çünkü, nnlar, yami7, aldıklan ganimetleri hesap eder, uğradıklan ziyanları masraf faslına geçirmezlerdi. Onların r>nzannda hükümdarlik tahtını kaybet • mekten başka ziyan yoktu. Müslü man hükümdarların hirbirile harp halmde olmauından istif"'1* *»d«n cennbî HindUtan rajahsı Viiayana?ar idareaini Hint yanmadasımn bütün cennp kısmına, Krishna nehrinden Komoren burnuna kadar tesmfl et anisti. Bu hükümdar, zatnanm en şasaalı prenslerinden birî olmustur. Vijayanagar'dan bahseden ecnebi aeyyahlar, onun saltanat ve saşaasını, tasvirde birbirile rekabet ediwrnuş gibi hoş ve hayalâtı okfiyan bir Oslup kullanmışiardır. Ezcümle Venedflcii Nikolo Konti (1420) de Sah Rnh'un elçisi (1442) de ve Porte • Idzii Pae» (1552) de bu racanın debdebesrai nzun boylu hikâye et • mislerdir. müneccimlerden, çalgıcılardan v* şairlerden mürekkep muazzam bir kalabahk vardı. Bunlar, saraydaki eğlencelerrn tantanasına bir kat daha parlakhk verirlerdi. Bu devlet, büyük tımar sahipleri tarafından idare o lunur iki yüz eyaleti havi idi. Tımar sahipleri, ya kral ailesine yahut sakıt hanedanlara mensup idiler. Artvin (Hususî) • Artvm'in Ar » danoç nahiyesinde çok garip bir Vak'a olmustur. Bu vak'a sövle anlatıhyor: Nahiyenin Tütün'üköy halkından Şaban Ağa isminde biri bir gece Kıslak yaylasındaki evinde yalnız başına yatmakta iken odanın kapısı dısarıdan siddetli darbelerle sarsı'mağa baslar. Şaban Ağa bu gece misafirinin pek haynIı bir sey olmadığmı an'ar, yatağından kalkar, kapmın arkasmdaki des teği bir kat daha sıkıshrır. Fakat bu sefer kapı daha fazla bir tazyik ile ça brdar. Şaban Ağa bu gidisle kanmm nasıl olsa kınlncağma hükmeder. Ne ola • caksa bari bir an evvel olsun der, kapıyı açar ve sür'atle geri çekilerek o>eağının yanmda bir yere sığınır. Kapı açılır açılmaz içeriye koskocam«n bîr ayı girer. Fakat Saban AŞaya saldıracak yerde dalkavukluğa baslar. Ağaya sürtünür ve lisani hal ile müşkül vaziyette bulrnduğunu anlattıktan sonra ayağnu gösterir, homurdamr. Şaban Ağa avmın ayağında bir sey o'duğunu an* lar. Muayeneye baslar. Bir de ne gör sün. Koskocaman »ivri bir tas ayının ayağına batnns, yara yapmıs, Şaban Ağa hemen tası çikanr. Sabunlu ılık su fle yarayı güzelce yıkar, temizler ve Bstüne de bir paçavra bağlar. Bu yar • dımdan pek zivade memnun olan ayı yüzünü gözünü Saban Ağanm ayak Ianna sürerek minnettaı4ığuu anlattıktan sonra çıkar, gider. Büyük bir tehlike atlattığından dolayı sevinen ve tekrar yatağına giren Ağa sabaha knrsı oda kaoısının îkinci defa zorlandı^ını isitir. Ve ayının basına beli kesilmesinden canı sıkıkr. Fakat ne yapsın zar zor kapıyı açar. Ayı bu defa Şaban Ağayı ite kaka dısarı çıkarmak isteyince znvaMı adam hayvanın kendi • stne vapılan iyi''ği pek çabuk unuttuğuna ve en ruhayet kendisini odadan dısarı çıkardıktan sonra parçalıyacağına zahip olur. Korka korka dısan çıkar. Bu defa ayı ağaya yerde yatan koca bir kütüğü göstererek savusur, gider. Şa • ban Ağa ayının getirdiği bu kütükte her halde bir sey olacağını düşünerek muayeneye baslar ve içi oyuk kütükte büyük bir an kovanı bulur. Kütüğün içi tık'ım tıklım doludur. Ağa hemen bu ballan ahr. Bosalnr ve otuz okka kadar tuttuğunu anlar. Bun lan satan Şaban Ağa cerrahlık ve pansüraan ucreti olarak getirilen bu hediyeden fevka'had memnun kalır. Şaban Ağa simdi ayının getirdiği bu kovanı damızlık yanmıs ve bu sayede de bir kaç kovan sahibi olmustur. I Pazartesi günü ikinci bir içtima aktedilecek Emsalsiz bir belde Vijayanagar'ın payitahtı gibi bir beldenin emsali ne işitilmis, ne gö rülmüştür. Payitahtın müsta^kem yedi sıra kale duvarı vardı. Oba harici addolunan üç sıra surun i~:rde tarlalar ve bostanlar, daha dahildeki üç sıra kale duvarının i'înd^ de carşılar bulunurdu. Dah'lden bhnnci *elen müstahkem bir sıra kale duvarı da sarayın muhafazasına ha«redil raisti. Irmaklar, mücellâ ta*tan u • luklar içinden akardı. Çarşılarda çiçek ve çe*it çeşit yiyecek ve sa're satılırdı. Kuvumcular müsterilerine, acıkta ve serbestçe: tnci. *lmas. zümrüt ve yakut satarlardı. Mutan»an bir surette tefriş edilmiş mabetlerde sayısız nediraeler, dinî hizmetlere tahsîs edilrnişti. Dinî vazifeleri, onlart, halk arasında o kadar muteber kıl12,000 kartst olan bir hükümdar mıştır ki, şehrin en güzel sokaklaRaça Vijayanagar, kâmilen seten nnda oturur, milyonlarca altın ak • elbise giverdi; değerini bir kuvıım çeye malik bultmurlardı. En a*il haetmua biie zor tayin edebUeceği en nımlardan ziyade hürmet gBren bu hali* ve en mükemmel inc'ler*1'"! *>ü güzel rahibelere hanedana mensup yttk bir f erdanlık tasırdı. Bu hi'küm hanımlarla prenseslerin harimine, dann 12 000 karısı vardı. BunlaHan ki başka hiç bir kadm giremezdi • dört bini mutfak hizmetlerine tahsis kabul olunurlardı. editmisti; lcralı yava takip ederlerdL Memleketin, haricî ticarete açık Diğer dört bini at üstünde, ve sonunflç yüz limanın zenginliği dillere descu dört bini de tahtaravanla hüküradartn arkasradan gelirdL Bunlar me tan olmustur. Kalikut bu limaniann yanında iki bini şanh bir akibet ka en islek ve zengini idi. Rum'Iann Musuris namım verdikleri Mangalor zanmışti. Kralın vefatinda diri diri limanı da gittikçe zenginlesiyor, par> yakilmak şerefi.. Paes'in ıfadesme lıyordu. Kendisine: «Habeşistan, Agöre hükümdann ordusu (703,000) rabistan, Acemistan ve Hindistan ülpryade, (32.600) süvari ile (550) kelerile ticaret ve sevHisefer sennmharebe filinden mürekkeptî. Paes bu muharebe fillerini tasvir ederken: yör'ü> lâkabmı verdL Portekiz Kralının, gezici ve gemici tebaası, elde «Bunlar, dağlar kadar yüksek, deniz kadar dalgalı korkunç şeytanlar • ettigi ikbal ve zenvmliklerin büyük bir kısmını hep hükümdar Vijavanadtr> diyor. Babür'ün muasın bu Hint hükümdan askerine bizzat kumanda gar'la mevcut iyi münasebetlere ederdi. Vijayanagar kuvvetli bir bün borçlu idL Nitekim (1565) te bn mağ. rur şehir, müttehit müslüman hükümyeye malflc heybetli bir »ahıstı. Be > dent terbiyeye düşkün olduğu kadar darlar tarafından yer yüzünden kaldmldıktan sonra, Portekiz'lilerm de ffikrf mes'elelere de vâkıftı. Hindisikbal ve zenginliği yavaş yavaş söntan'ın Savsirib ve Telugu lisanlanna dü. nensup âlimlerfle ediplerini tesvik •derdL Sarayda: Asılzade1«»rden, Mabadi var çiçek, koku, ziya içinde geçen Syle kayal! bir hayat idi ki binlerce lira aarfOe bile bir aynini yasamak kabil elamaz. Bu aeyahatte, bütün güzellik kraliçeleri hayatın yalnız güzelliği • Bİ, yalnız zevk, eğlence ve saadet tafan cephesîni gordüler. Bu unutul n a z hatırlan, müsabakaya girmek cesaretini gosterisime medyunum. Geçen sene bu tarihlerde hİMettiğün büyük tereddüdü kat'î bir azim hamlesî ile yenmeğe nauvaffak olmasaydun, ne «Beldei Nur> dedikleri Paris, ne onun hakikaten muhtesem Opera balosunu, ne ılık birer çiçek bahçesîne benziyen Nis ve Can şehirlerini, ne de o güzel Cezayir'i görebilecektnn... Çarşaftan ve esaretten kurtulmuf TBrk kadınlı^nu ve Türk kadmlıgi nın asil ve kibar güzelligini bizi henüz tanımıyan yabancı memleket lere gostermek mDlî bir vazifedir. Bu vazifeyi geçen sene ben ifa ettim. Bu sene, benden çok daha güzel bir hemsiremin, diğer Avrupa güzelleri arasında ayni vazifeyi ifa etmesini temenni ederim. Bu seneki müsabaka seraiti, ge • çen senekînden çok iyidir. Kadınhk izzeti nefsini muhafaza edecek güzel bhr şekil bulunmustur. Her genç kızı en cok düsündüren, kaybedersem •lâlemin yanında mahcup olurum, endisesi ortadan kalkmıstır. Hemsirelerim, Geçen sene bugünlerde ayni te reddiitleri, ayni endiseleri, ayni he • yecanlan geçiren fakat sonra, bir dakika bile tereddüt ettiğine pisman olan tecrübe geçirmiş bir kardeşiniz sıfa^ile size diyorum ki: Hir tereddüt etmeden müsabakaya giriniz. Muvaffak oltfuğunuz zaman duyacağımz sevinç ve saadet, size verdighn nasihatin en büyük mükafatı olaeaktır, aziz hemsirelerim. Naşide Saffet Naside Saffet Hanımın mektubuna hiç bir sey ilâve etmivoruz, yalnız masabaka seraitimizi tekrar etmeği kftfi gorüyoruz. Doru değil mi? Türkîye Mısır Yeni ticaret muahedesi müzakeratı bitiyor Mısır sefiri Abdülmelik Hamza B. dün Ankara'dan sehrimize gelmis ve şu beyanatta bulunmuştur: < tki memleket münasebatı çok dostane ve samimanedir. Yakında Türkiye ve Mısır arasında yeni bir ticaret muahedesi üaza oiunacaktır. Bu mukavele üzerinde uzun zamandanberi iki taraf U tetkikat yapı • yordu. Fakat bu müzakerat bir haftaya kadar nihayet bulacak ve yeni muahede imza edilecektir. Bu mu • kavelenin imzası iki memleketin münasebatını biraz daha takviye ede • cektir.» Batan motör «Hudaverdi» motöründe Idmler vardı? Bîr hafta evvel fırtma yüzünden Karadeniz'de Hudaverdi isminde bir motöriin bathgmı ve içtndeld on kisinin de bogulduğunu haber vermistik. Gelen mütemmim malumata göre bu motör Esref B. isminde birine aittir. Bu aym on dordünde Agva'dan hareket etmistir. tçinde Agva tüccarlanndan Hakkı B., Anm Beyzade Ahmet Bey, Seyit A(i Ef., Agva tahlisiye memuru Ahmet Ef., motörün kaptanı, maldnist Hasan oğlu Mehraet, tayfa Süleyman ofla Mehmet. Hasan, Kara Mustafa Efendiler vardı. Motör battıktan sonra yapılan taharriyat neticesinde motör kaptanmm fo tografı ile, motörün kaporta parçalan bulımmnş ve yoicularm tamamen bo • an'anıltmıtır. res'le bî'^r mektup gondermelidirler. 3 Resimlerinin neşt.ni istiyenler de, istemivenler de bu mektup • larda isimlerini ve adreslerini «arahatle yazmalıdırlar. Resimlerinin nami müstear veya rumuzla nesrini istivenler de bu ciheti aynca bildir melidirler. Müsabakaya girmek için atideki seraiti haiz olmak kâfidir: A 18 ilâ 25 yasında olmak, B Hiç evlenmemis olmak, C Namus'u ve bar ve sair bu gibi yerlerde çalısmamış olmak, D Türkiye tebaası olmak, E Geçen senelerde müsabakaya girmis olanlar, simdiye kadar Kra • liçe intihap edilenler müstesna ol • mak üzere, tekrar müsabakaya girebilirler. Güzeller, istical ediniz, vaktiniz da»dir Kanalizasyon işleri Kanalizasyonun tstanbul cihetine ait inşaatı tamamlanmıstır. Yalnız bütün evlerin lâğımlarının tıkandıktan sonra sokaktan geçen umumi şebekeye bağlanması uzun zamana muhtaç olduğu için Belediye, bütün evlerin analâğımına bağlanmasım bir madde ile mecburi bir hale koymağa karar vermistir. Büyük devletler arasında ve bilhassa Almanya ile Fransa beyninde cereyan eden bir çok teaiü efkârdan sonra nihayet beynelmilel tediyat bankasının nususî komitesi tsviçre'nin (Bâle) sehrinde toplanmıstı. Bn komite tamirat raes'elesini tetkik için davet olunmuştu, filvaki komite istişar! mahiyette olup son karar devC. H. Fırkası Eminönü kazası 1932 letlere ve ileride toplanacak beynelsenesi kongresi Cağa'oğlu'nda Halk milel konf eransa ait ise de bu heyeevi'nde in'ikat etmistir. tin bulacağı neticeler konf erans için Kongre kaza reisi Methi Sait Bey esas tutulacağından bunlann büyük tarafından küsat edilmiş ve riyase ehemmiyeti vardır. Bunun için bu tine Sanayi ve Maadin Bankası mü • heyetin evvelâ usulü müzakeresi ve fettişlerinden Ahmet Şükrü Bev, isonradan müzakere mevzulan hakkinci reisliğe Halit Bey, ve kâtİDİik kmda al&kadar devletler arasında lerine nahiye reislerinden Akif Zih • cihan tarih siyasisinin en büyük müni ve Muhsin Beyler intihap olunmus barezeleri cereyan etmistir. lardır. Bu mübarezeler en ziyade FranKongrede, nahiyelerden gelen mösa ile tngiltere ve Almanya ile Fransa messillerden maada mmtakası pek arasında olmustur. Fransa müza • genis olan bu kaza dahilinde mukaykeratının şarta tâbi olan tediyata yet fırka mensuplan ve H. Fırkası hasredilmesinde ve tavsiye edilecek müzakeratını dinlemek istiyen ve ftrtedbirlerin umumî ve devamlı olmaka mensubu olmıyan diğer vatandav masında ısrar etmistir. tngiltere ise lardan mürekkep pek çok zevat haAlmanya'nın ticarî borçlannm si zır bulunuyordu. Kaza idare heyetiyasî borç olan tamir?fa terc'h edilnin 1931 senesindeki faaliyet raporu mesinde ayak diremiştir. Almanya reis Methi Sait Bey tarafından Vıdahi kendisinin bugünkü tediye karaat edilmis ve heveti umumiyece biliyetine göre tamirat mes'elesinin tasvîp olunraustur. Bilâhare idare heyeniden tadil ve halledilmesini muyetinin intlhabı icra edilmîs, M°thi sırrane talep etmistir. Bir zaman înSait, Agâh Sırrı, Hakkı Nezihi, tb giliz'ler ile Fransız'lar arasındaki rahim Sabir, Haluk, Şevki, inhisar gerginlik o dereceye gelmistir ki müdür muavini Hüsnü, tüccardan FransıVlar müzakere salonunu ter • havlucu Hacı Recep, Dr. Oıman Se • kettiklerinden komitenin iflâs et • rafettin, tsmail Hursit, Dr. Bürha • nettin, müderrie Nimetullah ve Re mesine ramak kalmıştır. cai Beyler idare heyetine intihap eFakat son dakikada itilâf hasıl oldilmişlerdir. Mıntakanın umran ve muş ve kaydı ihtiyatisiz olarak raporefahı cephesinden kazanm, fırka run metni kararlaştırılmıştır. Ko • sahasında tekâmülü noktasından ihmite, raporunda cihan buhranımn tiyaçları, kongre azası tarafından vahametini ve bilhassa Almanya'nın tesrih edilmistir. Bu hususa dair tefharicî kredilere ihtiyacından dolayı rik edilen bir encümrn nahiyelerden gayet müskül vaziyette bulunduğuna gelen listeler üzerinde ve bunlann haricinde o'arak konsrrede tezekkür ehemmiyetle kaydetmiftir. Alman * edilecek maddeler hakkmda bir hafta ya'daki iktisadî bubranm Young plânında tahmin olunan seraiti altüst müddetle tetkikatta bulunmasi ve ihtiyaçların bu suretle sarahaten ettiği ve çünkü planda Almanya'nın iktisadî ahvalin gittikçe iyfleseceği tesbiti için kongre mesaisini bu celfarzedildiği halde neticenin bir akis sede ikmal edememistir. çıktığı raporda beyan edilmistir. AlFminönü kazası kongresi kân"numanya'nın ahvali umumiyeden dolayı saninm dördüncü pazartesi günü aksamı ikinci ceîsesini aktedecek ve bu şarta tâbi olan tediyat için döviz buesnada encümenlerinin mesaisini tet lamıyacağı tesbit edilmistir. Almankik ve intaç ederek mesaisine devam ya'daki vergi mükellefiyetinin son haddi bulduğu ve daha ziyade vergi eyliyecektir. konulamıyacağı ve şarta tabi olmıyan tediyat için teminat gösterilen Alman devlet demhyollannd*n d*Ki iktisadî vaziyet dttzelmedikçe fazla varidat istihsal edilemiyeceği rapora kaydedilmiştir. Almanya iktisadi Ramazan yaklasbğı cihetle Evkaf yatının cihanşümul ehemmiyeti ol • idaresi camilerin tamirine basla duğu ve şimdiki vaziyetin devamı mıstır. Fakat tamir edilen cami ve umumî felâketi intaç edeceği ve tamedreselerden bir çoğunun kursunlan tekrar çalınmağa başlantnış, bu miratın ve diğer borçlann cihan buhranına uydurulması icap eylediği nun üzerine zabıta tarafından tah • dahi teyit edilmistir. Komite bu gibi kikat yapılmış ve cami kurşunlannı tediyatın ancak eşya olarak yapılaasırmakla maznun olarak Ali ve bileceğini dahi raporlannda zikretŞevket isminde iki kisi yakalanarak miştir. adliyeye teslim edilmistir. Kurşun hırsızlan Kimsesizler yurdu tstanbul Belediyesi, yeni sene bütçesinde içtimaî muavenet f aslına ehemmiyet verecek ve bunun için fazla tahsisat koyacaktır. Adliye Müstesarbğına Temyiz mahker»"»«i nzasından Tevfik Nazif Beyin tayini Ali tasdika ürtiran etmistir. Bundan başka Adliye tstatistik Mfidürlüğüne tstanbul müddeiumumî mu avinlerinden Ahmet Muhlis, Teftiş HeyeÜ reisliğine Başmüfettiş Yuraf Şükrü, Hususî Kalem Müdurlüğüne tnebolu Ceza hâkimi Ahmet Muhtar Beyler tayin edîlmislerdir. fstanbul tevkifanesindcki mev • kuflarm miktan son günlerde art mış, ve bunlann yekunu (400) fi geçmistir. Şimdiye kadar tevkifanedeki mevkuflann adedi hiç bir zaman bu kadar fazla olmamıştır. Adliye'de tayinler Hususî komitenin müttef ikan hazırladığı raporun esasab tamirat mes'elesinin cihan buhramnı tahfîf ede • bilecek bir surette halledilmesine ilk mühün hatve teşkil ediyor. Bu mes'elenin mülî cihan siyasetindeki umumt gerginliği dahi ehemmiyetli surette azaltacaktır. MUHARREM FEYZİ Yeni ilk mektepler Muhasebei Hususiyece yeniden 3n uk mektep yaphnlımf ve bunlann in şaan bitmistir. Bu iki mektep Azapkapı ve Kasımpasa mektepleridir. Mevkuflann miktan Fethiye'den Bîr feryatîe Zürram elinde 600,000 kilo tütün kaldı! Fethiye 21 (Bir çok hnzalarla al dığunız telgrafnr) Biz Fethiye Totfin zurraı bu sene elde ettiğimiz külli yetli miktarda gayet nefis tütünlerimizi satamadık. Buraya gelen bir kumpanya memuru geçen senekmden daha ıtrâa fle işlenmis olan tütünlerimizden birind nev'ini 60 kuruştan yukan »lm»«i»gi gibi bu fiata da mahdut bir partiye verdL Alacağı tütunleri alarak gittL Zürram elinde 600,000 kflodan fazla tStun kaldı. Bir taraftan bu vaziyet varken di ğer taraftan alacaklılar tazyikta devam et mekte, bankaya merhun tütünlerimiz de dun fiatlarla sablmak üzere bulunmaktadnr. Bu suretle mahvolacağız. Başvekâlete, Drtisat Vekâletine ve B. M. MecJisi riyasetine telgrafla müracaat ettik. Millerin menfaati hususunda meşkur hizmetlerinize güvenerek size de müracaat ediyoruz. Bir çarei âcfl fle biz» leri mahvü perişaniden ve rakipsn bir kumpanyanuı hıKnlckîriTii^m^^n kurtar > manna rica ederiz. » HOrriyet meydanı kimin? Hürriyetiebediye tepesinin Ragmpaşa veresesfle, Evkaf idaresi ve Kâğıtane köyü ahalisinden kime ait olduğu hakkmda bir ihtilâf çıkmısn. Verilen karar üzerine geçen hafta Hürryietiebediye tepesinde kesif yapılmıstar. Kesif eana • smda Kğıtane köyü ahalisi bu mer'anm l'otidiierine ait o'duğunu ispat etmek üzere bir takıra haritalar ve vesi kalar îbraz etmislerdir. Mehmet Rauf'un cenaze merasimi istanbul'daki mabetler Yapılan istatistiklere göre Istanbul'da büyük ve küçük olmak üzere 527 eami ve mesçit olduğu anlasdmısar. Bun • lardan. başka 12 Ermeni Katouk, Er meni Ortodoks, 59 Rum Ortodoka kflisesi 3e Fransız, Alman, Avusturya ve ttalyan Kato'iklerinin 31, Protestan Almaniann 4, tngOizler'in 3, Amerika* • hlann 2, Bulgar'lann 1, Romenierin 3 kflisesi De Süryaniierin ve GüldaniTerin birer mabudu olduğu anlasılmıstır. Halfç şirketinin hssesi 1 Resim ve isitnlerinin neşrini Güzellik müsabakasma res>mle • istedikleri takdirde hemen biror mek rinin nesri <uretile i^tirak etmek i» tupla resimlerini sröndprmolidîrler. tiyenîer foto§rafilerini bi»'m hesiKı1 Resfen ve isimierfnîn nesrîni mıza çektimek için h^men Beyoehı'nisterafyenter de idarehanemtze, cCüda Foto Söreyya ile Foto Femina'ya zelltk müsabaka memurluğun«ı> n<3müracaat etmelidirler. Mösabaka şeraiti Resimlerinizi bizim hesabımıza çektiriniz! Belediye, Tramvay, Elektrik, Tünel, Haliç, Şirket'hayriye ve diğer sirketlerden senede (330) bin liralık hisse al maktadır. Haliç şirketi, bn seneye ait hissesin! vermemis ve gördüğü zararlan mevzuu bahsederek bunun tecîlini talep etmistir. Belediye riyaseti, bu paranın tah • silini Şehir MecVsinin önümüzdeld iç • rinuıına kadar tehir etmistir. Medis bo hususta flk toplanblannda bir karar verecektir. Mehmet Rauf Beyin etnase merasiminâen bir intîba Üfulü bütün memleket ve edebiyat Sım, Celâl Sabir Beylerle merhumun âlemini çok mfiteessir eden Mehmet Türk kadmlığnun fedakârhk ve feraRauf Beyin cenazesi dün sabah Cerrahgatkârkğma bir misal olacak derecede paşa hastanesinden kaldınlmış ve otoMehmet RauFa karşı son dakikaya kamobille Maçka camüne götürülerek sadar şafkat ve snnvıhat gösteren genç at on bir buçukta cenaze namazı kı • zevcesi ve üstadm bir çok dostlan ve knarak Maçka'daki afle mezarlığına arkadaşlan fle matbuat erkânı ve kadefnedilmiştir. labalık bir halk hazır bulunmustur. Bu bazin meraslmde, Sstadı ftzam Mezara, Matbuat Cemiveti ve aflesi Abdülhak Hâmit, Hüseyin Cahh, Selun namına flti büyük çelenk konuhnustur. Kooperatifçilik kursu Ali Ticaret Mektebinde kooperatif • çflik hakkmda meccanî gece denleri açılmışbr. Bu derslerde kooperadfçflı ğin esaslan, nevüeri, ehemmiyeti, ziral, smaî ve kredi mes'eleleri hakkmda malıtmat verflecektv.