22 Ekim 1931 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 5

•Z2Te?rinîeweI1931 FAYDALI BTLGÎLER HİKAYB. «Yavuz hırsız her zaman ev sahibini bastırır» derler ama bavelâ bunu kimin alabileceğinde te reddüt etti. Fakat yerde bir düğme bulup bunun da Lâtif Beye ait olduğunu anlıyınca mes'eleyi çaktı. Maamafih Lâtif Beye hiç bir şey açmadı. Bilâkis ertesi hafta için tehrar yemeğe çağırdı. Lâtif Bey ahştı ya. Efendisi misafirlerle taraçaya çıktığı va kit gene çalışma odasmdaki kasaya doğru koştu. Fakat Davut Beyin kendisine bir tuzak kurdu ğundan haberi yoktu. Dalgıçhğın tarihçesi Tabiat tarafından yalnız dünya yüzünde yaşamak için halk edilmiş olan insan gerek bazı işlerini daha kolay ve daha çabuk görmek, gerekse bilgisini, görgüsünü arttırmak için havaya çık MCMLCKCTLEKK ÇOCUKLAR. r't •YUNLAR Köşe kapmaca Köşe kapmaca oyununu bir çoklarınız bilir. Bu oyun ya bir kaç ağacın ve yahutta karşıhklı iki dıvarın bulunduğu yerlerde oynanır. oırso zen de bastıramaz. Işte bu hikâye ona bir misaldir. Davut Bey İstanbul'un en zengin adamlarından biri idi. Lâtif Bey isminde bir de kâtibi vardı.Davut Beyin Lâtif Beye itimadı hudutsuzdu. Onu dünyanın en emin adamı biliyordu. Davut Bey bir akşam dostlarile beraber Lâtif Beyi de yemeğe çağırmıştı. Sofradan kalkıldık Kaç oyuncu varsa onlardan bir eksik köşe seçilir. Sonra oyuncular ortaya toplanırlar. Birisi 1,2,3, diye sayar. Bütün oyuncular birden köşelere doğru koşarlar. Açık tan sonra Davut Bey salonun 5 • nündeki taraçada ahbaplarile tatli bir söhbete dalmıştı. Hilkaten hain ve nankör olan Lâtif B. bunu fırsat bilerek efendisinin çalışma odasma daldı. Oradaki nasıl açılıp kapandığını pek guzel bildiği kasadan epeyce para aşırdı. Lâtif Beyin bu isi yaparken dikkat ettiği en mühim nokta kapısı camh olan çalışma odasından Davut Beyin gölgesini gör • mesi idi. O orada buludukça tabü kendisini yakalıyacak bulunmıyacaktı. Davut Bey ertesi gün kasasından eksilen parayı görünce ev • mış, denizin ve toprağın dibine inmiştir. Denizin dibini görmek isti yen ilk insan da şüphesiz bizim yüzerken yaptığımız gibi suya dalmış, fakat vaktinin darlığı ve maneviyatındaki helecan doOnun gözü mütemadiyen ca layısile pek fazla bir şey görmemın arkasmdan görünen Davut den dışarı çıkmıştır. Beyin gölgesinde idi. Halbuki Davut Bey Lâtif Bey öyle ya insan ne kadar zaman için dalar dalmaz tıpkı kendisine kendini sıkıp, nef esini tutup debenzer bir manken getirip mes'enizde kalabilir? Haydi 1,2,3 nileden evvelce haberdar olan dost hayet 4 dakika. Bundan fazla delannm yanına bırakmıs, kendi KüçiiJc sinema artisti Dorothy de Barba korsan olmuş. Elinde müthiş ğil.. Çünkü bu işin Avrupa'daki si yavaş yavaş Lâtif Beyin peşinşampiyonu bile o vaziyette an bir pala var. Kıyafeti de öyle. O sevimli yavru yüzünü ve bakışım da den gibnişti. cak 4 dakika 14 saniye dayana ha mükemmel değiştirmiş. Hırsız kâtip tam kasayi açıp ta bilmiştir. paralara el attığı zaman Davut B. tnsanı deniz içinde boğan hava yakasından yapıstı . yoksuzluğu ve binnetice boğazına lin üç parmağı ile tutmalı. Keza Papağan su hücumudur. ayni elin iki parmağına ince küPapağan gölğesi yapmak için O halde içeriye havayı beraber resimde gördüğümüz veçhile lâhlar giydirip ileri uzatmalı ki götürerek buna mani olmak için. onun ibiğini teşkil edecek şekilbu da dişleri olsun. Sonra sağ eli Evvelâ tahta ve madenden basın de bir mukavva kesmeli ve onu sol elin üzerine kapayıp ikisini etraf ına bir kutu geçirmişler. Fabir mendil ve ya yastık örtüsile kat göz görmiyince ne işe yarar. örtmeli. Bu sefer kutuyu camdan imal etGergedan mişler. Ama onun istiap ettiği have pek az dayanıyor. Tulumba ile Gergedan gölğesi sağ ele onun havayı değiştirmenin kolayım tek boynuzu şeklinde bir mukavbulmuşlar. va almak sol elin iki parmağını da Camm arkasmdan hâlâ efen Yalnız bakmışlar ki 10 metrebaş parmakla işaret parmağı adisinin gölgesini görmekte devam den aşağı inildiği zaman yumu rasına almalı, bileği büyükçe bir eden Lâtif Bey bunun Davut Bey şak kauçuk elbiselerle suyun tazmendil veya yastık örtüsü ile olacağına ihtimal vennedi. Eline yikına dayanılaTnıyor. Katı elbiörtmeli bir kaç para verip kurtulabileceği se yapmışlar. Yüzdekini gözlü aFil uşak Ismail zannetti. damakıllı bir başlık haline getir Fil gölğesi yapmak için mu • Lâkin biraz dikkatli bakınca mişler, bugünkü mükemmel dalDavut Beyi tanıdı ve sapsarı kegıç kıyafeti meydana çıkmış. sildi. Davut Bey o zaman: Şimdiye kadar dedi, koy onun kulaklan şeklinde kaldı numda ne yılan beslediğimin farnp sağ elin arkasına yanaştn* kmda değildim. Senelerce hapismalı. Sonra her iki eli bir bezle te çürü de aklın başma gelsin! kavvadan bir hortum kesip sol e sarmalıdır. Lâtif'in kollarını ahbaplarına ıııııiıııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııı ıııııııııııııııınııııııııııııııiııııııınınıııııınıınııııııııiııınııııııııınınıııııınımınınıııııııımı tutturdu ve telefonla çağırdığı poIis memurlarına hırsız kâtibini teslim etti. ta kalan ebe olur. Yahut ta ebe taş tutarak ta seçilebilir. Ebe ortada kahr. Köselerde buIunan oyuncular iki taraflı ebeyi şaşırtarak yerlerini değiştirirler. Gö/geler fiyafrosu \\ Bazen de biri ya zamanında karşı köşeye yetişemez, yahut vak tinden evvel kendi köşesinden ayrılır. O köşeyi ebe kapar. A çıkta kalan da ebe olur ve oyun bu suretle devam eder gider. . Fennî eğlenceler Dokunma hissinin aldanışı Bir bardak sıcak su, bir bardak ta soğuk su alınız. Bunlardan her birinin üçte birini diğer bir bardağa boşaltınız. Bu suretle bir bardak ta ılık su elde etmiş olursunuz. 9 4 T. evve! bulmacası | 2O Manzum fıkra >lv 2o Giderken Hacca bir köylü Yüz koyunu varmış tüylü Çobanına sayar verir Bu sana der, emanettir Çıkar çıkmaz köylü yola Çoban sapar eğri yola Davarları satar, savar Paraları cebe atar Dönüşünde Hacıbaba Haber gönderince ona Çoban hemen elinde bir Çanak yoğurt ile gelir Uzun boylu hoşbeş eder Köylü koyunlar nerde der? Çoban der ki: «Dinle ağam, Say istersen hesap tamam Bir gün dağa yayılmıştık Kaval çalıp bayılmıştık Yamaçtan Kurtlar gözüktö Sürü birdenbire ürktü Kelpler Kurtla dalaşırken Sarp yerlerde savasırken Kayadan üçtu bastoklu (1) Ardma düştü beş toklu (5) Kalanlar da tuhaf oldu Doksan biri telef oldu (91) Birini sattım kasaba (1) Onu da katma hesaba Daha dün öldü birisi Şu da birinin derisi (1) 100 20 20 Bu hesaba köylü kızar Çanağı kavrayıp atar Yüzü olur da bembeyaz Çoban gene ses çıkarmaz Yüz akhğile gördük der, Hetabı; sen şatır gider Şeglerbeyi: 1 Şu gördügüniiz bos hanelerc | 2, 3, 4, 5, 6, 8, 9, 10, 13 rakkamlarını o suretle yerlestiriniz ki her sıra gerek ufkî ve gerek âmudî cemedildiği zaman bütün yekunlar 20 olsun. sun. Doğru halledenlerden bir kişiye beş lira hediye takdim e dilecek ve resmi gazetemize basılacaktır. Diğer halledenlere muhtelif hediyeler. Cevaplar teşrinievvel, sonuna kadar «Cumhuriyet çocuk sahifesi muharriri » adresine gönderilmelidir. Bu adrese gönderilmiyenler ve geç ı gelenler hediye alamazlar. I 2O Sol elinizin bir parmağını sı cak suya, sağ elinizin bir parmağını da soğuk suya sokunuz. Bir kaç dakika parmaklannız bu suların içinde kalsın. Sonra partnsklanmzı oralardan cıkano ılık suya batmnız. Bu ılık su soğuk sudan çıkan parmağınıza sıcak su ve sıcak sudan cıkan o^ı.'V su recektir. Halbuki »kisi de avni derecei hararette bir suya batı nlıyor de&il nr»î? fste bu tecrübe dokunma hissimizin sıcaklık ve soçuHuk hususunda ne derece yanıldiffinı ve sıcakhğı ölçem termometre a letine ne büvük bir ihtiyacımız olr1iı?unu crösterir. Cünkü bilirsiniz ki bazan avni odada oturan bir ailenin efradı orastnın s'cakhk ve so&uklu5u hakkında baska ba^ka mütalealar yürütür. Kimi: «Soğuktan donuyorum!» Kimisi d e : «Sıcaktan bayılıyorum!» der. Bunun doğ rusunu termometre bildirir. RAIE Sami Ue hzkardefi keçe silkiyorlar,