r Camhartyet Teşrinievvel l931: Sehîr ve memleket haberieri IDD ımıöf Siyasî icmal ~) Almanya'da Faşistler Almanya'da Brunsvik'te Faşistlerin teşkilâtma mensup yetmiş beş bin kişi üniformalı taburlar halinde muazzam bir geçît resmi yapmışlardır. Geçit resminden sonra dağılan Fa şistler ile komünistler arasmda bir çok müsademeler olmuş ve 160 kişi yaralanmıştır. Almanya'da bir yere bu kadar adam toplamak sayani dikkat bir hâdisedir. Bütün Almanya'nın ordusu ancak yüz bin kişi olduğu! halde buna yakın bir kütleye hususî bir tesekkülün asker gibi geçit resmi yaptırması bu memleketteki gayrimes'ul siyasî mahiyette bulunan te şekküllerin elinde ne kadar büyük kuvvet bulunduğunu bariz bir su rette isbat etmektedir. Faşistler ile milliyetperverler M. Brüning'in ikinci kabinesini Rayiştağ'da deviremediklerinden şimdi alaylar ve geçit resimleri tertip ederek halkı tehyiç ve tahrik etmek istiyorlar. Hükumet içinde bir nevi hükumet olan bu gibi üniformalı tezahüratın devamına Başvekilin artık müsaade etmemesi lüzumuna bir çok taraftan işaret edilmektedir. Fakat mumaileyhin böyle bir teşebbüste bulunması muhtemel de ğildir. Çünkü gayet ihtiyatkâr bir recülü siyasî olan M. Brüning hükumetin kuvvet ve nüfuzunu ancak memleketin gayet âcil olan ihtiyacatına sarfetmek istiyor. Zaten az o* lan kuvvei müsellehasını sonu tehlikeli maceralara sürmek istemiyor. Bilâkis yekdiğerine muhalif ve zıt olan bu gibi hususî teşkilâtı yekdiğerine karşı bulundurmak suretile vaziyeti kurtarmağı daha ziyade idarei maslahata muvafık bulmaktadır. Almanya Başvekili Rayiştağ'da ahiren almış olduğu itimat kararı ile kabinenin gelecek martın iptidasma kadar serbestçe çahşmasını temin et miştir. Haricî mes'eleler ve bilhassa terki teslihat mes'elesi dahi Alman kabinesini şubata kadar ehemmiyetli bir surette işgal etmiyecektir. Bu müddet zarfında M. Brüning daha ziyade memleketin dahilî vaziyetini ıslah ve tarsine çalışacak ve bilhassa kış münasebetile artmakta olan iş sizlik mes'elesinden dolayı vahim bir buhran çıkmamasına sarfı gayret edecektir. Binaenaleyh faşistlerin ve sosyalütlerin hususî teşkilâtları tarafından yapılan nümayişler ve tahrlkat Mares%l Mn denburg ile M. Brüning'i hedef ve gayesini hiç şaşırmıyan Almanya'yı kurtarmak mesaisine soğuk kanlılık ile devam etmekten alıkoymıyacak* tır. MUUARREM FEYZt Muharriri: FERNAND GRENAR Mütercimi: YUSUF OSMAN îktisat Vekili Avrupa'dan geldi Maarif Vekili Ankara'y^ döndü Vekil B. dün de bir çok mektepleri teftiş etmistir Maarif Vekili Esat B. dün de şehrimizdeki resmî ve hususî mektep lerden bir çoğunu gezmiş, derslerde bulunmuştur. Mülkîye mektebi, K'abatas Lisesi, Feyziati Lisesi, Yıldız'daki Hâki miyeti Milliye şehir yatı mektebi Kumbaracı yokuşundaki Musevi Lisesi bu meyandarır. Esat B. Kabatas Lisesi lâburatuvarlarmda gördüğü întizamı çok beğenmistir. Vekil B. Feyziati Lisesinde fransızca, ingilizce, türkçe ve riyaziye derslerinde bulunmuş, mektebin muhtelif aksamım gezmis, gördüğü intizamdan dolayı beyani memnu niyet etmistir. Vekil B. bu münasebtle Maarifin hususî mekteplerin inki<afmı çok arziı ettiğini söylemiş, h'maye ve muavenetini rica eden mektep idaresine bu himaver'en emin olabileceklerini bildirmistir. Esat B. Musevi Lisesinde türkçe, fransızca ve almanca derslerini dinlemiş, talebeye bazı cualler sormuş ve aldığı cevaplardan çok memnun olarak mektep müdürü doktor Markus Efendyi tedrisatın ciddiyetinden dolayı tebrik etmistir. Vekil B. akşam trenile Ankara'ya avdet etmistir. Mücessem sadakat ve namus bir hanım: Begom îhsanü Vekil B. İstanbul'da bir devle Babür'ün büyük validesi Entrikacıların tevkifi müddet tetkikat yapacak Fherghona'nın tamamiyeti temm edildi Bir müddet • Babür tekrar kuvvetlendi 7 vak'adan haberdar oldu. Begom İhsanüdevle'den izahat işiedi. Şu kahBabur heuu*. çocukken Samarkand'ı ka. ramanca cevabı aldı: zanıyor, btraz sonra sankı kumar oynı ı «Ben Yunus Hanın zevcesiyina. Siz yormuş g<.bı butun tarını kaybedıyor j beni bir başkasına tezviç etmek iddiNetıcede ılk sermayesıne tekrar kavuşuasına düstünüz. Ben de onu gebert • yor tim. İsterseniz, siz de beni öldüreBegom Ihsanüdevle: Zeki bir bilirsiniz.» ı kadın.. Bu asil cevap karşısında hayrette Atncalarmın ricatı, genç Babür'ü kalan vali, Begom îhsanüdevle'yi derendişeden kurtarmadı. Bereket verhal zevcine iade etti. sin ki büyuk annesi onun yanında Babür'ü himaye eden büyük idi. Begom (1) Ihsanüdevle, pek az annesi.. kadına nasip olan siddetli bir zekâya, Işte, bu büyük anne, torununu, ciddî bir isgüzarlığa mahk idi. Onun entrika ve fınldaklara karşı himaye revi olmadıkça hic bir şeye karar veedecek kabiliyet ve kuvvette idi. rîlmiyordu. Kardeşi Sultan Ahmet'ten Samar Bu hanımefendinin aşağı>a nakkand'ı tevarüs eden Hisar Prensi lettiğimiz bir macerası sadakat ve Sultan Mahmut, yeğeni Babür'ün ülasaTetin hakikî bir örneğîdir: kesine de göz dikmisti. Oralarını da Sadakat ve namus örneği: ele geçîrmek için Bsbür'ün mabeyn Zevci, Moğol Çagatay'lar hanı nazırı ile anlaştı. Bu zat gabi bir aY^aus Han, on iki sene evvel llı sa» damdı. Ok atmiktan, top oynamakhillerinde (Mogol Eloflara maöîup tan ve birdirbir oyununda ustalık olmuştu, fakat ordusu Sir Darya ügöstermekten başka marifeti yoktu. zer?v3e Özbek 'ere galebe çalmıstı. Bir gün, mabeyn nazırı avda iken, OrJnsunun ia^esini temm ic»n da çevri'en fırıldaklarından haberdar madı SuHan Ahmed'e ait olan Begom Ihsanüdevle, bu fırsat • (Taşkend) sehrine gilmisti. Otan istifade etti. Bütün müfsitleri nu sevmiyen maiyet beyle tevkif ettirdi. Bu patırtıyı öğrenen ri, vazfelerini terkederek çekildiler. Saray Nazırı da Samarkand'a doğru Taskent valm bu bevîerle birleşti. kaçmıs ise de, takibine çıkan kuvvetYunus Han ile zevces'ni kaçırdı, Yuler, gece yarısı arkasından yetişti. sus Hanı on iki ay esir tuttu.Vali.o zaKendi adamlarından birinin attığı bir manki âf'etlere gbre, Yunus Hanın ok onu orada öldürdü. zevcesi Begom Ihsanüdevle'yi harp Babür'ün nüfuzu kuvvetlendi.. zanimeti telâkki etti. Onu en mümtaz zabit'erinden b'rine verdi; tezviç Küçük Prensin az bir müddet için etti. Gece, Prensesin yeni zevci ve olsun, nüfuzu kuvvetlendi. Silâhen • »•fendisi, yanına çeldi. Güler yüzle dazları uyanık duruyor, çalısıyorlark«rs»landı. Ancak, odaya girer girdı. Talihini tecrübe eden Kâşgar'lı (Abu Bekir) in bir akmı tardedildi. mez. bu silâhendazlardan biri (Asfera) Hizmetci kadınlar kapıları kapamevkiinde Samarkand kralının hââılar. Hanımefendinin bir işareti ükimiyetini ilâna tesebbüs etmiş ise de zerine onun üzerine atıldılar. Elle muntazam bir muhasaradan sonra o rirdeki keskin hancerlerle yaraladıda mağlup edildi. Askerler Khocent'i lar, öldürdülş^ ve sabah erkenden de istirdat ederek Ferghana Prenscesedini dışarı fırlatıp attılar. Vali lieinin tamamiyetini temhı ettiler. (1) Begom hanedan kadınlanna verüen Babür'ün ordusu yalnız Uralepe tiırkçe bir unvandır hanımefendi demek. mevkiini istirdada muvaffak olamatir Cengız Han sulâlesıne mensup hanedı. Burası Taşkend Hanın eline düştü. dan kadınlarına da Hanem unvanı veriHrdı Mabail var Bari acizlerini itiraf etseler.. ikinci fasıl ı 3es Kraliçesi x\tina'dan döndü Uç hafta kadar evvel konser vermek üzere Atina'ya giden Ses KraHçesi Hudadat Şakir Hanımla tamburî Refik Bey heyeti dün semplon ekspresile sehrimize dönmüşlerdir. Hudadat Şakir H. musiki heyeti ile Atina'da iki konser vermiştir. 1kinci konser gecen perşembe günü akamı Yunan Başvekili M. Venizelos'un himayesinde ve Patris gazetesi Basmuharriri Yunan meb'ualarından M Simos'un riyasetinde verilmiş ve çok muvaffakiyetli olmuştur. Memleketimizin en iyi kemençe çalan üstatlarından olan Fahire Refik H. bilhassa çok takdir edilmistir. Refîk Beyle Fahire Hanımın çal dıkları ve Refik Beyin eseri olan «Musahabat» Darcası fevkalâde al kıslanmıs ve iki defa çaldırılmıştır. Tenof Vamık ve bariton. Hafız Kemal Beyler de çok alkışlanmışlardır. Hudadat Şakir H. üç modern parça teganni etmistir. Ses Kraliçemiz diğer konserde olduğu gibî bunda da çok takdir edilerek alkışlanmıştır. Atina ve Yunan konservatuvarlarının müdürleri M. Pimdiyus ile M. Ekonomidis ertesi gün Hudadat Sakir Hanıma garp musikisinden bir kaç parça okutmuşlar ve sesini çok beğen mişlerdir. Gerek bu musikişinaslar ve gerek Atina'da bulunan ses hocaları Hudadat Hanımın sesini beğenerek bir iki sene ttalya ve Almanya'da yüktek hocalardan ses dersi aldığı takdirde çok yükseleceğini söyle mişlerdir. Atina'daki ikinci konserden sonra Selânik Belediye Reisi M. Vamva kas'ın daveti üzerine aan'atkârlar avdetlerinde Selânik'te de bir konser vermilerdir. Burada Beyaz Kule tiyatresu hıncahınç dolmus ve bütün san'atkârlar fevkalâde alkıslanmışlardır. Burada konser Belediye Reisi M. Vamvakas'ın himayesinde ve Selânik konservatuvarının riyasetinde \ erilmiştir. Selânik'te ikinci bir konser verilmesi rica edilmiş ise de san'atkârlar yalnız Atina'da konser vermek üzere gittiklerinden bunu kabul etme mişlerdir. Macariarın 1 urk lugu [Başmakaleden ma'balt'] Ekber'e müsavi bir insan çıkara • madı. Hemen her yerde büyük ira • deli bir adam temayüz etti mi, onun evsaf ve eskâlinde, hatta pek eski dahi olsa gene Monğol kanının izleri görülür. Son zamanlarda (Lenin) de buna dikkat edilmistir. Klemanso'da da kezalik. «Kavimlerde de hal aynen böyledir. Nerede ki Turna'lılar tnüsait şerait içinde diğer kavimlerle ihtilât etmişlerdir, bundan asil ve güzel milletler neticesi çıkmıştır. Küçük Asya'ya ilk gelen Türk'ler şimdiki Kalmuk'lara benziyorlardı. Bizans'hlar onların çirkin manzaralarile istihza etmek için kâf i kelime bulamıyorlardı. Halbuki çoktanberi hakikî Türk'ler yalnız müstesna olmakla kalmıyarak ayni zamanda çok ta güzel olan bir millet teşkil ediyorlar. İlk defa Pussa'ya girmiş olanlara nisbetle şimdiki Macar'lar için de hal böyledir. «Turan'h kanının huhusî fazileti bilhassa seciyelerin kuvvetinde tebarüz eder. Rus'lar İslâvMıklarmdan doIayı değil, Monğol kanının kendilerine verdiği kuvvetten dolayı büyük bir millettirler. Işte bu nevi bir kuvvet sayesindedir ki Macar'lar dahi asırlarca beraber oturdukları, hemhudut bulundukları diğer milletler • den farklı bir hüviyet göstermekte devam edip geliyorlar. Filhakika Turan'lı kanı bahsinde bu kanın pek az miktarda karışmış olması bile onun en esash vasıflarının irsî bir mahiyeti haiz olup gitmesine kifayet edebiliyor. Macar derebeyleri her zaman Alman'larla ve Avusturya'lılarla ihtilât etmişlerdir. Bununla beraber kendileri diğerlerinden bambaşka bir kuvvettedirler. Türk'ler dahi ötedenberi kadınlarını nereden rast gelirse tedarik eyliye gelmis oldukları halde kendileri gene efendi ve ağa bir millet olarak kalmışlardır.» Keyserling tetkiklerine devam ederek Macar'ların müsbet ve menfi bütün hasletlerinin Turan kanile alâkası üzerinde ısrar etmektedir. Ona göre bir gün gelecek Macar'lar Avrupa'da pek mühim bir rol oynamak imkân ve iktidannı göstereceklerdir. Onlar tıpkı Türk'ler gibi her zaman Evvelki gece şehrimizde, Mar • n mara'da, Karadeniz'de misli nadirL görülen bir fırtına hüküm sürdü. I Havadis kısmımızda tafsilâtı gö ™ tenberi Avru rüleceği veçhile bilhassa denizpa'da tedavide de bir çok feci kazalar oldu. Va bulunan Îktisat purlar demirlerini taradı, Haydar Vekili Mustafa paşa limanmda otuza yakın mavna Seref Bey dünve yelkenli küçük gemiler battı. kü Avrupa treBatan bu gemilerin enkazı da Haynile sehrimize darpaşa limanmda sevahili mütedönmüstür. cavire vapurlarının işlemesine mâMustafa Şe ni oldu. ref Beye mu Dün sabah civar Anadolu köyvaffakiyetli bir Ierinden işlerinin başına gitmek ameliyat yapıl • için demiryolu katarlarile Hay mıs, bu ameli • yattan sonra ne Iktısat Vekili Mustafa darpaşa'ya gelen yolcular ya Üsküdar ve yahut Kadıköy tarik kahet devresini ?eref Bey lerinden biri ile Utanbul'a geldide geciren Vekil Bey pek zinde ve ler. Ve buradan da gene bin müşsıhhatli bîr ha'de avdet etmistir. külât ile yurtlarına dönebildiler. îktisat Vekili dün kendisüe gö Mutlaka, her halde bu büyük barüşen bir muharririmize demiştir kî: dire üzerine gemi enkazı ile ka« Tedavi ve ameliyat muvaffapanan liman akşama kadar temizkiyetle neticelendi. Hamdolsun çok lenmiştir, vapurlara yol açılmıştır iyiyim. Bir kaç gün tstanbul'da tetdedik. Tahkikat icra ettik. Bak kikatta bulunduktan sonra Anka tık ki alâkadar daireler, idareler ra'ya gideceğim.» en tabiî bir hal karşısında imişler Vekil Bey tstanbul'da bulunduğu gibi oturup duruyorlar. Limanın bu müddetçe sterlinin sukutu hasebile elim vaziyetine karşı mes'ul iki hâdis olan vaziyet ve ihracat işlerimakam vardır. Bunun biri Tica • miz hakkında tetkikat yapacaktır. reti Bahriye Müdiriyetidir. Diğeri de Haydarpaşa liman idaresidir.Ellerndeki vesait eğer bu işi başarmağa kâf i değilse bu iki alâkadar daire başka ellerdeki vesaiti limaBelediye Daimî Encümeni Bele na üşüştürerek o mühim yolu açdiye kanununda bugünkü ihtiyaç • tırmak ile mükellef ve hatta mecIara uymıyan bazı maddelerin tadiburdurlar. Fakat dün bir şey yaline, bazı eksikliklerin de tamam • pılmadığı gibi bugün ve yarn da lanmasma lüzum görmektedir. tstangene bu iki idarenin gayret ke • bul meb'uslarınm istiraklerile yapımerlerini kuşanacaklanndan, palan bir içtimada bu mes'ele görüşülçalan, kollarını sıvıyarak işe gi ' müş ve bu lüzum tesbit edilmistir. rişeceklerinden asla ve kat'a emin Daimî Encümen Şehir Meclisinin değiliz. tesrinisani içtimaında müzakere eFırtınanın acısını îstanbul hal • dilmek üzere bu hususta bir rapor kına günlerce çektiranekte, halkı hazırlıyacaktır. Kadıköy'ünden, Usküdar'dan Haydarpaşa'ya gitmek mecburiyetine düşürmekte tarif olunamıyacak kaMüstahdemin idaresi, müitah • dar büyük bir kayıtsızlı, bir duydeminin tesciline devam etmektedir. gusuzluk vardır. Bugün kapalı duMüddet tesrinisani on beşinde biteran şey bir liman değildir, köylerle cektir. Bununla beraber heniiz daha tstanbul arasındaki en işlek ve en pek çok kişilerin müracaat etmemiş kalabalık bir yoldur. bulundukları anlasılmaktadır. Ve bu Ticareti Bahriye Müdiriyeti, işin deha ziyade uzayacağı tahmin oHaydarpaşa liman idaresi halkm lunmaktadır. rahatı ile, sıhhati ile çelik çomak oynıyabilir mi? Hic bir şey yapamıyacaklarsa itirafı aczetsmler bize bu da kâfidir, diyoruz, Fırınlarda el ile hamur yuğurul • ması menedilmis, hamurların elektrikli makine ile yuğurulması tahtı karara alınarak f ırın sahiplerine bu hususta mühlet verilmişti. Bu mühlet bittiğinden fırınların teftisine başlanmış, henüz bazılarının elektrik tertibatı vucude getirmedikleri gö rülmüstür. Bu kabil fırıncılara son Ecnebi ve ekalliyet mekteplerinin defa olarak kısa bir mühlet verilmişkadroları ikmal ve mekteplere tebliğ tir. Bu mühletin hitamında el ile haedilmistir. mur yuğurulmasına kat'iyyen müsaYeni kadrolarda bir çok tensikat ade edilmiyecektir. yapılmıştır. Ecnebi ve ekalliyet mekteplerini Kasapların açıkta et satmaları idareye memur Vekâlet Müfettişi menedilmis, etlerin camekânlar içinResat Şemsettin Bey mekteplere bir de bulundurulması kendilerine teb • tamim göndererek hocalarm yeni liğ olunmuş ve bunun için de muayşekil dairesinde ders vermelerini bilyen bir mühlet verilmiştir. Mühletin dîrmiştir. hitamında kasap dükkânları teftis edilecek, emre riayet etmiyenler hakkında takibat yapılacaktır. î Belediye kanununun tadili Ankara'daki facianın tahkikatı Ankara'da Fahri Beyin odun fabrikasmda çalışan amele Nihad'ın testere ile ikiye biçilerek öldüğünü yazmıştık. Hâdise hakkında tahkikat yapan Ankara müddeiumumliği fabrika ustalartndan Kâmil Ef endiyi ihmalinden dolayı tevkif ettirmistir. MOstahdeminin tesçili Jamanak gazetesi mahkemeye verildi Ermenîce Jamanak gazetesi, tkinci ceza mahkemesinde rüyet edil mekte olan isbatı caiz olmıyan bir sövme ve hakaret davasına ait mahkeme zabıtlarım neşrettiğinden müddeiumumilik tarafından bu gazete aleyhin bir dava açılmış ve dava evrakı İkinci cez& mahkemesine veril • miştir. Müddeiumumilikte münhal üç mübaşirliğe 150 kişi talip olmuş, yapılan imtihana bunlardan kırkı girmiştir. tmtihan evrakı üç gün içinde tetkik edilecek, netice ilân olunacaktır. Hamur makinesi getirtmiyen fırınlar Doğru değil mi? 3 mübaş'rlige 150 talip 1914 e nazaran Hayat pahalılığı Maişet şeraiti «11,7» defa artmıştır Ecnebî mekteplerinin kadroları Açıkta et satilfnıyacak Şakileri derdest etmiyen nahiye müdürü ve maiyyeti Pansyonlar teftiş ediliyor Evvelce pansiyonlar hemen hemen yalnız Beyoğlu cihetinde bulunurken son zamanlarda bu kabil yerlerin her semtte çoğaldığı görülmüştür. Halbuki pansiyon ittihaz edilecek binalarm bazı kaydü şartlara tâbi olmaları lâzım geldiğinden bunlara riayet edilip edilmediği teftiş edil • mektedir. Gazetecilik mektebinin programı Darülfünun Divanı bugün saat 16 da Emin Muammer Raşit Beyin riyasetinde fevkalâde içtima akte • decek, yeni açılacak gazetecilik mektebi için hazırlanan programı tetkik edecektir. Unkapanı köprüsö kapatıldı Unkapam köprüşü Unkapanı ci • hetindeki mesnetlerinden bazıları çöktüğü için kapatılmıştır. Bu hal Gazi köprüsünün bir an evvel inşasını icap ettirdiğinden bu hususta yeniden teşebbüsata girişilmiştir. İngiliz sefaretindeki müsamere Yeni nahiyeler Fatîh, Eminönü, Beyoğlu ve Taksim'de birer merkez nahiyesinin teşkili hakkındaki karar ile bu karara merbut kadro Vilâyete tebliğ edil • miştir. Nahiye müdürleri henüz tayin edilmemislerdir. Şark Musiki Cemiyeti hakkında şîkâyeti mutazammın olarak verilen istida Vilâyetçe Polis müdiriyetine gönderilmistir. mümkün olan şeyi takdir ve temyiz etmek hususunda çok emin bir hisse maliktirler, ve hayalâta kapılmamaları sartile icabında uysal olup beklemeği dahi bilirler. YUNUS NADİ Istanbul Ticaret ve Sanayî odası sehrimizdeki hayat pahalılığına dair mukayeseli bir cetvel neşretmiştir. Bu cetvele göre 1914 Bünyan'ın Elbaşı nahiyesi mü dürü Hakkı Bey nahiye dahilinde de yüz kuruşla alınabilecek bir soyğun yapan bazı şerirlerin der şey için 1931 ağustosunda 1170 destleri için vaktinde tedabir ittihaz kuruş kâğıt para 128 kurus altın etmediğinden dolayı vilâyetçe işten el çektirümiş ve takip vazifesini yap para ve 241 kuruş hesabile Ingilz lirası verilmek lâzım geldiği mıyan Pazarviran jandarma kara kolu kumandanı Durdu Onbaşı da neticesi elde edilmistir. memurin muhakemat kanununa tev1914 de bir evin yiyecek hesaf ikan tevkif olunmuştur. bma geçirilen 426 kuruşa mukaBu şerirlerin köylülerin arazisi dabil 1931 ağustosunda 4484 kuruş hilinde dolaşmalarına göz yuman 10 santim, odun kömür gaz ve Toybuk karyesi muhtarı ve ihtiyar medisi azaları haklarında da mevtathir masraflan için 1914 de 104 kufen takibatı kanuniye icrasına kuruş veren bir evin«4931 ağustobaşlanrr sunda 1135 kuruş, giyecek ve ev eşyası için 929 kuruş yerine 3382 kuruş, ev kirası olan 150 kuruş yeı rine 2500 kurus, muhtelif ve naüteferrik masraflar için 140 kuruş yerine 1375 kuruş, tasarruf veya sigorta için 89 kuruş yerine 755 kurus vermesi lâzım gelmiştir. 1914 deki bir evin bu muhtelif masarif yekunu 1161 kuruş ile olurken 1931 dc bu masraflar an* cak 13632 kuruş ile kapatıla bilmiştir. Su hesaba nazaran yüzde hesabile hayat pahalılığı yüzde 1170 artmış demek oluyor. Şark musiki cemiyeti 6özel San'atler Akademisinde dünkü ziyafet İngiliz sefaret konağmda hasılatı fakirlere dağıtılmak üzere iki mü samere verileceğini yazmıştık. Bunlardan biri yarın akşam verilecek tir. Müsamerede oynanacak piyesin son provası bu akşam yapılacak tır. Resmimiz şimdiye kadar yapılan provalardan birini göstermektedir. Dün öğleden sonra saat beşte Güzel San'atlar Akademisi tarafından1 akademi salonlarında Bulgar ve Yunan gazetecileri şerefine mukellef bir çoy ziyafeti verilmiştir. Ziyafette tnemleketimizin aanayV nef ise erbabı ve mtttefekktrierüe îebeler bulunmuşlardır»