5 7 Tesrinievvei SON 'Cumhuriyet BALKANYAT MÜSABAKALARI: Sofya'da son günler Eğer bir de hakemler şampiyonası olsayâh birinciliği Yunan'lı hakem kazanırdı! Sofya 4 (Sporcularla giden arkadaşımızm son mektubu) Binicüerimizin ikinici günü, 30 kilometrelik arazide 32 manialı bir kros kanteri ile geçti. Atlanmız, daha fazla bu kabil arazi harekâtına ahskın iri vücutlü ve asabî hayvarslar olduğundan ikinci günün harekâtında çok mu vaffak olduk. Bir gün evvel yapılan manej harekâtında bizden fazla puvan almış olan Bulyar'îarı, kaybolmuş puvanlan telâfi ederek gerlde bıraktık. Artık kat'î netice, son gün, yani pazar sabahı Yunag stadında yapılacak mania harekâtına bağ Iıydı. kalar çok heyecanlı ve hararetli oldu. Bulgar mubarizlerden birinin kolu çıktı ve müsabakadan çekildi. Bir gün evveîki takım müsabakalarında bütün hasımlarını mağlup eden Muhittin, bugiin muvaffak olamadı. Fuat B., Yunan'hîarın en iyi bir eskrimortınü mağlup etti. Enver ise, bu akîam, bir gün evvelki nisbî muvaffakiyetsizliğinîn actsını çıkaracak kadar fevkalâde idi. Sürekli alkıs ve takdirlerle karsılanan her müsabakasını büyük bir soğukkanlıhk ve sür'ati intikalle idare etti. Bes has mının hepsini mağlup etmeğe mu vaffak oldu. Saat on ikide neticeler iiân edildi. Enver birinci, bir Yunan'lı ikinci, bir Bulgar da ücüncü oldular. Sahsan Balksn şampivonluğunu alan Enver omuzlarda yükı>e!di ve yasa sesleri arasında uzun uzun alkıslandı. Ecnebi bir memlekette zafer ne zevkli, ne tatlı şey. Ecnebi bir memlekette kazanılan bir spor zaferile, kendi memleketimizde elde edilen her hangi bir galebe arasında, hissedilen sevinc ve gurur itibarile dağlar kadar fark var. Ben bu kadar büyük sevinç ve gururu bir burada Yugoslâv'Iarı yendi&imiz «rün, bir de bu aksam Enver omuzlarda yükselirken hissettim. Bu münasebetle iki mühim noktayı kaydetmek isterim: 1 Yugoslâv'Iarı yendiğimiz gün ve Enver'in şampiyon olduğu aksam Bulgar halkının ve sporcularının samimî tezahürat ve takdirleri. Bizi kendileri kazanmıs gibi alkışladılar. 2 Eskrim müsabakalarında bir Yunan hakeminin diirüst'si. Bi* çok spor müsabakalarında bir çok ha kemler gördüm. Fakat bunun kadar dürüst ve bitarafına tesadüf etme dim. Yazık ki (Balkanyat) ta bir de hakemler şampiyonası yok. Olsaydı bu Yunan'lı muhakkak şampiyon olurdu ve hakkıdır doğrusu S. GALIP HEM NAL1NA M1HINA 932 bütçesi hazırlığı Bütçe behemehal mütevazin olacal.hr 931 bütçesinden 45 milyon liralık harcanmamış tahsisat artması muhtemel görülüyor Ankara 6 (Telefonla) Vekâletler 1932 bütçesini hazırla raağa başlamışlardı. Bu faaliyet nihayet bulmak üzeredir. Bütçeler 15 teşrinievvelden itibaren Maliye Vekâîetine tevdi edUmeğe başlanacaktır. İsmet Pasa Hz. Peste'den av det ettikten sonra Vekiller He yeti birbiri ardısıra bir kaç defa toplanacak, devletin masrafla rını tahmin edilmekte olan varidata göre tanzime çalışacak tır. Hükumet Meclise 1932 bütçesini de behemehal mütevazin olarak verecektir. " > ııiKifMltllUIIIIIIIIIIIIPIIÜIIIflllıllllllllllllllllllllllllllimnııınııııu Bir hatıra ! Dün, İstanbul'un Kurtuluş Bayramını tes'it için yapıîan senlikleri. ordunun îslanbu''a girdifi günku >islerle kalbim çarparak seyrettim. Eski bir tabir ile yedi düvele meydan okuyarak esaret ve ölümün pence sinden kurtulan Türk, o gün ikinci defa tstanbul'u fethetmişti ve bu fetih 1453 tekİTiden daha büyük bir zaferdi. Onun için, dün. îstanbul'un kurtuluşunu selâmlıyan Cumhurivet ordusunun asker leri, Fatih Sultan Mehmed'in Yeniçeri ve Sipahiîeri'nden daha yüksek alınla dolassalar yeriydi. Olar bir sel gibi a^arak İstanbul'u tefessüh etmiş bir İmparatorluğup eîinden almışlardı; bunlar bir sel gibi akan ihtirasları dur durarak İstanbul'u, veren saltanatm ve alan düsmanların elinden kurtardıîar. Dün, Beyoğlu Dairei Belediyesinin önünde, Seşane yokuşundan yukarı doğru yükselen Türk sün^üîerini göVdüğüm zaman, hatırıma bir gece, ayni yerde gdrdıiğüm müheyyic bir manzara geldi. Mütareke senelerinde, İstanbul gazetelerinin basına belâ olan Itilâf sansür heyeti Belediye dairesipin ait katında bir salonda çalışırdı. Bir, iki hain gayrimüslim genç, bu zabitlnın tercümanı idi ve bu bp'nler, esasen bazı'arı pek bayağı insanlar olan ltüâf zabitlerini, fena halde aldatarak Türk mathuatına bir cehennem hayatı yaşatırlardı. Gazctelerin provalarını saat sekize kadar kabul ederler, bes dakika geç kaldınız mı kat'iyyen almazlardı. Fakat bilmukabele ömürleri kadın kucağmda gecen sansür zabitleri pe lip kâğıtları imzalayıncıya kadar, provaları saatlerce bekletirlerdi. Bu zabitler arasında Makloli isminde ingiliz Rum kırması bir gerc mülâzim vardı. Bu mağşus adamın gururu, azameti, Franse Despere'de bile yoktu. Bir is için müracaat eden Turk eazetecileri müc<"llâ tıraslı ve mi:ke! lef giyinmiş değilse, tersliyip ko vardı. Kendisi pekâlâ fransızca bil diği halde müttefiklerinin lisaninı konu'm»*» terezzül etmez, ingi'îzce bilmiyeni de adam yerine koymazdı. Bir defa, o zaman calıştığırn gazetede, mrhut Loyit Corc'un resmınin bir gözü biraz hafif basılmış ve kbr gibi cıkmıs, o Makloli denilan herif, yanındaki hain tercümanların teş vikil^ BasvekiHmizin gözünü kasten kcr ettiniz» diye gazeteyi iki gün kapatmıstı. Mudanya mütarekesınden sonra, Refet Pasa ile bir millî jandarma bölüğü İstanbul'a geldiği günün akşamı gazeteye ait bir îf için Iti'âf sansür zabitlerini görmeğe gitmiştim. Zabitler, henüz yeni gelmislerdi ki Şesane yokuşundan yukarı, coşkun bir halk kütlesi, tersine akan bir nehir gibi, korkunç bir uğultu içinde yvkselmeğe basladı. Tercümanların ödü patlamıştı. ltüâf zabitlerine telâşlı telâslı: Türk'ler geliyor! Dediler. Filhakika Türk'ler, sene^erce bastırılan bir gayzm birdenbire patla masından doğan müthis bir savletîe geîiyorlardı, örüne durulmaz bir met dalşrası gib> karcısına çıkan îtilâf zabîta kuvvetlerini silip süpü rerek geîiyorlardı. Türk'ün bu iiâhî heyecanını yüreklerinde duymıyanların ödü patlaması gayet tab'î idi. Sansür zabitleri pencereden baktılar ve manzaranın heybetinden onlarm da ödü patladı. Basta Makîoli o'mak üzere kasketini, kamcısını kapan yukarı kaoıdan soluğu Tüne! meydan:nda a'dı ve gazeteler de o gece sansürsüz çıktı. Bütçe Meclîse î teşrinisanide takdim edilecektir. Vekâîetler 1931 bütçesinin tatbikında azamî tasarrufa riayet etmektedirîer. Binaenaleyh sene sonunda tatbik edilmekte olan bütçeden 4 5 milyon lira tahsisat Zabitlerimizin arazi harekâtındaki artması çok muhtemel görünmek muvaffakiyeti cidden şayani tebriktedir. tir. Zira harekât sahası, müsabıklara Japon Çin harbı Japon'lar Mançuri'de ilerliyorlar Pekin 5 (A.A.) Japon asker leri Nonchouang mıntakasını isgai etmişlerdir. Vaşington 5 (A.A.) Çin hükuraeti Mançuri'ye bir müşahit göndermasini Amerika hükumetinden iste mistir. olmuştur. Çin'deki Japon tebaasını himaye için Tokiva krovazörünün Changay'a gönderilmesine ait hazırIıklar yapılmıştır. Changay'da el yevm bulunmakta olan Japon kuvvetlerinin diğer devletlere ait kuv vetlerden daha az olduğu söylenmektedir. Fırka teskilât $ Merkez heyeti dün mü# Japon'lar aleyhinde büyük bir kin ve düşmanlık baş göstermesine sebep # him bir ictima aktetti $ f $ f 0 f Çin'de Japon diişmanhğı Tokio 6 (A.A.) Japon asker • lerinin Mançuri'de ilerlemesi Çin'de Ankara 6 ( Telefonla ) H. Fırkası Umumî Kâtibi Recep Bey bu sabahki trenle Ankara'ya geldi. tstasyonda fırka erkânı, Ankara Valisi, Ce ancak bir gün evvel yaya olarak gezdirilmek ve gösterilmek usuldendir. Halbuki zabitlerimiz bu gesinti esnasında 32 mania önünde de bir sürü nal izlerine tesadüf etmişlerdir. Bu izler, bu sahanın rakiplere pek te meçhul olmadığını gösteren işaretlerdir. Böyle olmasına rağmen, zabitlerimiz kros kanteride tam bir tefevvuk göstermiflerdir. Harekât ©»• nasında yuvarlanan bir Bulgar zabiti, başından ve yüzünden yaralanmıştır. Pazar sabahı, çok güzal bir hava. Bulgar milleti Krallannın cülusünü tes'it ediyor. Yunag stadında müsabakalar başladığı zaman on beş bini mütecaviz seyirci var. Sporun her haneri bir şubeunde de talihin ve tesadüfün mühim bir rolü muhakkak. Bir gün evvel çok muvaffak olarak takdiri celbeden ve son gün yüzde doksan kazanması muhtemel bulunan zabitlerimizden Cevat Beyin hay vanı topalhyor, bütün müsabakaları ayni hayvanla yapmak mecburiyeti var. Ne yazık ki Cevat Bey müsa bakaya girenmor. * Manej ve pist harekâtına daha müsa it olan Bulgar hayvanları hem uysal, hem de bizim beygirlerden bünyece daha ufak. Bu itibarla, birbirine pek yakın konmuş iki maniayı sıra ile atlamakta Bulgar hayvanları umu miyetle müşkülât çekmedikleri halde bizim atlar, aradaki mesafenin kısalığınıa mukabil boylannm uzunluğu dolayısile bu iki maniadan birini behemehal deviriyorlar. Üç Bulgar zabiti, on iki maniadan hiç birini devirmeden müsabakayı bitirmeğe muvaffak oldu. Bizden yalnız bir zabithniz, mahut îki ma niadan biri müstesna olmak üzere hepsini aştı. Söylediklerine göre bu , zabitimiz, o maniayı da aşabilseymif | kros kanteridek' tefevvukumuz dolayısile birinciliği kendisi alacak • mış. Neticede bîrinci ve ikinciliği Bulgar'lar, üçüncülüğü biz aldık. j? miyeti Belediye azaları t a r a ımmmıınıuıllllllllllllllllllllllllllllllllllllllllinillüllıiMKiımmıuımı Tütünîerimiz İngiliz Har. Nazırı tzmîr'de bu sene mahsu Lord Reading dün akşam Paris'e gitti lünün satışma başlandı İzmir 6 (Hu. Mu.) Bu senenin ilk tütün ptyasası dün gece Amerikan To'ooko şirketi taraf ından yüz elli kuruşla açılmış tır. ParU 6 (A.A.) ingiliz Hariciye Nazııy Lord Reading bu akşam saat beste Paris'e gelecektir. Lord Reading malî ve iktisadî mes'eleler hakkında M. Laval, M. Briand ve M. Flendin ile görüse ceKtlr. " fından karşılandı. H. Fırkası grubu merkez heyeti saat beşte Recep Beyin riyasetinde bir îçtima aktetti. Müzakerat yedi bucuğa kadar sürdü. Içtimada fırka teşkilâtı etrafında müzakerat cereyan ettiği tahmin olunmaktadır. Atina'da son fenis maçlarının neticeleri köy, Çeşme, Ödeaıiş havalisine Londra 5 (A.A.) Reuter Aiansı, eksperler göndermişlerdir. İn yarın Paris'e gidecek olan Lord Rehisar idaresinde henüz faaliyet ading'in p«rşembe akşamı Londra'yoktur. ya döneceğini bildirmektedir. Cuiiıhuriyet Bavramı hazırlıkları Ankara 6 (Telefonla) Cumhuriyet Bayrammda burada yapıla cak geçît resmine îstanbul, Izmir, Bursa, Adana, Konya izcileri iştirak edeceklerdir. Geçit resmine istirak etmek üzere muhtelif sehirlerden gelecekler icin burada simdiden yer hazırlan^a&a başlands. ingiliz parlâmentosu dün kapandı Londra 6 (A.A.) Kabine parlâmentonun yarın akşam kapanmasını ittifakla karar altına almıştır. M. Mac Donald gelecek intihabat tarihini yarın bildirecektir. İntiha • batın 28, yahut 29 tesrinievvelde yapılması muhtemeldir. Londra 5 (A.A.) Sör John Simon liberal fırkasmda tefrika çıkması neticesinde yeni bir fırka teş, kyk) üte iydaar kil etmiştir. Mu&mele vergisi izahnamesi Ankara 6 (Telefonla) Mua mele vergisi için hazırlanan izah name kat'iyet kesbetmiş, tab'ı icin Damga matbaasına verilmiştir. Atina 5 (A.A.) Tenis finalinde tek erkeklerde Romanya'lı Uoulieff, Romanya'h Mishu'yu 8/10, 2/6, 7/5, 6/2, 6/2 yenmiştir. Tek kadmlarda; Yunan'lı Lenos, Romanya'h Gelesco'yu 6/2, 8/6 mağlup etmiştir. Çift erkeklerde; Yugoslâvya'h Koukouljeviç ile Schacffer, Romanya'h Pouhieff ile Mishu'yu 6/0, 6/1, 8/6 yenmişlerdir. Çift kadmlarda; Yugoslâvya'h Costisa ile Shreger, Romanya'h Zissovitz ile Golesco'yu 6/3, 6/3, mağ lup etmişlerdir. Çift muhtelit maçta; Yugoslâv ya'h Costias ve Koukouljeviç, Yu goslâvya'h Schacffer ve Shleger'i 7/5, 6/4, yenmişlerdir. Peşte'de intizar ( Bırıncı sahıfeden mubaJ ) M. Zaleski'nin beyanatı Varşova 6 (A.A.) Hariciye Nazırı M. Zaleski Varşova'ya dönmiiştür. Mumaileyh beyanatta buSamiine roveiver teşhir eden Almanya bir m'lyar dolar Iunarak M. Laval ve M. Briand'ın hâkim istikraz ediyor Berlin'i ziyaretleri etrafında baSeville 6 (A.A.) Mahkemeler Berlin 5 (A.A.) Bir milyon dozı Polonya gazetelerinin izhar den birinde hâkim bir dayak davası lar olarak yapılacak ikrazatın sülüettikleri endi«elerinin nabeme hakkındaki kararı tefhim ettiği sı sanı Amerika Müttehit Cumhuriyethal olduğunu söylemiştir. M. Zarada samiler reise karşı bazı düş leri ta>*afından ve sülüsü de Fransız leski Fransız nazırlarile Berlin'e manca hareketlerde bulunmuşlardır. bankaları tarafından verilecektir. azimetlerinden evvel ve avdetleHayatını tehlikede gören hâkim kenBeynelmilel tamirat bankasınca Bâle disini saydırmak icin cebinden bir rorinden sonra bütün noktalar hakhazinesinde mevdu altın karşılık muvelver çıkarmıştır. Sükun iade edil kında mülâkatlarda bulunduğukabili çıkarılacak altın şehadetnamemis ve muhakeme devam etmiştir. nu söylemiş ve mülâkat sergisinleri, hali hazırda İngiltere Bankası de şerefine verilen ziyafette M. Almanya Hariciye Nazırı ve Reichsbank gibi müşkül vaziyette Laval'm sözlerini hatırlatarak bulunan bankalara ikraz edilecektir. istifa edecek Lehistan'm menafiine tevafuk Berlin 5 (A.A.) Malumattar etmiyen hiç bir şeyin mevzuu Edison'un sıhhî vaziyeti tnehafile nazaran Hariciye Nazırı bahsolamıyacağını ifade eyle M. Ciirtiüs Reichstag,ın önümüzdeki Nevyork 5 (A.A.) Edison gitmistir. içtimamdan evvel istifa edecektir. tikçe kuvvetten düşmektedir. Akşam eskrim müsabakalarına gittik. Takım halinde müsabakalar bir gün evvel yapılmış, Bulgar'Iar girmediğinden müsabakalar bizimle Yunan'lılar arasında cereyan et • İzmir 6 (A. A.) Bugün 30 mişti. Bu müsabakalarda, hakemlerin kuruştan 55 kuruşa kadar 1377 de tesirile (64) e mukabil (65) le, çuval üziim ve 12 kuruştan 32 yalnız bir sayı farkla mağlup olmuşkuruşa kadar 5905 çuval incir tuk. Bu sebeple Baçvekiliniz İamet Paşa ile Hariciye Vekili Tevfik Rüştü Beyin buraya muvasalatlarına bütün Macar milleti tarafından tevinç ve heyecan ile tasvip edilmis olan samimi bir doatluk ve hasret hislerile intizar ediyoruz. Bu ziyaretin iki millet a rastndaki iktisadî ve harri mü natebatı bir kat daha tahviye edeceğinden eminim.» üzöm ve incir piyasası İkinci günün müsabakaları ise ferhararetlenmistir. dî müsabakalardı. Bu sefer Bul gar'lar da iştirak etti. Her milletten üç kişi iştirak edeceğinden bizden Fuat, Enver ve Muhittin Beyler müRus Hariciye Nazırı M. Litvinof'un sabakaya dahil oldular. memleketimize muvasalat tarihinin (Arsenal) daki jimnastik kulü Balkan konferansı dolayısile teşrinibünün salonunda üç bine yakın se sani bidayetine kaldığı haber veril mektedir. yirci önünde cereyan eden müsaba satılmıs. öşleden sonra satışlar M. Litvinof ne vakıt gelecek? Kadife alev gözlerinizin ta uzaklardan okşıyan nazarlarını unutmadım. Onlar zih nime kuvvetle, çok kuvvetle nakşet miştim .. Fakat zannetmezdim ki... Allahın önümüze çıkardığı hayirkâr bir Şeyhin salonunda elim MAURICE DEKOBRA'dan elinize değsin? Çür.kü eminim ki bu kadm sözlerinde Filhakika avcumun içinde sıktı samimi değii, gizli bir maksadı var ğım elini çekmiyor. Ufacık yumuşak ve beni avlamak istiyor. Fakat kimin el munis bir kuş gibi hareketsiz dunam ve hesabma hareket ediyor? ruyor. . Elini biraz daha, biraz daha Lilâ'nın mı, yoksa Şomberg'in mi? kuvvetle sıkıyorum... Sonra gözlerinin Yanıma biraz daha yaklaşıyor. Kü içine derin >ir nazar atfediyorum; çük minderlerin arasından kayan öyle bir nazar ki arzularla dolu, façıplak kolu elime temas ediyor. Kul kat hakikati halde bomboş. Eğer bu landığı tabiye, küçük manevralann oyun onu eğlendiriyorsa, devam et nizamatına muvafık! Şifahî ihzarat. mekte hiç korkum yok. Dü?manla ilk temas. Hafif bir mu • Mösyö Jak Mond Seyhin basademe. Hücum! Niçin düşmanın na takdim ettiği bu matmazel dö Rf>karşısında hareketsiz durayım? deski kimdir? Arkadaşım. Markiz... öyle kadın nazar Sevişîyor musunuz? ları vardır ki biz erkekleri sersemletir... Bende hasıl ettiğiniz heye Hayır. Niçin soruyorsunuz? «an şaşkınlığımı gizlememe mâni İhtiras dolu ikincî bir nazar daha. t>\&u, mes'ut şaşkınlığımı... Yakıcı Perabe tırnaklar avcumun içine ba EDEBl TEFRİKA: 47 tıyor. Bu kadar samimî tezahürleri ciddî telâkki etmiyişime adeta acınıyorum!. Çünkü anlamak istiyorum Mademki bu kadın sizin ne dostunuz ve ne de nişanlınız, o halde insanı sevişmeğe sevkeden bu muhitte baş başa dolaşmanıza ne mana vermeli? Arkadaşlığın, dostluğun ne demek olduğunu bilmez misiniz, Markiz?... Onunla sizin gibi insanlar ara sında mı? Ne büyük yalan! Şimdi baska ceoheden yürüyelim öyle ise... Pek alâ O halde tasavvur ettiğiniz şeyi kabul edelim. Hem bugün yalan telâkki ettiğiniz münasebatı mızın yarın düşündüğünüz şekli a lıvermesind<»n ne çıkar? Ya?... Komedyayı cidden miikem mel oynuyorduk. Bir sahne vazii bizı görmüş olsa idi, hakikî hislerimize tercüman olmaksızın becerdiğimiz bu aktörlüğü takdir ve her ikimize de bir şaheserin temsili için büyük paralar teklif ederdi. Dramlarda olduğu gibi her ikimizde sustuk. Ben tekrar taarruza ge çiyorum. Onun nemli parmaklarını avcumun içinde eziyorum. Glase ıskarpinim varamaz mini mini ayağı muhafaza eden saten iskarpine aşk taslık ediyor. Filip!... Ne? Filip mi?.. Bana «.Filip* diye hitap ediyor! Olur şey değil! Demek benim küçük adımı unutmamış! Ne yazık ben onunkini bilemiyorum. Fakat ne ehemmiyeti var. Aşk lugatinde bir isim bulmak ta mes'ele mi? Canım... . Tam bu sırada Şeyhle Lilâ'nın sesleri yaklaşıyor... Markiz, hali tabiisini almak için bir kaç saniye kendisine çeki düzen vermeğe mecbur oldu. Ne Lilâ, ne de Şeyhin bir »ey hissetmediklerine eminim! Korkulu rüya . İC 15 iVtsan. gece î/ortsında' sonra saat 1 Filip . Ruayal'a dönmeği ca nım hiç istemiyor . Hurma ağaçla rının altında biraz dolasalım, olmaz mı? Lilâ'nın sesinde beni hayretle bırakan bir asabiyet var. Otelin önün deyiz. Vakit epeyce geç. Saat tam bir Şeyh iki beyaz kısrağmın eğerlenmesini emrettiği halde Lilâ binmek istemedi. Yürüyerek avdet ettik. Markiz, Amazon elbiselerini getirtmek için Mehmed'i otele gönderdi. Bütün gece, Şeyh ile beraber at gezintisi vapacaklar. Lilâ yanımda konuşmaksızm yurüyor. Topraktan yapılmış, yıkık iz belerin önünden geçiyoruz. Gecenin mavi karanlığı içinde yüsek hurma ağaç'arı buraların bekçiliğini yapıyot. Ben söylersem Lilâ cevap veriyor. Şeyhin köşkünde rastgeldiğimiz misafir kadından, Markiz'den bahsedi yorum. Sarfettiğimiz sözler riyadan baska bir şey değil. Tavurîarımızda gayriihtiyarî bir çekingenlik var. Lilâ'nın gayritabiiliği aşikâr. Halbuki taraçadaki hâdise üzerimde zerre kadar bir tesir bırakmadı. Güzel Güba'lı benimle saklambaç oynamak istedi. Gönliinü kırmadım. Fakat onun bu hevesine hiç bir ehemmiyet vermedim. Lolâ bu hare ketinde ya samimî idi, ya değiîdi; eğer samimî idise yanhs kapı çalm.s oldu, değil idise, kurduğu kapana düşecek insanlardan değilim. Son söz onun değil, benim olacaktır. Bazan da avlanan avlanır. Lilâ, biliyor musun Bu peceki kadar lâtif bir geceye Afrika'da simdiye kadar teı.adüf etnemiştim Bu yol bizi doğru hurmalığa götürüyor Dikkat ediniz, şurada bir hendek var; müsaad^nizle kolunuza gireyinı. Mersi! Lüzumu yok, ben yalnız atlarım. . Mabadı var