6 Ekim 1931 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 2

6 Ekim 1931 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

r Cumhnriyet Teşrinievvel KOCAMIMAT3 5 I N A N * HAYATI VE ESEBLEBIs1 REŞAT EKREM Sarayı Cedidi âmire yangını ve Sinanın yeniden İş Bankası kumbarasmm yaptığı matbahlar ve hamam birinci talihlisi ne diyor? 19 İkinci Selim Şeyhülislâmdan A yasofya içîn «kâfir binasıdır, yıkılıısa ne olur» diyenlerin katl'ne cevaz veren bir fet va aldı. Bu evlerin hedmi için bir an bile teahhur olunmamasım emretti. Bu iş, Sinan'ın münasip göreceği şekilde yapılacak, mimarın emirleri bilâitiraz icra olunacak idi. Sinan evleri yıktırmağa başladı. Bu köhne evlerde yuva yapmış mil yonlarca fare, gelincik ve sansar civar mahallelere dağıldı, bir çok zaman o semt halkı bu hayvanların gürültüsünden uyku uyuyamadılar. Sinan mabedin etrafını bu köhne binalardan temizledikten sonra, yr~ ~" k"bbenin üzer'ndeki mina reyi kaldırdı. öndeki payelerin ü zerine «iki minarei lânazir ile ca miin civarına iki medresei âliye» ve Sarı Selim için de bir türbei şerifenin binasına el urdu. kiyeler ve fevvareler yapılmıştı. Şadirvanların, kurnaların lüleleri ve hamam tasları altm ve gümüşten idi. Bazı kurnaya bir lüleden hem soğuk ve hem de sıcak su akıyordu. Döşemeleri kıymettar taşlardandı. Kubbelerinde olan billur ve neceflerin şulesinden hamam müstağrakı envar oluyordu. Halvetlerinde altın ve gümiiş murassa iskemleler vardı. Sarka açılan pencerelerinden Osküdar ve Kadıköy sahilleri görünüyordu. 750 lira kazanan küçük sermayedar! Sehir ve memleket haberleri Kumbara talihlisi Suikast tahkikatı, j Siyastiçmal Sterlin ve frank mücadelesi Yakm zamana kadar tngiliz Kra* bütün cihanda ve Avrupa'da malî cihetten hâkim bir vaziyette idi. Bu iktisadî hâkimiyet, siyasî nüfuz ve hükme de yol açıyordu. Her türlü gayret ve fedakârhklara rağmen îngiltere hükumeti sterlinin altın kıymetini muhafaza edemediğinden şimdi Avrupa'da sterlin yerine franK hâkim vaziyettedır. Ve bunun arkasında Fransa tam manasile Avrupa hegemonyasını tesis etmiş bulun • maktadır. Yakm zamana kadar tngiltere, sterlin sayesinde dünyanın her tarafında ve bahusus Merkezî Avrupa'da Fransız siyasetinin nüfuz ve hululüne mâni oluyordu. Kreditanştalt Bankasınm tediyatını tatil etmesi üzerine Avusturya'nın malî ve sınaî binası yıkılmağa yüz tuttuğu ve Fransa'nın merhametine muhtaç kaldığı bir sırada tngiltere bankası yüz elli milyon şilinlik bir avans vermek suretile Avusturya'yı kurtar mıştı. Tamik ediliyor! Dün Ermeni suikastçileri hakkındaki tahkikata dün de Polis Müdiriyetinde devam edilmiştir.Müntehir Hrant Canikyan ile beraber gelen Agop Apikyan'ın ifadesi aIınmıştır. Agop hâlâ hakikati inkâr etmekte ve kendisinin pastırma tüccarı olduğunu söylemektedlr. Agob'un kardeş 1 Kirkor re k«yinbiraderi dün ton defa ittiçvap edildikten sonra serbest bırakil mışlardır. Agop hakkındaki tahkikata başka bir Utikamet yerilmiftir. Dün bu münatebetle bazı kimseler de polise davet edilerek ifadeleri alındıktan «onra terbest yeniden bazı kimseler isticvap olundu, bir evde taharriyat yapıldı Edirne'de Sultan Selim camiinin resmi küşadı Sarı Selim'in türbesi henüz bitmemişti. tnsasma devam ediliyordu. Bu sırada her şeyi hazirlanmış olan Sultan Selim ca miini görmek üzere Sinan Edirne'ye gitti. San Selim hastalanmıştı. Sinan, Edirne'den süddei saadete sunduğu bir mektupla. abidenin her şeyi tamam olduğunu arzederek hünkânn fermanına intizar ettiğini bildirdi. Selim'in hastalığı mabedinin resmi küsadını yapmak üzere Edirne'ye kadar gitmesine mâni oluyor982 senesinin safer ayı icinde du. Camiin bir an evvel açılmasını arzu eden Padişah, Edirne Kadısma, idi. Selim Beykoz bahresine gitmişti. Sarayi cedidi âmire (Topka resmi küşadın, şabanın on ikinci cupı sarayi) matbahında kebap çevirirler ma günü cuma namazı ile yapılmasını âmir olan bir hükmü serif gönderdi: ken tavadan yağ sıçrayıp matbahın <Edirne Kadınna hüküm ki bacalan tutuştu. Alev karşıdaki haBundan akdem Cenabt Ce/â/efme* detne odalarına sirayet ederek kiler abım tarafmdan mahrtuei Edirne'de ve helvahane yandı. Kilerde bir çok kıymettar sofra takımlan yanıp mah müceddeden bina olunan camii ferif inayeti Barî ile işbu senei mübare " volmustu. Padişah derhal Beykoz kede itmama irişdiği ilâm olunmağın bahçesinden Sarayi hümayuna dönmaht şabanül muazzamın on ikinci dü. Teessüründen ağladı. Selim'in günü ki yevmül cüm'adtr namaz Jktemrile Mimar Sinan Sarayi hümayun hnmağa ibtidar olunmann emir imatbahlarını yeniden yaptı. Yirmi düp bayurdum ki vaneak fermanı kubbe ile bir sıraya inşa edilmiş olan şerifim mucibince camii bezburun ermatbahların her biri helvahane, rebabı cihatın mukaddemâ emri serifim çelhane, börekhane ve saire gibi bir maktezannca tayin olunduğn üzre yemeğe mahsustu. Bir de kalayhane yerlü yerine nasb idüp dahi inşallahü vardı. tealâ yevmi mezburda namaz kılınSinan, matbahı âmire hüddamı imağa ibtidar etd&resin ki' devamt çin aynca iki mesçit, bir kütüphane, devlei ve »ebatı mecdü rif'atım ed'u bir hamam, aşçılar için bir oda ile yesine biPizzü vel ikbal içtigal üzre sair hüddama mahsus koğuşlar yapolalar. mıştı. Saray halkı eyyamı adiyede Fi 16 recebül murecceb 982.* 5000 ve eyyamı mahsusada 10000 e Camiin resmi küşadı yapıldığı zabali? o'd'öu cihetle matbahlar ona göre yapılmıştı. man Mimar Sinan 87 yaşına basmıştı. Şaheserinin azameti ve güzelliği karSelim, yine bu sırada Sinan'a zatı şısında bihakkın mağrur idi. Ca şahanesi için müzeyyen ve miikellef miin temel müezzini olup davudî sebir hamam yaptırdı. Bu hamamda kul'?.nı!an öd tasları Dergâhı âli ça sinin vakur elhanı ile Bilâli Habeşi'yi hatırlatan Evliya Çelebi'nin babası vuşlarından Oruç Ağa vasıtasile suDervîş Mehmet Zilli'ye «cümle makreti mahsusada Karamürsel'den gedurumu bu Selim Han camiine sarf tirtilmisti. Dört tarafında gilmanı idüp yedi tulâmı âyan ve beyan ethaslann yıkanacaklan yerler vardı. Ortadaki daire Padişaha mahsus idi. tim. «Köselerinde müteaddit havuz ve fis Mcfoadı var bırakıl^ııslardır. Tahkikat neticesi henüz tevaz zuh etmemiştir. Atina ve diğer bazı yerlerden bazı hususat hakkında malumat talep edilmiştir. Buralardan cevap vüruduna intizar edilmektedir. Bu malumat geldikten sonra Agob'un vaziyeti taajjün edecektir. «Hrant» ra kardeşi Kirkor'un ikametgâhında da tetkikat icra edilmiştir. Iptidai tahkikat bir kaç gfine kadar ikmal edilerek evrak Adliyeye tevdi edilecektir. Hrant Canikyan'ın cetedi* bıta tarafmdan Ermeni cemaatine Fakat sterlinin düşeceği anla • teılim edilerek Ermeni kabristaşılması üzerine tngiltere bankası bu nına defnolunmuştur. avansı geri alarak Avusturya'yı gene Sarayı cedidi âmirane yaneını ve Sinanın yandığı yeni daireler Atina'da neler gördüm? IBafmakaleden mabatt] 750 Ura kaeanan küçük Knver, kumbaratile berabtr TUrkiye tf Bankasınm 932 kumbara kur'asının 1 teşrinievvelde Ankara'da Noter husurunda keşide edlldiğini yaımıştık. Bu kur'ada birinci mükâfatı tstanbul'da Fatih'te ikamet eden Tavilıade Muharrem Beyin mahdumu Env«r Bey kasanmıştır. Bu küçük talihli yedi yaşındadır. Bankanın 29,036 ıncı kumbarasma sahiptir. Kumbarasını bir kaç ay evvel almış, birİktirdigi 27 lirayı da son zamanlarda bankaya tevdi et miftir. 9 yaşındaki ablasının da bir kumbarası ve bu kumbara ile birikmiş küçük bir sermayesi vardır. Enver*in birinci mükâfatı kazandığı haberini evvel â hemşiresi Cumhuriyet'te okumuş ve kardeşine haber vermis • tİr. Küçük Enver kendisini tebrik e • denlere seker ikram etmektedir. Şimdi bu mükâfatı küçük sermayesine î lâve edecek ve para biriktirmekte devara edeoektir. Kâfi pmrası olduğu zaman da bir otomobil alarak annesini, ablasını ve dadısını gezdirmek niyetindedir. 250 liralık ikinci mükâfat Gire • •on'da Neş'et Melek Hanıma isabet etraiştir. Bunlardan maada muhtelif •ehirlerde (10) kişi yüzer lira, (10) kîfi de ellişer lira mükâfat kazan • mışlardır. tstanbul'da yalnız (15,022 numaralı kumbara sahibi lsmet Şem settin. (26 960) numaralı kumbara sahibi H. Hüsnü, (13,459) numaralı kumbara sahibi Fehmi, (21,630) nu maralı kumbara sahibi Beher, (11,630) numaralı kumpara sahibi Şakire Cevdet Hanım ve Beyler yüzer lira, (27,093) numaralı kumbara sahibî Nevin Adil Hanım da elli lira mükâfat kazr.nmışlardır. Sotruyoıruz ? Köylünün hakla Son gelen tzmir gazetelermde acıkh bir fıkra okuduk. Izmir'in Basmane istasyonundan kalkan bir demiryolu katan Merainli ile Burnava arasına geldiği uraan yolda bir koyun sUriUU raylann üıerinden geçmekte imiş. Makiniıt efendi bunlan görmüş, dü • dük çalmış, kaçanlar kaçmış, kaçamıyan zavallı hayvanlardan on beş kadarı da raylar ve teker • Iekler arasında parça parça ol muf ve ölmüş. Ezilen şu on beş kuyunun bugünkü asgarî fiat ile on beşer lira ettikleri farzolunsa koyun sahibi köylüler için iki yüz liradan fazla bir zarar tahakkuk etmiş de • mektir. Asıl mes'ele makinistin, zavallı ve şuurdan mahrum olan koyunları UrkUtmek İçin düdük çalmakla iktifa ederek katan tev< kif teşebbüsünde bulunmaması ve alıp yürümesidir. Bazı hay • vanlardaki sevki tabiî ve duyğunun insan zekâsımn erişemiyeceği mertebede yüksek olduğu müsellemdir. Hatta bir mütefekkirimiz «insanlardaki zekâ, ne zaman hayvanlardaki sevki tabiî derecesinde yükselirse beşeriyet o vakit tekemmül eyliyecektir» demiştir. Bu böyle olmakla beraber ma te kinistin, yalnız düdük çalmakla L kalması ve tefekkür ve teakkuldan^ hılkaten binasip olan koyunlar ka £ dar zaran ve tehlikeyi takdir edememesi şayanî hayret değil midir? Ve bu zarar kendisine de ğilse bile, alâkadar kumpanya n j ya, ne için tazmin ettirilmeme • I lidir, diye; dığım hissinin içimde yer tuttuğunu ilftve etmeliyim. Bu insanlarla aramızdaki rabıtanm derinliği kadar eskî ve o nisbette de samimî olduğunu anlıyordum. Bu çehreler bana hiç te yabancı çehreler gibi görünmüyor lardı. Demek ki tarihin yanlış açıl • mif cereyanları nihayet bulmuş ve yekdiğerlerile ancak dost olabilecek iki millet biribirile buluşmuştu. Hakikî mahiyeti bundan ibaret bulunan bu manzaranın hangi ciddî e saslara binaen böyle olduğu ehem • miyetle tetkik edilecek bir mes'ele dir. Burada Türk ve Yunan asılla • rını ayni tarihî karabetlere irca e den son amelî tetkikleri hatırlamamak mümkün olmaz. Bu tetkikler tamik olunadursun Yunan'lılarla pek uzun zaman sür • düğümüz hayatın tarihçe mazbut bulunan ve bu itibarla binnisbe yeni denilebilecek olan aksamı dahi iki milleti yekdiğerine bütün faziletleri ve noksanlarile tamtmağa kâfi uzun asırlar teşkil eder. Türk'Ier, Rum'Iar ve Yunan'lılar uzun müddet Şarkî Roma raparatorluğunun en esash unsurlarmı teşkil etiiler. Ne hacet, altı yedi asır müddet bu İmparatorluğu binnefis Türk'Ier temsil ettiler. Bütün bu uzun seneler zarfmda Türk'lerle Rum'Iar yekdiğerile mezcolunmuş denilecek müşterek bir hayat yaşadılar. îşte bugün burada yabancı insanlar değil, aşina insanlar görüşümde âmil olan sebeplerden biri de bu idi, diyebiliriz. Fakat dahası var: Söylediğim tarihî devirler insanları yekdiğerleri ne tanıtmış olmakla beraber kendi başına bugün bizim gördüğümüz samimiyeti böyle kalplerden taşan bir sekilde tecelli ettirmeğe yetemezdi, belki. Binaenaleyh daha başka sebepler aramaklığrmız lâzımdır. O se bepler de vardır: Asrın emrettiği bir anlayışla kendi aramızda ve muhi timizde sulh ve sükunu tesis etmek ihtiyacı. Harplerin memleketlere neye mal olduğunu bilhassa bütün dünyayı yakıp kavuran son umumî cidalden sonra bütün insanlık anladı. Bugün bütün msanlık büyük ve kahir bir sulh ihtiyacı öniinde bikarar buIunuyor. Bu büyük ihtiyacın nasıl tatmin olunabileceğini araştırırken Avrupa'nm binbir meşgale ile uğraştığım bilîyo ruz. Avrupa bu umumî ihtiyacın tatmin ve telâfisi için çahşadursun, Türk Yunan milletleri mes'eleyi evvelâ kendi aralarında halletmekten başlıyan filiyata geçmiş oldular. tste bugün Pire'den Atina'ya kadar ortalığı velveleye veren candan tezahürlerin istinat ettiği en son ve en yeni sebep. Türk Yunan dostluğunun ilk te siri kendini iki komşu memleket arasında her türlü ihtilâfı değil, hatta ihtilif ihtimallerini dahi kaldırmış bir sulh adımı olmak şeklinde gös terir. İki memleket dostluğunun sulh gayesini istihdaf eden müsbet bir hâdise olmak hasebile yalnız bu iki millet arasmda değil, muhitine nisbetle dahi sulh âmilliği yapacak bir kuv • vet teşkil ettiğine şüphe yoktur. Sulhun kıymetini bilen iki komşu millet, onu kendi aralarında tesise başlamakla sulha hizmetin filiyatını göstermis oluyorlar. Bu onlar için cidden büyük bir şereftir. Bunu tarih daha bujründen işte böyle kaydetmiş bulunuyor. YUNUS NADİ Sahte pirinçunları Topane'de bir dükkândan alınarak Belediye kimyahanesinde tahlil ettirilen kapalı pirinçununun darı, da vuz ve kepekten mamul karışık bir nevi un olduğu tahakkuk etmiş, sa hibi hakkında tahkikata başlanılmıştır. Soruyoruz? J izmir'de yeni bir gazete davası Izmir'de çıkan Hürriyet gazetesi sahibi Mahrout Reşat Bey tarafmdan Hizmet gazetesi sahibi Zeynel Besim Bey aleyhinde bir dava açılmıştır. Yazı ile hakaret cürmünden dolayı açılan bu davanın yakında rüyetine başlanacaktır. Sucular kontrol ediliyor Belediye iyi su satıcılarının su kaplarını ve dükkânlarım sıkı bir şekilde kontrola başlamıştır. Maşrapa daldırılarak küplerden su almması menedilmiş, bu tarzda hareket edenlerden bir kaç kişi cezaya çarptırılmıştır. Ağzı dar ve yıkanması zor olan küplerin kullanılması da yasak e dilmiştir. Küpler musluklu, ağızları'geniş olacaktır. istanbul Defterdarlığı Defterdar Şefik Beyin Ankara Emlâk Müdürlüğüne nakli hakkında henüz Vilâyete bir iş'ar vaki olma mıştır. Maliye Vekâleti Varidat Müdürü Nazif Beyin tstanbul Defterdarlığına tayin edileceği haber veril mektedir. C. H. Fırkasma devredilen eski Türk Ocağı binasının fırkaca gençliğe dair bir mahf il haline konmasına karar verilmiştir. Bu husustaki hazırlıklar ikmal edilmiştir. Mahfil, ayın onuna doğru faaliyete geçecektir. Gençler mahfili Recep Bey gitti Cumhuriyet Halk Fırkası Kâtibi Umumisi Recep Bey dün akşamki trenle Ankara'ya avdet etmiştir. Kâtibi umumilik bürosu Başkâtibi Ziya Bey de Recep Beyle birlikte gitmiştir. Mükerrer vergi alan memurlar Bazı kimselere mükerreren ka • zanç vergisi tahakkuk ettirdiklerinden dolavı haklannda şikâyet vaki olan memurlara ait tahkikat tamamile ikmal edilmiş, evraki tahikikiye dün Eminömi kazası idare heyetine tevdi olunmuştur. Kaza heyeti idaresi yarın toplanacak, bu husustaki kararını verecektir. j Son günlerde yumurta fiatları çok düşmüştür. tstanbul cihetindeki bakkallarda üçü beş kuruşa, hatta 40 50 paraya yumurta satılmaktadır. Fiatların düşmesine sebep tüc • carm elinde pek çok yumurta bu lunması ve bunları harice sevkedememesidir. Yumurta boüuğu Fransa'nın malî muavenetine muhtaç bırakmıştır. Bunun neticesi olarak ta Almanya Avusturya gümrük ittihadı suya düşmüştür. Macaristan ötedenberi ltalyan'la ra müsait bir siyaset takip etmekte ve tngiltere'ye teveccühkâr bulun makta idi. Fakat ahiren maruz kalDün tstanblu Borsasında ilk defa dığı malî müşkülâtta sterlin veya olarak tngiliz lirası Szerme mua • liret Macaristan'ın imdadına gidemele olmuştur. tngiliz lirası 796 kumediğinden Peşte hükumeti her türlü ruşa kadar sukut etmiş Te müteakısiyasî düşünceleri geriye bırakarak ben yavaş yavaş yükselerek (802) franktan istimdat eylemiştir. Ma kuruşta kapanmıştır. caristan Fransa'dan mühim bir istik* Dolar (0,47,61) de açıhruş ve raz aktetti. Artık Macaristan'da tn(0,47,24) te kapanmıştır. Liret giliz ve ttalyan nüfuzü eski derecede (9,28,74) te kapanmıştır. değildir. Fransa ile samimî münaseDün Borsada (7,920,000) franklık bat tesis etmiştir. muamele olmuştur. Piyasamızda Almanya son malî buhranı Franfrank üzerine gittikçe fazlalaşan sa muzaheretile bertaraf etmişti. muameieler normal vaziyetin avdet Şimdi mark gene düşmektedir. tnettiğine delil addedilmektedir. giltere bankası ve hükumeti Al • Umum Ticaret müdürn piycucâarı manya'da yüz milyonlarca tngiliz litetkik edecek ralık İngiliz kredisi olmasına rağmen tktisat Vekâleti Ticaret Umum marka müzaheret edecek vaziyette Müdürü Naki Bey lneiliz lirasımn değildir. Binaenalpylı Alman'lar dayaptığı tesirleri yakından tetkik ethi Avrupa'nm yeg&ne sermayedar mek üzere dün şehrimize gelraiş ve devleti kalan Fransa'ya ister istemei hiç tevakkuf etmeden tzmir'e git müracaat etmek mecburiyetinde kamiştir. lacaklardır. Naki Bey tzmir'deki tetkikatm Velhasıl sterlinin düşmesi Avrudan sonra tstanbul'da da meşgul ola pa'nın malî ve siyasî müvazenesinî caktır. büsbütün bozmuş ve meydanı franga bırakmıştır. Fransa elde etmiş ol> tzmir S (Hususî) Bankalar ta duğu rakipsiz malî kuvveti yalnız siyasî amalini terviçte mi kullanacak, rafından İngiliz lirası muameiesine yoksa bir gün kendisini dahi sürük başlandığı için vaziyet îzmir piya Iiyecek olan malî ve iktisadî felâ • sasında tedricen inkişafa yüz tut ketin önünü alarak Avrupa'nm îktimuştur. Vadeli satışlardan dolayı sadî cihetten tanzim ve tensikına mı zarardide olan ihracat tacirleri tz mir Ticaret Odasımn vereceği kararı hasredecektir. Fransa'nın bu iki şıktan hangisini tercih edeceği Av • beklemektedirler. Oda, Yunanistan, rupa'nın âtisi için çok mühimdir. Bulgaristan ve Romanya Ticaret OMUHARREM FEYZl dalarının bu hususa dair ittihaz ettiği mukarreratı öğrenmek maksa dile telgrafla oradaki konsolosluk lara müracaat etmiştir. Pire konsolosluğundan gelen cevapta, keyfiyetin Yunanistan Ticaret Odalannca derdesti müzakere olduğu bildiril miştir. Oda diğer yerleden de cevap aldıktan sonra kat'î kararını vere Zaro Ağayı Amerika'ya götüren cektir. Ahmet Musa Beyin trlanda'nın Belfast şehri civarında ölü olarak bulunduğunu yazmıştık. Ahmet Musa Beyi öldürmekle maznun olarak tevkif edilen Eddie Cullen isminde bir Amerika'lının isticvabına başlanmış» Hilâliahmer bu sene de ilk mektır. Verilen habere göre Ahmet Mutep talebesinden fakir olanlara sı sa, Asım Rıdvan Beylerle Cullen Zacak yemek tevzii için hazırlıklara ro Ağayı cambazhanede halka gösbaşlamıştır. Hilâliahmer şubeleri termek üzere bir şirket yapmışlardı. mekteplerde gıdasız eocuklarm lisMusa Beyle Amerika'h daha iyi bir tesini tanzim ederek tstanbul Hilâkazanç temini için tetkikatta bu liahmer merkezine gönderecektir. lunmak üzere Rıdvan Beyin lüks otoGeçen sene iki bin talebeye sıcak mobilini alarak, vapurla trlanda'ya yemek verilmiştir. Bu sene Hilâliahgitmişlerdir. Bunlar Belfast civa • merin bu işe tahsis edilecek beş bin rında Rose, Peygi isminde iki kızla lirası vardır. Üç bin lira da Merkezi bir gezinti yapmışlardır. Cullen kızumumiden yardım edilecektir. Ayni lardan birine Musa'nın çok parası zamanda ayın ilk cumaları vapurlabulunduğunu, fakat biraz hasis olrın Hilâliahmer hasılatı da buna ilâve edilmektedir. Bu para ile bu se duğunu söylemiştir. Bundan sonra maktulün cesedi ne 2500 talebeye ekmek, fasulye, peynir tevzi edilecektir. Usküdar ve çırçıplak olarak bir tarlada bulunBeşiktaş'taki aşhaneler bu işe tahsis muştur. Cesette 2,5 çapında bir kuredilecektir. şun yarası görülmüştür. Cullen, Rıdvan Beyin otomobili ile tngiltere'ye dönmüş ve isticvabmda cambazhaneden ayrıldığını söylemiş İstanbul Vilâyetinden: Bir buçuk ise de zabıtaca tevkif edilmiştir. Usenelik hizmete tâbi 324, 325 doğumlular ile 1741 numaralı af kanunun zerinde 0,20 çapında bir rüvelver dan istifade edip henüz sevkedilme kılıfı bulunmuştur. miş olanların sınıf ve doğumlarına bakılmaksızın 931 teşrinievvelinde mukayyet oldukları veya mıntakalacelp ve sevkedileceklerinden 10 teş rında bulundukları askerlik çubesine Hnievvel 931 taribjne kadar müracaatleri ilân olunur. tngiliz lirası Dün Borsada 802 kuruşta kapandı izmir'de vaziyet Vurulan Türk Zaro Ağanın arkadaşî parası için mi öldürülmüş Gıdasız çocuklara yemek Askere davet

Bu sayıdan diğer sayfalar: