Cumhuriyet Teşrinievvel l931; Sehir ve memleket haberlerî HAYATI VE j Siyasî icmal Atina ziyareti Başvekil tsmet Pş. ile Tevfik Rüş tü Bey Yunan Başvekili ile Harici. ye Nazırının Ankara'yı ziyaretle • rini iade için Atina'ya hareket «t • tiler. Bu ziyaretin siyasî ehemmi • yeti pek büyiiktür. Şark'ta Sov • yet'ler ile sıkı dost olan Türkiye*» nin Garp komşusu Yunanistan ile dahi samimî dostluğu bu ziyaret ile teeyyüt ediyor. Gene Garp'te komşumuz olan İtalya devleti muazza» ması ile ötedenberi halisane bir dost* luğumuz vardı. Hatta ttalya devleti bizim ile Yunanistan arasında dostane tavassutta bulunarak iki kom< şu devlet beyninde bugünkü samî mî muhadenete zemin hazırlamış ve bu suretle bilfiil mühim bir dost» luk eseri göstermişti. Türk • Yunan mukarenetinin «a* mimî aurette teessüs etmesi Balkart Birliği siyaseti için büyük bir ka • zanç ve sağlam bir teraeldir. Şim • diye kadar iki Balkan'lı devlet arasında samimî ve devamh bir dostluk olduğu görülmüş bir şey değildir. Bunun için Balkan'lar daima niza v« ihtilâf ateşi içinde kalmış ve bun dan hariçteki devletler istifade et mişlerdi. Türk • Yunan dostluğu diğer Balkan devletlerine nümune ve etrafında toplanılacak bir mer • kez olacaktır. Türk • Yunan dostluğunun en bariz vasfı başka devletlerin aley hine mutaarrizane bir maksat ve emeli istihdaf etmeyip yalnız sulh ve müsalemetin ve sükunun tarsin ve teminine matuf olmasıdır. Bunun içindir ki bu iki komşu devletin a* rasındaki muhadenetin kuvvet bulması uzak ve yakın diğer komşularını kuşkulandırmamıştır. Bilâkis iktisadi ve siyasî menf aatleri bir çok cihetten bir olan bu iki devletin yekdiğeri ile gayet samimî olması sulhü müsalemetin hakikî muhiplerini cidden sevindirmistir. Başvekil tsmet Pş. Atina'dan »onra Macaristan'ın payitahti Peşte'yi ziyaret edecektir. Irkan kardeş ve siyasî menfaatleri yekdîğerine mümasil olan Macaristan ile eski denberi mevcut olan samimî rabıtalar bu ziyaret ile bîr kat daha takviye edilmiş ve Türkiye hariçte dost ve kardeş bir zahir daha temin eylemiş olacaktır. Atina ve Peşte seyahatleri canlı Türk siyasetinm mu> vaffakiyatı için gayet mühim birer nişanedir. Katardan ayrılan vagonBurgaz Kırvansarayı Büyük Çekmece köprüsü lar bir arabayı parçaladı 15 Yazan: REŞÂT EKREM Alpullu'da ESEULEuM Feci bir kaza ,|ij H k Dün Alpullu'dan Kırklareli'ne İ hareket eden muhtelit katar bir f faciaya sebepolmuştur. Katar o H lanca sür'atile yoluna devam e k derken yedi vagon bağlarından •'' ru Mimar Sinan caddesi! Gazetemîz, Mimar Sinan'ın hayatına ve eserlerine dair en son tetkik ve tetebbü usullerine göre yazılmış bir eseri tefrîka halinde nesrediyor. Tefrikamıaı okuyan Necmettin B. ismrade Mektebi Müîkiyenin eski mezunlarından bir kariimiz, eserlerini hayret ve takdir ile temaşa ettiğimiz Koca mî? Borsa komiseri Ankara'ya gitti Sterlin buhranı için temaslarda bulunacak Borsa ve Osmanlı Bankaaı komiseri Adil Bey dünkü trenle Ankara'ya gitmiştir. Adil Beyin Ankara'ya gitmesi İngiliz lirasının son zamanlarda geçirmekte olduğu buhran hak kmda Maliye Vekâletile temas ederek bazı hususat hakkında malumat vermek maksadına matuftur. Lozan muahedesi mucibince, İngiliz lirası muayyen bir fiata kadar yükselir veya alçahrsa, hükumetimiz muahit devletlere karşı gümrük resmini artırıp, in dirmek hakkını muhafaza etmektedir. Borsa komiseri Adil Beyin bu hususun müzakeresinde de ha zır bulunacağı söylenmektedir. Sinan Burgaz'da ! Süleyman'ın son günleri Ve Semiz Ali Paşa ölmüş, Sokollu [ Mehmet Paşa Sadırazam olmustu. Devrin bütün vezirleri gibi, Sokollu Mehmet Paşa da servetin den bîr miktar »arfederek hayır bi naları, camî, sebil, han, hamam, köprii ve çarşı yaptırmak suretile memleketin imarında bir hisse almak istiyordu. Mehmet Paşa, imar etmek için Burgaz'ı intihap etti. Karadeniz sahilindeki bu mühim iskele: inki safa çok müsait idi, fakat fethindenberi ihmal edilmis idi. Mehmet Pa şa. o zamanlar pek meşhur sıgır panayırlar kurulan Burgaz'ın imarına Mimar Sinan'ı me mur ederek gönderdi. Sinan bu sırada yetmiş sekiz yaşında idi, fakat dinç ve sağlam idi (973). Sinan Burgaz'da bilhassa iki büyük eser bırakmıştı: Mehmet Paşa camii ile Mehmet Paşa kervan*arayı. Bunlardan maada Ergene suyunun üstüne dokuz gözlü bir taş köprü kurmuş. bir çarşı yapmıştı. Kârvansaraya büyük bir kapıdan giriliyordu. Bir avlunun et rafına dizilmis 150 odadan mürekkepti. Haremi, bir ahın ve ayrıca develer için diğer bir ahırı vardı. Kapısının önünde «didebanları nigehbanlık» ederler ve akşamları da kapısı, mehterhane çalınarak merasimle kapatıhrdı. Kapıcılar «vakıftan kandiller yakup kapu di binde yatarlardı>. Eğer gece yarısından sonra misafir gelirse kapıyt açıp içeriye alırlar. Yemek çıkarırlar. Fakat cihan yıkılsa içerden dışarıya bir adam bırakmazlardı. Kârvan • sarayda misafir olanların cümlesi kalktıktan »onra yine mehterhane çalar, herkes eşyaıını, malını bir noksan var mı yok mu diye muayene ederdi. Hancılar dellâllar gibi bağırırlardı: Ey ümmeti Muhammet! Malı niz, canınız, anımı, tonunuı tamam Misafirler cevap verirlerdi: Cümlesi tamamdır. Hak sahibi hayrata rahmet eyliye . Bunun üzerine kapının kanatları açılır, hancılar yolcuları selâmet lerler, nasihat verirlerdi: Yollarda gafil gitmen. Bisât gaip itmen. Herkesi refik itmen. Yürün Allah âsan getire!. . Kervansarayın demir kapısının kemeri üzerinde, Karahisarî kulu Hasan Çelebi hattı ile şu tarih okunuyordu: Bu kârbansaraya gelen oldu hep revân. Sene 972 eşyadan mürekkep sergi dün saat dörtte Divanyolu'ndaki Biçki Yurdu binasında küşat edilmiştir. Küşat merasiminde Vilâyet ve Maarif ve matbuat erkânı hazır bulunmuşlardır. «Biçki Yurdu» müdürü tsmail Hakkı B. bir nutuk irat ederek yurdun 19 senelik mesaisi hakkında malumat vermiştir. Sergide teşhir olunan eşya içerisinde Mukaddes Macit, Hikmet Tevfik, MUnire, Semiha, Seviye tsmail, Mukaddem Sefik, Gülizar Cemil, Zehra İbrahim, Semîha Hami, Fazilet Ali, Nadide Fahri ve Refia Salih Hanımların elbise, manto ve saireleri nazari dikkati celbetmekte idi. Türk kızlarımız bu suretle kendi ihtiyaçlannı temin ve bir kısmının da el emeklerile hayatlarını kazanmaları esbabını hazırlıyan Yurt heyeti idare ve talimiyesini tebrik ederiz. Diğer taraftan gene Divanyolu'nda «Teşviki Sanayi Hanımlar Biçki ve Dikiş mektebî» nin dördüncü tedrîs senesi münasebetile de bir sergi açılmıştır. Sergide bu seneki mezunlardan Uzman, Naime, Saziye, Lâtife, Zehra, Mezîyet, Ferhan, Emine, Zehra, Melâhat, tsmet, Saime, Mübine, Necmiye, Mebrure, Mirhen, Halime, Hamdiye, Zeynep, Bedriye, Mediha, Muzaffer, Emel ve Muhterem Ha nımlar tarafından vücude getirilmis bir çok muhtelif eşya teşhir edil mistir. Büyük Çekmece Köprüsü Süleyman artık ihtiyarlamıştı. Yaşı yetmişi geçmîşti. Uzun zamandanberi seferlere bizzat gitmiyor, ku mandanlarını görderiyordu. Ferhat Paşalar, Pertev Paşalar, Kaptan Piyale Paşalar karada ve denizde ve Türk'Iük namını muzafferane ilân ediyorlardı. Maahaza Süleyman, arasıra tstanbul civarında tenezzühe çıkıyordu. îste bu tenezzühlerinden birinde Çekmece'ye gitmîşti. Deniz, Çekmece'de, bir nehir ağzı gibi karanın icine sokuluyordu. Bu denız kolunun üstüne eskiden bir köprü yapılmıs, fakat müruru zamanla harap olmuş, yıkılmıştı. Bilhassa kısın yağıslı havalarda buradan geçmek pek ziyade zorlaşıyordu. Halk bu radan perisan bir sekilde geçiyordu. Bu hali gören Süleyman, Ser Mimaranı Hassa Sinan Ağaya bir köprü yapmasını emretti. Defterdar Küçük Hasan Çelebi köprünün temellerini atmak icin derhal 200 yük akçe verdi. Koca Sinan, «eski köprüyü der • yadan kaçırıp kenardan yana batak içinde düşürmüşler. Ol cihetten te meli bozulup harab ve yebab olmuş. Deryadan cânibi hem sığ hem »ağ yerdir» diyerek köprüsünün temel lerini deryadan tarafa atmıştı. Köprünün inşası ilerliyordu. «Nice yüz bin neccar ve senktraşlar» hummalı bir faaliyetle çahşıyordu. Köp rünün ayak yerlerine sandukalar çakılmıs ve Sinan'ın div gibi amelelerî büyük tulumlar ile bunların için deki suları çekip boşaltmışlardı. Sonra «ziba muhkem sütunlardan iki üç âdem boyu kazıklar şahmerdi ile aralarına kurşun akıtılmış, yekpare şeklin bağlamıştı». Mevıim ilkbahardı. Çayırlar ye şermiş; gelincikler, katır tırnakları, papatyalar, koyun gözleri ve çiğdemlerle dağlar, bayırlar rengârenk oyalar ve nakışlarla süslenmişti. Kırlangıçlar ve eylekler uzak diyarlar dan uçup gelmişler, geçen sene gi derken bıraktıkları yuvalarını araştırıyorlardı. Tabiatin bu canlılık bu hayatiyet dolu haşmeti içinde. tstanbul'dan Macaristan içerlerine doğru uzanan yolun üstünde yine toz bulutlan kalkmış, Tuna boylarını terennüm eden cenk türküleri Balkanlar'ı aşarak Karpat dağlartna muazzam dalgalar halinde çarpmağa başlamıştı. Türk ordusu, Engürüs memleketinin fethîne gidiyordu. Mabadı var kurtularak gerisin geri ve yokuş aşağı ilerlemeğe başlamıştır. Mütezayit bir sür'atle ilerliyen va gonlar sekiz kilo metre katede derek Taşağıl istasyonuna dahil olmuş, içinde 5 kisi bulunan bir arabaya çarpmıştır. Bu fe ci müsademe neticesinde iki kişi olmuş, üç kişi de ağır surette yaralanmıştır. Müsademeden sonra yollarına devam eden vagonlar 38 inci ki lometrede kendiliklerinden dur muslardır. Bu tüyler ürpertici kazanın mes'ulu henüz malum değildir. Şark Demiryolları kumpanyasından bir heyet tahkikat yapmak üzere dün hâdise mahalline ha reket etmiştir. w Mimar'ın mezarının nerede oldu Taksim meydanını patinaj yapanlar Taksim abidesinin etrafında ge2 sokağa yalnız bir levha asılmasını celeri bir çok çocukların toplanıp istemekle kalmıyoruz. Mimar'ın patinaj yaptıkları görülmüş ve Be cihangir ve âlemşümul şöhreti ile lediyeye şikâyet edilmiştir. uygun caddelerimizden birinin isBelediye abidenin ve etraftaki Z mi bu ihmalin, kayıtsızlığın ke bahçenin bozulmaması için buna şidfareti olarak «Koca Mimar Sinan detle mâni olunmasını alâkadarlara caddesi» ismine tahvil edilmeli ve emretmiştir. bir kadirşinaslık eseri gösteril melidir, diyoruz. ğunu çoğumuzun bilmediğini yazr dıktan sonra, Süleymaniye cami* inin haricinde bulunan türbenin * yanından başhyan sokağa eski 1 den «Dökmeciler caddesi / deni f lirken Şehremini Emin B. zama ( nında buraya «Koca Mimar Sinan caddesi» unvanı verildiği halde 1 şimdiye kadar caddenin ismini ü havi bir levha bile asılmadığını jd bildiriyor. ^ Mimar Sinan, Türk dehayı A san'atını, Türk zevki selimini e • î serlerinde maddiyata kalbederek A vücude getirdiği camiler, türbe A Ier, köprüler, çeşmelerle bütün ^ medenî cihanda tanınmış bir san'atŞ kârımız iken onun yüksek şöhreti ile uygun olmıyan bir sokağı namına ithaf eyledik. Ne garip ki hiç bir asla ve sebebe istinat et • miyen gelişigüzel verilmiş isim leri taşıyan sokaklara isim levha, ları asılıyor da bu caddenin levf hası unutuluyor. f Biz kariimiz Necmettin B. gibi Muallimlik talepleri pek fazla Her sene olduğu gibi bu sene de ecnebi ve ekalliyet roekteplerine muallimlik için vuku bulan müracaatler münhallerin üç dört mislini açmıştır. Aldığımız malumata nazaran ec • nebi ve ekalliyet mekteplerini idareye memur edilen Maarif Vekâleti müfettişlerinden Reşat Şemsettin Bey Maarif Vekâletine müracaat ede • rek bu vaziyet karşısında kendisinîn muallim tayin etmesine imkân olmadığını, bunun için Maarif Vekâletinde hususî bir heyet teşkil edilerek muallimlik istiyenlerin evraklarını bu heyetin tetkik eylemesini istemiş • tir. Maarif Vekâleti teklifi muvafık görmüş ve müracaat edenlerin ev raklarını Ankara'ya istemiştir. Beşiktaş Belediye binası Belediyede maaş Beşiktaş Belediye binasının tamiri Belediyece kararlaştırılmış ve dün ihalesi icra edilmiştir. Belediyede teşrinievvel maaşı yarın verilecektir. L Doğru değil mi! Atina'ya giden Musikisinaslar! Ses Kraliçesi ve tamburî Refik B. dün gittiler istanbul Rumlarını davet Altıncı muhtelit tâli mübadele komisyonu riyasetinden: Altıncı muhtelit tâlı mübadele komıs. yonu riyasetınden tebhğ edilmiştir: Turk tebaasından olup ta henüz etdbh vestkası almamış bulunan Ortodoks Rumlar lazıyetlerinin tanzimi için bu davete ıcabet etmıyecek olanlara terettup edecek muhim mahzurlara mahal btrakmamak uzere muhtelit tâli mübadele komisyonuna bir an evvel muracaata tekiden davet olunvr Muhtelit tâli mübadele komisyonu burolarına müracaat ıçın tayın edilen muddetın kat'ı surette temdit olunmuj ve e. sasen bir defa da temdit edilmış olduğu da nazari dikkate lazolunur istanbul 30 eylul 931 Altıncı muhtelit tâlı mübadele komisyonu Reısı Arraıı Havaleton Fiat listeleri için mühlet Lokanta, bar, sinema, kahvehane, berber ve emsalinin birer tarife tanzim ederek bunları Belediyeye tas dik ettirmeleri karargir olmuş ve bunun için bir teşrinievvele kadar kendilerine bir mühlet verilmişti. Bir çok esnafın bu mühletten vaktinde haberdar olamıyarak hazırlıklarını yapamadıkları nazari dikkate alınmış ve son defa olmak Uzere bu mühlet bir ay daha temdit edilmiştir. Bir teşrinisaniye kadar listelerini tasdik ettirmiyenler tecziye edilecektir. MUHARREM FEYZt Sofya, telefon Ucreti indirildi Avrupa ile muhavereye yakmda başlanacak Ankara ts tanbul Sofya telefonunun temdidine dair o lan mukavelename murahhası mız Posta, Tel graf ve Tele fon işletme mü dürü lhsan Ce mal Bey ile Bulgar murahhrsı M. Kristof ara sında imza e dilmiştir. Muka • Halit Fahri B. in Açtığı dava Münire Eyüp H. ve Vasf i Rıza B. beraet ettiler Darülbedayi mecmuasında «Zobo Oğlus imzasile intişar eden bir ma kaleden dolayı şair Halit Fahri B. tarafından mezkur gazete mes'ul müdürü Münire Eyüp H. ve «Zobo Oğlu» namî müstearını kullanan Vasfi Rıza B. aleyhine bir hakaret da vası açılmıştı. Ikinci ceza mahkemesinde uzun zamandanberi devam etmekte olan bu muhakeme dün hi • tam bulmuş, heyeti hâkime, mezkur makalede, Halit Fahri Beyin şah • sına matuf olan vakianın daha evvel zabıtaya intikal etmiş olduğunu nazari dikkate alarak Münire Eyüp Hanımla Vasfi Rıza B. hakkında müttefikan beraet kararı vermiştir. A a !h k ® mm m D @ r ö i @ Hakkı TarıkBedi Beyler davası iki sene evvel Giresun meb'usu Hakkı Tarık Beyi matbaasında yaralıyan muallim Bedi Bey bir sene iki aya mahkum olmuştu. Temyizce nak zedilen bu davaya ait muhakeme yarın Ağırceza mahkemesinde ye • niden başlıyacaktır. Bedi Bey zabıt varakalarından birinde yanhşlık olduğu iddiasile ayrıca itirazda bu lunmustur. Oaı PÜflfü m y m d ® ilâhiyat Faküîtesinde Hudadat H, Refik B., Fahıre H. İsmet Pş. nın Atina'da bulundukları esnada Türkiye Ses Kraliçesi Hüdadat Şakir Hanımla, musikişi naslarımızdan tamburî Refik Beyin ve refikası Fahire Hanımın Atina'ya gideceklerini yazmıştık. Musikişi • naslarımız dün sabah Loit Tiryestino kumpanyasının Heludon vapurile Pire'ye hareket etmişlerdir. tlâhiyat Fakültesi müderrisle • rinden Yusuf Ziya B. dün İlâhiyat Fakültesi dershanesinde saat 17 de umuma mahsus olmak üzere Ale vî'lerde dinî merasim hakkında bîr konferans vermiştir. Bulgar murahhası M. Kristof VlOâyetts Mükerrer vergi alan memuriar Eminönü ve Yenicami maliye şubelerinde mükerrer vergi aldıkla rını yazdığımız memurlar hakkın daki tahkikata ait fezlekeler ik mal olunmuştur. Bunlardan bir kısmına işten el çektirileceği haber verilmektedir. Bu memurlardan birisi dün Kars'a tayin olunmuştur. Mısır Emniyeti Umumiye Müdürü Mısır hükumetinin Emniyeti Umumiye Müdürü Resül Pş. dün şehrimize gelmiş ve Vali Muhittin Beyi zi yaretle uzun müddet görüşmüştür. Maaş verildi Defterdarlık dün memurinin teşrinievvel maaşını tevzi etmiştir. velename mucibince gerek Ankara Sofya ve gerekse istanbul Sofya telefon muhabere ücretleri eskisine nisbetle tenzil edilmiştir. Evvel ce Ankara • Sofya için 264 kuruş ali nırken badema 140 kuruş ahnacaktır. İstanbul • Sofya arasındaki mükâlemeler de yüz kuruşa indirilmiştir. Bu suretle muhaberenin bir hayli tezayüt edeceği ümit edilmektedir. Mukavelenamenin imzalanması ü • zerine Bulgar murahhası M. Kristot dün Sofya'ya avdet etmiştir. lhsan Cemal Bey de yarın Ankara'ya gi • decektir. Sofya'ya konması mukarrer olan teşdit aleti sür'atle konacak ve bu suretle İstanbul ve Ankara ile Avrupa merkezlerinin telefon muhabe resi de pek yakında temin edilecektir. Fidaniık için celbedilen ustabaşı Etıbba Odası kongresi toplanamadı Adana'da yeni bir gazete Haber aldığımıza göre Yeni Adana gazetesi başmuharriri Muzaffer B. tarafından *Kuwet» isimli yeni bir gazete neşrine karar verilmiş ve bu hususta hükumetten müsaade istenmiştir. Vilâyetin tesis edeceği fidaniık îçin İtalya'dan celbettiği mütehassıstan maada ustabaşı da şehrimize gelmiş ve vilâyet ziraat müdürü ile temasa girişerek işe başlamıştır. istern şirketinde tuhaf bir iş «Istern» tngiliz kablo şirketi dün memurlarına para verirken maaş larda sterlinin sukutu nisbetinde tenzilât icrasına kalkışmış, tediyatım şimdiye kadar Türk parası ile yapan şirketin bu tarzı hareketi memurlan tarafından itirazları mucip olmuştur. Eski Turk Ocağt binasında toplanan fak at ekseriyet teşkil edemıyen doktorlar Maaş yoklamasında müracaat etmiyenler Yapılan yoklama esnasında eytam ve eramili mülkiye ve askeriye ve mütekaidinden tahmînen 1200 kişi maaşlarını almak üzere müracaat etmemişlerdir. Defterdarlık bunlar hakkında ne gibi muamele tatbik edileceğini Maliye Vekâletinden sormuştur. Bunlardan bir kısmının şimdiye kadar sahte ilmühaberlerle maaş aldıkları anlaşılmaktadır. Suriye'liler Gandi'yi çağırıyorlar Beyrut'tan bildirildiğine göre Su«ye ve LUbnan vatanperverleri Gandi'yi tngiltere'den dönüşte Suriye'ye iavet etm!sl«*<U». Kars'ta yağ 50 kuruşa Kars'tan gelen haberlere göre yagın okkası 50 kuruşa düşmüştür. Köylerde daha ucuz yağ tedarik etmek mümkündür. Matbuat Cemiyeti kongresi Dün Matbuat cemiyetînin kongresî toplanacaktı. Fakat ekseriyet olma • dığmdan on beş gün sonraya kat • austuv Türk Etıbba Odası heyeti umumiyesinin dün Türk Ocağında idare heyeti intihabı için toplanması mukarrer idise de ekseriyet hası! o!amadığından on beş gün sonra tekrar toplanmasına karar verilmiştir.