Cumhurtyet ^ 28 Nisan 1931 Kıskanç tayyareci Italyan hikâyesi Müthiş bir ciıtayet • »*m ı Bayram tatilinde bir kaç istirahat günü Hiç kimseye bu sırnnı açamı yor, hiç bir arkadaşına bu der dini dökemiyordu. Allah kimsenin başına vermetin.. Güç şey doğrusu.. tki üç aydır karısının halinde, tavrında bir başkahk vardı.. Yahut ta ortada bir şey yoktu da ona öyle geli yordu.. Sade evde bulunduğu, sokakta dolaştığı zamanlarda değil, ayaklan yerden kesilip havada üç tuğu esnalarda da bu kahredici endişe beynini törpülüyor, kalbini burguluyordu. Arasıra yatak odasındaki elbite dolabının büyük aynasında iki çehreyi yanyana görüyordu. Ha ktkaten bu iki yüz arasında çok fark vardı. O, san saçları, mavi gözleri ve yıpranmamış tenile ne kadar güzel ve taze.. Kendisi iğri burnu, kocaman kulaklarile ne derece çirkindi.. Daha kat'iyetle emin olama makla beraber kadının böyle bir teşebbüste bulunmasına bazen içinden hak verir gibi de oluyor du. Bu düsünce gün geçtikçe dur • gun bir su sathına düşmüş bir zeytinyağı damlası gibi açıldı. Dağıldı ve genişledi. Kendisi seferlere çıktiğı ve gecelerini yabancı memleketlerde geçirdiği vakit acaba o neler yapıyor ve kimlerle beraber kalı yordu? Motörün gürültüsü kafatasının içindeki bu şüpheleri büsbütün kuvvetlendiriyor ve cidarına birer şarapnel parçası gibi çarpıyordu. Hiç olmazsa iki üç gece sıra ile onu gözetlemek, kontrol etmek Fakat buna çare.. Çare şu idi.. lâzımHeyhat buna da imkân mı var. Uzak ve ecnebi memleketlere yolcu göturüp getiren bir şirketin hizmetindeydi,. „ Yerine kimi bırakabilirdi? Husıuile bu işin her iki noktai na • zardan da gizli kalması icap edi yordu. * • • Bir gün gene yola çıkmak için giyinmiş, kuşanmış, hazırlanmıştı Tam merdivenden inerken karısı tatlı bir sesle sordu: Ne zeman döneceksin? Hiç bir fenalık düşünmeden, hiç bir kurnazlığın tesiri altına girmeden safiyetle: Her zamanki gibi yann sa • bah dokuzda! Cevabmı verdL Fakat evden istasyona gidin • ciye kadar kendi kendine hep şu cümleyi tekrar etti durdu: Artık beni aldattığında şüphem kalmadı. Döneceğim saat leri de anlamak istiyor ki ona göre ihtiyatlı davranacak.. *** Direksiyona geçtiği vakit her tarafı ateş gibi yanıyor ve elleri ayakları zıngir zıngır titriyordu. 1000 kilometre uçacak.. Bir kaç memleket aşacak ve altı saat dimdik oturacak.. Ya karısı bu müddet esnasında ne yapacak?.. Giderken gene bir parça ken • dini teselli etti. Çünkü her saniye geçtikçe ondan uzaklaşıyordu. Fakat dönerken zihni büsbü tün karıştı. Damarları yay gibi gerildi. Tam dokuzda döneceğini söylemişti değil mi? İki saat evvel onun yanında bulunabilirse mes'ele yoktu. Hakikati baştan aşağı anlıya cak.. Biraz.. Biraz daha.. Sür'at 200 kilometreye çıkmıştı. Bereket versin yolcular uyuyorlardı. Yoksa muhakkak tayyareci aklını kaçırdı diye kendilerini diri diri aşağıya atarlardı. 220.. 250.. 270.. ve 300. Şimdi artık etrafta bulutlan delip ge • çen sert bir cismin hışırtısından başka bir şey işidilmiyordu. Motör bile susmuştu. Altıya kadar bu hızla gidince maksut olan yere ancak bir saat yolculukları daha kalmıştı. Tam istediği gibi saat yedide bu makine kuşu istasyona indirdi. Memurlar şaştılar. Yolcular ağızlarını açtılar. Bu iki saat evvel geliş niye ve ne için? Sonra na sıl.. Fakat o hiç kimseye izahat vermek mecburiyetini hissetme • den bir otomobile atladı.. Şoföre sade arabayı koşturmasını söylemek için ağzını açtı. Sür'at istiyordu. Tayyarede alıştığı kadar sür'at istiyordu. Merdivenleri çıkarken kalbi sanki çenesine kadar yükseliyor, sonra gene geri çekiliyordu. O kadar şiddetle atıyordu. . ^ T < . Yüzü sararmış, gözleri kızar mış, dudakları morarmıştı. Rövelverini çekti. Yatak odasına girdi. Karısı yalnızdı ve onu gülerek, çıplak kollarını boynuna atarak karsıladı. *** Fakat on iki yolcunun böyle muayyen zamandan tam iki saat evvel evlerine dönmeleri şu su retle neticelendi. Talâk 3 Cinayet 3 Dava 3 Af 2 Yekun 11 AHMET HİDAYET Erzincan'da bir ana ile 4 çocuğumı balta ile öldürdüler! Başvekil ve Meclis Reisi şehrimize geldiler (Birinci sahifeden mabait) f ından karşılanmıs ve resmî merasim yapılmamıştır. Başvekil Pş. Hz. beşuş çehresile evvelâ minimini yavrularını trenden indirmişler, sonra istikbale gelen lerin hatırlarını sorarak ellerini sıkmışlardır. Bu sırada Seyrisefain müdiri u • mumisi Sadullah Beye demişlerdir ki: Maşallah İstanbul'da güzel bir bahar havası var. Yalova ne âlemdedir?.. Sadullah Bey şu cevabı vermiş • tîr: Yarın açıyoruz Pasam. Bu se ne pek çok Mısırlı zevatın, Pren seslerin gelmesini bekliyoruz. Da ha şimdiden daireler tutulmuştur Sefir Paşadan da aldığımız mek tuplara nazaran bu sene çok rağ bet göreceğimiz anlaşılıyor.» tsmet Pş. beyanı memnuniyet etmiş ve bu sene için Yalova'da bir müddet istirahat edeceklerini söy lemişlerdir. Sadullah Bey, Başvekil Hz. nin bu vaitîerini memnuniyetle karşılıyarak demiştir ki: Muhterem Paşam, geçen sene disleriniz hasebile Yalova'dan isti fade edemediniz. Bu sene inşallah havalar ısınmağa basladığı vakit müstefit olursunuz. Yaotığımız tetkikata, ecnebi mütehassıslarinın verdikleri malumata göre Yalova hakikaten emsalsiz bir kaplıca ve suları ise çok nadir madenî sulardandır. Bu muhavereyi müteakîp Baş vekil Pş. Hz. muharririmizle gö rüsmüşlerdh". Muharririmiz, İsmet Pş. Hz. ni gazetemiz namına selâmlamıslardır. Başvekil Hz. gülerek demişlerdir ki: Gazetenizin, ve fstanbul halkının hakkımda eösterdikleri iltifata müteşekkirim. Selâmlanmı tebliğ « ^ dersiniz. Yorgun ve istirahate muhtacım. Bir kaç gün kald'ktan sonra Ankara'va döneceğim. Simdilik u zun uzadıya bir şey söylem°k kabil değildir. Daha buradayim. Bilâhare görüsürüz. tsmet Pş. hundan sonra mi'har ririmizin: «Malatya veya Manisa meb'usluklarından han<?isînî tercih buyuracaksmız?» Sualine: < Henüz bir karar evrmedim. cevabını vermişlerdir. Başvekil Hz., sehir hakkında Polis müdürü AIi Rıza Beyden izahat a!mı«lardtr. Ve bilâhare Sadullah Beyle mükâlemelerine devam ede • rek şunları sormuştur: Anadolu cihetinra elektriği ve yolları ile, Adalar elektrik mes'elesi halledildi mi? Sadullah Bey şu cevabı vermiştir: Anadolu cihetinin eîektriği ve yolları ikmal edilmek üzeredir. Pendik'teki çimento fabrikasma kadar elektrik gelmiştir. Tenvirat ta yapıIacaktır. Ada elektriği mes'elesi de süket ile derdesti hal bulunmakta • dır. tsmet Pş. îstasvondan yaya ola • rak ve müstakbilin ile konuşa konusa Pendik iskelesine kadar gel mişler ve yolda halk tarafından muhabbetle selâmlanmışlardır. Pendik îskelesinde Kartal Istrm botile Çanlraya motörü V>eV°mekte idi. tsmet Pş. müstakbilin ile vedA etmiş ve Kartal istimbotu ile Hey beliada'da biraderlerinin köşkleri» ne azimet etraişlerdir. Başvekil Hz. ne hususî kâtiplerî Vedit Bey refakat etmektedir. Meclis Reisi Kâzım Pş. Hz. dün posta trenile Ankara'dan şehrimize gelmisler ve Haydarpaşa'da Vali Muhittin, Seyrisefain müdürü Sa dullah Beylerle hükumet erkânı tarafından îstikbal edilmî«lerdir. Reis Pş. kendisile gorüsen bir muharri rimize su beyana^ta bulunmuştur: « tstanbul'a bayramı geçîrmek üzere geldim, bir kaç gün kalaca • ğım. Biliyorsunuz ki intihap bitti, yeni Meclis mayıs dört veya beşte açı lacaktır. Müstakillerden açık olan yerler îçin ne zaman intihabat ya» pılacağı henüz takarrür etmemiştir. tki yerden birden intihap edilen zevat hangi intihap dairesini ter cih ettiklerini Meclis açılmca bil direceklerdir. Münhal yerler için intihabatın Meclis acıldıktan sonra yapılacağım zannediyorum. tstanbul intihabatı hakkında bizim hususî bir mütaleamız yoktur. tstediğine rey vermek müntehibi sanilerin en tabiî hakkıdır.» Kâzım Pş. Hz. şehrimizde kal • dıkları günler zarfmda dislerinin tedavisile de meşgul olacaklardır. Müşarünileyh dün diş tabibi Samî Günzberg Beyin muayenehanesine giderek dislerine baktırmışlardır. UKUAT 4evyandı Evvelki gece sabaha karşı Ka • sımpaşa'da Hacıhüsrev mahallesin > de Cendere sokağında Sinop'lu Mehmet ve Rıza Ef. lerin oturduğu 8 numaralı evde yangın çıkımstır. Vaktin geç olması hasebile ttfaiye vaktinde yetisememis ve yangın gittikçe tevessü ederek bitişiğinde oturan sabun amelesinden ömer, Ali, Süley» man Efendilerin evlerine de sirayet etmistir. Yangın saatlerce devam etmiş ve evler kül haline geldikten sonra söndürülebilmiştir. Yangın hakkında zabıta tahkikata başlamıştır. Hem kel, hem fodul Sirkeci'de Çatalca ot^'inde otu • ran Huriye Hanım Perapalas otelinin arkasmdan geçmekte iken Samoel isminde bir yahudi kendisine sarkıntıhk etmişttr. Huriye Hanı • mın müracaati üzerine Samoel po • lis tarafından yakalanarak karako» la götürülmfiştur. Samoel karakolda hakkında muamele yapılmaması için polise 6 lira rüşvet vermek îstemîştir. Şimdi her iki cürmü hakkında tabkikat ya* pılmaktadır. tntan şeklinde 3 eanavar Bekir Salih Yaşar Erzincan'da gene misilsiz bir facia olmuştur. Merkeze merbut Ko şunkârikebir köyünün yeni mubtar intihabatında halk ikiye ayrılmış ve Mehmet çavuş isminde birinin ka zanmasına eski muhtar Bekir fena halde içerlemiş. Ve kendi avene sinden, 2 kişi hazırlıyarak müthis bir plân kurmuş. Mehmet çavuşun vilâyet merke zinde bulunduğu bir gece bu lâinler, muhtarm evine girmişlerdir. Bekir'in yanındakiler vaktile Girsun'lu maruf topal Osman çetesinde bulunmuş olan Salih ve Yaşar isminde iki şakidir. Şerirler gece yarısı bahçe duvarını aşmışlar ve arkadan kapalı mutfak kapısını kama ile delerek kilidini açmışlar ve odaya girmiş • lerdir. Burada Mehmet çavuşun 16 yaşlarında Nuriye ve 4 yaşında Sa biha isminde iki kızile 7 yaşında Salâhattin, 3 yaşlarında Nurettin is minde iki oğlu yatmaktadır. Zavallı çocuklar uykudadır ve başlarmda dolaşan müthis felâketten bittabi bihaberdirler. Uç şerir beşeriyet tarihinin nadir kaydettiği bir vahşetle bu zavallı. dört yavruyu balta ile parçalayıp öldürmüşlerdir. Uyku içinde ademe gönderilen bu biçareler bir feryada bile kadir olamamışlardır. Hatta o kadar ki yandaki odada yatan an neleri Saadet Hanımın bile hiç bir şeyden haberi olraamış ve bir dakika sonra ayni felâkete o da kurban gitmiştir. Bekir'Ie avenesi çocukları parçaladıktan sonra Saadet Hanımı da balta ile ve feci şekilde öîdür müşler, bu senaati kâfi görmiyerek kadtnın donunu çıkarıp başına ge çirmişlerdir. Hâdisesen haberdar olan müddeiumumî, zabıta memurlarile hüku met doktoru Mehmet çavuşun evine gittikleri zaman bir kan gölü içinde parça parça yatan beş vücut ile karşılaşmışlar, insan elile yapılan bu faciaya ağlamamak kudretini bulamamışlardır. Ertesi günü maktüllerin cenazesi bütiin memleketin iştirakUe kaldı • rıldı. 4 ciğer paresi ile karısının bir sıra tabutu arkasında sürüklenen zavallı Mehmet çavuşun feryatlarına can dayanmıyor ve herkes ağlıyor du. Kasaba; halkm «lânet» seslerile dolup taşıyordu. Dört gün sonra şakiler Erzincan'a getirilirken bütün sekene yollara dökülmüş, halk jandarma dairesi • nin bahçesine hücum etmistir. Erzincan hapisanesinin bütün mevcudu bu canavarlan hapisane ye kabul etmediklerinden güç hal bir yer bulunmuştur. Memleket adaletin tecellisine muntazırdır. Kâzım Pş. nin beyanatı Yeni Meclis ( Birinci sahtteden mabatt) îsmet Pş. nınbeyanati ekserivet ve Adliye encümeni erkânı Reisicumhur intihabınm bu fevkalâde içtimada tecdidi lü • zumunda müttefıktirler. Reisi « cumhur meb'uslar arasından intihap edüdiğine göre, meclisin tecdidi intihaba karar vermesiReisicumhur intihabınm da tecdidini istilzam etmektedir. Münhal meb'usluklar Gümrükten istisna edilecek mevaddı iptidaiye Teşviki sanayi kanunundan istifade eden fabrikaların mevaddı iptidaiyelerinin gümrük resminden muaf olarak ithali kabul edilirken bu mevaddı iptidaiyenin bir defa getirilmesi esas ittihaz edilmişti. Bu kayıt sanayicileri bazen tnüşkül vaziyete sokmakta ve ikincî defa gelen iptidaî mevat için gümrük resmi vermek mecburiyeti hasıl olu yordu. Alâkadarların tniiracaati ü • zerine badema fabrikatörlerin sene başında bir senede getirtecekleri mevaddın beyannamesini gümrüğe vermeleri ve her defa mal getiril dikçe bu beyanname üzerinden ten7Îlât icrası takarrür etmistir. ınnı Ankara 27 Halk Fırkası tarafından münhal bulunan tstanbul, Samsun, Burdur ve Bolu meb'usluklarına kimlerin nam zet gösterileceği malum değildir. Sabık Bilecik meb'usu Rasim ve şair Mehmet Emin Beylerin yeniden namzet gösterilmelerinden sarfınazar edilmiştir. Buna se bep fırkanın prensiplerinden ayrılmış olmalarıdır. Adliye Vekili de geldi Rasim Bey bir memuriyete taAdliye Vekili Yusuf Kemal Bey yin edilecektir. Fırka tarafından de dünkü trenle Ankara'dan »eh gösterilecek namzetlerin münterimize gelmNtir. Adliye Vekili bayhibi sanilerin temayüllerine göre ram tatilini tstanbul'da ffecirecektir. tesbit edilmesi ve mahallî fırka [ } heyeti idareleri ile muhabereden ^•ııiıııııııııııııııııiıınıınıııınııi!inıııımıiMiıtıınııııtıınııııııııtıiıı< sonra kararlaştınlması muhte • 1936 olimpiyatları Ber meldir ki bu da meclisin küşa • dından sonra olacaktır. lin'de yapılacak r Bayramda Gazeteciler yann Yalova'ya gidiyorlar Kurban bayramı tatilinden bilistifade gazeteci arkadaşlarımız ya nn sabah saat dokuz buçukta kendilerine tahsis edilen Kalamış va purîle köprünün Kadıköy iskele • sînden hareket edecekler ve Kadıkoy, Büyükada'ya uğnyarak Ya Iova'ya gideceklerdir. Bu tenezzüh yalnız gazetelerde çalışan arka daşlara mahsus ve ücretsizdir. Yerli mallar tstanbul'da bu sene sergi açılmıyacak Her sene Galatasaray Hsesinde açılmakta ve büyük rağbet görmekte olan yerli mallar sergisi bu sene açılmıyacaktır. Bu sergi şimdiye kadar MiIIî Sanayi Birliğinîn teşebbüsü ile açıl • makta idL Ticaret Odasında teşkil edilen komisyonda sergilerin oda tarafından açılması ve odanın murakabesi altında bulunması takarrür etmişti. Fakat Oda bütçesinde sergi için tahsisat olmadığından yerli mallar sergisîni bu sene açmak kabil ola mıyacaktır. Diğer taraftan Millî Sanayi Birliği Türkiye'de biri Ankara'da diğerî Diyarbekir'de olmak üzere iki sergi açılmakta olması itibarile tstanbul'da bir ücüncü serginin küşadma sebep olmadığı kanaatindedir. Maamafih Oda yerli mallar sergisi hakkında müsbet bir karar verecek olursa Millî Sanayi Birliği yardım edecektir. Barselon 27 (A.A.) Beynelmüel Olimpiyat içtimaına iştirak etmiş olan murahhaslar 1936 Olimpiyatlarınm merkezinî tayin etmişierdir. Bu iş teîgrafla beklenilen reyler gelinciye kadar gizli tutulacaktır. Maamafih, Berlin şehrinin intihap edileceği zannediliyor. Münakasalar Ankara 27 Mustakil meb'us seçilmek üzere açık bırakılan yer» lerde bazı fırka mensuplarınm da namzetliklerini koymuş ol malan burada hararetle müza kere edilmektedir. Buclann fir* kadan çıkarılmalan veya boyle bir karara mahal olmadığı şek linde iki noktai nazar var dır. Vaziyetin fırkaca tetkik olunacağı anlaşılıyor. Demiryollar mecmuası Demiryollar mecmuasırun 74 Oncii sayısı çok guzel mündericat ile çık mıştır. Tavsiye ederiz. Iktisadî vaziyet raporları Hükumetçe vilâyetlere gönderi len bir tamimde evvelce altı ayda bir istenilen iktisadî vaziyet raporlarının badema her ay gönderilmesi ve buhrana sebep olan hususatm mu • fassal bir surette izah edilmesi emredilmiştir. Türkspom perşembe günü okuyunuz... Turksporun 31 inci sayısı perşembe gürıa 24 sahife olarak lntişar edecektir. Bu sayıda her zamanki cazlp mündericattan, haberlerden maada Beogradski takımının şehrimize gelişine ve bayramm birinci günü oynadığı Beşiktaş maçına ait tafsilât ve resimleri de bulacaksınız. Bir rivayet Ankara 27 Tekirdağı meb'usu Cemil Beyin yeni kabinede bir mevki alacağından bahsedilmektedir. Siyasete veda! Belediyede bayram tebrikâtı Vali ve Belediye reisî Muhittin B. bugün o n bir buçuğa kadar Bele • diye dairesinde ziyaretçilerin teb • rikâtmt hususî olarak kabul ede • cektir. H. Suphi Bey Türk Ocakları sabık umumî reisi ve tstanbul meb'usu Ham dullah Suphi B. Bükreş Orta Elçiliğine tayin edilmiştir. Mübeccel Namık H. Geçenlerde bir refikimiz 1930 Kraliçesi Mübeccel Namık Hanımın fena halde rahatsız olduğunu ve bu hastalığının da zayıflamak için yaptığı beden terbiyesinden ileri geldiğini yazmış ise de bu haber hilâfı hakikattir. Mübeccel Namık Hanım eskisinden daha zinde ve sıhhattedir. Ailesi bilhassa asılsız olan bu gibi neşriyattan müteessirdir. Ankara 27 Mefauh Serbest Fırka lideri Fethi Bey bundan Yeni bir mecmua böyle İstanbul'da oturacak ve Yardım mecmuasmın ilk sayısı insiyasî hayattaa tamamile uzaktişar etmistir. Ailelerimizi triko ve yün laşacaktır. Fethi Bey bilhassa ışleri, kızlarımızı broderi, kanava ve iktisadî ve malî etütlerle meşgul boya işleri, çocuklarımızı karton iş leri alâkadar etmektedir. Pek zengin olacaktır. mündericatla intişar eden Yardım mecmuasma muvaffakiyetler temenni ederiz. Fırka kongresi Şehrimize gelen talebe Bayram tatilini şehrimizde ge çîrmek üzere Ankara, İzmir ve diger bazı vilâyetlerden muallimleri refak&tinde mühim miktarda talebe gebniştir. Tıbbiyeliler bayramı 12 mayıs, beş asır evvel Bursa'da ilk defa tıp ilminin tedris edildiği medresenin açıldığı güne müsadif • tir. Bu tarih tıbbiyeliler bayramı olarak kabul edilmiş ve geçen sene hararetle tes'it edilmişti. Bu sene de bu bayramın daha zengin programla tes'idi için Tıp Fakiiltesi riyaseti ve Tıp Talebe Cemiyeti şimdiden hazırhklara başlamışlar • dır. Bu bayrama İstanbul'daki bütün doktorlar ve tıp talebeleri iştirak edeceklerdir. O gün Tıp Fakültesinde merasim yapılacak, gecesi de Maksim barda bir balo verilecektir. İzmir • Kayseri hattında bayram tarifen Hâmillerin miizakeresi Düyunu umumiye hâmiller meclisi dün Paris'te toplanarak mlizake • ratın yeniden başlaması hakkmdaki son teklifimîzi müzakere etmişler • dir. Hâmillerin hükumetimize mu vafakat cevabı verecekleri tahmin edilmektedir. lerde bulunulması ihtimalini nazari itibara alarak yann ve yarından ;onra cemiyette bir memur bulunduracakttr. tzroir Kasaba ve temdidi derairyolu şirketi de bayram münasebetile bilet ücretlerinden yüzde yirmi beş tenzîlât icrcsına karar vermiş tir. Tayyare Cemiyetine yardım Üsküdar'da Selimiye caddesinde oturan Mehmet B. Tayyare Cemi yetine 15 lira kurban bedeli teberrü etmisür. Cemiyet bu kabil tebeiTÜ Anadolu Ajansmın Moskova'dan alarak verdiği bir telgrafa nazaran Cemiyeti Akvam kâtibi umumisi Sovyet Rusya'ya bir mektup gön • dererek Avrupa ittihadı tetkik ko mîsyonunun mayısın 15 inde Ce nevre'de içtima edeceği ve bu mü zakereye Rusya, Türkiye ve İzlandiya'nuı iştirak edeceğini bildirmiştir. Avrupa ittihadı mes'elesi Ankara 27 (Telefonla) H. Fırkası umumî kongresinin ge Gol Spor'un 12 inci sayısı yepvenı lecek persembeye Gazi Hazret bir şekilde renkli ve resimli olarak leri tarafından açılması muhteOmer Besim, Şinasi Reşit, Bürhan, meldir. Gazi Hazretleri küsat Izzet Muhittin, ve Ali Haydar Beylerin şayani dikkat yazılazile intişar etcelsesinde irat buyuracakları müti. Tavsiye ederiz. him nutuk üzerinde meşgul ol • makta devam buyuruyorlar. Anbasador kahvehanesi hususî ticaret şirketi tasfiye memurluğundan Cevdet Kerim B. in bir izahı Hali tasfıyede bulunan Beyoğlu'nda Dün Istanbul C. H. F. Heyeti İstıklâl caddesinde kain Anbasador Reisi Cevdet Kerim B. den şu kahvehanesi hususi ticaret şirketin den matlubatı olanların 9,13 ve 16 ma mektubu aldık: Gol • Spor yıs tarihlerine müsadif cumartesl, çarşaraba, cumartesi günleri saat 14 ten sonra Galata'da Âbit hanında 42 numaralı yazıhaneye evrakı müsbitelerile birlikte muracaat ederek a lacaklaruu kaydettirmeleri ilân olunur. Tasfiye memuru Mazhar Muhterem Cumhuriyet gazetesine Dünkü gazeteniz Cevdet Kerim Beyin nutku serlevhası altında şahsı ma atfedilen beyenatı okudum. Bu günlerde nutuk verdiğimi hatırlamadığım gibi böyle bir beyanatta da buluıunadım. Mektubumun aynen neşrini rica ederim efendım.>