ii Mart Cumhuriyet 1KTISADİBAHİSLER: SOKI IEI.GRÂFLAR İntihabat hazırhğı Her tarafta faaliyet var, bazı kazalarda cetveller tetkik edilmistir Ankara 11 (Telefonla) İntihabat hazırlıkları her yerde sür'atle ilerüe mektedir. Kayseri'nln bazı kazalarile diğer bazı mahallerde defterler talik edllmlştir. şimdiki Konya meb'uslarımn da namzet çösterilmiyeceklcri ve bunların iktisadt sahada memlekete daha faideli olmak üzere meb'usluktan çekilecekleri haber veri'mektedir. Ihracat Kooperatifleri Açık ve samiml konuşmak Cumhuriyet ldarelerinin milletlere öğrettiği fazilet lerin en mühimlerinden biridir. Bu sa» yededir ki; biz hergün dertlerimizi ortaya dökmeğe muvaffak oluyoruz. Ve gene bu sayededir ki; mutlaka en hayırlı ve en doğru bir netlceye varacağız. tşte bu fazilet prensibine dayanarak ta Ihracat işlerimizi halledebiliriz; açık söylemek istedijimlz şudur: Türkiye'de asırlarca ihracat işlerile Türk olmıyanlar uğraştı. Ve onlar bu işleri öğrendiler. Servet yaptılar. Türk olmıyan bu unsurlar ihracat limanlanmızdan gittikten sonra büyük bir boşluk hasıl oldu. Bu adamların yerine bu sefer Türk'lerden ihracat tüccarı yetismeSe başladı. Fa kat, harbin esasen bozduSu eskl şartlar ve emnlyetler ortadan kalkmıştı. Har bin eıkardığı binlerce mes'eleler ve buhranlar içinde yetişmek lâzımdı!.. Di&er cihetten; yetlsmek İcin, Avrupa'lı ile mtinasebetler temln etmek, tanısmak ve mütekabil emniyet mevdana getinnek icin zaman lâzım olduğunu kim lnkâr edebilir?.. Halbuki, bizim bekleme&e zamammız voktur. İhracat mallanmızm bilaristzlik vuztinden hariç piyasalannda yer kaybetmemesi lâzımdır. O halde, yapılac^k egâne tedblr: İhracat mallarımız İle Avnına arasında calısacak (satış kooneratiflerinin) teşekkülüne yardım etmektir. Buerlin cözülmek ihtivocrıda oîan bu düğümü âciz parmaklarımız ile p.ltı sene evvel cözmeğe çalışmış, Zirast Bankasına böyle blr satıs sirketi tekllf etmistik. O vakit, bu glrketin esasını CBrezil ya) nin (kahve müdafaa enstitüsü) ntin mütaleasmdan almıştık. Q?rci, tekllf İle bu enstltü arasında büyllk farklnr vardı. Fakat, teşekkül tekemmül edebilecek ve her halde îleri götOrebilecelt esasîarı Ihtiva ediyordu. Bankranın bütün hüsnti niyetîerine rağmen ne Avrupa'lılan Istediklerimize imale etmek. ne de mem leket dahilinde bir teşkilâta istinat edebllmek kabil oldu.. Anlasılan ihtlyaç buçrünkü kadar hissolunmıyordu!. (Brezilya) da kahvesi ldn aynl tekftmül devirterini «reçlrdi. Dünya kahveslnin (üete lkisinl) veren Brezllva'da C1906) da kahve mahsMİil mnhtekirlerln linde memleket lçln b!r felaket mahsu0 idi. O vakittenberi Brpzilya'lılar, 190(5. 1919, 1921 de üc muhtellf sistem tatbik ederek bu millt mahsuüerlnl kıırtarmağa çaiıstilar. Ve nlhayet: 19 kSmınnevvel 1924 tnrihirtde (kahverfp.imlmtida faa enstltüsü) nü tesis ett<ler. FrRnsa bankası ekonom! lşlert müdürtt M. (Decamos) in bu mes'eleye dair ır.ühim tetkiklerl vardır. Biz. burada, yal nıs enstltllnün (73) maddelik t«?sis n! zamnamesinin bazı maddelerinden bahsodeceği». Bu fenstitü) blr nevi sat'ş kooperatlfldir. Fakat, bir kooperatifen daha umuml bir vaziyettedir. Meselâ, enstitü menfaatine her çuval kahve başına bir tedavül resmi almmaktadır. Bu restm, karşılık gösterilerek enstitü büyük bir «stikraz aktetmiştir.. Mallan satılacak kimselere enstitü bu paradan avans veriyor. İstikraz amortl oluncıya kadar resim devam edecektir. Amorti olduk • « sonra resimlerden tonl«>n!in ve is •n tikraz miktanrda olan sermaverıin kârlan artık resim verenlerin hakkıdır. C ANKETİMİZECEVAPLAR~ Ziraat Bankası ayağını yorganma göre uzatmalıdır Bankanın parası zürradan ziyade tüccarların elinde tedavül etmektedir Ziraat Bankasının esas vazifesi çiftçiye yardımdır. Halbuki bankanın bu vazifesini hakkile yapmadığına dair ötedenberi pek çok şikâyetler vak olmaktadır. Ezcümle çiftçinin bankadan az çok para alabilmesi için füzul masraflar ihtiyarına mecbur ve bir çok müşkülâta maruz kaldığı söyle niyor. Biz açtığımız anket te «bankanın ifasile mükellef olduğu çok ehemmiyetli işlerde ne gibi ıslahat ile zürraa daha müfit olabileceğini ve ban • kanın ne gibi şikâyetleri olduğunu» bizzat alâkadarlardan öğrenmek is tiyoruz. Bu mes'elelerle alâkadar olan bütün karilerimizi halka ve memle • kete hizmet maksadile açtığımız bu faydalı ankete iştirake davet ederiz. MktupIar «Cumhuriyet gazetesi anket memurluğu» dairesine gönderilmelidir. NALINAtİ MIHINA Tulü emel MelFusIarın tahsisatı, 350 liraya indiği zaman, Ankara gibi pahalı bir şehirde, böyle az maaşla çalışmağa talip kimselerin pek az olacağını xannetmiştim. Aldanmışım, meb'usluğa talip olanların adedi daha şimdiden binleri geçiyormuş! Bu talipler arasında, müstakillen namzetliğini koyan bir zat ta var. Fransızların dediği gibi «illustre in • connu» yani «meşhur meçhul» lerden biri olan bu muhterem namzedin, İs tanbul halkına kendini nasıl tanıtaca* ğına ve nasıl intihap ettireceğine şas> mamak kabil değil; hususile boyle ikî dereceli intihap usuli varken... Şu müstakiJ namzet, meb'us olmadan evvel, hele bakalım, bir müntehibi sani olsun da, meb'usluğunu sonra düşünürüz ! * # * Cetvelleri talik edilen yerler Gemlik 11 (Hu. Mu.) Mülhak köy az olmıyacaktır ve nahiyelerdc ve merkezde intihap defAnkara 11 (Telefonla) 927 seneslnterlerl ikmal edilerek cetveller talik ede yanılan tahriri nttfusta tstanbul'daki dllralştlr. «rkek nüfusu miktarı 404558 olarak tesBursa'da intihabat faaliyeti bit edüm'şti. O zamandanberi ba adedln Bursa 11 (Hn. Mn.) İntihabatın nrtmış olması muhtemeldlr. Bu sebeple sür'atle yapılması için Bursa Belediyesi •«ttanbul'dan eıkacak meb'nslann yirmlhummalı blr faallyetle çahşmaktadır. ien aşafı olmıyacafrı anlasıhyor. Eğer İntihap defterlerinin tanzimi icin gece erkek nüfusu yüzde blr buçuk nUhetlnde lerl nısfülleyle kadar çalışı'maktarftr. Be^ irtmıs l«;e o » m a n ntifus adedl 410 blnl fttn« kadar bu defterlerin ikmal edilece rerer<=e bu t*kdirde meb'us adedt de t l Ji tahmln olantnaktadır. o'ması lâzımdır. Ankara 11 (Telefonla) Yeni intihaMüsür Fevzf Ps. HB. nin yaverleri Ahbatta namzetlikleri »an eflilmlyecek meb'uslar arasında elyevm fabrika ve ti met ve tsmet Pş. Hz. nin yaverleri Fikret earetane s»hibi oian, kumusyonculıık ve "evlerin taleileri üzerine tekaüde ıe»dHepfkleri haber almmıstır. Abmet ve müteahhltllk grlbi itferlc meseul ve hu«asl yazıhane ve tlcaretaneleri bulunan Fikret Bevlerin meb'i'sluğa namzet föirnoi"«»rî mtıhtemeJdir. sevattan bahsed!lmekte«Hr. B« m^ tstanbul Meb'uslart yirmiden Samsun'dan bir mektup! Ziraat Bankası hakkmda açtığımz anket için tecrübelerime istinaden dü şünduklerimi ve gördüklerimi berveçhi ati arzediyorum: 1 Yorgana göre ayağımızı uzatırsak Ziraat Bankasının sermayesl bugünkü ihtiyacımız İçin kâfidir. 2 Ziraat Bankası sermayesinin sureti tedavülü mütalea edllirse banka parası zürradan ziyade tüccarlar elinde tedavül ettifi görülüyor. Bankanın maksadı tesekkülü ile gayri kabili telif olan bu vaziyete kat'iyen nihayet verllmell dir. 3 Zürra maskesi altında murabahacılara ve muhteklrlere kadar varan bir ekseriyet bankadan para istikraz et mektedir. Bu ihtlkâra da mani olunmalıdır. 4 Banka memleketin zürraı lçln nOfus sicllli mahiyetinde bir buro teşkil etmelidir; bu büro zUrraın istlhsal ve lstihlâkâtile çok yakından ve kanunl saolarak BİSkadar olmalıdır. 5 Vâsi arazi sahiplerine yapılan vâsi miktardaki istikrazat, ekseriya müs takrizlerce ticaret yollannda sarfedil mektedir. Gaye haricinde sarfedilen bu para İçin bankanın murakabe salâhlyeti kanuni hükümlerle takviye edilmelidir. 6 Ziraat birlikleri nizamnamesini faaliyete getirmeli ve bankanın lüzum eöreceği mahallerde vücude getirilecek ziral birliklerine banka filen alâkadar ve sermayedar olmalıdır. 7 Bankanın para tevziatı mutlak surette köy merkezlerinde ve zirai bir likleri olan mahallerde bu birlikler teşfcilâtı vasıtaslle icra edilmelidir. 8 Bankaca yapıîacak yardım mik tan bir sene evvel taayvün ve ashabı tahakkuk ettirilecek alâkadaran ikraz miktnnndan bir $ene evvel haberdar olmalıdır. 9 Bankanın sahibl fazilet memur lanna fazla kıymet verilmeHdir. Samsnn'hc ht Ticaretle meşgul olanların namzetliği ilân edilmiyecektir Bir san'atkârımızm hayal kuvveti! Pazartesi günü akşamı «Güzel San'atler Birliğb nin yıl döntimU mü» nasebetile verilen eğlenceli baloda. bulundum. Gençler ve san'atkârlar bir yere gelir de orada eğlence olmaz, olur mu? Baloda, Darülbedayi artistleri ba« na bir ikî küçük hikâye anlattılar. Ben de, birini bugün karilerime hikâye ediyorum. Karagöz balosu gecesi, o baloda Tuzsuz Deli Bekir olacağını yazdığım Darülbedayi artisti, sabaha karşı Maksim'e gitmek ister, oraya vardığı zaman bartn kapalı olduğunu görür. Fakat başı biraz fazlaca dumanlı v« özleri sisli olduğu için, bara giriyo • rum zannile tekrar otomobile binmr. Hayal kuvveti buradan başlıyor. Artist barın koltuğu zannile otomobile kurulur ve cazbanda hitap ettiğini zannederek: Çal! der. Şoför de, evvelâ işi anlıyamaz, kor> nayı çalar. Artist otomobilin korna • ımı bar cazbandının saksofonu zaıt> nederek tekrar eder. Çal! Şoför çalar, öteki mest olur. Zen « inlerin mızıkacıya bahşis vermesi adet olduğunu hatırlar. Kendisini de zengin zanneder ve çıkarır soföre bir ira verir. Çal! Şoför korna çalar, artist kendini cazbant dînliyen zengin sanmakta ve iraları ihsan etmekte devam eder. Çal, der. Separation (Separasyon tangosunu çal! Seperation, Ayrılık, yahut Hicran angosu san'atkârı büsbütün çileden çıkarır. Bir kaç lira daha feda eder. Nihayet cebindeki 13 liranın uğur ;uz rakam hepsini mest hayalindeki saksofoncuya verir.Nihayet şoför, aklı başına gelir de paralari geri alır korkusile artisti Maksim'in kapısı önünde bırakıp çeker. 13 liranm hicranile Ayrılık tangounun büsbütün hazinleşen nağmeleerini bir türlü unutamvan bu artistin ismini, muhakkak, merak ediyorsu nuz. K^ndisi, yazma diye rica etme seydi Mahmut olduğunu söylerdinı "r"T!n sözünden çıkamat?!?ımdan do» ayı mazur görürsünüz, deS'il mi? Fevzi ve Ismet Paşalartn yaoerleri namzet gösterilecek Bursa ovası I «I» I Atina'da Bir komünist teşkilâtı elde edildi Attna 10 (A.A.) Polis, Viyana'dan gelen ve orada Belakun'un ajanı ve maruf bir easus olarak tanınmış olan doktor Sideridia tarafından idare edilmekte bulunan fiıli bir komünist cemiyeti meydana çıkannıstv. Tevkif edilenler meyanmda üç te kadın vardır. Atina 10 (A.A.) Evvelce tevkif edilmte olan komünlstler mahkcmece muvakkaten serbest bırakılmıştır. Müsadere edilmiş olan evrak ciheti adliyece mnhafaza edilmektedir. Kısmen sıılar altmda kaldı Bursa 11 (Hn. Mn.) Lodos fırtınasın dan Ulndağ'm karları birdenbire eriyerek Bursa ovasının blr kısmını sular basmıştır. Blr ikl gündenberi yağan yajfmurlar da bu sulann seviyesini bir misli yükseltmiştir. Maamafih dünden itibaren tekrar lodos başlamış ve bu sular kısmen kurumuş, kısmen de Nilufer deresine dökülmüçtür Musa Türkiye Rusya münasabafı M. Molof'un beyanatı Izmir'de intihabat hazırlıkları Divanı harp mahkumlarından 37 kişi Ankara'ya gönderildüer İş Bankası tasarruf kombaraları Ankara 11 (Telefonla) Mene men Divanı harbi mahkumlarmdan ikramiyesi 37 UU* A^lr.ra haouanooîne getirü mişlerdir. . tzmir 11 (Hususî Muhabirimiz den) Divanı harpte hapse mahkum edilenlerden bir kısmı Ankara hapisanesine, diğer bir kıtmı da Foça hapisanesine nakledilmişlerdir. Divanı harp reisi Muttafa Pf. bugün tzmir'e gelmiftir. Mösyö «Briand» ın siyasî hayatı 11 (A. A.) tş Bankası tasarruf kumbaratı sahiplerine kur'a ile tevzi ettiği mükâfat miktarını 8 nümUzdeki teşrinievvelden itibaren senedc beş bin liraya çıkaracaktır. Her keşidede 2500 lira dağıtılacak. birinciye 705, ikinciye 250, üçüncü • den itibaren 10 numaraya 100 «r ve müteakıp 10 numaraya da 50 ser lira verilecektir. Banka yeniden bir çok şubeler açParis 11 (A.A.) Burada çıkan gündelik «Excelsior» gazetesi, 14 martta M. Aristide mağa karar vermîştir. Briand'ra iktidar mevkiine çıktığı günün Salâhattin hakkındaki karar 25 inei yıldönümünü tes'it imkânma mazhar oUcağını hatırlatmaktadır. Filhakika Temyiz edilecek M. Briand, 1906 senesi martının 14 üncü İşte, bu sayede Brezilya kahveslnl Ankara 11 (Telefonla) Müddeiu gününden itibaren şimdiye kadar 25 ka bineye dahil olmuştur. M. Briand, 11 defa mumi Ekmel B. Şeyh Salditı oğlo Salâ muhtekirlerin elinden kurtarmış, ve Başvekâlet makamına gelmtş, 2 defa Maarif hattin ve arkadaşlan hakkmda verilen dünya piyasasına buçün hâkim olmuşnçzaretinde, 3 defa Adliye nezaretinde ve hapis karannı temyiz edecektir. Mah • tur. Bizim, Brezilya kahvesi pibi dünya 16 defa Hariciye nazırlığında bulunmuştur. kumlar da aleyhlerindeki karan temyize lstihsalâtmm en çoğunu mevdana getiBu suretle M. Briand 25 kabinede 32 defa karar vermiş'erdir. Salâhattin mahke • ren mallarımız yok pibidir. Fakat, miknanrlık etmi» olmak gibi bir mazhariyete meden çıkarken adeta mütebessim idi. tar itibarile bu iddiada bulunmasak ta mahsullerimiz nail olmuştur. Tarihin kaydettiği Fransız Arkadaşı Memduh ise yanındaki avu nevi itibarile imtiyazlı veya ecnebi devlet adamîarından hiç biri katına: yok defildir. Miktar itibarile de meselâ hüknmet mevkiine bu kadar çok davet eAyıp yahu.. Benim maarife bu ka oalamut dünya mahsulünün en fazlası dttmis. değildir. dar hizmetim var.. Bunu sorsalardı ya.. bizden çıkar. Bugün Mecliste miizakere edilecek Demiştir. Hulâsa, bu muhtelif sistemler tetkik maddeler edilerek bizim vaziyetimize en uygun Ankara Radyom Ankara 11 (Telefonla) Yarın Ankara 11 (Telefonla) Şimdlye ka ihracat kooperatlflerini blr gün işlet B. M. Meclisinde İzmir gümrüğü ta dar dokuzda tatili nesriyat eden Ankara Tiekten başka çaremiz yoktur. Yalnız bir her ekonomik rafından adi mermerler üzerinden a Radyosu badema sekizde neşriyatını tatll koooeratlf değil, fakat mmtakpda blrer kooperatif lftzımdır. edecektir. Iınan cezayi naktinin affı ile memnu Bunun icin de (region alisme 6cono mıntakalar kanunun bazı mevadının Elâziz Vali maavinliği ve Ankara mioue) denilen bu mmtakalan ilml şetadili lâyihası miizakere edilecektir. reiti dahilinde tesis etmeîiyiz. Moskova 11 (A.A.) tcra komitımir 11 (A.A.) Meb'us intlhabatı »erleri reisi M. Molotof Sovyet kon hanrhkianna faaliyetle devam edilmekgresinde okuduğu raporda Rusya'ya tedir. Şehrimizdeki bütün muhtarlar ve karşı müttehit bir blok tefkili için bil İntihabat kanunundaki sarahat daire hassa Fransa'nın mesaisinden babset sinde vilâyet makaraında muhtelif dal miş, buna rağmen Sovyetlerin beynel relerden tefrik edilen memurlar sokak sekak dolaşarak müntehiplerln tesbitlle milel münasebatını inkişaf ettirmekmeşgrul olmaktadırlar. Müntehibi evvelte olduğunu «öylemijtir. lere mahsus esas deftcrîerinin tanzimi M. Molotof Almanya ile müunir rauamelesi blr kaç güne kadar netice teşriki mesainin İtalya ile tioart mtt • lendlrilecek ve defterler pek yakında unasebatın inkişaf ettiğini tngiltere ile mnml mahallere asılacaktır. münesebet üraitbahf olmakl» beraber muhafazakârların aleytarane faali • Ankara 11 (A.A.) Geçenlerde tesisi yetleri gözden kaçmadığını, Amerika kararlaştırılan «Hukuk mezunları ce ile ticaretin Sovyet aleyhtarlığı tema miyeti» nizamnamesini hukumete ver yüllerinden müteeasir olduğunu beyan miş ve teşekkülüne ait mercncimi kanuIa demiştir ki: «Türkiye ile dostane niyeyi İkmal eylemiştir. Cefhiyetin hemünasebatımız azim surette kuvvet yeti idaresi kendi aralarında toplanarak ve resanet bulmuçtur. Karahan'ın reisliğe Adliye Vekâleti müsteşan Ferit, Türkiye'ye, Tevfik Rüştü Beyin MOJ iklnci reisliğe Kocaeli meb'usu Salâhattin, umumi kâtiplife hukuk doktorlarınkova'ya mütekabil ziyaretleri yalnız dan Baha, muhasipliğe avukat Ilamit ilerde şahsî temaslarm teveMÜü değil Şevket Beyleri intihap etmlştir. ayni zamanda dostluğun inkişaf ve tarsinini intaç eylemiftir. Türkiye ile Türkiye Rusya bahri itilâfı ve Yunanistan iktisadî ve harsî münasebatım» da mükemmel bir tarzda inkişafta de • Atina 11 (Hususî) Nim resmi IIcs vam ediyor. tlya gazetesi neşrettiği bir başmakalede Yakında imza olunacak ticaret mu Türkiye ile Rusya arasında aktedilen ahedesi iktisadî rabıtalann atiyen in bahrî itilâfın ehemmiyetinden bahsederek protokolun sulh noktai nararından kişafı için yeni bir esas ihdas edeceknek mühim oldufunu, bunun Türkiye tir. Deniz silâhlarına ait olarak An • Yunan bahri itilâfını itmam ettipinl ve kara'da imzalanan itilâfname dostlu bu siyasî hâdisenin Türkiye için b!r sulh ğumuzun resanetini teyit eder.» zâmanı teşkil ettiğini beyan etmiştir. Hukuk mezunları cemiyeti Ankara şehrinin bütçesi Ankara 11 (Telefonla) Ankara Meclisi Cmumisl, bütçeyi 1,855,000 lira olarak tesbit etmiş ve 15 kânunusanide îçtimaın hitamından sonra Amiral içtima edilmek üzere tatili mesai edll Vasıf Ps. ile bir muharririmiz görüş mistir. Antalya umumi vilâyet meclisi müs ve reis Paşanın şu beyanatını Antalya 10 (A.A.) Umumi Vilâyet mec kaydetmistir: « tçtimaımız alelâde idi. Senelik lisi bugün mesaisini ikmal etmlştir. 931 vimektapçulağu lâyet bütçesi 669,834 lira olarak kabul edil rapor hazırlanmıştır. Bir kaç güne kaDört beş sene evvel (Cumhurivet) te miştir. Maarif için 237,600, Heyeti Vekile Ankara 11 (Telefonla) Elâziz vali Nafıa için dar tabolunacaktır. Bu rapor Cemiyeti Ankara 11 (Telefonla) Heyeti Ve muavinliğine Ankara mektupçusu Sezai yazılan bu flkirleri karilerimize daha zi 248,950 lira verilmiştir. Mütebaki tahsisat Ziraat, Baytar, Sıhhiye işlerine ve müte Akvama gönderilmekle beraber hü • kile bugün saat üçte mutat içtimaını B., onun yerine de Keskin kazası kayma yade izaha çalıçaca^ız. kumetlere de tebliğ olunacaktır.» ferrik masraflara aittir. ALÂETTİN CEMİL aktettL kamı Kâzım B. tayin edllmlşlcrdir. Boğazlar Teşekkür Vefat eden zevcim Haseki Nisa hastanesi göz mütehassısı Dr. Münir An med'in cenaze merasiminde bulunan, ve hazin matemimize iştirak eden kıymetli meslektaşları ve zevatı muhteremeye en derin, kalbî teşekküratımı gazeteniz vasıtasile alenen iblâğ eylerim. Merhumun zevcesi Edibe Münir Ahraet Evlendiğimiz sırada Odil'in de be • nîm gibi cemiyetlerden muhteriz ol • duğunu zannetmiştim. Yanlışmış. Zi • yafetlere, balolara canatıyordu. Kora teyzenin etrafında canh, heyecanh, parlak bir âlem yaşadığım öğrenir öğrenmez her salı oraya gitmek istedi. Halbuki ben o benim olsun ve yalnız benim kalsın akidesinde idim. Benim rahat edebilmem için bu kadar büyük bir güzelliğîn evimin hariminde, du • varlarımın arasında saklı kalması, iyi olurdu. Bu his bende o kadar kuvvetii ve o derece köklü idi ki, daima nazik ve çok kere yorgun olan karım bir kaç günler evde yatmak mecburiye tinde bulunduğu zamanlar içimde bir damarımm memnun olduğunu duyardım. O zaman yatağının yanına bir koltuğu çeker, uzun hasbıhallere başlardım. O bunlara (palavra yapıyor sunuz) suretinde mukabele ederdi; sözümü keser, sevdiği kitaplardan sevdiği parçaları okurdum. Onun dikka • tini bir kaç saat tutabilecek ne mahi " yette yazılar, ve tetkikler olduğunu anlamıştım. Bu husustaki zevki isa • betsiz değildi; ancak mevzuun malî hlüyavî ve ihtiraslarla dolu olması icap ederdi. • Mabadi im Cumhuriyet'ın tefrikası: 11 Yazan: Andre Momva IKLIMLER Âyanda nefes alamıyan babam, gaybubetlerim dolayısile büsbütün yor gun düşmüştü.En iyi müşterilerimiz den kendüerini görür ^örmez şikâyetler dİBİedun. fş semti bizim tuttuğu muz evden uzak düsüyordu. Çok geçmeden lakdir ettim ki, benim öğle yemeğine eve gitmem işlere zarar verecektir. Buna zamimeten haftada bir Gandüma'ya gidip orada bir gün kalm t n lüzumu hasıl olmuş ve bu kadar kısa bir zaman için Odil'i de beraber sürüklemek müz'iç bir şey olacağı tfbevyün etmişti. Bütün bu hallerin iki tarafın arzularımız hilâfına, hayatı • mızda bir ayrıltk vücuda getirmekte oldağunu takdîr edersiniz. Aksamları eve dönerken karımın güzel yüzünü göreceğimî düşünerek saadet duyardım. Kendine mahsus o • |arak ibda ettiği tertibat pek hoşuma lur. Birbirimize söylenecek şeylerimiz makla geçirebilirdik. Odil ise evde her gün azalmıştır. Kendisine ekseri kalmak istemez, gününü tiyatrolarda, ya işlerimizden bahsetmeği tecrübe barlarda, haricî işünuş âlemlerinde ettim, bu kendisini hiç alâkadar et • bitirmeği isterdL medi. Gençliğime dair hikâyeleri dinlemek yeniliği de hükmünü kaybet Bir gece beni tam üç saat dükkân mişti. Fikirlerim az teceddüt ediyor • lar onünde, at cambazhanelerinde, pidu, çünkü okumağa vaktim yoktu; |yango ve atış yerlerinde dolaştırdı; iki bunu o da hissediyordu. Hayatımıza kardeşi de bize refakat ediyorlardı. Terceme eden: Haydar Rifat en samimî iki dostumu teşrik etmek isO yılışık, daima şen ve biraz deli gidiyordu. tedim. Andre Half'tan daha ilk görüşkardeşleri, hep eğleniyorlardı. Gece Çok güzel eşya içinde yasamağa te hoşlanmadı. MUstehzi ve düşman, yarısına doğru kendisine: alışmamıştım. Fakat anladığıma gö > diyordu. Filvaki onda karıma karşı re fıtratan buna ihtiyacım varmıs, bu Odil elvermedi mi? Takdir edi bir husumet vardı. Bir gün kendisine: itibarla Odil'in selim zevkine bayı niz ki artık biraz gülünç oluyor. Şi Odil'i sevmiyorsun, dedim. Iıyordum. Gandüma'daki şatomuzda Çok güzel olduğunu tasdik e • şelere top atmak, oyuncak otomobil gayet çok olan ve üç dört nesilden yürütmek, kırk devir bekledikten sonderim, dedi. beri san'atsiz, zevksiz yığılan eşya Evet, fakat zeki değil, değil mi? ra cam bir vapur kazanmağı ummakher tarafı doldurup taşıyordu. Yerler Değil, fakat bir kadının zeki ol tan hakikî bir lezzet alamazsınız de Di • deki halılar da kaba bir surette tas • Ah, Dicki, teşekkür ederim! ğil mi? vir edilmiş tavuskuşlan dolaşndı. O •yince, benim bütün yorgunluklarım masına lüzum yoktur, dedi. Kendisine bin ısrar ile okuttuğum Halbuki aldanıyorsun, pek zekidil duvarlanmizı hafif tirşeye boyat geeerdi. O, evvelâ meftun, hayran badir, fakat senin tipinde bir zekâ de bir fflezoPun bir cümlesile cevap vermıştı. Odaları çıplak denecek bir su kar; sonra gene ağırlaşır, çiçekleri di: rette tefriş ettirmiş, öteye beriye açık düzeltmeliyim, der, çekilir. Çiçekliği, ğil, sezme kuvveti çoktur. Bir zevk sahte olsun, ne beis, el Mümkün! Dedi. renk seccadeler attırmıştı, kendine çiçeğin boyunu, enini, sakını, saka veverir ki hakikî zannolunsun! mahsus küçük salona girdiğim zaman rilecek inhinayi arar ve böyle belki Bertran ile de başka türlü oldu. O, Bunu soyliyerek, bir kardeşinin ko kadar mütebariz bir guzelliğin te bir saat geçerdi. > Odil ile mahrem, derin bir dostluk îîrî altında kalırdım ki, müphem bir Çok kere de aksamları garip bir peyda etmek istedi, halbuki onu asi lundan tuttu, kcşarak nişan yerine surette azap ve endişe duyardım. Ka kedere garkolur. Bu şemsabat gün ve müdafaa halinde buldu. Bertran gitti. Haspa ne güzel nişan alıyordu. rım bir şezlong üzerine uzanırdı; dai lerde büyük gölgeli bulutlarm etrafı ile ben bütün akşamı karşıkarsıya si • On kere attı, her defasmda bir yu ma beyazlar giyerdi; daima yanıba • nagihan örtmesi kabilinden bir şey o» gara dumanı savump hülyalar İror raurta vurdu, ve neş'e Oe döndi. şında Uk akşam yemeğini yediğimiz alçak masanın üzerinde boğazı dar bir Venedik saksısı ve onun içinde tek bir çiçek bazen sadece nadir ha fif yapraklar bulunurdu. Odil çiçeği her şeyden ziyade severdi, bunun sevkile ben de ona çiçek seçip getirmek itiyadile bunlarla ülfet peyda et miştim. Artık mevsimleri çiçekçi mağazalarının camekânlarından ta kip edebiliyordum; Krizantemin, yahut lâlenin vakti geldiğini görürdüm; bunları görmeliydim. Çünkü bunlarla karımın dudakları üzerinde bir hazve huzur tebessümü görecektim. Böyle elimde nefu bir demet sarılı, munta • zam iğnelenmiş bir paketle kapıdan girerken, o billuri sesile şakrıyarak: