13 Haziran 1930 SON TELGRAFLAR Dostluk tezahüratı Tevf ik Rüştü B. le M. Venizelos arasında samîmî telgraflar M. Orsini B&rone Hariciye Vekilimizi tebrik etii Ankara 12 (A. A) Turk Yunan itilâfı münasebetile Hariciye Vekili Tevfik Rüştü Beyle M. Veniıelos, Orsini Barone Cenapları aralarında şu telgraflar teati edilmiştir: ettiğimiz itilâfın ekseriya muellim olan bir maziyi kat'iyyen tasfiye ettikten sonra her iki memleketin atiyen kendi menfaatleri lehine olarak komşuluk munasebatım inkişaf ettirecek ve ayni zamanda çok güzel buyurduğunuz gibi Akdeniz'in şarkî havzasında Balkan lar'da ve binnetice Avrupa'da musale met davasma filî ve samimî bir müşa reketle hiımet edecek olan sair muahedeler ve bu meyanda ve en başta dostluk ve hakem muahedesile ikmal edileceği memuldür. İsmet Pş. Hz. ne samimî dostluğurau teyiden arz ve dostane telçrafınızdan teşekkürlerimle birlikte ihtiramatı faikamı kabul etmenizi rica ederim. Ikinci Karol '•Cumhuriy** Dün karar okundu Sayğısızlar Bir gün zarfında, kaç saygısıza rasgeldim, kaç saygısızhk gördüm, üşenmedim, notettim: 1 Iskelede gişenin önü mahşer gibi idi. Bastonunu bekçi sopası gibi koltuğuna sıkıştırmış, azun boylu bir adam, tam turnikeye geçiled u r u y o r c l u . £•d d d k velâ, bilet alacak zannettim! Hayır... Gelen geçeni süzüyordu. Turnikeye yaklaşmak istiyenler, ona sürtünüyorlar, yol açmağa uğraşı • yorlardı. O, kat'iyyen umurunda değil, kadınlara gülüyor, tanıdıklarına selâmlar sarkıtıyordu. 2 Vapurda, güverteye çıktım. Çok kalabahk yoktu. Sırada bef kişi oturuyorduk. Karşısı boşken, elinde paketler, nefes nefese, bir kokana geldi, bizi sıkıştırdı, kendine yer açtı, oturdu, paketlerini de yerleştirdi. 3 Kahveye, potinleri tozlu, paçaları çamurlu biri girdi. Kahvecîden fırça istedi. Arka cebinden çıkardığı kirli bir bez parçasile potinlerini pat pat sildi. Paçalannın çamurunu hart hart süpürdü. Fırçayı bir masa üzerine bırakarak, fütursuz, çıktı, gitti. 4 İki genç, kıracakmış gibi pulkrı şakır eakır vurarak tavla oynuyordu. Bir ara, o kadar hararetlendiler ki, pullar, tavlanm üzerinde zıpzıptaşı gibi sıçramağa başladı ve bir pul havaya fırladı, yan masada oturan bir talihsizin kahve f incanına çarptı, fincan devrildi; zavallının üstü başı berbat oldu. Gençler, pardon! Dediler, pulu aldılar, oyunlarma devam etti « ler. 5 Bir Matmazel şıkhk, diye mi, moda diye mi? Her halde bir şirinlik maksadile yanında, kirli bir köpek gezdiriyordu. Bir ara, kopeğin zincirini bıraktı. Köpek, zin • cirini sürüyerek sağa sola sıçramağa, sarkıntılığa başladı. Manavın çilek sepetini devirdi, bir hanımın açık renk mantosuna çamur sıçrattı. Matmazel, lâkayt, hatta biraz da memnun gibi idi. 6 Vapurda, mazlum yüzlü bir bey, gazetesini okuyordu. Gazetei aşırtma suretile yandan okuyan adam, har halde, kendisi için mühim bir haber görmüş olacak ki» beyin elinden gazeteyi çekti: Müsaade eder misiniz? Bir eye bakacağım! Dedi, gazeteyi aldı. Vapur Kadıköyü'ne yanaşana kadar okudu... Yeni Romanya Kraının iik nutku Kral, düşmanlarından intikam almak istemediğini söylemiştir Haydar Rifat B. 2 sene hapse ve 370 lira ağır cezaya mahkum edildi [Birinci Sahifeden Mabait] Mukavelenamenin bu sabah vaki olan keyfiyeti imzasuıı haber verirken Yunan ve Türkiye Cumhuriyetlerinin müstakbe! nıünasebatı için ehemmiyeti azimeyi haJz olan bu hâdiseden duyduğum derin memnuniyeti zatı devletlerine beyan etmek isterim. Bu mukaveleyi vücude getiren müzakerat buyük beşeri kitlelerin naktî menfaatlerine taalluk etmek dolayısile uzun yorucu ve ekseriya guç olmuştur. Maahaza mukâlematımızı sevk ve idare eden husnü niyet ve uzlaşma fikri bunların husnu neticeye iktiranını temin etmiştir. Gene bu iki âmil imza Iadağımız bu mukavelenin tek kalmı yacağına ve esasatı zaten hazırlanmış bulunan dostluk ve hakem muahedesinin en başta bulunacağı diğer muahedatın onu kariben takip edeceğine 7amamdır. Bu suretle aralarında muallâk olan naktî mesaili tasfiyeden ve kom şuluk münasebatı hasenesinin temel lerini atmış bulunan Yunanistan ve Türkiye neticesi yalnız mutekabil menfaatleri noktai nazanndan velut olmakla kalmayıp Akdeniz'in şarkî havzasında Balkanlar ve binnetice Avrupa'da müsalemet davasma azim hizmetler ifa edecek fiilî ve samimî bir müşarekete aBaşvekil İsmet Pş. Hz. nin şahsl dostlnkmade olacaklardır. Bu ümniye iledir ki larıru bildirmekle beraber zatı âlilerine ihtiramatı faikamı takdim eylerim. Atina'da Başvekil ve Hariciye Nazırt M. Venizelos Hazretlerine du. Mahkeme salonu kararı din lemeğe gelenlerle dolup taşıyordu. Saat 2,10 da heyeti hâkime mevkiini işgal etmiş bulunuyordu. Reis: « Ayağa kalkınız, karar oku nacak.» Dedi. Kararda müddei Mahmut Esat B. in iddiaları ve maznun Haydar Rifat B. in müdafaaları izah ve tekrar, ve müddei tarafından id dia edilen di.rt isnadın tamamen mertebi sübutı vasıl olduğu zikredilmekte ve denilmektedir ki: « Maznun H.ydar Rifat Bey tarafından Vekıl ıtey aleyhine ikame olunduğtmdan bahsedilen hakaret ve sövme davasının, Vekil Bey tarafından aleyhine ikame edilip mevzuu muhakeme olan hakaret ve sövme cürümlerile zaman ve mekân itibarile kat'iyyen taalluk ve irtibatı bulunmamasile ve mutekabil dava şeklinde addeylememekle beraber maznun Haydar Rifat Bey aleyhindeki dava şahsi dava yolile açılmış hakaret ve sövme davası olmayıp mumaileyh alehine doğrudan doğruya hukuku amme davası olan iftira ve tehdit suçlarile beraber Adliye Vekili Beye hakaret ve sövme suçlanndan dolayı hukuku amme davası ikame edilmiş olmakla birlikte rüyeti dava olnnması hususundaki itirazı dahi varit ve muvafıkı kanun görülememiştir. Maznun Haydar Rifat Beyin Reisicumhur Hazretlerine takdim etmiş olduğu ihbarnamelerin taaddüt ve tevalisile beraber Vekil Beye gönderdiği 13930 tarihli mektubunda da ihbarnamelerin tevali ettirileceğini beyan etmesi ve son celsei muhakemede Vekil Bey tarafından ibraz ve tevdi olunan mektuplar münderecatında mumaileyh hakkında daima methü sitaylş ve takdiri mutazammın lisan ve tabirat kullanmış iken irtişa maddesinden maznun bulunan muekkili Lutfi Beyin tahliye edilmemesi ve bu bapta tahkiri mutazammın verdiği istida üzerine de aleyhine takibata kıyam edilmesi yüzünden hasıl eylediği gareze mebni suçu olduğunu bildiği halde iftirada bulunduğunun k a t l bir delili bulunmuş ve tarafından dermeyan edilen itirazat tamamen gayrivarit balunmustur. Binaenaleyh maznun mumaileyh Haydar Rifat Beyin mertebei sübutta görülen harekâtı vakıasından dolayı âzam cürmü bulunan hakaret fiImin Reisicumhura takdim edilmiş olan ihbarnamelerle ilka edilmesine ve bu ihbarnamelerin müşarünileyh Haretlerineı takdimi Vekil Bey hakkında takibata te ' Venizelos Ankara'da Hariciye Vekili Tevfik Rüştü Beyefendi Hazretlerine Nevyork Taymls Yunanistan'la itüâfnamenin aktı vesilesile en samimî tebrikâtımı kabul buyurmanızı rica ederim. Alâkadaların nef'ine olan iki memleket arasındaki bu eseri müsalemetin vucude getirilmesinde size isabet eden hisse malumum olduğu için büyük muvaffakiyeti şahsi yenizden dolayı hissiyatı takdirkâranemi tebrikâtıma terdif eder, zatı devletlerile birlikte Madam Tevfik Rüştü Beyefendiye gerek kendi ve gerek refikara namına samimî dostlulğumuz teminatını takdim eylerim. ttalya'nın Berlin büyük elçisi Orsini Berlin'de ttalya Büyük Elçisi M. Orsini Barone Hazretlerine Tevfik Rüştü Ankara'da Hariciye Vekili Tevfik Rüştü Beyefendi Hazretlerine İtilâf A m e n i n imzalandığmı öğren mekle bahtiyarım ve bu uzun ve yorucu müzakeratın hüsnü neticeye isali için tarafeynce ibrazı lâzım gelmiş olan husnü niyet ve uzlaşma fikrini göstermekle kendi memleketlerimizin emnü itimadını hakettik zannederim. Muba dil mallanna kıymet takdir etmek mes'elesinin muhtelit komisyon bita raf azasma tarafımızdan muahavrel hallini her iki hükumetin tasvip evliyecepini ümit ederim. Bu suretle imra Turk Yunan mukavelenamesinin imzası münasebetile vuku bulan dostane tebrikâtınızdan ve şahsım hakkındaki nazikâne hitabınızdan derin surette mütehassis olarak samimî teşekküratımın lutfü kabulünü rica ederim. Cümiemizde en iyi hatıralar bırakan Ankara'daki ikametleri esnasında zatı âlilerinin Türkiye ve Yunanistan arasında mevcut olan naktî mahiyetteki mesailin hallini teshil sadedinde ifadan bir an hali kahnadıkları luymetli yardımlarını hiç bir vakit unutmıvacağım. Sefire Hz. ne hissivatı hürmetkâranemin ifadesini ve refikamm samimî dostluğunu arzetmeniz ricasile ihtiramatı faikamı teyit evlerim. "«•""»«nıllılllUIIBHIIIIIIIIIIIIIIIlllHIIIIIIIIIIIIIIIIHIIIIılliMimn Tevfik Rüştü Millet Meclisinde yeni kanunlar Hariciye müsteşarınm seyahati Dahilde cıkan şeker ve pet Riyo dö Janeyro elçisi ve Şili rol müştekatından istihlâk maslahatgüzarı hareket ediyorlar resmi alınmıyacak Ankara 12 (Telefonla) Mlilet Meclisi bugün saat 2 de toplandı. Hapisaneler kanununun müzakereis ne başlandı ve 4 ünc ümaddeye kadar kabul edildi. 4 üncü maddede Yozgat meb'usu Siileyman Sırrı B. bir sual sormak istedi. Fakat Adliye Vekili Mecliste hazır bulunmadığı için müzakere tehir edildi. Müteakıben Türkiye Finlândiya ti caret muahedesi tasdik olundu. Türkiye dahilinde îstihsal edilecek şeker, petrol müştekatından dahilî istihlâk resmi alınmaması kabul olundu. Vekâletlerce alınacak binek otomobillerinin Maliye Vekâleti tarafından mübayaası da kabul edildi. Celse yarına talik olundu. Ankara 12 (Telefonla) 1930 bütçesile ihdas edilen Şili maslahatgüzarlığına sabık Bağdat maslahatgüzarı Talât Kaya AIp B. in tayini tasdiki âliye iktiran etmiş tir. Talât Kaya Alp B. Ankara'dan vazifesine hareket etmek üzeredir. Ariantin'de ihdas edilen elçiliğe tayin olunan Âİİ B. de yakında Riyö dö Janeyro'ya azimet ede cektir. Beraberinde ora konsolos luk muamelâtım ifa etmek üzere muavin konsolosu olarak esbak Barselon kançiları Nadi B. i götürmektedir. Ankara 12 (Telefonla) Avrupa'ya hareket eden Hariciye Müsteşarı Numan Rifat B. Almanya, Çekoslovakya ve Bulgar Hariciye Nazırlarile temasta bulunacaktır. Bu devletlerle aktedilen ticaret ve Âli Iktisat Meclisinde seyrisefain mukavelelerinin teati Ankara 12 (Telefonla) Âli sinde de hazır bulunacaktır. Beraiktisat Meclisi bugün de toplana berinde ticaret işleri müdürü Or rak tediye muvazenesi raporunun han Seyfettin B. müşavir olarak müzakeresine devam etmiştir . bulunmaktadır. Edebi roman tefrikamız: 56 Yeni Romanya Kralı 2 inci Karol'un son resmi Kral tkinci Karol namile Romanya tahtına çıkan «Prens Karol» parlâmento huzurunda usulen yemin etmiştir. Kral «Karol» saraydan büyük bir alay ile tayyare jenerah öniforması giyinmiş olduğu halde parlâmentoya gelmiş ve alkışlarla kürsüye çıkarak meşrutiyete, kanuna ve memleketin tamamiyeti mülkiyesine riayet edeceğine dair yemin ettikten sonra şu nutku irat etmiştir: «Bana karşı göstediğiniz hüsnü kabul beni çok mütehassis etmiştir. Sizi buraya gönderen hissivatı verdiğiniz reyde hissetmek ve beni milletime bağlıyan ve daima bağlıyacak olan samimî rabıtaları bir defa daha görmekle pek mes'u dum. Bugün milletin mümessilleri huzurunda ettiğim yemin, benimle milletim arasında mukaddes bir taahhüt mesabesindedir. Arasında doğduğum milletten uzak olarak geçirdiğim dört senelik menfa hayatı, sizin büyük Krahnız olan aziz pederime, benimle milletim arasındaki rabıtayı kırmak istiyenler tarafından telkin edilmiştir. Bugün hakkımda yapılan tezahürat bunların matlup gayeye erişemediklerini göstermektedir. Milletin mümessilleri vasıtasile bana karşı gösterdiği muhabbet, Romen milletine karşı beslediğim muhabbetin bir mükâfatını teşkil etmektedir. vessül edilmesi maksadına müpteni ve bu keyfiyet Haydar Rifat Beyin nezdinde de malum olmasına mebni mezkur ihbarnamelerin aleniyete intikal edeeeği aşikâr olup ve neşir vasıtasından madut bulunmuş ve mezkur ihbarnameler Reisicumhur Başkitabetine ita ve Reisicumhur Hazretlerine takdim ve Başvekâlete havale, Ve Adliye Vekâletine tevdi küınmış olmasına nazaran aleniyete de intikal etmiş olmakla maznunu mumaileyhin hakaret filinden dolayı hareketi Türk ceza kanununun 480 ninci maddesinin 2 inci fıkrasına muvafık bulunmuş olduğundan iftira, hakaret ve sövme suçlarının müteaddit defalar ve ağır elfaz ile istimal edilmiş olması mekur fiiller hakkında esbabı müşeddedei müteaddideden addile mezkur fıkra hükmüne tevfikan bir sene iki ay hapsine ve 210 lira ağır cezayi naktî ile mahkumiyetine ve kezalik maznunu mumaileyhin sövme filini Reisicumhur Hazretlerine takdim ettiği işbu neşir vasıtası olan ihbarnamelerle irtikâp etmiş olmasına binaen sövme filinden dolayı harekete muvafık olan mezkur kanunun 482 inci maddesinin 4 uncü fıkrası hükmüne tevfikan 10 ay hapsine ve 210 lira ağır eezayi naktî ile mahkumiyetine ve tehdit eürmünden dolayı harekete muvafık olan mezkur kanunun 192 inci maddesi hükmüne tevfikan 6 ay hapsine ve 50 lira ağır cezayi naktî ile mahkumiyetine ve iftira cürmünden dolayı harkete muvafık göru'en mezkur kanunun 285 inci maddesinin 1 inci fıkrasına tevfikan 4 ay hapsine ve maznunun teaddüt cürmü hasebile cürüm ve cezaların içtimai kaidesi mucibince ve 69 uncu madde hükmüne tevfikan sövme ve tehdit ve iftira curümlerinden hükmedilen hapis cezası mecmuunun yansına muadil olan 10 ay hapis cezasının en ağır cürmü olan hakaret filinden hükmolunan 1 sene 2 ay hapis cezasına zammile 2 sene hapsine ve 76 ıncı maddede irtikâp olunan her fül için muayyen olan ağır ve hafif cezayi naktinin en ağırının azamî haddini tecavüz etmemek üzere ve tamamile hükmolunur diye musarrah olmasına ve 480 inci maddenin son fıkrasmda ağır cezayi naktinin son haddi malum olmamasma mebni tayin ve takdir olunan ağır cezayi naktilerin mecmuu olan 370 lira ağır cezayi naktinin tamamen tahsiline, vermediği takdirde 19 uncu madde mucibince hapis cezasına tahviline ve muhakeme masrafınm kendisinden tahsiline gıyaben kabili temyiz olmak üzere ittifakla karar verilerek alenen tefhim kılındı.» Pederimin ruhu, bugün en son arzusunun bu suretle hakikatperiz olduğunu görmekle şadolacaktır. [Birinci sahifeden mabaitl Ben aranızda büyüdüm. Ma • nevî gıdam, sizin de ruhî gıdanız dir. Banka, memleket için çok hasizin elemleriniz, benim de elemim vırh semereler veren dahilî şube idi. Irkımın mefkuresi benim de lerinden sonra İstanbul'da Beyoğlu cihetinde de yeni bir şube küşamefkuremdir. MiIIî arazinin tamamiyeti raül dını lüzumlu görmüş ve bu mak kiyesini muhafaza hususundaki satla Tokatliyan sırasında bir bina yeminimde durmak azmindeyim. hazırlamıştır. Şube binasının tamirat ve tesiBu vadi ifa etmek için her şeyden evvel milletin bütün kuvvetlerinin satı ikmal edilmek üzeredir. Bir teşrîki mesaisine muhtacım. Bir kaç güne kadar muamelâta küşat sürurum vardır ki onu size söyliye edilecektir. Beyoğlu şubesinde de ceğim. Bu büyük sürur, avdetimin muvaffakiyetlere mazhar olacağınilk dakikalarındanberi ruhumu is da şüphe yoktur. tilâ etmektedir. O da menfada geçirdiğim ıztırapların artık nihayet lunan Romen'Ier hislerinizde ve iş bulmasıdır. Nihayet sevgili oğluma başında birleşiniz!» Bükreş 12 (A.A.) Kral kavuştum. Onu ecdadıma lâyik bir surette bütün muhabbetimle büyü ikinci Karol'un Romanya tahtına teceğim. Sözüme hitam verirken çıktı ğı Bükreş'teki sefirler heyetiçok aziz olan vatanımızın iyili ne resmen tebliğ edilmiştir. için hep birlikte çalışmak üzere Bükreş 12 (A.A.) Jeneral Ci tekrar size müracaat ediyorum. hoski Romanya orduları Başku • Memleketimin dört kösesinde bu mandanlığına tayin edilmiştir. Iş Bankası En hafiflerini yazdım, devam edemiyeceğim. Çünkü, geride kalanlar saygısızlığın da hududıma eçiyor. Eminim ki bu sahrlan onfardan bir çoğu okuyacak: (Birtncı inh<in ~^ rrahaH) Dünyada ne saygısız adamlar rilmesinin sebebi henüz malum da var! Diyeceklerdir. değildir. Maliye Vekâletinden geBinaenaleyh bu illetten kurtul len telgrafta görülen lüzum üzeri mamızın imkânı, ihtimali de yok, ne işten el çektirildikleri bildiril demek... (Ma Ye) miştir. Bu hususta Maliye VekâleAskerlik vazifesi tinin izahatına intizar ediliyr. 12 haziran 930 Heyeti hâkime: Reis Kemal Azalar: Akif, Hayrullah Defterdarlıkta Geç vakit aldığımız malumata nazaran Maliye Müfettişi Nâzım Ragıp Beyin yaptığı tahkikat neticesinde bunların yolsuz sarfiyatta bulundukları hakkında bir ra por verilmiştir. Iktisadî müşavir Ankara 12 (Telefonla) Askeri baktiriyoloji mütehassısı İktisat Vekâleti müşavirliğine tayin edilmiştir. Avusturya'da silâhlar toplamyor Viyana 12 (A.A.) Milli meclis adliye encümeni ahalinin silâhlarının toplanması hakkındaki kanunları kabul etmiş tir. Himayeietfal Cemiyeti umum mer sezinden: Muallim Afet Hanım Efendi cTnrt Bilgisi» notlarından «Askerlik vazifesi» isminde gayet mühim bir eserlerinta neşrini cemiyetimize teberrü lutfünd* bulunmuşlardır. Eserin intişarını Başvekil İsmet, B*yük Erkânı Harbiye Umum Reisi Fevıl Paşalar Hazsratı Maarif Vekili Cemal Hüsnü Beyefnedi büyük bir alâka v« takdir ile karşılamışlar ve kitabı Ord« ve Maarif teşkilâtına tavsiye buyıırnnHllardır. Eser şimdiye kadar 15000 nüshadan fazla satılmıştır. Perakende fiatı 1 Bradır. Toptan sipariş vermek îstiyenler Cemiyetimiz Cmutn Merkezine möracaat etmelidirler. KALBÎMIN SUÇU Yazan: MAHMIJT YESARt Bunların elinden kurtulamı yacak mıyım? Yakamı bırakmıyacaklar mı? Yüz veriyorsun, kesip atmı yorsun! Onlar da hâlâ ümitteler... Açık açık söyle... Sen, tehdit et. Fahir Bülent, arkadaşına acımıjror, kızıyordu. Hiddetle yerinden kalktı: Yumuşak davranıyorsun, çok fumuşak davranıyorsun. Bunca yıldır, bu yadigârlarla düşer kalkarBin, hâlâ mı öğrenemedin? Hâlâ mı, onların ne mal, ne mata olduklarını anlıyamadın? Nezaketten anlamazlar. Lâf, mantık, onlara vız gelir. Necil Sabit, masanın üzerinde duran eldivenlerini almıştı: Allaha ısmarladık... Sen, beni büsbütün çıldırtacaksın. Odadan hızla çıktı. Fahir Bülent arkasından bağırdı: Seni Zahit Efendi de görmek istiyor. Günlerdenberi, bana soruyor. Çok mühim maruzatı varmış! Necil Sabit, kapının önünde durdu: O da, aradan eksik olmaz! Hafta içinde görürüm. Kapıcı Karabet Ağa ile karısı Madam Vartohi'nin de belki maruzatı vardır, korkusundan merdi venleri ikişer ikiser atladı. avlıyı koşar gibi geçti ve o hızla sokağa oluyordu. uğramıştı. Reyhan, bermutat aş çardı. fırladı: Necil Sabit, Zahit Efendinin si kından, samimiyetinden, dostlu • Zahit Efendi, Reyhan'ı musallat Benî çıldırtmak için, söz bir yasetini bilirdi. Zahit Efendi, ğundan bahsetmiş ve hayli sızla etmekle Necil Sabit'ten intikamım liği etmişler, galiba? hiç bir şeye, hiç bir kimseye gücen mış, şikâyetler etmişti. almış oluyordu. Mihriban'ın pansiyonu, biraz u mez, darılmaz görünür. Lâkin kalZahit Efendi için söylediklerini Necil Sabit, Reyhan'ı küçük bir zakça idi. Fakat Necil Sabit, sinir binde, affetmiyen gizli bir kin ta hatırladıkça, Necil Sabit'i hiddet hediye ile, istikbal için mühim valerini dinlendirmeğe muhtaçtı; bas şırdı. Mihriban'ın biraz yüzüne gül basıyordu. Necil Sabit'in Bebek'te itlerle avutmuş, susturmuştu. tonuna dayana dayana, arka so dün mü, kinini unutuverir, hatta oturduğunu Reyhan'a Zahit EfenZahit Efendi, Reyhan'm tarafım kaklardan yürüdü. affederdi, eğer gayzını, kinini, di söylemiş. Bebek'teki hayatını, tutamakla bir şey kazanamamıştı. Yolda, Mihriban'a karşı kullana hiddetini yenmek, teskin etmek için Sabri Efendi ailesini, hatta kısmen Reyhan, onun evvelce atlatmış olcağı lisanı, alacağı tavn düşünü • fırsat çıkmaz, araya zaman da gi bildiği ve hissettiği kadar Sündüs' masını affetmemiştî. Zahit Efendi, rerse kendüiğinden unuturdu. le Zerin'i, Reyhan'a haber veren Reyhan'a yaranamadığını anlaytayor, her noktayı ölçüp biçiyordu. Bu, mülâkatın aşağı yukarı bir aZahit Efendi, böyle değildi. Fır de Zahit Efendi, imiş! ca Mihriban'ı fışkırtıyordu. hş veriş olacağını tahmin etmekte sat çıkmasa, icat eder, bahane buNecil Sabit, Reyhan'ın yalan Necil Sabit, buna iman etmifti: idi. Fahir Bülend'in hakkı vardı. lur, başkalarının kinini, hüsümetini söylemiş olmasına ihtimal vermi Ah, Zahit Efendi... İşleri ka Ne kadar istiyorsun? Ne is körükler, her vesileye baş vurur, yordu. Reyhan da, sözüne bel bağrıştıran sensin ama; öyle sureti medet umar ve her türlü istifade lanır, güvenilir, inanıhr doğruculartiyorsun? haktan görünürsün ki yüzlemeğe dan değildi ama, bu mes'elede yaDiye açık açık sormak ve uyuf ederdi. Kim bilir Zahit Efendi, Mihri lan söylemeğe hiç te ihtiyacı yok ben utanıyorum... Sabri Efendiyî mak, en doğrusu idi. almayıp ta, Zahit Efendiyi alsajrban'a neler söylemişti? Genç kadı tu. Mihraban'ın konuşmak isteme Zahit Efendi, kendine menfaati clım, o zaman da Sabri Efendi, ifsindeki ısrarında muhtelif sebep nı bire bin katarak doldurmuş olaler olduğu muhakkaktı. Necil Sa caktı. Mihriban, mektubunda ateş dokunduğu müddetçe bir sırrı sak leri karıstıracaktı... Reyhan'ı memladı. Kendisi için, maddî veya ma nun et, Mihriban müsteki!.. Mihribit, bunların başında, Zahit Efen püskürüyordu. Necil Sabit, iki gun evvel, bah nevî bir kıymeti kalmadı mı, onun ban'ı memnun et, Şarika muğber!.. dinin çehresini, hem vakur ve hem müstehzi tebessümünü görür gibi çedeki vadini unutmamış Reyhana ifşası suretile bir istifade kapısı a Mabadi oaç «