\5 Mayıs 1930 SON TELGRAFLAR I Ismet Ps. Hz. M Devlet demiryol lI Dün Amerikan tayyarele, lan bütçesi kabul f rile bir cevelân yaptılar Ankara 24 (Telefonla) Başolundu vekil lsmet Pş. Hz. ve refikaları Mecliste Tethiş! Fakat 200 bin kişi toplana rak mücadeleye devam et meğe karar verdi! Venizelos çok nıkbın! Ankara 24 (Telefonla) Muhtelit mübadele komisyonu bitaraf azalan bu sabahki ekspresle şeh rimize geldiler. Alâkadar şehrimiz mehafiline gelen malumata göre, mübadil emIâkinin mütekabilen takas ve mahsup edilmesi hakkında Ankara'ya giden muhtelit mübadele komisyonundaki bitaraf aza ile Hariciye Vekâleti arasında temaslara başlanmıştır. Bu temaslarm bir hafta devam edeceği tahmin edilmekte dir. Dün akşam da muhtelit komisyon U. kâtibi M. Bürfayn Ankara'ya gitmiştir. Yunan mübadele murahhası M. Fokas ta bugünlerde Ankara'ya gidecektir. Yunan sefiri M. Polihronyadis'in de gelecek hafta Atina'ya gitmesi muhtemeldir. M. Holştat geliyor Muhtelit mübadele komisyonundaki bitaraf azadan olup mezunen memleketinde bulunan M. Holştat, hafta sonunda avdet ederek Ankara'daki refiklerine iltihak ede cektir. Enis B. M. Venizelos mulâkatt Atina 24 (Hususî) Türk sefiri Enis B. dün M. Venizelos tarafından kabul edilmiştir. Bu mülâkat Enis B. in Ankara'dan avdetinden sonra M. Venizelos ile yaptığı ilk mülâkat tır. Mükâleme pek dostane bir hava içinde uzun müddet devam et miştir. Enis B. bu mülâkatta Türkiye ile Yunanistan arasında mevcut ihtilâflı mes'elelerin bir itilâf suretinde halli hususundaki Türk hükumetinin kuvvetli arzusunu tesbit ve beyan etmiş, Yunan hüku metinin de itilâf fikrile müteharrik olacağı ümidini izhar eylemiştir. Muhtelit mübadele komisyonu bitaraf azasının Ankara'ya davetleri mes'elesine gelince Enis B. bu davetin mübadil emlâk mes'elesinin halli için her iki tarafın mena Gandi'nin oğlu ife Yunan Başvekilî teşrinievvelde AnkaMm. Naydu bapse ra'ya geiecekmiş Bitaraf aza ile mahkum oldular Ankara'da temaslara başiandı fHEM MALINA MIHINA Maliye Vekili Saracoğlu Şükrü Nisbetleri kesilen zabitanın B. , Büyük Erkânı Harbiye Reisi Müşir Feyzi Pş. Hz. nin kerimaaşlarına dair olan lâyiha meleri, Gazi Hz. nin evlâdı mada kabul edilmiştir nevileri, «Cumhuriyet» Ankara jjffoto muhabiri Cemal B. bugün, Ankara 24 (Telefonla) Mec şehrimizde bulunan Amerikan lis 3 te toplanarak beynelmilel 5 » tayyarelerile Ankara üzerinde parlâmentolar ticaret kongresine bir cevelân yaptılar. 'î Meclis namma İbrahim Alâettin (Sivas), Nahit (Kırklareli) Bey lerîn murahhas olarak iştirakleri kabul edildi. Devlet demiryolları, limanlan bütçesi müzakeresine de Sıhhiye Vekâleti Bursa'da vam olundu. Süleyman Sım (Yozbir verem dispanseri açtı gat) hayvanat nakliyat tarifesinin tenzilini, demiryollarda çalışan aBursa (Hu. Mn.) Sıhhiye Vekâleti melenin daha iyi bir hale getirilip Bursa'da bir verem dispanserinin açılsıhhatlerinin kontrol edilmesini is ması için geçenlerde tahsisat göndermiştedi. ti. Bu tahsisat gelmiş ve dispanser (Set Butsa haberleri Dostane beyanatta bulunan M. Venizelos fiine uygun en iyi çareyi bulmak maksadını istihdaf ettiğini beyan etmiştir. M. Venizelos'un beyanatı Atina 24 (Hususî) M. Venizelos , Türk sefiri ile vuku bulan mülâkattan sonra gazetecileri kabul ederek beyanatta bulunarak nik • binlik izhar etmiş ve demiştir ki: « İyi bir yol üzerindeyiz. Ankara hükumeti hiisnü niyetini tekrar izhar etmiştir. Ümit ederim ki yakında bütün itilâfnamelerin imzasını mümkün kılacak bir itilâf şekli bulunacaktır. Bu takdirde araya giren vaziyetler yüzünden tehir edilen Ankara seyahatim teşrinievvelde vaki olacaktır. En başlıca noktalan şimdiden tesbit edilmiş bulunan Türk Yunan dostluk misakını o zaman imzalıyacağım. Bu sefer araya yeni bir taahhurun girmiyeceğini ümit ederim.» Ankara sefiri M. Polihronyadis'in Atina'ya gelmesine salâhiyet tar mehafil liizum olmadığı fikrindedir. Bu yaz Erenköy'ünde oturuyo rum. Bir kaç ay yaşıyacağım. Bu köye, neşriyat sahasında biraz iyiliğim dokunsun, diyorum. Vapurlarda, trenlerde, köyün muhtelif işlerinde göreceğim kusur ve noksanları arasıra kaydederek düzeltilmesine çalışacağım. Daha yenî taşındığımız ÎÇ!TÎ OPV ^"'aşamsdım aır.a cturdugun Ete»~î ??.«a cad • desi pek iptidaî bir halde... Ortada bozuk bir Arnavut kaldınmı, iki tarafmda kâh çamur, kâh toıdan geçilmez birer toprak yol... Mademki tstanbul'un yaya kaldırımları ve Taksim meydanı, Turing Kulüpler Kongresi şerefino sür'atle tamir ediliyor, o halde Erenköy'ündeki kaldırımlann da tamiri lâzım gelir. Çünkü ben Türkiye Turing Külübü azasmdanım. Kongre azalarının Erenköy ve civarmı da ziyaret edeceklerini haber aldım! Aman oralan da böyle kurunu vustaî kaldınmlarla gör mesinler!... lsim değiştirmek illetimiz durup dururken, arasıra nükseder. Bu sefer de, eczacılara, Farmaklok gibi garip bir isim takılacakmış! Ca nım, Türk'çeleşmiş «eczacı» kelimesi dururken Îngiliz'lerin fay • voklok (Beş çayı) kelimesine benzer bir tabirin manası var mı? Bu garip kelimeyi, galiba Bakteriyolok, Ürolok gibi kelimelere uysun diye bulmuşlar. Bu kafiye merakı insana gayriihtiraî Vefik Paşa merhumun Moliere'den adapte ettiği Zor nikâh piyesindeki şu kafiye silsilesini hatırlatıyor: llmi kimya, simya, tutya ve mumya! Moliere'den ve Vefik Pasa'dan beri insanlar değişmemiş! Erenköy'ünde Nafıa Vekili Recep Bey; Tarifenin tetkik edilmekte olduğunu, iktisadî programda da amelenin vaziyeti ile yakından alâkadar bulunduğunu söyledi. Devlet demiryolları bütçesi, Konya sulama dairesi bütçeleri kabul edildi. Askerî memurlar hakkmdaki kanunun 7 inci maddesine bir fıkra ilâvesi, askerî liseler talebesinin et istihkakının koyun eti olduğuna dair tezkere, hey'eti mahsusaca nisbetlerinin kat'ına karar veril miş zabitandan kararlarının rePine karar verilmiş olanlara tekaüt maaşının hangi tarihten itibaren tahsis edileceğine dair kanun lâyiha8i, tohumluklann ıslahı için hariçten gelecek tohumluklann gümrükten istisnası, mahsubu umumî ka nununun bir sene daha temdidi kanun lâyihalan kabul edilerek içtima pazartesiye talik olundu. Beynelmilel eşya nakline mütedair mukavele ile beynelmiîel yolcu ve bağaj nakline ait mukaveleye iltihak edilmesi hakkmdaki lâyiha Hariciye ve Nafıa encümenlerine havale olundu. Bazı meb'usIarın masuniyetlerinin ref'i hakkmdaki Teşkilâtı esasiye Adliye muhtelit encümeni mazbatası ile Türkiye ile Bulgaristan arasında münakit iadei mücrimin mukave Iesinin tasdiki lâyihası ruznameye almmıştır. başında) güzel bir binada açılarak veremlileri himayeye başlamıştır. Tahtakale'de Sütçü Emin'in cebinden 250 lira aşırarak savuşan Gemlik'li Hurşit ve Arkadaşı Aptullah vak'anın zabıtaya ihbarından iki saat sonra yakalnmıştır. tki haftadanberi devam eden yağmurlar, ipek boceklerini rütubetten çok müteessir etmiştir. Boceklerin gıdasmı dut yapraklan teşkil ettiğinden, yapraklarm ya; olarak yedirilmesi de kabil değildir. Bunun için kozacılar fazla ipek böceği besliyememişlerdir. Mahsulün geçen seneye nisbetle noksan çıkacağı söylenmektedir. Musa Farmaklok! Bir hırıshk tpek mahsulü tehlikede M. Musolini'ye bir âsa hediye edildi Milan 23 (A.A.) Harp malulleri tarafından M. Musolini'ye musanna bir asa takdim edilmiştir. Mumaileyh bu münasebetle şu sözleri söylemiştir: « Livorno'da ve Floransa'da söylediğim nutuklar hariçteki bütün kazları bangır bangır bağırtmıştır. Bundan daha riyakârane bir tezahür ve manzara olamaz. Sanki yalnız İtalya'da tayyareler, toplar, kışlalar, zırhlılar varmış; guya başka memleketlerde tayyarelere bedel yalnız masum kâğıt uçurtmaları, toplara bedel topaçlar, kışlalara bedel istirahathaneler ve zırhlılar yerine yalnız balıkçı ve tenezzüh gemileri bulunurmuş. Halbuki hakikati hal bambaşkadır. Biıtun memleketler silâhlı iseler veya silâhlanmakta iseler neden yalnız İtalya silâhsız kalsın veya silâhlarından tecrit olunsun? Bir kumandan asası diye tavsif ettiğinlz bu asa benim için zafer zihniyetine merbutiyetimi ve vatanın iradatına itaatimi gösteren resmi bir alâmettir.» M. Morf gel/yor Ankara 24 (Telefonla) Devlet bangönderdi mi? kası projesinin tetkikinl Ikmal ederek Paris 23 (A.A.) Journal gazetesinin raporunu hükumete takdim eden Maliye verdiği bir habere göre ttalya'nın Paris mütehassısı Mösyö Morf bu akşam İstanbul'a hareket etmiştir. sefareti tşkodra'ya 2 bin İtalyan askeri çıkarıldığına dair şayi olan haberi resTavuklart ıslah lâyihan Ankara 24 (Telefonla) İktisat Ve men tekzip etmiştir. kâletinin tavuklan ıslah ve hastalık Paris'teki salâhiyettar Fransız ve Tulardan vikaye için hazırladığı lâyihanın goslâv mehafili Arnavutluğ'a İtalyan müzakeresi bir müddet gecikecektir. askerî kıtaatı gönderildiğine dair olan şayia hakkında hiç bir malumatları olBelçika ve Felemenk Sefirleri Ankara 24 (Telefonla) Belçika ve madığım beyan etmektedir. Felemenk sefirleri bu sabahki ekspresle Kadın tayyarecinin seyahati buraya geldiler. Port Darwin 24 (A.A.) Amy Johm ttalya Arnavut'luğa asker Attna 24 (Hususî) Istern telgarf Buenos Ayres'te beyaz kadın tişirketinin zarar etmekte olduğu iddiasile careti yapan bir şebeke yakalandı Buenos Ayres 23 (A.A.) Beyaz imtiyazından vaz geçmekte olduğu hakadın ticareti yapan gizli eemiyetin reber alınmıştır. Ağlebi ihtimale göre taharriyat Markoni İtalyan şirketi telsiz telgraf islerinin evlerinde yapılan tesisatmı deruhte edecektir. esnasmda bir takım vesikalar elde edilmişti. miş, 30 kadar kimse tevkif olunmuştur. Bunların cürüm ortaklan olmakla zanZeplin balonanun seyahati Pernanbouc 24 (A.A.) Zeplin dün naltında bulunan 400 kişinin de tevkifi akşam saat £3,52 de Rio'ya mütevecci emredilmiştir. Bunlardan bir çogu kaçhen hareket etmiştir. mış yahut saklanmıştır. îstern şirketi imtiyazından vaz mı geçiyor îngiliz'lerin mahkum ettikleri Mm. Naydu Bombay 23 (A.A.) Takriben 200,000 kişiden mürekkep bir halk kütlesi bu akşam Bombay'ın me cusilerle meskun olan mahallele rinde dolaşmıştır. 400 kadar polis nümayişçileri Avrupa'hların oturdukları mahalleye girmekten me netmeğe çalışmaktadır. Nümayişçiler 3 saattenberi polisler tarafından adeta abloka altına alınmış bir vaziyette ve yol kenarlarına çömelip oturmuş bir vaziyette bulunmaktadır. Nümayişçiler 4 saat kadar bu vaziyette beklemişler ve mahallî hükumet nezdinde müteaddit teşebbüslerde bulunmuşlar dır. Hükumet, bu 200 bin kişilik alayın cebir ve şiddete müstenit hareket ler e kalkışmaması şartile yo luna devam etmesine müsaade etmiştir. Nümayişçiler büyük bir caddeden geçtikten sonra geniş bir sahaya gelmişler ve orada bir içtima yapmışlardır. Bu içtima esansında kabul edilen bir karar suretinde zabitanın Gandi ve taraftarlan tarafından girişilen hareket ve müca deleye karşı gösterdiği şiddetli mukabeleler takbih edilmiş ve istiklâl elde edilinciye kadar ayni şekilde mücadele yedevam edilmesi kararlaştınlmıştır. Bombay 23 (A.A.) Gandi'nin oğlu Mailal Gandi ile kâtibi Pyarelal birer sene hapse mahkum edilmişitr. Madam Naydu'da 9 ay hapis cezasına mahkum olmuştur. Bir yelkenli batti Limanımızdan Akdeniz'e gitmekte olan Türk bandıralı cGUzel Bandırma» vapuru; Marmara'da Anbarlı önlerin den geçmekte iken sahilden bir buçuk mil açıkta fenersiz bir yelken gemlslne bindirmiştir. Yelken gemisl bn sadme ile ikiye bölünerek batmış ve mürettebatı tGüzel Bnndırma» vapunı tarafından ı >ÎIM î'stır. Eskinazi hastanesi Kibrit inhisarı îdare memurile hemsirelerin\Geçen sene 2 milyon 150 bin bir kısmı Amerika'lı olacak lira varidat temin edildi Manisa'da yapılacak Eskinazi hastanesi hakkında Sıhhat Vekâletile Mm. Eskinazi arasında Ankara'da yapılan mukaveleye göre hastane Belediye reisi, Sıhhat müdürü ve tzmir'de maruf bir Amerika'lı tacirden mürekkep 3 kişilik bir heyet tarafından idare edile cektir. Bu zevata sene nihayetinde bir hakkı huzur verilecektir. Hastanenin sarf memuru olacak bir Amerikalı'ya 350, operatör ve dahiliye mütehassısına 300 er, bunlardan şef olacak zata ayrıca 100 lira maaş verilecektir. Ayak tedavisi yapacak 2 doktora 150 şer, 5 Amerika'lı hemşireye 150 şer, diğer hem| şirelere 100 er, hademelere de 40 lira ucret verilecektir. Vapurlann mlktan istiablsind j n faria Kibrit Inhlsar Idaresl tarafından volcu naklettikleri hakkında Vilâyet* memleketimizde vilâyet itibarile nüfus bir şikâyet vaki olmuştur. Bu hususta başına senelik istihlâk edilen kibrit hakvapur idarelerinin nazan dikkati cel kında bir istatistik neşredilmiştir. Bu bedilmlştir. tstatistiğe göre senevl nüfus başma en ziyade tstanbul, İzmir. Edirne, Mersin , Manisa ve Aydm gelmektedir. tstanbul'da nüfus başına senevl 1200, tzmir'de 1100, Edirne'de 800, ve Manisa' [Birinci Sahifeden Mabait] da 700 çöp isabet etmektedir. Ankara'da muhteliti ile olacaktır. Maçın res«senevî nüfus başma 500 çop sarfedilmektedir . Kibrit idaresinin masarifi mî ve temsilî hiç bir hususiyeti buumumiyesi, 927 senesinde 210,000 lunmıyacaktır. Türk lirası iken 928 senesinde 100,000 Yunan'lılar son zamanlarda futTürk lirasıdır. Hazineye verilen varidat bolde terakki ettikleri için en iyi 927 senesinde bir milyon 700 bin Turk lirası iken 928 de bir milyon 900 bin lira üç kulübümüzün muhteliti ile yadır. 929 da ise 2 milyon 150 bin Türk li pacakları maç çok mühim ve şayarası tutmaktadır. nı dikkattir. Vapurlar miktart istiabisinden fazla yolcu taşıyorlcr Yunan'İılarla maç son öfleden sonra saat 3,55 te buraya gelmiştir. Bugünkü hava Con Ahmet B, gene meydana nan'hlarla İstanbul'da ilk spor teçıktı masımız olacağı için bittabi halki* Bu maç yapıldığı takdirde Yu • Madam Eskinazi'nin kâtibi hasKandilli rastanesinden verilen taneye ait hususat için Ankara'ya malumata göre tazyik, dün saat gitmiştir. 7 de 763 ve 14 te gene 763 tü. Rüzgâr lodostan esmiş, sür'ati Malta Valisine yapılan taarruz 4 metreye kadar çıkmıştır. Malta 23 (A.A.) Malta nazırlar Hararet ise asgarî 15, azamî 25 meclisi reisi Lort Strickland'a adliye biderece idi. nası koridorlarında revolverle taarruz Bugün rüzgâr hafif mütehavvil edilmiştir. Başvekile bir şey olmamıştır. olarak esecek, hava açık olacaktır. mütearrız tevkif edilmiştir. mez, elin evini mi tutuşturalım? hüda, acemileşiyoruz. Sebebi?... Sen içeriden tabak getir, ben bir Ev adamı değiliz. iki kutu açayım. Bıçakla açarız. Necil sabit, irili ufaklı bir sürü Fahir Bülent, geri çekilmişti: tabak getirmişti. Masanın kenarına Sen tecrübe et. Benim o kabıraktı. Fahir Bülent, kutuların dar cesaretim yok. Yağlar sıçradı karşısında, eli böğründe, hareket mı? esvabın hayrmı gör artık... siz duruyordu. Necil Sabit, yemek odasmdaki Evlâdım, bu iş zannettiğimiz büfeyi karıştırdı, kalınca bir bıçak den de güçmüş! Ikimiz de on para seçti, Fahir Bülend'e sordu: etmeyiz. Konserveleri aldık, ne ile Dolma mı açayım, ton mu? Hangisini açabilirsen... Yalaçacağız? Bunun aletini düşün • mek yok mu? Karabet ağa, gel, nız eline dikkat et, bıçak kayar. Bir de eczanelere koşmıyalım. şunu açıver. Necil Sabit, bahçeden aldığı bir Arkaya dönmüş, dışarıda biri taşla bıç^ğa vurarak bir dolma kuvarmış gibi sesleniyordu: Reyhan, hâlâ açamadın mı? tusumı açmağa uğraşıyordu, bir den sıçradı, bıçağı elinden attı: Haydi, emretsene? Allah belâsmı versin... Necil Sabit, kutulara düşman Fahir Bülent, telâşla koştu: düşman baktı: Elini mi kestin? Lânet olsun! Kime?.. Bir seyahate çıkar Hayır... Yağ, gözüme sıçradı. ken her şeyi düşünürüz, tirbişonu Bırak efendim, bırak .. Zahit muz, gaz ocağımız bile eksik de efendinin aldırttığı peyiîir, sucuk, ğildir. Fakat eve girdik mi, hikmeti pastırma ile rakımızı içer, geberir, Con Ahmet Beyi bilmiyen yok {mızın bu temasın nezaketini düşütur. Devri daim makinesinin kâşifi nerek işi tamamen mütalea edeceolduğunu iddia eden Ahmet B. iki ı ği ve her misaf ir takıma gössene evvel dillerde destan olmuş, j terilen nezaketin Yunan'hlara da yaptığı makinenin Darülfünun'da gösterileceği şüphesizdir. tecrübesi yapılmış ve netice zavallı Ahmet Beyin iddiasını suya dü derek orada bir İtalyan maîdnist şürmüştü. ile teşriki mesai eylemiştir. Ahmet Con Ahmet B. şimdi gene ortaya B. bir defa yapacağı makinenin tıatılmış, fakat bu sefer îzmir'e gi kır tıkır işliyeceğinden emin imiş. yatarız. Necil Sabit, onun arkasından mutf aktan çıkmıştı. Yemek odasında, Fahir Bülent, sofrayı düzeltiyordu, Necil Sabit, örtünün ucunu, kıvrım yapmasın, diye çekecek oldu, kenara konmuş iki bardak, yere yuvarlanıp parçalandı. Fahir Bülent, kahkahalarla gü lüyordu: Biz, uşak olmalı imişiz, gün batana kadar beklemez, kovarlardı... O kutuları, soğan zarı soyar gibi nasıl açıyorlar? Bardaklan, tabakları kırmadan nasıl sofra kuruyor, kaldırıyorlar? Çatal, kaşık, bıçak, tencere, bardak, sahan, kepçe, tabak, hepsi bir arada, nasıl kırmadan yıkıyor, kuruluyorlar? Vallahi şaşıyorum! Necil Sabit, rakı şişesini almıştı: Bunu nasıl açacağız? Tirbisun da mı yok? Olması lâzım ama, nerede? bilmiyorum ki... Reyhan, şişenin dibine vurarak öyle maharetle açar ki... Onlar ne de mahir değillerdir, evlâdım. Şişenin mantarını içine itelim olmaz mı? Açılsın da nasıl açılırsa açıl • sm... Bir çok iş görmüşler, saatlerce uğraşmış, didinmiş, yorulmuşlar gibi ikisinin de alınları terlemişti. Fahir Bülent, kadehe doldurduğu rakıyı ağzma götürdü, bir yudum aldı, tiksinmiş gibi durdu: Eyvah! Rakı değil, zeytin yağı... Bakkalın camekânmda bütün gün güneşte durmuş, ısınmış... Bari, kuyudan su çeksek te, şişeyi koysak... Kova yok ki? Evi nasıl sildiler, temizlediler? Zahit Efendi, konaşulardan istedi. Mabadi var • idebî roman tefrik 39 KALBÎMİN SUÇU Yazan: MAHMUT YESARİ Necil Sabit, yavaş yavaş içinden kabannağa, taşmağa başlıyan is yanı yenmeğe uğraşıyor, sakin görünmeğe çabalıyordu. Sesini çı karmadı, paketlerden bir kısmını aldı, mutfağa geçti. Mutfakta Fahir Bülent, paketleri ocağın kenarına, rafların altmdaki tahta masaya, sıra sıra diz mişti: Bu kadar şeyi kim yiyecek? Biz alırken, bakkal, ne garip garip bakıyordu. Herif, bir günde, sa bahtan akşama kadar, bu satışı yapamamıştır. Necil Sabit, zoraki giildü: Belki de bir hafta... Gülersin de... Ağlıyayım mı? Bu, kaç kutu konserve! Kaç kutu anşuva? Kaç kutu balık? Kaç şişe turşu? Yarın?... öbür gün? Yarına da yeter, öbür güne de! Daha öbür güne de... Fakat rica ederim, hakkalinsaf söyle; şunların içinde vücudü besliyecek, karın duyuracak, iştiha açacak, ne var? Hepsi çerez... Hem de harcı âlem çerezlerden... Ben sana, et te alahm, dedim. Kömür yok, ne ile pişirecektik? Ateş yakmasım biliyor mu sun? Ayağımızın tozile, gelir gel