SOBRANYA - 2 - Gospodin Petkof'un umur-u dahiliyeye taalluk eden üç mesele, yani intihabat-ı umumiye hakkındaki haksızlıklara, Bulgaristan ahval-i maliyesine, Rumlar aleyhindeki nümayişlere dair verdigi cevabları dünkü nüshamızda nakl eyledik. Müşarünileyh bu cevablardan sonra, Bulgaristan'ın siyaset-i hariciyesine ve bilhassa Bulgar ordusunun techizat-ı zaide-yi askeriyesine nakl-i kelam idiyor, diyordu ki : Bulgar ordusunu fevkalade techiz içün ihtiyar idilen masarifat-ı zaideden dolayı, kabinemiz itham idiliyor. Lakin bu techizat(ı) ihtiyar ettiren esbab ve ahval-i tabi'iye, her nedense kale alınmıyor. "Biz mevki-i iktidara geldigimiz zaman, Bulgaristan en müşkül bir vaziyetde bulunuyordu. Makedonya'da ihtilaller Selanik vukuat-ı müessifesi ve sair gune iğtişaşat hudud boylarını çınlatıyordu. Bu iğtişaşdan dolayı bütün alem-i siyaset Bulgaristan'ı itham idiyordu. Binaenaleyh komşumuz olan devletlerin harekat-ı askeriyesine karşı, eli ayağı bağlı durmak da şu aralık muvafık-ı akıl ve siyaset degildi. O zaman bu iğtişaşın müsebbibi olmakla, bütün Avrupa, Bulgaristan aleyhinde bulunduğu gibi, bilhassa Almanya, Bulgar Emareti'nin te'dibi lazımdır diye bağırıyor. Devlet-i Aliye'yi Bulgaristan'a karşı ilan-ı harbe sevk ve teşci' idiyordu. Böyle karanlık bir dakikada olanca kuvva-yı askeriyemizi cem' tahşid etmek ise elbette elzem idi. Böyle müşkül bir mevkiden kurtulmak içün, her iki memleketin menafi'i dostlukda kaim olduğunu te'min iderek, Devlet-i Aliye ile gerginleşmiş olan münasebet-i samimiyeyi tecdid etmekten, Hükumet-i Seniyye ile dostlaşmaktan başka çare-i selamet mefkud idi. Vakı'a bazı kimseler Devlet-i Aliye'ye ilan-ı harb itmemizi ve bu suretle Makedonya'daki kardeşlerimizin mazlumiyetine bir nihayet verilmesini tavsiyeden gerü durmayorlardı. Fakat biz bu tavsiyeleri daima ihtiyatla telakki eyledik. Zira Makedonya'nın umur-u ahvalini temşiyet ve ıslaha bizden evvel, Düvel-i Muazzama salahiyetdar ve muktedir olduğunu ve onlar dururken bizim hareketimiz meseleyi eşkalden başka bir şey olmayacağı yakinen biliyorduk. Binaenaleyh biz bu nokta-i nazardan elden ihtiyat ve gayreti ifadan çekinmeyerek, hem Devlet-i Aliye ile olan muhaseme bertaraf edildi ve hem de Makedonya'dan Bulgaristan'a hicretde naçar kalan bütün Bulgar mahkumin-i siyasiyesi hakkında afv-ı umumi ilan ettirildi, Daha ne yapmalı idik, ne yapabilirdik? Makedonya meselesinin halli içün çok düşünmek iktiza ider. Makedonya umurunun ıslahı içün her mes'uliyeti bugün Avrupa der'uhde etmiştir. Avrupalıların netice-i mukarrerat ve icraatı ne olacağını bilemiyiz. Zaten bizim amal-i efkarımızda Makedonya'nın Bulgaristan'a ilhakı degil, ancak bu kıt'ada yaşayan kardeşlerimizin ırz ve can ve malını asayiş ve te'mine aldırmakdır.