İNGİLTERE ve MÜSLÜMANLAR "Hayat" gazetesinden: Liverpol'de (ingilizce) çıkan "El-Hilal" gazetesinde Hindli bir müslüman tarafından yukarıdaki serlevha tahtında İngiliz hükümetine hitaben bir mektub yazılmıştır. Hindli müslüman diyor ki: "İngiliz devletine hitaben beyanatımı bildirmek içün açık mektub usulü gibi vasıtayı intihaba mecbur bulunuşum mülahazat-ı atide mebnidir: Evvela- Ben İngiliz devletinin kanun dairesinde hareket eden ve hayr-ı hahı bulunan bir teb'asıyım. Saniyen- Osmanlı devletinin Avrupa'daki vilayetlerinin idaresi münasebetiyle devlet-i müşarun ileyhanın aleyhine olarak ikidebir de İngiliz devleti tarafından atılan müte'addid hatveler arzu olunmayacak mevaddandır. Salisen- Mısır toprağı farz olunan arazi hakkında isti'mal olunan haber ve kuvvet alem-i islamın her tarafında büyük bir heyecan ve adem-i memnuniyetine bais olmuştur. Halbuki cihanda herşey mümkün olduğu gibi ***dir ki bu heyecan ve adem-i memnuniyet dahi bütün Britanya (yani İngiliz) imparatorluğun başına bir felaket getirecekdir. Cümlemizi felaketden hıfz etsün veya felaketi uzaklara çok uzaklara atsun. Ancak burasını anlamalıdır ki Hindistan'da 70 milyon mü'min müslüman mevcud olub bunların cümlesi şevketlü sultan Abdülhamid Han hazretlerini halife tanıyub müşarun ileyhi cemi' makamat-ı mukaddesesi islamiyenin hami ve hadimi biliyorlar. Sultan hazretlerinin aleyhine olan herbir tecavüz ve ihtiramsızlık müslümanların nazarında umumiyetle din-i mübin-i islama karşı bir tecavüz ya ihtiramsızlık deyu tekakki edilmekdedir. İngilizler şunu bilsinler ki İngiliz devleti [..] tahkiri ile müslümanları musırrane iğnelenmekten sancıtmaktan el çekmeyecek olursa cemi' müslümanlar bir ferd-i vahid gibi kıyam edüb silaha sarılacakdır. Bu halin akıbet ve neticesi İngilizler içün vahim ve müdehheş olabilir. İngiliz devleti hadden füzun arazisi ve istimlak hırs-ı tama'ına yahut keşişlerin fitne ve desiselerine kapılarak Mısır hidivi ile Türkiye sultanı arasında ciddi bir niza' çıkarmak istiyor. Lakin unuduyor ki bu suretle Hindistan'da olan haracgüzar ve ashab-ı ze'amet olan hakimlere bir sui misal göstermiş oluyor, çünkü İngiliz devletiyle Hindistan hükümetleri arasındaki nisbet ve irtibat ezher-i cihet sultan ile hidiv beynindeki nisbet ve irtibatın aynıdır." Bu sözlerden sonra "Hindli müslüman" İngiliz devletine yirmi mühim sual edip cevab istiyor. Bakalım İngilizler bu suallere ne cevab verecekler? Ez cümle Hindli sual ediyor ki: "İngilizler hakka mı yoksa kuvvete mi istinad ediyorlar, hangisini tercih ediyorlar? Eğer hakka istinad ediyorlarsa, Mısır işlerinde hangi hakkı bahane ediyorlar, yok eğer kuvvete istinad ediyorlarsa o halde Hind mekteblerinde talim ettikleri "hak kuvvete galibdir" sözü siyasi bir kizb ve riyadan mı