İBRET OLSUN (Ecnebi idaresi elinde bulunan müslümanların tutacağı meslek): Evvela: Müslümanları umumu ittihad ve ittifak idüp memleketin fark-ı muhtelife-i siyasiyesinden haric ve müstakil bir fırka yapmalıdır. Saniyen: Bu fırkanın yer ve garamı ve üssü-l harekatı o memleketin kavanininin unsur-u hakime bahş ettiği hukuka tamamıyla malikiyeti müslümanlar hakkında te'min etmek olmalıdır. Salisen: Memlekette mevcud olan fırka-i siyasiyenin amal ve makasıdına kat'iyyen yabancı kalub biç bir vakitte hiç bir fırka mücadelatına iştirak etmemelidir. Rabian: Kendi hukuk ve menafı'larına teallukı olmayan meselede memleketin hükkamıyla mevki-i iktidarda bulunan hükümeti aleyhinde bulunmaktan kat'iyyen ihtiraz etmelidir. Kendilerine tealluk eden umurda ise alenen göğsünü gererek meclis-i umumiyede muarız bulunmalıdır. Hamisen: Müfti intihabı, evkaf-ı islamiyenin idaresi, islam mekteblerine mu'allim tayini ve intihabı, münakehat icrası mecalis-i islamiyeye a'za intihabı gibi sırf müslümanlara terk olunmuş umurda şikak ve ihtilafı, hükümet-i mahalliyeye müdahaleye sebeb olacak dereceye vardırubda hukuk-u islamiyenin düşman elinde kalmasına ve paymal olmasına bais olmamalıdır. Sadisen: İntihab zamanlarında fırka-i islamiye hrıstiyan fırkaların desaisine alet ve garazına mağlub olub kendi hakkını kendileri ayaklar altına almamalıdır. Sabian: Fırka-i islamiye daima mevki-i iktidarı kazanan ve ekseriyetle kazanması muhakkak olan fırkaya iltihak etmelidir. Ya'ni fırka-i galibeye karşı mevki almalıdır. Saminen: Müslümanlar meclislere kendilerinden zenginlerini garazkarlarını değil, menafi-i islamiyeyi anlar, hukuk-u islamiyeyi muhafaza içün söz söyler ve memleketin lisan-ı resmiyesiyle ve kendi lisanyla okur yazar ve kavanin-i memkelete ve bazı elsine-i ecnebiyeye aşina, hamiyyetli, namuslu, cerbeze-i natıkaya malik, Allah'dan korkar, dini, milleti sever adamlar intihab etmelidir. Tasian: Müslümanların müte'addid cem'ıyat-ı hayriyeleri ve amal ve efkar-ı islamiyeye, hem Türkçe hem de memleketin lisan-ı resmiyesiyle tercüman olacak izzetleri bulunmalıdır. "Doğru Söz" SİRKE KÖPÜRMÜŞ Rumeli karielerinin malumudur ki üç dört aydan beri Filibe'de bir müftü meselesi hüküm sürüyor. Bu mesele hakkında her ne kadar zemin ve zamana muvafık bir lisanla karielerimize malumat vermekten geri durmasak da meselenin ehemmiyet-i nokta-ı nazarından bittabi kafi derecede tafsilat ve izahat verememiş, görüb öğrendiğimiz acı hakikatleri dür-ü deraiz teşrih idememiştik. Bundan iki hafta evvel intişar eden Rumeli nüshasında yazmıştık ki müslümanların değil bir takım ecnebi patizan-