29 Ağuştos 1939 SALI (ANADOLU)” —— İSLÂM TARİHİ HZ. MUHAMMEDİŞZA: — Bu anahtarı hana - satarmı- sın? — Satarım.. — Burada hazır bulunanlar şahit olsunlar mı? — Olsunlar! — Bir tulum şaraba olur mu? — Olur! Bir kaç dakika sonra, Beyti şeri- fin anahtarı; bir tulum şarap muka- ilinde gene hazret İsmail ahfadına, Yâni hazret Muhammet ecdadının tline geçmiş ve satın alınmış bulu- huyordu. Kusey; anahtarı oğluna verip; — Derhal Mekkeye git -dedi- bu Behir bizim şehrimizdir. Beytişerifin idaresi de bizim hakkımızdır. Dedi. Bir kaç gün sonra, Kuseyin, ka- Yiın biraderi, nedamet duydu. Anah- tarın iadesini istedi.. Ve muvafâkat tdilmeyince harp başladı. Kusey Mekke havalisinde; Mekkeye ve eytişerife hasret duyarak yaşamak- ta olan Küreyş kabilelerini topladı. Şam cihetindeki övey kardeşleri d& kabileleri ile birlikte muavenete Beldiler.. Cereyan eden muharebeler çok anlı oldu. Her iki taraf ta mühim İnlefat verdiler. Fakat zafer, Kürey- Plerin lehine tahakkuk etti ve Mek- onların eline geçti. Kusey öldükten sonra riyaset, Sülu Abdi Menafa intikal etti.. Ab- di Menaf fevkalâde güzel olduğu Kin kendisine (Kamer - Ay) lâkabı 'erilmişti.. Bir elinde-Hz. İsmailin yayı bu- Anurdu. Diğer elinde de dedelerin- '€n Nezarın sancağını taşırdı. li Menafın dört oğlu vardı. Bunlardan ikizi ikiz olarak dünyaya ü Abdüşsems ile Hâ- İdüşşems bunu Çocuklar, hç darbosiyle yekdiğerinden ayrıl- dilar, bitişik ( larını, iyetin zuhurundan evvel ve sonra cereyen eden nifak ve şika- ka bir işaret olarak kabul etmişlerdir. Asıl ihtilâf; Abdi Menaf öldük- ten sonra kabile reisliğinin Haşime intikal etmiş olmasiyle başladı. Ab- hazmedememişti Duyduğu kin ve infiali; çocuklarına bir miras olarak bıraktı. Hâşim öldükten sonra: Riyaset; Hâşimin oğlu ve hazret Muhamme- din dedesi Abdülmuttalibe — intikal etti.. Abdülmuttalip; bütün hayatını mücadelelere, ve Kure ahvalinin ıslâhına, ve Mekkeye vâki hücumla- t tarda hasretmiş gibidir. Ayni za- manda; zemzem kuyusunun yeni- 'den bulunup açılması da Abdülmut- talibin himmetinin eseridir. Abdülmuttalibin hayat ve riya- setiyle; mühim bir tarih faslı başlı- yordu, Bilhassa Amıfil denilen harp çok heyecanlı oldu. Aptülmuttalip; viyasetinin ilk günlerinde, kendi kabilesi efradı ile çarpışmak mecburiyetinde kalmışti. Bu da Zemzem kuyusu mahallinin aranıp bulunması ve kazılması husu- sundaki ihtilâftan doğmuştu. Hattâ; hazret peygamberin dedeleri; oğlu Hârisle tek başına kalmıştı. Evvelce, Cürhum oğulları kabi-| lesi zamanında Zemzem kuyusu ka- panmıştı. yalnız bir hikâyesi kal- mişti. Bir gece, Aptülmuttalibe, sında zemzemden bahsedildi: — Bu su; hazret İsmailin, senin sedadının suyudur ve çok mübarek- tir. Sen onu bulmalısın! Denildi. Aptülmuttalip ertesi gü- Tüya- eşyası — satışlarına fada ediniz. S — por, gençlik işleri ;, — Baştarafı 5 nci Sahifeda — VeT genci ve diğer kulübü kendisinin N yakın arkadağı ve kardaşı olarak Sliması ve biribirinin izzeti nefsine yi met etmesi, — karşısındakllın de “akal kendisi kadar şeref sahibi öl- Uğunu kabul eylemesi ve bu süretle *hdilerine bir vazife teveccüh ede- *k olan gençliğin bir araya geldiği m"!ı:: kuvvetli , mütecaniş ve tek tfküreli bir kütle manzarası gös - Tmesi ve kendi büyüklerine garsıl- &2 bir saygı, küçüklerine sevği, em Wlina do yakın arkadaşlık duyguları emesi .. Burada geçirdiğim on iki günden Ta İzmir gençlerinde — yukarıda lediğim hususların temin edebile *Ki intibar Ne ayrılıyorum. Ununla beraber İzmir spor mu - irlerinden de ricam var. g t hangi bir spor muahrririnin tndisini mensub olduğu — kulübün harriri değil, memleket gençliği - k"'_uınm hedefe doğru götürme - bir vazife almış dirijanı telâkki €mosi ve gerek tenkidlerini, ge - Yazılarını bu bakımdan yazarak fçlik arasında basit meseleler yü- ":"den birlbirine karşı rekabet tev- #debilecek, sahalarda biribirleri Tencide ettirebilecek telkinler yap ::ıkh" çekinmeleri ve seyirei kütle. de her fırsattan istifade ederek Sabakaları sükünetle seyretmeğe 'acak neşriyat yapmalarıdır. 'al bugün gidiyor: teç *neral, bugün Bergamaya gide - .;ı İki gün kaldıktan sonra Edre - M Ve Balıkesire do uğrıyarak Bur - A geçecek ve Buraada bir müddet —a hat edecektir. Bu meyanda kı- bir tedavi de geçirecektir. Sahalarda: Genel direktörlük bütün sahalarda *Sazı kararlaştırmıştır: Dahaların etrafında, seyirci ile 0 —.:“'lnn temaslarını katiyen gayri %.k"" kılacak şekilde barikadlar t—u':nln*.r. Bu barikalar, tel örgü, y Pürmaklık tel ve ahşap olarak a:licık ve seyirellerin atlıyamıya- Görecede yüksek olacaktır. nü, Kureyşilerin ileri gelenlerine; alınları " yekdiğerine yapışık olarak doğmuşlardı. Bir kı- Arap tarihleri; ikiz ve alınları i kardeşin kılınçla ayrılma- — Arkadaşlar -dedi- Ben Zem- zem kuyusunu bulacağım, Dün ak- şam gördüğüm rTüyada bana böyle bir vazife verildi — Saçma bi olmasın.. rüya, şeytan rüyası e ise bu akşam istihareye var da yerini öğrenl.. Ondan sonra görüşürüz. Aptülmuttalip, o gece Cenabı: hakka duadan sonra uyküya daldı., Rüyasında Zemzem kuyusunun ye. cisi Kureyş; ertesi elekâtını tali tik etti, fakat bir bulamadı.. Müteessirdi.. Ayni zamanda di ger Kureyşilere ne cevap vereceğini bilmiyordu. Bir gece sonra, rüyasında şöyle bir ses işitti: — Bi'ri İsmail (Zemzem kuyu- su, İsmoil kuyusu) kabilenin kan akıttığı bir yerdedir. Kuyunun ağzi- na isabet eden mahalde bir karınca yuvası vardır. Yarın sabah alaca renkte bir kuzgun, orasını eşeliye> cektir. Git de gör ve orasını kaz!. Aptülmuttalip, uykudan sıçradı.. Düşünmeğe başladı: Bu yer; Naile ve Esaf denilen iki putun arasına isabet ediyordu. Ku- reyşiler orada kurban kesiyorlardı. Tan yeri ağarmıştı.. Oğluna; — Hiâfris, öğlum, kalk . dedi. se: ninle bügün görülecek işimiz var. Baba oğul, biraz sonra, ellerin- de kazma kürek olduğu halde Kâbe- de bu iki putun bulunduğu mahalle geldiler. Baktılar ki; Bir kuş, yeri eşeliyor. yaklaştılar: Karınca yuvası da oradaydı. Büyük bir sevinç içinde kazmala- rını toprağa havale ile kazmağa baş- Jadılar. Fakat hâdise derhal Kurey- şiler arasında duyuldu: — Aptülmuttalip; bizim mukad-. (des bir mahallemizi kazıyor. — Devam Hemen —oo— “Pakt karşısında göz- lerimizi açalım,, Hitier ve İngilterenin vaziyeti ve Rus - Alman anlaşması «Pakt karşısında Gözlerimizi «Moskova misakı, yalnız gözle- timizi açmakla kalmamalı, ayni za- manda cihandaki kuvvetlerin yeni- den tekrar bir araya getirilmesine yol açınalıdır. Fransa ile İngilterenin as- kert kalkınması bu iki memlekete şimdiye kadar malik olmadıkları bir otorite bahşetmektedir. Tehlikeyi müdrik olan ve icabında şecaat ve fedakârlık imtihanına girmeğe hazır bulunan iki miltet vardır. Bu iki mil- let, hiç bir zaman bu günkü kadar sakin, azimkâr, müttehit olmamış| ve bugünkü kadar müsellah bir hal- 'de bulunmamıştır. Polonya da ayni manzarayı arzetmektedir. - Yalnız mütereddidleri, Almanyanın hayat sahasını temin etmek vesilesiyle kom şularının mevcudiyetine nihayet ver- mesine mani olmak için maddi ve manevi kuvvetlerimizin şaha kalka- cağına ikna etmek lâzımdır.» Ekselsiyör in vaziyetini biliyor Hitler, şimdi İngilterenin hakikt vaziyeti ne olduğunu biliyor. Kısaca söyliyorum: Almanya ile Polonya arasında muallâk bulunan meseleler, müzakeret yolu ile halledilebilir. Ma- mafih Hitler, bu meseleleri şiddetle |halletmeğe kıyam edecek olur ve Po- lonyalılar, istiklâllerini müduin_ et mek için silâh elde mukavemete kal- |kışacak olurlar ise büyük Britanya- nn ve Fransanın bütün müsellâh kuvvetlerine güvenebilirler.» Taymis Yakız lüzumlu ve makül istekler ileri sürmek «Siyasetin en iptidaj prensipleri- den birisi, tabif farklarla ayrılmış bulunmıyan devletler ve milletlerle iyi münasebetler idame etmektir. Berlin - Moskova müzakerelerinin #eri muvaffakıyetinin sebebini, ez- cümle, Sovyet hükümetinin menfa- atlerine muhalif mânasiız taleplerde bulunulmaması teşkil etmiştir. İstek- leri yalnız lüzumluya ve mâkule in- hisar ettirmek, nasyonal - sosyalist harici siyasetinin karakteristik unsu- runu teşkil eylemektedir. Nasyonal- yeketi, diğer devletlerle yaptığı ader tir. İngilterenin aksine olarak, Al- manya, Soövyetler birliğinden hayatı- nt yabancı menfaatler için tehlikeye koymasını talep etmemiştir. Fölkişer Beobah Ekonomik bir köprüden sonra siyasi anlaşma ç Gayet tabit niı:ık evvelâ Alman- (SAHİFE 9) VOroşiloffın İzvestiyaya beyanatı Rus-İngiliz, Fransız müzakerelerinin inkıtaa uğramasındaki sebepler nelerdir? Voroşilof bazı tekziplerde bulunuyor Askeri görüşmelerin önüne geçilmez, fikir ayrılıkları, jJansı bildiriyor: İzvestiya gazetesinin bir muhatri- ri Sovyet askeri heyeti reisi Voroşi- lofa bir kaç sual sormuş ve Mareşal Vorogilof da aşağıdaki cevapları ver- miştir: — İngiliz ve Fransiz askeri heyet- leri ile yapılan görüşmeler ne nrkı(:! vermiştir )? Voroşilafun cevabi: — Arada zuhur eden ciddi fikir| BB ayrılıklarından dolayı bu görüşme - ler inkıtaa uğramış ve asker! heyet- ler memleketlerine dönmek — üzere Moskovadan hareket etmiştir. — Bu 'fikir ayrılıklarının ne oldu-| E ğunu öğrenebilir miyim ? Voroşilifun cevabı: — Sovyet askeri heyetinin fikrine göre mütecavizle hemhudud olmı - yan Sövyetler Birliği Fransa ve İn- giltere ve Polonyaya ancak askerleri nin Polonyadan geçmesi — suretiyle yardım edebilir. Çünkü Sovyet kıta- larına mütecavizin kıtaları ile temas haline gelmek için başka yol yoktur. Nasıl geçen umumi harpte İngiliz ve Amerikan kıtaları Fransa dahilinde hareket imkânını elde — etmedikleri | inkıtaın başlıca âmilidir Moskova 28 (A.A.) — Tas A-| c Mareşal Voroşilof Çinle harp halinde olduğu halde iki senedenberi japonlara satış yapmak- tadır. Moskova görüşmeleri esnasında iptidai madde veyahud harp malze- mesi ile yardım değil, fakat asker takdirde Fransız kuvvetleri ile aske- vi iş birliği tesis edemezlerdi ise, Sovyet kıtaları da Polonya arazisine bırakılmadıkça Fransız ve İngiliz as- keri kuvvetleri ile asker? iş birliği ya- vamazdı. Bu hattı hareketin bariz doğruluğuna rağmen Fransız ve İn- giliz askeri heyetleri buna muvafa- kat etmemiş ve Polonya hükümeti Je açık bir surette bir Sovyet askert vardımına ihtiyacı olmadığını ve bu- nu kabul etmiyeceğini bildirmiştir. Da vaziyek Gövyetler. Birliğeta'bu memleketlerle askeri iş birliğini im- kânsız bir hale getirmiştir. Fikir ay- rılığının esası budur, Ve görüşmeler bu sebepten inkıtaa uğramıştır. — Görüşmeler esnasında Polon- yaya iptidai madde ve harp malze- mesi vermek suretiyle yardım bahis mevzuu oldu mu? Voroşilofun cevabı: — Hayır, bundan bahsedilmedi. İptidai madde ve harp malzemesi ile yardım bir ticaret meşelesidir ve bun ların Polonyaya verilmesi için ne bir karşılıklı yardım, ne de bir askeri mukavelenamenin akdine — lüzum yoktur. Nitekim Amerika - Birleşik devletleri ile daha bir çok devletlerin japonya ile hiç bir karşılıklı yardım veyahud axkeri iş biriği mukavelesi Yoktur. Fakat buna rağınen japonya ya ve Sovyetler birliği arasında eko- nomik bir köprü leketler, sun'1 göl retiyle, ticareti ve mübadeleyi siyasi düşüncelere kurban etmişlerdir. Al- man - Sovyet ticaret anlaşması, ta- mamiyle buna muhalif bir hedef ta- kip etmektedir: Bu anlaşma, iki mil- t ekonomiyi, şuurt bir surette, inki- şaf ettirmektedir. İki memleket arasında akdedil- mek istenen ademi tecavüz paktına gelince, bu, daha şimdiden, dünya efkârı umumiyesi için, Avrupa vazi- yetinde ve enternasyonal münase- lemiştir. Şimdi şurası anlaşılmıştır. şı kışkırtılmıya müsaade etmekte ve yabancı menfaatler için kestaneyi ateşten çıkarmıya hazır. bulunma- maktadır. Semereli Alman - Sovyet münasebetleri, bir ihtar teşkil eyliye- cektir. Bir çak milletler, iki büyük devlet arasında, kendi hayati, aaha- larına tesir edebilecek olan gerginli- ğgin ortadan kalkmıya mahküm ol- masımı bir rahatlaşına mahiyetinde kaydedecektir. Correspordance Dinlo- İ vermek suretiyle yardım bahis mev- zuu edilmiştir. — Daily Heraldın diplomatik mu- harririnin yazdığına göre İngiliz ve Fransız heyetleri Sovyet heyetinden müdürlüğünden: 29 Polonyaya askefi tayyareler ver - meğe ve Kızılorduyu hududda tut- ni sormuş Sovyet heyeti de buna cevap olarak Kızılordunun lüzumun ||da Polonyalılara derhal yardım ede- bilmesi için harp çıkar çıkmaz şimalt şarkideki Vilno ve Novorgrudeki ;|ve ayni zamanda Lvovve Stanis vo eyaletlerini işgal etmesi teklil yapmıştır. Daily Heraldın bu yazısı hakika- te muvafık midir? Voroşilofun cevabı: Bu yazı baştan aşağı yalandır ve bunu neşreden gazete buhtan et- mektedir. Royter ajansının bildirdiğine gö- re Voroşilof Fransız ve İngiliz ae- keri heyetleri reislerine «Sovyetlerle Almanya arasında bir ademi tecavüiz paktı imzalanması üzerine Sovyet hükümetinin İngiltere ve Fransa ile Rörüşmelere devam edilmesini lü - zümsuz görmektedir» denilmiştir. Royterin bu yazısı hakikate muva- fik mıdır?? /oraşilofun cevabı: — Hayır, bu yazı hakikate muva- fik İngiltere ve Fransa ile olan görüşmeler Almanya ile imzâ- lanan ademi tecavüz paktı sebehin- den değil, fakat ezcümle askeri gö - rüşmejerin önüne geçilmez fikir aye rılıkları sebebiyle bir çıkmaza girdi- ğinden dolayı inkıtaa uğramıştır. Devlet Denizyolları işletme umum Mülga denizbank tarafından 1939 senesi için muteber olmak üzere narna ve hamiline olarak eşhas ve müessesata verilmiş olan ge- rek şehir hatlariyle İzmir körfez vapurlarına ve gerek uzak seferler vapurlarına mahsus parasız paso ve serbest seyahat varakaları 30 ağustos 939 tarihinden itibaren muteber değildir. Bu poso ve serbest seyahat varakalarının 30 ağustos 939 tarihine kadar İstanbulda işlet. memize ve İzmirde şubemize iadesi rica olunur. 30 31 6693/3201 ee D ü D imi Ti İnhisarlar umum müdürlüğünd (« I — Keşif ve şartnamesi mucibince İzmirde Çamaltı - tuzlasını Çiğliye bağlıyan şosenin tamiratı işi kapalı zarf usulü ile eke siltmeye konmuştur. N — Keşif bedeli 80198.14 lira muvakkat teminatı 5259.90 l radır. N1 — Eksiltme 31/İX/939 çarşamba günü saat on dörtte Kaha- taşta levazım ve mübeyeat şubesindeki alım kamisyonunda yapılacaktır. IV — Şartnameler her gün levazım şubesi veznesinden ve İzmir, Ankara baş müdürlüklerinden 200 kuruş mukabilinde alı: nabilir. V — Münakasaya iştirak edecekler mühürlü teklif mektuplarını kanuni vesaikle yüzde 7,5 güvenme parası makbuzu veya banka teminat mektubunu ve şartnamenin (F) fıkrasında yazılı ve. saiki ihtiva edecek kapalı zarfların eksiltme saatından bir saat evvel mezkür komisyon başkanlığına makbu mukabilin- de vermeleri lâımdır. 29 1 3 5. 6714/3202 Devlet Denizyolları işletmesi İzmir şubesi Müdürlüğünden: Mülga denizbank tarafından 1939 senesi için muteber olmak üzere nama ve hamiline olarak eşhas ve müessesata verilmiş olan İz- miz körlez vapurlarına mahsus parasız paso ve serbest seyahat vara- kaları 30 ağustos 939 tarihinden itibaren muteber değildir. Bu pasolarla seyahat varakalarının 30/8/939 akşamına kadar şubemize iadesi rica olunur. 29 30 31 3220 izmir İnhisarlar başmüdürlüğünden Alsancak Bornava caddesindeki depomuzda mevcud dokuzu ka- - paksız 145 i kapaklı bozuk ve müstamel bidon açık artırma ile satı- sosyalist harici siyaseti, bu hattı ha-|betlerde tam bir değişiklik teşkil ey-|lacaktır. Kapaksızların muhammen fiati 4 kapaklıların 5 muvakkat -te- mi tecavüz paktlarında da göstermiş-|ki, bütün milletler Almanyaya kar-|minatı 57.08 liradır. İsteklilerin 1/9/939 günü saat 16 da Baş Müdürlüğümüzdeki komisyona gelmeleri ilân olunur. (3164 Amerikan koleji talebe kayıtları Eylül birden itibaren başlıyacaktır Her sabah 9 dan 1 e kadar, yalnız Cumartesileri 15.30 dan 18,36 kadardır Yeni talebe diplomaları, nüfus kâğıtlarını, sıhhat raporlarını, aşı kâğıtlarını, ve 6 adet fotoğrafları ile aileleri nezdinde yahud veli ola- rak şahısla gelmelidirler. Faki talebe kayıtlarını ilk on gün zarfında yaptırmalıdırlar. Eski ve yeni talebe ayni şekilde ilk taksitlerini getirmelidirler.