yANADOLU) ıım[ıı - Cüceler kongresı B Ağustos 1939 Cumarteri Londranın meşhur canbazhanesi D Fransızlar |Yeni rekor yapma- ga çalışıyorlar Tayyarecilik sahasında çok ileri- ye gitmek istiyen Fransızlar yeni- den iki rekor tesisine çalışmaktadır- lar, Binbaşı - Rossi ile — yardımcısı| Emort 920 beygir kuvvetindeki çift motörlü Amort (370) beygir kuvvetindeki tayyare ile bir kaç gün| On bin cüce Nevyorkta toplanacak Hediye bir piyano ile kurulan can- bazhanenin garip tarihi Bir cüceler birliği teşkil edilecek, Hü- kümetlerden taleplerde bu'lunulacak Budapeşteden yazılıyor: - Dün-|sanlar arasındaki izdivaca mani ol- evvel İstre tayyare meydanından yada mevcud bütün cüceler önümüz-|mak. havalanmışlardır. ' “deki birinciteşrin ayı içinde Nev-| — 2 — Evlenmezden evvel mecbu-| — Binbaşi Rossi şimdiki halde 13| ayorkta bir kongre akdedeceklerdir. |(ri sıhhi muayeneye tabi tutulmak, mayıs 1938 denberi japon Fujita ve Bü haber bütün cüceler üzerin- bi Tokahaskinin elinde bulunan 11651 Meşhur Şarlo bile burada yetişmiştir. Hipodrom Londranın en büyük canbazhanesıdır İskoçya, İngilferenin ecimris - ol- makla iştihar etmiş ahalisinin .l;(llf ettiği bir diyardır. Bü itibarla orada | 'bir vakitler, bir piyanonun bedava | olarak verilişi, inamılmaz bir hâdise el de-çok büyük bir tesir yapmıştır. * -Çünkü nihayet dünya cücelerini bir ar toplıyarak ihtiyaçlarını tet ve istikballerini temin meselesi balli yoluna gidildiği görülmektedi Bir kaç senedenberi, cücelerin en 'büyük emelleri olan bu kongreden tekrar bahsedilmektedir. Fakat bu-| güne kadar bu projelerin hepsi mu-| vaffakıyetsizlikle neticelenmişti. Beş V eene evvel gayet şık giyinmiş, ağzın- »w'da: daima bir sigara bulunduran “Bar bir zat Budapeştenin bütün bü- yük yevmi gazetelerini dolaşmış, bu *ziyaretleri büyük bir sürprizle kar- gılanmıştı.. Çünkü bu çok şik ve ki- bar zatın boyu ancak B0 santimdi. |İsmi Jül Gu olan meşhur cüce | ;; © zaman kırk yaşında bulunuyor- du, Fevkalâde zengindi.. Mösyö Jül Gü bir sene evvel ölmüş olduğundan ©* bu'proje de unutulmuştu. Fakat bugün bu fikir yeniden ortaya atılmış bulunuyor, dünya cü- teleri beynelmilel sergi münasebe- tiyle önümüzdeki birinciteşrin ayın- da Nevyorkta toplanacaklar.. Halen Budapeştede ve bütün Macaristandaki cücelerin reisi vazi- yetinde bulunan Mösyö Gerenser bu kongre için Nevyork sergisi tertip heyeti muhaberatta bulunmuştur. Mösyö Gerenser sergi idare he yetinden bütün dünya cüceleri için davetiye almış olduğunu, hattâ bir kısım biletlerin de gönderilmiş, bu- lunduğunu bildirmiş, bu kongrenin cüceler için elzem olduğuna ilâ sonra, fikrini müdafaa için cüceler fakkında su kararların — ittihazının iveden | 3 — Tren, vapur, tramvay nakliye vasıtalarında cücelerin te: zilâtı tarifelere tabi tutulmaları. 4 — Kâalabalıkta cücelerin hay ları tehlikede öolacağından cücelerin . posta - telgraf idarehaneleri, polis'da- ireleri gibi resnit dairelerde binden menedilmeleri, 5 — Sinemalarda, tiyatrolarda ve diğer eğlence yerlerinde cücelerin de çocuklâara yapılan tenzilâtlardan istifade etmeleri. 6 — Merkezi Budapeştede ol- mak üzere bir cüceler birliği teşkili. 7 — Bütün cücelerin yardımiyle, hasta, ihtiyar veya sakat cüceler için bir hastahane açılması. 8 — Cücelerle eğlenenlerin şid- detle cezalandırılmaları. 9 — Bir cüceye fena muamele eden veya'onu müskül vaziyetlere sokanların'da şiddetli cezalara çarp- tırılmaları.. 10 — 'Cüceler iş taki- bu meselelerin halli için beynelmilel bir jürinin mevcudiyetini de istemektedirler. Son madde ile arzularının gayet kat? olduğunu ifade eden M. Geren. ser sözüne şöyle devam ediyor: — Görüyorsunuz ya biz cücele- rin ihtiyaçları hem ciddi hem de ha- yatidir.. Yoksa bir zamanlar bütün dünyada mevzuu bahsolduğu gibi bizlere küçük evler, tramvaylar, ara- balar yıpmık boyumuza göre yapr- lan hususi mağazalardan alış veriş etmek biraz fantazidir. kilometrelik kapalı daire mesafe ro- İ|koriyle 10 bin kilometre üzerindeki at rekorunu — kirmağa — teşebbüs edecektir. Binbaşı Rossi birkaç gündenberi strede havaların müsait olmasını İbeklemiş.ve rasat merkezinden ha-| vanın-uçuşa müsait olduğu haberi verilir verilmez, derhal havalanmış- tır. Ufak bir teerübeden #onra ayni gece her türlü hazırlığını ikmal eden binbaşı Rossi, yardımcısı ile birlikte birçok meraklı ve tayyarecilerin önünde rekor uçuşuna başlamıştır. Amiot (370) tayyaresi on bir İton kadardır. (10985) kilo. kor uçuşu için 7670 litre benzin ve 320 litre yağ almıştır. Tayyare hareket ettikten sonra sekiz yüz metre kadar karada yürü- müş ve bu mesafeyi 31 saniyede ka- tettikten sonra bütün ağırlığına rağ- men çabucak havalanmış ve garp is- tikametine doğru uçmuştur. Kumandan Rossinin idare etmek- te olduğu Amiot 370, bir çok yerler. de kontrol edilmiş ve tutulan krono “|metreler sayesinde kapalı daire me- safe rekoru için 1813 kilometreyi 6 saat, üç dakika, on üçsaniyede, on bin kilometrelik sürat rekoru için de 1700 kilometreyi beş saat on yedi sa- niyede katetmiş olduğu görülmüş- tür, Binbaşı Rossinin tayyaresi 4000 yaetre irtifada uçm Bu Tekor uçu"la farını Biz cüceler hayatımızı oldukça güç kazanan insanlarız, yarını da dü- mecburi olduğunu bildirmiştir: 1 — Cücelerle normal boydaki in- Fransa artması için tedbir- ler aldı Paris, 4 (A.A.)) — Afrikanın yerlileri arasında nufusun artmasını temin etmek üzere Fransa dahiliye nezareti garbi Afrikanın bütün şe| hirlerinde asgari dört erkek çocuğu olan yerli kadınların her türlü ver- - gi ve tekâlüften muaf tutulmasına — karar vemıışnr ŞAK, <AAYEŞ ——— İzmit Vilâyet parti idare hey'eti başkanı seçildi İzmit, 4 (A.A.) — Mıntaka C. H. Partisi müfettişi Samsun mebusu Zühtü Durukan bir kaç gündenberi vilâyetimizde teftişlerde bulunmak- tadır. Bugün vilâyet parti idare heye- ti B. Zühtü Durukanın - reisliğinde toplanarak vilâyet parti başkanlığı intihabını yapmış ve Abidin Aral ittifakla Kocaeli C. H. P. idare heyeti başkanlığına seçilmiştir. <-00 Irlanda tedhişçileri Angiltere, tedhişçilerin fa- aliyetine mani olmak için herşeyi yaptı » Londra, 4 (A.A,) — Avam kama- rasında amele partisi mebuslarından Sörensen, Irlanda tedhişçilerinin fa- aliyetine karşı barekete — geçilmesi için ingilterenin de Valera hüküme- tinin işbirliğini temin edip etmedi ni dahiliye nazırımdan sormuştur. Sir Samuel Hoara, hükümetin ted. iyetine man! olmak için şünmek mecburiyetindeyiz, saat zarfında ikmal edeceği ve i:ıpon ların elinde bulunan rekoru da kıra cağı ümit edilmektedir. Bu re-| telâkki edilmiştir. İskoçya — gazetelerinde şöyle Dân çıkmıştı: |mak zahmeti Üzere..» Altında da adres yazılıyo: İskoçyayı ve I!knrlnrı tanıyanlar, |bunun doğrü olabilmesin. asla ihti- İma! vermiyorlardı. Fakat Veyveorli çarşısının genç ve fakir esnafından Edyart Mosun pi- yanoya çok hevesi vardı. Bu ilânı Jokur okumaz hakikati anlamak üze- re müraenatta bulunmağa karar ver- er alabilirse - ti |mak için bir at arabası tuttu. Arka- daşları ona gülüyorlardı. hiçbir şeyin bedava ve- e katiyen inanmış olan arkadaşları onun aldanışından âde- nonun - verildiği şının ortasında toplanmışlar, piyana- yu almağa giden at arahasının dö- nüşünü bekliyorlardı. Derken araba döndü. Ve şaya: hayrettir ki; üzerinde de piyano gi rülüyordu. Edvard Moa arkadaşları- nın gözleri önünde piyanonun başına geçerek bü maharetile çalmağa başladı. Çaldı; çaldı.. Etraftaki kalabalık gittikçe çoğa: yordu. Edvard Mos piyanosunu çal makta devam etti. Sonra böyle ara- bu Üz. yano çalarak bütün ıuılınklııı dolaşmağı düşündü. Bö: bir nevt' varyâto' hümürası Terd| tmiş oluyordu. Çaldıkça gezdi; ReZ- e çaldı. — Fakat lâtife nevinden çalınan bu piyano ile, Londranın er inde p Aşıklaünı dolandıran kontes Afrikada da nüfusun | Sahte kontes, hapishaneye girince de müdürü kan- dırdı ve onunla evlendi Şimdi yeniden hapishaneve giren bu sarışın Leh ka- dını, bu defa bir xardımcı bulamıyor Lehi«tanın Pozen şehri büyük par- kının kanapelerinden birinde tek b şına oturan sarışın kıza uzun boylu, kibar bir adam yaklaştı. Bu sarışın genç kızım gözleri y: olduğu görülüyordu. Lehistanın zen- gin devlet adamı Kont Reneskiden başka biri olmıyan uzun boylu, kibar| adam ise, böyle bir manzaraya azla tahaâmmül edemezdi. Nazik bir reveransla kendini tak- dim etti ve ne gibi yardımda buluna- bileceğini sordu. Genç kız, yaşlı gözleri ardından ona gülümsedi ve teşekkür etti. — Çok naziksiniz diyordu. Nezaketiniz yüzünden okunuyor. İtimad edehileceğim bir adamsınız. Fakat benim maceram o kadar ga- riptir ki inanmıyacakısınız. Sarışın kız, bu sözleriyle kontur merakımı daha çok uytandıracağını biliyordu. Bu suretle derdini daha kolay ve emniyetle anlatabilecekti. Nitekim anlattı: Anna Suayder adındaki bu.- ge kız iki sene öncesine kadar kendü mütevazı bir ayakkabıcının ve ka sının kizi sanırmış, Fakat bir gün kendisinin, Anna $nayder olmayıp imparatorun kızı fehametlü Prusya prensesi Anna olduğunu öğrenmiş. ı Sarışın kız bü sözler? — söylerkon gözünün kuyruğuyla da kont üzerin- de ne tesir hasıl ettiğini gözatliyor- |muş. Kont filhakika alâkadar olu- erin yapılması lâzım lunduğü abi- D1-vermiştir. MA yordu. Bu kont, «Leh milli partis af Hderlerinden biri idi: Leh milli varti: , Lehistanın Alman istipdadın. hibildiği bu dan kurtu! Kaysero kızıyordu. Sarışın kız An- na da, onun bu zaafım çok yordu; Zira, onun geçeceğ üzerinde, böyle |kendisine acınacak bir halde kans- |peye oturmadan evvel, kontun bütün hayatını okumuş, tetkik etmişti. Anna Şnayder, sözlerini bi den önce, çantasından çıkardığı bir tomar kâğıdı kontun eline sıkıştıra- rak: — İşte dedi. Söylediklerimin isba- tı. Bu kâğıdlar arasında bir nikâh mukavelesi, bir nüfus kâğıdı, veli- ahttan İki mektup görülüyordu. Bu mektuplardan biri çok samimi bir V- sanla şöyle bir cümle ihtiva ediyor- du: «Babamın sana reva gördüğü mu- ameleden çok müteessirim. Her hal- de bugünkü vaziyet aenin hatan eseri değildir.» Bu mektupların hakiki olup olma- dığını kont nereden bilsin. Diğer ev- aka gelince onlar, muhakkak ki sah taydi. Anna hiç şüphe yok ki imparato- run kızı değildi. Fakat bir birahanc- de hizmetçilik ettiği sırada vellaht. la tanışmıştı. Bu tanışmasiyle de Berlin sosyetesini o kadar şaşırtınış- tı ki Kayser, bundan bir rezalet çı- kacağını ümid ederek kızı tehdid et- miş ve veliahta tekrar yaklaşacak 0- Torsa hapsedileceğini bildirmişti. Bu mektublar. Anna ?hakika velinht tarafından yazılmıştı. Kızın hikâyesinden mütehassis o- lan könt, önu yanına alarak mükem- el şatosuna götürdü. Sonra ona â- ijsik olarak övlenmeği teklif etti. An- na kabul etti. Fakat evlenme gününden bir haf- ta evvel, Anna, kontun ailesine A ne kadar mücevher varsa, toplayıp kaçtı. Kont Renkenski” kendis!nin hoşlanılmıyan bir kızla evlenip im - paratora — sadakatsizlik österdi; kanaati hasıl olacak diye, bu vaziye- ti zabıtaya haber veremiyordu. Bu sırada Anna Hamburga gi mişti, Kendisine kocası henüz ölmüş zongin bir Alman asilzadesi süsü v rerek konttan çaldığı serveti yiyip duruyordu. İçerisinde yaşadığı Alman aristok- rat familyaları arasında bu kadının kocasının sağ olduğunu bilen tek ki- gi yoktu. Sonra Crefeld garnizon şehrine gi- derek evinde kumar oynatmağa baş- ladı. Zabitler onun apartmanına her gece geliyor ve bir hayli para kay - bediyordu. Anna hiç oynamıyor, sa-| dece şeytani bir tarzda gülümsiyerek onlara tali temenni etmekle iktifa ettii öylüyordu. Gayet zengin bir zabit bir gün ce- bindeki bütün parasını kaybedip çı- karken Anna kolundan tuttu: — Bizi böyle bırakıp gitme, dedi. Sana 1000 mark vereyim. Onunla de- vam eti.. Delikanlı kaldı. Ertesi gün gelerek (1000 marklık bir çek bırakıp borcu- Bir külfetten kurtulmak maksadile kendisine verilmiş olan piyanosiyle komik parçalar çalarak, ve para ya- parak o kadar meşhur - olmuştu ki Londraya geldiği vakit hipdrom bi- nasını bir at cambazhanesi olarak yaptırdı. Sonraları burası büyük bir ekomed; müzikal» merkezi olmuş - tur. Bu münasebetle ingilterenin en bü. yük eğlence — yerlerinden biri olan | «Hipodrom>» un pekgarip macarası. na girmiş bulunuyoruz. «Hipodrom>» adıyla kurulmuş;cam büzhâne, hi gürfilmamiş hir tarvi nehir üzerine İnşa edilmişti. Böyle- likle meydanın tam ortasına koca- man bir havuz — vücude getirmek mümkün olmuştu. Havuzda seyirel eri eğlendirmek üzere 'güzel kızlar / ker yakamısYAK geçit resmi yapıyor, filler numaralar gösteriyor, hipopotamlar sırıtarak böğ! ; hatta koyunla- ra yüzme öğretiliyordu. Nihayet bir gece koyunlardan birkaçı birden bo- gulmakla-o numaraya nihayet veril- mişti. Bu havuzlu cambazhanede hâdi şılmıyan bir- sebeple suyun içinden nu ödedi. Borcunu ödediği sirada Annaya dn «sevgilim> diya hitap etmişti. İşte Annanın beklediği bu idi. Zira onun tarafından gördüğü bu - temayüle 1000 marklık çek, sonradan 100 bin marka kadar çıktı. Anta bu çeki bozdurup kaçmağza hazırlanırken, apartmanı polis basıp kendisini tevkif etti. Muhakemesi neticesinde üç sene hapse mahküm edilldi. Va 11E'nencal beğilülevvelinin ' luk bir sabahında Anna, bileği bir d ğer kadın mahkümla kelepçelenmiş olduğu halde Grandnez kadınlar ha. pishanesine getirildi. Hapishane mü- dürünü belgtiyorlardı. Hapishane müdürü yeni mahpus- ları gözden geçirmek üzere bay Bet natrof olduğunu gördü. Albay Bern- strof güzel Anna ile evlenmek imkâ- nını daha çabuk elde edebilmek İh- timaliyle bu mevkli almıştı. İşte ni- hayet Anna buraya gelmişti ve şimdi emri altındaki mahupslar arasında bulunuyordu. Bernatrof fevkalhad heyecana düş mekle beraber, Annaya aldırmadı. Fakat Anna, bu vaziyete tahum - mü! edemezdi. Ağlayıp — sızlayatak onun dairesine yalnız başına geçmek imkânını kazandı. Ona imparatorun kızı olduğu hikâyes'ni anlattı, Ardın. dan konttan gördüğü eyardım» 1 söy ledi. Annanın güzelliğine hayran olan <— Devamı B inci sahifede — ta zevk alacaklardı. Bu itibarla çar-|Mmeşhur cambazhanelerinden geldi. ;fırlıyarak sİrk menecerinin peşi sırâ koşmağa başlamıştı. Frank Parker adımı taşıyan bu a dam doğruca odasına koştu. Fakat üzerinden sular sızarak yuvar yuvaf gelen fil de onu takipten vazgeçme mişti. Nitekim menecer oda kapısın; kâr pamağa fırsat bulamadan fil içeri atıldı. Fakat kapıdan sığmadığı içiğ orada sıkişıp kaldı. Oda küçüktü: Mister Parker, filin içeri uzanıp dört yamı bir fırtına gibi tarayan hortü: munün — darbesinden - sakınabilmek içİn dili RUgEz e eei y l gae CP dalıa çok İleriye doğru ittikçe Miss ter Parker' daha-fazla köşeye sokür luyordu Bekçi fili kuyruğundan, bacaklar r, hademeler koştular, bi dan çe" geriye çıkarmak istedilerse d€ muvaffak olamıyorlardı. Böylece saatler — geçti. Nihayf sirk meneceri pencereden kaçabil mek imkânını buldu. Fili de odadâ? çıkartmak için kapımın ağzını yık" mak lâzım geldi. Londranın en büyük-cambazhani” inin en cazip nümarası, La Bel Tit komb adını taşıyan bir kadın süv! idi. Bir sabah bu süvari, halk- arast?” da, kenarları beline kadar yırtMP bir eteklik ile ata binmiş olduğu -hi de görülmüştü, O sırada beygiri a geçen büyük siyaset adamı Vinst Çörçil bu manzaradan o kadar t ve heyecana düşmüştü ki, muvâf” nesini kaybedip atından yere yü' landı. - el Hipodrom> — cambazhanesi İ*i, sesinde bir <Komedi müzikal» yatrosu halini almıştır. Fakat ©4 raların sonu gelmiş değil en mühim oyunlardan biri vır"':’ sırada büyük bir aksilik zuhur çarı rek oynanamadı. Halkın bilet Pi larını da iade etmek güçtü. Göğge bir bayram günüydü. Bankalâf palıydı. ,;d' Bunun üzerine ekseriyetle n lerin başınma geldiği gibi, bütün kârlar bir arayn toplanarak İrindeki bütün paraları orti müuşlar, hatta sokağa çıkars! dıkları ahbapları " yoldan süretiyle onlardan tedarik € parayı da katarak bilet sahiP İparalarımı iade etmişler ı”"'w,af İnr erinden emdikleri süt İlarmdan gelmişti. «Hipodrom» ingilterenin eğlence merkez!dir ki, 014 ' dik artist kalmamıştır. H' n ç kil hk ismi, okunmayacak KAdA puntlarla yazılan bir sanat ki «Hipodrom> aktörlerini da güçlükle rırııe.ımvurd“- küçük 'simden bugün bit meşhür olan bir sanat dühİSİ lhr bir gyle ni BEĞ çe çöF elt çakti , z Onu giz de tanıyorsun'