27 Temmuz 1939 Tarihli Anadolu Gazetesi Sayfa 8

27 Temmuz 1939 tarihli Anadolu Gazetesi Sayfa 8
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

(SAHİFE 8 ) / Madalyanın ters| — İngiltere, Fransa tarafı “Artık İtalyanın ken- dine has bir siyase- ti yoktur Birinci vakta: Almanya Avustur- — yayı, sonra Südetleri, sonra da Bo- hemyayı işgal edelidenberi bu orta avrupa mıntaklarının Triyeste tari - kiyle yapılan ihracatı hemen lama- miyle Hamburga teveccüh etmiştir. — Buğün bir siyasi arzunun netleesi o- “dan bü keyi yarın bir kanallar şebekesi Viyanadan Hamburga em- tia nakliyatını kolaylaştıracağı gün - bir iktisadi zaruret o Bu yüzden iflâsa &üri yesteliler tabii şikâyet ediyorlar. Fa. kat onlara Mhans ediliyor ki şu veya bu şekilde limanları önce Avustur - — yanın olduğu gibi bu defa Almaı nın olursaa Triyeste İle Hamburg ra$ihda Makul bir Mmuvazene tesis edebilecektir. Bu, İtalyanların «Bizim Akdenizs dedikleri deniz üzerinde Alman müt tefiklerine bir mahreç vermeleri de- — mek olacaktır. Bu mevzu üzerinde, Roma ile Bar lif ârasında müzakerelere başlanmış olduğu tekzip olunabilir. Ne da ol - Bt& bu keyfiyet badema mantık çar- çevesi dahilindedir. Tirol hakkındaki haberleri de şu veya bu şekilde izah etmek müm - kündür. Yukarı Adige vadisinde hiç bir şey cereyan etmediğini iddiaya cesaret edemiyorlar ve cereyan eden — geylerden bundan böyle Brenner hu- duduna yerleşen Almanyanın bun- dan ne menfaatler temin edebilece- ği görülüyor. İtalyanın me menfaat |. temin edeceği anlağılmıyor. Doğrüsunu söylemek lâzım gelirse — artık İtalyanın kendisine has bir si- yaseti yoktur, B. Mussolini kuvvetler muvazenesi hesabında yanılmış gö- Tünüyor, Terazide başlıca rolü gör - — düğünü sanıyordu. Halbuki kefeler den biri üstünde munzam bir siklet olmaktan başka bir Tolü yoktur ve kefe 'hor halde ağır basacak olanı de- ğildir. 1985 ğ Öcuore B ——— ——— — Milyarlar harbi! ğ ,' rü: — ile zengin bir gekilde intişar etml! Tokyodaki İngiliz - japon görüş - meleri garip oldu. Evvelâ iki taraf — dâ büşka başka dilden konuşuyordu. Tağiltere: - — Sizinle Tiyençin hakkında ke - — nuşmağa geldim, dedi. japonya ce- vap verdi: — Yeh'den bahsedelim, Japon pa- sından.. Si —Katil addettiğiniz dört Çinliyi — gize Tiyehçihde teslim etmedik diye bize sitem ediyorsunuz. — Biz si2e paramızı korumak için Çin parasırla yardım ettiniz diye si- temde bulunuyorsunuz. Raxnit tebliğ de gösterir Ki, bu £8 yüşmeler Tiyençin işini arks plânda bırakan ümümi meseleler» üzerinde eldu. Çünkü Tiyençin işi perdenin ön taratındadır. Fakat asıl mesele, per- denin ardındadır ve bu mesele mü- bimdir; Milyarlar harbi, Paris « Soir . Doktor smail Ziya Tregu Memleket hastahanesi — Emrazi| ikliye ve asabiye mütehassısı Dok-| tor İsmail Ziya Tregul İkinci beyler| okağında 25 Numaralı hususi mua-| iyenehanesinde Hastalarını müaye- “İÜne ve tedavi eyler Yeni Neşriy Aramak Şehrimizde çıkan bu edebiyat ve — fikir Metmüasinın 4 üncü sâyisı da ü Polonya ile müzakerelere girişmek ve Danziğ meselesini dostane bit su- yette hâlline çalışmak niyetinde i» miş.. Pâpa tavassut teklifine hazir- lahıyormuş.. Hatta şimdiden kendi- i İsinin beş sen müddetle âtatükonun muhafazasını tasarladığı bile bilini- yor. Belki bunda biraz hakikat his- sesi vardır, belki de katiyen aslı yok- tur. Bu rivayetlere hiç ehemmiyet at- fetmemek evlâdır. Hitler her hangi bir teşebbüse girişirken, hatta bir dip lomatik müzakere de olsa, bütün dünyaya haber vermek âdetinde de-| gildir. Diğer taraftan Vatikanın da ihti- yatkârlığı malümdür. Papa elbette sulh ister, fakat sulhu idame için gi- rişeceği bir teşebbüsü gâzetelere bil- dirmekle işe başlamaz. Retmi hare- ektlere şâhit oluncaya kadar bekliye: lim, Ve o zamana kadar kulaktımı- za tıkayalım. Bütün bu haberler al - tında bir tuzak - gizlenmiş - olabilir. Diktatörler sinir harbinden vaz geç- ş değillerdir. İngilizlerle Fransız larm gösterdikleri azitkârlık bir ma miadır ve bu maniayı berhava etmek İstiyeceklerdir. Tehdidkâr habetlarle teski nedici haberlerin mahir bir mü- navebesi suretiyle bu maksada eriş- mek istemedikleri he malüm? Hitlerin müşkül bir dava karşı - sında bulunduğu aşikârdır. Harp) çıkarmakla ne müthiş bir tehlikeya , (ANADOLU) Almanyaya daha ileri gidemezsin, dediler Hitlerin, müşkül bir dava harşısında bulunduğu kat'i ve aşikârdır Rivayetler dolaşıyor: Alnanya! ihiri kurtarmak istiyor. Onun için atılacağını bilir. Diğer taraflan ze izzeti nefsini tatrnin edecek bir hâal şekli bulimak lâzımdır. Bu imkânsız değildit. Fakat güç- tür. Tek başına Polonya ile doğrü- dan doğruya müzüketreye girişmedi- Bine esef ettiği muhakkaktır. Frânk- furtet Zeinteng neşrettiği garip bir mükâlede ingiltereye her iki tarkfı tatmin edecek bir şekilde hâlledebik meleri içiti Alman - Leh işletine ka- rişmamasıhı. ihtar ediyordu. Fakat Danzig diye bir mesele yoktur. Av- rupaya hâkim olmak büyük davası vardır. Danzig bu davanın küçük bir safhasından başka bir şey değildir. Fransa ve İngiltere Almanyaya «Ne Danzigde ve ne de başka yerde daha ileri gidemezsin» demişlerdir. İşte dava, yeğâne dava büdür. Ve aramiz da Danzig kaziyesini — münferiden gözden geçirmek istiyenler bu dava yı anlamadıklarını göstetiyorlar. Dostane bir uzlaşma rivayetlerine gelince, kazara bunlar doğru Çıkar: sa, ingiltere ile Fratsanin birlikleri ni ve bu memleketlerden her birinin iç birliklerinin Avrupa sulhünün ye- güne amili oldüğü sabit — olacaktir. İBu birlik sayesindedir ki, öteki cep- hede bü kadar tereddüd görüllüyor. Hal böyle olunca vazifemiz sarihtir. Sulh için birlik yolunda sebat edelim. Bizim aramızdaki ihtilâflar düşma- nin işine yarıcaktır. Grallus İNTERASİĞEANT — *k-— ——— Çekoslovakyada e o da akllı davranmıştı. İAAlman alaylarında isyan hareketleri ve kurşuna dizilenler var Berlinden aldığımız haberlere gö-| rze Alman propaganda dairoleri te- lüştadır, İngiliz hükümetinin Chat tam House enetitüsü direktörü B. King Hall'in şahsi mektubları vası« tasiyle Almanyada yaptığı propt - gandadan dolayı Hitler tarafından şiddetli bir tevbihe maruz — kalmış lardır. Bu propagandaya mani olmak için Führenin hariçten gelen bütün mek- tupların açılması için emir vermesi muhtemeldir. Dün akşam bu neviden bir kararın verilmiş olması imkânsiz değildir. Führer her #amankitden ziyade propagandadan körkihaktadır. Çün- kü aldığı haberler ona Almanların ve bilhassa urdunun maneviyatı tesi- re müsait öğretmektedir. Hatlâ yük- sek nazi makamları bu yüzden Çek halkının Alman ordusu ile temasın- dan bile çekinmektedir. Geçen hafta Pilsendeki Almân a- Tayında hakiki ayaklanma teşebbüs leri olduğu rivayet ediliyor. Bu alây Pelonya hududuna hareket emri al- |rrşta, Fakat askerler şehirden ayril- mak istememişlerdir. O zaman Prüg dan bir hücum kıtası alayı getirilmiş, Jayanın elebaşıları yakalanmış ve der hal kurşuna dizilmiştir. Bohemyanın diğer - şehirlerinde, bilhassa Mlada- Boleslarda bunâ benzer fakat dahâ hafif sahneler geçmiş , bazı Alman neferleri öl - Müştür. Ümümiyetle Alman askeri mah - filleri Çek gehirlerinde yerleşen as- ketlerin pek çabük askeri meziyet-| lerini kaybettiklerinden ve Alman di siplin ananesing aykırı hareket ettik lerinden şikâyetçidir. Büu makamlar Çek halkı ilo tema - #n Alman askerlerine dünyanın ha- yrın bile Çek töprâklarına gelince da- ha az emin bir hale- geldikleri de söyleniyor. Onun için Hiterin mesal arkadağ ları bir Almân memurunu Çek top - raklarında iki aydan giyâde birak - mMamaya karar vermişlerdir. Genevileve Tabonis OBUVRE ş Politika Di —B; rafı 3 ncü Sahifede— Tup biten işlerden habersiz ve kendi ülemleri içinde yaşıyan birer insan kütlesi vaziyetindedirler. Bunların ü- zerine kendi hükümetleri tarafından telkin edilen fikir aşağı yukarı çu dur: Almanya ve İtalya, düşmanları tarafından boğulmak İsteniyor. Bi haenaleyh her ihtimale karşı hazır - lanmalıyız. İngiltere, Fransa ve de- Mmokrat cepheyi teşkil eden devlet. ler, bir Alman ve İtalyan tecavüzün den korkarlarken, Alman ve İtalyan Mmilletlerinin demokratlar tarafından muhtelif imzaların sanat ve fikir ya-| kikt vaziyetini ve Almanyantn bir zılatiyle, şiirlerle ve gençlik sahifesi| harbe atıldığı takdirdo te büyük teh ir.lkelere maruz kalacağını öğrenmek Fiati 10 kuruştur. Karilerimize|fırsatını verdiğine kanidirlar. tavdlye ederiz. Hattâ Gestapoya mensup adamla - yapılacak bir tecavüzden korkmala- Yi gülünç görülebilir. Fakat bu - iki Mmilletin, beynelmilel — vaziyeti, an- cak kendilerine hükümetleri tarafın dan verilen haberlerle muhakeme et-. tiklerini unutmamak lâzimdır. Bu sebebledir ki Almat ve İtalyan hü - kümetleri hariçte olup bitenlerin ken di memleketlerinde — yayılmasından korkmaktadırlar. Hükümetin — işine #İvermiyön en baslt bir haberin ob- jektif olarak yayılmarı Bile Alman ve İtalyan hükümetlerine kaygı mev zw olur. Abdülhamidin istibdad dev| rini bile aratacak derecede sıkı olan bâyle bir idarenin reaksiyonu tahmin edilebilir. Her tarafta bir takım pi - vayeller, bir takım dedikodular çı - kayor. İngiliz propaganda — teşkilâtı da bundan istifade etmek fırsatını kaçırmamaktadır. Geçenlerde King Hall! namında bir gazeteci tarafın » dan yazılp da posta ile elli bin kadar Alman adresine günderilen mektup- A ÇİMDİKLER Erkek-kadın 35 - 40 yaşlarindâ bir vatandaş, aramiza erkek olarak karışti. İnsa- nın, dünyada birer müddet her iki cinse Mentup olarak yaşaması, on- larin heyecan ve zevklerini duymasi, üphesiz ki, enterestan bir hâdise-| dir. Bayan Firdevs, düna kadar hünsâdan ziyade kadın imiş galiba!. Çünkü saçları uzunmuş. O da düne| kadar diğer mahalle kadınları ile be- raber oturarak, basma veya ipek en- tarinin Mmünakaşasını yapıyor, ye- mek pişiriyor, bulaşik — yıkıyoördü.. Tabiatin cilvesi bu ya; meselenin tengi birdenbire değişivetmiş.. Dün kendisi ile beraber lâflar atan| kadınlar, kızlar, artık öna gelii — Hu Firdevs hamımı, bugün ne yemek pişirdin?.. Çamaşırları bera- ber yıkayalım, olmaz mi? Demiyecek ve bilâkis ötdan ka- çacaklar,. Eski dostlükların bağları çözülürken, yeni döstlüklar doğma- ğa başlıyacak.. Çünkü bizim arami- za karışacak. Ayak ayak üstüne ata- rak belki sigara ve rakı da içecek.. Anlamak istediğim en mühim nokta, kadınlar arasında, hem de kadın gi- bi yaşadıktan ve onun bütün tuki tezahürlerini, cinsi lâtifin erkeğe karşı neler düyup ne şekilde düşün- düğünü anladıktan sonra, yeni erkek arkadaşın bir izdivacı düştünüp dü- şünmediğidir. Gazeteleri tâkiyp edenler bilirler ki, son zamanlarda erkekleşen kadınlar epeyce çoğalmıstır. Erkekleşmeden — maksadım, iphesiz onun cinsi ve fiziki değiş- mesidir. Yoksa, hayat içinde erke; taş çıkartan, erkeği döven, uşak gibi kullanan, hatta cennete götüren ka- dınların çok olduğu — muhakkaktır. Fakat onlar, gene dişidirler. İstihale, daima erkeğe doğru ölüyor. Yâni er- kek dişi olamadığı halde, kadınların bilükis bol bol bir ameliyatla erkek olup — sırtlarından kombinezon — ve robları atarak ceket ve pantalonu “döğüşündü bir asıldır. Nitekim, din tarihleri de, ilk kâdin ve ana olarak gösterilen Hav- va'nın da Âdem (Adam) babamızın Fakat, şünu da unutmamak gerektir ki, dün Âdem babanın kemiğinden çıkan kadın, bugün hem kendi cinsi- ni doğuruyor, hem de bizi (yâni er- keği).. (Tavuk mu yumurtadan çı- kar, yümürta mı tavuktan) muam. ması, bu mevzuun karşısında ikinci plâna düşüyor. O doğuran cinsi; ba- zan tabiatın bir marifetinden istifa- de ederek işte böyle, erke.. de olabi- liyor. Kâdın kârilerimin, bu hâdise- leri okuya okuya, yavaş yavaş ken-| dilerinden de şüpheleneceklerini bi- lirim. Fakat telâşa lüzüm yöktür: Erkekliğin de kendisine mahtus bususiyetleri, hürriyet ve' zevkleri) vardır, onları tatmış olurlar. ÇİMDİK İ tor o B. Behçet Üz ÇOCUK Hastalıkları mütehaasısı Hastalarını 11,30 dan bire kadâı Beyler sokağında Ahenk matbaası| yanında kabul eder. ——— resmi Alman mahafilinde bü: hiddet uyandırmıştır. Yez Bu iki öephe ârasındaki mücadele- den komünist propaganda teşkilâtı istifade etmeğe çalışmaktadır. Ka - pitalist devletler cephesi arasındaki tesanüt bozulduktan sonra enternas- yonal komünizm yeniden ümide düş müştür, Bunlar iki cephenin biribi « riyle mücadeleye girişeceğini ve a « rada komünizm istifade — edeceğini ümit etmektedirler. Bönsenalayh bu ararlık üçüncü entermasyonalin pro: paganda faaliyeti, böyle bir gâyeyi temine matuf görünmektedir. Bun -| lar, İngiliz propagandacılarınm Al- manya hakkında , Alman propagan- dacılarının da İngiltere halıkında söyledikleri doğru olduğunu iddia e- derök, kurtulüş yölu, her ikisinin de hakkından gölmektedir, demek isti- yörlar, A. Ş. ESMER İ #f VEMMÜZ 1939 Perpeta ı Figarodan bir parça Viyanada Nazi aleyh- tarlığı artıyor Avusturyalılar, prens Ottodan bah- sedersen (İmparator) diyorlar Lechüsler gazetesine yazıyor: trine nüfuz etmek istedim, tesadüf ve Almancaya vukuüfum çök işime yara- dı. Anşlüstan sonra Avustüryanın ha kiki çehresini görmüş olduğumu sa- sayorum, Bu çehre ne Hitler için, ne de eski küçük eumhüriyetin kurulu- şünu umanlar için memnüniyet ve: rlci bir manzara arzetmiyor. Führenin metodları nefret uyan. dıriyor, fakat en âcı felâketler her- kesih hoştudsuz ve rejime aleyhdar olduğu bu memlökette en küçük bir |birlik vücuda getirememiştir. Halkın İüzerinde müttefik olduğu tek nokta İvardır, o da Şuşnig rejiminin niha - yete ermesinden duyulan Memnuni - tettir. Eski rejim — mensuplarından idmi Şuşnig gibi hapiste olanlar mer hamet uyandırsalar bile harice küç- mış Olanlar türlü iftiralara mütüx kalmakta va nefrotla anılmaktadır. Burada Alman propagandası mak- gdına erişmiştir. Habsburgların Otto'su hususunda faraziye ayni değildir. Bir çok Avns turyalılar aralarında konuşurken on dan «İmparator» diye bahsetmekte- dirler, Kraliyet taraftarları günden güne çoğalmakladır. Bununla bera- ber henüz bu cereyan ancak bir az- lik teşkil etmektedir. Çünkü bir Tu na konfederasyonu veya Habsburg- lara tabi olmuyan müstakil bir Avus. türya tehayyül edenler çoktur; Hit- rgiz ya nazizimelz hir bilvük Alman ya tefhtnni eüönlür de yardır: Bun- büyük Almanya taraftarlmriyle sosyalistlerdir. Almanyanın iki dev - lete taksimini istiyenler de var: Ce. mup Gdevleti, merkezi Viyana olmak Üzere Bavira iİle Avüstüryadan mü- Fekkep olacaktır. Nihayet kömünlst ler vardır ve bunlar (heyhati)” bi - güne hakkiyle teşkilâtlı ve paralı o- Tanlardır. Genç Âvusturyalların esiyasi İ- İlmler » Mektebire hararetle devam ettikleri zamanlarda Pariste tanıtmiş olduğum bir genç bana ekraliyetç birlik merkezlerinden birini görmek ister Yisinit» dedi, , Karanlık mahzenlere gireceğimiz! ve romantik tahrikçilerle görüşcet- #imi sanıyordum. Hakikat dâha ba- 4tti ve belki dâha İayret verietdir. Trumvayla uzun bir seyahat yaptik: tan sönra Sehönbünn e'varında bah gelerla çevrili güze villülara yakın bi râvam mahaâllesine geldik. Merdi- vende bir elma reçeli kokusu — orts halli bir ev içi ve bir masa etrafında briç oymıyan bir kaç kişi. Ev sühibi. kalktı ve arkadaşıma ıbıkh. «Bir dost mu?» Sukl tam bir centilmen tavrı jl rulmuştu. Talebe başka bir izah İlâve etme - den: «Bir dest» dedi. Bann rehberlik edenin tıqkll'lttı İmnhim bir rol oynaması icap ettij hj anladım. Krallığın yeniden tesis' imkânlarından bahsedildi, Almanya- dâki höşnutsuzlarla irtibatlı olarak bir ihtilâlin muvaffak olmak ihti - mallerini ve bunun için ieap eden ğa- man açıkça önümde konuşuldu. Kas' Tn biyikli birl «Avustüryalı sösya - listler yüzlercesi birden bize Otihâk etmektedir, bize murahhaslar gön - deriyorlar, bir gümrük birliği, müş- terek ordu, müşterek şef fikri kuv- vetleniyor. Bu şef, Otto von Haba- burgdan başkası ölamaz. | | Bazı kadınlar ve gençler, Almanya aleyhine hiç durmadan çalışıyorlar Figaro gazetesinin muhabiri Denis|di, bir müddet evvel Viyanayı dol « düran nazi aleyhtarı beyannameler Hakiki Avusturyülıların mühitles|bu küçük burjuva evlerinde sosya « üstlerin Yardımı İle İmât edildi. Bi- Tiyor, musunüz ki, bu adamların için- de, oksori her gün hâatiçten para a. larak komşularımızla temas etmeleri icap eden Mürahhüaslrimiza pasa « port temin ederek her gün haya' ni tehlikeye koöyuyorlar. Biliyor mu sünüz ki, hava Müdafnam tecrübeleri dolayisiyie Viyana karanlığa gömü- Tünce bu gençler ve bu kadınlar im- paratoru İstiyen afişleri sokaklara astılar? Evet Lamma kaç kişlainiz? — Henüz pek az; fakat düvamız muzaf?er olacaktır. Kim bilir, belki bu bir avüç & , damdan bir çığ meydana geletektir. Malatya bez ve iplik fabrikasında Devlet fabrikaların: da iğ adedi 114bin 652 yi buldu Boş yıllık - sanayileşme plânınıa tatbikatından olarak Sümer Bank , Türkiye Ziraat ve Türkiye İş banka. larınin İştirakiyle kurulan Malatya YüyüK bDEZ VETPTK TaDYTKATININ INşa ve montaj işleri tamamiyle bitirilmiş ve fabrikalar çalışmağa başlamıştır. Şark vilâyetlerinin ihtiyacını kar- gılamak maksadiyle kurulmuş olan bu fabrika Bakırköy, Kayseri, Breğ: l ve Nazlli fabrikalarından — sonee plân mucibince tesis; ikmal — edilen beşinci pamuklu kombinasıı teşkil etmektedir. Tamamean möderm bir tazda İnşa edilmiş ölün ve en mütekâmi! maki- âelerle techiz edilmiş olân bu yeni fabrika 26.000 iğz ve 480 tezgâha maa. liktir. Senade bir milyön kliloyu mü- vecaviz pamuk istihlâk ederek doku Ma ve iplik imalâtında bulunacaktır. B üyeni fabrikanın faaliyete geç- mesiyle Sümerbank eliyle işletilmek- te olan Devlet fabrikalartının mecmu iğ adedi 114.652 yi bulmuştur. Mem leketimizin 1938 - genesi - istatİstik terine nazaran umum İğ — meveudu 20.920 olduğuna göre devlet fabri- kaları Türkiye pamuklu endüstrisin. de çalışan İğ miktarmın yarısına ma lik bulunmaktadır. Yapılmakta olan tevsi işlerinin ikmalindet sonra dev- let fabrikalarinin iğ mevcudü 182 bin 652 yi bulmak suretiyle memle - ket Meveudümün yüzde 58 ine çikâ- taktır, 3 Malatya fabrikalarımın çalışmağa balşaması , mesafenin uzaklığıı dös Yayisiyle , İhtiyaçlarımı tam bir süs *elte ve zamanihda karşılamak İmis kântnı bulamıyan şetk vilâyetleri pi- yasaami pek memhun etmiş ve Cum- hüriyet yıllarında kızla İnkişaf Gt miş olan Malatya şehriyle eivarı içİN — yöni bir iktisadi ve içtimat inkişaf kaynağı ölmük yölüna girmiştir. Mi Liontor î Bakteryolog A A. Kemal Tonay Bulaştcı, salgın — hastahıklâr mütehasısı | (Verem ve saire ) Bu öperet tahrikatçılarına gülüm- setİştim fakat arkadaşım, — söka çıkar çıkmaz, beni septik görünce Ik aa çalıştı: «Billyor müsunuz ki; de- mında 747 Telafon: 4115 Basmahane polis karakolu yar |

Bu sayıdan diğer sayfalar: