20 Temmuz 1939 Tarihli Anadolu Gazetesi Sayfa 8

Axde'î zlıç.uz f -|Balkan Mâs eceleri; losunna yani baş kumandanı İngiliz filosunun Akdeniz başkumandanı Ulus gazetesinden: Akdenizdeki İngiliz filosuna ye- — ni bir başkumandan tayin edilmi — tir, Amiral Sir Dudley Pound'ın ami ral Backhouse yerine bahriye birin- ci sınıf lorduna tayini üzerine ami- Oral A. B. Cunningham, — amirallık| — bayrağını «Warspite> gemisinde dal- galandırmak üzere onun yerine ge- — tirilmiştir. Amiral Cunningham Akdenizin yabancısı değildir. 1911 senesinde — üssü Malta olmak üzere Scorpion deştroyerinin kumandanı olmuş ve 1918 ikinci kânuna kadar bu vazife- /— de kalmıştı. Bu devre içinde Scorpion, Çanal kalenin dar kısımlarında torpil tar- /— yarak ve Holles burnundaki İngiliz kıtalarını muhafaza ederek çalışmış- inde âmiral Cunning- i yararlıklarla tema- — yüz ıtmu. bundan dolayı nişanlar- la taltif olunmuştur. Gelibolunun tahliyesinden sonra da âmiral, Adalar denizinde fıılı- yette bulunan bir ufak destroyer filo- tillasının kıdemli zabiti - vazifesine geçmiştir. Amirzal Cunningham, bundan sonra şimal denizinde çalışmış ve Al- manların mütareke şartlarını İ ne getirip getirmediklerini kont- role memüur müttefikler - arası ko- — mişyona âza olarak girmiştir. Bu amiral, 1933 senesinde Akde- nizdeki destroyerlere Vis Amirak- hkla geçmiş, 1936 da ise kruvazör — filosunun başında Akdeniz ikinci vazfesini ele almıştır. 1938 senesinde bahriye kurmay — heyeti başkanı olarak bahriye neza-| retinde vazife almış ve Almanların denizaltı tonajını yükseltme talep- lerini tetkike memur edilmiştir. Amiral Cunningham bütün mes- lek hayatında tebarüz etmiş olan destroyercilik ruhunu — yeni tayin olunduğu vazifeye de getirecektir T Akdeniz İngiliz donanması, ami- ral Pound'un kumandası altında bü- — yük bir şöhret kazanmıştır. Amiral Cunningham'ın kuman- nn en hayati bir ticaret yolu olan bu bölgede İngilterenin menfaatleri- ç yükseltmeğe devam — edecektir. - Manisa muallim- leri Hatay yolunda — Baştarafı 7 nci Sahifede — heykeli kesiyor. Bu başsız heykel iki metre boyunda üç ton ağırlığın- da, İlk defa 1918 de görülen ve bu Kızttırmağın yalçın bir yerinden ge- tirilmiş. Adına Yemleha kartalı di- — yorlar. Kartalın pençesi arasında şikârını ezmiş duruşu, herkese bir zafer âbidesi olduğunu anlatıyordu. Eşi dünya müzelerinde yakmuş. Mi- lâddan üç bin yıl evvel yapılmış ol- duğu kıymetini izaha kâfidir. Avni Altıner Bulgaristanın vaziyeti ve Romenlerin fikirleri Romen gazetel ile yakından alâka- eri, İtalyan ve A'man 'detle gazetelerine şic çalıyor.ar Resmi bir ziyaret töcelli ederse ets'n, haygti menfaat |lerim ze taallük eden bu mesele hak n edecekiz. Bulgar metalebatına mütedajr int-|ler zarfında Almanyanın Tuns hav- ger eden yazılara şiddetli covaplar yermektedirler. Bulgar başvekili, Berlini ziyaret edip döünmüş olmakla beraber Bal- kan ve Romen - Bulgar vaz'yetin; aydınlatmak itibariyle bu neşriyat dikkate şayandır. Romanya hariciye nezaretinin or- ganı olan Timpul — gazetesi (Köse İvanof Berl'nde) başlığı altında neş. rettiği başmakalede ezcümle şöyle demektedir, «Bulgaristan başvekili ve hariclye nazırı Köse ivanofun Berline yapa- cağı ziyaret münasebet yle, Alman ve İtalyan matbuatında, Bulgar ef- kârı umumiyesinde revizyonizmi tek- rar canlandırmak maksadiyle Al- manyanın Bulgar metalebatına mü- zaâheret edecefine dair bazı kaman- terler gürüldü. Hakikaten, Bulgar başvekili, Bulgaristan ile komşuları beynindeki münasebatı kargaşalık- lara sevketmek için yeni bir aebep teşkil ediyorsa, Bulgar milletini bu hâyal ile düşürmek istedikleri bu tu- gağa teesaüf etmekten başka bir; diyemeyiz. Fakat tahkik edelim ki, Bulgaristanin takip edeceği yol ne olursa olsun, Românyanın nöktal na- zarı eskisi gibi değişmeyip kalacak- tır. Bunu, hariciye nazırı Grigore Ga- fenko beyanatlarında ve nutukların- da tasrih ettiği gibi başvekil Kalines- ko da ;ıçınlırdc pırlüınenlvdı SÖY zasındaki menfaatlerine ve Alman zaruretlerine tam bir bitaraflıkla ve reallat göziyle bakıldığından Alman- ya ile 23 mürtta geniş bir iktısadi anlaşma yaptık. Muharrir bundan sonra iki mem- leket beyninde cari samimi münase- bata rağmen Alman — matbuatının Bulgar metalebatını semrati ile kar- gıladıklarına hayret ettiğini beyan ederek yazısına şöyle devam etmek- sedir : «Meselev trajik bir surette deği', #fddi tarzda aüşünmeye elişik oldu- kaumuzdan bu hussta kat? fikirleri AHİZİ YÜz“tebilmek İçin zıyaretni ha- kki neticelerime İncl şirdblik Alman © atbu .timia :e vet elmerie İztifa eder w 4. Bulgarların — arazi metalebatımı gelince, ötedenberi sarih olan cevabı. mız bugün daha ziyade sarihtir. E- ger komşularımız — iddialarını bir Romen - Bulgar meselesi halinden çıkararak bir Avrupa meselesi yap- mak istiyorlarsa, bu, bizim vaziyet İmizi asla değiştirmiyecektir, Bu meselede Nöyj muahedeşinin yoktur. Yeni Dobrice üzerindeki haklarmız bu muahededen evveldi. Ne Versi de Almanya ile Bu de müşabehet vardır. Tarihi ve etnik noktaj nazardan da Dobrice Bulga- Fstana aid olmuştur. Orası, sevkul- serg 1 bakımından bizim için elzem- İftitahiy: ye verilecek cevap münasabe- | <üt tiyle yapılan — mera:; Majest. kralın, yüksek arzularını tebarüz et- tiren şu söylevi ile da takviye edilmiş- tir. (Biz, tabit ve hakikt hudutları.- mıizin içerisinde yerleşmiş bulunuyo- ruz. Biz, başkalarına aid olan birşey istemiyoruz. Fakat bize ald olanı ve azırdide haklarımızın en son enerji- mize kadar müdafaaya — azmettik, Bu hudut dahilinde Romanya, aulhün takviyesine, milletler arasındaki hüs- nü münasebati idameye ve memleket. ler beynindeki iktisadi münasebatın inkişafına yardım etmeğe hazırdır.» Bu sözler, Bulgaristan ile olan m nasebatımızın temelini teşkil etmek- tedir. Ve böylece de kalacaktır. Bu sözler, iki memleket beynindeki mü- nasebatın inkişafı için, fakat ayni zamanda sulhu' ve Romanyanın bu kısmında umumi terakki için müfit bir osas teşkil etmektedir. Bulgaristan, hakikt menfsatlerini ancak, Balkan — antantına mensup komşuları ile müsavi hakka müstenid samimi bir teşriki mesaji kadrosu içe- risinde bulabiliyoruz. Diğer bir gazete yazıyor: Universal gazetesi de Bulgar re- viz'yonizmi başlıklı bir yazışında ez- cümle şöyle diyor: B. Köse ivanofun Alman payıtah- fını ziyareti, Alman matbuatına, Bul-| igaristanın dahili ve harici — siyaset meselelerini yakından tetkik etmek ve ayni zamanda Bulgar müdüdcelyı tını da gözden geçirmek vesilesini verdi. Balkanlı komşulara kargı yapı- lan bu arazi metalebatı, bazı mühim Alman gazeteleri tarafından sempati İle kargılandı vo Bulgaristanın nok- tal nazarı da terviç edildi. Bu gaze- telerrin mütaleaları gu suretle hülâsa edilebilir; Bir müddet evvel Alman- ya, Bulgaristan gibi ayni vaziyette bulunduğundan, Bulrar milletinin taleplerini şimdi sempati ile karşıla- maktadır. Nöyi muahedesi, bu m'lle- 'te en büyük acıyı getirmeitir. Bu mu- #hedenin neticeleri, ayni Versay mu- ahedesinin neticeleri gibi haksızdır. Bu sebeplerden dolayı Rulwar meta- lebatı - bilhassa yeni Dobrlce Üze- Tindeki - toşvik görmelidir. defa yapılan münal ekrar edecek değiliz. Me: bizim için çok vasidir. Doğrudan doğ ruya sulb megeles'dir. denberi Bulgaristanla sülh içerisin- dep yaşamak hususunda —muüsir kal- dı. Ve beş senedenberi de — komşu- müz Bülgaristanın arasıra — Balkan iarşıladıx. Köse İvanof'un indon de alça etik, ve bonun içi» de Bulgaris- tanda vaşıyan *20 b'n Romenin mu- kadderatı hakkında hiçlie iddiada bulunmadık. Ve Kadrilaterde yaşı- yan Bülgar — azlığına da geniş bir serbesti verdik. Bulgar komiteciler'- nin müteaddid kanlı tecavüzlerini de beynelmilel bir masele haline koy- madık. Bundan birkaç güz. evvel Si- listrede kral Ferdinandın beykel Tresmi küşad münasebetiyle, Bulgar |V azlığının selâhiyettar mümessili ayan azasından B. Çankof, Romanyanın gu iyilikleri hiçbir şüpheye mahal bırakmıyacak bir surette açık ola- rak söylemiştir. Fakat Sofyada bizim bu gayretlerimiz hiçbir vakit takdir .ıııımııı iyi komşuluk münasebatı- mın kale alınmadığına ve bunun bey- hudeliğine ebediyen kani olduğumu. za şahit oluyoruz. Bu ciheti bilmekliğimiz çok iyi ol-| muştur. Bulgaristanın vaziyetini sü- hünetle soned ittihaz ediyaruz. Kom- şularımızın da bizim gibi sened itti- haz etmeleri çok iyi olur. Hudutları- mızın masuniyeti kat'idir. Sulhü is- temekliğimiz de hiçbir vakit korku ilade etmez. Her türlü ahval karşı- | şında kime karşı olursa olsun sabrı- mıza müsavi olan şecaatle müdafan edeceğiz.> Zayi Bozkır ilk okulundan almış oldu- 3um şahadetnamemi zayi ettim ye- mein! alacağımdan eskisinim hükmü kalmadığı ilân olunur. Mehmed oğlu Niyazi İçöz No, 204 münasebetiyle |* AŞ N ee ( ÇİMDİKLER | Olaydı! Hayatımızda çok defa, içimizin iş- tiyak ve tahassürleri ile, bazan da ACİZ ve istırab dolu dakikalarımız i- Çinde, gayri ihtiyari; ller bile kurarız. > büyle söyliye , gekiyor, sürünüyor, vaki «Olaydıs. kelimesinin namütenahi temenni hududu içinde, vaziyetine kâdar sürükliy görüyoru: Şalrin biri kalkıyor; Nolaydı ah olaydı yar, Bade dolduraydı Divane gönlüm için LE $O0.İR'a Tokyodan yazılıyor: Pekin $e de patlıy açıldı k; bu harp ne neticeye varacak, ;|bu bugün bile henüz belli değil. n bütün evlerisde japon” bayrakları dalgalanıyor. Çin harbi- yıldönümü, japonyada şahsi mah- ele, Ve valanperverlik tezahür- «Vatandaşlar Tokyonu nin rü lerine fırsat veriyor. Kanun icad olaydı € İşâ- Dedikten gonra, şöyle mısralar da söyle, Deşti cünun Gezmezdi böyle gönlüm Keysuların kemendi boynumda Bağ olaydı, Meyhaneler kapısı bahtım Gibi kapansın Rindane bade içmek Sensiz yasağ olaydı, Ber, bu şair gibi konuşacak de - ğilim. (Ah param olaydı), (Ah me büs olaydım), (Ah şöyle yakışıklı, böyle uydurma artist olaydım) da demiyeceğim. Hayır, ben yalnız bir istiyorum : Bir makinem olaydı!.. Öyle bir makine ki, rontkene benzurin. Fa - kat insanın pis barsaklarını, — dole rü kemiklerini ve i değli, mahevi tara- in-İnunun seferberlik de hangi kir beni tır - malamağa hazırlandığını göreyim. Öyte ki, bana yalan söylerken, dor hal içinin hakiki maksadın! ve o da fasınm içinde kıvrılan y hattâ röntkende olduğu gibi Yozografım çekeyim ve muhata bımin burnuna dayayıp; — Yeter, sus, işte iç yüzün! cibilliyetim!zi Yü , merd görüşüm kasında, maskelerimiz düşmüş ©| rak kimbilir, ne kadar bayağı ve se- il bir hal arzederdik? Ben şuna ka m ki, böyle bir makineye ihtiyar şoktur. Fakat onun icadı gününde, elhanda tek dost, tek sevgili, tek ten bulamıyacaklık. Ne zararı var hakikati öğrenece! dı bile, yeter artar ÇİMDİK Almanyada ikmal Ismail Ziya Tregüu Kıymetli asabiye mütehassısları : mızdan Dr. İsmall Ziya Trogul Er - zurüm nuümüne hastanesine tayin e- Jildiği halde büyük bir feregati nefs tahzil eden Dr. Üile istifna ederek İzm'rde kemafikaz k hastalarını ikinci beyler sokağın- da 25 nümaralı muayerekanesinde tedavi etmektedir. Genç rıütehassi- aumıza muvaffakiyetler dileriz. Jan Artür — Baştarafı 6 ıncı sahifede — gören olmaz, Fakat bu adam ayni zamanda tanınmış bir tayyare pilo- tudur. Tayyaresinde stüdyonun ta - mamiyle zıddına olarak makinesinin paşında kımıldanmadan oturür. Asa- bi ve hararetli rejisör ile sakin ve, soğuk pilotun bir adamda birleşme- 'sine sebeb olan yalnız iradenin kud- retidir. «Her sahada, sporda, ilimde, dok- torlukta buna dair binlerce — misal bulmanız her vakit mümkündür. Dortor Bakteryolog A. Kemal Tonay Mütehasısı (Verem ve saire) Basmahane polis karakohı ya amda 747 Te'efamı 4115 sermayesine versinler!» Jlyorlar Çin binin yıldönümü ihtişamla ilân edliyor. Öğle vakti bütün dü- dükler öltürülerek, Çinde çarpışan japon askerlerinin çekmekte olduğu edilmek için bir da- iyor. Ç'n harbi üçüneü yılk basarken, iktisadiyatımın ve maliyesi- nin dizginlerini sıkı tutuyor. Fakat mali müzayika pek az belli. Japon bankası eski müdürü, «bu vaziyette ne kadar devam edebiliriz belli değil» diyor. in gözle görülen alâmetleri xuıı.nrdı Bu sene fiyatlarda 1937T sazaran yüzde 95 nisbetinde bir ar- tş vardır. Çok lüzümlü olmiyan ti- aret oşyası artık — İthal edilmiyor. Vergiler çok artmıştır. İmparato: ğun faaliyeti kontrol etmek için kı aplarma göre eşmili... Bu japon İşçileri, seferi kanuna| liyor, ve hususf vazi- k: onyada bü- lunan ecnebilerin faaliyetleri yakin- dan takip ediliy iaponyada hârp malzemesi, çimento, k ve madenlerle iptidat maddı rin henüz ne kadar kaldığını söyle- TS0YTESETEY, TYCTİCDT UA ktisadi küvvetini lerhal tahmin ederler. japonlar bun. lan endişe ettjkleri için söylemiyor- işr. Japon maliye nazırı, ihtiyat iatok- ların çok olduğunu söylüyor. Bazı adislere bakılırsa, htiyatlar azal- mıştır. Diğer bazı havadisler japon harp sanaylinin Çin için yapılacak edemiyeceğini bildiri. Ün bu haberler teyit edilmiş değildir. Osakadaki jnşaatın faaliyetine ba- kılacak oluraa, insan, işlerin tama- men aksi olduğunu zanneder. Fukat Tokyodaki inşa İleri tetkik edilirse dtler, japonyanın ssılâız oldüğü kolayca görülür. ja- ponya, Çinde harp etmekle beraber daha vahim ve daha pahalıya mal albilecek bir (tilâfı — dalma gözden uzak tutmamıştır. Çin hkarbi, japonyaya diğer aakeri Çin harbi lçüncü seneye bastı. Baki heinin duvarlarının haricin. n ilk silâhla öyle bir harp yirmi para versin tayyare satın ala- lüm, erkekler şarap içmesin, kadın- lar süslenmesin de paralarını harp Diye bek- . Resmi makamlar, |" Uzak Şark harbine bir bakış 6 Milyon çocuk yetim kaldı. İki milyon kişi bakımsızlıktan, iki milyon Çinli açlık ve seylâptan öldü verdiği josan zayiâtı ise, resmi tebliğ- lerdekinden çok üştündedir. Bundan çeyrek asır evvel yapılân Rus- ja- pon barbinde olduğu gibi, japonlar şimdi de verdikleri zaylata ajd bir islatist.k neşretmiyorlar. Vakit vakit japon zaylatıma ajd tebliğler noşredilmiyor değil, fakat bu tebliğlerdeki rakamlar hakikki rakamlardan o kadar — aşağıdır ki onün içİn japon tebliğleri hiçbir za - man ciddiye alınmıyor. Japon ordugâhları, nisan sonunt kadar Çinde japon kıtalarının, ası! İspon topraklarının Iki buçuk misli bir arazi işgal ettiklerini bildirdi. ja- ponlar, Çinde dokuz vilâyeti tama- mmen İşgal etm'şler, «ltı tanasini de kontrolları altına almış gibj görünü- yorlar. Mançüko da dahil olmak üzere japonların Çinde ancak iki milyon askeri vardır. Mançuko askerlerinin mükemmel olduğu, diğerlerinin İse ikinej derece kıymeti haiz olduğu, fakat en mükemmel japön firkal nın sövyetlere karşı — muhtemel bir harp için ihtiyatlı bulunduğunu göz- toriyor. İi genelik Çin - japon harbinde 4 veya B milyon çinli telef olmuşsa, 670 milyon Çinli de yersiz yurtauz bir halde kalmıştır. Halbukj Japon- lar, uancak 500 veya 600 bin zayial vermişlerdir. Japonya bütün Çin aahillerini ab- luka etmiş, gayelerinin çoğunu elde etmiştir. En mahsuldar Çin toprakla- tım, demiryollarını kontrol altında |bulundurmaktadır. Taponların Çine karşı su götürmez bir hava üstünlüğü vardır. japo: “yareleri sayesinde Çinlilerin gitiş. çete harbini gittikçe azaltmak- tadır. Fakat buna rağmen ki milyo. 'nü mentazam, bir milyonu gayri mun tazam muazzam bir cenha ardusu- Karşisinda Fazanalılyar Va lar. Maamafik, birçok yabancı askeri şahısların fikrine göre, âsketi hare- kotlerin başlıca safhaları artık bit- miştir, Çinin muvaffakıyetli bir harp için lüzum olan orduyu tekrar hazır- hiya bilmes; için en 42 birkaç yıl geç- mesi icap eder. Çin yardım — cemiyetterine göre Çin - Japon harbinde 6 mi yon çocuk anasından babasından oimuş. yetim kalmış. Bülün Çinde evsiz barksız kalanlarla 5000 doaktor, 6000 sütnine meşsgul olmaktadır. Çinda ilâçsızlık ve hakımsızlık yüzünden ölen aaker. lerin sayısı bir milyondan fazladır. Bir milyondan fazla da siyil ölmüştür Bundan başka, Çin yardım servis- lerinin yaptığı tahmine göre diğer iki milyon Çinli de açlıktan ölmüş, Sarı nehrin taşması yüzünden boğul. muş, salgın hastalıklardan telef ol- seferlerden fazla adama ve paraya | Müştür. mal olmuştur. Bu harp, japonyanın giriştiği harplern en pabalısıdır. Japonların zayiatına gelince, bun- ların yarışı, Çindeki salgin haştalık- Japonya Çin harbine şimdiye ka-|lar, bilhassa sıtmadan, fifo humma- dar 20 milyar yen harcamıştır. Bu pars ehan harbine ait rakamlara nis betle azdır. Fakat japonya jçin büyük masraftır. sından ve koleradan helâk olmuştur. LT ÇÇÇT OT RETETEER Zayi 26 ağustos caddesindeki döşeme 1894 - 1896 İlk Çin - japon harbin-| işi için İş bankasına emaneten yatır de japonlar 200 milyon yen harca-| dığım 165 llraya aid 3-7-939 tarih ve mışlardı. Rus - japon harbi ise, ja-|6519 numaralı makbuz ilmühaberini ponyaya 1 milyar 720 milyon yene mal olmuştur. Çin - japon harbinde japonların zayi ettim. Yenisini alacağımdan &3- kisinin hükmü yoktur. Ali ve Hamdi Muhasebei hususiyei vilâyete ait KUŞA DASI İçme Suyu Açıldı ün yemek "'lı'-“'*Ulnîllnlı-ıııı“"8 kadar vesaiti nakliyenin de her