Birlâşen muâyeneha Yazan: Firdevs Şehsuvaroğlu Necip otuz beş yaşında, güzel bir ada molduğu halde aşk denen tatlı rüyadan bihaber, bütün varlığiyle mealeğine bağlı, son günlerde müt- hiş şöhret kazanmış bir doktordu:O. nabir papas gibi yaşıyor denemezdi. Hayatında pek çak kadın tanımış ve eğlencenin, zevkin de tam mânasile tadını tatmıştı. Aşkın sevdanın kalp- le alkkası olduğunu kabul etmiyean bu adam «Benim bildiğim kalp f man vazifesini gören bir et parçası; bir.kan yuvasıdır. Yoksa aşka. sev- daya alet olan ne bir unsur, ne de bir oyuncaktır. Halbuki bazı insanlar aşk derken ellerini göğüslerine — ko- yupkalplerinin sızladığını zanneder- ler, (Ben bunu kabul etmiyorum va aşkı geçici, ruhi bir haştalık olarak tanıyorum.» derdi. Fakat bir hafta evvel teyzesinin evinde verilen bir çayda kuzeninin tanıştırdığı genç bir. meslektaşına &şık oluvermşti. Buna kendi de şa- sırıyordu. Uzun uzun konuşmak dir- satını bulamadığı bu kızın henüz is- mini bile öğrenememişti. Tahsi bitirip beş ay evvel Avrupa'dan di nen bir;kızı ona sadece «Daktar> di- ye tanıtmışlardı. Necip, sade fakat çak zaif ptmbe İ i#e giyen kadın mesleklaşının irpikli iri siyah gözlerine ilk görüşte tutulmuştu. Belki bu kıza — herkes güzel demezdi; hattâ onu çir- kin bulanlar pek çoktu. Buna ra; men onun emniyet veren sesi, mâ- nası pek güç anlaşılan iri gözlerinin derin bakışları Necib'in zihnini uzun — Lütfen ağzınızı açar mısınız? Paslı dilini, kimi dolgulu, kimi çürük gayri muntazam dişlerini, gün lerdenberi düşündüğü bu kıza gös. li termemek için ağzını sımsıkı kapali! tatuyordu. Fakat o aynı tatlı sösle işrar ediyordu — Açınız rica ederim... Korka- çak ne var? İatırabınız aşikâr. Fakat az zamanda geçirmeğe çalışacağım. |© Ve parlak tırnaklı güzel elini Neci- (ANADOLU) Luzitanya — Baştarafı, 8 nci Sahifede — tahrip-edici kollar vardır. Harr. Ruselin kulland gı makine: Ba rabotu, Jozef Salim namında bir;lranlı tarafından icad,edilmiştir: Bu İranlı uzun müddet Londrada buluymaştur. Basra körfezinde inçi tahirisi jçin Londrad etüdler yapan bü mühendis,,gerek İtalyanların, ge- rek Almanların, gerekse İngilizlerin son modern dalgin makinelerini ge- wde bırakağak derecede bir makine içad etmiştir. Bu makineye girecex alamın de- Hizin 300400 metre derinliklerin « de yazı,da yazabileceğini ve hiç bir tehlkeye maruz kalmadan eli ,ile is- hazineyi ve malzemeyi deni- thına çıkarabileceğini de unuts bin alt çenesine dayamış, sabırsız- lıkla bekliyordu. Kaç gündenberi haaretiyle ikiv- randığı bu güzel yüzün kendi yüzi nün pek yakınında olmasına raği men gözlerini kapadı we ağzını açtı, Muayene müddetince onun ılık ne- fesini yüzünde hissediyordu. Ağzı- ni çalkalamak için gözlerini — açtığı zaman ne onun alık nefesini yüzün-| de, ne de güzel başını yanında:bula madı. O elini yıkamak bahanesiyle Necib'in yanından uzaklaşırken cid: di, hâkim fakat her zamandan daha tatlı bir sesle: — İstırap veren dişinizi buldum. Kısa bir tedaviden sonra onu doldu- rTuruz. Bunun içn de biraz yorula- cak, birkaç defa gelmek zahmetine katlanacaksınız. Fakat ihmal etme- yin lerim, diyordu. Necip kendi kendine bir.daha gel- miyeceğine yemin ederken genç za geleceğini vadederek ayrıldı. çare kibu son tesadlif onun sevgisi . İki gün sonra muhakkak bek-|; İşte, bu ygakinenin kuvyes ne güvenerek Lüzitanyanışı taharri- ıde İyi netiçeler alınabileceği 1- ti SAHİFE 10 sevkiyatı Orman sayılmıyan yerlerden ya-|tı pılacak kat'iyat ve yakliyat hakkın. da Zirmat Vekâletinden vilâyete bir tamim gelmiş: mulmaktadır. Bu takdirde tarihi,biz meseje de halledileçektir. Çünkü Almanlar, bu Transatlantizin cep- hane taşıdığını iddia etmekte, İngi- lizler ise bunun aksini söylemekte- dirler. Bakalım, Orfir ne netice ala: gaki. Hîtleî'îi;îz—i—tabı ve hâdiseler — Baştarafı 9 n YA başlamışlar ve H üzerine Berhtesgaden'de nkü husust kâ- sanesinin bulunduğu yerdeki kulübeyi satın alarak inziyaya çekilmiş ve ki- ) prada tamamlamıştır. Harpte ze-, gazlardan ciğer ve boğazı sakat- lanan Hitlere burasının havası iyi gel- iş$ ve kitabın Tlk kısmı bitirilmi: Kitap yazılırken dört beş arkad ere yardım etmiştir. iuıuxıuln on Sene gonra ha kıt-ıp Hıtkr. ü Sahifede — -|kadar ve aahiplerin de bazı mer bir kat daha artırmıştı. İki gün sonra kendi muayenehanesinde — beklyen bir çok hastalarını bırakarak dişini te| " “*'"" en İsyanındaki muvaffaki- İdaviye gitti. Çürük dişi kısa bir za-|Yetsizliği yüzünden olmuştur. nkıundu dolîıımldu. İh:;ı:ı :ın”bu 'T iki dişine kuron geçirdi. i et ' S gll C. Gencer Zafer atelyesi zaman meşgul etmişti. O kadar ki boş vakitlerinde daima bu kızın ba- tahlile uğraşırdı. Jykusuz geçen saatleri hep anu kle geçerken kendi kendinel ? vaşk bu mu?> Diye sorardı;| _Vıım hiç olmazsa rüyada görmek hevesine kapılarak gözlerini sımsıkı yumar, uyumağa çalışırdı. Bu düşün- ce ile kalbinin sızladığını hisseden tedavinin bittiğinden müteecssir olan Necip hiyleye baş vurarak önüne ge- çemediği bu sevgiyi güzel kıza an- latmağa çalısmak çarelerini araştır. dı. Bir gün hiç çürük olmıyan bir di- Necip arkadaşlarına verdiği lüzum- «uz konferansları hatırladı ıkça mah- cup oluyordu. Bir sabah pek erken, daha safak sökerken uyandı. Evvelâ hiasiyatı- ” van taşkınlığından zannetti, fakat sonra azı dişlerinden — birinin müthiş ıstırabiyle uyandığını anladı Bir aşk, hattâ yeni başlıyanı olsa bi- le yücudun ağrısına karşı duramı- yor. Necip de azı dişinin sızısiyle sev-, gilisini unuttu. Hamen dişçiye tele- fon etti. Aksi tesadüf onun bir gün evvel seyahate çıktığını teeasüfle ha- ber aldı. Teyzesinin dişçisine gitme- ğe karar vererek telefonu tekrar aç- tı. Teyzesi henüz uyanmadığı için hizmetçiden diğçinin adresini öğren- di. Beyoğlu. Sant-Antuvan kilisesi disçi Fikret. Birkaç gü denberi hafif hafif ağrıyan bu die bir gece içinde yü ü şişirivermişti. O gün ilk işi dişçiye koşmak oldu. Sa- babın erken saşatinde kimse gelmedi- BH için bekleme salonunda yalnız bir| #aat kadar bekledi. Biraz sonra bek- Teme salonunun kapısı açıldı, dişçi güler yüzüyle göründü. Fakat, Al.. Dişçi, çayda tanıdığı, günlerdenberi :î?sıluıçın Bilip atamadığı kızdı İbuki o, dişçi Fikşet'in bir kadın olacağını aklına bile getirmemişti Kız da derhal onu tanıyarak kaştu elini uzattı: «— O, Bay Necip! Dedi, ne ol- dunuz böyle? Vah vah... Yüzünüz! de şişmiş, buyurün, buyurun içeri...> şini göstererek müthiş ağrıdığımı söyledi. Zavallı kız beyhude yere ağ- zının sebebini aradı, durdu. Necip zaten o dişi fedaya hazır olduğu için çekmek içn ısrar ediyor: 'du. Çünkü bos kalan yere yapılacak diş bahanesiyle Fikrı yanından ayrılmamış olacaktı. Fikret'te zaten daha fazla anla- mamaezliğa gelmeği lüzümsuz buldu Anlaşıverdiler. Ve birbirlerine çan- dan arkadaşlı idlerini uzun sene- ler tuttular. Cünkü her ikişi de za- manın sözünü tutmaz hercai meş- rep gençlerinden değillerdi. Nihayat bir gün iki rmuayeneha-| ve N in aportmanında birleşti ve| kapıya iki tabela asıldı: Fikret Birgi, Dis tabibi Necip Birgi, Dahiliye mütehas- İLAN Konkurdato hükümlerinden istifa- de etmek Üzere fera hâkimliğinden mühlet almış olan İzmirde hükümet eaddesinde 34 sayılı mağazada tuha- fiye tlemretiyle müşte, rakaş zimmetinde nlı ilân tarihinden itibaren yirmi içinde alacaklarıpı bu İş için komiser gün tayin edilmiş olan İzmirde - birinci- kordonda Denizbank karşısında Ce- mal Cendeli hanında 10-11 numara- hi yazıhanede avukat Salim Zere bil- dirmeleri, kanunen tayin edilen yir- Necip ilerliyeceğine, sevdiği kıza bu: acınacak haliyle göründüğü için' mahcup olarak bir adım geriledi. Şaşkınlığı ıstırabını dindirmişti. Şim-) di nebir acı,, ne bir ağrı hisşet - miyordu. Bütün düşüncesi oradan bıı ,n evvel kaçmaktı. Halbuki dişçi! liyordu. — Korkacak ne var? Haydi Ne- €ip beyı buyurun İ ıçeıı. Necip korkaklığı üstüne alarak bir kadına karşı ı' ç vaziyete dü- gebilir mi idi? Erkeklik gururu onu nikel âletler, kıristallerle — parlıyan Zengin kabineye sürükledi. Dişçi be- gömleğiyle ne kadar da g'ilfıeldil ahenkli sesi hastasına gifa ve- dar tatlı idi, N mi gün zarfında olacağını bildirme- miş olan alacaklıların kondordato müzakeresine Kabul edilmiyecekleri alacaklılarla alâkadarların mılümu olmak ve tebliğ makamına kaim bu- lunmak Güzere ierg ve iflâs kanunu- nün 292 inci maddesi hlkmüne tevfi- kan ilân olunur. Komişer Salim Zer Birinci Kordanda Rıhtım hanı altında yeni açılan (MERKEZ) Lokantasında, UCUZLUK, TE- Merkez lokantası Resmi, siyü, okul, kasketler, foterlerin toplan perakende SATIŞ EVİ Molı birinci elden alımız Alipaşa ceddesi numara - 28 Ö nt aa Ğ B e sinden: Karşıyaka Salihpaşa Yalı çadde- şinde 101 No, da Fransuya Topuza. Carolina Emilia tarafından aley- hinize açılan 938/3182 No. ly bo- Şanaya davensi düyühe've Ünretiye i ikametgâhınıza gönderilmiş ize de ikametgâhinizin meçhul — oldüğün: dan bahsile bilâteblik iade edilmiş olduğundan ilânen tebligat icrasına karar verilmiş ve tahkikat 13/1/939 Cuma güpü saat ana bırakılmış ve lâyiha mahkeme divanhanesine asıl- ş olduğundan muayyen — günde Küt tü BÜSRl l anbaş bulüns madığınız takdirde hakkırızda gi yap kararı yerileceği — ilânen tebliğ olunur, MİZLİK ve serviste İntizam ha. kimdir. Köylüleri ve halkı alâkadar eden bu tamimde deniliyor ki: 3116 numaralı orman kanununun, birinci maddesinin ikinci fıkrası ile BAA numarajı kanunun ikinel mad- desinde kanunen ve nizamen bulun- ması zaruri olan evaaf ve şeraitin tespitinde esaalı bir tetkik yapılmı daiği, müamelât ve evrakın salâkiyet- tar ve vazifedar ve! alrelerce Je« ra ve tanzim edilmediği, bu işlerde salâhiyet ve bilgisi bulunmuyanların verdikleri rapor, karar ve mazbata- lara müsteniden muamole 3npıldşm, ticede gayri kanuni haceketler tahaddüs ettiği, kanunun ruh ve eşa- sına muhalefetle Istihdaf olunan ga-, yeden uzaklaştığı, devlet ile beraber alelekser köylü bulunan hakiki alâ- atperest eşhas tarafından izrar ı diği görülmüştür. Orman — teşkilâtı ve bu teşkilâta müzaharetle muvaz- ZHf bulunan devlet deireleri, efrada' karşı kanunen mükellef bulunduğu vecaibi ifa ederken bu vecaibin ta- hakkuükü için kanünen bulunması H icap eden maddeleri araması da ka- nün ve amme intizamı bakımından, kat'? bir zarurettir. Binaenaleyh bu Mevzuda mevcudiyeti lâzım olan ev- 4Af vo şerait ile bunları tevsik eden evrakın ihtiyaca salih addedilmesi için şu yol takip edilecektir. Hektar meselesi: Kanun? şartlardan birisi arazinin beş hektardan'az olmasıdır. Dört hektar 9999 metre karu vus'atında. ki arazi, kanünun istisna için koy u gartlardan birisini hsiz olmakta, beş hektara baliğ olan sahalar ise doğrudan doğruya orman — kanunu, çerçevesine girmektedir. — Arazinin tespiti fenni esaslar deahilinde yapı- lacak, ehli vukul vesitusiyle yapıla. gak tahminler kabul — edilmiyecek. tir. Sabit kaya ve ağaçlara hazırlana- cak plünda numaralar konulacaktır. Araziye nazâran hadutları, komşu sahiplerini, arazinin tama. g ve mümasili vaziyeti bildiren bir muhtara da evraka eklenecektir. Ormanlara bitişik olmamak: Beş hektardan az olan arazinin or. manlara bitişik olmaması lüzımdır. Kanun bunu mutlak surefte kaydet-' tüğinden arazi, 8116 mumaralı or- man kanupunun üçüncü maddesinde, yazılı devlet, umuma mahsus vakf| ve husüsi ormanlardan hiç birisine bitişik olmuyacaktır. Orman ile ara-, zi arasında sazlık, muhitin tabisti itibariyle koru, bataklık — yapılam, yun veya step florası ile örtülü bulı nan yerler ile her hangi bir diken- lik, erica einsinin İşgal ettiği funda-| hk gibi ormandan sayılmayan - bir, saha bulunmalıdır. Biribirinden ây- rılmıyan sahipli ve ağaçlı arazinin; vus'atları münferiden beş hektardan 4Z ve fakat müctemilan beş hektar ve 'ya daha fazla olduğu takdirde sa- hipleri ayni veya muhtelif eşhas da- hi , orman sayılarak orman ka-| punun ahkâmına tamamen tabi tu- tulması, kanun! zarurettir. Bu — gibi, yerlerden ise kat'iyat hususi muame. lesinin ikmalinden sonra — yapılali. lir. Arsziye temellük, tasarruf ve te-, Bahüp, tapu senediyle ispat edilmeli- dir, Tapu senedsiz tasarruf kanunen memnudür. İntikal — veya tafvis müsmelesi tapuca tekemmül etme- miş yerler için vukubulacak — müra- saatlar nazarı itibare slınmıyacak « Orman işleri Örman sayılmıyan yerlerden yapı- lacak kat'iyat ve nakliyat mes'ele- leri hakkında mühim bir emir Beş hektardan az arazisi ile daha küçük arazinin ve köylülerin münferid ağaç kat'i: , mahrukat hakkında direktifıer verildi plursa olsun terkif edilecektir. Bu Kıı’ıyıı- mal, emvalin istibss) olunduğun Aata- Evrak hazırlandıktaa sonra oör«İzinin lâzımgelen şartları hajz olduğu man bülge şefi bizzat mahallen tetki (tahakkuk ve muamele tekemül edince- kat yaparak rapor,tanzim edecektir.|ve kadar devam edecektir. Orman me- Bunda arazi dahilindeki ,ağaçların )vad ve mahsulâtının sahip ve makil hepsi keşilmiyecekse kesilecek a-|leri mlilarının nevi ve menşeini ve bun- Baçların cinsi, sayısı, irtifar, nakledi-| Jara teşahüp suretile kanunen İabat leceği ilk pazar yeri veya iskele ve|ile mükelleftirler. Bu muamsle UZAr- istasyonun yazılacaktır. Kesilecek &-| şa 3444 numarahı kanun ve nizamna- #açların hacımlandırılmasından #00-İme hükümleri tatbik edilecektir. Bu. va ağaçlar münferid ise kat'iyat mik-| nunla beraber malın şüpheli -sahibi tarlarını tayin ve tanzim etmeze xelteklif veya kabul ettiği tekdirde ya, evrakı tasdik için orman müdürlüğü- | z hüküm terecih olu acaktır. ne göndermeğe lüzüm yoktür. Kat'e| Eşhasın kanun ve mevzuat daire- iyat müsaadesinden sönrâ —ağaçları| (inde haktarından istifadesi, fakat hile damgalamak <ve ınumasalamak İMAİ Ve Sitiyasanlı yollarin devlet ormablar aşmdır. Ağaçlar toplu ise her- Senelrının tahripten vikayesi 5 emi kesilecek miktar gösterilmek üzere | ir, g redilmiş beş senelik müddet için tayin ve tan. Hayat faciaları zim edilecek ve #gaçlar damgala- nup numaralandıktan sonra kat'iyat| yapılacaktır. — Baştarafı,$ nci Sahifede —— Nakliyat: Zavallı karım hiç sasini çıkarmadı; Ağaçlar kesilip tamamen imal 6-|Sadece başını eğdi. Muti ve usla bie 'kadındı 0. Karaya çıkmadan — evyel, |Hızlarımızın kamarasına bir göz at- Hldikten sonra —mamulât ölçülüp cins, adet ve abadı tespit ve kırmızı | boya İle damga ve işaret — olunacak, mağaza mevcudu yakamına kalm olmak ve hiç bir reşim alınmamak artiyle mal sahibi aline bir nakliye' ilmühaberi verilecektir. Nakliyat işlerine orman teşkilâtı| karışmıyacak, yalnız icabında kon- trol yapılacaktır. Nakliyat, ihtiyar heyetleri tarafından hiç bir resim ve Ücrete tabi tutulmadan verilecek , Mazba- Inm. Hepsi de yatmışlar, mışıl mışıl fuyuyorlardı. Sanki kötü bir hissin tesiri altın- ,da sürükleniyordum. Sahil kaaaba- ları pek hayırlı yerler dağildir. Ora- darda bol bol içki içilir ve iskambi oynanır. «Mari - An> 1 aat YİmAZdKn öç- vel, büyük “Transatlantiklerde ça- hıştım. Bu sebeple bazı kötü âdetler edindim. mazbatalarla yapılacaktır. talar iki nüsha olacaktır. İatihsal ve- ya pAzaryeri, iskele ve istasvonlara nakolunan emvzi, ticaret makaadiy- le ahrar eşhas tarafından mübayaa edildiği takdirde alıcı malı teslim wt- kikten sonra mahallf orman idaresine anüracaatla mazbatayı mağzaza mev- cudu ve nakliye ilmühaberi ile tep- dil ettirecektir. Orman teşkilâtı, bu tepdil muamelesi mali mazbata muh teyviyatı ile kontrol edildikten sonra hemen icra ile mükelleftir. Doğru- dan doğruya müstehlikler tarafından Gemiden uzaklaşınca, iyi tanınmış bir bara gittim. Orada, yeni ahbap olduğum bir adamla karşılıklı atış- tırmağa başladım. Şişeler boşaldik- ça, kafalarımız da — tütsüleniyordu. Derken iskambil oyununa başladık; hem de parasına. Dışarıda şiddetle- nen fırtına, çörük temelli barı sar- sıyordu. Öyün arkadaşım: — Paranızın hepsine, hepsine ! Diye bağırıyordu. Ben mütemadiyen kaybediyordum. Hiddetimden kuduracak hale gel- paranızın mübayan halinde bu muameleye lü-İdim. On param kalmadığını gören züm yoktur. karım, pek fazla kederlenecekti. Kız Sovkiyatı larım, uzun müddet için, istedikleri. ni alamıyacaklardı artık.. Bardan çıktığım zaman fırtına ya- tışmış, şafak sökmeğe — başlamıştı Göklerde iri siyah bulutlar biribir. lerini kovahıyorlardı. Pek fazla yağ- mur yağmıştı. Nehirin taşan suları kasabanın sokaklarım — kaplamıştı. iHer taraf derin bir sessizlik içinde bulunuyordu. Etrafta ne bir adam, ne bir kuş, ne de bir kayık görünü- yordu. Ayaklarım suda, başım sisler için- de yürüyordum. Karımdan; çocük- Jarımdan işiteceğim sözleri düşünü- yordum. Birden, içimde bir isyan uyandı. Kendi kendime: Vay! Dedim, aflenin reişi ben de- ive yahud zati ihtiyacını temin için ken|ifil miyim? Onların beni tekdir et- di vasıtalarile köylünün pazar yeri ve.|melerine kat'iyyen müsaade etmiye- iya kasabaya bizzat getirip satacağı|cekim. Şayed böyle birşey yapacak odanların münferid vaziyette bulunan|olurlarsa, hepsini terkederim. ağaçlardan istihsal edilmek ve ileri-| — İşte, bu perişan vaziyetimde aklım |de her hungi bir hakkı tazammun ete|dan geçen sözler, Bu sözlerim, her memek şartile orman bölge şefinin ye-|halde, Mmaneyti bir varlık tarafından ya mesuliyeti altında mesaha memu-|işitilmiş olncak. Çünkü, az sonra runyn yapacağı tetkik ile kanuni şart-|büyük bir felâketle karşılaştım. Öy- ların tahakkuku halinde yukarıda tes-|le bir felâket ki, saadetimi ebediyen bit edllen eyrak, myamele, merasim|maziye karıştırdı.. yapılmaksızın katiyata ve meccani yes| Sahile yaklaştığım zaman, «Mari- receği nakliye ilmühaberine müsteni-|An> n yerinde yeller estiğini gör- den ihtiyar heyetinin tanzim edeceği|düm, Emektar gemim, karım ve ço- mazbatalarla nakliyata müsaade edile.(cuklarımla beraber sulara kapılmış, cektir. sürüklenmiş, paralanmıştı.. Kanuni şartları bildiren şekilde te.| O gündenbeari bu sahillerde atu- kemmül ve tahakkuk etmeden yapıla. |rurum. Dünyada, ölümü bekfemek. cak katiyat, nakliyat, sevkiyat ye im- 'ten buşka yapacak işim yok ki ını.k. Tarat derhal men ve mmallar her nerede | Emval, arazinin bulunduğu kö - yünp pazarı, iskele Ve istasyonundan ahrar mahallere sevk ve İmrar diği takdirde sevk ve imrar eden ilk mal sahibi ise mazbatalar, ikinel derece mal sahibi ise mağaza mev-, lcudu nakliye ilmühaberieri bunla - wan elinden almarak gene orman teş-i kilâtança meccanen verilecek nak. liye ilmühaberleriyle sevk ve imrar; muamelesi serbestçe yapılacaktır. İstihsal olunan mallar, mahrukat ve mümasili gibi maddeler ise gene ayni müsmele tatbik edilecektir. Bu- rada mamul damga muamelesi mev-) z2vu bahsolamaz, Yalnız köylünün evinde yakacağı 1 İ ,