Peygamber Süley manın Sarayında ÇANADOLU,) — Yeni türeyen bir 20 Birincikânun 1938 SAL, General Şan-Kay-Şek'in sevgilisi ç —Zannetmem. O kız — sokaklarda dolaşarak ve dilenerek ölmiye mah- küm olmuş. Hiç kimse ona bir dilim|sesli ekmek ve bir yudum su vermiyormuş. Hamo bu sözleri büyük bir merâk heyecanla dinliyordu. TTamara'nın, Çudüs'ün hangi semtindeki mahzen- lere atıldığını az çok öğrenmiş demek- Hamo bir aralık atına binip şehre nmek ve şark kapısı civarındaki mah- leri araştırmak istedi. Fukat, Mi. ya söz vermişti. Onu dinlemek için eyi beklemeye mecburdu. Büyücü Mira, kaybolan şeyleri e- Kile koymuş gibi bulup meydana çıkar- makta büyük bir maharet ve şöhret ahibi idi. Hamo, güneş batıncıya kadar ba- A n yanında oturdu. Sahra'nın kardeşi çok heyacenli idi. Hiddetinden yerinde duramıyor — ve leri gökte.. Yıldızların doğmasını iyordu. man o gece sabaha kadar uyü- Ertesi gün Amon kraliçesi KNüya'ya göyle bir cevap yazdı: «Bir Fütstinlinin zi olduğunu fırlamış — olmandan — memnunum. at, Şavmu geri çağırmak için bir w ver: Kocamın her yil gönder- #ini tacAhüt etliği vergiyi vaktinde etmesi, Bunu yapmadığı tak. İsrail ordularım Amon toprak- vından geri çekmeme iümkün yoktur. avunla ittifak dahsine gelince: Bu. ben de Masıra bir elçi göndererek Amonlulardan daha — mü- t şartlarlâ işma Peklifinde bu. adum. Totmezisin size mi, yoksa bi z0 mi yardım edeceğini zaman göste- recektir!r BSüleyman bu mektubu kraliçe Nâ- yanın adamına verdi ve: — Mektubumu koasına gösterme- ini de kraliçeye söylemeyi unutma! Firavunla, — Amon - kralr (Yabeş) gehrinde e- Yabeş şehri muhtelif ta- rihlerde üç kere İsrail ordularının is. tilâsına uğramıştı. Yeni Amon kralı son zamanda şehrin Filistine bakan cephesini yük- ek surlarla çevirmişti. Yabeş'e girmek kolay iş değildi. Maamafih Amonlular üzerine bü- bir ordu ile yürümüş olan Şaon şehre gireceğinden emin bulunmu- yordu. O yola çıkarken: «— Yüabeş'i muhasara etmek de şehri zaptetmek demektir!» demişti. Süleyman, kraliçe Naraya bu ce- vabı göndermekle beraber, mektubun- da yazdığı gibi, Mısır Firavununa bir mektupla yeni bir anlaşma teklifinde bulunmayı da ihmal etmemişti. Gerçi, Süleyman, Misırlıların Be- ni İsrail hükümetiyle bir anlaşma müzakeresine girişeceğini ummüyor- du. Bilhassa Firavun Totmozis'in Pi. Natinlilerden ne kadar hoşlanmadığı. ni da yakından biliyordu. Böyle ol. makla beraber -eğer Mısırlılar Amon- Tularla birleşmişlerse- her hangi bir menfaat kaygusiyle aralarını açmış olmak dahi Beni İsrail hükümeti için bir muvaffakıyet sayılabilirdi. Bundan başka, Süleyman, Firavu- nun İsrailler hakkındak? mahrem fi- kir ve inanışlarıng da yakından va- ftı. Firavun Tomtozis, Filistine &: ker göndermeyi bir uğursuzluk sayı. yordu. Bu hale göre Amon kralının, eymanı Mısır ordüsiyle tehdid et. de mânası yoktu. Süleyman vaziyeti çok iyi kavra- miş, ve Misira - bir elçi göndermek- le Amon kralımı içinden vurmuş ola- taktı, Sahranın aşkı Süleyman o gece Sahrayı yanına çağırdı: — Haydi. Kara inci, beni neşe lendir.. Beni eğlendir! Bu gece ıstıra- bim var. Ve ıstırabım sonsuzdur, Bu gece içimi kara bulutlar kapladı. Bu bulutları sen dağıtacaksın ! Sakiler hükümdarın kadehini dol - durdular. Sahra, Süleymanın önünde oyna. miya başladı. Hamonun kardeşi İsrail sarayın - da en güzel oynuyan rakkaselerden- d, turuyordu. KUDÜS KIZLARI — Yrana: İskender FahrettinSertelli pi Sahranın sesi de güzeldi, Fakat Süleyman o kadar güzel kadınlar dinlemeğe alışmıştı ki., — Sahranın, şarkıları Süleymanın kulağına bile girmiyordu. O gece Süleymanın kulağında çın- hyan bir ges vardı: Tamaranin sesi Tamara, daha iki gece önce, Sü- leymanın dizine yatarak hükümdarın çok sevdiği bir şarkının şu mısramı on defa, yirmi defa terarlamıştı: «HHayat bir rüyadan ibarettir.. Bu rüyayı korkusuz geçirene we mut- Mel> Süleyinan, Tamaranın — şarkısını dinlemek istiyordu. Muhafızlarına sık sık soruyordu: — Tamara hâlâ bulunmadı m:? Muhafızlar hükümdara menfi ce- vap verdikçe, Süleymanın canı sıkılı- yordu. Sahra — ortada Kıvrak — kalçalarını dü. Sahraya seslendi — Bana bir kadeh şarap ver, Sahra! Sakiler koşuştular.. Fakat, Süleyman elile işaret ede- rek: — Ben Sahradan şarap rum, Diye bağırdı. Sahra koştu. Şarap destisine sarıldı... Hükümdarın kadehi dolduruldu. Süleyman — şarabı. bir yudumda içti : — Sen içmez misin, Sahra? Bedeyi rakkasesi yere eğilerek hü- kümdarın dizlerini öptü. - Genç sâki, Sahraya bir kadeh şa - rap uzattı. Süleyman Sahraya soardu: — Şimdiye kadar bir erkek sevdin mi, Sahrı Sahra utandı. — Haj Diye-covap verdi. Süleyman tekrar sordu: — Sevmedin... Fakat, hiç de se- vilmedin mi? Sahra çok müşkül müştü. — Beni kim sever? Dedi. Ben bir bedevi kızıyım... Süleyman bir kadeh içti. — Aşk mek? döndü.. — Döndü. salhıyarak dön. istiyo- vaziyete düş- şarap daha medir, bilmiyorsun de- Demiye mecbur olmuştu. Halbuki sahramın — kuüvvetli bir aşkı vardı. O, kahraman Şaon'u çıldı- rasıya seviyordu. Süleyman : — Aşksz yaşıyan — insanlar, içi boöş su küpüne benzerler, dedi, insan, # kalbini aşkın beyecanlariyle doldür- madıkça, içi boş su küpü gibi bir işe yaramaz. Bu sırada Süleymanın — muhafızı havuz başına gelerek hükümdarı ge- lâmladı. Muhafızın — tavrından mü- him haber getirdiği belli idi. Süleyman sevinçle sordu: — Tamara'yı buldular mı? — Hayır, Mellât Neşenizi kaçıra - cak bir haber getirdim. Hemen şimdi söylemeğe mecburum: İhtiyar Bua pe- şine bir sürü silâhlı takarak dağa çık- mış. Süleyman gözünün muhafızını süzdü : — İhtiyar Bua dedin? — Evet, Mellâ! Yanına aldığı &- damların hepsi silâhlıdır. — Bu silâhları kime karşı kulla - nacaklar? — İstiklâl — istiyorlarmış, Bunu kimlerin elinden alacaklarsa, onlara karşı kullanacaklarmış. — Demek ki Yahudiler bana kar- gı isyan ediyorlar.. Ve bu üsilerin ba- şında ihtiyar Bua — bulunuyor, öyle mi Saray muhafızı başını sallıyarak bir adım geri çekildi. Süleymanın neş'esi kaçmıştı. devi rakkasesine seslendi : Sahra.. Haydi git ve doldurmiya çalış! Sahra çıktktan sonra, saray muhafızına döndü: Kaç kişi düşmüş bu serseri peşine? — Yahudi mahallelerindeki eli si- lâh tutanların hepsi... — Ya Efrayim? Dün bana Pilis- tinin en büyük incisini satıp kucakla para alan bu şeytan bezirgân da git- miş mi onlarla beraber? — Onun da habasına yardım ede- eğini söylüyorlar, Fakat o, dağa çık. mamış.. - — Hamo, Tamara ile beraber onun 'da izini arıyordu. Hâlü bulamamış m> acaba? — Huamo iki gündür. meydanda iyok, Mellâ! Onun da Yahudilerin tu- zağına —düştüğünden endişe edenler var. Süleymanın neş'esi kaçmıştı: — Bu yıl eyeni sene» nin burcu şeamet kasırgasiyle dönmüş olacak. İki aydanberi her gün bir iç sıkıcı ha- ber alıyorum. Uzun zamandanberi baş kaldırmıyan Amonlular bile şimdi bü- n4 meydan okuyor.. Yahudiler 1 halinde.. Habronda'ki zeytinlikler bu yıl mahsul vermemiş.. Tamara'yı sa- rayımdan kaçırdılar. Uğursuzlukla- rın hangi birini sayayım?! Diyerek ayağa kalktı. — Devam edecek — uciyle saray dağa mi çıkmış Be- kalbini Süleyman gangster Şimali Kolonya- nın İ numaralı düşmamı! Zabıta, şehri tehdid eden haydudlarla başa cıkamıyor 4 | kümetince lisi Margirit Nevyork.. Birinci kânun.. Şimali Kolonyanın Borlinkton şehri, aylardanberi bir çetenin teh- didi altında bulunmaktadır. Bu çe- teyi meşhur Gaster Pu Kelleyi ida- ve etmektedir. Bu şaki Amerika hü- (Şimalt Kolonyanın | numaralı tehlikesi) diye ilân edil- miştir. Zabıta kuvvetleri, bu şakilerin imhası için şimdiye kadar bir çok sokak muharebelerine - girişmişler, fakat muvaffak olamamışlar, hattâ bir kaç arkadaş da kaybetmişlerdir. Son zamanlarda hükümet, bu şakiyi yakalıyacak veya öldürecek olana ikramiye ve madalya — vadet- miş, bunun üzerine bütün kuvvetler seferber halde mücadeleye girişmiş, ancak bu da faydasız kalmıştır. Gangsterlerle yapılan son mü- cadelede bir polis ve bir de kır bek: çisini öldürmüşler, — kaçmışlardır. Zabıtanın tahkikatına gör: Gangster Kelleyin otamol gilisi Margerit idare etmişti Diğerleri 50.000 ile 5.000 ara- maktadır. Aydında C.H.P. Vilâyet kongresi — Baştarafı 5 nci Sahifede — İlbay ve başkanımız da bir çok di- lekler üzerinde kongreyi aydınlattı. Vilâyetin parti çalışmaları #PPari boynunu büktü: — Ne yapalım, bedhaht insanla- rın nasibi budur. Yemek hakikaten çok fakirane idi. Gece, Lulu ile ayni odada yattı Burası, bol bol kumaş kokuyordu Yattıkları odalar, fabrikanın en üst kısmında idi. Hırçın bir soğuk, pen- cerelerin kapaklarını sabaha kadar bir tokat gibi odanın duvarlarına vurdu, durdu, Lulu da zavallı - bir. kızdı. Gece, Pariye şayanı dikkat bir şey söyledi: — Ben hayatıma yeni bir veche vermek istiyorum.. İlelebed burada kalamam. Gerçi, tutacağım iş, pek namuslu kızlara yakışmaz amma, kendi ken- dime hesap verince masum ve temiz almaklığım kâfidir. Çoraplarımı gör- sen, giyilecek halleri yok. İÇ senedir sırtıma birşey yapa - madım. Yalnız midem için mi yaşı- yacağım.. Bizi kimse tanımıyor, biz sefiliz., Pari ertesi sabah, işe başladı. Öğ- le tatilinde, ihtiyarların evine kadar gidip çantasını aldı. Orada: T- ken kapıda terzihane sahibesini goı- dü. Kadın, sert bir hareketle başını çevirdi ve içeriye girdi. Fabrikaya girdiğinin birinci ayı bitmişti. Müşterek tencere kaynatı- yorlardı. Buna rağmen ellerine an- cak bir kaç drahmi para kalıyordu. Bir akşam, orta yaşlı kadınlardan biri ona gekdi, — Pari dedi- elçiye zeval olmaz. 'ari derhal anladı: — Sakın Kosti usta, benimle ev- lenmek mi istiyor? Kadıncağız hayretle güldü: — Evet.. Fakat sen nereden bili- yorsun? — O, her genç kıza ayni teklifi yaparmış ta.. — Ne yapsın, âdeti böyle!.. cevap versek.. — Vallahi, Bir ne diyeyi -|Satış No. 1428 1431 1434 Bayraklı Kanarya s0. 10 taj Güzelyalı tramvay cad M. arsa 1435 M. arsa 3 üncü Karataş M. M. arsa Güzeyalı Tramvay cad: arsa 1436 1437 I Nakleden ;] - 134 düşünmedim, — Olabilir, fakat, belki birşey söylemik isterdin sandrin. — Hayır, hayır.. Şimdilik evlen- mek fikrinde değilim. Kim, herhan- gi bir şekilde teklif yaparsa yapsın. ben'bü kararımdan vaz geçmiyke - ğim.. — Peki! Bu muhavere biraz #onra us tabaşıya aksetmiş olacak ki, zavallı şişman adam, ona, sukutu hayale “uğramaktan mütevellid bir huşunet le bakmağa başladı. Pari, gayri ihtiyari güldü. H! şeyi İzmirli kıza da söylemişti Arkadaşı; — Zararı yok -demişti- iyi yaptın budalaya!. Bugün, yarın surat asar, fakat bilâhare gene yumuşar. Ne yaparsın, onun da hastalığı böyle.. Üç, dört gün sonra, bir iş teneffü- sünde, çeşme başında ustabaşı ona yakla: lasılsın Pari! — Mersi.. Siz nasılsınız? — Teklifimi reddettin. Evvelâ gücendim ve kırıllım. Sonra sana hak verdim. Ben senin baban yaşın- da bir adamım, kusura bakma evlâ- idım.. ben he-lon sene rahat rahat harcayal nüz le bir mevzu ü Devam edecek ,. İzmir ö Bornova yukarı Ma. Çay sokak 12 taj 1170 taj. No, lu 337 M. 3 üncü Karataş Asansör sokak 16 No, Aras sokak 48/1 taj No. 83 1174 taj No. 527 M. M Pari, gene güldü. Bu adam, ha- kikaten tuhaf bir adamdı.. — Başka birşey rica etsem sen- den! — Estuğfurullah.. Buyurun, söy- leyin — Şu senin arkadaşı bari bu işe ikna etsen! Pari, kahkasını zor tuttu — Peki, evvelce ona hiç izdivaç teklif etmemiş miydiniz) Ustabaşı şaşırır gibi oldu: — Etmiştim amma... İyice hatır- lamıyorum;: ne cevap vermişti. Hıç olmazsa buna delâlet etmeği de ben- den esirgeme.. Epiyce birikmiş pa- ram var. Şöyle bir kenara Çekılırm. lirim.. Muhammen kıymeti Lira K 100 00 40 00 505 50 No. lu ev No. dükkân 168.25 M. 42 00 24 790 Izmir Vilâyeti Defterdarlığından: Kazanç vergisi mükelleflerinin nazarıdikkatine | — Kazanç vergisi ikinci taksit zamanı hulül etmiştir. 2 — Birinci Kânun 938 sonuna kadar mükellefler ikinci taksit ?;fcı':nm mensup oldukları Maliye şubelerine tediye etme- idirler. 3 — Maliye dairesi, taksit borçlarını vaktinde ödemeği ihmal et- miş .,)..,ı.,d_,. cebri kanun yollariyle taksit bedellerini istih- sal için lâzimgelen tertibatı tamamiyle almış bulunduğundan mükelleflerin kendilerini hem yüzde on zam cezasından ve hem de cebri tahsilât tazyikinden vareste bulundurmak üzere taksit borçlarını hiçbir ihtimale kapılmıyarak bu ay zarfında behemehal tediye etmeleri menfaatları iktizasındandır. 4 — Geçen taksidin tahsilinde alınan tedabir alâkadarların malümu olduğundan bu taksidin tediyesinde tehalük gösterilmesi sayın mükelleflere ehhe.mmıy:ılg bildirilir. 10 20 25 (4333) Akhisar Türk hava kurumu şubes'nden: | — Akhisarda bir Türk Hava Kurumu şube binası yapılacaktır. 2 — Bedel keşfi 6405 liradır. Ve inşaat götürü ve anahtar teslimi şartiyle ve kapalı zarf usuliyle eksiltmeye çıkarılmıştır. 3 — İhaleye girmek için ©- 7.5 teminat mühendis veya mimar ol- duğuna ve bu gibi işleri yaptığına dair vesika Ticaret odası 938 senesi vesikası ibrazı şarttır. 4 — İhale ilân tarihinden itibaren 15 gün zarfında 24/12/938 ta- rih ve Cumartesi günü saat 10 da Akhisar Türk Hava Kuru- mu şubesinde yapılacaktır. 5 —Şartnam — * görmek ve fazla tafsilât almak için Akhisar Türk H..... Kurumu şubesine müracaat edilmelidir. W 14 17 20 (4357) 1438 mlıı..(p.ırc ıuldl. lem.ı—— oli nvı 1439 1440 edildi, İi Menderes, Halim Ay kor, Rauf Aydoğdu, Rauf Gnay- din, Rühiye Telli oğlu, Şevket Le- vent, Ahmed Emin Akkor, büyük köngre — delegeliklerine Etem Menderes, Reşet Akkor, Ahmed E- min Arkayn, Sami Kutluğ, Eyyüp Özbaş, ittifak ve ittifaka yakın ek. seriyetle seçildiler. Kongre delegele-| 1444 ri, tezahür eden birlik ve mukabil sevgi havasına ait duydukları hisleri| 1445 ni ifade ve bu neticenin istihsalinde vilâyet ve panıtti işlerini vukuf enerji| 1446 ile idare eden ilbay ve parti başkanı Özdemir Gündaya teşekkürlerini bil| 1447 dirdiler. Kongrede müşahit olarak bulunan Konya saylavı Kâzım Oka-| 1448 iyın her ilçe delegeleriyle ayrı ayrı temas ederek ihtiyaç ve dileklerini| 1449 tespit etmek suretiyle gözterdiği a- lâka ve aralarında bulunduğu kısa| 1408 zamanda tatlı hatıradan — biraktığı #ükranla bahsolundu. 1409 İlbay, kongre çalışmalarının iki yıl| 1412 evveline nazaran gösterdiği yüksek | 1415 alâka ve partililerinin izhar ettikle-| 1422 ri birlik ve mütekabil sevgi ve sami- miyetle duyduğu teşekkürü kaydet-| 1423 ti. Mütekabil sevgi ve samimiyetle başlıyan kongre ayni hava içinde ve 1441 1442 1443 1 inci Süleymaniye Tevfik Tekin ve Altıntaş s6- 141 kak 35 kapı No. İu 354,50 M. M. arsa Salhane Selâmet sokak 20/1 taj No. 59 M. M. arsa 2 inci Karataş | inci Dar s0. 3 kapu No. 249 M. M. arsa 3 üncü Karataş İslâhane 80. 29 taj. No. 86 M.M. 72 arsanın 9/32 hissesi 3 üncü Karataş H. Rifat paşa cad. 335-329 yeni No. 607,50 metre murabbar arsa Salhane M. Selâmet So. 16 taj No.lu 61 M. M. arsa İkinci Karantina İskele Cad. 50/1 taj No. lu 159 M. M. arsa İkinci Karantina İskele Cad. 85 taj No. lu 99,50 M. M. arsa İkinci Karantina İskele Cad. 50 taj No. lu 170,50 M. M. arsa İkinci Karantina İskele Cad. 68/1 taj No. lu 106 M. M. arsa Güzelyalı Ferah &o. 910 ada | parsel sayı 144 M. M. arsa İkinci Karantina Türkoğlu s0. 354 ada | parsel sayılı 747 metre murabbaı arsa Hasan Hoca M. Kızlaraağsı hanı üst katı 57 No.lu oda Birinci Süleymaniye Aras so. 35 taj No, lu ev Güzelyalı Şekip çıkmazı Ferah so. 24 taj No, lu ev İkinci Karantina Nazmiye So. 20 taj. No. lu ev Münbiı çarşısı kızlarağası hanı üst katı 86 tajlı 17 7 87 151 18 31 71 42 57 186 75 10000 150 00 200 00 250 00 100 00 Hıınn Hoca M. Mürabit çarşısı - kızlarağası ha- nında 25/24 yeni No. lu dükkân. 500 00 Yukarıda yazılı emvalinr mülkiyeti 5/ ız /938 tarihinden 1ıtiba- yeni ilyönkurula muvaffakıyet temen (ren bir ay müdetle açık artırma usulile müzayedeye konulmuştur. ni olunarak saat 17,30 da mesaisini||halesi 5/| /939 tarihine müsadif perşembe günü saaat on dörttedir. bitirdi. Kongre çalışmaları ve elde|Taliplerin yüzde yedi buçuk depozito akçesi yatırdıklarına dair mak- edilen neticeler bütün il çevresinde|buz veya muteber bankalardan birer teminat mektubu ile milli em- büyük bir memnüniyet ve sempâti| ukmmıu&nm müracaat eımel-ıı ilân olenunr İlle karsılandı.