Sahife: * Yazan: ANTONİ E. ZİSKA Kırmız ışık. Beş yüz Metre uz Mesafediı Tinde otomo- biler belliyorlar. Kızgın m kürfürbazlık eden ş Mavi şık. Derhel vahşi bir av başlıyor. hiş sesler. Parlak ve rütubetli as Üzerinde lâstik tekerlerklerin — kay - Malarırı görüyorsunuz. Bu liyametten kurtularak ellinci Sokağı teşkil eden Bates Bara var- dik, Bir ihtiyar: — Muvaffakıyet, neyi ifade eder? 'edi. Diğeri: — Bunu çok anlamak isterim, ce- Tabını verdim. Ve Peteks Elektrola bunların ko- Buşmalarını keserek en sonunda: — Herkes bunu istiyor, dedi. Kırmızı yüzlü Maron kostümlü bir tlbise giymiş olan Mike O'grady'ye (Diğer adı horozdur) bir polis hafi- Yesi ne içmek istediğini soruyordu. Bu adam, daha dün bir genci yere termişti. Bu genci öldürürken neler toyduğunu ondan öğrenmek — iste- Üim. O bu zamanda: — Bana içki getirilmedi. Bununla traber çok içmiyorum. Diyordu. Kendisine: — Öğrendim ki biraz üvgada bulunmuşsunuz? — © bir iki defa, cevabını verdi. - Hiç kimseyi öldürmek mecbu- etinde kaldınız mı? Ben üphesiz, daha dün birisini öldürdüm. — Nasıl olddu? — Hold up. — Nanl? — O öyle istedi. Öyle oldu ve has- banede öldü. Dedi. — Nasıl oldu da siz tam zamanın- GA yetiştiniz? anluğunda di sıra h örler.. üd. evvel bir rı. — Tesadüf, adamın biri vezneda- $t lokantadı anuyordum. Adamın dâha ne ya- Idığı Pücağını iyice düşünemediği bir za- Tünda endaht ettim. — Tabiü? — Tabli onu öldüdüm. — Şu halde, o adam çalmak iste- dti vaklt siz de tesadüfen lokan- da bulunuyordunuz? — Evet, erkenden yemek t 'ordum. Karımla erkenden lokan- Va gitmiştim. — Demek karınızda orada idi? — Şüphesiz, daima birlikte yeriz. — Ölen adam veznedarı tehdit mi #imişti?. — Evet ben de tam bu zamanda Abzeye y ha keç, Bir adam öldürmek — şüphesiz *tkunç derecede güçtür, değil mi? — Hum! Dedi. Onu öldüreceğiniz Areketinden menedemez miydiniz? — İşi gçabuk becermek İcap edi- "du, Eğer süratli — duvranmasa n o da İşini süratle başaracaki yerde - bo Yo Ki Mike Özrede ayakta bir yere da. |leke " Abarak bir gin aldı. Parlak nazarh|ların gün Cllaseli geniş omuzlu Umumt harpte Amerika entelicena GZ bir —30 Ona yeniden: İrülan adam ne | — Hiçbir şey. — Dışarıdan mi gelmiş, yoksa bir a doğru gitmi, a oluruyordu. — Sizden uza mı idi? < iHiyir. Çok, yakmitünle, olduğu için, salonda kimse Yanımızda yalmız iki kadın Bunlar da onu tanımıyorlarmış. — Bu 'zamanda bayanınız ne yap- 1? lüve izi çekerken vu- yapıyordu? Dedim. masadan mı oray — Bir ma; yoktu. vardı. — O mu? Birşey yapmadı. — Şüphesiz, bir adam ölürken siz le birşeyler duymuş olacaksınız ? — Tabil yere düşer düşmez yanı- na yaklaştım. Lüverile fişenklerini aldım. Silâhı dolu idi. Fakat adam daha ölmemişti. Hastahanede öldü. — Hiçbir şey söylemedi mi? Bir yığın söz söyledi, fakat dinle- medim. Bu sözleri bugün bütün ıııo— teler yazıyorlar, — Karısı ve çocukları var mı imiş? — Karısı yokmuş, söylediklerine göre bir dostu varmış, Bu gibilerin daima birer dostu vardır. — Gazeteler 0 havadisi nereden aldılar? — Ben bir muhabire telefon ettim. Onu tanırsımız, zeki bir tiptir. Rapo- rumu hazırlarken mişti. Ondan sonra baldızımla bir- likte tiyatroya gittim. Karım bizimle komiserliğe gel- |h (ANADOLU, Çıldıran Dünya Çeviren: ASIM KÜLTÜR gelmedi lediliyordu. B Zannedersi — Hiç önu tahattt nç adamın mı? Hayır, bir ne durumda oldu- erken | adamdı. Tra- dı. Vezneda kibrit ( ça giddetle İntiyacı v an ÜÖnce bi Halbuki masası Üzerinde dolu bir k t kutusu vardı. den kibrit n tudan al> dedim, nü buruşturdu. Sigarasını yaktıktan sonra veznedara doğru ilerledi. Rü- velveri çıkardı. O vakit onu yere serdim. — Adı ne imiş? — Gazeteler yazıyormu imiş. Fakat kızım Bütün gazeteler bul fum neşrediyorlar. Bu esnada oönu biri çağırdı. Kalk- tı, ben de kalktım. Karşıda büyük ışıklı bir Pano vâar. dı, Her otüz saniyede bir, oradan yüksek bir ses tekrar ediyordu: «Teyakkuz ferasettir. Hayatını l ldan geçerken beş feda etmekten — çekinme, izel birşeydir.» Hayat cidden güzel midir? Arkası var — de fotoğra- şunt Güneşte görülen çiller fazlalaştı Yeni lekeler 170 bin kilometre uzun- luk 80 bın kılometre genişliğindedir Güneşin Vaşington rasathanesinden alınan resmi Güneşteki lekelerden sık sedilir ve dünyadaki birçok lerin, hatta insanların tabiatındaki değişiklik âmili olarak bunlar gös- sık bah- dise- terilir. ğgine göre, güne bugünlerde dr. Bu J dir? Alimler bun- ileri gel- di $ halin servl: CASUS ROMANI —e 'Kahramanlık kan ve dehsetı x'lııı (Tomas Conson) 3 4 taksiye bindiler. *)eım — Nereye gidiy *"z Tvik güldü — Gayet basit rel Tei Mede gidiyoruz. Gideğimiz yer !..' *Vİ ve ayni zamanda teşkilü- "?ln yazıhanesidir. Pekata, fakat tedbir. almaya- Simiyız? Belki takip ederler. - Rels bizzat tedbir alma Biz, SAYet tabir biz lâzım olan ted- h'" âlacaktık. Fakat artik Tüzu 'dbn”mm' (uu! her şey - tespit lko Vüziyettedir. Binsenaleyh Düik şişmeden bütün teşkilât olduğu ış Ol- Amerika entelicens Onra kahvehaneden çıktılar ve servis kumandanı 33 - Kapı derhal — aç de geniş bir sal ilâtı reisinin h yorlardı. Reis iki arkadaşı yetle karşıladı ve ellerini birer sıktı. Saniyeler 2 casils ildi. Piyetro Ve Arvık teker tekar söze | başladılar, Ve reise görl ları işleri — teferrust & biribirini takip eden hüdi leri dikkatle dinledikten sonra: — Müutabıkız dedi. Bu akşam der- hal ieraata girişelim. Buna ait emir- de bir külçe olan güneş te belki bir gün soğuyup toprak olarak.. Fakat, güneşin yüzünü basan sön çiller orada büyük bir kasırgaya se- bebiyet vermiştir. Yalmız soğuk ve sıcuk dalgalar Çarpışması demek olan kasırga, yüneşte olunca şü siz ki yer yüzündeki kasırgaların hiç birine benzemez. Nitekim, güneşteki bu kasırga o kadar tur ki, onün yanında yer yüzündeki bütün kasırgalar hafif bir meltem rüzgârı gibi kahr. Güneşteki kasırga üç hafta sürmüş ve Teşrinlevvelin son İki haftası ile Taşrinisaniı ilk haftasında devam etmiştir. Kasırgayı dünyadan, teleskoplarla eyreden âlimler bunun — sebebiyet verdiği lekeleri - yani günoşte kabuk peydahlanmasını - da fotoğrafla tes- bit etmişlerdir. Günesteki bu yeni lekelar oldukça büyüktür ve 170 bin luğunda, 80 bin bi silametre uzun- metre genişliğin- saha kaplamaktadır. in yer yüzü ve in- de x hıkladan dolayı candan tebrik etme- ği unutmiyalım. — Arkadaşlarımın fedakârane metleri tabii yüksek kumandanlıkça nazarı — itibare alı- nacak ve takdir edilecektir, | Piyetro kıpkırmızı olmuştu. | Ondan sonra teşkilâta mensup a- ,sentelerin deruhte edecekleri vazi. fe'erı taksim ettiler, Plânları kurul. | . Sonra azalardan bir kısmı der. hul gçağımlarak lâüzim olan “talimat verildi. Mütenkıben reis itiraz kabul et « — Şu vaziyette bütün gece uyu- sadan sabâha kadar burada bekle- mek mecburiyetindeyi | Piyetro itiraz etmeğe bile düşün- medi. İtiraz İtaatsizlik ifade ederdi. | Vakıa Emilyayı düşünüyordu. Bu—l * tün gece yalnız kalınaa çekeceği 1s- tırabı geçriceği heyecanı hiasediyor- du, Fak&l ne yapabilirdi, Her tarafa lüzim ölan talimat ve- *kten sonra vakitlerini öldürmek -|»rkalarındaki karikatörlerin de ağız -İsurtına Bay Hitlerin, bir komünist te y|telif numaralar yaptıklarını tasav- . İvur ediniz: |Alman ekalliyetleri, ÇİMDİKLER | Reklâm Reklâmcılık san'ati, günden gü- te daha seri ve asrımızın rühiyatı- na uygun bir şekilde inkişaf ediyor, Bir vakitler, sadece süs ol: cadınların bacaklarına, ko sim işlettikleri duyulmuştu. Şimdi de bu buluş, daha şumul- 'ü bir şekil aldı ve reklâm vasıtası oldu. Çıplak sırtlarına muhtelif ve ma- ruf simaların karikatörleri çizilen kadınlar, dansözler, Amerika barla- rında ve kafeşantanlarında teşhir sdiliyormuş. Kadınlar yürüdükçe ve burunları harekete geliyormuş.. Fakat unutmamalıdır ki, bundan, Fena şekilde istifade edenler bulu- nabilir. Meselâ, bir Yahudi dansöz Mussolininin, bir faşist de Stalinin karikatörlerini işletebilir ve ayrı ay- rı bu'karikatörlere azami fena şekil- lerini de - verebilirler. O takdirde, meselâ, üç dansözün, yanyana muh- Arkalarındaki büyük karikatör- ler ne hale gelirler? Bizim eczacı Kemal Kâmil, rek- lâmcılığı pek sever. Bilmem, bundan istifadeyi hiç düşündü mü? Geçenlerde, Yedi Gün mecmua- sındaki bir fotomontajda onun, bi kadın vücudu ile arzı endam edişi vardı. Bu yeni usulü de kendisine tavsiye edebilirim: Yaz vakti gelince, sırtına muh- telif kolonya ve esanslarının şişe re- simleriyle beraber isimlerini de yaz- sın ve bugün Ceşmede, yarın İncir- altında, öbür gün Karşıyaka banyo- larında dolaşsın.. Hattâ, birkaç ka- dın tutup sırtlarına kolonyanın şifa- sına dair vecizeler yazdırsın, eczane» sini reklâm etsin. Dostluk icabı, ken- disine batırlatıyorum. — Valllahi pek fona bulüş değiklir hani... İngiltere devleti merkezini Ka- nada dominyonuna nakle başladı. Kral Corcün Ametlkayn Tupecağı seyahat dolayısiyle bu nakil keyfi- yeti İngilizleri meşgul ediyor, Şim- diye kadar misli görülmemiş muaz- zam bir plânın tatbik safhasına geç- mesini İngiliz Kralının yapacağı se- yahatle ilgili görenler İngiliz gazete- lerinde neşriyatta bulunuyorlar. Fil- hakika dünya haritası göz önüne alı- nınca muazzam Britanya İmparator- luğu ile İngiliz adaları arasındaki muvasala ve rabıtanın ne kadar güç- lükle yapıldığı görülecektir. En son dünya hâdiseleri bütün İngilizlere şunu anlatmıştır: Britanya impara-| torluk merkezi Avrupada bulun- dukça bir harp vukunda İngilterenin beyni yalnız birkaç sat içinde tay- yareler tarafından parçalanmıya ma- jruzdür. Bundan başka, Umumi harp şenelerindeki tahtelbahir ablukaları İngiltereye pahalıya mal olmuştur. O derecede ki, Almanlar bu abluka- yı şayet vakit ve zamanile adama- Kallı tertip edebileelerdi Brltanya (ai paratorluğu derhal * mahvolabilirdi. Fakat Almanların hazırlıksız olarak büyle bir teşeblriee girişmeleri kendi alayhlerine'bür: metitü Teyardür Mi temlekelerden tedarik edilecek zahi- releri abluka içinde bulunacak dev- let merkezine nakil, bin bir müşkü- lâta tâbidir. Manş üzerinden uçarak Londrayı bombardıman edecek bin- lerle düşman tayyaresi ise İngiltere Çimdik zini harabeye — Baştarafı 6 ncı Sahifede — dürüstlükleri- »i Lehistenşi harge isbat atmali tnak» sadiyle, ayrı namzet Histeleri çıkar- mamıştır, hükümet namzetlerine rey vermişlerdir. Fakat bu Lehistandaki Almanların, Lehlilerin mülki tama- miyete aykırı bilgili bir siyaset takip etmelerine mani olmaz. Lehistanda da bir Henlayn var mı? Lehistandaki bu Alman ekalli- yeti, âyan azasından Visver tarafın- dan idare edilmektedir. Alman genç. lik teşekküllerinin reisi olan bu zat «Lehli Henlayn» lâkabiyle anılır. Visner, Leh devleti çerçevesi içeri- sinde Almanlar için, açıkça bir siya- si müuhtariyet istemektedir. İkinciteşrin ayının birinci günü, Almınca_neın:dilm bir Leh gazete- Nihayet gece yarısından iki saat Bonra sokak kapısının zili çalmağa başladı. Fakat o zamana kadar gaçen saatlerde, her üçü de biribirine ihsas ettirmeden dehşetli bir teşlüş içinde kıvranıyorlardı. Onun için kapının zili çalar çalmaz her üçü de bir tek adam İmiş gibi birden fırladılar ve koridora çıktılar. Birazdan önlerine kısa şişman bir adam çıktı, Reis — Ne oldu diye sordu. — Relsim emirleriniz ifa — edildi.| Her şey yolundadır. Dördü de kol kola girerek yemek- haneye girdiler, mat ve tühminlere göre hareket et- memek Mecburiyetinde kaldık. — BSebebi? — Doktor Klauven ve diğeer easuş. ları zahmet çokmeden yakaladık ve| emrettiğiniz yere getirerek hapset-| tik. Ancak relsleri ve yanında bulu. İnâan iki kişi mukavemet gösterdiler. için tek tük vizki atmağa ve dereden Teslim — olmak istemediler, ceb- — Roktim ancak aldığımız tali -| V çevirebileceği |" 7. Birincikânün. Çan 'BİR TEKLİFİ İngiltere devlet me zinin Kanadaya nı Plânı öne sürenlerin müdafaa leri esas kabul olunacak m korkusudur ki, İngilteri lini, Kanadayı intihabe bulunuyor. Kanada 3 Milyon 700 bin $ nişliğinde çok zengin ve ları olan Kanada milyı nin iskân ve iş bulmas dir. İngiltere devlet adat keyfiyetini hatırlatan | kuka doğru adım attıra başında Kanadanın g mevki itibariyle dünya « gün ve yarın alacağı ist gunluğu, gerek genişlik ye istidadı oluşu bulunır savvur edilen ve tatbiki bu muazzam nakil plân bir kaç ay evvel en bü; fabrikalarından bir kaçı Kanadaya naklettiler. B adım atıldıktan sonra c lâtının geniş teşkilâtlı £ de Kanadaya götürülece Bankaları Kanadada inş ri şube binalariyle — teşl suretle hazırlamaktadır | anda gürültüsüz patn çantası ve kasalarla birli! daki Merkez Bankası te bir müddette oraya nak| Kanadanın mesahai sath pa İngilteresinden 40 ke Nüfusu şimdilik on bir Bu kadar geniş olan tor azzam bir iskân siyaseti t ratışlıdır. Daha şimdide den Kanadaya senede insan gitmektedir. Her gün bir parça d maktadır. 20 sene devi Lehistan - Sovyet Rus- ya anlaşması ,ti Bromberg ve Pozanda Visner ta- Tafından irat edilen nutukların met- nini yazmıştır. Visner bu nutukla- rında: «AÂrtık ferdin hürriyeti değil, milli grupun hürriyeti mevzuuba- histir.» diyor. Bu grup Alman siya- setine ayak uyduruyor ve <Dünya sahasında kendisinin de mensup bu- lunduğu büyük bir milletin iradesile kat'i bir yol çizmiş olan kuvvetler tarafından tesbit edilen» programı tatbik etmek istiyor. (Malüm oldu- gu üzere Lehistandaki Alman ekal- liyetinin miktarı 750.000 kişidir). Herhalde Leh - Rus anlaşması Londrada derin bir tesir husule ge- tirmiş olacaktır. Bu anlaşmanım şark vaziyetinde çok mühim bir salâh ese İri vücuda getireceği ümit edilebi- lir. bil bilâhara takdim edeceğiz. On iki kişi yakaladık. Diğer üçünü de öldürdük, Bu kadar. — Bravo, takdir güzel hareket ettiniz. G. 2'nin bu ieratından sonra İspan- yadaki casus teşkilâtı tamamiyle im- ha edilmişti. Ertesi gün Piyetro - Emilya ile be- raber trene binmiş Parise gidiyorlar. dı, Piyetro bir aylık izin temin etmiş- ti. Diğaer taraftan terfilmi de muhak- kak bekliyordu. Fakat tren Fransa hudutlarına vardığı zaman şenlikler. nde çıldıran halktan 8 saat evvel ütareke imzalandığım haber aldı. 'e bu süretle ikinci bir izine Jlüzum kalmadı. ediyorum. Çok —sON— Tunus-Korsika mes'elesi — Baştarafı 1 inci sahifede — kaklarda uzun müddet devam etmis. göç siyaseti sayesinde buğ ya adalarında yaşıyan in: mı azamı Kanadaya iskâ: olabilecektir. İngiliz da börınmasına elverişli yer da çoktur. Devlet merk endüstri ve ordu teşkilâ dan kaldırılarak Kanadı lecektir. Kralın ikamet et da da bugünkü Bukingh yerine beş on yıl sonra merkezi olan Otava sara nenler tahminlerinde a rını iddia ediyor, Londra nadığı rolü Otavaya d sonra dünya siyaseti Ka laylıkla idare edilebilecek görmek beş, on yıl daha lar için mümkün olabile plânın İngiltere impara! n büyük bir ehemimiy tanya imparatorluğu Kan reye başladıktan sonra A İngiltere arasında yapılal mesaidir. Kral Corcun nasebetiyle daha şimdidel ve Amerika siyas! mihvı sedenler — bu iki devletii müştereken drije edecek! yorlar. Filhakika bu (i ve zengin devlet başbaşa lursa dünya yaşayışında tebeddül olacağı muhaki giliz filosunun en büyük rikanın garp sahillerindi ver limanı olacaktır. vendiği en büyük Singapur üsleriyle istihl matik bir suretto İngiliz AĞi le, — filoeuna ynlat nın büyük emellerine yet verebilecektir. Kanada yukarda kilde ve çok yakın bir a minyonluktan — Britany merkezi haline getirildi dünya haritası üzerinde ç akaLiLde alsssie Du ——