| Mevkilere yükselemezler. Biliyorum Sahifet: 7 ÇANA Çıldıran Dünya Yazan: ANTONİ E. ZİSKA İstirahat günlerinin t hususa ajt noktai nazar ne olursa olsun, bilhassa sevinilecek bir şeydir. Ben de işçi sınıfındari çıkmış bulunu- Yorum. Arkamda romantik bir Vardır. İnsanın hayatırda sert bir İş ten yükselmesi gerekli olduğu hak- kındaki ahlâki telâkkiyi kabul edi- Yorum. Diyebi iniz devar h bir çalışma ayelerine götü. tebilir. Bu bir hakikattir. Fakat orta Zekâlı bir adamın romantik bir yük. telişi olamaz. Ve bu gibiler yüksek artaması, - ki emin ve günden güne iyileşen ve İZarantili bir ücrete gallesiz bir ihti- Yarlık hayatına kavuşaca; trta zekâlı bir adamı memnun eder. Ve bu gibiler başka emeller arkasın- dan kaşmazlar. Beş günlük iş bunları ha serbest kıldığı gibi dahâ ziyade bahtiyar kılar. Bu sayede endüstri ' ticaret daha ziyade inkişaf eder, Pakat buna mani olan işçinin bizzat tendisldir. Beş günlük işte işçi ayni gelire ve etice itibarile ayni mübayea kudre- iüne sahiptir, şu halde bundan mem- hun olmıyacaktır. Bu durumda kendi | endine altı gün çalışmağa muktedir olduğu takdirde daha çok kazanabi- ceğini söyliyecektir. Beş gün çalı- lrsa boş zamanı daha çok olacağı çin daha çok aarfiyatta bulunacak Ve daha çok kazanmak - için başka İller de yapmak istiyocektir. Şüphe- hiz bu müşkül birşeydir. Fakat bu üşkülüta çare bulmak ko Bana beyanatta bulun Mtotörün sabık reisi Raakop dedi ki: — «Ben şahsan ve meseleyi müza- lere eden diğer bütün — sanayiciler| laniia ki ergeç beş günlük haftayı ütün dünya kabul edecektir. Bizim ugün yaptığımız şey insanların öte- lenberi iş eaetlerini azaltmağa aid edikleri şeydir.> BSekiz saat iş istihlâki ve mübayea tüdretini arttırdı. Beş günkik hafta- h bunu arttırmağa devami edecek. » Ben bunu, bugünkü müşkül vazi- letten kurtulacak yegâne çare san forum, Ford da ayni surette beyanı | pah, i | Tabil eğer siniriniz kuvvetli ise eğer inA ıli!'ııııı.lı ) yerleri bir buçuk do tediğin vaki dar kalabilirsin. Ayni programı terseniz Üüç defa - seyredebilirsiniz. boş zamanımız varsa.. Her vakit ve her yerde daima caz harekete sevkeden bir Kadanı E. W. Howe bana bu caz oyuncu- larının her biri hareket ve sarhoşlu- ğun birer havarisidir diyordu. Beş dakika sonra Pol Witman ile mülâkata muvafık oldum: — Caz muziği deniliyor ki ölüme du, Caza taraftar olanlarla, cazın aleyhinde bulunanlar vardır. Yirmi yıl önce, ben San-Fransiskoda altocu idim, Yalniz klâsik parçalar çalar. dim, Sonra on üç musikişinastan mü- rekkep bir heyette on ikincl kemanı| çaldım. Sefalete düştüm ve bazı me- ladiler yazmağa karar verdim. Kısa dim, Benim için müstakil bir orkest. ra kurmaktan başka çare kalmamış. ıkla buldum. Müzik parçalarını alacak paramız olmadığı için gereken parçaları ben kompoze ediyordum. Ritimleri eski fikirlere göre — ifadelendiriyordum. Eğer böyle olmasaydı caz bugünkü şeklini alamazdı. Meşhuür Witman devam ederek: — Tuhaf değil mi? Birçok Mag- nalarla yüksek Amerika maliyeci- leri caz musikisinden çok hoşlanıyor ve kendilerini tahrik ettiğini söylü- yar Bunlar modern — musikinin hara- retli taraftarı değillerdir. Amerika- da bizi idaro edenler daima muzik dostudurlar, Birkaç sefalet arkadaşını kolay. |” Çeviren' ASIM KÜLTÜR Burada bu istatistikler daima ren- lit uygundurlar, Ve en modern usüllerle tanzim edilirler. Bu istatii tikler vasıtasile Amerikada en paha- h arsaların Manhattunda bulunduğu ve santimetre murabbamın bir dola- ra mal olduğunu ve Nevyorkta, sant- Un kişinin yattığı (geceyi orada göçir. diklerini) ve her gün yerden doksan kadem yüksekten geçen hava tren- lerinden günde vasati kaç adamın bilerek kendini atmak suretile İnti- har ettiklerini, Nevyorkta on bir bin iki yüz adamın şantajla, diğerleri za- rarına yaşadığı, Nevyorkun öyle bir bir polis öldürüldüğünü ve bu mahal. leda her gece on yedi soygunculuk vak'asının olduğunu öğrnmek müm. kündür, Her ne kadar insanı düşündürme. iğe sevkediyorlarsa da bu rakamlar, gayri insani rakamlardır. Fakat bu rakamların — bahsettiği insanlar hangi et ve kemiktendirler? Neyi düşünüyorlar? — Arkası var — Belçika kabinesi İstifa edecek mi? Brüksel, partisi, bugün de fevkalâde bir top- lantı yapmış ve hükümetin, Bur - gosa mümessil göndermek hususun- daki kararını protesto etmiştir. Bu- nun üzerine kabine toplanmış ve geç vakte kadar müzakerelerde bu- Tunmuştur. Kabinenin istifası bek- leniyor. —— ——— Konas şehrinde Witman bana diğer birç Ameri- kalıların — anlattıklarını tekrar etti. Meselâ meşhur Davyes plânmı ha- zırlıyan Dawes muhtelif müzik âlet- leri kullanmasını biliyormuş. Genç- Üğinde Flut çalmakla işe başlamış, ütaler et Şikago bankerlerinin naati de ayni oldu. Acaba dünyanın beş güplük hafta-| kabul etmesi buhranın yegüne hal' resi olmiyacak midir? Fakat buü-| n bu çâre Amerika fabrikalarının | lnız yüzde on biri tarafından kabul | lilmiştir. İşsizlik ise yarının en büyük kâbu- dur, Yedi milyon iş»ıîıî. Fakat bu hal zın dört tarafta çalmasına mani İmuyor. Ve bu eğlence binlerce dans lanunda ve yüzlerce kulüpte tü 8. | hlara kadar devam ediyor. Biz de, ea Skon ve Broadwyanın hart-' tli gece hayatına iştirâk ediyoruz. İr tiyatro gişesi yanında kafes için-| dönen bir Leopar ve bir renkli ayı irüyoruz. | Bunlar seyircilerin süratle yeçiş- İini durduruyor. Tiyatrolar fasıla | eden gündüz saat dörtten gece , larına kadar devam ediyor. En Umumi harpte Amer.ka ente.icens G.2 (|Kahramanlık OYazanı (Tomas Conson) — Dinliyorum.. — Teşekkür ederim. Ben sizi Al- casus teşkilâtının en har ve teh- li azasından biri olarak tanımış- İn. Ayni zamanda size tasviri im- u olmuyan bir aşkla bağlanmış - İh. Vazifemle aşkım arasında gay (kabili telif bir tezad vardı. Bina- leyh bu şerait tahtında hakikati lemek imkân haricinde idi. Ha- ati söylemiş olursam saadetimi Wmelemiş olacağım diye düşünü- um, Gece gündüz istırap için- kıyranıyordum, Fakat ne yaj itdim? Ğılrliu'!ıı servis teşkilâtı- Mensup olduğumu söyler söyle- bana arkanı çevirecektin ve on- h sonra da-bana hayat haram ola- fi yavaş yavaş yükselmiştir. Bir vakit Ohfo belediye orkestrasında çalışmış- tır.. Sonra piyanoyu öğrenmiş, Har- miyi öğrenmiş ve bazı müzik p: çaları yapmışlır. Friti Kreisler kendi repertovarına onun (Adan Melodi) sini kabul etmiştir. Çelik kralı Şarl Şvap Amerikada en yüksek mi ri vermiştir. Şu halde Amerikayı idare edenler iyi müzisyenlerdir. Fakat bunlar Av- rupau könserinde birinci rolü oynaya- bilecekler mi? Zamanımı nı içinde seslerini — yükse! ler mi? Amerikada iktı buhra- ebilecek. meselelerle, şakavete, hayat stundarina veya sa- dece fiyatlara dair malümat istiyen- ler sukuta hayale uğramazl. Amerikanın — ihtirası — statistikti Onun varlığını şunlar ifade eder dolar ve rakam, BETYİSİ; CASUS ROMANI , kan ve dzhngı Amerika entelicens serela kumandam 32 - Onun içindir ki sen C. 2 ye mcnıupl olduğunu söylediğin zaman ben de| sevincimden ne yapacağımı bilme- dim, Fırsat elverince derhal hakikati itirafa mecbur kaldım, Ve hemen benim de ayni teşkilâta mensup ol- duğumu söyledim. Günlerce geçir- diğim ıstıraplar birden zail olmuştu. Başka türlü nasıl hareket edebilir - dim. Piyetro derhal cevap vermedi. Sü. künetini muhafaza ederek bir koltuk. ta oturdu. Düşünüyordu, İtiraf etma. mekle beraber Emilyanın haklı oldu. Bunu görüyordu ve bundan dolayı da muerin oluyordu, l Bir arbede oldu (Radyo) — Sosyalist | ÇA Ş İ ÇİMDİKLER | Bizim gazetedeki ankete dair Bizde bir anket çıkmağa başladı. Belki takibe başlamışsınızdır. Dikka. tinizden kaçtı ise, tavsiye ederim; Jekuyunuz, orada birçok münevver- lerin kadın - erkek ve aila gibi ol- dum olasıya hepimizi meşgul eden |bir mevzula karşılaşacaksınız. Asım İsmet Kültür, sualleri görün- muhtelif Ritimler fakat daima sizijral parkında her gece otuz üç bin ce; — Peşinen süyliyeyim - demiş - bunlar öyle sualler ki, kimse, düşün- düğü ve içinin konuştuğu gibi cevap veremez, Binaenaleyh, her cevapta yalan bulunacaktır. Asım Kültür, bundan sonra, baş: lamış cevapları vermeğe.. Asımı takdir ettim, Çünkü, söze dur. Fakat yüzlerce defa/'mahallesi vardır ki orada iki günde başlamdan evvel; jonun yeniden doğumuna şahid olun- Ey vatandaşlar, ben birşeyler söylyeceğim amma, çoğunun mülâ- hazat hanesi açıktır, bir kumı da de evli insanların verecekleri cevap tabiidir ki, ölçülü biçili olur. — İater kazak olsun, ister kılıbık, böyle bir ankette direkt gidecek her erkek, — Kadının, erkeği — sinirlendiren ne gibi halleri vardır? Dostum, ne dese beğanirsiniz; işte azıyorum: — Ayol, bunun hali de sorulur mu yaş kadının tâ kendisi, O, baştan ba- bir erkeği sinirlendirmeğe — kâfi- Ve, arkaşından ilâve etti: — Sakın ha, vallahi evde dayağı yeriz, — Müsterih ol - dedim -anket yap- miyor, konuşuyorum. — Peki; ailede erkek mi geçimsizdir, kadın mı? Gene güldü; — Kadın - dedi - kadın!.. Erkek belki vesile olur; fakat sebabin ken- |disi, kadında vardır. Kadınla ailede Konas, 5 (Radyo) — Litvatyalı|şöyle bir ömlür boyu rahatça geçin: aatçiler, hücum ederek eşyayı tahrip etmiş- ler ve iki Alman kadınına da taar- ruzda bulunmuştur. Bu — esnada bir de harp malülü dövülmüştür. Mütcarrızlardan 2 İspanyol yaka -| lanmıştır. Bir Almanın da - berber dükkânı yağma edilmiştir. Amerika Dahili istikrazlar akdediyor Vasington, 5 (Radyo) — Hazi- nenin, 16 kânunuevvelde 700 ve 20 kânunu evvelde 400 milyon da- larlık istikraz akdine karar vermiş- tir. Stokholmde Bir in"i'âk oldu Stokholm, 5 (Radyo) —- Büyük bir fabrikada vukubulan infilâk ne- ticesinde iki kişi ölmüş ve beş kişi de yaralanmıştır, Süküt oldukça devam etti. Emüya heyecanla cevap bekliyordu. Telâştan dilber kızın vücudu oldukça sarsılmış- ı Nihayet dayanamadı. Oturduğu yerden kalktı ve etronun uzanmış olduğu koltuğa yanaşarak arkadan Piyetroyu kucakladı vi — Piyetro - dedi. bütün mevcüdiye. tiyle sana merbut olan bu biçare kizi neden elem ve kederle boğmak istedin? Senin için her lahzede her fedakârlık, tan çekinmiyen Emilyaya itimat et. memekliğin neden ileri geliyor? Piyetro artık dağanamadı, — Başını çevirdi ve Emilyayı bütün — sevgisini gösteren bir samimiyetle — kucakladı, Ve başımı kaldırarak yanağına hara. retli bir buse kondurdu, İkli sevdazede —mütarekeya Jüzum görmeden sulhu imza etmişlerdi. U- zunca süren samimi hir sevişmeden sonra Emilya sevgilisinin odaalle bi. tişik olan odayı kiraladı ve derhal eş- yasını terek ayni otele yerleşti. Emilya bu işlerle meşgul olmağa giderken Piyetro eakirübacı yüzbuşı Arvike vermiş olduğu randevuye decekti. Asansöre bindiler ve burada, barışmanın son pusesini teali ettiler, bir Iman lokantasına'mek İmkânının bulunduğunu iddia edebilecek hangi babayiğit vardır? Görüyorsunuz ya karilerim; kete e cevaplar verebiliyor ve neler söylüyorlar.. Kadınların söyledikle. vi de tamamen aksine.. Fakat her iki taraf ta hususi mahiyette olmak Üze- re söyliyeceklerini söyledikten son. ra? — Aman « diyorlar » sakın yazma- yın! Yani. herşeye rağmen korku dağ- ları bekliyor.. İçimiz başka, dışımız MA T e GAAN CA .. » Endüstri Fen ve san'at Yirmi dördüncü yılının ikinci teş- rin sayışı çıkmıştır. Büyük Şef Ata. türkün vatana — yaptızı büyü hiz - metlerin başında yer alan endüstri inkılâbına dair kıymetli yazılar ve fotoğraflar taşıyan, her zamanki gibi faydalı ve pratik teknik malü- matla dolu olan bu sayıyı fen ve san'at gençliğine tavsiye ederiz, *milya eşyalarını getirmeğe gidiyor, Piyetro randevü kahvehanesinin yolla. yını tuluyordu. Piyetro kahvehaneya girerken kendi kendisi ile bahse tutu. guyordu; — Bütün müşterilare birer birer katle bakacakını ve Arviki meydana çıkarmağa gayret edeceğim, 'Arvik gayet tabit olarak kahveha - neye tebdili kıyafet gelmişti, fakat onu bulabilecek mi idi? Piyetro, kahvehaneye girince her- kesi ayrı âayrı tetkik etti, kıyafetler ne dikkatle baktı. Pakat — şüphesini uyandıracak bir sima görmeyince Ar. vikin henöz randevuya — gelmediğine bükmaetti. iyetro nihayet bir kenara oturma- a ve beklemeğe karar verdi, Fakat oturur oturumaz kahvehanenin öbür köşesinden İspanyol) kıyafetinde şık giyinmiş bir efendi yerinden kalktı i onun yanına yanaştı. Yalnız otur- duğunuzu gördüm. Size arkadaşlık yapmağa geldim, Nasılsınız, iyimisi- iz, pPürüzsüz bir İspanyolca ile söyle. nen bu sözler üzerine Piyetro arkada. Senede 2,5 milyon in- san kanserden ölüyor Doktor operatör Nimet Taşkıran bu hastalığı etraflıca anlatıyor Ankara, 5 (Telefonla) — Anka-|bin nüfusa İsviçrede 142, İskoçya- ra numune hastanesi operatörü B.|da 132, İngilterede ve Galde 120 Nimet Taşkıran, Ulus gazetesine |kanser vefatı isabet ediyor. 1930 se- kanser hakkında çok mühim beya-İnesinde umum Amerikada kanser natta bulunmuştur. Bu beyanatı ay-|vefiyatı bir senede 125 bin kişiyi nen yazıyoruz: bulmuştur. Kanser 1900 senesinde 1932 de meşredilen milletler ce - ölüm sebeplerinde 9 uncu dereceyi miyeti ( tiğine göre bütün dün-|alıyordu. 1924 te 4 üncü, 1931 de yada iki milyar 13 milyon insan ya-| Süncü dereceye yükselmiştir. 1926 şamaktadır. Bir çok esaslı hasaplara|dan itibaren kanser vefiyatı Alman- nazaran bu iki milyarı geçen insan-|yada veremden ölerin sayısını geç- hık kütlesinin 6,4 milyonu kanserli-|miş bulunuyor. İngilterede de vazi dir ve bu altı küsür milyon insandan| yet aynidir. da senede iki buçuk milyonu kan-| — Fakat bu korkunç neticeleri ba serden ölmektedir. Her şeyi para ile|sit bir görüşle kanserin fevkalâde ölçmeğe alışmış olan Amerikalılar|artması şeklinde göstermek de bir kanserin her sene sekiz yüz milyon|az hatalıdır. Son yüz sene zarfında- dolarlık bir zarar yaptığını hesap-|ki tetkik ve teşhis vasıtalarının bü- lamışlardır, bu muazzam yekün bu-|yük terakkiler göstermesi bilhassa iç gün kısaca bahsedeceğimiz proble-Jazaya aid kanserlerin tanınmasını min ehammiyetini tebarüz ettirecek | kolaylaştırmıştır. Şu halde bir çok en mükemmel bir delildir, cihetlerden izam edilen, mübalâgalı Medent memleketlerde kolera, |gösterilen bu nisbete kati bir nazar- veba çiçek lekeli humma gibi büyük|la bakmamak lâzımdır. Şurası mu- insan kütlelerini birden alıp götüren|hakkaktır ki, eskiden de bu kadar . |salgınların bugün artık bitmiş naza-| değilse bile buna yakın nisbette kan- zarile bakabiliyoruz. Umumi sıhhat ser mevcuddu. Fakat o zamanki teş- şartlarının son yüz sene zarfındaki| his vasıtalarımızın kifayetsizliği has- büyük tekâmülü, bu Afetlerin çıkma-|talığı tanımamıza mani - olmuştur. liyecek tedbirleri bize öğret- ibi, çıktıkları zamanda Yerinde söndürme imkânlarını hazırlamıştır. Bu hastalıklar sebebile beyaz insan larda vefiyatın azaldığını istatistik- lerden öğrenmek kabildir. Umum" yaşama şartlarının düzelmesi yalnız| vefiyat azlığı şeklinde tecelli etmek- le kalmıyor ayni zamanda hali ha- zırda vasat?! yaşama müddeti de er- kisine nazaran fazlalaşmıştır. Maa- lesaf kanser bütün bu mesud neti- celerle beraber yürümüyor. Günlük zazeteler kanserin her gün biraz da- ha çoğaldığından kanserin bir çok cihetlerden insanlı ğin gözünü korkutan veremden (az- la ölümü mucip #&lduğu yazılmak: tadır. Kanser işinin kütlevi şekilde tetki ki henüz pek uzun bir maziye malik değildir. 1749 da İsveç'e aid fakat ilmi hataları olan ilk — istatiştikten sonra yüz sena evvel İngilizler ta- rafından tutulmıya başlanan istatis- tik bu işin başlangıcını teşkil etmek- tedir, Amaerikada kanser işine ancak 1900 senesinde başlanabildiği nazarı dikkate aİmırsa nekadar geçikildiği meydana çıkar. bahsetmekte ve Kanser çoğalıyor mu? Sathi bir| * görüş bu suale müspet cevap ver - mektedir. - Filhakika elde mavcud istatistikler tetkik olunrsa Almanya n 1880 genesinde yüz bin nüfustan 60 1 kanserden ölüyordu. 1920 de bu sayı dört mislini bulmuştur. Da- nimarkada 1908 de yüz bin nüfus- tan kırk üç kanser vefatı - olduğu halde 1922 de bu aded 140,2 ye çık- mıştır, Hollandada, İsveçte geçen a- sir ile bu yüz sene arasında yapılan mukayeseler de hemen hemen ayni neticeyi vermiştir. Hofmann'a gö- re 1921 den 1927 ye kadar her yüz —Teşekkür ederim, buyurunuz, De- di İki erkek yan yana oturdular; Pi- yetro arkadaşı Arvikin tebdili kıyafe- tindeki meharetine ikinci defa olarak hayran kalmıştı. —Kulağına bravo Arvik dedi, Za. ten sen! tanıdığım İlk gündenberi teb. dil! kıyafot hususundaki bülyük meha- retine hayran kalmı . Arvik memnumniyetle gülümsedi ve; —Elbet - dedi - herkesin kendine a İnoalikleri, hususiyetleri var. dır. Benim de tebdili kıyafet hususun- daki merakım, tasavvurun fevkinde- Bugün bile en asri hastanelerde ve en mükemmel teçhizat ile üzde 3( nisbetinde bir teşhis kabul etmek lâ zım gelmektedir. Şu halde bugün kanserin gittikçe artar gözükmesin- den değil, mevcudiyetinden ve mev- cudiyetinin devamından korkmalı- hıyız. Kanserde en tehlikeli yaş Kanser, yaş, cins ve ırk farklar, İgözetmeksizin her evin kapısını ça lar, Nadir olmakla beraber yeni do- ğan çocuklarda hatta henüiz doğma- mışlarda bile kanser ve kansere ya- kın urlar görülmüştür. En tehlikeli yaş kırkından sonradır. Hartel vere- min genç nosli tahrip ettiğini balbu- ki kanserin insanın en çok yaratıcı olduğu bir devirde veya hayatının sakin ve mesud akşamında alıp gö- türdüğünü söylüyor, Umumiyetle kadınlar erkeklero na- zaran daha fazla kansere tutuluyor - lar. Fakat kanser gra hiyetini bilmed: sanlar vardır ki bunlarda netice ak- Binedir. Kanser en iptidat kavimlerden en medeni insanlara varıncaya kadar her evi yoklamış bulunmaktadır. İptidat kavimlerde ve binnetice iptidai yaşa. husulü arasında bir an » zlik bulunacağına dalr ev ce ortaya atılan fikirlerin yanlışlığı, tahakkuk etmiştir. Freuchön ve K Rasmussen isminde Iki Danimarkalı Groenlandın garp sahillerinde, yani İnganların yaşadığı en şimal noktada bulynan eskimo kadınında kanser teş- hik etmişlerdir. Afrikanın ortasında medeniyetle hiç teması olmıyan ka vimlerde de ayni şekilde urlar görül » müştür. Kanserin hakiki sebebi Kanserin bugünkü bakiki sebebini — Devamı 8 inci sahifede — ber yeriyordu. tro sözünü bitirdikten — sonra Arv ; —$imdi nani hareket etmek lüzim- dir? Diye sordu. —Fikrime kalırsa bu işi cezri tod- birlarle derhal halletmek — lüzımdır, Çünkü onları ya kaçıracağız yahıt ta onlar beni öldürecekler, bunun için bek'lemeğe gelmez. — Ben de ayni fikirdeyim, Fakat karar vermeden evvel reisle temas et- mekliğimiz lâzımdir. Çünkü bu gibi dir, Belki de meharetim ondan İleri geliyor. Bundan sonra iki arkadaş elddi ko- nuşmağa başladılar. Piyetro gerek! Emilya fle olan hususiyetini, gerekse| Alman casus teşkilâtiyle tesis ettiği alâkayı bütün teferrüatiyle anlı Arvik esasen herşeye vakıf olmuştu. Ancak teferraatı bilmiyordu. Piyetronun bütün harekâtını takip eden G. 2 memurları mumı!leyh!n’ Alman casuslarile temaslarını munta-' zam raporlarla - bil Şi Arviki Lanıdı ve yerinden kalakarak hususatta ancak o — salâhiyettardır. Ondan salühiyet aldıktan sonra ieraa- ta geçeceğiz. Arzu edersen bu 4 içtime edelim. Hattâ iatersen şimdi bile; —$imdi mi; nasıl olur? —lder; görürüz... — Pekâlâ, Derhal yerlerinden kalktılar, Fakat kahvehaneden çıkmadan evvel Piyet. ro Emilyaya telefon etti. Göç kalı ğını ve binsenaleyh merak etmemesini iyorlardı. Bun. İsöyledi. dan masda Piyetro da telefonla- ha-İ —Sonu yarın —