12 Kasım 1938 Tarihli Anadolu Gazetesi Sayfa 5

SAHİFE 8 Yazan: ANTONİ E, ZİSKA Bütün dünya dplaşılıyor ve her Yük bir ateş yaktık. Balkan dağlayı|miz böyle Lir kervan k a kal yerde tarakkiden yaşka bir şey gö-|sok soğuk- yapıyor. Bu romuntik mamız bizi körküttu. — Otomobilimiz Tünmiyor. Fakat birdenbire, eski |kampın fotoğrafını ulmuk İçin, ar- kurumuş bir çay yatağında santle alt Avrupanın ortasınga iptidai bir böl-! kadaşlarımızdan biri yüksek bir ka-/mış kilometre — süratle — jlerliyordu. ge keşfediliyor. İya üzerine çıkmıştı. Onun yüksekte 'Bir Bir siklen tarafından sallamıyor. Bu bölge Romanyadadır. bulunüşü hayatımızı kurtarmağa ve-|duk, arkamızdan Korkmuş, şaşırmış g k il a " ürüsü vardı. Çok şa Ti ile n araği "Tu-fsile oldu. Çünkü uzaktan, bir toz ka- bu vahşi beygir « $i e nğmn mı l"d'”ı bir|sırgasının süratle bize doğru gelmek-İyanı şükran ki hiçbir arızaya uğra- (ANA iran Dünya Çeviren: ASIM KÜLTÜR DOLU) £Kadınlara bedava tuvalet! Bir günde 2000 kişi şıklaşıverdi Kadın ve kadınlığı alâkadar eden eylere dair geçen gün Londrada ilk lefa olarak bir sergi açıldı. Bu <«Ka- hmn sergisi> tuvalet, moda, spor, eğ- ence, salon gibi muhtelif mevzuları iyrı ayrı toplanmakta — ve bunlara nüteallik şeyleri teşhir etmektedir. 12 İkinciteşrin CUMARTESİ 1938 Harbın önüne geçe- bilmek için Bir “Cenevre Milletler kooperatifi,,' teşkil edilmesi ileri sürülüyor e Yağın —— G S Viktor :Mârgört A ea e ne tayyare isteniyor. 5000 tayyareyle iktifa edilecek- küçük adada, Razim gölü ııhiltıin— te olduğunu görmüştü. Yüksekten bu de balıkçılar yaşamaktadır. Bunlar İtoz tabakasını bir sürünün husule TaRaleri dd dır. Arı kovanı-|Setirdiğini farketi . Bu sürü vah-| 'na benzerler. Hiç bir veçhile Afrika|Si atlar sürüsü idi. Vahşice kişniye- kabilelerininkinden — farkedilemez-|"tk geliyorlardı. Bu hayvanlar kork- ler. Burada en çok nazarı dikkati çe-| Müslardı. Bunun için dörl nal koşu- ken cihet, av aletlerinin binlerce yıl|Yorlardı. Bir dakika bile Kaybetmek- evveline benzemesidir. Bunları bu-|sizin derhal buvulll:ı:uıııı:ı :tomabil:u zı dini|isino atarak yola koyulduk. ü trmrlie sere c riğne İ aa F Say a l Ge0 Razim gölünde, üzeri kuşlarla do-|etse idik ve kayaların ıı—hıımı_n giz. Yu birçok adacıklar serpilmiş bula-|lenmek suretile kulsa İdik daha iyi ha» nuyor. Hududun ufuk tarafındaki|reket etmiş olacaktı. Fıkıt_ ter- kışmı kızıl dağlarla muhattır. Sahil-|den sırsıklam olmuş hıg bc)“l"—rler,m leri Heronlarla deludur, ve burada| durumu, kişnemeleri, hiç alışmadığı- kümelerle vahşi ördek vardır. Tuna Deltasındaki kuşlar cenneti buradan başlamaktadır. Sazdan yakiılan âteş etrafına dizi- lerek geceyi bekltyoruz. Yavaş ya- vaş vahşi kuş ve ördeklerin de sesleri kesiliyor. Kanalın üzerinde içleri anz ve ağaç kömürü dolu dört kayık duru- yordu. Ateş yakılığor, ve onun par- Tak işiğile su üzerindeki garip hay- vanları görüyordum. Bunlar Komnî N iş ların tande yezler Ba kaşların burada| — Londrada işlenen bir cinayet, bir ne işleri vardır? Fakat bunları ya-|katilin suçunu saklamak için zekâ- kalıyan balıkçıldır, Her birinin bo-/sını ne şeytani bir şekilde işleterek yunlarına oldukça kalın birer hal- ğ:;ku;&k?nqımık bir plân kurdu- ka geçii , ve birer âyağı da uzun u teriyor: KA BK ve ı'ıışı: ıı':;.ı-.ıpı. “bağlanmıştır. Bu| — Corc Pol karısı ve iki çocuğu ile esirler bu suretle muhafaza ediliyor.|beraber Londranın fakir mahallele- Sert bir ses derhal ba kuşları su-İrinden birinde küçük bir evde yaşa- Ya'atıyor, kayıklar önünde yüzü-|maktadırlar. Komşuları bu kırk beş, 'Yor, gagalarile durmaksızın suyu ka-|ellilik adamı pek soğuk - bir kimse lar. Kayıkta yanan ateş bü-|olarak tanımışlardır. Polün karısı ise YÜk, kaçük binlerce balığı etrafı kın bir kadındır; mahal tonpluyor, Bu kuşlar « hepsi ni sevmiyen kimse vok Yitmüyüa”çiliğyortür. Küşların her|tur. İki çocuk da henüz ilk mektebe Biri bazan onar hatta yirmi balık gitmektedirler. tutuyor. Çok yutmak hırsı gözlerini| Bir pazar günü, saat sekizde Pol büyütüyor. çocuklarını kiliseye gönderiyor ve Fakat boyunlarında taşıdıkları hal|kendisinin biraz hasta olduğunu. ka, bu kuşu yalnız balığı vakalama-|gelemiyeceğini söylüyor. Anneleri sına müsgit bulnuyor, yutmasına de henüz uyumaktadır. imkân vermiyor. Aver bu halka-| — Saat dokuza doğru komşular Pol: nn tâ kuşun göğsüne inocek kadar|ların evinden doğru bir çığlık işidi- balıkla dolmasını bektiyor. Bu dere-ıyuıı,_ Koşuştukları zaman karşıla- ce yeldimi bu defa halkayı boğazına Kaüzü kan içinde Pol cıkı. doğra çekmebe başlıyor. Kuşun boye |Z SA e ER M nunu tazyik ediyor ve ağzından, ba-| YO7 MA . zıları daha canlı bir halde, balıklar| — Kosun! Gelin! diye bağırıyor. sepete düşmeğze başlıyorlar. İş bittik-| Evde hırsız var! Karşmı öldürüyor. ten sonra kuüş gene serbest birakılı-| — Komşular, Pol ile heraber, mer- yor, divenleri ikişer atlıyarak Üüst kata Titrek bir ziya, aç kuşların sert çıkıyorlar. Burası, sokak tarafından sösleri, kâra renkli kayıklâr, balık-|birinci kattır, fakat evin böhcesiyle çıların buruşuk çehreleri çok kaba /| bir hizadadır. Ve oradan girildiği zâ- bir manzara teşkil ediyor. Tezadlar-|man zemin katı sayılabi Ta dolu olan bu zengin Avrupada ge-| — Bu katta bahçe üzerine ikisi peh- çirdiğimiz bu gece ne tuhaf bir gece-| . li Glan bir oda bulunmaktadır. dir. Tayyare ile Bükreşe 3 saat mesa sakir Bi odi fede bir yerde bin, iki bin yıl önce :;:::rî:'k“;'e“dı"âğîğü e kaltamlan vasıtalarla balık avlanı-(parçısında dehşetten dona kalıyor- yor, İbrgil şehri bu adaya birkaç sa-|y,, at nzaktadır. Bu şehir büyük siloları, BORÜE hürl yanda örkam istan Yüzlerce ötomobili, Avrupanm büğ-|uzanmıştır. Boynundafi kanlar ak- kit vaktı Karısını öldüren ada- mın masalı “İri yarı bir haydut, elinde balta ile üzerim2 hücum etti ve...,, ,madan ilerliyerek küçük bir vadide tevakkuf ettik. Birkaç dakika son- ırı, yeniden uzun yeleli hayvanlar. dan ibaret bu sürüyü bir toz fırtına- sı içinde gördük. Beyaz bir beyi Biraz Kümele; otlamağa r en önlerinde idi ün sonra dürdular ak sak'n bir surett aşladılar. Bu vahşi toprak nasıl yol açılmak gu. retile insan İradesine tabi kılınıyorse bu vahşi beygirler de tutularak ehlileş tiriliyor. — Devam edecek — dim. Bu sırada, üst katta bir gürül tü işittirn. Arkasından - bir çığlık. Derhal koştum. | —Karımın odasında iriyarı yaban cı bir adam vardı. Eline bizirm bab çe kapısının arkasında duran baltay ılmış, üzerime doğru yürüyordu Karım korkudan bayılmış gibiydi. Adamla tek başıma başa çıkam yacağımı anlayınca, «İmdad!> diy bağırdım ve koştum, komşuları ça ğırdim. Odaya tekrar g hiz adam, karımın boynuna baltayı in direrek onu yere sermiş ve bahğy kapısından kaçıp gitmisti. «Adamın hirsiz olduğu muhak kak.... Çünkü, karımın odasındak konsolda bulunan 160 İngiliz Kirar da ortada yok.. Bu parayı ve diğe* kiymetli şeyleri almak icin girmi olan harsız hör'lralde haltayı, kars sına çıkacakları korkutmak için al mişti. Fakat müukavemet — görüne karımı öldürmekten de çekinmedi. Kadının kocasından şüphe ed' liyor Pol, bu ilk ifadesinde adamla çar Pıştığını söylemiyor. - Halbuki yü zünde, gözünde bazı izleri ve sıyrık lar bulunmaktadır. Bunların sebeh' kendisine sorulduğu zaman: — Haydudla- çarpıştım. diyor karıma doğru koştuğum sırada adat Bzerime yürüdü ve baltayı kaldırd: Elimle baltaya karsı koymak iste idim ve o zaman beltanın keskin ta rah yüzümü sıyırdı gec'i. — * Fakat, yapılan muayenede lüyor ki, Polün yüzündeki yaralar jbalta ile değil ustura ile hasıl olmuş zamar Serginin açılışında — İngilterenin rüksek ailelerine mensup — bir çok zadınlar bulunmuştur. Bunlar ara- unda İngilterede, kadınların hakla- ınt müdafaa sahasında senelerden- Seri çalışan Flara Drummond, İngil- #renin ilk kadın meb'usu olan Leydi Astor da vardı. Eski İspanyol krali- “esi Ena da sergiyi ilk gezenlerden diri olmuştur. z artist ve sporcu kadınları da bu- unmuştur. Bunlardan Fransis Dey ngiliz kadın artistlerini, Key Stam- zers tenisçileri Kriçley de rolfçüleri temsil etmiştir. Bedava — tuvalet Sergiyi mümkün olduğu kadar çok adının gezmesini temin için güzel ir usul bulmuşlar: Her isteyen ka- “ma bedava tuvalet yapıyorlar, saç- arını kıviriyorlar, yüzlerini boyu- orlar, masaj yapıyorlar. Bu suretle, daha serginin ilk açıl- lığı gün 2000 kadın bedava tuvalet saptırmıştır. Bu işle sergide yüz vrce berber ve manikürcü meşgul ve her üç dakikada 12 — kadır öyle bedava tuvalet yaptırıp sergi. 'e birer canlı manken gibi dolaş saktadır. Sergide bir de emoda san'atı ti. atrosus açılmıştır. Burada moda 1 alâkadar eden mevzular üzerinde >Ttip edilmiş piyesler gösterilmek | sdir, Günde yedi defa olmak üzere ikrar edilen temsilin her defasın- 'a 1500 kişi bulunmustur. ük eğlence yeri halini almışbır,Çün- ü, sergide, satış da yapıldığı için aşlık manto, elbisa, sapka, ayakka t alacak olan bütün kadınlar öraye oşuyorlar ve en son modelleri gö srek, ihtiyaçları olan şevleri tedarik diyorlar. Sergide on iki kraliçe de intihar dilmiştir. Güzellik, şıklık, sevimili k, temizlik, ev kadınlığı, sporculul ibi mevzuları ayrı ayrı temsil et- stekte olan bu kraliçeler sergide ha- i:nleıı birer kraliçe gibi dolaşmak adır, - Fedor Şimal kutbuna beşyü> kilometre yaklaştı Moskova, 10 (Radyo) — Fedar idındaki buzkiran şimal — kutbuna seş yüz kilometre yaklaşmıştır. Bu yavalide soğuk sıfırın altında 25 de- ece olduğu halde, buzkıranın kap- an ve efradı, tetkiklerine fasıla ver- nemişlerdir. l eeei S L Merasimde bir çok meşhur İngi-, ; |'erde Kadın sergisi Londranın en bü-| nahr Harbin ilk baharda patlıyacağın- dan gene sık sık bahsedilmiye başlan mıştir. Münih anlaşmasının ertesinde, dünya; sardığını görmüş olduğu- nuz büyük ümit birdenbire eri tibidir. Paria'te, Londra'da, Ber! le, Roma'da sulh müzakerecilerinin dönüşlerini alkışlamış olan tezahür- ler, nasıl oluyor da yerini her yan- dan yükseldiği işitilen rivayetlere hbırakmıştır?. Bu, ilk bakışta şaşırtıcı bir hâdise zibi görünür. Fakat ideoloji ihtiras- Tarının, ırk kinlerinin ve bunların doğurduğu yanlış hesapların ve düş- manlıkların ne kadar devamlı ve yır- "acı bir karakteri olduğu göz önün-! de tutulurasa pek de hayrete mahal kalmaz, Tetkikimizi daha ileri gö- türürsek, bu korkulu sebeplere da- ha az tesiri olmiyan diğer ikisini; de katılmam icap ettiğini gö Bunların birincisi, her memleket- “e matbuat ve radyonun bütün ho- sarlörlerini elinde tutan silâh fab- rikatörlerinin ve ölümü istismar e - denlerin saman altında su yürütme- leridir, ikincisi de, partilerin siyasi meşgaleleri, körü körüne hırsları. ©. | İngiltere'ye bakalım. Krallık hü-| kümetine karşı muhalefet, B. Nevil| Temberlayn'in akıllı ve metin oto- Titesi altında muhafazakârların ik- idarda bulunmasına tahammül ede- niyor. İşçiler harekete — geçiyorlar. 'iberal partisi döküntüleri tezahür- bulunuyorlar. — Nazırlıktan im bazı eski veya gene muha- “azakârlar bile teşvikkâr mikrolar arşısında rezalet diye haykırıyor- ar. B. Eden büyük gürültülerle top "e cephane istiyor. B. Vinston Cör- Ö, Amerika'ya hitap ederek, Mü- vih sulhunun «muazzam bir felâket> ilduğunu ve sulhun ancak BB. Hit- *r ve Mussolini'yi tehdit ederek el- 'e edilebileceğini haykırıyor. Bunun için de bizim kâğıt frank- arımızla milyonlara ve milyarlara te 'zabül eden astronomik — miktarda ngiliz lirası silâhlanma masrafları- Ya tahsis edilmiştir. Sokak İngilizi- vin bile vatanperverliği galeyana ge- iyor, neredeyse © da askeri hizmete ilınmasını istiyecektir. Fransa'da ayni taanzara. Günün büyük meşgaleleri (radikal kongre- si, yeni teşrif seçimler, müstakbel >kseriyet) ancak milli müdafaa ba- kımından ortaya çıkmaktadır. Tıpkı tir. Halbuki Almanyanın senedel2 bin tayyare yaptığı biliniyor. Önce- den kaybedilmiş bir yarış, bahusus ki sonunda sulh değil harp mevcud olduğunu bilmiyen yok. Bu âdeta bir uçuruma atılıştır. Amerikadan hiç bahsetmiyece- gim. O da harpcı bir ürperme gaçir- |mektedir. Fakat kendisini doğrudan doğruya tehdid etmiyen uzak Ak- deniz veya orta Avrupadan çok da- ha ziyade Pasifik okyanusu ve japon tehlikesinden endişededir. Almanyaya ve İtalyaya gelince bu iki devletin imparatorluk emel- lerinin eski dünyaya geçirmekte ol- duğu tehlikeyi anlatmak işini, baş- kalarına bırakıyorum. — Bazıları ön- ların harp potarisiyellerini, bir kaç aylık bir harbe mukavemet edemi- vecek şekilde telâkki etmekte, di- ğerleri de bilâkis Alman ve İtalyan hava kuvvetlerinin birlikte harbın neticesini bir kaç hafta içinde ala- cak kudrette olduğunu temin etmek- tedirler. Şurası muhakkaktır ki her yerde ve bilhassa Parisle Londrada oldu- ğu gibi orada da askeri büdeeler mil- İt ekonomiye o kadar ağır basmakta- dır ki, az çok kısa bir zaman içinde uçuruma fırlayış mukadderdir. Ne kadar mantıksız görünse de, harp, hükümetlerin nazarında, bu suretle önüne geçilmez bir netice, daha d rusu en kolay hal şekli diye görün- mektedir. Bu korkunç ihtimali göz önüne getirince insan hayretten dona ka- |hyor. Nasıl oluyor da, medeni mem- leketler 30 eylül ferahlanmasından sonra böyle bir çılgınlığa düşebil- işlerdir. Hâlâ 1919 hayallerine, B. Beneş hükümetinin — ortadan kalk- ması, neticesine varmış olan seraba kendimizi kaptırmamız. mümkün müdür? İmkânlarımızın üstünde bir politika takip etmek istemiş oldu- ğumuz, yerine - getirilmesi intihar dermek olan teahütlere girişmiş ol- duğumuz içindir ki Prağda <Elve- da Fransa» diye düşünülmüş ve söy- lenmiştir. B. Çemberlaynin İngiliz - Alman yakınlaşmasını tasarladığı, B. Hit- lerin Fransaya bir kere daha uzun vadeli bir saldırmazlık paktı teklife hazırlandığı ve İngiliz - Fransız - İtal- yan paktının her zamandan ziyade Tüzumlu olduğu bir sırada cermen düşmanı ve Sovyet dostu Fransızla- — Devamı 8 ıncı sahifede — M “ile fevkal üzayede İtur.» Bu, Pol üzerindeki heye ill mmil oluyor. Ondan sonra, yapılar İtahkikat, öldürülen kadının kocas' day ticaret merkezi olmakla maruf- r.. Ve başı bir yana gitı tar. tir. Biraz ileride kanlı bir balta du; Yalnız Bu kadar da değil, bu me-|maktadır. deni Avrupanın ortasında vahşi bey-| — Zavallı kadının kocası: g- vit adam ölan hırsızın girdiği, kon- oldaki 160 İngiliz lirasını aldığı hep ıydurmadır. Karısını öldüren Pol, bunu baş- girlerde vardır. Bunlar Sofyaya bir| —— Eyvah! diye bağırıyor. Adam kaç saat mesafede bulunuyor. Şipka | karımı öldürmüş kaçmış. tutun! Ko- dağlarını aşarak Sofyaya doğru yol şun! Nereye kaçtı acaba! İmdat!. alındığı vakit çamurlu ve iki adamın | — Polisi çağırıyorlar ve bir taraftan kaplayamıyacağı kadar büyük ağaç-|tivarda katilin kaçabileceği yerler h ormanlardan geçerken şimali Ame aranırken bir tıışhı.ıı_ da, boğazına Yiku ormanlarını hatırlatan fevkalâ-|keskinlemesine — indirilen balta ile de güzel dağlık bir bölgeye varılı- aldığı ağır yara altında ölmek üzere Yor. Bugtn burada bir otosotrad ya-/olan kadın hastahaneye - kaldırılı- Dilmaktadır. Bu ezici işte binlerce|yor. ol Saker çalışıyor. Fakat bundan başka| — Pol karakolda hâdiseyi şöyle an- Vahşi, sakin geniş bir Balkan da var-|latıyor: dir, Buruda menekşe renginde dağ-| — — Karım biraz hastaydı. O esna- lar derin boğazlarla yekdiğerinden|(da odasında bulunuyordu. Odası Ayrılıyor ve buradan yazm kuruyan (bahçe üzerindedir. Çocuklar da ya- Saylar geçiyor. Bu uzun boğazlarda inıbaşındaki odada yatarlar; ben de fok zengin otlak yerleri hasıl ol- üst sokak tarafında alt kattaki oda- Maktadır. Vahşi beygirler de burada 'da, Yaşıvorlar. Bu vahşi irlerin bu. Tâya nereden - geldikleri ve burada ber kiliseye gideriz. Anneleri gitmek Basil barındıkları bilinmiyor. Menşe- istemediği zaman ben alır götürür- de malüm değil. Evet bunların düm. Fakat bu sabah, karım hasia Menşeleri de, son zamanlarda İspan- olduğu için kendisini yalnız bırak- Yada görülen döve sürüleri gibi meç- mak istemedim. Bul bulunüyor. Cocuklar gittikten sonra ben de | vetlendiriyor. isidi: ra, Mük etindeki süpheleri daha fazla kuv- Bir kere, kadının odasındaki kon- solda, Polün dediği gibi, 160 İngiliz lirası falar olmadığı tesbit olunuyor. |Çünkü, bunlar fakir bir ailedir, bu kadar paraları olamaz. Sonra, bitişik komsulardan biri- nin gördükleri de çok mühim bir de- Kil teşkil etmektedir: Kadın, Pollardan gelen ilk çıktığ” işitmez hemen bahçeye fırlı- yor ve iki evin arasındaki duvarır istünden bakıyor: Cinayetin işlen- diği odada yalmız Polü görüyor. |Adam, yere eğilmiş bir vaziyottedir. |Odada başka kimse yoktur. Halbu- ki, Polün söylediğine göre, o î:;d. He bahı çocuklarla bera-|haydudun da orada olması ve karşı lüğya gide 'karşı)'a bulunmaları Tâzımdı. Cinayete sebeb ne? ? Tahkikat buraya geldikten son- ddeiumumi kanaatini tama- miyle edinmiş b'ı:::nuyor: N Katil, bizzat kadının Dar bir vadide kamp kurduk. B“—ıodımı gekildim, traş oldam, giyin- Evlerine <enine Mu&ğt kası tarafından işlenmiş bir cinayet Satılacak mobilyalar arasındı ':'ı:ı göstermek ve katilin kaçtığı ze- |B ynalı büfe, 4 köşe D abını vermek istemiştir. parçalı yeni bir halde kadifeli . Fakat zekâsını pek iyi isleterek lpencere perdeleri ve Dain kadifeli surduğu bu plân, sonunda bözül- (RÖMHİLDT) mus, kendisinin suçlu olduğu mey- dana çıkmıştır. Fakat, Polün, kanı- ç p Ki makina, tek kanatlı Kak » l ait dörmanine senle yafe. GP BU NG irekli B kizilik pt kağmeİa l 'a Y eC AA D, tuvalet, ayni maldan iki komodino, 6 lâmbali Telefonken marka ıı& Dinlenen şahitlerden biri bu hu- Yusta' malümat veriyor. y Pol bir kaç gün evvel, bu tanıdı- Tna gitmiş, 25 İngiliz lirası istemiş- i. Adam, bu parayi çocuklarının mektepteki tahsil poliçesine yatıra | zağını söylemiştir. öteki de ; bu parayı veremiyecek v miş. Pol, bunun üzerine çok kederli. bir hakde evine dönmüş. ğ O günden sonra Polü görenler || pek durgun olduğunu söylüyorlar. | Adamın karısını düsüne düşüne ak- hna fenalık gelip öldürmüş olduğu- na ihtimal veriliyor. Pol, mahkemede suçunu inkârda devam etmektedir. & iyo. yeni bir halde poker leri, duv: tüphane, yeni bir halde çocuk araba; Fırsatı kaçırmayınız. ve kornezleri, kristal camlı vitrin, gayet iyi sesli n /markalı yeni bir halde Alman piyanosu ma vu&n.Mwhıy»thRmöhun&nw güzel bir armonik el ve ayaklı, kolonoli: " masaları, iki adet birer buçuk kisilik çift kesme nikel karyola İma Amerikan somyaları. Kadifeli senzlonklar, bir cok tı, aynah şemşiyelik, 9 parça salor takımı, iki kişilik ni a. orta masaları, 2 deri koltuk, yaöğlı baya ve basma fal n nikel partmantolar, Bayan tuvaleti, 2 adet köşe camlı kü-| çiçeklik vazo, eteierler. kuşlu ayna, sömine avnatı, aynalı şapkalıks icamlı orta masa, Şam tabure, plâk ve bir cok halı v« seccadeler ve saire| bir çok lüzumlu eşyalar açık artırma suretiyle satılıcaktır. Fırsat artır” a salonu ' Telefa> No. 2056 koltuk takımı, sigara masaları, " yemek iskemle- sı, divan, komodinolar, porselen iki| Aziz Şınık