nciteşrii CUMA 1838 en saçkin, en ol nda toplamiş- s1 önünde ağlıya ağlıya bu ı eken göyle düşündük: Onu, beraberce, tâ çocukluktan itibaren son dakikasına kadar tetkik etmek, okumak, bu suretle onun ha- yatı içinde içimizin en derin yasımı ve acılarını yaşamak.. Mustafa Kemal, 1881 de Selânik- te doğmuştur. Babası AliRiza (Elen- di), rüsumat memuru iken kendi is- teğile kereste ticaretine başlammatır. Annesi Bayan Zü pıyakada Osmanpuşa camiinde med- fondur, Şefimiz çok küçük iken tim kalmıştı. Önü anası büyüttü. Ni- tekim Temoçini de koca yapan anası Ulu hatundur. Atatürk — çocuklu- gundan şöyle bah- seder; mektebe gitmek mesel dan dolayı, babamla annem arasın. da şiddetli bir münakaşa vardı. An- nem ilâhilerle mektebe — başlamamı ve mahalle mektebine gitmemi isti- yordu. Rüsumatta memur olan ba- bam, o zaman yeni açılan Şernsi efen- dinin mektebine devam etmeme ve yeni usul üzerine okumama taraftar idi. Nihayet babam işi mahirane su- rette halletti. Evvelâ merasimi mu- ” tadle ile mahile mektebine - başla-| dim. Bu süretle annemin gönlü ya-| pilmiş oldu. Bir müddet — sonra da| Şemsi ; efendinin — mektebine kay- dedildim. Az zaman sonra bal vefat etti. Annemle beraber dayımın | nezdinde yerleştik. Dayım köy ha yatı geçiriyordu. Ben de bu hayata | karıştım.» # el Atatürk rüşdiyeye giriyor: Atatürk- bilâhare Selünikt nâh teyzesinin yanına gelm şuları binbaşı Kadri beyin oğlu Ah- med beyin âskeri rüşdiyesine deva- üne imrenerek ayni rüşdüyeye gir- miştir. Mektepte bilhassa riyaziyede | yüksek zekâsi nazarı dikkati celbet- Tniş, kendisini çok seven — riyaziye muallimi Müstafa bey bir gün ona: —'Oğlum sanin de adın Müstafa, Bu büyle olmiyacak, arada bir fark elmah, Bundan sonra — senin adın Mustafa Kemal olsun demiştir. Mustafa Kemal: K | miş, fakât gizlice iki üç ay Prerler mektebinde husuşü sinıfta Pransizea tahsil etmiştir. Tüsdide edebiyat ve şiir üzorinde de büyük bir aüka göstermiştir. Bu-| radan sonra İstanbul harbiye mek. tebine gitmiş, ikjnci sınıfta iken ri yaziye merakına bir de hitabet me- rak ve iştiyakı karışmıştır. Haksızlı- ga kürğı isyankâr olan hüviyeti, ilk | tezahürlerini güstermiştir. Atatürk Erkânıharp: 1901 de harbiyeyi, 1905 de de erkâm harbiye sımfların: bitirip yüz- başılıkla Mektepten çıkmıştır. Ata-| türk, mektep arkadaşları arnamda, | zekâm, yaşmdan umulmıyan olgün- loğu, Ikna kuvvet vekar ve haysi tine karşı olan kendi çok setdirmiş, felsefi ve fikri cere- yanlara ehemmiyet vermiş, dev nazariyeleri, papazların dini neş- Fiyatı üzerinde dürmüştür. Yani bu- Tundüğu “Zumfamr-içinde, zenç ve mü- nevyer bir ilrâk olarak boy göster.| meğe başlamıştır. Arkadaşları, onun | gençlik çağında çok güzel ni, centilmen ve âsil tavırlar, olduğunu söylerler. Atatürk der ki: «— Memleketin idaresin yusetinde fenâlıklar oldu. Tetimeğe başladık. Binlerce kişiden İbüret olan harbiye talebesine bu keş- fimizi anlatmak — hevesine düştük. BMektep talebesi arasında okunmak Üzere, el yazısile bir gazete totla et- tik. Smf halinde ufak teşkilâtımız vardı.» Görülüyor ki, Atatürkün vatan ve millet işlerine ald görüş veşendi- şeferi, tâ o çağlarda - başlamış, Vü meyanda Sultan Hamid idaresini ten- kid müskülünde ilk izlerini göster. 1 -(üzerindo durmağ'a başlamıştır. Niht- ” orerok sars | ordusu: önu tevkif ettirmiz. Yıldiz sarayına getirmiş, günlerce tâbi tutmuştur. Neticede Sult mid onu Şama sürmüştür Büyük Şef (vatan ve hürriyet cemiyetini) tesis ediyor: sıkı bir tatürk lstanbuldan çak uzaklar- |t da, daha o günden itibaren idare bo- zukluklarını, ordunun halini, terbiye deki eksiklikleri, milletin ıstırapları- | nı ve şefaletini azaltınak imk. arı yet gizlice (Vatan ve hürriyet yeti) ni kurmuş, Yafada bir şube üç- teşkilâli Mısır ve Yünanistana yaymış, habersizce Selâniğe de ge- lerek cemiyetin ora şubesini etmiştir. aray korkude: Atatürkün Şamdan uzuk- a Selâniğe gittiğini tes- sevenler Musta: ailduğunu bildi- | den, Atatürkü de| tehlikeden kurtarmışlardır. 1907 de kolağasılığına ce Manastıra Üçüncü ordu erkânı harbi iş ve bundat İstifade ederek (Va-| tan ve hüriyet) cemiyetinin şubesini | de içine ulmış (İttihad ve te- | cemi> miş, tesis bit etmiş, fa Kem ona fada an 28 Temmuz 19008 de meşrutiyetin ilânına Tağmen — Müsatafa. Keninl, | memlekette büyük ve radikal b Bişiklik yapmak zaru! hisseti bunu etrafındakilere ihsas eyleme! ten geri kalmamıştır. Fakat arkadaş. ları ve bu cemivetin diğer erkânı ile anlaşamamışt: Mustafa Kemal, ordunun (İttihad | ve terakki) cemiyeti ve umumi poli- tika ile alâkasından daima endişe li kalmış ve bunun tehlikeler doğu- racağı kannatini taşımıştır. Bu kana- Ati Ittihad ve terakki — köngresinde açıkça sö; V e ş. Takat köngbreye hü- ee n | | Kim zihniyeti Hisaı zaklaşarak kehdi körin talim ve terbi) Atatürk ve hareket | |bey Atatürkün kanaatindeki doğruluk sabit olmuş; Ata- Rumelinde bir ordu ha- zırlamız, aailerin, mürtecilerin ve s4. rayın şiddetle tedibi lüzumunu ku- mandanlara telkin etmiştir. Bu ordu Hareket ordusudur. Erkânı harbiye i-deruhde etmiştir.- Neticede Abdülmecid — uzaklaştırılmıs, isyan bastırılmış, iltihad ve terakki cemi-| hlikeden kurtarılıaıştır. bundatı sonra alay kü- mandanlığında mkİyeti, bütün asker onun etrafında sıkı bir çenber halinde — toplanıyor. Fukat hârbiye nezareti duyduğu en- işe ile onu Selânikten alıyor, İstan- bul erkâmı harbiyei umumüye dairesi- ne memur ediyor. Atatürk burada da kendi karakterini muhafaza ediyor, demokrat bir ruh ile küçük zabitler- le-düşüp kalkartk kibirsiz, gurursaz yaşıyor, zaman, zaman âciz ve me- ziyetsiz paşalarla âtişiyor. Atatürk Trablus- garpta: miştir. Lâkin müstebid Ve müvdevis mun umumi seviyedan yüksek rkid esini Bazar dikkate idare, ve ei 'mal birkaç arkadaşlle beraber Mwsı- İra ve oradan gizlice Bingaziye geçi- (ANA numusani 1912) | Bu Derneye veriyor iyor. ası kümandanı olarak bi ada kalıyor. Fakat Atatürk — daha orada iken Balkan harbi başlamış — bulunuyor. O da ana vatanın müdafâasiına koş- mak için Mısıra geçiyo n Balkan harbi mağlübiyetlerini öğreniyor, inanmak istemiyor: bu- nun ancak osmanlı hükümetini ve ordusunu idare edenlerin liyukatsiz- liklerinden, üzimsizliklerinden doğ- duüğünü takdir ediyor. Avrupa yo- geçerek De undan ve Romanya Üzerinden İsten bula dönüyor. Akdeniz boğazı mü- rekkep kuvvetler! hareket gubesi mü- dürü oluyor. Fakat Edirnenin istir- dad hareketinde Bulayır harekâtını kolordu. örkâmharbiye reisi- sıfatile tanzim ve idare ediyor ve Edirneye ilk olarak bu kolordunün süvar! Hiva- m giriyor. Mustafa Kemal, işte bu hizmeti esnasındadır ki, Çanakkale boğazı- nin müdafaasını tetkik fırsatını bü- luyor. Balkan harbinden sonra Sof- ya, biraz sonra da vazife tevali sure- tile Sofya, Bükreş, Belgrad ve Çeti. ne ateşemiliteri oluyor. Atatürk Çanakka- lede: 1914 Künunueryeline — Küdar bu vazifede kalıyor. O sırada kayma- kamlığa terfi ediyor. Ümumi harp patlayınca muhariplerin — vaziyetini tetkik eden Mutafa Kemal, harbe iş ürakte osmanlı. imparatorluğunun acele ettiğini söylüyor, bu kankatini Almanların Paris üzerine yürüyüşle- rinde bile israrla tokid ediyor. Böyle büyük bir asker, memleke- tin giriştiği kanlı kavgada elbette 4a- dece bir ateşemiliter olarak kalamaz- di. Nitekiti Atatürk te Yaal bir hiz- met istedi n fikir ve ha- reketlerini bunları artaya âtmı miyen, her tuttuğu işi koparip basa- kumandan vekili Tikına tayin ediyorlar, O bunu dü memnunlvyetle kabul ediyor. Ve mev- bum fırkayı bir av zarfında muhi abiliyetli güzide bir fırka ha- getiriyor ve cihan bartinde şöh- ret kazanan on döküuzüncü - firkayı hazırlayor. müddet 'Tekirdağından Maydosa n an fırkaya bir tas kım kuvvetler daha ilâve'ediliyör ve Mustafa Kemal, Arıburnu. Anafar- | | B talar ve Ege kimanı muhtevi Maydos mıntakasının kumandan: oluyor. Bir. yanlara karm ilk ya DOLU) ımadasına küvvetler çıkardıkları ada t Arıburnu ihraç hareketi başlı az büyük askı emen k yteşebbüsile maını yo güne kada riht başla € kalıyor ve bu d kasına yetişerek e düşmamı sahilde n Süyük asker, ci r tutan ve cihan har- |bi üzerinde pek kuvvetli tesirler ya- |ben büyük savaşlar vermiştir. Çanake kalede vücüd bulan büyük tarih, yal. İniz onün destanıni terennüm etmek- tedir. Burada günlerce devam eden carpışmalar ve Mustafa Kemalin ka- İ yhareketle Bitlisi zandığı zaferler herikalarla doludur, İik müsademelerde askere verdiği şu emirler, dünya tarihlerine geçmiştir. Anafartalar kahra- manının orduya emir- | deri: ben taarruz emretmiyorum, Ölmeği emrediyorum, biz ölünceye geçecek zaman zarfında yeri- mize başka kuvvetler ve kumandan. lar tayin edilebilir.» Başka bir emir: «Benimle beraber burada muhare. Be eden bilcümle askerler kat'iyyen bilimelidirler ki, namus demek olan vazifemizi tamamen a etmek için bir adım geri gitmek yoktur. Uykü ve istirahat aramanın bu lstirahat- ten yalnız bizim değil bütün milleti. *mizin ebediyen mahrum kalmasına sebebiyet verebileceğini cümlenize batırlatırım. Bütün — arkadaşlarımın benim gibi düşündüklerine ve düs. manı tamamen denize dökmedikçe yorgunluk asarı göstermiyeceklerine t >2he yoktur.» Ulbolu yarımadasına yapılan ta- rruz İstanbulu tehdid ediyordu. Mus- tafa Kemalin muvaffakiyetleri İstan bulda derin i şükran hislı haziran di. Görülüyor ki Mustafa Ke belerin ğ rde değil, mu! meydanlarında, ağır vi hakkin kazatıyordu. | Atatürk-Kiçner Conk | bayırında &. ri uyandırdı. Rütb ) de miralaylığa 7 ağustas 1915 de Anafartalar- dan çıkmak — İst 100 bin kişilik, Kiçner ördusu da karşısında Mustafa, |Kemali ğ , 8- 9 ağustosta Cohk bayırında ve Kot İğı sanlı taarruzlarla Kiçner ordusunu da mağlüp ederek, Osmanlı ordusunu bir kere dâha kurtardı. Conk bayırı müharebesinde — bir ve İnsiyativi ile Arıburnu arruza geçie Çanakkale zaferinden ve İstanıbulu lâdan kurtardıktan sonra Mustafa Kemak kar emleket halkımnın- sev. Kİ ve hürmeti son dereceyi bulmuştu. Mustafa Kemzl iktidar mevkiinde bu-| lanmuş olsaydı, uğranılan felâketler. den uzak kahnmış olacağı büyük bir yleniyordu. Düşmanlar da i ediyorlar, o zaman Bahriye nazırı bu- kunan Viston Çörçil Mustafa Kemalin etmsalsiz bir kumandan ve Türklüğün mukadderatina hâkim bir Dahi oldu. gğunun daha o zamanlar anlaşıldığım telmih eyliyordu. hesind. Düşmün Çah sonra miralay Mustafa Kemal Kafkas cephesine gönderildi. Diyambekirde Generalliğe terfi etti. Bu cebhede hir Rus ordusunu mağlüp ederek askeri ve Muşu kurtardı. (7 -8 ağastos 1916). Bu muvaf2akıyes tini müteskip Kafkas cebhesi ikinci ordu kumandanlığı vekületine — tayin ve bir müddet sonra da Hicaz kuvvei kumandanlığınl. nakledildi, Mustafa Kemal Şa gelinca Veti tetkik etti ve çok tehlikell göre vek dördünecü ordu kumAandatına ve o arahk Şama gelen Başkumandan ve- kiline tavsiyelerde bulundu. — Hicazın hemen tahliyesi, toplanabilecek küy- vetlerle Suriye cebhesinin — takviy lüzümuünu anlattı. Fakat bu görüş bul edilmiş İken batı gâyri askert fi. kirlerin galebe çal l medi, Hicaz ve Su buldu. Mustafa Kemali tek: hesinde ikinci ördü kumandanlığında rüyoruz, Bu sırada Bağdadın İstir- dadı için Trak #eferi hazırlamıyor. Teğe Kü edilen Yıldırım grubu küyvetleri kumandanlığına Alman generali Fal- kenhayn tayin odiliyor. Mustafa Ke- mal de bü grübü teşkii eden yedinci orduya veriliyor. Mustafa Kemnl, br- ar Kafkas ceb. mağa başlıyan Almanlarla ; mücadele- ye girişiyor, Barb lar ve letem T p Falken- cehhesinde |Ufa ediyor. ı M hayn küvyetleri Filfeti mağlübiyete uğradı. Atatürk umumi har- | bin akıbetini seziyor! Mustafa Kemal, istifasından sonra tekrar ikinci ordu kumandanlığına ta- yin edildi, fakat kabal etmedi. Bu &- rada veliahd Vahdettin ile * birlikte Alman umuümi karargâhına Cebheleri gözden geçirdi. İmparator Vilhelm, mareşal Hindenburg ve ge- nerâl Lodendrofla — görüştü. Bu mü- şahedeleri e harp hakkıhıdâ - ©: ikbinane olmiyan fikirleri kuvvetle »di ve harbin muhtemel fkibetleri hak. “kındaki görüşlerini açikea . söylemek. »ten çekinmedi. Mustafa Kemal memlokete döndül sönra, o sırada padişah olan tinin ısrari Üzerine kumandanlığım — ik ikinci ” defa olarak Jüzerine aldı. Yıldırım grübuna da mü - şir Liman'Voön Sâaoders tayin edildi. (1918). Artık iş işten geşmişti. Alman cep- hesinde ihtilil başlamış, Vaziyet tafna- men aleyhirhize inkişaf etmişti. Mus- Wfımh: :- Bİ teşrinievvel 1918 de rim grubu kumandanlı- )p ett Adanada Yıldı: Bit geçti. Vaziyet tahmin edildiğinden daha Yeci idi. Buna rajrmen Büyük Kuman- dün tavsiyelerde bulundu, memleketi Atatürk Kafkas cep- kurtarmak için çalıştı, fakat aldırış eden olmadığını ve Mondros mütare- inin (80 teşrinlevvel 1918) Imza. ünce ve Suriyenin şima. ak elddi bir iş kalmadı- gandan, İstanbula döndü. Osmanlı imparatorluğu parçaları- yor, yıkılıyor. Düşman gemileri yüz binlerce Türkün, göğüülerini siper ede- vek kurduğu Çanakkale boğazını geç- miş, İstanbul limanına demir atmış buli r. Her kes ümitsizlik içinde. Artık kuztulüş imkâni yöktür sanılı- yor. Ziyadeleşen fırka ve politika kav. gaları, memlekete inen darböleri git tikçe ağırlaştırıyor. Mustafa — Kemal — İstanbuldadır. Yüksek görüşüyle vaziyeti tetkik et. mekte, Türk milletin! kurtarmak ça- Pelerini araştırmaktadır. Artık İstan. bulda hiç birşey yapılamıyacağım an. lamış, Türk milletinin içinde çalışa- rak, tehlikelerin önüne geçmeğe karar vermiştir. Babililinin âciz, miskin . idaresi de Büyük Dühinin İstanbüldn kalmatım — istemiyor, dalıma endişe içiade bulunüyor. Ferld paşa kabinesi, Karadeniz sahillerinde Pontos eşkiya hareketinin de tedibi vazifesiyle ket- disini orta ve şurki Anadoluda üçün- cü ordu Mürettişliğine tayin edip İa. tanbuldan uzaklaştırıyor. İzmirin işgali: Yühanlıların İzmiri işgal -ettikleri “İgün (16 mayıs 1919) ; bir mülleti kur |taracak olan Mustafa Kemal de İstan- buldan Anadoluya hareket ediyor. Bu, |tarihin garip bir cülvesl idi. TMürkün istiklâlini ortadan küldıracak bir ordu İzmire çıkarken, cihan ordularını maflüp etmek, ebedi istiklâlini temin eylemek için beklediği — halâskür da |Türk milletinin kucağına gidiyordu. | Atatürk Samsunda: 19 mayts 1919 da; vatan İçin ken- disi la etmeğe hazırlanan ve he nüZ 88 yaşında bulunan Müstafa Ke. İstanbulda itile” devletlerinin kuv. vetleri bulunuyu, Adana vilâyeti Pramtızların, . Maraj, Atitep; fon, Sarısun İngülizlerin, İsinir, dür rasdan ilerliyen Yunanlıların İşgali ük tında idi. Memleketin her tarafıtıdan ecnebi unsurlar gizli emellerinin te- bukkuku İçin açıkça ve durmadan ga - ,lişıyorlardı. | İste memileket bu'hülde ikn, Bü. yük Kumandan tek bağina şöyle düğü, hüyordu: h «Bfti haklniyete müstenit, kayıt. vit Ve gartsir müstakil yeni bler Türk devleti kutfrmak 'a Atatürk iş başında: ” Bü karür İle harekete geçti. Yer ver düşmana Katşı müdafaa — sedleri 'vücüda ketirmeğe çalışan teşekkülleri bi , Mmilleti harekete Her gittiği yende, , agekliğini tebliğ ve tel- anbuldan ve düşmandan pervasız olaruk - teşkilâta . İstanbulun Vasiyetini, Ulusun mekte — olduğunu , antmak üzere bulun. duğunu bir tebliğ Ile bildirdi. Bu Tik tebliğde, milli mücadelenin temeli gö ülüyordu. Moatafa Kemâl bü tebii de vilüyetlerden Erauram kongre- si için Üçer murahhâs istiyordu. Bu davete, n millet içabet edi. yordü. İatanbul telâşa di İstanbula çağırttı. Aldatarak getite. Meyince de tevkife yeltenti. Bazı veli- lerin Çeleler — teşkil ederek harekele göçmesini bildirdi. Bu sıralarda — Amasyada bulünün Mustafa Kemal Erzürümâ doöğrü yola çıktı. Her uğradığnı yerde halk, gaket, memur, her kes onunla beraber öldü- Bunu bildiriyordu, 9 tommuzda Ktti ruma geldi. Kongreyi — hasirlimüaza korkusuz, «Jbaşladı. Padişaha bir tölgraf çekerek tskerlikten — fetifa ettiğini —bildirdi . 23 Temmüz 1919 da — Brzurüm Kkonitresi toplandı. Rehliğe Mustafs Kemali seçti. Vatanin düşmandân te- mizlenmesi, milit küvtvetlerle Bate: kete geçilmeni, millt varlığın, tstik- İâlin kurtarıİması tesbit edildi. Bir temsil heyoti seçildi. Ve kongre da- müddet sonra buraya miralay rütbe-|mermi parçası Büyük Kumandanın|tafa Kemal, at üstünde nefeklerinin |ildi. Mustafa Kemsl Brpürumdan | çaktiriliyor. Büyük kumandan, itilâf devletle- .YOYI... İtalya Trablusgarba taar. (&lle başka bir kumandan gelince, o tam kalbi üzerine gelmişti. Fakat Ce-İyatında çalışarak ondusunu Intizamla |Sivasa döndü. 4 Eylâl 1019 ruz etmiştir. Kolağası Mustafa Ke-|da fırkasile birlikte Bigalı köyüne hindeki ssate çarptığından sast par-| Halebe gekti. Diğer Bütün hövin N açi da Sivas Bu köngre, yeni İçalandı ve Türk milletinin istikbali |dağıldı, perişan oldu. Mustafa Kemâl; | Türk detletinin Teşekkölü tarihinde büyük vazifeleri ve düşünceleri hlarak mektepten çıklığı günlerde yor. Tobrukteki kuvvetlerle (22 Kü- rinin (22 Nisan 1916) de Gelibolu taşıyan Dahi bu suretle kartuldu, bütün aykırı şartlara rağmen Hadebin mükim yer tutar. — Mustafa Kemal venubunda — İngiliz Süvari fırkasım | Köngreyi idare etti. Bütün inemleke-