Emma; bir kâbus gibi, gökmüş olan tecastirü belli etmiye rek, o günkü tuvaletinden bahset meğe başlamış ve biraz düşündük ten sonra, Sir Vilyam Hamiltona ba- karak: — Beni bir kaç dakika yalnız b- Takırsanız minnettarınız olacağım.. Demişti. Napoli sefiri, güzel kadınm o e- nada ne düşündüğünü, ümidlerinin nasıl kırıldığını, fark etmiyecek ka- dar saf değildi. Sir Vilyam Hamilton, derhal ye- rinden kalkmış ve hafifçe tebessüm #ettikten sonra, Emmanın yalak ©- dasından çıkıp gitmişti. Güzel kadın, izzeti nefsini bu de-|gÜZel parçalar, etrafa neşe saçmağa rete çiğniyen sevgilisi Çarl Grevil için, o dakikada çok derin bir infial duymuştu. İçinden : «Ne vefasızlık yarabbi? Bir erke- Bin, kadın rühuna karşı bu derece İâubalilik gösterebileceğine inanam- Yorum, Herif; âdi bir meta gibi be- hi dayısına satmağa kalkışıyor da ben, hâlâ onun için burada ah çeki- Yorum.». Diye mırıldammıştı. Emma, biraz düşündükten sonra, hiddetle yerinden sıçramış ve yazı Masasının başına geçerek Çarl Gre- Vile uzün bir mektup yazmıştı. Güzel kadm, bir aralık; nevmidi- Yi bir tarafabırakmış, Çarl Grevile fena halde çıkıştıktan sonra, mektu- bunu şu eümlerle bitirmişti : «Dikkat et Grevil, dikkat et! Se- nin gösterdiğin kabalığı affettirmek için, buraya gelip ayaklarıma — ka- Panmaklığın lâzımdır. Aksi takdir- de, mali vaziyetini ıslah edecek ve seni, bulunduğun derekeden kurtara tak adama zevce olmak suretile sen den İntikam alacağım!.» Emma, bu mektubu Ahnea, Çarl Grevilin, son — derece korkacağını Malgkdir etmişti. . » t Emma, o gece, Kral Ferdinanda Mülâki olmak üzere hazırlanmıştı. Ruhi haleti, tamamen değişmişti. Çarl Grevile karşı olan sevgisi, he- Men hemen ölmüştü. Güzel kadın, Sir Hamiltona zevce olup olmamağı fikrinden geçirmeğe buşlamıştı. Sanki; © güne kadar, Napoli sefirinin zevcesi Ve Sıssa Ba- Tayının yegâne çiçeği derecesine gel Temiş miydi? Öyle farz edilmemiş Olsaydı, ne diye Kral Ferdinand onu| bir otomobile binmek üzere bulunan Rörmek arzusunu izhar edecekti? Emma; Çari Grevilin, artık ken-|namadı; disini sevmediğini ve tamamen ü- Tutmuş olduğunu takdir etmişti.. |kaponun arkadaşı Kid'im. Fakat, Hava, fevkalâde sakinleşmiş ve|artık yeni doğmuş bir bebekten baş- Napoli şehri, Ne gelmişti. Bütün Napoli yüksek mehafili, 1 Ferdinandın, o gece Londra Küzelini kabul edeceğinden haber- dar olmuştu. Bu mehafile mensup Nileler, mülâkatın, bizzat kraliçe larya tarafından tertip edildiğine Zahip olmuşlardı. Kanaatleri şu şe- ilde tebarür etmişti: Kraliçe; Va mülükatla, z zaman ide bütün Napoliyi güzelliğile tes etmiş olan Emma ismindeki ka- neyin nesi olduğunu yakından falamış olacaktır. Sarayı krali, ziyalara garkolmuş- İu, Bin bir çiçekle süslenmiş olan sa- Taym geniş bahçesi, nurdan bir par- hü haline sokulmuştu. hi Emma, sarayın kapısından. içeri- — ?e girerken, saray erkâm, Napolinin Yt yüksek aileleri ile sefirler, birer , Sir Vilyam Hamiltonu ve ya- | Madaki güzel kadını tazimle karşı- lamışlardı. Herkes, hayranlıkla Em- Yı seyre dalmıştı. Güzel kadın, o 'ayın bahçesini dolduran ve Etand tuvaletlerile bir halei ihtişam den kadınların hepsine fsik gö- müştü. ©O vakte kadar Emmayı görmemiş Olan bir alay kadın ve erkek, ken- İ Sir Hamiltonun takdim etme- nurdan bir parça hali- üzerine|'ayacağını görmek Üzere heyecanla eklemişlerdi. İngiltere devleti fehimesinin Na- roli sefiri, Napoli yüksek mehafilin- e müsellem olan nezaketini göate- verek ilerlemiş ve Emmayı haşmot- meaba takdim etmişti. Kral Ferdinand, güzel Emmayı gördüğünden dolayı menmun — kal: mıştı. Haşmetmenap, kolunu Londra güzeline uzatmış ve kıyam etmiş o- lan davetlilerin arasından — geçerek geniş bahçeye doğru ilerlemişti. Napoli sefiri Sir Vilyam Hamil- ton, bütün generaller ve amirallarla krah takip etmişti. Sarayı krali orkestrasının çaldığı Aşkı tatmıyan, serseri . Waklede » Kâmi Orat başlamıştı. O gece, Dük dö Gulaçes ter de, kralın misafirleri arasındı mevki almıştı. Dük dö Guloçester, kralı taki; edenlerin ön safına geçmişti. Sir Vil yam Hamlilton, Dük dö Guloçesterle vataân hakkında tath tatlı konuşma- ika başlamışlardı. Napolinin tabit güzellikleri, Dük dö Gulaçesteri teshir eylemişti. Bir aralık, yavaş adımlarla kralı takir ederlerken, Dük dö Guloçester, Sir Hamiltona şu sözleri söylemişti: — Ne güzel memleket, kabil olsa, ömrümün sonuna kadar burada kal- mak isterim. — ARKASI VAR — kadını sevmiyen haydud! Alcoponun arkadaşı Şimdi İspanya tabiiye- tinde bir m ilyonerdir. Başından geçenleri anlatıyor? g | * | f 7’. Beki haydud, gimdikt milyoner Kid Paris - Soirdan — Geçen gün sık yakışıklı bir adam, suallerime daya- — Evet, dedi; ben, meşhur — Al İka bir şey değilim! — Nasıl, yeni doğmuş bir bebek mi ) —Evet, Nevyorklu dostlardan ki- mi isterseniz yanıma geliriniz!. Eğer beni tanıyabilirlerse istedik- lerini derhal veririm. Hakikaten pek şık bir kostümün| içinde, baska burun, başka - kulak, | ve başka ağızda karşıma çıkan mes- | hur Amerikan haydudunun bu - ta-| h.vı_;îıüıîvhym ettim, in (Yeni doğ uk) tan| zekbrn aA Mi ea Ümİ Parise geleliden beri Autenil kı- Tiniğinden çıkmıyan (Kid), yalnız !mıni, tabiiyetini, ahlâkımı — değiy İtirmekle kalmamış, orada yüzünü de operatörün eline teslim — ederek | yontturmuştu. Bana : | — Artık ismim Kid değildir,de-| di. İki günden beri adım, Nevbarn- dur. Amerikalı değilim, fakat İs-| panyolum. Maddi ve manevi tam bir | |tahavvülle yeniden dünyaya geldim. Alkapon'un arkadaşı Kid anasıl| Polonyalıdır. 1892 de — Polonyada! doğmuştur. Fakir bir köylünün oğ- ludur. Kardeşlerinin hakiki sayısını kendisi de bilmiyor. Yediği dayakların tesiriyle bir gün küçük Sikovsky evden kaçıyor. Bu kaçış, bir daha dönmemek üzeredir. Hamburg ve oradan da Nevyorka | |du. Fakat, bunların mühim bir kıs- tırabın her türlüsünü tadan, sefalet- le boğuşan Kid merikalıları yakın- ANADOLU ANADOÖLÜ — y aa aa eee Herziran 19 ——w B Cevaplar Bayan Nermine! v « Doğrusunu söyliyeyim, ben ai işlerine kârışmam, Karı koca anlaşa- miyor muşsünüz. Fakat benim bil- diğim anlaşmamak, mutlaka - seviş- memek değildir. Biraz inadı terke- diniz, biraz feragatli olunuz, baka- lim ne netice çıkacak!, Bayan Akıleye! Ayaklarınız için size ne tavsiye im?. Giyeceğiniz ayakkabı sizin zevkinize kalmıştır. Benim ayak mevzuu üzerinde tav siyem şu olabil Onları günde iki defa yıkayınız, çorapları yırtmamağa, ailenize yük olmamağa, tırnaklarınızı büyütme- meğe çalışınız. iyi mi kızım ? l:ıöylei Değildir naz gecesi Rica, niyaz gecesi Bu kısa yaz gecesi Ağuşuma gireydin. ör- dan tanımıştır. Bugün bile dilenerek | ? yaşadığı günlerden esefle bahset- mez. — Ne yapalım, bunlar alnımızın yazısıydı! Der, Yirmi yaşına geldiği zaman Kidin adına bir ad daha ilâve edilmiştir... Bu ad'da (Tiger) dir. Her ikisi bir- ( demektir. O, v hakkiyle ka- zanmıştı, Çünkü politika mücadele- lerinde icap ettirdiği fiili kavgalara (Kid) de iştirak eder ve bilhassa bu işlerde muvaffak olurdu. Bir kaç intihap mücadelesinden sonra, bir gün onun eline iki bin da- lar kadar bir Dara geçti. Bu dolarlar ona hayatının hakiki zevkini öğretti. Güzel yemek, güzel elbise, güzel yatak ve güzel eğlence.. Hakikaten güzel şeylerdi!. Fakat daha çok para kazanmak lâzımdı... İçki yasağı o vakitler Amerikayı kamp kavuruyordu. Eğer kaçakçılık yapacak olursa, milyonlar kendili- ginden gelecekti. Bir gün bu fikrini arkadaşına açtı. -Arkadaşı bu fikri çok cazip buldu. Aralarında anlaştılar. . İşte bunanlaşmadan, Amerika polisini yıllarca meşgul eden meş- hur (Kaçakçılık şebekesi) — ortaya çıktı. Kid Tiger'in arkadaşının adı (Al caPone)du. B Bu iki dost yıllarca beraber çalış- tılar! Milyonlarca lira kazandılar.. Polis bile gittikçe kendilerinden yık mağa başladı Lâkin Al Kapone'le Kid Tiger arasından kara kedi geçti. İşte bu hâdişeden sonradır ki Ki-! din Nevyorktaki rahatı bozuldu. Düşmanları çoğaldı! Eski hatıralarını yoklıyan Kid Ti- ger bize şunları söyledi : — Milyonlarım artık çoğalıyor- mını fakirlere, hastalara, mustariP- lere dağıtmaktan bir ân vazgeçme- dim. Bir çok- arkadaşlarım bu hare- ketime kızıyorlar, (Yaptığın delilik- tir) diyorlardı. Adam sen de!... (Haydan gelen huya gider) dar- bi meselini, biraz da (Haydan ge- lenin hayra) gittiği manasına çevir- miş ve bunu o suretle anlamak isti- yordum, Kadınlardan hiç hoşlanmam. On- Bay Nahide! Oğlunuzun tembelliği sizi epey-|rafı acıdı mı?| ce üzmüş olacak. kHıyıakz. nî:;l: dî" l kalmış. Bilirsiniz ki, mektepl a l y Rtak bu ae Atıcılık işte teplerde caridir, Ev içinde bilmem ı ne dersiniz? olur Kulunuz vafi miktarda dayak ye-| A Olktan görüşülüyor, herkes yti di Bigaron Bee Gl. başındasi 'göçen'bir hikâyeyi'ünlati: K R N G aei | yordu. Atıcılığı ile şöhret kazanmış bir avcı NOIur du — Benim de başımdan geçti.. Yüzünü şöstereydin Diyerek söze başladı ve şu hikâ- Çektiğimi göreydin Haai Nolurdu ey vefasız ee y çe gİN ü Bir öpücük vereydin «Bir gün, öğle vakti İzmirden . Karşiyakaya dönüyordur. - çiftemi tamirden almıştım. Vapur denizin ortasında iken üzerimizden bir ör- dek filosu geçti. Dayanamadım, ates ettim. Mermiler ördeklerden birine isa- bet etmişti. Süratle yuvarlanan £ |dek vapurun bacasından içeri giri- verdi. Derhal aşağı koştum. sem beğenirsiniz Ne lar benim ördeği yimi mı? Ördek bacadan di sırada ? Jocakçı kömür atıyormuş, küreğine pişmiş bir ördek gelince arkadaşla- rına ziyafet çekmiş.!» Bir zat — Oğlumu evlendirmek is- ı'i_ıurum ne tavsiye edersin? | — Hayret; benim ökçesi İâstikl: iskarpinim yoktu ammal. Bir eski bekâr— Sana akıl tavziye! ederim, oğluna da sabır ve metanet ! | | | | — Bu vaziyet ne.. Tek tekerlek üzerinde' seyahat ediyorsunuz? — Karımdan a da. Artık bu hâdiseden sonra benim bir tası tarağı toplamaklığım M p gekli. Amerikayı terkederek Avru- mi becerdim.Nihayet dünya yüzün. | paya geldim. Yalnız Avru_l’ıyı ha- de pasaporta, yani bir devlete tâbi reket etmezden — önce, mllYonlhn-'bulunmuı, oluyorum. Bugün de bu | mın hemen hepsini dünya bankala- sayede Parise geldim. | rma taksim ettim. Bundan maksa-| — Çektiklerime tamamen — nedamet | dim, ne olur ne olmaz, het yerde ediyorum. bir mikdar para bulundurmaktı!, — | halde iken şükür ki imdadıma İs- Panyol harbi-çıktı Oraya gittim yerden kovuklum!.. Hiç bir devlet baska ğ bana, kendi topraklarında (36) ıı-î Hayır müesseseleriyle devamlı bir | atten fazla ikamet hakkı vermedi... surette alâkadar oluyorum. İyi adam | Evvelâ vatanım olan Polonyaya git-'olmağa o kadar azmettim ki, —yü- tim, kovuldum. Romanyaya gittim, 'zümü bile bıçağın altına koymakta adam olarak yaşıyacağım. da makinisler durmuş-' * Tavsiye ı | Bundan sonra upuslu, gerek ma- | le amma, şimdi de her gittiğim nen, gerek maddeten büsbütün bir « rol borus; lerdir, ir az da gülelim : —Ah kocacığım, Noclâda otomo bilin altında kaldı. Acaba bir ta Tatlı dile sebep! Anne — Şoehime, yavrum. — Buyurun anneciğim! — Gene havalanmağa çıkacak. sın galiba! — Nereden bildin anne? — Tatlı tatlı «anneciğime deyi- şinden.. Fakat yağma yok, hiçbir ye- re salmam seni! — Söyle karıcığım; Bergamaya — mı gidelim, Dikiliye mi? Lokantada Lokanta sahibi ile garson arasın. da: — Bana bak oğlum; müşterileri ayırma, hepsine karşı nazik ol. Hale büki şu cıkan zata karsı cok. kaba davrandır — Fakat önün ne esek olduğuna bilmezsin.. — Niçin? — © benim eski patronumdu. ne mal olduğunu. bilirim.- — Demek ki, yarm, öbüreti radan çıkınca, bana da semsekafrl eşek> diyeceksih, öyte mi Ne okuüyormuş? İki dilenci ar — Ne o, ba Petrol yolları Yeraltından geçi: rilecek düs, 18 ÇALA ) — Fetrol ua ü geçirmeğe kârar vermiş. Kocasını döven kadım 'Hi üdeta sabırsızlıkla beklemişler. gizli seyahat ederek, Nevyorkta “Tam bu sırada, Kral Ferdinandın apaş cinayetiyle ilk defa temasa ge- Keldiği haber verilmişti. Ortalık, bir Hyor, :dı derin bir süküte dalmıştı. Her-| — Kid ismi, bu apaş âleminde ken- * ayağa kalkmış ve krala arzı ta- disine verdiği yeni isimdir. kranld hazırlanmıştı. — Davetliler, — Artık Sikosky, bundan sonra Hep lin, Lendra güzelini nasıl karşı- Kid olarak çağınılacaktır. Arada 14 lar hadden fazla gevezedirler. Ed- gar İ. Hoover Nevyork polisinin bü- yük bir rüknüdür. O, idareyi eline aldığı zaman - hepimizin papuçları dama atıldı. Çünkü vazifeye çok cid- di başlamıştı. Bir çok memurları birden azletti. kovuldum. Macaristandan, Avus- zerre kadar tereddüt etmedim. Cayırlıbahçeda Melez turyadan, Belçikadan, Felemenkten,| — Bana | bunları söyliyen meşhur |de tütün amel Almanyadan, İngiltereden, Marok. haydudun yanında güzel bir kadın | İip kızı Naile A tan, İspanyadan, Amerikanın — kü- ' da vardı: Bu kadının adı Victoriadır. |daki gecii çük hükümetlerinden birer birer Aşkın ne demek olduğunu bilmiyen | Ali Arslanz kovuldum. |Kid Tiger, acaba bu kadımdan aşkın | YiZzüt v Artık ne saşırmış ne nesne, ne meta olduğunu öğren- | yapacağımı —- e— aat < Ze li “REAMi” HksHe 2 e X *