Fakat o geceyi merede Amıral Nelson ' Bir ıhtışamın parlak destanına k.ırıenn aşk. 18 Kaptan (Con Peyn) Taymis Behri sahilinde ev tutmuştu. âva yağmurlu — olduğundan; #raba, hizlı yürümeğe — başla- Tuştı, Emma, Con Peynin evine Yaklaştığında, kabarmış — olan Aymiş sularının, rıhtıma — şid- tle çarpmakta olduğunu gör- 'üli— Fakat, onun yaralı kalbi, daha şiddetli çarpmağa başla- RBıştı, Dalgalar Con Peynin sokak apısını bayli islatmıştı.. Emma, hafifçe kapıyı çalma- a ve etrafına bakı nmağa baş- İltmıştı. Bu esnada, ihtiyar bir kadın kapıyı açmış ve gece ya- Tisından sonra eve gelen bu ka- dam kim olabileceğini düşü- hürken, Emma, kapıdan içeri Ririvermişti. İhtiyar kadın, na> tkâne bir tavırla: — Güzel kızım; kaptan (Con 'eya) Amerikaya gideli dört W oldu. Damiş ve bu sözlerden sonra tİlerini uğuşturmağa başlamıştı. Emma, büsbütün — ümidsiz kalmıştı. İhtiyar kadınla vedı- Ştıktan sonra, sokakta bek- iyen arabaya koşmuş, ne ya- Pacoğını şaşırmış bir vaziyete Üüşüüştü,. Emma; bu sefer, arab üdres v Tmeği unutmuştu. Bün üzerine arabacı: — Nereye gideceğiz, dam? D ye sormuştu. hatırlamış ve. ne- gdtceğlel keslirmeğe ça-” 1 ııı..ı Sir Çarl Grevil, birdenbire &tırına gelmiş ve bu eaki aşi- Nasına iltica ettiği takdirde ge- Ti çevrilmiyeceğine kanaat ge- tirdiğinden, arabacıya: — Sr Çarl Grevilin köşkü- ne çek! Diye emir vermişti. Yarım saat sonra, Sir Çarl Grevilin kapısını genç ve şık giyinmiş bir hizmetçi açmış: — Madam, Sir Çarl Grevil, Maalesef Londrada değil! Sözierile Emmayı arş:inmıştıl Emmanın eli ayağ. kesimişti. Genç hizmetçi, yuvaş yav ş so- kak kapısını kaparken, Emma da; arabaya doğru yürümeğe başlamış ve İfakat, arabacıya verecek parası olmadığını dü- #ünerek, arabaya binmek cesa- tetini nefsinde bulamamıştı. Arabacı: — Talüniz yokmuş mıdami, sözlerile kadına cesaret vermek istemiş ve fakat güzel kadının Maneviyatı sıfıra inmiş bulun ü çıkmamıştı. Bir- — Verecek param da yok! Diye sesleamişti. Arabacı, bu Aözler üzerine yerinden atlamış ve Emmaya yaklaşarak, yüzüne dikkatle” baktıktan sonra: — Ben de bekârım arzu #derseniz buyurunuz | Szi iki gece için Mmisafir edebilirim. Şeklinde bir teklif yapmıştı. Emma, atabacının bu teklifi- ve ken- arabanın içinde bulunan küçük bavulunu alarak ve çamurlu kaldırımlar. dah geçerek, meçhi doğra Yürümeğe başlamıştı! ertesi gün, #nnesinin aşçı bulunduğu eve #idip kendisinden beş on — ku- Püş alabileceğini — kestirmişti, geçire- bileceğinden başlam şt. Emma, yağmurdan hayli 18- lanmıştı. Ayai zamanda - acık- mıştı da! Biraz daha yürüdük- ten . sonra; mükellef bir evin, birkaç basımaktan ibaret ka- pisı önüne gelmiş, takatsiz bir halde — bavuluünu mermerlerin üzerine koymuş, ağlanacak ha- lini derin derin düşünmüş ve © geceyi, küçük bavulunun üs. künde ve mermer merdivenler üzerinde geçirmekten başka ça- re bulunamamıştı. Emma; o gece, kân ağlamıştı. Yıldıri — gibi gelip çatmış ve onu kalbgâhından vurmuş olan bu sefaletten son derece ürk- müştü. Meybanede hademelik ettiği günleri, bu sefalet kar- şısında, bir devri s>adet telâkki etmiş ve o günleri çoktan ara> mışti. Emma, tırnaklarına — kadar ıslanmış — olmasıı rağmen, küçük bavulunun üstünde biraz uykuya dalmıştı. Bu - sırada, kapalı bir arabanın, kapının önünde durduğunu duymuş ve hemen gözlerini açmıştı. Ara- banın içinden çıkan bir erkek, arabada kalan arkı endişe — etmeğe Nıklodıu — Geceniz hayrolsun. Çok teşekkür ederim Lordum. Sözlerini sarfetmişti. Kâmi O'ıl Arabanın da: — Doktor! Yarın erkenden gell Diye seslenmişti. A abadan çıkan adam, ka- pıya doğru gelmeğe ve merdi- venlerden yavaş yavaş çıkmağa başlamıştı. Ortalığı kesif bir karanlık kaplamıştı. Gelen adam, artık kapıyı aç mak üzere, Emmanın bükülmüş olduğu son basamağa çıkmıştı. Ayağı, birdenbire, güzel ka dına çarpınca: — Kim var orada? Diye haykırmıştı, Emma, melül ve merhamete şayan bir sesle: — Beni affediniz.. Diye mırıldanmıştı.. Müstakbel Ledi Hamilton, © geceyi, kapısında — saatlerce ftitremiş olduğu evin — sahibi doktor Grahamın himayesinde geçirmiş ve onun harikulâde güzelliği, doktora, maneviyatla tedavi usulünü o geceden iti- baren telkin eylemişti. içinde — bulunan adi — Bir banker, boşadı- - ğıkadınınkapısında Emma; bir an içinde bütün If İâs ettim, kurtar benı, d'yor_ Ka- ıg'- " din reddedince silâha sarılıyor! Psi Suar gazetesinde, bir karı kocanın hakkında çok enteressan bir haber (oku- duk. Aynen dercediyoruz: 1932 senesinde, Migel Grei isminde Avusturyab zeog.n bir banker, Hindi: yaptığı bir seyahat esnasında, Britanyalı ulak bir memurun — kizile tan- şıyor. — Sesil adındaki - bu kız gözel fazat fakirdir. Banker Sesille evlenerek onu Adelâde götürüyor. 1934 yılında, genç bankerin karısı Sesil Grei, xocasını an sızın terkediyor. Tanıdıklarına, — ocasının pek kötü olduğunu söylüyor ve ık: sene süren evlilik hayatını şöy- le anlsatıyor: — Kocamın iki kardeşi de kendisi kadar kötüdürler. Avus- turyaya g ttiğim gindenberi ba- na eziyet etmek ıçin âdeta ya- rıştılar. Ginde belki yirmi se- fer fakirliğimi ve yavanlığımı başıma kakıyorlardı. En bayağı bir ev hizmetçi: sinden daha fena muamele gö- rüyordum. Böyle yaşamaktansa sefaleti terc h etlim. Altına — hücum Kadının beyanatı burada bi- tiyor. 1935 senesinde, genç bir İngiliz. kadınının Ba:ov- Grkte altın madeni- bulduğu şayası her tarafa yayılıyor. 1936 - yılında, Avustralyada yeni - bir mali müessese kuru- luyor. Bu, zeng n altın maden- lerine sabip Madam Sesilin müessesi 1938 senesinde bir ziyaretçi Madam Sesil'e konuşmak isti- yor. Madam — Se8il ziyaretı kartvizitnde: "Migel Grei,, is- mini görünce bizmetçisine: — Onu yanıma getiriniz! Emrin: veriyor. Eski kocası Migel, içeri gi- hayat rer girmez: — Son meteliğime kadar if- lâs etlim; diyor. Beni ve şere- fimi aücak sen kurtarabilirsin. Sesil sesini çıkarmıyor. Mük lis banker rakkamlar ve vesi- kalarla nasıl iflâs ettiğini anlat- makta devam ediyor. Adm en nihayet susuyor. Sabık kar rısı' Sesil, acı acı gülerek: — Teşekkır ederim, - diyor, bu hauniz çok memnun oldum. Migel, reddedildiğin. görünce cebinden çıkardığı bir tabanca ile Sesili öldürmek isliyor. Fakat orada bulunan iki hiz- metçi herifin * üzerine atılarak elindeki — tabancayı — al yorlar. D rhal polse telefon ediliyor. Pous — Migelle, bitişik odada bekliyen iki kardeşini hemen yakalayıp götürüyor. Geçenlerde yapılan bir mu- hakeme neticesinde, Migel ve kardeşleri üçer sene hapse mah < ı'bm oluyor'ar. Garibi şu Migebin iflâsını koer bir bankacı ile ev- lenmek üzeredii Döğüşmek Burnovada - Konyalı Abdür: rahman oğu, Hüseyin ile Halil oğlu M<hmet ve Hüseyin oğlu Mehmet arasında çalı mesele- sinden kavga çıkmış, yumrukla biribirini dövdüklerinden zabı- taca yakalanmışlardır. Şsseyi bozmak Karşıyakada Turan - Naldö- mdaki şose üzerinden m kazanı ile şoseyi birkaç yerinden bozan Rizeli Mehmed Demir, Gemlikli M stafa, Ha- Salâhettm umuma aid şoseyi tahrib etmek suçundan tutula- rak adlıyeye verilmişlerdir. ANADOLU Lâstik gibi bir | insan yüzü —— e— Şu hale bakın! giltere hükümetinin Gla> | kov sergisinde en alâkab ve eğlenceli numarayı, yuükarıya resimlerini koyduğumuz Alfred Hyland'ın (Yüz oyunala:ı) teşkil etmektedir. Alfred Hylan'ın derisi lâstik- ten daha fazla oynak ve ondan daha ziyade her şeklin kalıbını almaktadır. Her mesleğin bir rekabet cephesi olduğu gibi, — Alfred Hyland'ın ( Yüz oyunları ) aa karşı da rakipler çıkmış ise de bu lâstik yülü adam buaların hepisinin eline babuçlarını ver- mekte geckmemiştir! Res.mde yüzünü muhtelif şe- killere koyan bu adam, Glas- kov'ua meşhur sımalarından ba- zılarının Hüve Hüvesine tak- mi yıpmakta ve halktan birçokları Alfred Hyland'ı bu meşhur simalardan biri olarak tanımaktadırlar. Hılbuki Alfred sit bir işçiden başka ir. Katolikler . kongresinde Budapeşte, 28 ( Radyo ) — Macaristan — Başvekili — İmredi, beynelmilel kazcıkler kongresi müaasebetile Teolojik bir kon- Terans vermiştir. Bundan sonra Nankin pskoposu Yupag ile Japon amiralı Yamamoto, birer söylev vermişler ve — katolik mezhebinin, J-ponya ile Çinde gösterdiği terakkiden bahseyle- miş erdir. Kongreye iştirak eden - İran ve, Arap katol kleri de - birr söylev vermişlerdir. Mayıs 29 Biraz da Gülelim Sinemaya gitmek ıstıyorlarmış. Gardiyan — Ne o, yolu şaşrdımz galiba?! Firari mahkümlardan biri — Hayır, hayır,, Arkadaşımla sinee maya gitmeğe karâr vermiştik te! Seyyah — sunuz böyle? Vahşi— Parise.. Jozefin Bey- kerin üç mi sükse yaparak para kazanmağa.. Seyyah — Mükemmel.. Oaun üç misli vücudüne ip b Nereye gidiyor- lunduğunuza göre muvaffakıye- tinizden emin olabilirsiniz. Yalan! — Nasil olyor da kızınızın bu adamla sokağa çıkmasına müsatde ediyorsunuz? O, tam on sene hapis yattı.. — Vay sefil adam vay! Bana lokuz sene attığını söylemişti! — Artık evleniyorum.. Müstak: bel kocamın ne iş yaptığını bi- liyor musun? —Budalalık! Hırsızdan ne soracakmış? Oldukça dürüst olarak tanın- miş bir adam; mah iledeki ka- rakola giderek komisere: — Geçen akşam evimde bir h rsizlik yapıldığını biliyorsunuz. Hırsızın yakalandığını duydum. Şimdi bu sefil adam burada midir; diye sordu. Komiser: — Evet, burada; verdi: — Onu görmek istiyorum. — Szbep? — Sebebi şu; karımı uyan- dırmaksızın - sabahin — saat iki- sinde evime giriyor. Buna na- sıl muvalfak o.duğunu öğcene- ceğim! cevabını Karakter Kararsızlığı ile tanınmış —bir gazeteci, meslektaşlarından bik rile çekişiyordu. Nihayet —hüidk detlenen arkadaşı ona; — Arziz dostum, dedi siz ölünce ben cenazenizde bulum Mmıyacağım. — Niçin? — Çünkü, yolda mezarlığı değişlirmek istersin.. aa — Bu genci Iııkıhıı ııd- yor musun?. — Tereddüde mahal var mı? Senelik iradı 10 bin lira tutu yor.. Cakete acıyormuş — Kocanızı bıçakladıklarını öğrendik; çok müteessir olduk. — Aman bunu - hatırlatmar yınız; Caketindeki bıçak yırtı ğını ördürmek — için 2 İira sar. fettim! Oorsa ÜUzüm satışiarı Ç. Alıcı K. . 29 Ü. Kurumu 18 18 Albayrak 18 47 — Bugünkü yekün 178224,5 Dünkü yekün 278271,5 Umum yekün 28-5-938 çekirdeksiz üzüm fiatleriz 7 1650 87 SÜ 9 1900 10 — 20 00 11 22 00 Zahire satışları Ç. Ciasi KS K 3370 Buğday 6 6 437 200 Arpa — 4125 431 156 Sısam — 1625 1650 320 Fransızlar İki hatıra için yeni ru' cıkaracaklar Parıs, 28 (Rıdyo) — Fransz Pusta ve Telgraf idares; gele cek ayın 28 inde, İngltere kralı ve kraliçes nn Puris z yöretleri münasebet le bir seri pul çıkar racaktır. Bundan başka, Kolombiyada yapracak chan kupası maçı için de bir sri pu! basacaktr. *