Sahife —Başı 1 inci sahifede— gitmişlerdir. Başvekil B. Celâl Bayar ve Hariciye Vekili Dr. Rüştü Aras ile Türk heyeti azası saat 16,30 da ekspresle hareket eylemiş- lerdir. Türk Vekilleri istasyon- da Kralı temsil eden başyaver General Tzanev ile başkât P B. Pnov, Bulgar Başvekili Köse İvanof, bütün hükümet âzası, Balkan devletleri elçileri, Hari- ciye Nozareti erkânı, polis mü- dürü, Sofya demiryolları müdü- Tü, Türk elçiliği memurları, Bul- gar - Türk cemireti ve daha birçok resmi zevat tara- fından selâmlanmıştır. Sancak ve muzıka ile bir ihtiram bö- lüğü askeri selâm resmini ifa etmiş ve Başvek.| Celâl Bayar tarafından teftiş olunmuştur. Trenin hareketinden evel iki başvekil samimi surette el mışlardır. Türk Başvekilini ve — Hariciye Vekilini polis direk- — törü, protokol şefi ve Türk Ve« | killerinin mihmandarlığına tayin — edilmiş olan Hariciye memurları — ile Türkiyenin Sofya elçisi B. Ber- *eı hududa kadar geçirmişlerdir “BSölya, 13 (ALA.y — Türkiye Başvekili ile Hariciye Vekilinin — Solyayı ziyareti münasebetile — Bulgar Başvekili B. Köse İva- mnof Anadola Ajansına atideki - beyanatta bulunmuştur: | — Bugün komşu ve dost Türki- — yenin iki güzide devlet adamı- nin ziyaretinden dolayı çok bahtiyarız. Kısa olmakla bera- — ber bu ziyaret memleketlerimiz — arasında mevcut dostane mü- — masebetlerin ve iki hükümetin bu münasebetleri daha ziyade — samimi bir hale getirmek azim- — lerinin yeni bir bürhanıdır. - Bulgar milletinin. ve benim — Türk milletine karşı hissettiği- — miz hararetli samimi sempati hislerine tercüman — olmasını — Anadolu Ajansından dilerim. — Sofya, 13 (A.A.) — Türkiye Başvekili B. Celâl Bayar Bul- gar Ajansı vasıtasile Bulgar — gmatbuatına aşağıdaki beyanatta Anlıyor musun — Saime; o, — uyanmış ve herşeyi unutmuştu. “Bazı vücudlerde herhangi bir — yara ve bere çarçabuk iyileşir, — kaybolur gider. Bazılarında ise — ayni şekilde bir yara, bir çizik, — yıllarca kapanmaz, iyi olmaz, biç olmazsa yerini birakır., Gü- “zide, bu birinci plâna dahil — olanlardan.. Belki de bu yüz- “den, neşesini çarçabuk - tekrar — ele almış bulunuyor.. * . — Tireye gelişimizin dördüncü — genesi.. Güler artık büyüdü. — Onu, 16 yaşının bütün letafeti âdeta pembe, sıkı ve canlı z bulunmuştur: —Bulgar Kraliyet hükümetinin nazik daveti üzerine Belgrad- dan dönerken Sofyada tevak- kuf etmeği kendimize büyük bir zevk bildik. Güzel hükümet merkezinizi bu kısa ziyaret Bul- gar Başvekili Ekselârs Köse İvanof ile daha geniş bir su- rette tanışmaklığımı mümkün kildı. Doktor Aras ile birlikte ek- selâns Köse İvanof ile memle- ketlerimizi alâkadar eden me- seleler hakkında görüş - teati- sinde bulunmak fırsatmı buk duk. Bizi minnettar bırakarak iltlata garkeden Majeste kralın yüksek teveccühlerine nailiyetle çok bahtiyar olduk. Kraliyet hükümneti ve bütün halk bize çok dostane iyi kabul göster- diler. Bize ibzal edilen nişansi dostaneden dolayı çok müte- hassisiz. Bütün dostane teza- hürlerin — memleketlerimiz ara- sında mevcud iyi komşuluk münasebetlerinin birer bürhanı ve Bulgaristanın Balkanlı kom- şulariyle iş birliği niyetinin teyidi olduğu ile Bulgaristanı terkediyorum. Sofya, 13 ( A.A. ) — Bulgar gâzeteleri, Türkiye Başvekili B. Cedâl Bayar ile Hariciye Vekili Dr. B. Rüştü Arasın Sofyayı zi- retine uzun sütunlar tahsis et- mekte — ve birçok - fotoj neşretmektedirler. Akşam ga- zeteleri ilk telsirleri de yap- maktadır. Slovo gazetesi diyor ki: “Gar- bi Avrupada hüküm süren dip- lomatik faaliyet şimdi Balkan- lara yayılmaktadır. Türk Nazır- larının son seyahatleri Balkan- larda yeni bir diplomatik gö- rüşmeler devresini açmaktadır. Milletlerin hukukuna — karşılıklı hürmet esasına dayanarak sami- mi surette tatbik muzmersiz Balkan tesanüdü boş bir lâkırdı değildir. Kendisi ile ilk dostluk pâak- tımı imzalamış bulunduğumuz Türkiyeye karşı hissedilen dost- “Ah, bu gönül,, Yazan: Saime Sadi - S1 - bir gül göncasına benzetiyorum. Bu evi terkedecek, daha aşa- gıda başka bir yere taşına- caktık. Babam, babasına söylemiş.. Yaz vakti idi, mekteplerin ta- til olduğu günler.. Güler bana geldi, yüzüne baktım ve onun büyük bir korku ve derin bir ıstirap içinde, âdeta benden bir teselli, birşey beklediğini görür gibi oldum: — Ne var Güler, ne oldun yavrum? — Şey, Aferide ablal. Bu evden — çıkıyormuşsunuz — öyle mi? ; ANADOLU Safyada çok samimi konuşmalar cereyan etti Başvekilimiz, Belgrad ve Sofya seyahatlerinden çok memnundur. - B.Celâl Bayar, dost ve müttefik memleket ricali ve Bulgar devlet adamlarile yaptığı temaslar hakkında Büyük Şefe arzı malümattan. sonra beyanatta bulunacaklardır. lük — hissiyatımızı — temizlemiş olduğundan yeni bir politik yolunu açmış bulunuyoruz. Bu politika karşılıklı dostluk ve hürmet politikasıdır., Yarı resmi Daes başmakale- sinde diyor ki: *Bulgar milleti, Türkiyeye karşı daima çok iyi hissiyat beslemiştir. Bulgaristan, bu his- siyatının muhtel f bürhanlarını, ezcümle Montrö konferansındaki hattı hareketi ve dsha son Za- manlarda Bulgaristandaki Türk mekteplerine Lâtin alfabesini sokması suretile göstermiştir. , Reisicumhur Atatürkün Bul- haristana karşı olan iyi hissi- yatını hatırlatan Daes makale- sini şöyle bitirmektedir: *“Biz, Bu'garistanın ve Tür- kiyenin sulhun ve iki millet arasındaki duslane münasebet- lerin idamesi için daima fazla- laşan bir enerj ile çalışacak- larına eminiz., Sofya, 13 (A.A.) — Anadolu Ajansının muhabiri bildiriyor: Sofyada Bulgar hükümetinin m'safiri bulunan Başvekil Bay l Bayar ve Vekili mı:ı:"rmt’“ 'As bugün saat 12 de Sa Majeste kral hazretleri tarafından kabul bu- yurulmuşlar ve nezdlerinde uzun müddet kalmışlardır. Saat 12,15 te Vramla sarayında Başvekili- miz ve Hariciye Vekilimizle bütün Türk heyeti Majeste kral hazretlerinin öğle yemeğinde misafir olarak bulunmuşlardır. Yemekten sonra Majeste kral Başvekilimizle bir tarafa çekile- rek uzun müddet görüşmüşler ve sonra kendilerine ayrı ayrı iltifat ederek bütün heyeti mu- rahhassa erkânı ile konuşmuş: lardır. Başvekilimiz kral: haz- retlerine Atatürkün selâm ve muhabbetlerini arzetmiş ve Sa Majeste de bilmukabele en sa- mimi muhabbet ve hürmetlerini Reisicumhura, arzına Başvekilin tavassutunu rica etmişlerdir. Kral hazretleri Başvekil Ce- lâl Bayara kendi imzalarile bir Brdenbire, ben de şaşır- dım.. Güler, o takdirde bir ev kirası ile temin ettiği tahsilini yarıda bırakmak mecburiyetin- de kalacağından korkuyordu. — No olur başka eve ç- karsak Gü er? Hâlâ çocukluğunu muhafaza eden o firari ve mahcup ba- kışlarla: — Sizi artık göremem.. Gör: sem bile çok az.. Dedi. Benim isteğim üzerine karar verdik ve gene evde kaldık. Zaman, meyilsiz bir mecraya düşmüş büyük bir nehir gbi ağır ağır, hiç gürültü yapma- dan geçiyor. Ben, bizim dere- ye bakan bahçeyi temizlettim, bahçıvan buldum. Aklımın er diği şekilde ve zevkime göre, burasını — düzelttim. — Eserimi beğendim doğrusu.. Fakat kü- çük afacanlar, dereye sarkan İzmirliler! Bugün hava tifaline iştirak ediniz. — — Başı 1 inci sahifede — Yolda alaya girmek istiyen- ler, kolun nihayetine katıla- bileceklerdir. Merasim 11 de İstiklâl — marşı ile başlıyacak, marştan sonra kumandan, her kesi şehidleri selâmlamağa da- vet edecektir. Kıta kumandanları da kıta» larına derhal (dikkat) kuman- dasını verecek, siviller de şap- kalarını çıkaracak, bir dakika ihtiram — vaziyeti alacaklardır. Ayni dak.ka içinde bir top atlacak ve merasim yerindeki bayrak yarıya kadar indirile- cektir. Top sesi ile beraber şehir- deki bütün daire, müessese ve ticarethanelerle gemi bayrak- ları da yarıya kadar indirile- cektır. Fabrika ve gemiler dü- dük çalacaklar, insanlar ve na- kil vaâsıtaları oldukları yerde bir dakika duracaklardır. Bir dakika soara rahat ku- mandası ile bu merasim bite- cek, bayraklar yerine çekilecek, düdükler susacak, herkes yürü- yüşe geçecektir. Müteakiben Vali B. Fazlı Gü- leç, hava kuvvetleri namına bir zabit nutuk — irad edecekler ve bir müfreze de havaya üç defa ateş edecektir. Bundan sonra kapıdan çıkı- lacak ve Şehitlik önündeki yol- dan geçilerek çeşmenin yanın da muzikanın önünden ken sol taraftaki şehitliğe ba- “ayrıca bir hatıra vermişlerdir. Sofya, 13 (AA.) — Bulgar Ajansı bildiriyor: Bu gece Başvekil B. Celâl Bayar ve Hariciye Vekili Dr. Rüştü Aras Ankaraya dönmek üzere Bulgar arazisini terkede- ceklerdir. Bugün Bulgar hükü- met merkezinin iki güzide Türk devlet adamına karşı göster: diği iyi kabul çok samimi ve dos- tane olmuştar. Sofyada kısa ikametleri esna- sında Türk vekilleri Kralın, hü- kümetin, halkın, ihtiramlarına ve sempati tezahürlerine maz- har olmuştur. Yeşillikler ve iki memleket bayrakları ile süslen- miş bulunan istasyonda karşıla- ma töreni — hararetli bir mahi- yet almıştır. Türkiye başvekili ve Bulgar başvekili yanlarında Sofya garnizon kumandanı ok- duğu halde ihtiram bölüğünün önünden geçm şlerdir. Bu ex meyvesi ağaçları taşa — tutuyor ve yere düşen erikleri, vişnele- ri, olmaları kapığıyorlar.. —On- lara bir iki söz söylemek isti- yor, yapamıyorum. Haşarılar, birkaç meyve düşünce, biribi- rine girerek, derenin taşlıkları üstünde biribiri üstüne — yıkıla- rak, kahkahalar, çığlıklar ata- rak öyle şeyler yapıyorlar ki.. O esmer, uzun boyla ziraatçi hâlâ dere içinde mekik doku- yor ve ben, hiç görmemezlik- ten geliyorum. Güzide ise, gö- rünmek için ne mümkünse ya- piyor.. Kendi kendime; “hasta bu kız, diyorum ve içimde ona karşı bir mazeret zemini hazırlamağa çalışıyorum. Tire, çok güzel yer, çok.. Burada, bir değirmendere var.. Bir tarafından — girince, etrafı #ğaçlar ve — bahçelerle çevrilmiş, orta yerinden sular akan bir dere içinden saatlerce yürüyorsunuz. Her on, on beş ö dihamelanüasüümün kılarak usulü veçhile selâm ve- İzmirlilerin hamiyeti Kırşehir ve Yozgad bareketiare fe'üketzedeleri yardım listesi dün göyle idit Lima Kı, Alurca, Biyâk Çiğli köyü halkı taralından teberrü edi. Üp Karşıyaka Kızılay şube Bi vamtasile yatırılan 32 20 Kocatepe okulu öğrencileri — 2 Bölge okulu öğrencileri 6 15 Kız Lisasi öğretmen ve öğrencileri Bugün toplanan şehidleri ih- rilecektir. ( Şehitleri ziyaret ve saygı defteri ) her teşekkül, müessese veya dairenin bir mümessili ta- tafından ve yürüyüş sırasile 117 50 157 85 ::ıhdın girilirken — imzalana: 3,“_“::. "::-'ı ;:; Z: ır. SÜ T eçi : Turan yağ Z Çfa_?ksıtler ğ ir İngiliz vapurunu fa.bnkas'nda batırdılar blr İlaza. Salamaka, 14 ( Radyo ) — Franksitler, ileri harekâta de- vam etmektedirler. Son muharebe'erde, Cumhu- riyetçilere ait 8 tayyare düşü- rüldüğü söyleniyor. Franksitlerin, Barselon şehri. ni tekrar bombardıman ettiklee ri ve atılan bombalardan yüz kişi öldüğü bildiriliyor. Valânsiya bombardımanı en nasında hasara uğrıyan bir İa- giliz vapuru, su almış ve bu: gün batmiştır. Massolini siyasi söy. levini Cenovada verdi — 3 üncü sahifeden devam — Faşıst İkalya; size, sizin vata. ni hissiyatınıza ve fedakârlığı- nıza dayanmaktadır. * Mussolini, söylevinden sonra büyük tezahürat arasında bam müesseseleri gezdi ve müteaki. ben belediyeyi ziyaret etti. Bolediye reisi, kendisine bir Dün sabah saat 11,15 de Turandaki yağ ve sıbun — fab- rikasında feci bir kaza olmuş- tur. Fabrikanın atölyesinde çar lışan amele Refet oğlu 31 yar şında B. Fazıl, tesviye makine sini tahrik için elektrik tevzi tablosunda csreyan — anahtarını açmak isterken birdenbire elek- trik ceryanına kapılmış ve sar- sılarak yere düşmüştür. Bir da- ha yerden kalkamıyan zavallı genç, derhal bir otomobille Al- sapcaktaki ecnebi hastanelerin" den birine nakledilmişse de ya- rım saat sonra Ölmüştür. Ölüm tahkikatıma — müddei- umumi muavini B. Enveri Ege tarafından el konmuştur. Elektirik tevzi — tablosunun bozuk olması ve bu yüzden bir gencin ölümüne sebebiyet ver* miş bulunması muhtemeldir. ediliyor. Bir elektirik mühendisi de fenni tetkikat için fabrikaya | harita hediye Bu baş götürülmüştür. ritada, beşyüz seni vel Ceno- vanın ü Türk va ıni çalmış tir, İstasyondan şehre kadar muhterem misafirler - kaldırım- lar üzerinde birikmiş olan ha- kın sempati tezahürleriyle kar- şılanmıştır. Başvekil B. Köse İvanof ile samimi ziyaretler — teatisinden sonra güzide Türk devlet adam- ları kralın huzuruna kabul edil- miş ve yemeğe davet olunmuş: tur. Sofyadan ayrılışta da misa: firlere karşı geçirmeye gelen zevat ve halk tarafından ayni samimi sempati gösterilmiştir. Türk misahrlerin — geçecekleri yollara — dizilerek — kendilerini selâmlıyan — halka — muhterem Türk misafirler çok nazik bir surette selâmlarını iade eyle- mişlerdir. İstanbul, 14 (Hususi muha- * birimizdeo)— Belgrattan dönen Başvekilimiz B. Celâl Bayarla Hariciye Vekilimiz. B. Rüştü daxıikada ka şınıza, — derenin ortasına kurulmuş, yukarıdan gelen suyu kendi — göğsünde toplıyarak taşlarını çeviren de- girmenler görürsünüz. Değir- menciler, çoluk çocukları — ile burada oturuyorlar. Pazar olunca, etraftaki balr çelerin sahipleri de gelip ye- leşiyorlar. Çardaklar, dere için: de sıraya dürüyor. ve gece olunca ağaçlardan, çardak ça- tılarından sarkan büyük gaz fenerleri ile derenin ıslak ka- ranlığında çok güzel bir âölem doğuyor. Uzaktan uzağa, susmuş ve dinlenmeğe varı değirmen- lerin içinden şarkı sesleri ge- liyor. Beri tarafta ağaç dalları arasına kurulmaş bir salıncak- tan başını kaldıran bir yavru- cuk, şaşkın gözlerle göaklerin nihıyetsizliğine ve bua — ni- hayetsizliğe serpilmiş yıldızlara bakıyor, birşeyler mırıldanıyor. . lenizde . yerren Wı%rmıkte:lir. CKK YA TU AAA Aras, beraberlerindeci heyetle birlikte bu sabah İstanbula gel- mişler, Sirkeci garında mera- simle istikbal edilmişlerdir. Başvekilimizle Hariciye Veki- hmiz, perapalasa — misalis ol- muşlar ve akşamleyin, ekspresle Ankaraya hareket etmişlerdir. B. Celâl Bayar, Belgrad ve Sofya seyahatleri hakkında ga- zetecilere şu beyanatta bulun- muşlardır: — Seyahatimden çok mem- nunum. Şefim Atatürke malü- mat arzettikten sonra beyanatta bulunacağım. antidir. Tecrübe oJı;ııı' VI Etiman Kitape 1Ş yeri IKalem meraklılarına tavsiye edilecek 0 sene için Sat Yalnız “Eliman” Kalemleridi «« Burada masa: çok mebzule. Burada da ihtiyar bir 207 — bekle tanıştım. Gerçi, - di; gibi değil amma, orijinal bif adam.. Kırisı ile hiç 'ıçıd' yor. Yamap, realist ve istihzâ ile konuşuyor.— Sonu var kç