Sahife 7 Gökten ölüm yağıyor Verdun kalesi Almanlara karşı nosıl durdu? Yazan: Fransız erkânıharp kaymakamlarından Jorj Londen Fransız taarruzunun başlıyacağından haberdar olan Almanlar, daha evel hazırlanmışlar ve şid- ANADOLU Türkçeye çeviren A, Kâmi Oral detli bir mukavemetten sonra iki Fransız fırkasını ric'ate icbar etmişlerdi Son mağlübiyetler, Almanları çok müteessir etmişti. Genera- lin emirnamesi bu teessürü aşi- kâr bir surette gösteriyordu. Acaba, bundan sonra indirece- gimizden emin olduğumuz dar- beler, onları ne hale koyacak?. Elime geçen bu emri yevmi, biç şüphesiz, geceden Alman kıtaatına tebliğ edilmiş olsa gerek.. Topçumuz, bu sırada ateşini teksif ve teşdid ediyordu. Düş- man bataryaları da muattal kalmadılar. İki tarafın müteka- bil ateşi, ortalığı bir ateş par- » çası haline getirdi. Duomon - istihkâmlarının et- rTah, Alman toplarının attığı mermilerden harmana döndü idi. Gerek biz ve gerek düşman, mükemmel bir halde mevzileri- Mizde tutunuyoruz. Öğle üzeri, Alman orduları, bütün cepheye umumi taarruza kalkışacaklar.. Mareşal Petenin plânını tat- bik edebilirsek, selimet mu- hakkaktır. Bu sayede düşmana kahhar bir darbe indirebile- ceğiz. Sabah saat beşi buldu. Bu sırada, 141 inci alayın kısını küllisi gelerek sağ cenahımızı tuttu. Sol cenah da dâaha evel ““takviyer sedildi., — Vaziyet çok mükemmel görünüyor. Kıtaat, taarruz emrini büyük bir sa> b"ııl_lllılılı bekliyor. Tansız ordusunda, o güne kadar bu derece bir müg:ı- meliyet görülmüş değildi. Mareşal Petenin — plânında esas olarak şu nokta vardı: “Mümkün olduğu kadar sü- ratle hareket etmek ve taarruz hazırlıklarını ikmal etmeden evel düşmana kat'i ve şaşırtıcı bir darbe indirmek.., Maalesef, bizim bu tedbirle- rimizden haberdarmış gibi düş- man da, çok kuvvetli bir halde bekliyordu.. Beş on dakika sonra bütün cephede taarruz başladı! Düş- man, kıtaatımızın yaptığı ilk hücuma karşı gösterdiği şid- detli mukavemetle bizi dehşetli bir surette sarstı! Harp, kanlı bir surette de- vam ediyor.fAlmanları mevzile- rinden söküp çıkârmak, bana öyle geliyor ki, çok zor ola- caktır. Sol cemnahımızda vaziyet müş- kül. Düşman, bu cephede hâ- kimiyeti ele geçirmek üzerel. Bütün zırhlı otomobillerini faaliyete getiren Almanlar, yık dirim süratile kıtaatımıza sal- dirıyorlar.. Birdenbire şu haberi aldık: 72nci ve 29 uncu fırkalar, tâaarruza devam edemiyecek bir :::ı::ıuumııı. Bütün cep- i me hareketinden M'llyu:..dk Dü İki fırkanın birden zaafa uğ- raması, $ öi t » Maneviyatımız üzerinde ena bir tesir bıraktı. Bu sırar da mareşal (Peten), bizzat tele- fonla emir veriyor ve ne olursa “'_'“'— taarruza devam etmemizi düşmanafırsat kazandırmamağa son dereceye kadar çalışmamızı istiyor ve nihayet: "Taarruza devam., Emrini tekrar ediyor. e 18 — Harp, son derece şiddetli. Sağ cenahımızda memnuniyete şayan bir vaziyet var. Almanların, kuvvayi küll'ye alarak, mukabil taarruza geç- mek üzere oldukları müşahede &diliyor. Birdenbire haber alıyoruz ki, 801 cenahta, 72 nci ve 29 ncu fırkalar, düşmanın savleti karşı- sında gayri muntazam bir sw rette ricate başlamışlari. Vaziyet fecil Biz taarruz ha- lindeyiz, düşmanla göğüs göğü: 56 çarpışıyoruz. Fakat ne çare, sol cenahta iki fırka birden ric'ate mecbur olurlar. Bizim göstereceğimiz gayretin kıymeti ne olabilir? Bilâkis taarruzda fazla ısrar etmek, felâketimizi intaç edebilir. Zira bu takdire de, düşman tarafından kuşatıl- mamız muhakkaktır. Düşman, birdenbire ve olanca kuvvetile cephemize yüklendi. Zayiatımız mühimdir. Gitgide vaziyetimiz müşkülleşiyor. Takviye kıtaatı yok! Biraz sonra, biz dericat etmek mec- buriyetinde kalacağız. Saat 8. İki büçuk saatten- Iki rakip Nevyorkun garibeler memle- keti olduğunu hepimz biliriz. Onun esrarengiz mahallelerinde ve kuytu köşelerinde öyle sah- nelere tesadüf olunur ki hayret etmemek elden gelmez. Resmini gördüğünüz Mister d vine, Nevyorkun Zen- ciler mahallesi olım Haslem'i yeni kurduğu bir dinle son za- manlarda altüst etmiştir. Her- keg ©nu görmeğe geliyor, yeni tarikatı ve onun umdelerini din- lemek ve anlamak - kastile bur lunduğu apartmanı — sabahtan akşama kadar kuşatıyordu. İzaha hacet yoktur ki Mister Father Divine'in müridleri ara- sında yalniz zenciler bulunma- yıp meraklı Nevyork - güzelle» 'dı:d::ıd:. genç erkeklerinden Yılnvş bu asil vehakim pey- gamberin son zamanlarda müt- hiş bir rakibi meydana çıkmış- tır. O da kendisi gibi sergü- l:dniı biridir. Mannel Craco adını taşıyan yeni peygamber rakibinden daha güı:lyv?dıhı şirinmiş! Şu halde zaferin bü beri kanlı bir Şsurette çarpışı» hyor. Sol cenahta 72 inci ve 29 uncu fırkanın yerini tutan kıtaat, Almanların ileri hareketini dur- durmağa muvaffak olamıyor ve kaç yor. Bu sırada telefonla Mareşal Petenin şu emirnamesi geliyor: Bütün fırka kumandanlık- larına: *Solcenah plânımızı tatbik etmeğe — muvaffak olamamış, 72 ire ve 29 uncu fırkalar ricat etmi tir. Bu fırkalar, vatani va- x felerinde gösterdikleri bu be- ceriksizlik neticesinde gönde- rilen takviye kıtaatını da kendi cereyanlarına sürüklemişler ve maalesef fena bir akıbet ihdas eylemişlerdir. Bu iki fırkanın vaz'yeti çok fecidir. Sağ cenah kıtaatını, göster- diği cansiperane fedakârlıktan dolayı tebrike şayan bulurum. Bununla beraber, çok mül sifim ki bu cenahta taarruzu bırakarak tedafüi vaziyete geç- mek mecburiyeti hasıl olmuştur. Şimdi, ©: faza etmeni lemeni: bildi; — Devam edecel Yeni peygamberler Amerikalı genç, güzel erkek ve kızlar da mürid oluyorlar peygamber yeni peygamberde — kalacağı ümit ediliyor. Resmimiz iki pey- gamberi de vazz ederken gör termektedir. Sıtma mücadelesi Belediyzcz yeni ted. birler alındı Mart ayı zarfında vilâyetimiz dahilinde bulaşıcı hiçbir _hı'ı- talık — vak'ası göıüjmemışıır. Belediyece evlere mazot dağı- tlmakta, bataklıklara, su biri- kintilerine mazot — dökülmek- tedir. Geçenlerde şehrimize gelen Sıhhat — Vekâleti müsteşarı B. Asım Arar, İzmir civarındaki muhtelif lııııl:lwklıııtl lpıdeıı ârmiş, sıtma mücadele mın- kı:kç:;:ı'ı'. hil yerlerdeki bıgı_k- lıkların süratle kurutulması için lâzımgelen tedbirlerin ılınnf- sını mücadele reisliklerine bil- di-miştir. Sıtma mücadele teş- kilâtı da, bu bususta ehemmi- yetle — çalışmaktadır. — Bu ; y!l esaslı mücadele ııyıı'nd_e sivrir sinek kalmıyacağı tahmin edi- liyor. Sinema , Mari Belle bir konuşma Yakında bir filim çevirecek Bir Fransız mubarriri Mari Belle nasıl ve neler konuştuğu- nu anlatıyor: — Mari Belin evinde ayna- larla döşenmiş bir oda vardır. Bu odaya girdğim zaman, be- yaz elbiseli birçok Mari Bel gördüm. Beni görünce yanıma yaklaşarak: — Biribirimizi görmiyeli uzun müddet oluyor, dedi. Evet, dedim, Suliyen Du- viviyerin verdiği veda ziyafetin- denberi gö üşemedik. — Doğru. En büyük bir ve» zu sahmemizin gitmesine müte- essir oldum. Bereket yakında geri dönecek. En iyi versia; Mari Bel fılimlerinden birini yapmak fir» satını banâ verdiği İiçia, ,ona karşı minnettarım. Kendi — kenı aldatmağa ne lüzum vâr? “Büyük oyun, isimli filim müstesna, birçok kötü filimler çevirdim. — Ya “Lojiyon donör ve tuzak, isimli — oyununuzu be- ğenmiyor musunuz? — Henüz daha ©o filimimi seyretmedim. Fakat bu akşam gid'p görmek niyetindeyim. — Filim seyretmesini sever misiriz? — Son derecs severim. Fa- kat on ziyade iyi yapılmış rol- leri seyretmek isterim. — M. Hanri Russel, “Lı fiy Eliza, isimli — çevireceği bir filimde Size iyi bir rol tevdi edecekmiş? — Evet, böyle birşey söyle- niyor. Esasen ben bellibaşlı filimlerimi onun nezareti altın- da çevirmiştim. Greta Garbo Holivut yıldızlarının haltalık kazançlarına dair — yazılan rak- kamlar bazan pek sarih ol. mübaleğalı, bazan da h göstermiyecek şekilde az kay- dedilmektedir. Aşağıda bir listesini okuya- cağınız bu rakkamlar jürilerin “Artalarin hafta Hepsi de parasızlıktan, az para aldıklarından şikâyet etmektedir Te TEr *Musiki beni kendimden ge- çiriyor ve hiç bilmediğim bir hale sokuyor. Bana — öyle geli- yor ki musik'nin tesirile duy- madığım şeyleri duyuyor, anla- - 2038 Artistler nasıl olaca! . Bazı yıldızların cevapları Daha on sene evel çevrilen sesli filimler bile, bugün bize ne kadar tatsız görünüyor. O zamanın heyecanlı sahne- leri, son derece zarif gördüğü- nüz artistleri, şimdi artık bizim için yavan şeyler olmuştur. Bununla beraber, san'atın en son mertebesine çıktığını zan- nettiğiniz hâlihazır çekilen filim- leri zevkle seyrediyoruz. En güzel cevap veren Jan Gravfort On, yirmi, otuz veya elli se- ne geçtikten sonra, bugünün beğenilen — filimleri — kimbilir nasıl karşılanacak? Ve, o de- İlğı g— la RE Tp e Vilyam Povel önünde tanzim edilmiştir. Bina- enaleyh tam ve kat'i bir sılr hate maliktirler. Fu kadar para almalarına ti 3 Nisan Gabi Morley, Uykusuz gecelerde —— ——— madiklarımı anlıyor ve yapam - * yacağım şeyleri yapmak kudre- tini kendimde buluyorum. »Meselâ *Kroytzer Sonatı,nı — Sonu 8 inci sahifede — yılında virlerdeki — Greta — Garbolar, Klark Gablar, - acaba — nasil olacaklâr? Nasıl süslenecekler, giyinecek'ler ve kendilerini tak- dim edecekler? — Onlarda ne gibi bir evsaf aranacak? On beş senedenberi şöhret- lerile tanınan artistler, bu hu- — Lütfen çeviriniz — ÇT Za SEFMNA ” ALAY A DA M rağmen Holivut y Idiziârı gene parasızlıktan — ş kâyet ederler. Onların tüvaletleri, gezme mas- rafları seyahatleri - kendilerini cidden müşkül vaziyete koyduğu zamanlar da vakidır. Bunun — için her Holivut yık zi daima patronla heli müs cadelededir. Pek nadirlerini is: tisna etmek şartile: — Para, para! Demiyen h:mea h çbir yıldız yoktur! En çok haftalık / alan yıldz İarı sırasil'e asığıya vaz yoruz: Mae Vest 450.000 frank | Greta Garbo — 390.:000 Mar!ene Dietrich 360.000 Villiam Povell - 360.000 Caudette Colbert 330.000 | Janet Gaynör — 330.000 | Jack Benny 300.U00