Dartanyan altıncı meyhaneye girince bu araş- MAD C Yazan: Aleksandr a manın tehlikeli olduğunu hatırına geldi Dartanyan bir müddet hissiz ve hareketsiz kaldı; bu esnada hiddet ve kıskançlık - ilritleri kalbini kemiriyord... Bu sessiz meyusiyet, — ihtiyarı ağlamaktan ve göz yaşlar ndaa daha ziyade müteessir ettiği için dedi k: — Fakat, asilzadem, o kadar meyus olmayınız, her halde onu Gldürmediler ki, bu da bir te- sellidir. — Bu alçakça macerayı idare eden adamı tanıyor musunuz? — Biç tanımıyorum. — Fakat #izinle konuşurken elbette yüz'inü görmüşsünüzdür. — Ahl Ne şekiide bir adam olduğunu bilmek istiyorsunuz? —— Şüpbhesz.. — Uzun boylu, esmer, kara bryklı, kara gözlü ve asil gibi görünen bir adam. — Ali Gene o, her zaman ©l © benim her yerde karşımı gıkan bir şeytandır. Ya öteki? — Haagisi? — Kısa boylusu! — Ahl onda hiç asi'zade k- hği yoktu diyebilirim; bundan başka, kılıcı da olmadığı — gib: ona pek bayağı muamele edi- yorlardı. e Hzmetçi olmalı, zavallı M -— #İzö söz verdim. kız! Biçare kadın!. acaba zana ne yaptılar?,... —e Bunu sir. olarak - saklıyar bana söz. aT Cü asilzade sözünü tutar, ben ise - Dârtanyan meyus bir. kalple tekrar nehir yolunu tuttu. Buz kere kadının madam Bonasyö o'amıyscağını ve er ftesi gün onu Luvr sarayında bulacağını ümit ediyordu. Bazı kete onun başkası İle olan ent. Fikatımı — keşfeden bir üçüncü şahsın kıskançlık sebebile ka- dini bastırıp - kaçırdığıra - hük- mediyordu. Fikri şüphe, keder ve yeisle perişan olmuştu. Kem di kendine söyleniyordu: —— Ah, keşki üç arkadaşım burada bulunsayd | onu bulmak için şimdi bir ümit bes'iyebi- lirdim. Fakat, kimbilir onlara da ne oldu?... . Gece yarsı olmuştu. Şimdi yapılacak şey Planşeyi bulmak içia küçük bir işık gördüzü geyhanelerin hepsine g rıp çıktı fakat hiç birinde göremedi. Altacı meyhaneye gr nce bu araşlırmanın — teh'ikeli — olduğu hatırına geldi. Dartanyan uşa- — O gina sabahin saat altısnda bu- luşmak için emir verimişti. Bu. mun için her nerede ise kendi teabibi - veçhile hareket edi- / yordü, i Bundan başka, delikanlının — âklına bir fikir gelm'şti ki, bu B “da şu mü vak'anın civarın- da bulunmak a esrarım keşfe- — debilecek bir eser buülabilmesi ihtimaliydi. Bunün için, söylediğimiz al- tıncı meyhaneda kalarak en A'âsından bir şişe şarap ismar: ladı, ve odanın karanlık bir köşesine çekilerek sabah olma- #inı beklemeğe kırar verdi. - Ancâk bu defa da ümitleri =lıı ştı, ve kend'sinin de iştir Ş #tm $ bulunduğu ııo?"fıf. şaklar ve ai bacıl ü kosuşmaları can kulağı ile dimr led'ğı halde sav:ulan yeminler, kaba şakalar, ve küfürl. W sında, eirden kaçırılan kadın içi» İz olacak bir kelime bile iş tmiyordu, Şişesndeki şarabı içip bitir dikten sonra, hem vaktı geçir mek ve hem de kimsenin gi- züne çarpmamak çin, meyha- nenin en teaha bir köşesine çekilerek iyi kölü —uyumağa mecbur olmuştu. Dartaayan, rahats:z geçirilen bu geceyi daima takip eden fena hislerle ssat altıya doğru oyandı. Yıkan'p saçlarını tara- ması çok sürmemişti; uyku ha- linden istifade edilp edilmedi- G.Sarayi-HarbiyeO ğ'ni anlamak için kendini mu ayene etti ve elmas yiziğünün ptmağında, para kes s ain ce- binde ve tabancalarının ke merinde bulunduklarını gördük- ten sonra ayağa kalkıp şarap parasını verdi ve sokağa çıka- rak uşağını bılmak — için gece yapmış bulundağu araştırmadan daha çabuk bir zamanda bul: mağa çalışıyordu. Rutubetli, kesif sis içinde ilk gözine çarpan şey sadık uşağı olmuştu ki, Dartanyanın gece vakti bile vücadünü farkede- med $i en ufacık kör bir mey- hane önünde iki ât elinde ola- rak bekliyordu. — Sonu var — — —— —— Fener sahaya çıkmadı, hükmen yenildi Izmirdeki maçta da Alsancak Doğanspora 10-0 galip geldi — Başı | inci sahifede — sü Üçokun İ nlda balunması hateble boş kalan Al. sancak sahanında Alsancak.Doumspor takım arı bir kapı maçı vermişler ve Alesacak ba müsabukayı 100 gi böyük bir ferkle kazanmıstır. Alasucik Takiının perar günkü oransan İnerliyecek o'ursak görecer Biz ki, Alsancak takımı enerji — (le çalışan ve 99 dakfkalık öyana y0- talmadan biticen kuvvetli müdüfsa barlarına maliktir; takar ancak bü. yük maç'arda &ae meticeyi alecak olan Gç örta mobacimlerden İlyar, Sabri veri ve aak oyuuları jle keles ye kadar sokuldukları — ve kaleci ile karçi karçıya kaldılları halde topa bösattistimal elemedik'erinden boş kalelere lâle pçol — atrmamaktadırler, Basri Çüzumsuz yere çok - gerilere kaçmakta ve kendi sahası dahilinde ayağına geçird Pi topları inad ederce. #ne ezerek binaetice rakip takıma daba erla akın yupmak — Üivsstını vermektedir. Pazar oyununda hakem: Üçok: tan Bay Mustafa idi. Her iki takım noksan kadro ile oyuna girmişlerdi. Alsan- cıkta Z. Ali ve Doğin yoktu. Doğanspor da Mahmüd ve Ab- bas'an mahrum. Oyuan Alsancağın avut'a ne- Verlenen bir. akinile başladı. Değanlıların mukabil akını mü- dilar hattında kesldi. Oyun Beri ve gözele Her iki teraf neticeye varmak için azami gayrel sarled yor. Osuncu dar kikıda Asancax İyasın halta- sadan bir fırsat k çırdı. liyas, ka'eciyi de- atlattığı halde topu boş kal ye atama- dı. Braz sonra Diğ nspor, sol açığı Sabrr ile aktı, dakat çeki. len şükü A'sancac kalecisi ya> kaladı. Dak.ka 15... Doğanspor lehine sameresz geçen bir kor. ner oldu. İki dakika sonra A- sancak İlehne venlen - İrkiki Başri çekti ve top, kalenin üst direğ ne çarparak geri — geldi. Bu dak kadan 32 nci dakikaya kadar top ekser ya Doğanspor sahası dah lind. dolaş iğı hâlde muhbacmer anlaşam yor ve bu suretle bir çok dırsatlar keyboluyordu. 33 üncü dak kada Alsancak soldan aktı. Hakkının geri Pa sını Basri vo e ile karşıladı ve A'sancağın iik gölünü yaptı. Saime gitt. Sam bir az sür- dükter sorra İiyasa bir geri pası verd.. İ'yas topu — güzel kullanarak Alsancağın — ikiaci go ünü çıkardı. 37 nci dakika- da Orti hacim Saçri Hakk- mın — orlalayışını durdurmadan çekli ve Alsancığın 3 üncü go lünü kaydetti. 40 ıncı dakikada s0l açık Hakkı aisıf sahadan adığı topla beraber seri aktı ve Doğanspor kalesine bir şü: çekti. Kaleci topu tuttu, fakat elinden kaçıd. Ayni oyuncu yetşerek Alsancağın 4 üncü göolünü çıkardı ve devre bir az sonra *0 Alsancak — lehine bitti. Doğanspor ikinci — devreye daha canlı başladı ve ilk daki- kalarda bir kaç akın yapmağa da muvaffak oldu. Fakat 5 inci dak'kada taçtan gelen — topu kapan Saim güzel bir sıyrılışla önündeki müdafii atlattı ve Al- sıncağın Sine göolünü kay- detti. Şeref golünü atmağa çalışan Doğansporlular takım halnde hücuma geç yorlar ve 10 uncu dakikada istiade edemed kleri bır körner kazanıyorlar. 12 inci dakikada tekrar İlyas kaleci ile karşı - karşıya kalıyor ve fenn br vuruşla topu dışarıya atıyor Hicumarını — tekrar - artıran Alcancac 15 inci da.ikada biri- bri üzsrine iki körner kaza- myor. Teblikes z geç>a bu kor- ne lerden soğra Doğanspor hü- cüma geçiyor ve mükabil bir koner kaz nıyor. Kormerden gelen topu Fund vole ile karş- hiyor, Fakat Asancık kaletisi güzel bir çıkışla kurtar yor. Doğansporula- Alsanc k kâ- lesi önünde dolaşt kları bu sırı larda Ceni lin derin bir degaj: men le nsıf sahadan ileri gide 1 topa Sabri yetiş yor ve kaleci ile karşı kırsıya kaldığı halde sopa avata Ativor. 25 inei dakkada ayni vazi» yette top sol açık Hakkıya gi di ©:. Hıkkının şütünü kaleci topu <oörnere atmakla kurtarı: yor. Korneri Basi çekiyor ve Sabri, kalenin tam ortasına di şen topu bir kala vürüşile ağp lara takıyor.. Gol 6.. 2 dakika zaruri görülmelidir, — —- Bağcılığımız Ankarada toplanacak — olan ziraat köngesi — münasebetile bir çok zirai meseleler arasın da alâkadarların üzüm için sördettikleri Kikirler, bağcılığı- miza yeni - bir veçhe vermek iüzumu üzerinde toplanıyor. Bağcılığımıza şüphesiz bir veçbe vermek lâzım. Fakat nasıl? Hep biliyoruzki, bağlarımız daha ziyad> ançak 25 dönüme kadar çıkabilen küçük mülki- yellerdir. Ayni ferdin tasarrufu altında 100 dösüme ve daha fazla dönüme varan bağlar bu- lunuyorsada bunlar hep ayıı ayrı yerlerde ve ancak küçük bir mülkiyetin -bakım kud eti nisbetini aşmıyan bir vaz yette- dirler. Bunün - içindir ki; bağlarda müuhtelif cins çubuk, gü'vre ve Zzıraf âletlerle iş gö ülmekte ve yekaasak bir mahsul elde edk memekted.r. Bu vaziyette muh- telf mıntakalardan muayyen ev- safta ve kat'i bir öçü ile mah« sul amak — imk dır. Çok yerde kalıte randımana randr man kalıteve tevafuk etmekte- dir. Şarapçılık için ona göre üzüm yetiştirmek icap ediyor, Nasl ve nerede? Üzüm ticaretinin ink'şafı için mal yet meselesi başta gel yor. zümün maliyetini nasıl indi- reçceğ e — Maliyetini dirmek deyince o'taya üç, dört ihtiyaç çıkıyor. — Mostahsile, kimyevi gübreyi, Potasay', göktaşını ucuza mal etmex lâz mdır. Bunun için kükürt fabrikamz gibi bir kimyevi gübre fabrikası bir gö taşı ve bir de potasa fabrika- sınıa hemen temeileri atılma: hdır, Üzümü yalnız bir ihraç mad- desı giarak değil, ayni zamam da memlekette — ga mümkün kılarak daha ziyade kiymetlead rmek lüzümu üzer.m de yorüaü melidr. Üzüm bze bir kaç ithal maddesini kaldı- makla beraber bir kaç h aç maddes de kazandırabilir. Ve herhalde bütün bunların toplanacık olan ziraat kongre- sade br karara bağlanması N. B. kalesinin önüne auşürdüğü topu Basri vole ile karşılıyor. Ve gol 7. Bü sayı 36 1nci daki- kada Sabrinin 8 inci, 38 mci dakikada Basrinin 9 uncu, 40 ıncı da Saimin 10 uocüu gök leri ile ons kadar çıkıyor. Bu müsabakadan evel B ta- kımlar karşılaşmış ve oyan 4-4 berabere net.celenmiştir. Ankara, 28 (Hususi muhabi- r mizden) — Dün — stadyomda Ga'atasaray ve Harbiye takım: ları arasında yapılan milit kü- me müsabakası çok heyecanlı ve alâkalı olmuştur. Galatası- ray takırm, ikinc: devrede attığı bir gölle, Harbiye takımına ga- lip gelmiş ve müsabakayı zor- lukla kazanmıştır. İstanbul, 28 (Hususi muhabi- rim zden) — Dün Taksım stad- yomunda yapılması mukarrer ve Fenerbahçe takımları arasındaki —milii küme maçı, Fenerlilerin sahaya gelmemeleri üzerine yapılamamış, seremoni yepan Üçok takımı, hükmen galib lân edilmiştir. Fenerbah- çe takımı, bu müsacakanın Feoner stadında yapılmasını iste- mşler, fakat bu dilekleri " ka- bul edilmediği için Taks'n sadyomuna gelmemişlerdr. Bunun bir vesile oduğu ve Fenerlilerin son mağ'übiyetler- den sonra milii küme müsaba- kalarından çek Imek - istedikleri i;.in bunu vesile ettikleri söyle« niyor. Fenerbahçenin bu hareketi karşısında Vefa takımının birin- ci kimeye geçmesi zatureti ha: 5 Sahile —e A DDİN. HOCADAN — | NASRE ah . Yazın: ektupıarı. 'iri -37 — Trambüsteki Evliyanın başın- da bir kandil yakmalıyız Durun, durun; daha - evveli- yatı var, Size, gazinoya kadar nasıl geldiğim z anlatmadım. Efendim; kışla önünden adına Trambüş denilen bir nesneye binmek lâzım geldi. Yrmi beş sıntim genişl ğindeki kapısından sığabilmek için evve'â paltoları çıkardık, saniy:n sağ omuzumu- zu Öne alarak yan bir yön lenişle içeriye girdik. n de kenarlarda oturan zeval larına basa bas», kollarına çar" pa çarpa ilerledik ve bir buçuk kişilik yere iki kişi & kışarak oturduk. Bahtiyarmışız; bizden sonra gelenler balık istifi hep ayakta gittiler, Bereket versin ki ara: bamız belediyeye aitti; yoksa *“Fazladan adam aldı, diye beş lira cezıyı bantırırlardı. Sırası gelmiş<en bir temenni- de bulunayım: bu Trambüsün çnde, şolörün — yanıbaşında Evliyaullahtan'bir. *Fatır, var. Onun baş tarıfı ezkaza yıkıl» mış olacak. Belediyemiz Kültür- park tahsisatından © başcağızı yaptırıp üstüne siyah veyayeş | bir sarık sardırıverse çok sevak ba girer. Ne olacak, koskoca İzmir şehri buş geceleri Evliyanın baş- ucunda bir da zeytinyığı kan- dili yaksalar fena mı olur? Sey- yaâr türbenin ne demek olduğuru ehli sünnet velcemaat mezhebin- Müslümaı ahali gö- yoiz amma o canım Yatırın mübarek türbesine Mmendilimi yırtar, gene ilk bezi ben bağı lardım. Ne bilirsin; iki gözümün nuru kimbilir. ne keramet izhar bu- yurmuştur da Rabbim — taalâ hazretleri onu bu Trambüste yatmığa lâyık görmüştür. Yas min âhirette bana da şefaat kil ya Trambüs aleyhisselâmI. Evet; Salhaneys koyun veva günizora Üsera taşınır gibi Denizbank şubesinin dirseğine kadar taşındık. Şimdi sıra in- meğe çelm şti. Evve'â ayaktakiler birer, Li- rer arabadan indiler; arkı bastık. Oadan sonra durak ye- rinde bekliyenler, dolu geçe) altı otobüsün arkasndan baka kaldıkları ve bu ayazda kâfi miktarda çivi — kestikleri için, hücuma geçtiler, Bize yol ver mek Üzere inme ğe mecbur o'an- ların yarısı orada kaldi, diğer yarısı da, yeni binenler.e bir- likte, cereyana kapılarak, suyun götürdüğü saman m:sali, kendi. lerini gene arabanın içinde ve gene ayakta buldular. Maamafih Allah belediyeden razı olsun.. Ya msazallah bü otobüsleri de getirimiyeydi ha- lümiz ne olacakt? Yol uzun; yürü, yürü b.tmez; © yoksulluğu düşünerek bir bim p bin şükür etmeli.. Arzını zâruri bulduğumuz bu geliş bikâyesinden sonra Ali Uğurun gâazinosuna avdet ede- Lim: Efendim; oturduk. Kemal Kâmil sordu: — Ne içeceğiz?. Muzad Çınar cevap verdi: — Rahb.. Hafız Mustafa, Murad Çınara çıkıştı: mez yaş elbette rakı içeceğiz enayi,.. — Enayi sensin.. —« Sensin.. Derhal söze karıştım: — Eetee., Artık çok oluyor. sunuz. Şu Ha'id Tevfike bakın da ibret alın yabu.. Zavallı yavrucak, üç gin aç kaldıktan sonra manco kokusu almış kedi gibi, yutkuaa yutkuna — gırtlak hastalığına tutulacak. Kavgıyı bırakın da çabuk meze gelirte- lim; Halid Tevfik bir hamlede masanın üslünü yangın yerine döndürsün.. Ve derhal garsona hitap et Fm: — Bize iki şişe kulüp rakısı, uskumru tava, ÇiPro i&cara, sa- lata, beyaz peynir, meyva, c- ğer tavası, tarama, şiş kebabı, beyin salatası, fındık, fistık ge tir. Hafız Darmuş, sea bir şey ister misin? — Bağa da bir çanak pilâv deyivir. gayrik.. — Başüstüne.. Yoğurt ta is- ter misin? — Aah., — “Gusona, — oğlum; yanı başımızdaki locantadar bir ta- bakta üç kşilkplâv da alın. Her şey geldi. Giltesi Orhan Rahminia, bestesi Rakım hoca- ni Bana biç yakışmıyor böyle intızar şimdi 'kısımı ı i.iıS:: ilk â..ıîı'â!' sttık, — İyi amma Karşıyakalı delikan: hların masasında başka bir âlem var. N>dim Zanbur, ceke- tinin etekerimni beline sokmuş Döktür, döztür, döktür Dye kıvırıp dürüyor. — İkide, birde de başını - şddetle eğe kaldıra: y Gauk, gigük Yapıyor. Yanlarındaki aileler gülmekten kasıklarını tutuyorlar. Şu #le bayatı ne ömür şey- dir? Fakat Niyazi Tanburla Ne- dim Zanburda da aile sadakati bitmiştir ha. Yavrucuklar ho- vardalık nedir bilmezler. Göz- leri kat'iyen dışarıda değildir; ye lerinde duruyor. Sokxak, so- kak sürtmezler, hep kıpalı yer- lerde yaşarlar, İ Eve geç kalmık m:ı? Allah göstermesin.. Sıbahleyin saat dört buçuk dedimi, ikisi de mühakkak yuvalarındadır. A em gbi akşamın sek zlerine, docuz- larına kadar dışarıda ka mazlar. Hlâsa “ev elendisi, mi de- din; al iksini de koy rafa.. Sarımsak gbi, Tmon gbi za- manındı (âzım olurlar. — Devam edecek — Esrar bu.undurmak Karşıyakada Muvaffak soca- gında İbrahim oğ'u Kemalin üzerinde br gram esrar bulun- muştur. TAKVİL Rüdgü - 1044 | eai » 2533 Şubat 16 Ca hicoe 28 MART 1 Salı di Vacdı 1416 6Adl 6,32 12427 dt wes z St Bi v « Vazllk —— ğesi Li 47,550 Yaka ASA 9LIS| AÇ