Bulgar Başvekili, Hariciye Vekilimizle mühim konuş- malarda bulundu Hariciye Vekilimiz, dün Cenevreden İstanbula döndü ve Başve- kil'mizi ziyaretten sorıra Atatürk tarafından kabul olundu İstanbul, 8 (Hususi) — Haric'ye Vekilimiz Bay Teviik Rüşdü Aras, bu sabah, Semplon trenile 'enevreden dönmüş ve istasyonda, vali Bay Muhiddin Üştündağ, Riyaseticumhur yaveri, mevki komutanı, ermniyet direktörü ve daha bazı zevat tarafından karşılanmıştır. Haric ye Vekilimiz, doğruca Perapalas oteline inmiş ve Başvekilimiz B. Celâl Bayarı 2'yaret ettikten sonra, Dolmabahçe sarayına giderek Reisicumhur tarafından kabul edilmiştir. Hariciye-Vekilimiz, Belgraddan hareket ettikten sonra Bulgar hududlarında kendisini bekliyen Bulgar Basvekili M. Köse İvanof tarafından karşı'anmıştır. Bulgar Başvekili, Hariciye Vekilimizle yolda çok mühim görüşmelerde bulunmuştur. Madrid elçiliğimize teca- Dahiliye Vekilimiz vüz edilm iş değildir İstanbul parti işlerile Mesele, tahkikat safhasındadır. Maahaza, meşgül oldu İstanbul, 8 (Hususi) — Da- hiliye Vekili ve C.H.P. Genel Sekreteri B. Şükrü Kaya, bu- gün vilâyet ve parti binasında parti işlerile meşgul olmuştur. Istanbul Hukuk fakültesi tedrisat müddeti İstanbul, 8 (Hususi) — İstan- bul Hukuk Fakültesi - tedrisat müddetinin, bundan sonra üç seneye indirilmesi Kültür Ba- “kanlığınca.düşünülüyore — — — Ahmed Eıııin?Sabur Sami davası dün sona erdi.. İstanbul, 8 (Hususi) — Tan gazetesi sahip ve başmuharriri Ahmed Emin Yalmanla Sabur Sami arasındaki davaya bugün Asiyecezada devam edilmiş ve sona erdirilmiştir. Ahmed Emin Yalman, yazıla- rılarında hakaret olmadığını ve bu yazıları, halkın menfaati için yazdığını söyliyerek uzun müda- İaada bulunmuştur. Karâr, bundan sonraki cel- sede verilecektir. Fransa İtalyanın teklifini kabul etti Londra, 8 (A.A.) —İyi haber alan mahfeilerde söylendiğine göre Fransı hükümeti İspanya- daki ecnebi muhariplerin yüzde ellisinin geri alınması için dip- Tomasi kanalile bir itilâfa varıl- masi hakkında Grandi - tarafın- dan yaplan teklifi kabül et miştir. Sovyet bükümeti bu itirazla karş lamıştır. Bu hususta muhtelif hükümet- lerle müzakereler cereyan et- mektedir. Eden yarın — veya öbürgün — Grandi ile — tekrar görüşerek kendisine bu hususta elde edilen neticeleri bildirecek ve İngiliz - İtalyan münasebetle- rinin ıslahı için mevcud imkân- lar hakkında — müzakerelerde bulunacaktır. İyi haber Aalan — mahieller Fransa ile İtalya arasındaki mü- nasebetlerde de böyle bir salah husule — ge'mesi lâzımgeldiğini beyan etmekte ve garp Trablu- sunda Tunus hududu boyunda dört İtalyan kolordusunun mas mevra yap nakta olduğu hakkın- daki haberin endişe uyandırdı- ğını ilâve eylemektedir. teklifi bize iltica edenler zorla alındığından protestoda bulunduk Ankara, 8 (A.A.) — Dün akşamki Roma radyosu neştiyatında Madriddeki Türkiye elçisinin ve elçilik erkânının hakarete maruz kaldıkları hakkında bazı haberler iş'tldi. Anadolu ajansının tahkikatına göre, mesele Türkiye elçiliğ'ne mülhak bir binaya hükümet polisi tarafından girilerek içinde bu- lunan İspanyolların götürülmüş olması hâdisesinden galattır. Bu, hükümetimizle İspanya cumhuriyet hükümeti arasında henüz görü- şüme halindedir. Tarafımızdan yapılmış olan protesto tahkikat safhasına girmiş bulunuyor. Elçimize, elçilik erkânına tecâvüz vukuageldiği Japonya |İngiliz-Amerikan tek. lifini kabul etmiye. cek mi? Tokyo, 8 (A.A:) —Sa âhiyet: tar mehafil Jıposyanın zırhlilar meselesinde İngiliz - Amerikan talebini kabul etmesinin muhte- mel olmadığını beyan etmekte- dir. Bu meselede üç devletin beraberce hareket etmelerinden dolayı hiddete kapılmış görün- mekte berdevam olan bugiakü Japon gazsteler nde ) ponyanın bu talebi kabul etmesi lâzım geleceğini ima eden hiç bir tekl £ yoktur. Japon - gazeteleri, hükümeti kendisnden talep o'unan malü- matı vermekten — imtina ederek mukabil tedbirler ittihazını der- Piş etmeğe teşvik eylemekte- dirler. Pravdanın vazdıkları Moskova, 8 (A.A.) — Pravda gazetesi, Almanyadaki son hâ- diseleri milli Sosyalistlerle as- keri mahfeller arasındaki mü- cadelenin yeni bir stfhası say- makta ve bu hâliselerin ta 1935 senesi 30 Mayısında Hit- lerin ordu şeflerini memnun et- mek için bütün orduyu eli altı- na almağa çalışan Roehm ve diğer mlli Sosyalist rüesasını feda etmesinin bir neticesi ol- duğunu iddia etmek'edir. Elhamra Bu gün 2matineterden ilibaren y 3 ve 7 l ROBERT TAYLOR Başrollerde; LORETTA YUNG de - K skançlık: 5 ve 9 da haberi hakikâte kü.liyen muhaliftir. Alman seyyahlar Akdeniz m:mleket- lerini ziyarete çıktılar Venedik. 8 ( Ridyo) — Bu- raya gelen Alman ardan iki bin beş yüz k'şi, bugün iki Alman yapuruna binerek Akdeniz mem- leketlerini zyarete çıkm şar- dır. Bu seyyahların, Yunan stana ve oradan da Türkiyeye gitme- leri mukarrerdir. Romanya Macaristana dostluk | lelin uzatmağa hazır Belgrad, 8 (Radyo) — Vok: kşer Bıobahterin Bükreş mu- habirine beyanatta bulunan Ro- manya Başvekli M. - Oktavyan Goga; Romanyanın Çekoslovak- y ve Yugoslavyan'n da rizasile M caristana dostlüuk elini uzat: mağa hazır bulunduğunu söyle- mişlir. Tayyareci Molison kacasından ayrı'dı Londra, 8 (Ralyo ) — Tay- yareci Madam Molison, kocasi Ceym's Mocisondan ayrılmıştır. Japonya Romanya. dan tuz aliyor Bükreş, 8 (Radyo) — J'pon- ya, Romanyadan peşin para ile iki bin vagon tuz almıştr. Bu tuz, vakında tes'im edilecektir. İdaresinde Milli Kütüphane SİNEMASI hakikt şaheser iki film birden 7 - KISKANÇLIK Başrolde günün iki meşhur aşık ve maşuku BARBARA STANWİCK 2 - RAMONA Tabü renkli harikalar filmi DON AMECH Faiz kanunu Yüzde sekiz buçuktan fazla faiz yoktur Finans Bakanı B. Fuad Ağralı İstanbul, 8 (Hususi) — Yüz- de sekiz buçuktan fazla faiz alınmaması hakkındaki kanun, Vekiller Heyetince kabul edik miş ve gelecek içtimada müza- kere edilmek üzere B. M. Mac- lisine sevked İmiştir. Kanuna göre, bilümum ikra- zatta yüzde sekiz buçuktan fazla faiz alanlara, Maliye Vekâ'etince tefeci denecek ve bu gibiler hakkında mevcut olan kanun ahkâmı tatbik olunacaktır. Almanya Harici siyasetini değiştirmiyecek.. Paris, 8 (Radyo) — Fransa Hariciye Nazı B. De:bos, bugün Alışanyanın. “bura “eoliri (Koski Velçep)i kabul etmiştı. Sefr, Almanyada vukubulan değişik- liklerden B. Delbosu haberdar etmiş ve ÂAlmanyanın. harici si- yasetinde tebeddül olmıyacağını bildirm'ştir. Nis otelleri Memur ve müstahde. mini grev ilân ettiler Paris, 8 (Radyo) — Nis otel- lerinde çalışan bütün — memur- larla müstahdemin, bugün umu" mi grev ilân etmişlerdir. Vali, İsveç kralı Güstavın in- diği o'el müstahdeminin greve nihayet verme'eri için müdaha- lede bulunmuştur. Grev, Kan ile diğer - şehirle- te de srayet etmektedir. Bulgar- Yunan Mübadele ve kliring mukavleesi Sofya, 8 (Radyo) — Yuna: nistanla Bulgaristan arasında e — ve kliring mukavelesi müzakereleri, bu- günlerde bitn.ek üzeredir. Yeni mukaveleye göre, Bul- garistan, — Yunanıstana kömür ve buğday gönderecek, muka: bilinde de zeytin tanesi ve zey. tinyağı alacaktır. Danimarka Prensi de ava iştirak ediyar Varşova, 8 (Radyo) — Dani- i, Po'oaya Cumhur« Si ta dan tertip olunan Av parlisine iştirak içn bugin (Biyeloviç) e hareket etmiştir. Rusyanın umumi vaziyeti Bükreş, 8 (Radyo) — Roman- yanın Moskova sefiri, bügün Haritiye Nazırı B. Mçesko ta- rafından kabul edilmişlir. Sefir, Hariciye Nazırna bir rapor vermiş ve Rusyanın Umumi va- ziyetini teşrih eylzmi'lil. j Anlıyamadığım hikâve: —— Z Karşıyaka suyu işi Bir zamanlar Karşıyakaya su düşünülürken biz Yamanlar su- yanua yetmiyeceğinden, on bin nüfuslu bir yeri idare edecek miktarda su olmadığından bah: sederken, muhataplarımız, bize bu suyun fazlasile kifayetinden bahsettiler. Biz tezimizi anlata- madık belki aldanıyoruz dedik ve sustuk, Bütün dünya, bir memleket medeniyetinin derecesini takdir ederken sarfettiği suyun mikta- rını ö'çü olmak üzere kullanır. Kullanılan su miktarı akvamın derecei medeniyetinin bir delili addolunur. Akvamı vahşiyede su sarfiyatı hemen hiç olduğu halde me- deni kavim ve medeni şehirler- de su sarfiyatı miktarı en yük» sek haddini bulmuştur. Bir az ileri gelen köylerde yevmiye sarfolunan su miktarı adam bar şına 50 litre olduğu halde şe- hirlerde bilhassa büyük şehir- lerde bu miktar çok yüksektir. Yevmiye adam başına 900 lit- reyi bulan şehirler mevcuttur. Londrada adam başına 250 litre, Şkagoda 450 litre, Fila- delfiyada 780 Ltre, Buffaloda 958 litre, Berlinde 200 litre, bir| çok Alman şehirlerinde 150 litre su kullanılmaktadır. Ankarada 150 litre üzerine hesap o'unarak baraj tesisatı vücude getirilmiş- tir. Karşıyaka gibi yerlerde, yani nüfusu 10,000 ile 40,000 arasında olan yerlerin su sarfi- yatı adam başına yevmi 75 litre olduğu görülmüş ve Sıhhat Ve» kâletim'z de adam" başına yev- mi miktarı asgari 75 litre olarak kabul etmiştir. Hal böyle iken belediye mec- Hsimizin neden ve nereden akıl- larına geldiğini bilmediğim bir formül” ve bir kararına muttali oluyoruz, ve kararı tarife encü. menin müdekkikane ve durbina- | ne tetkiki neticesi ittihaz ettik- |lerini haber alıyoruz. Karar şöyle: Karşıyakalılar suyu israf ediyorlarmış. Üçyüz abone bek: Tiyor, su verilmiyormuş, bu is- rafa mani olmak emelile abone başına üç ayda 25 ton su bah- şolunması, fazlası için ise gayet bahalı bir tarifenin tatbiki... Bundan anladığım, suyun ken- dis'nin, yahut tesisatı, ihtiyaca cevap veremiyecek kadar zaif olduğunu — itiraftır, ve bu zaif suyu da Karşıyakalıların daha doğrusu abone olanların israf ettiği mevzuubahstir. Eğer su zaif ise, hakikaten az ise; bunu belediyemiz âbonelerin fazla sarfiyatında aramamalı su- yun tesisatı düşünülürken — su- yun yetmediğine dair iddiaları- mız karşısında suyun kâfi oldu- gunu iddia edenlerden, ve sonra bu su hakkında rapor veren ve su tesisatını itmam edenlerden sormalı ve onlar bu işi tamam- lamalıdırlar. Bu su tesisatını yapanların raporlarında aynen şu - kayıt vardır: *Hali hazır nüfusuna, yani on dokuz bin kişiye göre, su adam başına yevmiye 72 litreye tekabül etmektedir.. Raporun ayni sahifesinin bir kaç satır aşağısında bu sene olduğu gibi membalar hiç br zaman bu kadar kurumamış ve bu kadar su azalmamıştır, denil- mektedir. O halde en kuru za: manda 19 bin kişiye yevmiye 72 litre su temin edebilecek membalar nasıl olur da bugün bin ve küsur abone için, yani tahminen 5 bin kişi için yevmi 50 litreden fazlasına müsaade etmiyecek hale gelir, bunu tarife Dr. M. S. encümeni bilmem nasıl izah ediyor? İsraf meselesine gelince; ma- demki bir israf vardır, bu isralı abonenin parasını vererek yap- tığı musluk sarfiyatında değil, binlerce musluğun — sarfiyatına * bedel olarak akan Değirmente- pe şelâllcerinde, sokak sulamalar- da, ağaç sulamalarda, çocuk yuvası havuzlarında, körlez va- purlarına su vermekte ve İzmir- de Yamanlar suyu sattırmakta vesairede aramalıdır. -Abone olanlarda israf yoktur. Bilâkis sıhhatini n, rahatını — bilen medeni bir adam gibi su sar- fetmektedirler, ve buna kendi sıhhatleri, dolayısile memleket sıhhati namına mecburdurlar. Aboneman başına kabul olu- nan üç ayda 25ton hesabına gelince, bu heşabın nereden menşe aldığına — bir türlü akıl erdiremedim, Tasavvur ediniz ki bir abone on nüfusludur. O halde adam başına yevmi isa bet eden miktar ancak 25 litre oluyor. Bu —abone eğer beş nüfuslu ise SO litre, üç nüfuslu farzederseniz yevmi 93 litre — sarfı hakkına malik oluyor. Doğ- rusu ya, bu mantıkı hiç anlıya- madım. Bir abonenin nüfusu kesir olduğu bir kabahat mıdır ki buna verilen su miktarı azalı tılıyor. Kıymettar Başvekilimizin » ve Cumhuriyet hükümetimizin hayatı ucuzlatmak — prensibini siyasatinin esnsı addettiği şu zas manda, bu karar, tamamı tama» mıina zit ve aykın bir adım değil midir? Bu tarmı taksim düşünülürken Sıhhat Vekâletinin kabul ettiği formül de düşünül. medi mi? ilğ Karşıyakada ber sene tel rür eden ufak tefek tilo ve pa. ratifo — istilâlarını durdurmak vatandaşa bol ve temiz su ver- mekle kabil olduğunu bir az hatırlamamız İâzım değil midir? Bugün bu pahalılıktan dolayı fakir bir aile bu suyu az sarfe» der de tulumbasını işletirse hu- süle gelecek hastalık menbaları ve hastalıklar ka-şısında - tarifa encümeni ruhi bir eza duys mez mı?. Kimler olduğunu bilmediğim fakat her halde şayanı ihtiram —— zevat olduğuna emin olmak is- tediğim tarife encümeni muhte- rem azaları her ha'de bu ulak düşünceleri tamamen derpiş et- miş olmaları lâzımdır. O halde acaba abonelerin ücretlerini tez- yidi ve israfı düşünmeden evel — suyu bollaştırmak yolunu dü- şünmek kendilerine daha kolay gelmez ve daha mantık? bir iş olmaz mıydı? Acaba mesele bu sudan lâyıkı derecede istifade temin etmek, yani belediyeye bir membai va- ridat olarak kullanmak mıdir? — Bir memleket halkının suyun- dan istifade etmeği beklemek hareketi -kanunen, halkın sıhhat — ve selâmetini temin etmek va- zifesi olan- belediyelerimize ya- kışmaz z>nnediyorum, ve bele- diyemizi höyle bir düşünceden Münezzeh görmek isterim. Muhterem belediye reisimiz e doktordur. Su ihtiyacını biz- — den iyi takdir etmesi lâzımdır. Bu kara verilirken” acaba yeni proje ile fazla meşgul olarak bu ufak — işle iştigale vakit bulamadı? Her ne hal ise, biz ken rinden çok rica ederiz, bu eleyi meclisce bir daha ine mek fırsatını lütfen hzar et ler. Bu, vatandaş ve memlel sıhhati için e.zemdr. ç K :