&e bife 6 Tarihin en eski devrindenberi devam edip gelen hastalık: Altın ihtirası Okyanusta Dalgaların yuttuğu hazine- | ler mütemadiyen artıyor Peynirin içindeki altın ki kulçelerı uçtu mu?. Epir- de çıldıran alim timarhanede Tepedelenli Ali Paşanın hazinelerinden bahsedip duruyor eli aa Vi 05 Vigo kalyonları... İnkasların hazineleri... İmparatorların me- zarlarında gömülü, mağaralarda saklı servetler... Bunlara ait masallar asırlar- danberi işitilir. Fakat, nerede olduğunu kimse bilmez. Böyle iken gene ara sıra bazı kimse- lerin bu mevhum hazineleri bu: lup çıkarmak ümidir leri, delice teşebbi dukları işitilir, görülür. Bir çok- ları, bu hazineler uğrunda can- larını feda ederler. Altın ihtirası, dünya kadar erki bir hastalıktır. Ve şüphe- siz, dünya ile beraber göçüp gidecektir. Bazen ufak bir mu- vatfakıyet elde edildiği haber alınır. Bu pek nadir olmakla beraber, —altın — arayıcılarının umitlerini kırmaz, cesaretlerini eksiltmez. Gene ayni hırsla emelleri peşinde koşarlar, akla gelmedik vasıtalara —müracaat ederler.. Denizaltında bir hazine.. 30 Mayıs 1922 de (Mısır va- puru Finister açıklarında yolcu: sile, yükü ile beraber battı. An- barlarında, acele ve karma ka- rışık yükle dolmuş eşya arasın- da 1,229 külçe gümüş ve içinde 1,089 külçe altın bulunan 156 sandık ve 150 den fazla 20 şi- linlik altın sikke vardı. Bütün bunların kıymeti ise 1,058,879 İngiliz lirasından fazlaydı.. Geminin enkazı 120 — metre derinliğinde yatıyordu. Şiddetli bir cereyan ve fırtınalar, bu ha- zinenin kurtarılmasına — imkân bırakmıyordu. 1926 da yapılan ilk teşebbüs akim kaldı. Fakat, 26 Mayıs 1931 de (Artiglo 1l) dalgıçları, 3 sene çalıştıktan, emek - sar- fettikten sonra gemisin ambar- larındaki milyonla'ı çıkarmağa muvalfak oldular, Fakat, Okyanuslar, sinelerin de gömülü hez neleri büyük bir kıskançlıkla muhafazı ediyorlar, vermek — istem yorlar. Bununla beraber, altın dolu gemi enkaz- larının müfredat defterleri mev- cut... Bu defterlerdeki yekünun azameti bir çok kimselerin hır- sini uyandırıyo ; hayatları paha- sına da olsa, bu hazineyi ele geçirmek arzusuna sevkediyor. 1780 de, Hüssar İngiliz harp gemis, —Nevkork — açıclarında battı. O sıralarda, Ro-0mbo ile harbeden İngiliz taburları zab t ve aeferlerinn nişan'arını götür yüyordu.”Sömilyon İngil z lrası.. Geminin enkaz, bütün ariştır. malara rağmen bulunamadı. Bundan başka, Dölavare kör- fezinde (Dö Braak) adlı bir ge- mi daha battı. Bundada 5S mi- yon altın ve gümüş dolar vardı (Mantuket) feneri önünde ba- tan (Repüblik) in enkazı altında 50 milyonluk altın külçesi yatı- yor. 1905 de batan ( Merada ) ın ambarında 1 milyon altın dolarlık elmas, gümüş ve altın, Sanfransiskoda kazaya uğrayan (Riyo dö Jenaryo) da 9 milyon altın dolar var.. Iki muamma: Luzitanya, Tubantliya 1916 da Tubantiya adlı bir Holanda vapuru, Alman deniz- altı gemilerinden biri tarafından torpillendi; batırıldı. - Bu gemi Arjantine bir kaç yüz ton Fele- menk peyniri götürüyordu. Harpten sonra Holandalılar, İngilizler, Almanlar gemiyi buk mağa, kurltarmağa çalıştılar. Fa- kat, bütün emekleri boşuna gitti. Bir aralık her peynir kel- lesinde bir külçe altin bulundu- guna, (Tubantiya ) nın Arjantin hükümetine 2 milyon İngiliz l- rası götürdüğüne dair bir de riyayet çıktı. şebbüsü 1931 de yapıldı. Ve gene neticesiz kaldı. Sır da bir türlü çözülemed, Bir çok — İngilz (Luzitanya)nın ambarlarını bo- şaltınak istemeleri, hiç şüphesiz bu lüks seyahat vapurunun Al- manlar — tarafından — torpillenip batırıl şı için değldir. — İçindeki altınları ele geçirmek gayesiled r. 7 Mayıs 1915 te batan (Luzi- tanya) 180 metre derinlikta ya: tıyor. Bugüne kadar gemiden bir şey çıkarabilmenin imkânı bu: lunamamıştır. Kurtarma amel yatı çok paht- hya m>l olmaktı ta mütehası s ar, murufdabk Son kurtarma te- | r. Bi hösuss | İ gıçlar çok para istiyorlar. Sonra bir çok hususi âletler lâzımdır. Bunlar için de yüz binlerce lira sarfetmek iktiza eder. Neticeği emin olsa haydi neyse. Fakat, şüpheli bir iş için yüz binlerce sarfedecek akıllılar () zamanı- mızda pek o kadar çok değil.. Jeremiden büyük Manyola Karada araştırma — masarfları © kadar çok deği 'akat teh- like çok, muvaffakıyet ümidi ise © nisbette azdır. İsanın doğuşundan 600 yıl evel Nabuchodonosos, (Kudüs)ü yaktı, yıktı ve harap otti. Fakat İbranilerin hazinesini - ele geçi- remedi. Rivayete göre, (Jeremi) bu ha- zineyi (Nebo) dağının eteğ nde bir mağaraya gömmüştür.O va- kittenberi nice yüz yıliar geçti- ği balde hiç bir kimse bu ma- ğaranın yerini bulamamıştır. İspanyol zaferinden evel, İn- kas hükümdarlarının payitahtı olan (Cuzco) şehrinde — çarşı meydanının etrafında — halis al- tindan bir ziücir geriliydi. Bu zine rin, (Cordilliere) civarında bir göle atıldığı hakkında bir rivayet vardır. (Cüzco) da; Cor- dilliere yapılan Müteaddıt sun- dajlardan hiç bir netice hasıl ol- mamştır. 1918 de, Kişmirde bazı köy- lüler.n göyet kiymettar mücev- heratı yok — Ppâhasına sattıkları görüldü, ve bunları Yarkand civarında gizli (olduğu söylenen eski Mongol: imparatorlarının türbelerinden aştıdıkları zanno- lundu. Bir İngiliz kâşfi, bir kaç kişiden ibaret maiyetile Yarkan- da gtmek, hafriyatta bulunmak istedi. Fakat, bir. daha geri dönmedi. No kendisinden, ne de maiyetinden b 7 haber alındı. Ali paşanın hazinesi Mületler Cemiyeti; 1921 de ANADOLU | İktısadi Hareketler Şehrimiz ticaret ve zahire borsasında bu haftaki satışlar bir az durgun geçmiştir. Bilhas- sa üzüm-inelr ve Zzahire satş- larında hssedilir. derecede dü- şüklükler kaydolunmuştur. Buna mukabil zeytnyağı pi- yasası çok hararetli geçmiş, pamuk ve palamut satışları da artmıştır. Üzüm: Bir hafta zarfında 4036 çu- val üzüm satışı olmuştur. Fıat- ler haftanın ilk günlerinde onar para kadar yükselmiş, mütea- kib günlerde ise tenezzül baş- lamıştır. 7 ve 10 numarada 25 şer santim bir yükselme, 11 numi la da 25 santim bir düşüklük olmuş ur. Son satışların vasati fiatleri şöyledir: No. 12 75 13 25 13 75 14 75 17 00 İncir: Pipasa çok gevşektir. Haftalık Psatış, 451 çuvalı geçmemiştir. Esasen satışlar da haftan'n iki gününe inhisar etmiştir. Fiatler 4-6,45 7,625-9,50 kuruş arasın- dadir. Zeytinyağı: müştur. Muhtelif tanınmış ihra- catçılar, 240,100 kilo zeytinyağı kuürüş — arasildâ tahavvül -et miştir. Pamuk: Geçen hafta satışlarının iki misli olarak 2562 — balyadır. Piyasa hararetlidir. Fiatler 30- 42 kuruş arasındadır. Bu hafta 120 - ton pamuk Üçekirdeği satılmıştır. Palamut: Haftalık satış dolgun olduğu gibi, fiatlerde de hafif bir yük- selme görülmüştür. 2098 kental da satılmıştır. Buğday: Yukarıda da kaydeylediğimiz veçhile bu hafta zahire satışları — Yunanistanla Arnavudluk ara- sındaki hududun tashihi mese- lesinde bir hayli güçlük çekti. Bu ihtilâf, (Epir) in şimali gar- bisindeki dar bir araziden ileri geliyordu. Bu ehemmiyetsiz yer için iki komşu milletin biribi- rine düşmesine mâna verilmi- yordu. —Halbuki bunun sebebi başkaydı: (Tepedelenli Ali par şa) nın hazinelerini bu arazi da- hilinde büyük bir mağarada sakladığı zonnolunuyordu. Söylendiğine 'göre, bu mağa- ra, yerin altında ve müteaddit odalardan mürekkepti. Mahre- cini kimse bilmezdi. İçindeki nöbetçiler, barut dolu fıçıların üzerinde otururlardı. Paşa, ken- dilerine: *Hazineye birinin gir- düremiyeceğinizi — anladınız mı barut fıçılarını ateşleyin, emrini verm şti. Geçenlerde, eski eserler mü. tehassıslarından — br Yunanlı alim, oralarda araştırma yapar: Keh ütun! bir göçit 'boldu. Bir hayli gittikten sonra iskelet do- lu büyük bir mağaraya vasıl oldu. Alimin 3öy ediğine bakı- — Sonu 8 inci sahifede — Borsada bu hafta zeytinyağı | üzerine vaki muameleler, ümid | verecek derecede hararetli ol- | almışlardır. Fiatler 28,25- 31,50 - palamut, 250-525 kuruş arasın: | Borsa satışları Zeytinyağı üzerine hararetli muameleler oldu az olmuştur. Bir haftalık buğ- day satışı 2829 çuvalda kalmış- tır. Ancak fiatlerde tenezzül yoktur. 5,75-6,125 kuruş ara- sındadır. Zahire satışları Haftalık zahire satışları top- tan olarak ve vasati fiatlerile şöyledir: 4,50 den 197 çuval bakla, 4,175 kuruştan 191 çır val çavdar; 15,75-16 dan 154 çuval susam, 3,93-4,125 kuruş- tan 7 vagon, 180 çuval arpa; 5,50 - 5,75 kuruştan 282 çuval nohut; 7,75 kuruştan kumdarı, kz Borsa 2-2-938 züm satışları Ç. Alıcı K.S. K.S. 202 İnhisar ida. 12 625 14 187,5F. Solari 11 78 Y. L Talât 13 44 M. Beşikçi 13 50 44 Paterson — 13 75 29 H. Alyoti 13 25 13 P. (Paci 13 50 597,5 Yekün 18733,5 Eski yekün 19331 Umum yekün Piyasa fiatleri 2-2.938 çekirdeksiz üzüm or- 6 çuval 12 75 13 25 18 75 14 75 17 00 gevşek İncir satışları Ahcı Ha AM 40 A.H.Nazlı 5 5S0 &8 17 M.).Taranto 9 12 $7 Yekün 127129 Eski yekân 127186 Umum yekün Zeytinyağı satışları Kilo — Alıcı KS KS 5000 5. Öktem 34 34 || Zahire satışları Ç. Cinsi Ka 50 Susam 94 B. Pamuk 1680 Buğday Cumhurıyetç 33 5625 6 | tozlu, Palamut standar- dizasyonu Palamut standard zasyon ni- zamnamesinin tatbikinde — or» taya çıkan müşkül, alâkadar yük- sek mak bildir ldi, Bu müşkül etrafında tüccarın, müstahslin müralealarile nizam- name hükümleri uzlaşamamak- tadır. Bu hususta tüccara sorarsak şunlar: söylemektedir: — Stanadart - tarladan - başla- mak icab ederken bu, yapıla- mıyor. Tüccar mahsulü, müstah- silden tozlu, taşlı, topraklı ah- yor, bunu mkân nisbetinde te- mizletiyor, malın içerisinde nis- betten fazla toz, toprak çıkınca ihsacına müsaade edilmiyor. Tüccar bütabi bündan zarar görüyor. Nzamnams yalnız tüc- cara ait değildir ki,. Tüccârı bu sızlanışta haklı bulup müstah- İ rarsak ,şu cevabı. vere- cektir: | | — Benim nizamnameden ha- berim yok. Ben, her vakitki gibi | mahsulü tarladan aldım, tüc getirdim, Tüccar malıma baktı, | beğendi; satın aldı. Nizamnameyi tedkik edelim, | göreceğiz ki, standart. -işinde tüccar olduğu kadar müstahsil | de vazifedardır. Standart tarla- dan başlıyor, ihraç edildikten sonra bitiyor. Burada tüccar da, mütahsil de ve nizamname de — haklıdır. | Fakat ayni zamanda bu üç haklı ğekdığeıini haksız çıkarmakta- ır. Bir kere tüccar müstahsilden topraklı mal almakla, müstahsil tozlu, topraklı mal vermekle hem haklı, ham de haksızdırlar. - Fakat tüccar ne yapsn? Ni. | zamname, mahsulün idrakinden sonra tatbika başlanmıştır. Bu- nun için evelden hazırlanmış değildir. Nizamname daha ne yapsın? Müstahsili de, tüccarı'da bu işte vazifelendirmiştir. Toz, top'âak içm bir nisbet te tayin etmiştir. Bundan şu netice çıkıyor: Ortaya çıkan müşkül, lün idrakinden sonra nizamna- menin tatbika başlanmış” olma- sından ve muılıbulııı ona göre iler, dün ihti- lâlcileri püskürttüler Franko orduları, mukavemet edemiyerek hezimetle yerlerini terkettiler Madridden |bir manzara Barselon, 2 (Radyo) — resmi tebliği: Cumhuriyetçi İspanya karargâbının İhtilâlciler, mevzilerimize taarruz etmek istemişlerse de büyük zayiatla püskürtülmüşlerdir. Muharebe, çok şiddetli olmuştur. Etramadora cephesinde vukubulan muharebede de ihtilülciler, açtığımız ağır topçu ateşi karşısı zimete uğramışlardır. ındâ mukavemet edemiyerek he«