Sabile ? KARA KORSANLAR ŞEFİ ANADOLU g Memleket Haberleri Dilber kadın korsan Aşktan başka kuvvete başeğmiyen deniz kızının maceraları... t Fti Nakıli: Faik Şemseddin BENLİOĞLU Corc kısa bir tereddüdden sonra sesini yavaşla- . tarak: “Benim Meri, Karasakalın gemisinde bulunmak kararını verdi. Bu aralık, Providans adasında Meri iki mühim hâdise ile kar- şılaştı; hâdiselerden bi kendisini ve diğer bir korsanı alâkadar edecek bir hâdiseydi. İkincisi ise umumi bir mahiyeti haizdi: * Meri, hakikatte hisli ve iyi duygülü — bir kızdı. Bunun için Providans adasında bulunduğu müddetçe, kırlarda gezmeği âdet etmişti. Adanın güzellikleri ve hususiyetleri Meriyi çok müte- hassis ediyordu. Bir gün gene bu âdeti veçhile kırlara çıkmıştı; kendi halinde ilerliyor ve tabiati seyrediyorken arkasından bir gürültü duydu. Meri, hemen geri döndü ve baktı ve Core Greyle karşılaştı. Corc, kendisine yetişmek - için bir müddet koşmağa da mec- bur kalmıştı. Core: — Meril diye seslendi. Sana bir kaç söz söylemek istiyorum. Biliyorsun ya.. Rakam, gemide bizi bir dakika bile yalnız bı- rakmadı. Ben de sana söyliye- ceklerimi tamamlıyamadım. Şu anda Karasakal yani kaptan mühim bir ihtilâf Tardan birisinin elinde bir be- ö YA ea e gaRdir li DA Dizi SEGMMMIYGUIT “Sarati ” skldür eder. Beyanname İngiltere kralı Corcundur. Ne ise.. Ben şimdi sana her şeyi bildireceğim.. Ra- kam istemiyor amma... — Tuhaf şey.. Neden istemi- yor? — Çünkü.. — Kıskanıyor da ondani, — Kıskanyor mu? — Fakat neden kıskanıyor? Merinin aklından şimşek gibi bir şey geçti, ve bir anda Corc- tan uzaklaştı. Fakat Corc telâş ve heye- canla: — Hayır, hayır... Mesele dü- sündüğün gibi değildir. Diye bağırdı. Corç ta kısa bir tereddüd geçirdi. Ve sonra sesini yavaş- latarak: — Benim adım Core değildir benim hakiki adım Anna Bonni- dir. Ben bir kadınım! bakl. adım Corc değil, Diyerek göğsünü açtı ve bir çift güzel memeyi Meriye gösterdi. Meri cidden büyük bir hayret içinde kaldı; fakat kendisinin kadın olduğunu niçin bild rdi- ğine bir mana veremedi ve: — Bu da ne demek böyle? Dedi. Fakat Anna hiç bir te- lâş ve heyecan göstermeden, göğsünü kapattı ve: — Allah, Allah -dedi- hiç bir şeyden şüphelenmedin mi? Haydi diğer erkekleri mazur görelim, onlar hissz ve hayvan gibi he- rifler.. Belki de benim kadın ol- duğumu anlıyamazlardı. Fakat sen. Bu kadar zeki ve kibar ol- duğun için benim kadın olduğu: mu hemen hissedecektin! Sonra.. Ben gene sana inanm'yorum. Ni- çin bana bu kadar sokuldun? Niçin benimle dost olmak için bu kadar çalıstın? Neden ben- den bir an bile aycılmak iste- medin? — Doğrusu.. Ne göğsüne, ne de kalçalarının dolgunluğuna dik- kat etmedim. Aklıma da hiç bir şey gelmedi. Hem... Neden senin kadın olup olmadığını anlamak lüzumunu hissedecektim? Neyse.. Nasıl oldu da sen burada bu korsanlar, bu binlerce tehlikeler arasında erkek kıyafetile bulu- nuyorsun?. — Ben, Londralı bir kapta- nin — kiziyim.. Babam Cenubi Karolinde yerleşmişti." Ben de Karoline henüz -küçük-bir ço« cukken gttim, annem - yoktu; babam dul kalmak istemediği için yeniden evlenmişti. Üvey ana elinde kalmıştım. Bu üvey ana bana hiç bakmatlı, ben de tamamen serbest olarak büyü- tibaren çok zaman ar erkek gibi giydirirlerdi. Onbeş yaşını bulduğum zaman bir ka- dın olduğumu ve gizel bir vü- cude malık bulunduğumu — rnla- dım. Kalbimde erkeklere -karşı büyük bir meyil vardı. Erkekle- rin yanında kalmak, beni âdeta gaşyediyordu. Erkek diyorum; evet, büün erkekleri kasdedi- yorum. 30-40-50 lik bir erkek benim için sevilecek, kucaklana» cak, koklanacak bir nsandı. Fakat.. Genç del kanlılara daha ziyade mec üptum. Nihayet ana- lığımın akrabasından ber delikan: lıya tamamile gönül verdim. Bu delikanlı ir/, yarı, güzel bir er- Çeviren: Faik Şemseddin Benlioğlu Tefrika Numarası; 29 Dördüncü kısım Yüzyüze (Bu kısım Rta Visman tara- BU çanlmista) Merdivenden inerken Jim Blak :.“_-İıiude iki mevcudiyet ve ahsiyet hissediyordu. Merdiven- ŞN inen hem Jim Blak, hem de i;:ngiı Karter idi! Eğer görmek KEdiği kadın, hayatının uzun dı"*kriııi beraber geçirdiği ka- N olmasaydı, Jim Blak şahsi- KN kendisinde canlanmıyacak _ş:ılol Hop, bu adamın Üzerinde kuvvetli bir nü- idi. Bunun için sa- bık Jim Blak ve lâhik Fransis Karter merdivenden — inerken kendisini alamıyordu. * .. Şarlot Hopun karşısına çıkan adam, aradığından büsbütün farklı bir adam idi, adam genç yürüyüşl bu yürüyüş Jim Blak yüz de id', amma, belki gençliğinde böyle idi. Jim, Şarlotu hiç tanımamış gibi: — Doktor Grimhav beni is- tediğinzi söyledi. Ben bu sana- toryumua direktörüyüm. Bir k.m- sı da var... Beni ço- | Annadır.,, dedi kekti ve bu delikanlıya teslim oldum. Bundan ne babamın ne de üvey anamın haberi yoktu. Tabii kilisenin papazı bir şey bilmiyordu! Ve bir gün bu de- likanlı ile beraber bir gemiye bindim ve Havanaya kaçtım. Ben gene erkek kıyafet'nde idim. Eakat yolda bizi bir korsan ge- misi tuttu ve bepimizi esir aldı. Bu korsan gemisinin kumandanı Rakam idi. Bizi abp bursya, bu korsanlar adasına getirdi. Re- kam henim kadın olduğumu çok çabuk anlad; nihayet kendisine metres ittihaz etti. Fakat d ğer korsanların ne benim — kadınlı- ğımdan, ne de Rakama metres olduğumdan haberleri — yoktu, Asıl sevdiğime gelince, bu de- likanlının ne <İduğunu bilmiyo- rum.. Her halde Rakam tara- fından öldürü müştür. O zamandanberi esiri, kölesi, oyune. beni, malı, mül<ü gibi sayıyor, bana yapmadığını birakmıyor, Sotra.. Belki © beni seviyor, fakat ben... Ondan hatta nefret ediyorum. Bu korsanların en vahşi ve zalimi bu adamdr, Edvar, senden çok rica ederim, bana merhamet et, bir az yar- dım et, Öyle bir kanaatim var ki, beni bu herifin elinden kurta- rac k tek insan sensin! Karoline dönmek, babamın yanına git- mek istiyorum. Babama beni se- nin kurtardığını — söyliyeceğim. Orada pikâhlanırız. Mus'ud bir yuva kurarız. — Sonu var — İncir ve üzüm Gümrük — karşısında Üzüm Kusumı işletas hanında TA- RİŞ markalı nelis incir ve üzüm- lerin toptan ve perakende sa tışına başlanmıştır. Fennin en son vasıtalarile tertemiz işlenen bu iner ve üzümlerden herkes istediği mıkdarda satın al; lir. Sipariş kabul olunur. He- diye için zarif ambalajlar da vardır. (Telefon: 2512) se haxkında masümat almak mı ist yorsunuz? 'Dedi. Şarlot oldukça mütehayyir bir tavırla; — Evet, dedi; Jm Bak tes- miye olunan bir zat hakkında bazı malümat istiyorum. Bir çok deliller bu dostumun - doktor Grmshası tarafından tedavi edil- diğini gösteriyor. Bunun için buraya kalar geldim. — Ya.. Şu halde beni biraz takibetmenizi rica ederim. Genç kızı kabül salonuna ka- dar götürdü, orada pencerelerin bütün storlarını sonuna kadar kaldırdı. Jim, genç kızın kendisini ta- mamen görebilmesi için böyle hareket etti. 4 Kendisine sanatoryomun mü- dürü sıfatını veren bu adamın gözleri, koyu renkli gözlüğünün arkasından görünüyordu; fakat bu gözler, koyu mavi ve çok soğuk bakışı idi. Halbuki fim Menemende imar faaliyeti Köylerde de hummalı bir çalışma var Menemen, (Hususi)— İlçebay B. Emin, belediye ile teşriki mesai ederek şehrin imarı için büyük bir faaliyet göstermekte- dir. Şehrin su işi muvaffakıyetle halledildikten sonra, geçen sene çocuk bahçesine çevrilen - eski mezarlık üzerinde yedi bn lira sarfile bir bina yaptırılmıştır. Bu binanın altı. kıraethane olarak — kullanılacaktır. Büyük çarşı parke döşenmektedir. Be- lediyenin 938 senesı büdcesine şehrin harita ve imar plânı için tahsısat konacaktır. Köylerde çalışma Ulucak köyü ihtiyar heyeti, 1500 lira sarfile modern bir köy konağı yaptırimıştır. Emiralem köyünde de beş yüz İira sarfile betonarme umumi helâlar kuruk müştür. Çukurçay — köyü ihtiyar heyeti köyün en mühim - derdi olan su meselesini halletmek üzeredir. Projeler hazırlanmıştır. Çukurköylüler su işi için köy sandığına bin lira yardımda bu- lunmuşlar, mekteb için de dört yüz lira teberrü etmiş'erdir. Hacırahmanlar köyündeki sebze bahçesi Hacırahmanlar köyünden B. Ahmed imzasile aldığımız bir mektubda, köyün sebze ihtiya- cını temin eden bahçenin, ihti- yaç üzerine tarla olarak kiraya verildiği bildirilmekte, bundan evel yazdığımız gibi bahçenin harab olmadığı yazılmaktadır. İlköğretim ispek- terleri Kültür d.rektörlüğü emrindeki İlköğretim ispekterleri arasında değişiklikler yapılmış, İspektelerrin teftiş bölgeleri — değiştirilmiştir. Bergama ilköğretim - ispekteri B. Argun Ödemiş bölgesinde, | Tire ispekteri Sabri Ökten Ber- gama bö'gesine, merkez ispek- terlerinden B. Hüseyin Yılmazer Tire bölgesne, yeni ispekter B. Naşid Sarıcılı Karşıyaka ve Me: nemen bölgesine, B. Vahid Öz- güven merkez ve Kemalpaşa bö'gesine nakledilmişlerdir. İz- mir merkez ispekterlerinin teftiş bölgeleri de değişt rilmiştir. Bir vapur battı Tokyo, 3 (Radyo) — Ozaka- da doksan yolcuyu - hamil - bir yolcu vapuru batmıştır. Yolcu- lardan 20 kişi kaybolmuş, 17 kişi boğulmuştur. Biakın tatlı, açık mavi gözleri vardı. l.l Şarlot, çantasından bir az fersüdeleşmiş bir zarf çıkardı. Jim Blak kızın bütün hareket- lerini dikkatle takıb ediyordu. Bunun için kızın çok asabi ol- duğunu bunun için de ellerinin titrediğini fark etti. Genç - kız zarftan bir fotoğraf çıkardı; bu Jim Blakın kendisini en. ziyadı ifade eden son bir fotoğrafı idi. Jim Blak, hiçbir şey belli et- miyerek: — Aradığınız zatın fotoğrafı bu mudur? Diye sordu. — Evet, evetl Buradadır de- Şil mi? Çok rica ederim, bana “hayır,, demeyiniz. Burada oldu: ğuna ben zaten eminim! — Fakat, bu resim bana hiç bir şey ifade etmiyor. — Bundan başka birçok fo- toğrafları daha vardır. Yandan, Liklerin en mühim maçı Doğanspor ve Uçok takımları yarın karşılaşacaklar. —— Yarın Alsancak sahasında lik- lerin en hararetli ka şılaşmala- rından birini teşkil edecek Do- ganspor-Üçok müsabakası yap: lacaktır. Doğanspor takımı, önde gi- den Üçok takımını iki puan farkile takib etmektedir. - Lik- teki vaz yeti düzeltmek ve milli kümeye ümid besliyebilmek için yarınki müsabakayı kazanmağa uğraşacaktır. Su hale göre kuv- vet itibarile çok - tehlikeli bir rakip olan Üçok takımına karşı üstün bir oyun çıkarırsa galebe çalmak ihtimali çok kuvvetlidir. Fakat şunu da unutmamak lâ- zimgelir ki Üçok takımı İzmirin en formünde o'an bir takım'dir ve Doğansporun çok çalışması icab edecektir. Bu müsabakadan evel Alsan- cak - Yamanlarspor — tak mları karşılaşacaklardır. Yamanlar tı- kımı, şimdiye kadar yaptığı maç:- larda derece ise de lik başında bulunan takımlar için daima tehlke teşkil etmiştir. Bu maç da Alsancak takımı için bir imtihan olacağına göre alâka uyandıracaktır. Günün bi- rinci maçı Ateşspor - Demirspor takım'arı arasındadır. Halk da sshasında B takımların Lkine devam edilecektir. Müsa-: bakalar, saat 10 da Alsancak - Yamanlar takımlarının karşılaş- masile başlıyacaktır. Bu müsa- bakayı Üçok - Doğanspor, - A- teşspor - Demirspor — maçları takıp edecektir. Lise maç: geri kaldı Dün , Balıkesirden gelen bir telgrafta, bayramda İzmirde bir maç yapması mukarrer - olan Balıkesir Lise - takımının - bazı mühim sebepler — dolayısile " İz- mire “hareket edemediği bildir rilmiştir. İzmir - Bahkesir lise- leri maçı, başka bir zamana bırakılmıştır. Izmir elektrik ve su şir- ketleri meselesi Belediye rei'n', bu iki şirketin satın alınması için Ankarada teşebbüsatta bulunacak Şehrin mühim işleri ve bik hassa fuar sahasında inşa edile- cek-- sergi sarayı - vesaire - için Başvekâlet ve vekâletlerle temas etmek üzere Ankaraya giden belediye reisi Dr. Bay Behçet Uz, İzmir belediyesinin satın al- mak istediği Halkapınar suyu, tramvay ve elektrik şirketi tesi- satı için de teşebbüslerde bulu- nacaktır. Bu iki şirketin bütün tesisatını almak mühim bir paraya müte- vakkıf o'duğu iç n belediye reis- liğı, bunun için devlet büdeesimr den yardım istiyecektir. Belediye reisliğince bu hususta yapılacak teşebbüslerin ne netice vereceği henüz belli değildir. Onun için reisin Ankara dönüşünden sonra su ve elektrik tarifelerini ye- niden tesbit için tarıfe komis- yonları, Nafıa müesseseleri ko- miserliğinde toplanacak, her iki tarifeyi “önümüzdeki altı aylık devre için yeniden tayin ede- cektir. sağdan, soldan, cepheden ve daha sair hareketler halinde.. Bunları da size vereyim mi? Jm, Gülerek: — Şu hale bakılırsa, siz bu zatı çok seviyorsunuz.. Ah bu genç kızlar.. Sevdiklerini ne ka- dar çok severler.. Nasıl itiraf ediyorsunuz; değ.l mi? — İtiraf etmek beni hiç bir zaman utandırmaz bay. Hatta, onun bu sevdamı bilmesini bil- hâssa istyorum. Eğer elinizde bir imkân varsa, lütfen ona bil- diriniz. Onu çıldırasıya seviyorum Sabık Jim ve Şarlot bir ka- napeye oturdular. Jim, elini bu genç kızın eline değdirdi. Bu değdiriş bir baba hissi ile de- gildi. Jim, bu çok sevdiği Şar- lotun elini sonuncu defa olarak tutmak istemişti. Ş SAKlot, yorgim ve kinik birii ee .. ZK T AM &e Tepecikte Bir hâdise oldu Evelki gece Tepecikte İhsan Zehranın umumi — evinde -bir vak'a olmuştur. Sabıkalılardan Arap Hasan, eskidenberi tan- dığı kadınlardan Seherle bir müddet görüşmüş, sonra birden- bire bıçağını çekerek genç ka- dını sağ ve sol böğürlerinden ve karnından -üç yerinden- ya- ralamıştır. Arap Hasan, vak'adan sonra kaçmışsa da polisce takip edilerek yakalanmıştır. Seher, derhal hastaneye kaldırılmıştır. Yapılan muayenesinde - yarala- rının hafif olduğu anlaşılmıştır. Fakat doktorlar söz söylemesine müsaade etmemektedirler. Seher vak'anın sebebini gi: lemişse de Arap Hasan I; Halkapınarda sazlıklar arasında yakalanınca suçunu itiraf etmiş: — Başkasını dost tutmuş, benden ayrılmıştı. Beni tahkir etti, ben de vurdum. Demiştir. Tahkikata devam ediliyor. sizi merdivenden inerken gördü- güm vakit, Jim Blak olduğunuzu hemen anladım. Bu kanaatim, benzediğinizden değil, fakat içim den gelen bir histen doğmuştur. Elinizi, elime değdirdiğiniz za- man ise, sizin sevdiğim Jim ol- duğunüza artık kat'i sürette hükmettim. Buna hayret ediyorsunuz de- ğil mi? Haklısınız. Ah.. Jim olsaydınız, eski Jim olsaydınız. —Ya.. Benim eski Jim olma- dığıma müteessir - oluyorsunuz ha... Ne garip tesadüf! Ben Jim değilim. Maamafih Jimleri bul. mak hususunda size elimden gelen her yardıma hazırım. — Yani.. Barada değildir, de- mek mi istiyorsunuz?, Genç kız, derin bir inkisarla elini Jimin elinden çekti ve kendi kendisine gibi söyliyerek: ;— Bu tarif ettiğim zâtı tanı- ymadığınızı — söyle iıw-.-' orsı — Sonu var—