28 Ekim 1937 Tarihli Anadolu Gazetesi Sayfa 4

28 Ekim 1937 tarihli Anadolu Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

eE e Siyasi mesele mi çıkacak? —— .— — İtalyan tebaalı bir kadın Kendini pencereden attı. Tunvsta geçenlerde çıkan kanlı hâdiseler Fransa ile İtal- ya arasında oldukça güçlükle kapandı. Şimdi de Cezairde şayamı dikkat bir hâdise daha olmuştur. disenin kahbramanı, ga- yet yüksek bir İtalyan ailesine mensup olduğu söylenmekte- ! dir hükümeti, | ların Tunus ve Cezai heli faaliyetlerinden çok sene lerdenberi müştekidir. Bu fa aliyet, son zamanlarda taham- Fransız i şüp- mül edilmiyecek dereceyi bul- muştur. İtalyanların, Müslümanlarla meskün Fransız ve İngiliz ida- resi altındaki yerlerde tahri- kât yaptıkları müteaddit hâ. diselerle sabit olmuştur. Son zamanlarda Tunus ve Ceza- irde güzel ve esrarengiz bir kadın türemiştir. Zabıta, bu kadını adım adım - takip mekte, fakat tevkifini icap et- tirecek bir vesile bulamamakta idi. Nihayet 22 Teşrinievelde bu kadın 700 frank çalmak suçuyla Cezairde polis komi- serliğine getirilmiştir. Genç kadın, çok güzel ve nedense — vaziyetinden — çok emindir; istintakta da kendi- sine sorulan suallere şöylece cevap vermiştir: — İsminiz bayan? Amelya Maryanil! Tabiiyetiniz? İtalyan! Yaşınız? Yirmi üç! 700 frank çalmak töh- metile burada bulunuyorsunuz. Genç kadın bu ithama kah- kaha ile mukabele etmiştir. — Ben mi? 700 frank.. Fa kat benim için milyonların bile kıymeti yok.. Ailem , Demiş ve kendisinin yüksek bir aileye mensup olduğunu da sarih şekilde ima etmiştir. Amelya, bunun üzerine aya- ğını ayağı Üzerine atmış ve bir de nefis sizara yakmış, du- manını savurmağa başlamıştır. Kamiser, asabi bir halle iki polis memuruna: — Bayanın parmak izini alınız! emrini vermiştir. Bu sözler üzerine Amelya yerinden fırlamış ve: — Beni tevkif mi - ediyor- sunuz? Fakat bu saygısızlık ve tecavüzdür. Demiş, kendisini dencaşağı atmıştır. Kadın, kaldırım üzerinden »beli kırılmış, başı yarılmış bir halde hastahaneye kaldırılmış. Üç gün kendisine gelemiyen kadının, hakiki hüviyeti henüz anlaşılmamıştır. Fakir çocuklar sünnet ettirilecek.. C. H. Partisi Esnaf ve İşçi Birlikleri brosu, bugün fakir çocukları sünnet ettirecektir. Sünnetten sonra Kültürpark- ta eğlentiler tertip olunacak ve bir de ziyafet verilecektir. Hicaz hükümeti Suriye ile anlaşmağa çalışıyor Şam, 27 (Radyo) — Hicaz bükümeti mümessilleri ile Su- riye hükümeti arasında başlı- yan Ticaret mukavelesi mü- zakereleri devam etmektedir. et- pencere- Nesimi Paşa- nın nişanlısı Bizi hiçbir kuv- vet ayıramaz Madmazel-Mariya Hubner Kahirede olduğu gibi, Viya: na ve Pariste, belki Berlin ve Londrada on yedi yaşın- daki Viyanalı dilberle kendi- sinden 60 yaş daha büyük olan Tevfik Nesimi Paşa iz- divacı dedikodusu devam et- mektedir. Dedikodular haksız ve yer siz değildir. Çünkü Madmazel Hubnerin bu “aşk macerası,, son senelerin emsalsiz mace- ralarından birisidir. Matmazel Hubnerin nişanı- nn bozulduğu bir iki defa yazılmıştır. Nihayet Nesimi hk göstermesi suretile bu işin düzeldiği yazılmıştır. Viyanalı dilber de, bu ma- ceranın nihayet bulmadığını tasdik etmektedir. Marko Po- lo vapurile Venedikten hare- ket ederken Bn. Hubner: — Hiçbir kuvvet beni sev- | diğimle izdivaçtan menedemez. Adriyatik sahillerinde, Aboz. | | mir Memleket | getirildiğini, ya şehrinde nikâh kıydıracağız. Bu hayat benim için sanıl- dığı gibi bir cehennem ha- yatı olmıyacaktır. Çünkü Mısır fena bir. memleket değildir. Birçok düşmanlarla ihata edilmiş olacağımıza şüphe yoktur. Buna' | mek istemediği için kızın ba- rağmen biz gene mesut ola. cağız. Bu Mısınn en büyük bir zatı tarafından sevilmek benim için hem şeref, hem de mu: vaffakıyettir. Müslüman adama varmış olmakla bera- per, ben gene Avrupalı gibi yaşıyacağım, Demiştir. Bize bu izahat karşısında ne düşer. İşin sonunu tahmin etmek değil, fakat beklemek değil mi? İhtilâf kalmadı Kahire, 27 (Radyo) — Baş- bakan Nahas paşa, bugün İs- kenderiyedeki sarayda kral ta- rafından kabul edilmiş - ve uzun — müzakerelerden sillerine beyanatta bulunarak, sarayla kabine arasında hiçbir ihtilâ kalmadığını, Ali Mahir paşanın Saray Nazırlığına ta- yini muvafık görüldüğünü söylemiştir. Bodrum Belediye binası Cumhuriyet bayramında açılıyor Bodrum, (Hususi) — Bod- rumun yeni modern Belediye binası, Cumhuriyet bayramında| merasimle açılacaktır. Küşat merasiminde Muğla valisi B. Recai de bulunacaktır. | termemiş, ihracatçılar ve ihtiyar bir | sonra | Nahas paşa matbuat mümes- ; ANADOLU Ticaret Odasının hafta- | B. Nadir Uysal lik ihracat raporu im.—— üzüm fiatleri düşüyor. Borsada durgunluk hüküm sürüyor Şehrimiz Ticaret ve Sanayi odası, son bir haftalık piyasa | durumu ve muhtelif mahsulle- rimizin satış — vaziyetleri — ile liman faaliyeti bhakkında rapor hazırlamnışlır. bir Bu yapora göre üzüm, incir, pamuk muameleleri bu — haf ta da istekli geçmemiştir. Halta içinde üzüm fiatlerinde bir kuruş kadar düşüklük görül müştür. İncir fiatlerinde deği- şiklik olmamıştır. Pamuk mu ameleleride hiçbir fark gös- henüz mübayaata başlamamışlardır. Yalnız ilk defa olarak piya- saya gelen yeni palamut mah- sulü iyi Hiatle satılmıştır. Bu haftaki üzüm Hiatleri şöyledir: 7 numara 13-15,125; 8 numara 13,75-15,50; 9 numara 14,50 » 16,75; 10 numara 16, 50-18,75, 11 numara 18 - 21, 12 numara 20,50 kuruştur. Bir hafta zarfında borsada 8339 çuval üzüm satılmıştır. Mevsim bidayetindenberi vaki satış ise 116380 çuval ve 18 | torbadır. | 30266 ton üzüm 48 ıa&îjgm kalan kız Son halfta zarfında limanı- mızdan muühtelif memleketlere ihraç edil- miştir. Almanya da ilk defa olarak 736,7 ton üzüm al- mıştır. İncir fiatleri süzme 17-9,50; elleme 6-10; paçal 5-7 kuruş arasındadır. Bir hafta zarfında $63 tonu Almanyaya olmak üzere 2180,1 ton edilmiştir. incir ihraç Soh bir hafta zarfında lima- | nımızdan mühtelif memleket limanlarına 516,4 kepek, 496,9 tütün, 400,7 nohud, 133,6 miyan- kökü, 103,1 kumdarı, 400 pa- | muk tohumu, 572,3 bakla, 42,9 zeytinyağı, 39,5 buğday, 33,3 hurda incir, 77,5 keçi buynuzu, 47,2 badem, 24,8 ceviz, 22,9 kendir tohumu, 17,9 deri, 23,2 kavun, 11 so- mak hulâsası, 6,7 yumurta, 4,8 ip, 3 balmumu, 5 yulal, 8 taze üzüm, 2,6 halı, 2,6 çöven, 2,1 miyan hulâsası, 5,517 ton şamfıstık — ihraç edilmiştir. “Necati Ağabey, gramo- Paşanın bütün servetini karşı- | fon çalacağım,, Demiş 'Zahidenin içtiği mayiin alkol olmasından şüphe ediliyor Dikili kazasında — Zahide adında on üç yaşında bir kı- zın mahiyeti meçhul bir mayii içtikten sonra bayıldığını, İz- hastahanesine kırk sekiz saat baygın kaldıktan — sonra ayı!- dığını dünkü — sayımızda yaz- mıştık. Zahide, Dikili halkın- dan — B. İskenderin kızıdır. Müddeiumumilikte ifade ver- şından geçenleri anlamak güç olacaktı. Müddeiumumi mua- | vinlerinden Bn. Handan Dalay dün memleket hastahanesine gitmiş ve Zahideyi isticvap etmiştir. Zahide, herşeyden evel: — Beni bir erkek isticvaba kalkışsa idi, hiç birşey söyle- mezdim. Fakat bir bayan kar- şısında olduğumdan ve sizi ablam diye kabul ettiğimden her şeyi açıkca söyliyece- ğim, Beni ânnem çarşıya renk- li yumak almağa göndermişti, “Necatinin dükkânına giderek: — Necati ağabey, sende renkli yumak var mı? Diye sordum. Necati ağabey: — Var. Dedi, o sırada dük- kândan dışarı çıkıyordu: — Biraz dükkânı bekie. Dedi. Dükkânda bir gramo- fon vardı. Müsaade - istedim ve plâk koyarak çalmağa b ladım.Necati ağabey, dükkân- dan çıktıktan sonra masa üze- rinde bir çay fincanı içinde suya benzer bir'şey gördüm ve onu alıp içtim. Buğazımı fena halde yaktı. O sırada dükkâna Necatinin bir arka- daşı geldi: — Kız ne yaptın? Diye ba- ğırdı. Ben bayılmışım.Şimdiye kadar hayatımda hiç bayıl- madım. Necati ile aramızda hiçbir şey yoktur. Zahide, dün de yazdığı- mız gibi — gözlerini — açın: ca kendisini İzmir hastanesin- de bulmuştur. İç!iği mayiin ne olduğunu bilmemektedir. Kızın, — gizlediği noktalar olup olmadığı anlaşılmak için kurnazca isticvabına çalışılmış- sa da beşka hiçbir şey söyle- memiştir. Memleket hastanesinde asa- biye koğuşunda müşahede al- tında bulundurulan kızın içtiği suyun zehir olmadığı, idrarı- nin - tahlilinden anlaşılmakta- dır. Morfin olması muhtemel görülmekte ise de buna da aradan epey — zaman geç- tiği için kat'i şekilde hük- medilememektedir. Alkol vası- tasile uyutulduğu veya çocu: ğun uzviyetinde uyku hasta- lığı mevcud olduğu zannedil.- mektedir. Alkol vasıtasile uyutulmuşsa kızın anlattıklarının hepsi asıl- sızdır. Gizlediği bazı noktalar vardır. Hastanede müşahade- ye devam edilmektedir. Mü- şahede ile hastane asabiye mütehassısı Dr. Bay İsmail Ziya, bizzat meşgul olmak- tadır. İngiltereye tazminat teklif ediyorlar Londra, 26 (A.A.) — Tok- yodaki İngilir sefiri, Japon Hariciye Nazırı B. Hirotadan bir nota almıştır. Bu notada, Kesviok Road hâdisesi dola- yısile tarziye verilmekte, Ja- ponya hükümetinin yapılmak- ta olan tahkikat neticesinde mesuller hakkında icab eden tedbirleri alacağı beyan ve İngiliz tebaasının uğramış ol- duğu zararlar için tazminat teklif olunmaktadır.. | mücadele mülettişi ve 1873,7 ton arpa, | İzmir ziraat mınta- D kası reisi oldu | Ziraat Vekâleti tarafından | söon defa kabul edilen teşki lâtta muhtelif yerlerde ziraat mücadele müdürlükleri ihdas olunmuştu. Vekâletten vilâyete gelen bir tamimde yeni teşki- lâttaki (Mücadele müdürlük- leri) isminin (Mücadete reislik- leri) şeklinde düzeltilmesi bil- | dirilmiştir. İzmir ziraat mınta- | kası mücadele reisliğine ziraat İzmir ziraat müdür vekili B. Nadır Uysal tayin edilmiştir. İzmir ziraat müdürlüğüne de B. Re- fet tayin olunmuştur. Vekâlet; B. Nadir Uysala Giresunda yeni tesis edilecek fındık ens titüsünü tesis etmek vazifesini vermiştir. B. Nadir, yârın Giresuna hareket edecek ve orada fın- dık enstitüsünü kuracaktır. Ortalığı telâşa veren bir şoför Evelki gece saat dokuz sı- ralarında Basmahane civarı ile Gazi ve İsmetpaşa bulva: rından geçen halkı dehşet ve heyecan içinde bırakan — bir hâdise olmuştur. Hâdisenin kahramanı sarhoş olarak ida- resinde bulundurduğu — tenez- züh otomobilini sür'atle sür- mek suüretile halkı - tehlikeye düşüren şoför İhsan Jeplindir. Vak'a şöyle olmuştur: Gece Basmahane fenerleri sönük bir — tenezzüh otomobili sağa, sola — yalpa vurarak gidiyordu. Bunu gören 50 numaralı belediye zabıta memuru düdük çalmak sure- tile şoföre durmasını ihtar et- miş ise de otomobil durma- mış ve Gazi bulvarına gitmiş- tir. Bir tehlikenin önüne geç- mek maksadile otomobil takip edilmiş, düdükler çalınmış fa- kat gene aldırış eden - olma- mış, İsmetpaşa bulvarındaki polis noktasının da — emrini dinlemiyen şoför, otomobili Türkpazarına doğru sürmüş- tür. Asri sinema — önündeki noktanın da ihtarına — kulak asınıyan şoförü, başka — bir otomobil ile takip — etmek meeburiyeti hasıl olduğu için 50 numaralı belediye memuru bir otomobile atlamış ve - ni- hayet İkiçeşmelik karakolunun önünden geçerken, zabıta me- murlarının — müdahalesile ve güçlükle durdurulabilmiştir. Otomobilin — şoförü İhsan Jeplinin ehliyetnamesi bulun- madığı anlaşılmış ve — tutulan zabıtla kendisi ikinci — Sulh ceza mahkemesine verilmiştir. Suçlu mahkemede demiş- tir ki: — Bu otomobil B. Ahme- de aittir. Ve bizzat bay Ah:- med tarafından idare edilm k- tedir. Ben şoför değilim. — Değilsin de ne diye oto- mobili idare ediyorsun? — Biraz anlarım. Patronum evine gitti. Ben de otomobili Eşrefpaşadaki benzinci dük- kânıma götürmek üzere Bas- mahaneden hareket ettim. Ça- lınan düdüklerden haberdar olmadım ve dedikleri gibi ben sarhoş değildim. Halbuki, — şahitler, aksini söylediler. Neticede hâkim B. Naci Erol, suçlunun tevkifini kararlaştırdı ve bazı noktalar hakkında tetkikat için meha- kemeyi başka bir güne bıraktı. önünde B Hakke Verdi Dün İstanbul yolile Avrupaya gitti Üzüm Kurumu müdürü B. İsmail Hakkı Veral, dün Ban- dırma yolile İ-*anbula gitmiş- — tir. B. Hakkı Veral, İstanbul- dan Berline geçecek, Ham- burg 've Berlin? Alman idha: Tâtçıları ile temaslarda bulu- nacaktır. B. Hakkı Veral, yaş üzüm- | lerimizin Alman pazarlarında satışı için temaslar yapacağı gibi, satış koopoeratilleri bir- liğinin incir ve üzümlerinin de Alman pazarlarında daha fazla — miktarda satılmasını çalışacakrır. B. Hakkı Veralın Berlinden Londraya ve oradan da Polon- yaya geçmesi — muhtemeldir. Üzüm Kurumu direktörü, ge- rek Londrada ve gerekse Po- lonyada bilhassa yaş üzüm, kavun ve karpuz ihracatı işle- rile alâkadar olacaktır. Lon- drada kaldığı müddetçe, bun- dan evel şehrimize gelen İn- giliz - kooperatilfçileri ile de temaslarda bulunması muhte- meldir. Malüm olduğu veçhile bu kooperatif mümessilleri memleketimizden mühim mik- tarda kuru üzüm ve incir al- mak iStemektedirler. Bağdudlı Ahmed Kendisine göre, bir soyadı bulmuş: Sabıkalı! Dünkü nüshamızda Bağdad- li Hacı Ahmedin Keçecilerde Büyük Abdülkadir paşa hanın- da yaptığı rezaletin safahatını yüzmıştık. Derhal nöbetçi mehkemeye sevkedilen hacı Ahmedin du- ruşması yapılmış ve kendisi- nin bundan dokuz sene evel Bağdadı — haraca — kestiği ve oradan kaçarak — Kilis, Adana ve mülhakatında bir- çok hâdiseler çıkardıktan son- ra İzmire geldiği ve burada da ortalığı haraca bağlamak istediği anlaşılmışlır. Suçlunun sabıka - destanın- daki mahkümiyetleri sayılamı- yacak kadar çoktur. Hâkim Naci Erel suçluya sordu: — Soyadın? — Sabıkalı! — Doğru, bu kadar sabı- kaya göre, aldığın soyadı pek de yakışıyor.. Hâdisenin şa- hitleri dinlendi ve bu adamın, yaptıklarına dair olan iladeleri zapta geçirildikten sonra hâ- kim şu kararı verdi: — Bana bak. Seni tevkif ediyorum, af kanınundan evelki sabıkalarını kenara bı- rakarak ondan sonraki sayısız sabıkalarının infaz edilip edil- mediğini öğrenmek üzere lâ- zimgelen yerlere- tezkere ya- zıyorum. Suçlu: — Allah, size bol bol ömür- ler ihsan etsin. ç Diyerek ceza evine gönde- rildi. Lübnan parlâmen. tosu Bügün açılıyor, kabine çekilecek —— Beyrut, 27 (Radyo) — Lüb- nan parlâmentosu, önümüzdeki — hafta toplanacaktır. ——— — Kabinenin, meclisin ilk iç- timamda istifa edeceği söyle- niyor. a y  - temine

Bu sayıdan diğer sayfalar: