B üyuk Şefımız, Ege manevralarında sevinç;, / —— L ANAN — duyduklarını komutanlarımıza bildirdiler ...- - Çelik ordumuz, en modern lıarp silâhlarını en yüksek kabiliyetle kullanmıştır. Mareşal Fevzi Çakmak Atatürkün teşekkürlerini orduya tebşir ettiler —— Başı | inci sahifede — Aydın, 13 (A.A.) — Eğe ordu manevralarını başlangıç: tan itibaren ehemmiyetle ta- kib buyurmuş olan Cumhur- reisi Atatürk; manevra mınta- kasından ayrılırken genel kur- may başkanı Mareşal Fevzi Çakmağı ve manevra komu- tanı Örgeneral - İzzeddin Ça- Tışları. kabul ederek ordu ma- nevralarından çok memüun olarak ayrıldığını, harekâlın sevk ve idaresinde komutan- ların ve kat'a komutanlarının muvaffakıyetlerini — takdire lâ- yık bulduklarını ve modern silâhların çok iyi kullanıldığını, subay ve eratın kıymettar fe- dakârlığını yüksek derecede bulduğunu ve orduya selâm- larını söylemişlerdir. Aydın, 13 (A.A.) — Mare- şal Çakmeğin orduya gönder- diği tamim şudur: *Ege mahevralarını bidayet- ten itibaren bütün teferrüatile mahallinde — takib buyuran Cumhurreisimiz Atatürk or- dumuzun en modern silâhları pek iyi kullanmasını komu- tanlarla subaylarımızın sevk ve idaredeki kabiliyet ve ma- haretlerini fevkalâde - takdir buyurmuşlardır. Beraberlerinde bulunan hü- kümet erkânı da bu takdirata iştirak ettiklerini - bildirmişler ve bu takdiratın selâmlarile birlikte bütün orduya tami- mini emir buyurmuşlardır. Orduya gösterilen bu yük- sek iltifatlar benim de göğsü- mü — iftiharla — kabartmıştır. Gösterilen bu gayret ve mu- vaffakıyete bende teşekkür eder bu hususu bütün komu: tan, subay ve erlere tebliğini tamimen bildiririm.,, Aydın, 13 (AA.) — Ege ordu manevralarının dördüncü son hünündek. harekâtta tama- nen kırmızı taralın lehine in- kişaf etmiştir. 13 Birinciteşrin sabahı kuv- vetli bir sıklet merkezi olan Abdurrahmanlar ve cenubun- dan Ortaklar - istikametinde mukabil taarruza geçen kır- mızi, sahilden itibaren çok yıpranılan mavi kuvvetler cep- hesinin mühim bir kısmını çökerterek geri çekilmiye mec- bur etmiş ve şiddetle takib eylemiştir. Bilhassa Neşetiye, Dereköy etrafındaki muhare- Halkevi köşesi 1 — İzmir Halkevi, mem- leketimizde günden güne ar- tan motörleşme işini gözönüne alarak, motör hakkında malü- mat edinildikten sonra ayrıca otomobil idaresi kursları da açılacaktır. 2 — Evimizin Ar komitesi, bu yıl da geçen yıl olduğu gibi şan ve keman kursları açmağa karâr vermiştir. Şan “ve Keman dersi alacak olan yurddaşlarımızın Halkevine mü- racaat ederek kayıtlarını yap- — tırmaları lâzımdır. 3 — Bugün yani perşembe — günü saat 15,30 da Halkevi /" Kitapsaray ve Yayın Komite- — Binin toplantısı vardır. v l n Ü | muştur. beler çok şiddetli olmuştur. Karaova garb sırtlarında kırmızı taarruzu inkişaf etmiş ve mavi aleyhine müessir ol- Mavi taraf iki alay ihtiyatlarile kırmızı taarruzunu durdurmağa çalışmıştır. Saat sekiz buçuktan - itiba- ren şiddetli bir yağmur sağ- nağının — verdiği — müşkülâta rağimen — muharebe - şiddetini kaybetmemiştir. 16 kilometre imtidad eden muharcbe cephesinde yağmur ve derelerin getirdiği sellerin önünde kıt'alar hiçbir fütur getirmiyerek son derece gay- ret ve fedakârlıkla çarpışmış- lardır. Mavi kuvvetler saat 13 den itibaren Aziziye istikametinde çekilmiye başlamış ise de Sel- cuk şimalindeki sahil mınta- kasında harekât . yapan mavi orduyu sol cenahından bir gece baskınile sahile doğru sıkıştıran kırmızı ordunun Sel- çuk-ÂAziziye üzerinden cenuba sevkeylediği bir kısım ihtiyat- larının tesirile Aydın mınta- kasını ıslah etmiye çalışan düşman — kuyvetleri — hareket üslerine çekilmiye imkân kal- madığından esir edilmişlerdir. Aydın, 13 (A A.)—Manevra son bulmuştur. Yarın Germen- cikte kritik yapılacaktır. Manevraya iştirak eden bilü- mum davetlilere kıymetli bir hatıra olarak madalyalar - da- gitılmıştır. Aydın, 13 ( AA ) — Ay- dının maviler tarafından işgali hakkında bazı gazetelerin yaz- dıkları haberler yalandır. Bu mavi motörlü kıt'aların Ger- mencik ve “Aydın yolu istika- metinde ilerlemesinden galatlır. Nanevra sahasındaki ar- kaşımızdan: Germencikte ordu, seyyar hastanesini geziyoruz. Hastane maskelenmiştir. Bütün çadır- ların üstünde birer kırmızı ay, meydanın önünde de yere se- rilmiş çok büyük kırmızı aylı beyaz bir bayrak var. İrili, ufaklı muhtelif fakat çok mü- kemmel çadırlardan vücude getirilen bu seyyar hastanede her şey mükemmeldir. Bütün aletler, makineler, takımlar, karyolalar, ameliyathaneler en 'modern - tiplerdir. Bu seyyar hastanenin modern dünya sey- yar hastanelerine göre faik ol- duğu kısımlar, icad olunan Türk tipleri ve Türkiye ara- zisine göre kabul edilen Türk tpi teşkilâtıdır. Şimdi Gene- ral doktor Mazlümun verdiği izahatı dinliyelim: — Seyyar hastaneler iki kısma ayrılır. Birisi boğucu gazlerle bulaşanlara, diğeri iperitle bulaşanlara mahsustür. Boğucu gazlerle bulaşanlara bu hastanelerde oksijen veri- lir, kan alınır, "istirahat ettiri- lir. Bu üç tedbir mucizeler yaratır, canlar kurtarır. İperitlere balaşanlar - için seyyar çadırlar içinde duşlar vardır. Yabancı ordularda ya- pılan 16-22 kişilik duşlara bedel, bizde daha seyyar ol- mak üzere altışar kişilik duş. yerleri yapılmıştır. Modern seyyar hastaneler büyük harpten sonra yeni harp- lerin icaplarına göre ve alınan neticelere — istinaden — yaratıl- mışlardır. Bunlar da, yaralı ve gazli olmak üzere iki kısına ayrılırlar. 6 ilâ 12 saat içinde ameliyat yapılması lâzım olan yaralılar "bu hastanelerde alı- konulur. Diğer yaralılar ordu kademesinde harp hastanele- tine gönderilir. Bu seyyar has- tanelerde kalan yaralıların nis- beti umüm yaralıların yüzde beşidir. Yüzde doksan beşi de ordu kademelerinde harp has- tanelerine gönderilir. İkinci kısım, zehirli gazlere mahsustur. — Üstad doktor, general Maz: lâm yeni Türk tipi sedyeleri önünde de durarak şu izahatı İ — verdiler: — Büyük harbe kadar ya- ralılar sedyelerle naklolunur- du. Büyük harpten sonra in- san kolundan ekonomi yap- mak ve yaralıları daha iyi vaziyette nakletmek için te- kerlekli sedyeler icad edil- miştir. Şu gördüğünüz sedye- ler, Türk tipidir. Doktor Nail Atatürk Yunan ve Bulgar Kralla- rını tebrik etti Ankara, 12 (A.A.) — Yu- nan Veliahdı prens Polun nişanlanması — münasebetile Reisicumhur. K. Atatürk ile Yunan Kralı Majeste İkinci George arasında aşağıdaki telgraflar teati olunmuştur: Yunan Kralı Atina Yunan Veliahdı Altes Ru: vayal prens Polun nişanlan- ması münasebetile kral aile- sinin daimi saadeti ve dost ve müttelik Yunanistanın bü- yük iyiliği ve refahı hakkın: daki en iyi tememnilerimi Majestelerine bildiririm. K. Atatürk Ekselâns Reisicumhur Ankara Tememnileri hakkında Ek- selânslarına hararetle teşek- kür ederim. Georges Ankara, 12 (A. A) — Bul- gar kralı Majeste Üçüncü Borisin tahta çıkmasının yıl- dönümü münasebetile Reisi- cumhur K. Atatürk ile Ma- jeste Üçüncü Boris arasında aşağıdaki telgraflar teati olun- muştur: Majeste Üçüncü Boris Bulgar kralı Sofya Majestelerinin tahta cülüs- larının yıldönümü münasebe- betile en samimi tebriklerimi bildirir. ve şahsi saadeti ile Bulgaristanın refahı hakkın- daki iyi temenmnilerimin ka- bulünü kendilerinden rica ederim. K. Atatürk Ekselâns Kamâl Atatürk Ankara Ekselânsınızın telgrafların- dan derin surette mütehassis olarak kendilerine en samimi ve kalbi minnettarlık hisle- rimi bildiririm. Boris | mişli. Harb başladı. ve Cezmi modelidir. Bundan evel bu tipleri Fransızlar bul- müş isede biz ikmal ettik. Daha hafif ve daha mükem- mel yaptık. Bu sırada doktor Cezmiyi bize tamttı. Bu kıymetli fen adamı Gülhane tatbikat mek- tebinde sıhhi hizmetler dersi muallimidir. Kendisini -tebrik ettik. En son general Mazlümun ilâve ettikleri şunlardır: — Biz kendi arazimizin hu- susiyetlerini düşünerek ona göre teşkilât yaptık ve arazi- mizin hususiyetlerini hesaba katarak kendimize en elverişli tipleri yaptık. Son dakika Aydın, 13 (Manevraları ta: kib eden arkadaşımızdan) — Manevra - tarihlerine altın ka- lemle — yazılmağa lâyık bir muharebe sahnesi bugün Ege manevralarının neticesini süs- ledi ve ordumuzün yüksek harb — kabiliyetini bir defa daha meydana koydu. Kırmızı küvvetler bu sabah aldığı takviye kuvvetleri ve kısmı küllisi ile birlikte nihai neti- ceyi istihsal için büyük taar- ruzunu yapmıştır. Şarktan garba doğru tevec- cüh eden ve Abdurrahman: lar tepesine matuf olan bu taarruz arazi vaziyetine göre cidden müşkül bir plândı. Kırmızı taraf, darbeyi mer. kezden indirmeğe karar ver- Abdur- rahmanlar deresi altında ma- vilerin kurdukları — müdafaa hattının yarılmağa yüztuttuğu anlaşılıyor. Mareşal Fevzi Çakmak ha- rekâti adım adım - takib edi- yor. Kırmızı ve mavi tarafın top- çuları, makineli tüfekleri mey- dam bir harb sahasına çevir- miş, kulaklarımız top sesleri- le uğulduyor. Bu esnada baş- hyan şiddetli yağmur bir ara- hk bora halinde düşmeğe baş- layınca harekâtın duracağı sa- nılmıştı, Artan kırmızi - taarruz kar- şısında maviler, yağmuru bir nimet sayarak ricate çabalı- yor. Kahraman askerlerimiz şiddetli sağnak altında saat- lerce devam eden yağmura büyük bir vazile aşkı ile: —Allah Allah! diyerek süngü muharebeleri yapıyordu. Saat onda Abdurrahmanlar tepesi kırmın ordu tarafından - işgal edilmiş, maviler — muntazam şekilde çekilmiye başlamış- lardır. Neşetiye köyü altında- ki dere, yağmurdan taşmış- tı. Askerlerimiz. en müşkül şartlar içinde yarı — belle- rine kadar sular — içinde hedefe bir dakika evel yeti- şebilmek için cansiparane ça- lışmalardan sonra nihai harp Neşetiye, Dereköy, Kızılca istikametinde yağmurun tulan gibi her tarafı kapladığı sırada iki taraf topçu ve piyade ate- şi arasında cereyan etmiştir. Kırmızılar, merkezi faik kuv- vetlerle yarıyor. Şimalden de çevrilen Maviler, — neticenin alınmasına mani olamıyorlar. Bir noktada Mareşal Çakmak Mavi subaya soruyor: — Neden duruyorsunuz? Şu cevabı alıyor: — Batarya ölüdür, ben şe- hid oldum.Bu cevabın mana- 81 şudur. Türk askeri şehid olduktan sonra ateş —kendili- inden kesilir. on ra arını altüst eden bir haber.. Paris, 13 (Radyo) — Tay- mis gazetesi; bugün bir haber neşretmiş ve ticaret muamelâ- tında kredi usulünün kaldırı- larak, bundan sonra peşinatla mal satılacağını bildirmiştir. Bu haber, borsalarda bir pa- nik husule getirmiştir. Öğleden sonra alâkadar- larca yapılan tahkikat, bu ha- berin asılsız olduğunu göster miş ve yalmız, bir veya iki büyük mali müessesenin buh- ran içinde bulunduğu ve tedi- yat yapamıyacak hale geldiği tesbit edilmiştir. Maamalih, birkaç saat sonra, bu haberin de aslı olmadığı tahakkuk ey- lemiştir. Garbi Akdenizde sevkul- ceyş muvazenesi İngiltere ve Fransa, cebir ve taz 'yik key. fiyetlerinden birini tercih edeceklerdir Paris, 12 (A.A.) — Petit Parisicn gazetesinde çıkan bir makâlede ezcümle şöyle de- nilmektedir: *Fransa ile İngiltere garbi Akdenizde sevkulceyş muva- zenesini ve muvasale - hatları: nin emniyetini temin etmeğe matuf güzel tedbirler derpiş eylemektedirler. Bu tedbirler muhtelif mahiyettedirler. Bu cümleden olarak Fransa hü- kümetinin Fransız - İspanyol hududunu açması ihtimali de vardır. Eğer hududun tekrar beynelmilel transite açılması ile beraber Fransız fabrikala- rından İspanyollarada harb mal- zemesi satmak serbestisi veri- lecek olursa cumhuriyetçilerin daha kolay bir şekilde techiz edileceklerine şüphe - yoktur. Daha müsbet bazı tedbirler de tetkik edilmektedir. İngiliz hükümetinin böyle bir hal şekline bundan sonra itiraz İspanya protestoda bulundu Londra, 12 (A.A.) — İs- panyol sefiri hariciye nezare- tine bir nota tevdi ederek B, Azcaratein gönüllülerin çekil- mesi meselesi hakkındaki be- yanatını İtalyanların tefsir tar- ziar protesto etmiştir. Valânsiya kükümeti bu notâ- sından prensip itibirile İspan- yadaki mücadeleye iştirak et- mekte olan bütün muharip- lerin geri çağrılmasına müte- allik umumi bir plân çerçevesi dahilinde kendi saflarında da bulunan ecnebi gönüllülerin “geri çekilmesini temine amade ölduğunu beyan etmektedir. Bu gönüllüler üzerindeki mut- lak - otoritesini Milletler Ce- miyetine ilân etmek suretile Valânsiya hükümeti bütün gö- nüllülerin geri çağrılması için yapılması muhtemel bir plânın tatbikine ihlâskârane yardım etmek niyetinde olduğunu is- bat etmektedir. Bu — plânın tanzimi ve tatbikinin kontrolü için Valânsiya hükümeti pren- sip itibarile bir teşekkülün müdahalesini kabul edecektir. Bu takdirde mezkür hükümet, ecnebi kelimesinin - tarifi için yalnız İspanyol pasaportunu hamil olmak veya olmamak değil ana Jisanı gibi alaki müeyyideler tatbikini de ka- bul edecektir. .— etmiyeceği de söylenmektedir.,, Excelsior gazetesi yazıyor: *Fransa ve İngiltere hükü- metleri ancak ikaz ve cebir keyfiyetlerinden birini tercih etmek hususunda güçlük çe- keceklerdir. Parisle Londra ve Romayı küçük düşürmek veya nevmidane kararlar vermek mecburiyetinde bırakmak iste- mezler, Fakat bir manevraya alet olmağı veya korkaklık göstermeği de arzu edemezler. Bununla beraber muvakkaten ilk tuttukları yolu takibe de- vam — edeceklerdir. Fakat 1s- rarlı bir suiniyet karşısında ikna yolunu terkederek ikinci yol olan cebir yoluna müra- caat edeceklerine şüphe yok- tur.,, Övr gazetesi yazıyor: “Müzakereler esnasında bazı tali tedbirlerin alınması derpiş edilecektir. Fakat İtalya hüsnü niyet göstererek gönüllüleri geri çağırırsa bu tedbirler kal- dırilabilir. İspanya ile tekrar serbest ticarete başlamak key- fiyetinin bu tedbirler meyanın- da bulunduğu temin edilmek- tedir. Yalnız transite mi müsaade edilecektir, yoksa satış ta ser- best midir? Fransa silâh da verecek midir? Bu suallere ancak Perşembe veya Cuma günü cevab veri- lecektir. , Beraet ettiler Torbalı kazasının Saibler köyünde gayri meşru doğur- duğu çocuğunu — öldüru ekle maznun Bn. Melek ile suç ar- kıdışı Halil İbrahimin - şehri- miz ÂAğırceza mahkemesinde cereyan etmekte olan muha- kemeleri sona ermiş, suçları sabit olmadığından beraetle- rine karar verilmiştir. Muhakeme safhasına göre, maznunların, çocuk öldükten sonra muhtar ve azalara: — Gelin, bakın. Çocuk öldü. Dediği hâlde muhtar ve arkadaşlarının gidip bak- madıkları ve doktor raporun- da da çocuğun ciğer ” basi ğından öldüğü zikredildiğin- den maznunların, bu cinayeti işlemedikleri neticesine varıl- mıştır. B. Kompani istila etti Sansebastiyen, 13 (Rıdyo)— Katalonya — Federal Reisi B. Kompani, bugün nı-_) men istifa etmiştir.