U Z s— MMavi tarafın Aydına giri- İşinde askeri kıymet ol- | madığı anlaşılmıştır Ül— Başı 7 inci sahifede — Kayığıe devrildiğini görünce Doğan hemen denize atladı, kızı kurtardı —ezmaummuzuz — Yeter, sus arkadaş.. İs- tirahat et.. Sana biraz şarap getirsem içer misin? — Evet, içerim.. Hem ken- | dimi iyi görüyorum. Yarala- rım pek ağrımıyor. Siz olma- saydınız, belki şimdi bir - çu- kura veya denize atılmış bu: lunacaktım. Doğan, onun okşadı: — Bırak bunları.. geçmiş şeyler.. Herşeyi unu- tursun.. Saadet, beklenmedik zamanda da gelir. Doğan kalktı, meyhanecinin yanına gitti: — Uyandı, dedi, ona biraz şarap vereceğim. — Dur kaptan, reyim.. Biraz sonra yaralı yudum yudum içtiği şarabın neşesile kendine daha ziyade gelmişti. Yanaklarının solukluğu - gitti. Doğan bu gibi ahvalde vic- daninda ve kalbinde öyle bir saadet çalkantısı duyuyordu ki. Yemeği de üçü beraber ye- diler.. Doğan bunu müteakıb ya- ralıyı kendi elile yatırdı ve meyhaneciyi bir kenara çekti: — Yarın akşam gece ya:- rısında ön arkadaş, iki kayıkla Himan açıklarında bulunacak ve beni bekliyecek.. Verdiğim emirler derhal tatbik oluna- cak.. — Emredersin kaptan.. Ya- Tın akşam açıktayız.. Ben de bulunacağım. Doğan, elini kemerine attı, bir avuç Venedik altını çıka- 1 meyhanecinin masasına bu>küa: — Şunları da arkadaşlara dağıt.. Ve meyhanecinin — birşey söylemesine vakit bırakmadan ayrılıp gitti. Şimdi de İriniye gidecekti, Fakat — ortalığın kararmasını beklemek daha muvalık caktı... Hava çok Aağır ve renksizdi. Deniz, ölü bir göl gibi yatıyordu. Elektrik ve sinir dolu hava!, * Doğan, bir kurt gibi bur- nunun deliklerini sık sık bir kaç defa açtı, kapadı, derin derin nefes aldı. Yumruklarını dâ bu tempoya uydurdu. İçi sıkılyordu. Bir müddet dolaş- tıktan sonra gene mahut mey- haneye uğradı. Fakat kapıda geri döndü. Akşam karanlıkları basıyor- du ki, güzel, şık ve hafif bir göndolün ağır ağır suları ya- rarak geçmekte olduğunu gör- dü ve durarak baktı. Gondol çok yakın geçiyordu. Deniz bir saattenberi şiddetli bir dalga yapmıya başlamıştı. Goöndolda çok güzel bir kız oturmuştu. Geniş, renkli yel- pazesini dudaklarının ucunda tutuyordu. Kız da ona bakı- yordu. Fakat tam bu sırada göndol, kayıkçının yanlış bir kürek darbesile — rihtiıma — şiddetle çarptı ve esasen hafif olan göndol, suda öyle çalkalandı ki, genç kız gayri ihliyari bir Çığlık attı. Yerinden sıçradı. omuzlarını Gelmiş ben geti- ola- bir aü Bu hareket, gondolün muva ozmak için kâfi geldi. V' genç kız sulara yüvarlandı. Doğan, tereddüt bile etmeden kendini denize - fırlattı ve su- yun dibini henüz boylamış olan genç kızı yakalıyarak iki ayak darbesile suyun yüzüne çıktı.. Gondol devrilmemiş, kayıkçı ise saçlarını yakalayıb kalmıştı. Doğan birdenbire ona bağırdı: | — Çabuk tut Sinorinayı. Kızı gondola atmakla bera- ber kendisi de kayığın üstüne çıktı. Genç kız, hafif bir bay- ginlik geçirir. gibi sonra kendisine geldi. Gözleri dehşetle açıldı. Deminki diseyi görür ve hatırlar gibi oldu. Goöndolcuya: —Eşşek; -diye bağırdı- defol! Ve sonra Doğana baktı: — Beni kurtardınız. Çok teşekkür ederim.. Kim oldu: ğunuzu öğrenmek isterim. Bu Fransa-Yugoslavya mu- oldu. ve | bâ | İkinci dar göt ka- mekliğinizi rica ede- ceğim. Ben, eski müstahkem mevki kumandanının kızı Ste- bir... i beni evime layım. Müşerref oldum Sinorina. Ben de bilmukabele ismimi sormamaklığınln rica ederim, Gondolcuyu madem ki kova- hyorsunuz. O çıksın, bendeniz sizi götürürüm.. Stela güldü: — Gondolu misiniz? — Herhalde sizi evinize selâmetle götürecek kadar kul- lanabilirim.. Ve Doğan bunu söyler söy- lemez, sandalcıya: — Haydi bakalım arkadaş »dedi- sıçra sahile.. Gondolcu ses bile çıkarma- dan yerinden fırladı. Fikrince, yaptığı hataya mukabil ucuz kurtulmuştu. — SONU VAR — kullanabilir ahedesi uzatıldı —. —- — B. Stoyadinoviç dün Parise vardı, bugün Lond_ra ıya gidiyor Paris, 12 (Radyo) — Yu- goslavya Baş ve Diış Vekili Bay Milan Stoyadinoviç, bu- gün sabah saat 8,30 da Bel- graddan buraya gelmiş ve is- tasyonda, Hariciye Nazırı B. İvon Delbosla Yugoslavyanın bura sefiri B. Puriç vesair birçok zevat tarafından karşı- lanmıştır. B. Milan Stoyadinoviç, is- tasyondan sonra doğruca meç- hul asker abidesine ve müte- akıben kral Aleksandrla ba- bası birinci Petrofun mezar- Tarına giderek çelenkler koy- muştur. B. Milan Stoyadinoviç, on- dan sonra Fransa Hariciye Nezaretine gitmiş ve Hariciye Nazırı B. Delbosla üzun müddet konuşmalar esnasında, Fransa ile Yugoslavya arasında mev- cud ve müddeti bitmek üzere bulunan Fransa - Yugoslavya dostluk muahedeini beş sene için daba uzatâan mukavele imza ve teali edilmiştir. İmzadan sonra -iki devlet adamı, Yugoslavya ile İtalya ve Bulgaristan arasında mün'- akid muahedeler etrafında müzakerelerde bulunmuşlardır. Bay Milan Stoyadinoviç, bu devletlerle yapılan muahede- lerin, Fransa - Yugoslavya mu- ahedesine tesir etmediğini söy- lemiş ve B. Delbosa, lâzım gelen teminatı vermiştir. Fransa Başvekili B. Şotan, B. Milan Stoyadinoviç şerefi- ne mükellef bir ziyafet vermiş- tir. B. İvon Delbos ile Yw goslavya sefiri ve daha bir çok zevat hazır bülünmüş- lardır. Dün gece, Yugoslavya se- farethanesinde bir suvare ter- tib edilmiş ve bu suvarede bütün Fransız ricali hazır bu- lunmuştur. Fransa — Reisicumhuru B. Lebrun, yarın Elize sarayında Bi Milan Stoyadinoviç şere- fine mükellef bir ziyafet vere- cektir. Yugoslavya baş ve dış ba- kanı, akşam üzeri Parisi terk ile Londraya hareket ede- cektir. Kurşun boruları aşıran hırsız Hükümet konağı avlusun- daki şaşal satış barakasına giren bir hırsız barakada bu- lunan kurşun — borularla çeş- meleri çalmıştır. Zabıtaca ya- pılan — araştırmada — hırsızın, muakkib H. Remzi isminde birisi olduğu anlaşılmış ve kurşunlarla kurnalar, - sattığı yerden alınarak sahibine tes- lim edilmiştir. H. Remzi, ad- liyeye verilmiştir. 9 lar konferansı Brükselde toplanmıyacak Vaşington, 12 ( Radyo) — Amerika Hariciye, Nazırı B. Korder Hull, matbuat mümes- sillerini kabul etmiş ve 9 dev- let konferansının bir an evel toplanması için konuşmalara devam - edildiğini ve ancak, konferansın toplanacağı yerin henüz belli olmadığını söyle- Miştir. Alâkadarlar, — konleransın Brükselede - toplanmıyacağını ve çünkü, bu şehrin konferans için müsaid olmadığını iddia ediyorlar. B. Ruzvelt Mussolininin oğlunu kabul etti Vaşinton, 12 ( Radyo ) — Amerika Cumhurreisi B, Ruz- velt, bugün B. Müssolininin oğlunu kabul etmiştir. Bu cs- nada, Faşist aleyhdarlarından bir. kalile, beyaz sarayının dışında nümayiş yapmışlarsa da dağılmışlardır, vam etmektedir. Mavilerin ilerlediği sahada mühim ve hâkim (mevkiler vardır. Muharebenin çok çetin arazide devam etmesine rağ- men bütün tatbikat tam ma- nasile muharebe - vaziyetlerini göstermektedir. Maviler, Ay- dının şimalinde Germenciğin şarkındaki hâkim, Abdurrah- manlar tepesini zapta muval- fak oldular. Mavilerin. — yar- dımcı kırmızı küvvetler gelme- den neticeyi almak kararında oldukları anlaşılmaktadır. Kır- miziların mühim taze takviye kuvvetlerinin öğleden itibaren cepheye gönderildiği haber alındı. Bu vaziyete göre, ya- rın her iki tarafın şiddetli ve belki de son ve kat'i bir mu- harebeye — girmeleri -beklen- mektedir. Yarınki harb mavi ve kır- mızıların kat'i mukaddaratını tayin edecektir: Bu itibarla beklenen meydan muharebe- leri Ege manevrasının en bü- yük ve nihai safhasını teşkil edecektir. Bugüne kadar ma- nevralarda hava faaliyeti şudur: Birinci günü akşamına ka- dar keşif ve bombardıman uçuşları yapıldı. Daha ilk gün tayyarelerle alınan raporların mavi ve kırmızı kumandanları karar almağa sevk eyliyecek derecede kiymetli oldukları anlaşıldı. İkinci gün Aydın - Nazilli istikametinde — muvaffakıyetli gece uçuşları yapıldı ve umu: mi takdiri kazandı. Üçüncü gün yapılan uçuş- larda hava muharcocleri ve şekilde cereyan etti. Hemen bütün gün muhtelif sahalarda fasılasız bir çok filolar uçtu- lar ve çok mühim vazifeler larında ve gerilerinde azami tasirler yaptılar. Son iki günde Atatürk kızı ve ilk kadın tayyarecimiz Bn. Sabiha Gökçenin gösterdiği muvalfakıyetler ordunun ve havacılığımızın gurürünü artı- racak bir şekil gösteriyordu. Sabiha Gökçen, hem pilot, hem av tayyarelerinde enerjik bir şekilde mühim vazifeler başardı. Krokiler aldı yaptığı keşifler, Mavi kumandanlığın- ca takdirle karşılandı ve tes- bit - etmiş olduğu malümat, mavi kuvvet için çok istila- deli oldu. Bugün de Başbakan Vekili Celâl Bayar, Vekiller Heyeti, Mareşal Çakmak, Orgeneral İzzeddin, diğer komutanlar' ve zevat manevra sahasını sabah- tan akşama kadaar gezdiler ve dün gece şiddetli yağmur- lar yağmasına, ordunun açıkta kalmasına rağmen askerlerin neş'e ve zindelikleri şaşılacak derecede yüksektir. Mareşal Çakmak ve refaka- tindeki zevat, Germencikte ku- rulan modern seyyar hastane- yi gezdiler. Burada görülen fennt ve bilhassa Türk tipi Bir subay vazife bızşındı sedyeler - çok mükemmeldi. İperit ve diğer gazlarla ya- ralananlara mahsus müteaddid çadırlar, yatakhaneler ve Türk tipinde altı kişilik İperit duş- ları, dünyanın en modern ve kullanışlı harb — malzemeleri arasında sayılabilir. Mareşal Çakmak buradaki müşahede- lerinden çok memnun oldu, neşeli bir tarzda: —Hiç korkmayın artık; bun- dan sonra zehirli gazlardan. Dedi, Ziyaretçiler arasındaki Muğ- la valisi Recai de dedi ki: “— Bu eserler yalnız ordu- nun değil, milletin de manc- viyatını yükselten varlıktır., Manevra sahasında bütün kasabalar, köyler, işlerini güç- lerini bırakarak, dere, tepe dolaşıyor, harekâtı azami has- bombardımanlar daha şümullü İsasiyetle takip ediyorlar. Evlerde ihtiyarlar, kadınlar hatta me- medeki çocuklar, ovalara dö- | külmüştür. başardılar, muharebe meydan- Son daklkaı Aydın, 12 (Manevraları ta- kib eden arkadaşımızdan) — Mavi kuvvetler kumandanlığı- na General Mümtaz geçmiş ve öğleden sonra inkişaf eden harekâtta — motorize edilmiş liva ile hava kuvvetlerine — is- tinad ettiğini göstermiştir. Kırmızıların saat on altıdan itibaren mukavemetleri artmış, Mavilerin —almak - istedikleri nelice istihsal edilememiştir. Mavi-Kırmızı - filoiarı havada şiddetli bir muharebeye tu- tuşmuşlardır. Tabya bakımın- dan mühim olan Abdurrah- man tepenin bir kısmı Mavi- lerde, bir kısmı Kırmızılarda kalmıştır. Yarın harp talinin hangi tarafa teveccüh edece- ğini göreceğiz. Mavi tayyareler Aydına bomba atmışlardır. Saat 21 de Ordu evinde ordu erkâmına bir ziyafet ve- rilmiş ve Mareşal Fevzi Çak- mak ta bu ziyafette bulun- muştur. G. Çalışlar, ordu er- kânına, — davetlilere, gazete- cilere madalyalar tevzi et- miştir. Gazetemiz foto muhabiri- " e 13 İlkteşrin 94 B. Darati Berline gidecek.. Pudapeşte, 12 (Radyo) — | Macaristan Başvekili B. Darati, Generil Göringe iadei ziya- rette bulunmak üzere İkinci- | teşrin ortalarında Berline gi- decektir. Hariciye Nazırı B. Dekan- | yanın da müteakıben Berlini ziyaret edeceği söyleniyor. Bir suçlu Çok ceza verdin Bay hâ- kim diye mırıldandı Dün meşhur yankesicilerden Topuz, namı diğer Tombul |İdAhmed, bir yurddaşın para- sını çalarken cürmümeşhud halinde yakalanmış ve nöbetçi mahkemeye sevkolunmuştur. Tahkikata göre, Tombul Ahmed, Makara sokağından geçerken karşısına çıkan saf bir şahsı, sanki eskiden tanı- yormuş gibi lâfa tutmuş ve bir aralık cebinde bulunan beş İirayı aşıracağı —sırada, ayni şahıs tarafından yakala- narak polise verilmiştir. Suçlu Ahmed, yapılan sorgusunda: — Estağfürullah! Bendeniz böyle şeyler irtikâb etmem. Demiştir. Evrak incelenmiş, suçlunun biribirine ilişik sabıka fişlerine göre, yirmi sekiz tane sabıka ve mahkümiyeti olduğu anla- şılmıştır. Suçlunun beş ay yirmi beş gün müddetle hapsine karar verilmiştir. Kararın tef- himini müteakıb Tombul Ah- med: — Çok ceza hâkim. Demiştir. Suçlu cezaevine gönderilmiştir. İzmir orman lIınmllhondiıliği Vilâyet orman başmühem- disliğine tayin edilen Maraş orman başmühendisi B. Ali Rıza Aydınlık şehrimize gel miş ve yeni vazifesine başla* mıştır. Avusturya - Bulgaristan ticaret muahedesi Solya, 12 (Radyo) — Bul” | garistan - Avusturya — ticaret anlaşması bugün imzalanmıştır. Foto Or verdin Bay İNÖNÜ Cad. No. 20 Atölyede En güzel pozlar çekilir. 5 Amatör işler ; Temiz çabuk | ucuz yapılır, nin manevra esnasında çekti” ği fotoğraflar iki saat .çıııd' ağrandisman edilmiş olâ! komutanlara takdim edil: bu süpriz memnuniyetle şılanmıştır. Büyük manevralar yarın # ticelenecek, perşembe komutanlar manevranın - krit” ğini 'yapacaklardır. , e gN Ucuz, taze ve temiz ilâç çeşidleri <4" Başdurak büyük Salepçioğlu hanı karşısında Hamdi Nüzhet Çançar Sıhhat Eczahanesij nde bulunur. HB DKZRLA UKLNDN KAAANK AAA OK AAKOANAANK NLNYK0 OKYK DKK AAA DANIDDANDNAAAKAKAAKgklaı KA