' : Dünkü, bugünl manevralar * Şild m_üsabakalaünda hakem meselesi üçok ve Ateşsi galib gelerek l;ı_ıoı' takımları nale kaldılar —ceo—— — Pazar günü Alsancak sahas | liği temin etti. Bu gol Ateş- sında Cumhüriyet' Halk Par- tisinin 937 şild müsabakaları- nın domi finâlleri yapıldı ve Üçok takımı 1-3 Alsancak ta- kımını, Ateşspor - takımı da 2-3 Yamanlarspor takımını mâğlâb etti. En kuvvetli ta- kımlarımız arasında yapılan bu maçlara azami ehemmiyet vetilmesi' ve ona göre hakem tayin edilmesi icab ederken her nedense bu cihet ihmal edîlmiş vebu suretle oynanan bu oyunlar adeta hâke. için tecrübe tahtası olarak geç- miştir. Blhassa Üçok - Alsan- cak oyununda yan hakem va- zilesini gören Cevdetin saha- nın orta çizgisine durup tri- bündeki seyirciler gibi oyun seyretmesi şaheserdi.. Bu va- ziyette oyuncular dışarıya çı- kan topu bile kendileri al- mağa mecbur kalmışlardı. Lik müsabâkâlarının arefesinde bu- lundüğu Bugünlerde Fudbol Ajanlığı biraz alâka göstermeli ve memleket sporunun en büyük derdi 'olan hakem me- selesini cezri tedbirlerle hal- letmelidir.. Çünkü idaresiz hakemler yüzünden gençliği sporun esas maksrdindan tamamile uzak- laştırmak tehlikesini hazırlamış olacağız. Oyurilara 13,45 te ve Ateş- Yamanlar takımlarının karşı- laşmasile başlandı, ilk vuruşu Ateş takiümı yaptı ve Yaman- lar aleyhine kornerle — netice- lendi. Tehlikesiz geçen kor- | nerden sonrâ oyun mütevazin bir Cereyan aldı ve top dev- renin dar kâh saha ortasında, kâh kaleden kalı neticesiz do- laştı. Maamafih” Ateş takımı daha hâkim oynıyor, fakat hücumlarında — Yamanlarspor kadar müessir olamıyordu. 30 zuncu dakikada Yaman- lar takımı Ateş kalesinin 18 çizgisi dışında bir ceza vuruşu kazandı. Cezayı İsmail çekti ve topu ağlara taktı. Ateş ta- kunı hücuma geçti ve 33 üncü dakikada sağdan biribiri üze- rine iki korner kazandı. Ateş Muhacimleri elde et- tikleri fırsatlardan istifade ede- medikleri gibi 37 inci dakika- da goldan inkişaf eden. bir Yamanlar hüçumunu durdura- madılar, ' * Top İsmailin ayağına geçti iki müdafaa arasından sıyrılan İsmall “topu kalecinin eline vermekle muhakkak bir sayıyı kaçırdı. 'Devre 01 Yamanlar lehine bitti. İkinci devre Ateş takımının tevali eden hücumlarile başla- dı. 6 inci dakikadâ Yamanlar kalesi tazyikten “kurtuldu ve Ateş takımi mukabil hücuma geçti. Fakat top Ateş kaleci- sinin elinde” 'eridi. Devrenin 16 ıncı dakikasına kadar top saha ortasında dolaştı durdu. 18 inci dakikada Ateşin sağ- dan inkişaf eden bir. akınını sol müdafi kesemedi. Kaleci. nin de hatalı çıkışı inzimam edince Ateş Yakımı beraber- inci dakikasına ka- | lileri harekete getirdi ve oyun tamamile Yamanlar sahasıada oynanmıya başladı. Ateşlilerin tazyiki devam ettiği bir sıra- da Yamanlar takımının - sağ- dan inkişaf eden bir akını gölle neticelendi. Fakat ha- kem topla hiç alâkası olmıyan sol açığı ofsayd vaziyetindedir diye gölü saymadı. Buna mu- kabil 37 inci dakikada Ateş takımı penaltıdan ikinci go- lünü attı. Ve Yamanlar he- men mukabele ederek - tekrar oyun müsavatını tesis - eyledi. 44 üncü dakikada İsmail tek- rar kalecile karşı karşıya kal- dı ise de topu fena bir vu- ruşla kâlecinin eline verdi. 90 dakikalık oyunda 2:2 berabere bitti. Şild maçları iminasyon usulile yapıldığın- dan oyun 15 şer dakikalık iki devre temdid edildi ve takım- lar tekrar karşılaştılar. Tem- din ilk devresinin 13 üncü dakikasında Yamanların sağ hafı favüllü oynadığından çı- karildı. Ve Ateş takımı veri- len cezadan - istifade ederek 3üncü ve galibiyet sayısını kazandı. Buadan sonraki ça- lışmalar bir fayda vermedi. Oyun 3-2 ateş takımı lehine bitti. Üçak-Alsancak maçı: Bu maçı Üçok - Alsançak karşılaşması takib etti. Hakem B. Ferid.. Üçokun yaptığı akın Alsancak haf hattında kesildi. Şuursuz başlıyan bu oyun Gıncı dakikadan sonra tam hizim aldı. Binci daki- kada Enverin yerinde bir şülü avut oldu. 10 nuncu dakikada Alsancak aleyhine korner ol- du. Vuruşu Said yaptı ve topu Alsancak kalesinin sol zaviyesinden — doğrudan doğ- ruya içeriye soktu. Bu vuruş şimdiye kadar gördüğümüz, şütlerin en mükemmelidir. Bu gölden sonra oyunda Alsan- cak takımı tam hâkimiyet tesis etti ve 21 inci dakikada Sai- min ayağından beraberlik sa- yısını yaptı. Alsancak takımı beraberlik sayısının verdiği neşe ile oynadı. Oyun heriki taraftan çok seri ve zevkli cereyan ediyor- du. Fakat hâkimiyet |Alsancak takımındaydı. Basri, Saim kom- binezonu iyi işliyor, mütead- dit şütler çekiliyor, fakat top ya kalecinin elinde kalıyor ve yahut da avut oluyordu. 37 inci dakikadan sonra Üçok oyunu açtı ve bu sırada Saidin bir plâsesini alan Mazhâr yerden bir şütle ikinci defa olarak topu Alsancak kalesine soktu. Devre 21 Üçok lehine bitti. İkinci devreye Üçokun te: vali eden ve fakat “semeresiz kalan tazyikile başlandı. 15 inci dakikada .oyun Alsancak le- hine inkişaf ve — muntazam akınlarla Üçok kalesini tehdit ediyor. Bu. sıralarda Üçok müdafileri bariz favüllerle mu- kabele ediyorlardı. Fakat ha- kem bunları görmüyordu, Bir defasında Üçok kalesi önünde top hakemin gözü önünde elle çevrildi. Gene kızıkolundan yakaladılar | Manevra sahasındaki arkadaşımızdan: Harekâtı takib eden arkadaşımız Mahmud M Torgay manevra sahasında tanklar arasında Asrımazın askerlik tekniğindeki tekâmül ve değişme, tasarvur edi- lemiyecek kadar büyüktür. Yakın- dan takib ettiğim bu manevralarda anlıyorum ki, eski ve bugünkü manevralar arasında büyük Tarklar vardır. Bir kere manevra telükkisi değişmiştir. Tatbikatı da keza.. Eskiden manevra bir gösteriş- ti. Bogün ciddi bir muharebegin aynidir. Yapi manavralar —şimdi askerliğin müzsbet, çetin, bakiki ve ciddi işlerinin başındadır. Taarraz, hareket, müdafaa, her şey birer mevzuodur, birer svaldir, Meselâ, bir taraftan, eskiden telgraf, hele telefon gibi mütekâmil ve emniyetli muhabere vasıtaları: mn bulunmadığı manevraları, bir de bugünkü muntazam, kuvvetli mubabere — şebekelerini tetkik et- mek, bu bakikati anlamak — için yeter, artar. Şimdi bütün . karyet- ler, dağ ötelerindeki . vadilerin gu ve buralarındaki kendi teşekkülleri ile sıkı sıkıya bağlıdır. ve temaş halindedir. Bu — değişiklik, kuman- danların kavrama, çalışma ve ka- rat vermeleri üzerinde de büyük değişiklikler yapmıştır. -Mubabere teşkilâtının intizamı, mangvra üze. rinde mübim surette rol oyna- maktadır. Telefan, telsiz telgraflar, mo. tosikletler, hatta xzırlla mubafazalı vasatalar vesaire ile, en ilerideki kuvvetin n gerideki kıl'alarla mü- maşabetleri öyle tangira edilmiştir ki,. Manevralar bir ordunun bu gibi mühim faaliyet ve kudretini killerinden. çok başka mana ye ehemmiyet alımış bulunuyor. Ben bunları düşünürken sıhbi. ye kısmımın tatbikatı - bakkında, salâhiyettar bir zata soruyorum ve © zat ta, İütlen ya malümalı - verk yorlur; “Sahbiy iyetinin manevra harekâtı îpr.ııle[ uı: olarak tatbik ve temsili güçtür.. Kuvretlerin za- yiatımı, bakemler yeabit we heşab eder, ona göre kararlarını verir- ler. Ayrı bir branş halinde busuşt sihhiye manevraları yapdarak bü- yük manevralardaki shbiye hiz metleri de farari olarak — mütalea olunur.,, Filhakika Ege zpanetraları çok mübim oldukları için ba-kabil tat- bikallan sarfınazar edilmiştir. Erkek mi kızı, kız mı erkeği kaçırmış? Mahkeme koridorunda — Fakat suçlu Ali kuvvetli: çıktı, Binnazı alıp götürdü Değirmendere nahiyesinde Ban. Bianazı kaçırmaktan suçlu B. Ali hakkında yapılan tah- kikat evrakı fezelkesile birlikte iddia makamına ve oradan da nöbetçi mahkemesine verilmiş ve suçlu dün bir jandarmanın nezareti altında hâkimin hu- zuruna çıkarılmıştır. Müşteki mevkiinde Bn. Binnaz bulu- nuyordu. Sorgusu yapılan suç:- la Ali: — Ben bu kızı kaçırmış değilim. O bana kaçtı. Ben de kendisine — dokunmıyarak muhtara teslim ettim. Demiştir. Suçlunun bu ifadesi üzerine dinleyiciler arasında bulunan ve kızın babası olduğunu söy- liyen ihtiyar bir adam lâfa karışarak: — Benim kızımı — kaçıran bu - Alidir, benim kızım kaç- mamıştır. Demiştir. Kız cevab vermiş: baba. Beni Ali kaçırmadı. Ben Aliyi kaçırdım.. KA a ra e e gl ceza verilmedi. Oyun da bu dakikadan sonra çığrından çıktı. Hakem, bağıran seyirci- lerin Pm!eıtolırını dinleme- mek için sahanın karşı tara- fina geçti ve topun seyrini kat'iyen takip etmedi. 39 uncu dakikada Alsancak aleyhine bir firikik cezası ve- rildi. Oyuncular kenara çekil- diler ve Sait uzaktan Alsancak kalesinin ağlarına serbest ola- rak taktı. Oyun da bu suretle Üçok takımının 3-1 - galibiye- tile neticelendi. — Senin yaşın ufak — Sen yalan söylüyorsun — 'Onu sen aifedersin, ben on sekiz yaşındayım,. Vaktile nüfusumu küçük çıkartmışsın. , Zaten bizim köyde yirmi ya- şını geçmiş kızlar, hâlâ on üç, on dört. yaşında görünüyor. Askerliği çoktan gelmiş, geç- miş delikanlılar, hâlâ on beş, on altı yaşında yazılıdır. Bu kabahat sendedir. Hâkim evrakı tetkik etti.. Müşteki mevkiinde bulunan Binnazın. ve suçlunun müdafa- asına göre serbest bırakılma- sına karar verdi, Karar tefhim — edildikten sonra, taraflar koridora çıktı: lar ve asıl kız. kaçırma hâdi; sesi, bundan sonra başladı.. Hakimin “serbest bırakılma- sına, karar verdiği kız ve suçlu kendi. lehlerine telâkki ettiler ve ikisi birden merdi- venden inmek ,üzere iken Bin- nazın bir kolundan babası çe - kiyor, öteki, kolundan.da ser- best bırakılan B. Ali çekiyor- du. Zavallı kız iki arada bir derede kalmıştı. Fakat sevgi- lisi Ali daha galip çıktı, bir silkinmede; Iıgı:ıınp Lıbınnı fırlattı, attı, Binnazı kolundan tutarak, merdivenlerden aşağı indirdi.. Kızın babası feryad ediyor, halk koşuyordu. Selâ:- nik Bankasının önünde duran bir arabaya atlıyan - çiftler, bulvara — doğru 1337 doğumlu olduğu nüfu- sundan anlaşılan Binnazın yaşı tashih edildiği takdirde evlen- melerine müsaade edilecektir. yollandılar.| İron, valisi Tron Kozo mühim itirafatta Paris, 11(Radyo) — Tamir için Brest limanıma getirildik« ten sonra kaplanı tarafından General Frankoya kaçınlmak istenilen (C. 2) İspanyol. tah; telbahiri hakkındaki, muhake- meye-, başlanmıştır. Mahkemeye - getirilen. İron valisi Tron Kozo, itirafta bu- ltalyan notası bulundü. lunmuş ve tahtelbahir kuman- danını — büyük — bir- mükâfat mukabilinde — kandırarak- tah- telbahiri kaçırmak için Marki Vilparesin Brest limanına gön- derdiğini — ve kumandanının hemşiresi, Matki Vilyaresin yanında bulunduğunu beyan eylemişiir. ağır yazılmıştır . ——— — Fransız gazeteleri, bu mesele et- rafında uzun yazılar yazıyorlar Paris, 10 (A.A.) — Övsr gazetesi diyor ki: *İtalyan, çevabı, nazik - bir tarzda yazılmış olmasına - rağ, men şimdiye /kadar Paris- ve Londranın. Musselinidenp - al- dikları - red. cevablarının en ağırıdır. İlk defa olaraktır ki, dün akşam - yüksek #Fransız diplomasi mehafilinde ağır-bir eda-ile şöyle deniyordu: Fransızlar için artık mesele / Franko ve Valânsiya meselesi olmaktan çıkmıştır. Şimdi dağ- rudan doğruya Fransanın eem- niyeti mevzuu bahsolmaktadır.. Figara şöyle diyor: | * İtalyamın1936> Ağustosun- da gönüllülerin yasak edilme- sini istemiş olduğu doğrudur. Fakat kendi arzularile giden gönüllüler ile emirle gönderi- - len muntazam kıt'alar arasında hiçbir münasebet yoktur.,, Jour gazetesi, ne İngiltere- , nin, ne de Fransanın beynel- milel muvazenenin kendi aleyh- lerinde bozulmasına ve Ak- denizdeki istinat noktalarının muarızları eline geçmesine as- la müsaade — etmiyeceklerini yazmaktadır. Ekselcesior, — İtalyanın Al- manya olmaksızın hiçbir mü- zakereye girişmiyeceğine dair olan cevabımı şöyle tefsir edi- yor; “Denizlere - hâkim olmayan İspanyada 6, Trablusta6, Ha- beşistanda 12 fırka bulundu- ran, ne iptidai maddelere, ne de gıda maddelerine -sahib bulunmıyan,- elinde ne altın, ne de döviz akçesi. mevcut olmıyan İtalya, Fransaya, İn- giltereye ve Amerikaya “ha- yır,, diyebiliyor. . Çünkü Al- manyayı kazanmıştır. , Populaire gazetesi de şunu yazıyor: * İtalya İspanyadaki » kuv- vetlerini geri çekmiyor. Çünkü, askeri we şiyaşi gdümdarların- dan vazgeçmek istemiyor. Mes- ele çok vahimdir. Artık alın- ması bir zaruret halini! <alan | tedbirlerde — beynelmilel wazi- yetin ve mevzuubahs olan me> nafiin ciddiyetine uygun- bir temkin ile ittihaz olutmalıdır., Roma, 10 (A.A.) — İtalyan matbuatı Romanın Fransa ve İngiltereye verdiği cevabın İs- Paoyol. meselesinin halli için ameli yegâne yolu gösterdiği mutaleasında bulunmaktadır. Popolo D” İtalia diyör ki: * Bundan böyle İtalya- ile Almanya elele vererek çalışa: caklardır. Bazı devletlerin ufak komisyonlarda Avrtupanın mu- kadderatım tayin edebildikleri ve diğer (milletlert emrivaki karşısında bırakabildikleri za- manlar artık geçmiştir. İtalya muhariplik -haklarının — tanın- ması meselesinin, gönüllü'er meselesinin haltine mütevakkıf tutulmasın kabul edemez. , Gorriçra Dellâ; Sera gaze- tesi de İtalya, Fransa ve İn- giltere arasında bir üçler kon- feransının hiçbir şeye yarzamı- yacağını ve İtalyayı hâkim olarak tanımadığı bu iki mil- letle. tekbaşına karşı karşıya bırakmış olacağını yazmaktadır. B. Mussolini Korporatil meclisini açtı Roma, 11 (Radyo)—İtalyan korporatif meclisi bugün, İtal ya Başvekili B. Mussolininin riyasetinde — toplanmıştır. Bu meclise, -bütün nazırlar da iş- iştirak eylemişlerdir. B. Musgolini bir söyley ver- vermiş- ve da - otarşinin tamamen tatbiki lüzumundan bahseylemiş, — İtalyanın yetiş- tirdiği herhangi bir metamn kat'i mecburiyet olmadıkça başka - memleketlerden — itbal edilmemesini söylemiştir. İtalyanın, tanzim ettiği yeni programın, 940 senesine ka- dar tamamlanmış olacağı söy- leniyor, Otarşi, hakkındaki program, üç kısma » ayrılmıştır. Birinci kısım ziraat, ikinci kısım -sa- nayi, üçüncü kısım da tmaden üzerinedir. Meclis, programı tasdik et- tikten sonra saat 13,30 da müzakereye _nihıyd vermiştir.