25 Eylül 1937 Tarihli Anadolu Gazetesi Sayfa 6

| | Bayta 6 " ANADOLU Numara — 95 Delikanlı, kendisine şarap uzatan dilber kadını seyre dalmıştı. Delikanlı, bir dakika için, hatta daha kısa bir müddet için durakladı. Fakat arkasın: dan geliyorlardı. Tekrar soka- ga dönse yakalanması muhak- kak'ı. Halbuki o, hiç te böyle bir vaziyete razı değildi: O, bir aşk tecrübesine, kal: binin oynadığı bir kozun ne- ticesine gidiyordu. Vencdiğin meşhur ailelerin- dW . sevmişti. Fakat genç kıılı hiç tanışa- mamıştı. O sabah, her şeyi göze alarak kıza bir mektub yazmış ve gece yarısına doğru, sarayın dibinde şarkı söyliye- cek ses sahibinin; kendisini seven genç olacağını yazmıştı. Kendisi de Yunan asilzade- lerindendi. Fakat kız Vene- dikli idi. Kız, onu ne görmüş, ne de ismini işitmişti. Fakat delikanlı onu çok -defalar, göndolunun içinde emsalsiz bir ihtişamla geçerken, yeşil, iri ve harikulâde gözlerini tatlı bir gürürla etrafta dolaştırır- ken görmüş ve sevmişti. O gündenberidir ki, içi yanıyordu. Kiz, sülâle ismi ile amldığı için babasının ismini de öğ- renmemişti. Esasen buna hiç te lüzüm doymuyordu, Herkesi kör ve sersem yapan aşk, onu da yakasından tutub sonu meçhul bir gönül macerasına sürüklemişti. Güzel ve asildi. Bu itibarla- dir ki, Venedikli kızın kendi- sini seveceğini kat'iyete yakın bir derecede umuyordu. Halbuki Venedikli kız, taş kalblilikte, bütün Venedik dil berleri arasında rekorlar kır- mış, müstehzi, zalim bir ruh taşıyordu. O, aşkı ne anlamış, ne de anlamak istemişti. Âdeta aşka düşman denecek bir hali vardı. Eğer talih fevkalâde bir rol oynamazsa, o gencin kalbi de, bu sert kayaya çarparak, di- gerleri gibi kırılıb gidecekti. Genç, bahçedeki ağaçlıkları süratle geçerek binanın bir .kapısına geldi. Kılıcının kab- zasını tottuktan sonra kapıya hafif bir ömuz verdi. Kapı küçük bir gıcırtı ile açıldı. Dar, fakat temiz bir koku ile dolu bir koridordan geçti. Karanlık kesifti. Diğer bir ka- pıiya geldiğini anladı ve içe- riye baktı. Bir şey göremedi. Verilmiş bir kararı, hazır- lanmış bir plânı da olmadığı için odaya girmekte beis gör- medi. Odanın tam ortasına gelmişti ki, birdenbire, girdiği kapı tarafından gelen bir me- ş'ale aydınlığı, geniş, mükel- lef odanın ortasına döküldü. Meş'alenin önünde yarı çıp- lâk, uzun boylu, güzel, genç ve bilhassa simsiyah gözleri insan kalbini durduracak ka- dar kuvvetli ve füsunkâr bir kadın yürüyordu. Kendisi, manyatize edilmiş gibi idi. Put gibi olduğu yerde duru- yordu. Kımıldıyamıyor, bir şey söyliyemiyordu; Yalnız, kalb çarpıntısı ve bayranlık içinde, bu muhteşem güzel kadına bakıyordu.. Yaşı muhakkak ki, yirmiyi geçmemişti.. Meçhul kadının kıpkırmızı dudaklarında esrarlı ve büyülü bir tebessüm vardı. Arkadan gelen kadın, meş'a- leyi kapının sağ tarafında du- var içine doğru hazırlanmış yerine koydu ve bir reverans yaparak çekildi. Delikanlı kapıda bir anah- tarın döndüğünü duydu. Genç kadın tam yanına ka- dar gelmişti. — Siz burada ne arıyorsu- nuz?. Bu seste bile bir başka mü- zik, bir başka nağme vardı. — Ben mi?.. Hiç!. Tesa- düfen geldim.. Genç kadin çıplak - kolünü delikanlının omuzuna dayadı. Diğer eli ile çenesini tutub başını biraz — kaldırdı. Onun yüzünü iyice tedkik etti ve birdenbire dudaklarına doğru eğildi. Delikanlı kendini top- lıyamadan genç kadının koku- sunun bütün vücudüne yayıl- dığını ve dudaklarının - alev: lerle tutuştuğunu duydu. — İyi ettin de geldin.. Gel delikanlı, gell, — Fakat siz kimsiniz? Genç kadın başını çevirdi ve onu kolundan tutarak bir sedire doğru çekti. Delikanlı şuursuz gibi onu takib etti. — Benim kim olduğumu sormayın.. — Nasıl olur?. Sizin kadar müstesna bir mahlüku.. Genç kadın ellerini biribi- rine vurunca kapının - kilidi tekrar gıcırdadı. Deminki ka- dın gene göründü, onu clle- rinde büyük altın tepsilerde şaraplar, kadehler taşıyan iki genç kız takibetti. Ne oluyordu? Sessizce, gürültüsüzce gir- diler, çıktılar ve gene iki kişi kaldılar.. — İç delikanlı!. Yunanlı asilzade emre - itaat eder gibi kadehi yuvarladı. — Haydi bir daha delikanlı! İkinci kadehten biraz sonra delikanlı, beyninin tutüştuğu- nu, damarlarındaki kanın ısı: nıb yüksek ve havalı bir sar: hoşluğun kendisini kapıb gö- türdüğünü duydu.. Meçhul ka: dının gözlerine baktı. O göz- ler iki siyah alev gibi esiyor- du. Ve bembeyaz dişlerinin altında üstünde iki çizgisiz, muntazam ve haris dudağın açıldığını da gördü. Sanki rüya içinde yaşıyordu. Üçüncü kadehte kendini kaybeder gibi oldu. Zevkin, aşkın, ihtirasın en son noktasında, artık hiç bir şey bilmez olmuştu. — Sen - kimsin?., Kimsin senl.. — Sorma, ısrar etme.. Bu geceyi iyi geçirmene bak.. — Hayır, öğrenmek - isti- yorum. Tekrar içiyorlardı. Delikanlı, hâlâ o zevkin tesiri altında ona bakıyordu. — Söyle, seni birakmıya- cağıml. — Demek beni takib ede- ceksin.. — Evet, hiç şüphesiz.. Bı- rakmıyacağım - seni., Yazan: M. Ayhan 88 A ydın haberleri: !Dört saat kuyunun TORSAMETI ST Kadın doğruldu, odanın or- tasına kadar gitti, arkasını ona çevirmişti. Kaşlarını hafifçe çatarak düşündü. Sonra döndü: — Ben -dedi- Orta Avrupa Çingeneler kralının kaçırılan kızı Prenses" Dorigayım.. Bu, büyük bir sırdır. Yalnız şunu bil ki ben kaçınlmadım, Ken- dim kaçıb Roma hükümdarına geldim. Babamın tacı — tehli- de idi. Onu kurtaracaktım. Papa haber aldı ve beni ya- kalatarak buraya gönderdi. Anladın mı şimdi delikanlı! — Evet? — Fakat mademki ısrar et- tin, sordun, gel şuraya kadar gel, sana bir şey daha söyli- yeceğim. Delikanlı onun karşısına dikildi, — Sonu Var — Evelce — müracaat eden taliplerin hemen Sumer Bank Ge- Bankamız tarafından Avrupaya tahsile gönderilecek Lise mezunlarının müsabaka imtihanına 28/Eylül/1937 Salı günü sabah saat dokuzda İstanbulda ve Ankarada başlanacaktır. İzmirde Bank Yerli Mallar pazarı Di- rektörlüğüne iramatları İzmir gümrük muhafaza tabu- ru satın alma komisyonundan: dibinde kalan adam ——7 © a— İİsmail usta, kuyuyu temizlerken bütün taşlar üzerine çökmüş.. Aydın, ( Hususi ) — Dün Aydında çok garip bir vak'a geçmiştir. Hâdise şudur: Kuyucu ustalarından İsmail, Aydına bir kilometre uzakta Tollidede mevkünde bir bah- çe kuyusunu temizlemek ve tamir etmek Üüzere kuyuya girmiş, şarkı söyliyerek taşları yerinden çıkarıp istif ederek kuyunun dibine inmiye başla- mıştır. İsmail, tam kuyunun dibine yaklaşırken yukarıdan taşlar dökülmiye başlamış, beş dakika sonra taşlar, İsmailin üzerine yığılmıştır. Vak'ayı ku- yu sahipleri jandarmaya ha- ber vermişler Adliye ve zâbıta erkânı ve İsmailin karısı kuyu başına toplanmışlar; kocasını kaybettiğini zanneden kadının telâşı arasında kuyunun taş- ları temizlenmeğe ve ceset aranmıya başlanmıştır. Sümer | 1 — İzmir gümrük muhafaza taburu ihtiyacı için kapalı zarfla eksiltmeye konulan ve 20-9-937 pazartesi günü saat 16 da münakasası yapılan 89034 kilo una verilen fiat bahalı ğö- rüldüğünden 2490 sayılı kanunun 40 ıncı maddesine göre bir ay içinde intaç edilmek üzere pazarlığa dökülmüş ve ihal 11-10-937 pazartesi günü saat 15 de İzmir Alsancak birinci kordon 364 sayıda tabur satın alma komisyonunda yapılacaktır. 2 — Şartnamesi her gün komisyonda görülebilir. Muham- men tutar 11129 lira 25 kuruş olup muvakkat teminatı 835 liradır. 3 — İsteklilerin 2490 sayılı kanunun 2 inci ve 3 üncü mad- delerinde ve şartnamesinde yazılı vesikalarla teminat makbuz veya banka mektuplarile birlikte ihale saatinde komisyona müracaatleri. 3350 — 39329 ö 9 Zingal Dahile sevkedilecek üzüm ve incir kutuları 16 kuruşa satılmaktadır. Telefon 3482 | İzmir harici askeri satın almailânları Burnava Tümen Sıtın Alma Komisyonundan: Cinıi Benzin Vakom Valvalin Gaz yağı Miktarı Kilo 21000 1800 1600 3700 1 — Gaziemirdeki def tayyara taburunun ihtiyâcı olub yu- karıda cins ve mikıâri yazılı yağları kapalı zarf usulile münakasaya konulmuştur. 2 — Kapalı zarf usulile münakasası 2 - 10 - 937 Cumartesi günü saat 11 de yapılacaktır. 38 — Umum tahmin tutarı 6680 lira olup muvakkat temi- natı 501 liradır. 4 — Şartnamesi Komisyonda görülebilir. 5 — İsteklilerin 2490 sayılı kanunun 2, 3 üncü maddele- rinde yazılı vesikalarla birlikte teminatı muvakkate makbuz veya banka mektuplarile birlikte teklif mek- tuplarını münakasa saatinden bir saat evel Burnava- daki askeri satın alma komisyonuna vermeleri. 15 21 25 30 3173 Dört saatlik bir ameliyeden sonra taşlar temizlenince İs- mail sapasağlam, hiçbir ye- rine en ulak birşey olmadan meydana çıkmış ve hiç istifini bozmadan, kimseden yardım beklemeden kuyudan çıkmış: tır. İsmaili muhakkak — bir ölümden kurtaran, kuyunun altındaki büyük bir kayadır; İsmail bunun altına girerek kendisini korumuştur. Otomobil kazası Dün Aydında feci bir oto- mobil kazası olmuştur. Şoför Tahsin Yılmazın idare ettiği binek otomobili, Karaca Ah- met mahallesinden geçerken otomobilin rot kolu çıkmış, otomobil yandaki kuyuya çarp- miş ve o esnada oradan mer- kebinin üzerinde köyüne giden bir köylü çocuğunu da altına alarak merkebin arka ayakla- rını kırmış, çocuğuda tehlikeli bir surette yaralamıştır. Şoför yakalanmıştır. Mektep faaliyeti İlmiz sanat ve ilkokulları bütünleme imtihanları - bitiril- miş, 20 Eylülden itibaren ta- lebe kayıtları da sona ermiş- tir. İlkokullar bütünleme imti- hanlarına, talebe kayıt ve ka- bulüne de 20 Eylülden itiba- ren başlanmıştır. İlimizde Sa- nat, Orta ve İlkokullarda umu- miyetle 1 İlkteşrinde derslere başlanacaktır.. İtalya başvekili Al- manyaya gidiyor — Başı | inci sahifede— elelerinin bu mülâkat esnasın- da görüşüleceğini ve bu mes- elelerden her biri hususunda iki devlet adamının müşterek bir hattı hareket tayin ede- ceğini tahmin eylemektedir. İngiliz —matbuatı Hitler - Mussolini mülâkatının netice- sini büyük bir alâka ile bek- lemektedir. Roma, 24 (Radyo) — Mussolinile maiyeti erkânını hamil olan tren, bu akşam Avusturya hudutlarına dahil olmuş ve Avusturya ricali ta- rafından karşılanmıştır. B. Mussolininin vagonunda, radyo telefon mevcud olduğu için, hem yoluna devam et mekte ve hem de Roma ile daimi bir temas halinde bu- lunmaktadır. B. Mussolini, yarın sabah Münihde bizzat B. Hitler, Ha- riciye Nazın B. Von Nöraht, General Göring ve Dr. Göbels taralından karşılanacaktır. Polis komiserleri arasında İzmir Emniyet müdürlüğü merkez memür namzedi. Bay - İbrahim ile deniz merkezi baş- komiseri B. Faik, birkaç gün içinde Ankaraya giderek polis enstitüsünde açılacak yüksek kursu takib edeceklerdir. Onun için deniz merkezi başkomi- serliğine Kemer başkomiseri B. Ahmed, Kemer merkezi komiserliğine deniz merkezi ikinci komiseri B. Hilmi tayin | edilmişlerdir. Deniz ikinci ko- miserliği — vazifesini komiser muavini B. Avni görecektir. 257 . "" - Macaristanın silâhlanması Meselesi etrafında konuşmalar Cenevre, 24 ( Radyo " Fransa Hariciye Nazırl Delbos, bugün Romanya P" riciye Nazırı B. - Anton ile Çekoslovakya Hariciye M zırı B. Kroftayı kabul ve uzun müddet konuşmuş'"| Müteakıben B. Krofta Macaristan Hariciye N Dekanya arasında da kof malar olmuş, Macaristanıfi " lâhlanması etrafında tetki yapılmıştır. Bulgurutındl Türk mektepleri fena v yete düşmüşler.. Sofya, 24 (A.A.) — B Ajansı bildiriyor: İktısadi buhran netice hususi Türk mekteple! ' birçoğu mali müşkülâta m kalmışlardır. Bunların W mi öğretmenlerin aylık! muntazaman vıreınıyw* diğer masrafları da karşıl mıyacak bir vaziyete dü lerdir. Kültür Bakanlığı, but bir kolaylık olmak Ü esas masrafın da öğretmef" $ rin aylığı olduğunu f bara alarak bu mektek” şimdilik bir yardim 0177 üzere hazineden maâş Bulgar öğretmenler karar vermiştir. Londrada : Japon alayhdarlığ! | ; Londra, 24 (A.A.) — © kişilik bir grup dün gect Poa öldibüyed N ikametgâhı önünde ;nü lerde bulunmuştur. Polis ?; dahale ederek nümayi; dağıtmıştır. dı Kanton, 23 (ALA, B nun son 48 saat zarfınd! | ponlar tarafından yapıl va hücumlarile harab ©| olan mıntakalarını ziyaret ©| 2 Royter Ajansı muhabiri "" mahallelerde -binaların #" bombalarla nasıl harab ©7 olduğunu görmüştür sayısız cesetler yatm Royter muhabiri ö ve sakatlananların WÜ 4 binlere baliğ oldutuııl etmektedir. Zevce kı'l“ biayı tabanca laıııuuıl* 4 ren Gümrük komusyonti, Sabri hakkında ll:un 2 hâkimliğince yapılmakta” S laşıldığından mevkufen ceza mahkemesine karar verilmiştir. aaT ra | İLÂN Kazaen cüzdanımı tim. İçinde — bulunan - bulana ait olmak üzerf | danda bulunan mü z yun senetlerile diğer 1 aşağıda ıölıt"ü ; getirilirse ayrıca eeğimi llııı odıııı Kömürcü Hilmi M7 Asmalı Mesçit No Davet ,Doğanspor kulübü P Tığından: İ(lıllbe aid buı lunan am h eylil. 1987 ıv N saat 19 da Güzelyali! lüb binasına gelmeleri * ilân olunur, P Nu aiw