hBeyaz perdenin son 'gürültüsü Kartlarıniçin topluyorlar? Bazı yıldızlar muvaffakı- —— - yetlerini vücudlarına borçlu imişler! .—— 1dir rivayete göre ise, seyirciler artıki, cıplaktan bıkmışlardır Son zamanlarda Amerikada garib bir hal nazarı dikkate çarpmağa başlamış, daha doğ- rusu bazı kimseler garib bir hastalığa veya meraka tutul muşlardır. Çünkü bunlar, ki- tabçı, kâğıtçı veya kartpos- talcı dükkânlarına girmekte ve meşhur yıldızlarının kartpostallarını istemektedirler sinema İşin garibi, bu zatlar, kart- postalların en dekölte olanla- rını seçmekte ve beş, on, yüz veya bin olmak üzere çıplak buldukları kartları satın al- maktadırlar. Bu bayların bu suretle ha- reketi neyi ifade eder? Bu kartları piyasadan top- hyarak ileride bir ihtikâr m yapmak istiyorlar?. Saniyen bu baylar kimlerdir?. Evvelâ haber verebiliriz ki bu baylar, sinema yıldızları nam ve hesabına hareket et mektedirler. Sebebi de şudur Holivud dilberleri ani olarak bir hicab hissetmişler ve.. baldır, bacak veya göğüs, kalça gösteren — fotoğraf ve resimlerini piyasadan kaldır mağa karar vermişlerdir. Rivayete inanmak lâzım ge lirse, bu dilber artık plâj ve- ya kartpostalda değil, hatta filimlerde de çıplak vol alma: mağa karar vermişlerdir! Bu haber tahakkuk ederse, sinemacılık kâfi derecede sar- sılmış olacak, artık beyaz per- dede - çılgın yıldızları, cazip ve nazarı dikkati calib şekilde bacaklarla, ahenktar ve güzel kalça omuzlarla — çıplak olarak görmek mümkün ola- mıyacak demektir! Klodet Kolbertin güzel ba- caklarını görmiyecek olduktan sonra, sinema filimlerinin ne kiymeti - kalır?. Maye — Vesi, Karol Lombarın beyaz perdede kıymeti vücudlerinin mayolar içinde yarı çıplak iken arzet- tiği güzellik değil midir? Bü isimlerini saydığınızt dil berler ve daha birçok yıldız- lar, nedense, bilhassa baldır, bacak göstermemeğe azmetmiş görünmektedirler, Bu kararın sebebi nedir? Bu kararla yıldızlarda şöhret ve kazançlarının bir kısınını kaybetmiyecekler midir? —— Bu kararın sebebi şudur: Bazı sinema — münakkidleri bu yıldızların -muvaffakıyetle- rinin-ancak - çıplak: ve güzel | baldır, bacak göstermelerine Gizli Cihangir İ — 4l a — Benden bahsedildiğini duyduğunuzu sanıyorum, dedi ve cevab baklemeden şu söz- leri ağır bir ifade ile söyledi: — Ben çok zamandanberi aramakta olduğunuz — meçhul kudretim! Marsi, çok feci bir halde, âdeta bayılmış gibi idil karşı- sında duran bu iyi giyinmiş, oldukça kibar tavırlı, zayıf ve uzun boylu âdama hayretle baktı. Demek ki cihanı alt, üst eden bu adamdı! Boris, ev sahibi imiş gibi — Generalim, lütfen oturu- nuz, Dedi. Sizi çok yorgun | | | | | Nakleden: F.Şemseddin Benlioğlu ——— — —— — görüyorum; bu — yorgunluğa sebeb olduğumu da görüyo- rüm, Bunun için size kendimi takdim etmek, bazı meseleler üzerinde sizi düşünceden kur- tarmak için geldim. Fakat otu runuz. Tam bu sırada zili çaldı. Boris: — Telefonu çalan zevcem- dir. Dedi. Fakat telefon sıra- sını iyi intihab etmemiştir!. Ve parmağını telefonun üze- rine dayadı, zil çalmamağa başladı. — Generalim, tedkik faali: yetinizi dikkatle takib ediyor- telefonun | istinad ettiğini söylemişlerdir. Bu noktai nazar yıldızların Japonya Asyada hâkim ol- mak sevdasında Paris, 25 - (Radyo) — İtal- yanın sabık Maliye Nazırı B. Stefani, Çinden avdet eder- ken gazetelere bir makale vermiştir B. Stefani makalesinde di- yor. ki “Garbin Çine karşı olan emniyet ve itimadı kırılmıştır. Son hâdiseler bu emniyeti düşürmektedir. Çinde Avru- panın otoritesini ancak askeri müdahale temin edebi- lecekti . *Japonyanın son bir hareketi, sade Avrupa nufüzunu kırma- | ğa matuf değildir Japonya, uzak Şarkta bir birlik vücude getirmek ve Japon âlet etmek istemektedir. Japonya, sadece “ Asya, Asyalılarındır!, Siyasetini şid- detle tatbika başlamıştır. Ja- ponya siyasetini bütün Asya ve devletlerine teşmil edecektir “ Bu siyaset Avrupa dev- letlerini uzak Şark ve Asyı daki istikballerinin tehlikele maruz olduğunu — göstermek- tedir.,, rki bu. birliği siyasetine bu millet |Gürbüz çocuk müsabakaları Çocuk Esirgeme Kurumu İzmir merkezi 27 Ağustos 937 cuma günü akşamı için saât 10da fuar gazinosunda bir gürbüz çocuk müsabakası ter- tib etmiştir. izzeti nefislerini kırmıştır. Yıl- dızlar: — Biz, beyaz perdedeki muvaffakıyetlerimizi san'attaki kudretimize borçluyuz. — İşte, bundan sonra baldır, bacak göstermiyeceğiz, görülecektir ki biz şöhretimizden bir şey kaybetmiyeceğiz! Demektedirler. Holivud âleminin içyüzünü bilenlere göre, bu sebep va- rid olmakla beraber, daha başka daha derin sebepler de vardır! Büyük - filim şirketleri son zamanlarda çıpalk kadın ve- ya bacağın eskisi kadar müş teri çekmediğini rakamlarla tesbit etmişlerdir. Çünkü “çıp lak,, o kadar bolluşmış ve müptezelleşmiştir ki, seyirciler çıplaktan bıkmıştırlar! “Mem- nua rağbeti,, nazariyesini tat- bik etmek için yıldızlara bu garip karar verdirilmiştir. Maa- mafih, bu kararın tatbik edil- miyeceğini iddia edenler de pek çoktur; sinema yıldızları- min bu sıcaklarda uzun za- man baldir, bacak saklıyacak- dum. Siz, Profesör Rozdan ziyade muvalfak oluyordunuz. Tuttuğunuz yol, en doğru yol- dur. Bir fen adamı sifatile sizi ve profesörü takdir ediyorum. Fakat durdurmak mecburiyetinde kaldım. — Gördüm ve anladım, her şeye ve ilim ile fenne de hâ- kim olabilirsiniz! — Haksız değilsiniz. Maa- mafih ben kuvvetimi fenne karşı kullanmak istemem. Pro- fesör Rozun tecrübelerini boz- duğum için de memnun deği lim. İcabettiği için böyle ha- reket ettim. Ve, her şeye ka- mesainizi | dirim! — Evet, harikalar, mucize- ler yaratıyorsunuz. — Ben, sadece bir fen ada- mıyım. Muvaflakıyetlerime ge- lince, kader ve talihin bana Müsabakaya dört, beş ve altı yaşlar arasındaki — çocuk- lar iştirak edecek ve bunların arasından seçilecek üç kız ve üç erkek çocuğa muhtelif kıymetli hediyeler verilecektir. Müsabakanın güzel olması için bazı tedbirler alınmıştır. “Algece,, 28 Ağustos Cumartesi ak- şamı saat 20 den itibaren Halkevi bahçesinde bayrağı- mızın rengini canlandıran bir *“Algece, eğlencesi — tertip edilmiştir. ları söylenmektedir. “May Vest için muvaflakıyet ihtimalleri çok azalacaktır,, diyen sine- ma münakkidleri pek çoktur. Yalnız May Vest mi? May Vestin kalçasının ölçüsü an- cak 95 santimetredir; halbuki Greta Garbonun - 97, Marlen Ditrihin de, 98 santimetredir. Şu halde, bunlarıda May Vestin mukadderatile alâka- dar görmek lâzımdır. Ne ya- pilirsa — yapılsın, - çıplak, ne olursa olsun Holivudda hâkim kalacaktır! Halkın Dilekleri Ne düşüncesizlik Topaltı Hacı Ali Efendi caddesinde 164 numarada mü- rettip R. Çakbak yazıyor: Sabahleyin evimden huzur ve emniyetle çıktım. Akşam dönüşümde refikamı baygın, çocuklarımı ağlar vaziyette bul- düm. Meğer düşüncesiz bir adam, evimin arka duvarının ve caddeye bakan kısmının bir deliğindeki arıları itlâf için çalı çırpı, paçavra ateşleyip buraya sokmuş. O yerse, tam tavan arasına tesadüf etmek- tedir. Ateş parlamadan, oradan dan Dolaplıkuyu mürettebatın- geçenbir polis hemen alâkadar olmuş, evimden tehlikeyi epeyce hasta bulunan refikam, keye- candan düşüp bayılmış. Poli sin bu alâkasına teşekkür ede rim. Fakat kast mı, idraksizlik su istemiş, etmiş, fakat uğraşmış ve esâsen izale eseri mi meçhul bulunan böyle hare- ketlerin akıbetlerin düşünülme- dle v? Polis memuru geçmeseydi, halinde bulacaktım. ANADOLU — Düşüncesiz- lik ancak bu kâdar olur. Fa- kat kime ne demeli? Çimento kıtlığı karşısında.. Bir yapı sahibi dün gaze- temize uğradı ve dedi ki: — Aylardanberi demir buh: ranı vardı. Bu yüzden demir fiatleri iki, üç misli yükseldi. Bütün inşaat malzemesine zam yapıldı. Ne yapalım, şansımız, dedik katlandık ama piyasada aylarca bir çubuk, demir bula: madık. Nihayet demir bollan- dı, bu sefer de piyasada bir kilo çimento bulmak zorluğile karşılaştık. Acaba fuara mı sarfoldu, diye düşünürken aö: ladık ki, İstanbulda kârı ile birlikte 87,5 kuruşa satılan bir torba çimento için İzmir vilâyetince tesbit edilen 105 kuruş satış fiatini çimento tacirleri az bulmuşlar onun için getirmiyorlarmış! Ne yapa- cağımızı şaşırdık, kaldık. Bü- tün inşaat tatil edildi. Yapıdan ekmek yiyen zavallı işçiler de ne olduğu bence | belki ben evimi bir avuç kül | Tütün rekoltes yirmi beş mil- yon kilodur ——— ... ——— Bu yılki tütün rekoltesi, alâ kadarlarca kat'i olarak 2 milyon kilo tesbit edilmişti: Geçen sene 37 milyon kil olan rekolteden, 500 kilo sto kalmıştır. Tütün müstahsilini geçen yıl eline geçen pari 22 milyon liradır. Çek ve Avusturya rejileri Fransız rejisi busene Türkiyı den mühim miktarda tütül almağı kararlaştırmışlar, bayaat için memurlarını göndermişlerdir. Şehrimizdel Amerikan kumpanyalarının ihtiyacı on milyon kilo oldı gundan, bu yıl tütün mahsı lünün iyi fiatle satılacağı mi | stok kalmıyacağı tahmin edi mektedir. Mahsul bu sene 4| olmakla beraber, kalite itib, rile çok nefistir. Göçmenler Nazım vapurile Bulgarista dan getirilmiş olan 1600 göğ men, bugünlerde mürettep ye lerine sevkedileceklerdir. Göş menler, beraberlerinde mühi miktarda çift hayvanı da gd tirmişlerdir. Bu hayvanları sıhhi vaziyetlerini tetkik etme üzere vilâyet baytar müdür Bay Âdil Yergök dün Ur tahaffuzhanesine - gitmiştir. Çirkin bir vak'a Ömer adliyeye verildi Cumaovası nahiyesinin GA | rece köyünde çirkin bir vak olmuştur. Mehmed” oğ yaşıuda Ömer hayvani hislerine uyarak A oğlu dört yaşında Salihi kil letmiştir. Küçük Salih, hastı neye kaldırılmış ve Ömer tı tularak adliyeye verilmiştir. Çine tütünleri İzmir ecnebi tütün kumpa yaları eksperleri Çineye gel rek tütün mahsulü üzerin« tetkikata başlamışlardır. Kur panyalar Çine tütünlerini çı beyenmişlerdir. Mahsulün ; bir bir fiatle satılacağı an şılmaktadır. FaUME AM DNO AD olacağı kanaatindeyiz. Bu şerait altında memlel bittabi işsiz kaldılar. Çimento belki gelir, düzelir, şim- diden karoları ısmarlıyalım de- dik, bu sefer de karo fabri- kaları beyaz çimento olmadı- ğını söyliyerek siparişimizi ka- bul etmediler. İşçilere de yol vermişler. Sebebini sorduk: (Üç ay için İzmire ancak (5) kilo beyaz çimento ithaline müsaade edilmiş) hayret ettik, bunda muhakkak bir yanlışlık nasıl imar edilir? Ve biz belediyeye bir sene içinde yapmak taahhüdümüzü n: yerine getiririz? Ben şah: belediyeye müracaat — ett Fors major var, müddeti v tınız, dedim, piyasada bir buk demir - bulunmadığı manda bile belediye encün isteğimi reddetti. Bunun resi?.. yardım ettiğini de gizliyemem. —-“Ezeli kudret,, i nasıl elde ettiniz? — Siz de benim eski bir tabirim olan “ ezeli kudret , cümlesini kullanıyorsunuz, evet, benim çocukluğumdanberi mef- kürem bu idi. Doğrusu, ço- cukluğumdanberi de böyle fev- kalâde bir kudret olduğunu, hemen her hâdisede hissedi- yor idim, Ben bu kuvveti elde etmek istedim, böyle bir kud- rete sahib ve hâkim olmak cidden mühim bir işti. Siz de böyle düşünüyorsunuz, değil- mi?. — Evet, fakat çocukluğum- danberi değil, sizin faaliyete geçtiğinizi hissettiğim andan | itibaren böyle düşünüyorum, ezeli kudreti bulmak istiyorum. — Ben bu kudreti bulmak | ve elde etmek için metod ve fenne istinad ederek çalıştım. ğiniz yoldan, bu kudreti bul- dular. — Görünüşe göre böyledir. — Bu kudreti - sizden sor- mak manasız olacaktır, sanı- yorum., Çünkü bana bunu izah etmiyeceğiniz pek tabiidir. — Bilâkis.. Bu kudreti size söylemekte hiç bir mahzur olmıyacak idi. Fakat bu kud- reti size öğretmek doğru de- gildir. Kudret ikiye bölünmüş olacaktır. Sonra bu iki kudret biribirile çarpışacaktır. Ben ise harb aleyhtarıyım. Harb- den nefret ederim, gayem de arz Üüzerinden harbi kaldır- maktır. Halbuki siz bir erkânı- harbsiniz, generalsiniz, harb — Ve, azim ile devam etti- | için yetişmiş, harbi me ittihaz etmiş, bir adamsını — Fakat Bay.. Ben | zamanda bir fen adamı Fen namına, erkânıharbiye | liğini bırakmış bulunuyoru Boris gülerek: — Evet, fen için çalışı sunuz, amma, hedefiniz şeyden evel beni bulm Dedi. —Doğru, fakat bunun e miyeti tali derecede | Çünkü siz bizatihi bir m ma, bir fen muamması! bu muammayı halletmek nim için tal olarak h bir meseledir. — Sizi tebrik ederim, ki de size bazı yardım bulunacağım! — Sonu Var