Sun'i hava “Amerika fen adamlarını | düşündüren bir mesele On beş senedenberi devam eden tecrübelerin verdiği netice Sun'i hava yapılabilir mi, yapılamaz mı? Amerikada fen adamları bu; mesele üzerinde mühim tecrübelerle meşgul- dürler. Malüm olduğu üzere hava: | - yinesimi yüzde 79 azot, yüzde 21 müvellidülhumuza ve az | miktarda — Heliun, — Argon, Neov, Kripton, Ksenov “Ozonla müvellidülmadan mü- | rekkeptir. Müvelldiülhamuza- nın havadaki rolü tamamen malüm olduğu halde diğer | hava — muhteviyatının — henüz tetkik ve tetebbüe muhtaç olduğu anlaşılmaktadır. — Bu maddelerin değişmesi ile havanın kalitesinden az veya çok bir takım hususiyet- lerin kaybolacağı da tecrübe edilmiştir. Bazı alimler, havayinesimiyi ve | bilkimya şıslah için başka bi[ kompozison vücude getirmeğe çalışmışlardır. Kansasda doktor Viliyard Hersey mazmunlar da dahil olmak üzere lâboratuar hay- vanları üzerinde muhtelif hava | formülleri tecrübesi yapmıştır. Bu tecrübeleri onbeş seneden- beri devam etmektedir. Bütün bu tecrübeler göstermiştir ki, mahlükatın hayatı için ancak tabii havayinesimi lâzımdir; sadece azot ve müvellidilhu- | muzadan mürekkep bir hava, hayiwanlar için zebirli ve ölü- mü mucib olmaktadır. Bu su- retle hava mürekkebatı ara- sında bulunan az miktarlı gaz- lerin hikmetivücudu meydana çıkmaktadır. Fakat yüzde 21 müvellidillumuza ve yüzde 79 Heliumdan mürekkep sun'i bir havanın meselâ beyaz farele- rin neşvünemasında büyük bir tesir yaptığı görülmüştür. Alman :â& plâı;ı S ahsi menfaatler i feda edilmelidir - Dört senelik sây plânı,'!;lmanya- ya hakiki istiklâlini bahşedecektir Almanya, — sessiz sadasız, | daha doğrusu gürültülü fakat el altından çalışıyor; - yoktan birçok — varlıklar temini için Ççareler arıyor ve — süprüntü- lerden bile istifade etmek is- tiyor. Bu hummalı, bu gizli, bu esrarlı çalışma, dört sene- lik sây plânının eseridir! — Berliner Morsen Zeytung gezetesi bu hususta diyor ki: *Dört senelik sây plânı Almanyaya tam ve hakiki is- tiklâlini bahşedecektir. Bunun çin şahsi menfaatler bu plâna rşı feda edilmelidir. Führerin şon parti kongresinde şöyle- diği şu sözleri hiçbir vakit unutmamak lâzımdır: — “Dört sene sonra, Almanya 'pidıî maddeler için artık harice muhtaç olmıyacak ve Alman erbabı fenni bunları memleket dabilinde vücude getirecek, halkedeceklerdir., Almanya baştanbaşa dört senelik plânm idaresi altına rakılmış olduğu şu sırada eneral Göring mühim bir ted- ittihaz etmiştir. İptidat maddelerin sun'i şekilde elde H EE 8 — Lidyanın başını yavaşça kal- | dirdi. General, Lidyaya biraz da- baktı, genç ve güzel ka- tik kendisine gelmek üze i. İlâçtan pek az sonra L özlerini ağır, ağır açtı. İlilg'îiymüeğbıklşıve îıi- et Marsı gördü ve: — Boril. - Dedi, ve sonra süratle ken- dini topladı: — Viktor, sen misin? Diye sordu. — Mars Lidyanın üzerine iğil- di ve yanaklarını okşadı: — Lidya, artık uyandın mı? | Gizli Cihangir Nakleden: F.îomnddln Banlloglu b Ne g.ârdân. Lidya? edilmesi için çalışılırken Al- manyanın bütün yeraltı ve madeni servetinin de kıymet- lendirilmesine — çalışılacaktır. Yeni rejimin esası budur ve görülecektir ki Almanyanın bir çok yeraltı servetleri mühmel ve metruk durmakta ve buna mukabil yabancı memleket- lerden idhalât vapılmaktadır. Yeni vücude getirilen şirketin ve cemiyetin hedefi maden- lerden istifade sahasını geniş- letmektir. t Bu şirketin âadı “ Herman Göring, olacak ve sosyalist- liğe bir darbe teşkil edecek- tir. Çünkü şahsi temellük hakları baki kalacak, işlemek- te olan madenler - sahiplerin- den alınmıyacaktır. Şirketin sermayesi büyük olmıyacaktır. Bu suretle husu- si sermayelerin de ileride bu şirkete iştiraki imkânı bıra- kılmıştır; herşey teşebbüsü şah- siye bırakılmış ve hükümetin rolü bu mesai ile hemahenk olmaktan ibaret kalacaktır. Ve bu işde muvaffak olmak için general Göringin çelik iradesi lâzımdır. , Diye saordu. — Ben uyudum mu?. Bu hal nasıl başıma geldi, anlı- yamıyorum? — İçtimada yorulmuş ola- caksın! Lidya, hayaletler görüyor- muş gibi, gözlerini açarak Marsa baktı, bir an için sustu. Sonra: — Ne zaman uyudum? Dedi. — Ancak birkaç dakikal. — Çok tuhaf; hem de rüya gördüm.. Fakat ne garib rüya.. düğünden yakalanmıştır. Başından yaralamış Basmanede Ahmed oğlu Reşad bir kadın meselesinden Eyüp oğlu Mustafanın başına şişe ile vurup yaraladığından yakalanmıştır. Metresini dövmüş Çorakkapıda Alireis mahal- lesinde Mazhar oğlu şoför Gevad, metresi -Makbuleyi dövdüğünden yakalanmıstır. Eve taarruz Alsancak karakol sokağında Hasan kızı Emine, Mehmed Ali oğlu Münürün evine taar- ruz ederek dövdüğünden ya- kalanmıştır. Dolandırıcılık Çorakkapıda Mustafa oğlu Zekeriya, 50 leptalık bir Yur nan parasını 25 kuruşluk ye- rine Yaşar oğlu Zekeriyaya sürmek istediği şikâyel edil- diğinden yakalenmıştır. Sarhoşluk Karşıyakada Alaybey mev- künde, İbrahim oğlu Aşir; sarhoş - olduğu halde Süley: man kızı Elif ve Fatmanın evine girdiğinden — yakalan: mıştır. Taarruz etmişler Güzelyalıda Ferah soka- ğında, Şakir kızı Zehra ve Şakir oğlu Rıza, Mustafa kızı Kadriye, Hikmet ve Ahmed oğlu Mehmed Alinin oturduk- ları eve taarruz. ettiklerinden yakalanmışlardır. Kadını dövmüş Tepecikte birinci çıkmaz sokakta Hüesyin oğlu sütçü Ali, Nail kızı Fatmayı döv- Paris şoförleri- nin grevi bitti Paris, 13 (Radyo) — Taksi otomobillerinde çalışan şoför- lerin ilân ettikleri grev, bugün sona ermiştir. Yeni tarife bu ayın ön beşinden sonra tatbik mevkiüne girecektir. Nevyorkta kasırga Nevyork, 13 (Radyo) — Bugün burada çok müthiş bir kasırga çıkmıştır. Şehir civa- rındaki sayfiyelerin bir kısmı uçmuştur. 18 kişi ölmüş ve bir çok kimseler de yaralan- mıştır. Sof yada Bir Bulgar Nazırı tev- kif edildi.. Solfya, 13 (Radyo) — Sabık Bulgar Nazırlarından Bakalof, komünistlik propagandası yap- tığı ileri sürülerek yakalanmış ve tevkif edilmiştir. — Hiç.. Hiçbir şey.. Hiçbir şey aklıma gelmiyor, hepisini unuttum! Bir müddet beraber kaldı- lar, mühtelif şeylerden bah- settiler; fakat Lidya da, Ge- neral Mars ta ayrı ayrı şeyler düşünüyorlardı. « Ardenya hük:'ıııeb' başvekili mahud meseleyi tahkike me- mMur ettiği üç yüksek rütbeli adamı kabul etti. Profesör Roz yaptığı tetkik ve müşahedeleri birer - birer anlattı, bu müşahedelerden edindiği kantati söyledi. Bu kanaatin General Marsın - ka- naati üzerine kuvvet bulduğu- nu da ilâve etti. Başvekil bütün bunları bü- yük bir hayretle dinledikten sonra: Kuyu yüzünden işlenen cinayet Mahkeme vaktile kuyu- yu iki kişiye vermiş Hâdise günü B. Hamid ağzı kan içinde karakgla giderken.. Buca nahiyesinde Giridli B. Hamidi — tabanca kurşunile öldüren fırıncı Demir Alinin muhakemesine dün şehrimiz Ağırceza mahkemesinde baş- lanmıştır. Demir Ali, cinayeti şöylece anlatmıştır: — Milk emlâk müdürlü- ğünden B. Hamidle bir arsa satın almıştık. Arsanın içinde bir kuyu vardı. Bu kuyunun kime - âid. olduğu meselesi, aramızda — ihtilâfa sebebiyet verdi. Mahkemeye müracaat ettik, mahkeme, kuyunun iki- mize de aid olduğu şeklinde karar verdi. Ve bu karar tem- yiz mahkemesince de tasdik edildi. Son zamanda B. Hamid, bu arsa üzerinde ev yaptırı- yordu. İşçi Recebe, kuyunun etrafındaki taşları — taşıttırmak istedi, ben mani oldum, elin- deki şemsiye ile başıma vur- du, ben de yumrukla vurmak istedim, yumruğum boşa gitti, sonra yapı ustaları geldiler,bizi ayırdılar. B. Hamit: — Şimdi karakola gideyim, şikâyet edeyim seni görürsün, dedi. Zaten senelerdenberi kuyu yüzünden mahkemelerde sürünmüştük. Yolda giderken önüne geçtim, karakola daha evel giderek şikâyet etmek istiyordum, yolda bana külret- ti ve elini cebine sokarak tabanca çıkarır gibi bir vaz- iyet yaptı; ben de tabancamı çekerek beş altı el ateş ettim. Halbuki maznun Demir Ali sorgu hâkimliğindeki — ifade- sinde (arkasından koştum ve tabancamı ateş ederek vür- dum) demişti. İfadeleri ara- sındaki mübayenetin sebebi soruldu. — Ben o zaman şaşırmıştım, bir adam öldürmüştüm, çocuk- larım ve karım, aç kalacak- lardı. Onları düşündüğüm için nasıl ifade verdiğimi bilemi- yorum. Burada verdiğim ifade doğrudur. Şahid amele Receple Celil dinlendiler. Recep, iki kişi arasında ağız kavgası başla- yınca oradan çekildiğini Celil de Bay Hamidin şemsiye ile Demir Alinin suratına vurdu- ğunu söyledi. Şahid Bay Ali de, bakkal | dükkânında dururken dışarıda bir gürültü işittiğini, çıkıp ba- — Getirdiğiniz. — malümatı dikkatle tetkik ettim, Fakat bütün bunlar bana, inanılması pek güç şeyler gibi görünü- yor. Fakat sizlerin dirayet ve vukufunuza, ciddiyetinize emin olduğum — için aksini iddia etmiyeceğim. Şu halde iş tam bir esrar perdesi arkasında demektir. Bu cihet beni alâ- kadar etmez. Ben sizden bu esrar perdesi arkasına geçmek için bir plân, maddi ve ta- hakkuku mümkün bir plân istiyorum. Sizin gibi ben de esrarengiz bir. mahlük karşı- sında olduğumuza eminim, — Evet, en esaslı kanaat budur. — Pek âlâ.. Bu sırra nasıl erişebileceğizl General Mars: — Bu gönkü ilim âlemine | şıp uğraşmadığını AA SUU kınca Bay Hamidi, yüzü ve ağzı kan içinde yoldan geçer- ken gördüğünü, az sonra De- mir Alinin de geçtiğini gö- rünce, mani olmak istediğini, fakat Demir Alinin: — Çekil önümden, öldürü- rüm, diye tehdidde bulunarak tabancasını kendisine tevcih ettiğini, biraz sonra Demir Alinin acele gittiği yerden silâh - sesleri- - geldiğini; Bay Hamidin öldürüldüğünü — söy- lemiştir. Bazı şahidler gelme- Deniz mişlerdi. Onların celbi için muhakeme başka bir - güne bırakıldı. Öldürmek kasdile |Yüzme havuzu yaralamak Onu seviyordum, fakat o beni sevmedi Gazi ilkokulu civarında Bn. Sakine ile kızı Serveti öldür: mek maksadile yaralamakla maznun amele Cemalin muha- kemesine dün şehrimiz Ağır- ceza mahkemesinde devam edilmiştir. Bu celsede polis memuru Bay Süleyman şahid sıfatile dinlenmiş ve demiş- tir ki: — Yangın sahasından bir feryad duydum. Fransız has- tanesinin arkasındaki sokakta bir kadın kaçıyor, bir erkek te elinde bıçak olduğu halde arkasından koşuyordu. Bunlar © civarda bir apartmana gir diler. Erkeğin, kadını öldüre- ceğini anladım, silâhımı çeke- rek yetiştim: — At elindeki bıçağıl. Diye bağırdım, bıçağı, yangın yerine fırlattı, kendisini yaka- ladım. Sakine ve Servet aâğır ralı idiler, hastaneye nak- lettirdim. Cemal adım taşıyan - vak'a- nın failine, bu iki kadını niçin yaraladığını sordum: — BServeti çok seviyorum, ©, beni istemiyor da ondan. Dedi. Aranan iki şahidin Beyşe- birle Afyona gittikleri anla: şıldığından onların ifadelerinin istinabe — suretile alınmasına karar verilmiş ve muhakeme, başka bir güne bırakılmıştır. Romanya kabinesinde ta- dilât olmıyacak.. Bükreş, 13 (Radyo) — Ro- manya kabinesinin bazı tadi- lâta tâbi tutulacağı hakkındaki baberler'asılsızdır. t henüz malüm almıyan fen yolile.. Dedi. Başvekil, generale gözlerini dört açarak baktı. Başvekilin gözlerinde bir korku ve endi- şe izi vardı, ve: — Şu halde.. Biz. bu es- rarengiz mahlükun emrine ve keyfine tabiyiz demektir. Dedi. — Böyle görünüyor! Başvekil yerinden fırlar gibi kalktı: — Akla sığmıyan bir iş, dedi. Hem bu meçhul mahlük neden başkalarile uğraşmıyor da sade Ardenya ile meşgul oluyor? Profesör Roz: — Diğer v vğiae Bugünkü program İstanbul radyosu Gündüz: Saat 12,30 — 14 Halk türküleri, havadisler, ha- fif musiki. Akşam: Saat 18,30 Dans musikisi, 19,30 konlerans: 20 Türk musiki heyeti, 20,30 arapça söylev. 7 20,45 Türk müsiki heyeti, saat ayarı, 21,15 orkestra, 22,15 Ajans ve borsa ha- berleri. 22,30 Opera ve operet par- çaları, Belgrad radyosu Saat 21,45 te Türkçe ha- vadisler. birincilikleri inşa ediliyor.. n Eylülün ortasında İzmirde yapılacak olan Türkiye deniz birincilik — müsabakaları için nizami bir yüzme havuzu inşa edileceğini yazmıştık. Liman İşletme müdürlüğü tarafından İ Karşıyaka Osmanzade mevki- | inde kadın ve erkeklere mah- * sus deniz banyoları arasında havuzun inşasına başlanmıştır. Yüzme havuzu 3000 liraya —— inşa edilecektir. Bucada Ekmek satışı meselesi Buca belediyesi, temizliği — | temin için bakkallarda onda- —— lıkla ekmek satışını yasak- et- miştir. Buna dair, dünkü sa> — yımızda bir şikâyet vardı. Buca belediye reisi Bay Na> zım Anık bu şikâyet münase- betile bir muharririmize de- miştir. ki: — En mühim gıda mad- desi olan ekmeklerin temiz ellerde satılmasını temin için — bakkallarda ve diğer dükkân: larda gelişigüzel ekmek satr şım menettik. Bucada iki de- ğil, altı tane firin vardır ve bu hareketi, halkın arzusu ile ve halk lehine yaptık. Halk, bayat ve temiz olmıyan ek- — mek istemiyor. B Fen mewuurları h Urfa vilâyeti fen memurü İ B. Rifat ve Yozgat fen me memuru Nihad, fınir vilâyeti fen memurluğuna, İzmir fe0 memuru Cevad İçil vilâyeti fen memurluğuna nakil ve târ iyr edilmişlerdir. siğ dedi. Maamafih onlarla muhtelif şekiller altında gul olsa gerektir! en yüksek emir ve idart merkezinde derin bir süküt — | hasıl oldu. Bu süküt, acizdef —— doğan bir süküt idi. Sükütu bozan başvekil: | — Bayan Lidyanın bu iştt —— mesuliyeti - olmadığına emif —— misiniz? | ğe ıoıdı:." neral B (—: Hiçlıirınııııliyeü.!ow' | evabını verdi. J Başvekil asabi bir hareketle' —— — Fakat, ben bu. işlerdef hiçbir şey anlamıyorum. j amafih herbirinize gösterdiği niz — gayret ve İ elt - *