Türkiye ve Arablık Emir Abdullahın milletine hitabesi İskenderun meselesi hakkındaki - noktai nazarını da acıkça anlattı F_—" Antakyadan Filistin — gazeteleri, Abdullahın Ankara dönüşün- de milletine hitabesini neşret- mektedirler. Hitabe şöyledir: *“Cömert milletime; Beni size afiyet ve meserret içinde — kavuşturan — tanrıya hamdolsun. Güler yüzle kalbiniz sevinç dolu olarak beni karşıladığı- nızdan dolayı teşekkür - ede- rim, Sizin gibi millet varol- sun. Tanrı nimetini sizden esirgemesin bizi ve sizi gaza- bından korusun. âmin. Seya- hatten içim sevinçle dolu ola- rak döndüm. Saadetinizin te- minine çalışmak, arzularınızı yerine getirmek başlıca dile- ğimdir. Ezcümle memleketime karşı üstüme terettüb eden vazifenin — semerelerine pek yakında kavuşacağımızdan ümidvarım, inşallah. Bu seyahatte - İngiliz kralı ve hükümeti ile aramızdaki dostluğu yenilemeğe muvaffak oldum. Ve asil İngilizlerle eski hatıratı tekrar yaşadım. — Birçok Şarklı kral ve ümera- larla tanışmaklığım - sevincimi artırmıştır. — Filistin meselesi hakkında — şöylenmekte olan şayiata dair birşey dinlemek arzusunda bulunduğunuzu an- — hyorum. Sizi temin ederim ki seyahate çıkmadan evelki ma- lâmattan başka birşey bilmi- yorum. Filistinin taksim edil- mesine gelince, bu dahi aley- — hime söylenen yalandan başka pirşey — değildir. Yalancılara lânet olsun. Türkiyeye seya- hatime gelince, bu 1919 yılın- danberi, yani Şarkilürdüne gelmeden iki sene evel dile- — ğimdi ve ancak bu yılda mü- — yesser oldu. İskenderun Sancağının ge- © çirmekte bulunduğu fevkalâde ahval hakkında Sunyı: gazete- İLSizli Cihangir | Nakleden: F. L 24 — İki dost va davetli donan: — manın böylece ansızın ayrıl- mas! için herhalde mühim ve ciddi sebebler olmak lâzımdı. İki büyük devlet, bu- dedi- kodulu vaziyet üzerine donan- sularını mecbur e Malarının. Ardenya h terketmesini — emre — kalmıştı. Bu vaziyet, cihandaki - dedikoduyu artırmağa fazlaca — kâfi idi. Bunun için, esraren- giz radyonun verdiği haberin £ esassız olmadığına inananlar daha fazla idi. Ardenya hü- kümetinin cihan hâkimiyetini “elde tutmak hususundaki hırsı Emir | bir. görünüş lerinde bana atfedilerek yazı- lan sözler mucibi istiğrabım olmuştur. İşgal ettiğim mev: kiin serefile sizi temin ederim ki, bu doğru değildir. Seya. hatim esnasında Arap ülkesi- nin o kısmına karşı —hizmette bulunmak isterdim, bu hususta tarafeyni memnun edecek ne- ticeye varılmasını içten arzu ederdim. Bu arzu ile Landrada da Arap meselesile u; lardan ı)bıııllııvıle gu?u'::u: Mesele hakkında beni tenvir edecek ve Cenevrede salâhi- yetle söz söyliyecek Suriyenin resmi adamlarından birini bu- lamadım. İstanbula varmadan Cemiyeti akvamın kararını öğ- rendim. Gazeteciler Sancak meselesi hakkında mütaleatımı sorunca ben de iki kardeş arasında vaki — meselelerdir. Şüphesiz ki, iki kardeş kendi aralarında çıkan bu gibi mü- nazaalarda korkusuzca neticeye varacaklardır dedim. Fikirleri zehirletenler iyi bilmeli ve he- piniz güzel bilmelisiniz ki, içinde yaşadığım topraklarla hemcivar olan Arap memle- ketlerini severim, uğrunda ka- nımı, canımı feda ederim.., En derin bir alâka ile göz önünde bulundurulacak İskens derun meselesi hakkında, Emir hazretleri mütalaalarını açıkça söylemiştir. Halbuki bizim işa- ret edeceğimiz ufuk ise Müs- lümanı Müslümanla, ve Arabı Arabla birleştiren ve diğer tabirle Arab ve islâm âlemi- nin kurtuluşu ancak kardeşler arasındaki düşmanlıkları orta- dan kaldırarak ve biribirlerini kırdırmak için düşmanlarının mukadderatına sığınmamaktır. Dün Türkler ve Iraklılar ara- sında Musul meselesi önayak olmuştu. Kardeş kardeşe içer- lerlerdi. Arkası uzamadan gö- emseddin Bnnlıojıu dı Zaten meçhul birşey de- ğildi. Esasen iki hükümetin istih- barat büroları, vaziyetin cid- diyetine —emin görünmekte idiler. Fakat ellerinde hiçbir vesika yoktu, esrarengiz rad- yonun da merkezini de - bil. miyorlardı. — Erkâmıharbiyele- rinin sordukları suallere de kati bir cevap veremiyorlardı. Sefirlerin - şifreli haberleri de böylece mübhem ve karı- şık idi. Fakat ne pahaya olursa ol- sun bu meselenin tavazzuh Te veriza'ta 48 saat zarfında olanlar Son kırk sekiz saat zarfında şehrimizin muhtelif semtlerim de ulaktefek yedi. - hırsızlık vak'ası olmuş — ve - hırsızların hepsi- de yakalanmışlardir. Hırsızlık vak'aları, elbise ve- sair bazı eşya çalmaktır. Bu yedi vak'a içinde mühim olam yoktur. Bundan başka aynı müddet zarfında yedi. dövmek, dört yaralamak, beş hakaret, üç sarhoşluk vak'ası da kayde- dilmiştir. BTATUDENEİ D GÜ REETLEN 3 MA nüller açıldı, yüreklerde bir şey kalmadı. İki kardeş devlet en samimi bağlarla biribirine bağ- landı, Kardeşlik İrana, Alga- nistana kadar boylandı. Son- ra da Mısırla Arah memleket- lerine kadar uzandı. Duygula- rımıza kapılmıyarak soruyoruz: Arablarla Türkler arasında düşmanlık duygularını yarat- mak bu Müslüman Arab bir- liğine elverişli midir acaba? İskenderundaki Arab. huku- kunun gözetilmesinden vazge- çilmesini söyliyenlerden deği- liz. Bizim dâvamız bir akıbeti göz önüne alarak düşmanlığı israf derecesine vardırarak o ufukta tecelli eden vaziyeti izam etmemektir. Düşmanlık ve anlaşamamazlık duygularile bulanık olan ufkun - temizlen- mesini Türkler; Arablar kadar gönülden — isterler, netekim Londrada İsmet İnönü Emir hazretlerine komşu memleket- lerin biribirlerine karşı taşıdık- ları geçimsizlik duygularını teessülle anlatarak — ezcümle: *“İslâm milletleri elele vererek aralarındaki — anlaşamamazlık- ları ortadan kaldırmak zamanı bu zamandır., demiştir. Ankarada Emirin şerefine verilen ziyafette dahi Avrupa süferalarının huzurunda Ka- mâl Atatürk Emire hitaben şu sözlerde bulunmuştur: “Arablar Osmanlı impara- torluğu aleyhinde ayakland- lar, biz de müteakiben aynı şeyi yaptık. Her iki millet istiklâli uğ- runa ayaklardı. Arablarla bir- leştik. Biribirimize düşman ol- duğumuzu zannedenler yanılı- yorlar. Hakikatte — kardeşiz. Bizi din, tarih ve gaye bir arada birleştiriyor.,, Emir haz- retleri Ankarada iken “Tür- kiye Swiyenin büyük kardeşi olması sıfatile, İskenderun me- selesi de iki kardeş arasında doğan anlaşmazlık nasıl hal- ledilirse bu meselenin de bu şekilde hallolmasını ümid ede- rim.,, demişlerdir. etmesi elzemdi. Aıdcııyı ile dost kalabilmek başka türlü mümkün — olamazdı. Bunun üzerine iki devlet istihbarat büroları hummalı bir faaliyete girişmek mecburiyetinde kal: dılar. Evvelâ, — esrarengiz radyo merkezini — meydana mak İlâzımdı. Bu radyonun bir hususiyeti vardı: Bu ses, kısa, orta ve uzun mevcelerle çalışan bütün radyolarda aynı şekilde ve aynı zamanda din- lenmişti. Radyo fenni ve rad- yo sanatı henüz böyle birşey bulamamış idi. Movce — uzun luğu farlı henüz - kaldımlmış değildi. Radyo mütehassısları bu hâdiseyi izaha muktedir ola- madılar. Radyo mütehassısları sesin şekli ve son korkunç Manuada isada Anadolu Manisa Halkevi merasimle açıldı Şehir, cı;ıhnriyet bayramına ka- dar enstitüye de kavuşacaktır Manisa (Hususi) — Manisa | ileri ve asil mevkiine ulaşması halkı, bugün gene en güzel günlerinden birini yaşadı, ens- titünün temeli atıldı. Bundan başka da genişle- tilen ve cidden çok güzel bir şekle konulan — Halkevimizin yeni şeklile küşad merasimi yapıldı. Ptrogram — mucibince - saat on sekizde büyük bir - kala- balık, valimiz ve generaller büyük çamlıkta - toplandilar. Şehir muzıkası önde olduğu halde enstitünün yapılacağı cumhuriyet caddesine gidildi. Burada valimiz ve general Ali Rıza, vilâyetimiz için cid- den çok kiymetli olan bu eserin meydana getirilmesinin zarüret ve faydalarını tesbit eden Birer nutuk — söylediler ve şiddetle alkışlandılar. Vali; heyeti umumiye huzu- runa binanın mütcahlüdlerini davet ederek, enstitüyü önü- müzdeki cumhuriyet bayramı- na kadar noksansız. tamamlı- yacaklarına dair kendilerinden söz istedi. Müteahhidler de bi- nanın o güne kadar muhakkak bitirileceğine dair söz - ver- diler.. h Bundan sonra yüzlerce va- tandaş Halkevi önüne - geldi- ler. Yeni Halkevi binası mem- leketimize cidden şerel ve z'ynet verecek bir şekilde çok zarif olmuştur. Herkes yerini aldıktan son- ra muzıka istiklâk marşımızı çaldı. Marştan sonra vali gü- zel bir nutuk verdi ve sürekli alkışlarla karşılandı. İlbayımız ihtiyaçlara- cevab verecek Bir şekilde genişleti- len ve heyeti umumiyesi mo- dern bir hale konulan Halke- vinin bu yeni şeklile açılma törenini yaparken Halkevinin çalışma - yolları ve gayeleri üzerinde konuşmağı - faydalı bulduklarını söylemiş ve cid- den çok vâkıfane bir söylev vermişlerdir. Valimiz - söylev- lerinin sonunda: — Burası gencin, inkılâh- çının, hiz almış adamın, — isa- bet ettirmek için hedef arıyan yürek ve gönül avcılarının yeridir. Burada fikir, emel, his, ümid yaşar. Halkevlerine kasvet, ümidsizlik ve durgun- Tuk giremez. İnkılâbın başa: rılması Türk — milletinin en kahkahayı büyük bir alâka ile tahlil ettiler ve sesin im san sesi olduğunu fakat bir insan ağızından çıkmamış ol- duğunu kati olarak kararlaş- tırdılar. Mütehassıslar daha lazla izahat için esrarengiz merkezin yeniden söylemesini beklediler. Fakat bu esrâren- giz merkez derin bir süküta dalmış, artık neşriyat yapma- .. General Mars, — vaziyetin haysiyet ve şerefi lehine dön- müş olmasına rağmen, başve- kilin tavsiyesi veçhile a gece uyumağa muvaffak - olamadı. Asabı çok bozulmuştu.. Vaziyeti, başvekilden daha muğlâk ve mübhem görü- yordu. demek; herşeyden önce - ink- lâb heyecanını kendimize ah- lâk edinmek demektir. Bu varlığı meydana getirmek için Kerşeyden evel kendimizden emin olmak, heyecanla yaşa- mak, ümidle dolu bir gönül lâzımdır. - Halkevi, açılmala- rından istihdaf edilen gayeye ulaşmak — için evlâdlarından çalışma yolunda fedakârlık ister. Düşünmeliyiz ki, yaptı- ğimiz ve yapacağımız - feda- kârlık Sakaryayı kanlarile kı- zartanların, kemiklerini Koca- tepede dağıtanların yanında hiçtir. Ben Parti namına bü- tün Halkevi — evlâdlarından çalışma fedakürliği istiyorum, istiyorum ki bizim Halkevimiz çalışma sahasında - en- önde gelen — Halkevlerinden — biri olsun: Hep beraber, biribi> rimizi severek, — biribirimize dayanarak bu ülküye vara- cağız. Demiştir. Bundan sonra — kurdeleyi kesmiş ve bina geıılmı:lıı Bina, her yönden cidden mü- kemmel olmuştu. En son sis- tem elektrik — tesisatı ayrı bir cazibe vcnyoıîı. Halkevi, törende bulunanlara dondurma ikram etti. Musiki kolu konser verdi, bu arada Bayan Perihan ve Bay Hiık- met Bozkurt güzel şirler oku- dular. Geç vakte kadar dans edildi, çok neşeli bir gece geçirildi. B A, İngiltereden satın alınacak vapur Liman- işletme müdürlüğü, 934 senesinde İngilterede ya- pılmiş olan bir yolcu vapı- runu satın almağı korarlaştır- miş ve bu husustaki mukave- Tenameyi tanzim eylemiştir. Vapur onsekiz bin İngiliz İirasına ve muayene neticesin- de körfezde işlemeğe müsaid görülürse satın almacak ve ilkteşrinde İimamımıza gelmiş bulunacaktır. Borsada intihabat hazırlıkları Yeni borsa idare heyeti in- tihabatı, 26 Temmuz pazartesi günü yapılacaktır. Seçmek ve seçilmek hakkını haiz olan- ların isimlerini bavi listeler, dün borsa salonlanna asıl- mıştır. Lidya hakkında başvekilin düşüncesi, Marsı çok düşün- dürüyordu. Lidya, Marsın gö- zünde her türlü şüphe ve zam dan uzak, alif ve nezih bir kadındı. Fakat... Bu kadının casus olması ihtimali de zih- ninden birtürlü çıkmmıyordu. Bu kadının, kocası bahriye nazırından istediği kadar esrar elde etmesi mümkün değil miydi? Sonra...” Kocası - bahriye nazırı, âşıkı, yani kendisi de bava kuvvetleri umum - erkânı harbiye kumandanı... Ardenya bükümetinin bu iki en mühim kuvveti hakkında malümat almak, Lidya için her vakit mümkün olabilirdi. General Mars, bu ithamkâr fikirlerden uzaklaşmak istiyor fakat birtürlü muvaffak - ola- Bugunkü program İstanbul radyosu Gündüz: Saar 12,30-14 halk türküleri, — hayadisler, — hafil musiki, Akşam: Saat 18,30 dans musikisiş 19 konferans, 20 Türk musiki- heyeti, 20,20 Arabca söylev, 20,45 Bn. Re- bia Rıza ve arkadaşları tara- findan Türk musikisi, saat ayarı, 21,15 orkestra, 22,15 ajans. ve — borsa — haberleri, 22,30 opera ve oöperet par çaları. Belgrad radyosu Saat 21,45 te Türkçe neş: riyat: Filistin Yahudileri Ağlamataşı önünde geçit resmi yapmışlar Kudüs, 19 (Radyo) — Ya- hudiler Ağlamataşı önünde bir geçit!resmi yamışlardır. Arapların münferid bazı nü- mayiş hareketleri akim kal- mıştır. Şimal mıntakası arap- ları, Milletler cemiyeti genıl sekreterliğine müracaatle Fi- listinin taksimini protesto et- mişler ve taksim için hüçbir sebeb mevcud olmadığını bil- dirmişlerdir. 60 zabıta memuru, yüksük arap komitesi binasında araş- tırma yapmıştır. Bu araştırma araplar arasında heyecan uyan” dirmiştir. B. Çemberlayn Piskoposlardan bir mektub aldı Londra, 19 (Radyo) — ha giltere Başvekili B. Çember- layn, mühim - bir mektub al mıştır. Bunda (milletler ara: sındaki — hâdiselerin - tahlilini yapmak için milletler arasında bir toplantı yapılması) - isten- mektedir. Mektudta (14) pis: kopos, 25 rektör ve bir çok eski muharibin imzaları vardır: İngiltere Faşist liderine bakaret edildi.. Sutampton, 19 (Radyo) — Dün akşam faşist aleyhtarı bif hareket olmuştur. Faşist aleyh" tarları, İngiliz faşist lideri Sirf Ozvald; Müzleye nutuk - irad ettirmemişlerdir. Bundan ba$” ka Sir Ozvald Muzley üzerine birçok eşya atılmış ve kendisi. suimuameleye maruz kalmıştı!- Hâdiseye zabıta müdahalt mecburiyetinde kalmıştır. ; Katolik kongresi Belgrad, 19 (Radyo) —D tolik kongresine yalnız maçyadan 12 bin kişi iştirak etmiştir. mıyordu. Vakıa, Lidya kdd" sine şimdiye kadar askeri bif sır üzerine en küçük bir sormamıştı. Fakat dün, masf üzerinde — bıraktığı — harita)' vesair zamanlar böylece bf evrakı açıp görmediğini - kift temin edebilirdi. Bununla l" raber, bir haritayı tetkik ©* mekle teşebbüsün bu teferfi” atını elde etmek mümkün mazdı. Mars, geceyi tâ sabahlar kadar böyle biribine zıd dür şüncelerle geçti. & Sabahleyin . general - Mar bütün sabah gazetelerini g tirtti, hepsini de tetkike hı:; ladı. Hâdisenin bütün tafsi ö gazetelerde — vardı. G'—"" Mars, gazeteleri okuyarak d?' rârengiz — radyonun — Ver — Sonu var —