FU a L a G aa a aa eai eh g Belâ Mustafa mahkemede - “Ben kendimi müdafaa- ya mecbuııdum,, dedi Mahkemece hâdise yerinde keşif yapılmasına karar verildi Menemende Kumtepe mev- künde Giridli Mehmed Emini biçakla ve çifte tüfeği kurşu- nile yaralıyarak öldürmekle maznuu — Belâ Mustafa ve ar- kadaşlarının -muhakemelerine şehrimiz Ağırceza mahkeme- sinde devam edilmiştir. Bu vak'anın şahidlerinden olan ve yalan yere şahidlik ettiği için hakkında takibat yapılan B. Nazmi, dünkü mu- hakeme celsesinde tekrar is- ticvab edilmiş ve bu defa ha- kikati itiraf ederek evvelâ Mehmed Eminin Belâ Musta- faya mavzerle ateş ettiğini ve sonradan Belâ Mustafanın gelerek: — At ulan p... Dediğini ve atından inerek Mehmed Emine çifte tüfeğile ateş ettiğini, onu yaraladığını söylemiş: — İlk tahkikattaki ifadem bu şekildedir. ve doğrudur. Aradan zaman geçtiği için * orada verdiğim ifadeyi unut- muştum. Şimdi hakikati söy- lüyorum. Maznun Mustafa da: — Ben zaten suçu inkâr etmiyorum, Fakat meşru mü- dalaa vaziyetinde silâhımı ateş etmeğe mecbur oldum. Demiş ve maznunun vekili — de meşru müdafaa vaziyetinin |— hâdise yerinde tesbiti için mahkemece keşif yaptırılma- sını istemiş, mahkeme müza- — kerede bulunarak bir naib ta- — yin etmek suretile ehlivukuf marifetile hâdise yerinde keşif yapılmasını kararlaştırmış ve — Muhakemeyi başka bir güne bırakmıştır. Yalan yere şahitlik - Yangını Mustafa ve Os- man çıkarmış Torbah — kazasının Şehitler köyünde B. Osmanın damını yakarak içinde bulunan bazı — hayvanların yanmak - suretile — telef olmalarına sebebiyet ver- mekle maznun Mustala — ve “—Osman ve bu iki kişiyi suça teşvik etmekle maznun Hasan Alinin muhakemelerine dün şehrimiz Ağırceza mahkeme- “sinde devam edilmiştir. — Bu ecelsede: hâdise şahitle- rinden olup yalan yere şahit: lik etmekle maznun ve mev- “kuf Halil hakkındaki muhake- —meye başlanmıştır. Halil, sor- gu esnasında: — Torbalı sorgu hâkimli- ğinde verdiğim ifade doğru- dur. Ben akıl hastalığına müp- telâyım, ifadelerimi birleştire- medim. Yanlış söylemişim. Diyerek evelce yaptığı gibi ketmi şehadetten - vazgeçmiş ve bildiklerini anlatmıştır. Bu- nun üzerine mahkeme heyeti, yalan yere şahitlik suçundan hakkında ceza verilmesine ma- hal olmadığına ve beraetine karar vermiş, muhakeme baş- ka bir güne bırakılmıştır. Hâkim muavini Bay Ruşen İzmir Ağ'ı.r.cezaıma verildi.. Kemalpaşa kazası hâkim muavini Bay Ruşen hakkında vazife esnasında zabıt kâtibi Bay Avni Yılmazı tahkir et- mek suçundan maznun olarak bazırlanan dava evrakı şehri- miz Ağırceza mahkemesine gelmiştir. Yakında muhakeme- sine başlanacaktır. Bu hâdise münasebetile Ad. liye Vekâleti, hâkimler kanu: nuna tevfikan Bay Ruşen hak- kında kanuni takibat yapılma: sına karar vermişti. Manisa Ağırceza mahkemesi, ilk tahki- kat neticesinde maznun hak- kında men'imuhakeme kararı vermiş, fakat Manisa müddei- umumiliği, bu karara itirazda bulunmuş ve evrak Kula Ağır- ceza mahkemesine gönderil- mişti. Kula Ağırceza mahke- mesince, Bay Ruşen hakkında dosya üzerinde yapılan tetki- kat sonunda lüzumu muhakeme kararı verilmiş ve duruşmanın İzmir Ağırceza mahkemesinde yapılması kararlaştırılmıştır. Yaş meyva ihracatı Üzüm Kurumu, dış memle- ketlere yaş meyva ihracına başlamıştır. İlk parti - olarak Londraya 4466 kilo karpuz sevkedilmiştir. Bunu, — diğer kuüvvetli partiler takib ede- cektir. İktısad Vekâleti, busene yaş meyva ihracatına çok ehem- miyet verilmesini alâkadarlara bildirmiştir. Yaş meyva ve seb- ze sevkıyat ve ihracatı fazla miktarda yapılacaktır.. Gizli Cihangir -İ7 — evine gitmemişsin! Dedi ve henüz tamamen ayrılmamış olan müttefik ve misafir donanmalara bakarak | Ssözüne devam etti: İ — — Seninle az şonra he sablaşacağım. Şimdilik bitişik odada kalacaksın. Haritayı | bama ver. General kurşunla vurulmuş ibi idi. Mihaniki bir hare- haritayı verdi; sonra daşlarına istihfafkârane bak- Hepsi de sakit ve somurt- bir halde idiler. " Başvekil hava nazırına: —— Nakleden: F.îımıoddln Bonllomu — Bay nazır, dedi, general Marsı - bitişik odaya — sevk ediniz. Kendisini iyi -tecrid ediniz. Ne bir kimse ile gö- rüşebilmeli, ne de bir kimseyi dinliyebilmelidir. General Mars, korkmuş bir halde başvekile baktı ve: — Fakat -dedi- ben bun- lardan hiç birşey anlıyamı- yorum, — Biraz sonra anlıyacaksın, şimdi seninle kaybedecek vak- tim yok. General Mars, fazla - söyli- yecek söz bulamadı. Otomat — ANADOLU Hırsızlık Doktor Mustafa Enver cad- desinde yeni yapılmakta olan bir apartımanda çalışan amele Mustafa ile Cemal, aym ya- pıda işçi Osman oğlu Ali Rızanın sandığından bazı eş- yalar çalmışlardır. Yorganın içinde para varmış Damlacıkta oturan Mustafa kızı Zehra, komşusu Ayşeye emanet ettiği yorganı geri ala- mayınca, gizlice Ayşenin evine girmiş ve yorganı alarak git- miştir. Ayşe, zabıtaya müra- caat ederek, Zehra tarafından alınan yorganın - içinde altı lira saklı olduğunu iddia etmiş ve paranın derhal verilmesini istemiştir. Tahkikata devam «dilmektedir. Potrel çalmış Cumhuriyet — meydanındaki kanalizasyon inşâatında çalışan Osman oğlu Musa, mütcah- hide aid demir potrelleri çal- mıştır. Eve girmek istemiş Karşıyakada Fahreddinpaşa caddesinde Adil karısı Şerife- nin evine zorla girmek istiyen Reşid oğlu Hamza tutulmuştur. Sürmeli sokakta olanlar Sürmeli sokakta Ahmed kızı Şükranı döğen Nureddin oğlu Kadri ile Ömer kızı Pe- ribanı döğen İbrahim oğlu Mahmud yakalanmışlardır. Fransada Sigara ve benzin fiatleri yükseldi Paris, 8 (Radyo) — Fransız kabinesi, bugün Başvekil B. Şotanın riyasetinde toplanmış ve yeni mali projelerin sureti tatbiki etrafında müzakerelerde bulunmuştur. Kabine azası, Başvekâlet dairesinde yemek yimişler ve müteakıben tekrar müzakereye devam eylemişlerdir. Kabine, gece saat 21 de Elize sarayında- Reisicumhur B. Lebrunun riyasetinde tek- rar toplanmış ve kararname tasdik olunmuştur. Kararname, yarın (bugün) ilân edilecektir. Yeni kararnamede, sigara fiatleri ziyadeleştirilmiş, şimen- difer biletlerine zam konmuş, benzin ve petrol. fiatleri yük- seltilmiştir. Paris sergi 3,200,000 kişi tarafından ziyaret edildi Paris, 8 (Radyo) — Paris i, şimdiye kadar 3,200,000| kişi tarafından ziyaret edil- miştir. . bir insan gibi selâm verdi, askeri adımlarla hava nazırının arkasından diğer odaya geçti. « . Hava bakanı general Mar- sın tevkif edildiği — odadan çıkmazdan evel, general ken- disinden sordu: — Ne oluyor, bana da söy- leyiniz Allah aşkına?, Dedi. — Merak eltme, öğrenecek- sini. Şimdilik burada emre muntazır kalacaksın! — Ya gece yarısı teşebbü- sü ne olacak? Hava nazırı soğuk bir şe- kilde: — Alay mı ediyorsunuz? Dedi ve odadan dışarı çıktı. General |Mars odada bir müddet hareketsiz kaldı; ne İngiltere Başvekili B. Van Zelandın seyahati hakkında beyanatta bulundu Londra, 8 (A.A.) — Baş- vekil Çemberlayn avam - ka- marasında Belçika Başvekili Van Zelandın Londrayı ziya> retine dair beyanatta bulun- muştur. Çemberlayn, Belçika üçler eden Başvekilinin aralarında para anlaşmasını imza devletlerin ve buna anlaşmaya iltihak edebilecek diğer dev- letlerin — bulunduğu — muhtelif memleketler arasında siyasi ve iktısadi bir çok ana pren- siplerde ne dereceye kadar itilâf imkânları bulunduğunu tahkik etmekte olduğunu ve Londrayı - ziyaretinde - İngiliz hükümetini Amerika Reisicum- huru Ruzvelt ve diğer Ame- rikan ticalile yaptığı -konuş- maların neticesinden haberdar ettiğini söylemiştir. Bir işçi mebus, Van Zeland, İngiliz ve Amerikan hükümet- leri arasında bir mutavassıt olarak mı telâkki edilecektir? Ve İngiliz hükümetinin noktai nazarını ifade etmek için ye- gâne vasıta bu mudur? Diye sormuştur. Çemberlayn buna cevaben demiştir. ki: —Hayır.. Fakat Van Zeland bir araştırma işi ile tavsif edil- miştir. Ve tahkikatını da bu maksadla yapmaktadır. Portekiz — | Medeniyeti - kurtar. mıya çalışıyormuş Lizbon, 8 (Radyo) — Dün Portekiz - zabitleri, Başbakan Bay Salazar hakkında tertib olunan suikasdı. takbih — için büyük bir miting akdeyle- mişlerdir. Başbakan, bu mitingde hazır bulunmuş ve bir söylev vere- | rek, Portekizin, İngiltere — ile | akdetmiş olduğu bir muahe- deden bahsettikten sonra şun- ları söylemiştir: — Portekiz, medeniyeti kur- tarmağa çalıştığı için General Frankoya yardım -etmektedir. Portekizin, asırlardanberi kur- duğu Medeniyet dünyaca ma- lümdur. — Biz, hiçbir. zaman devletler arasındaki herhangi bir ihtilâftan — istilade etmek istiyen bir devlet değiliz. Biz, müstakiliz. Hatta İngiltere ile olan muahedemizde bile, kim- senin tahtı tesirinde kalmıya- cağımız musarrahtır. olduğunu bilmiyordu. "Şuuruna âdeta malik değildi. Nihayet koltuklardan birisine oturdu, şuurunu toplamağa çalıştı. Şefin sadık adamlarına kar- şı olan emniyetini — birden kaldırmadığını biliyordu. Şu halde çok mühim bir sebeb ve hâdise var demekti. Ken- disini yokluyordu. Memleke- tine ve başvekile karşı olan merbutiyet ve vazifesinde hiç- bir kusur görmüyordu. Gece yarısı içir mukarrer olan ha- rekette kendisine en mühim Üçler para an- laşması — g ine üi Japonyada bu an- laşmaya iştirake hazırdır. Tokyo, 8 (AA) — Hari- ciye Nezareti erkânından biri Havas Ajansı muhabirine şu beyanatta bulunmuştur: — Japonya, Fransız - İngiliz - Amerikan üçler para anlaş: masma girmeğe esas itibarile hazırdır. Fakat şimdiye kadar Japonyaya böyle bir teklif yapılmış değildir. Japonyanın esas siyaseti serbest müba: deleye avdet ve gümrük tari- Buna bir para istikrazından başlı: yarak irişmeği çok arzu edi; yoruz. Ancak mesele çok na: ziktir. Japonyanın üçler- para anlaşmasına iştiraki — bize ya- pılacak şartlara bağlıdır.., Diğer taraftan iyi malümat alan ekonomik — mehalilde ti- caret bilânçosundaki açığın ve sık sık memleketten vukubu- lan altın ihracatının yakın bir atide Yenin kıymetten düşü- rülmesini icab ettirecek mahi- yette olmadığı beyan cdilmek- tedir. Altı aylık ih- racatımız Geçen seneye nis- betle çok fazladır 937 yılı ilk altı ayı içinde imanımızdan ecnebi memle- ketler limanlarına ihrac edi- len muhtelif ihracat — mahsul- lerimizin geçen sene ayni müd- det zarfındaki — ihracatile bir- likte mukayeseli mikdarı gös- teren bir istatistik hazırlan- mıştır. Şehrimiz Ticaret oda: sınca hazırlanan bu istatistiğe göre: felerinin indirilmesidir. Ton 13267 Ton Meyva 12262 Palamut ve pa- lamut hulâsası 20585 Tütün 5457 Zahire 15269 Kuru sebze — 2507 Meyankökü — 6238 Hububat 2962 Zeytinyağı — 2881 Hurda demir 2345 Madenler 1257 Pamuk 3896 Muhtelif maddeler Yekün 8938 2845 484 769 9715 263 317 785 624 4182 5486 47657 6706 82364 ve garib muameleye neden lüzüum görülmüştü? Bu suallerin cevablarını bul- mak için kafasını patlatacak kadar zorluyordu. Birden dimağında bir şim- şek çaktı: — Lidya... Mektublar!, Bah- riye nazın!.. Kocası.. Diye söylendi. General titremekten kendi- sini alamadı. Demek ki baş vekil herşeyi biliyordu. Ken- disini bir koltuğa attı; orada saatlerce, bir ölü gibi hare- vazife verilmişti. Bu da, şefin kendisine olan emniyet ve itimadının devamına delil teş- kil ediyordu. Şu balde şu yarım - saat içinde ne olmuştu? Başvekil kendisini böylece vakitsiz ne- ye davet etmişti? Bu - soğuk ketsiz kaldı. Ölmüş müydü?. Belki.. Fa- kat dimağı henüz faaliyetini muhafaza ediyor, bilhassa bir isim, bir mevcudiyet ile uğ- râşıyordu: Lidya... - Lidya... “Nasıl olmuştu?.. — Başvelil. K V Tenmaz ve7 > ZUİ ;EUI'“U“ Köşesi Kültür erbabı ve alimler babında Vapurda anlatıyorladı: — Falan adamda yüksek kültür var. Falan münevver- dir, falan yaman mütehassıs tır. Fakat flân bey de deniz- leri yutmuş bir alimidir. Filân meslek adamları, filân ilim erbabı, döktorasımı ver* miş, filân fişmekân Yalniz, bütün bu güzidele- rin içinde kitab okuyanlar pek az, yayet az ve enderdir. Bütün bu, alim, mütehassı$ı kültür. sabibi nevverlerin koltuklar, var. Bazılarıdın güzel ve bazt larının çirkin kanları var. Bas zılarının - radyosu, piyanosür bazılarının: kokteyl ayunalari var. Amma çoğunun - değil pek çoğunun evlerinde kütüb” hancleri - ve kitabları yoktur. Mübarekler benim gibidirler ve tipki gazetecilere benzerler- * güzide ve mü” de — rahal K şeyler evleri cicili bi w* Vallahi yaman adamlariz biz. Şarkın bol güneşi, semâr mizin parlaklığı, yaşadığımı iklimin yumuşaklığı sayesinde âdeta — hudayinabit — inki; ediyoruz. Bakarsınız ki; birisi mektebt gitmeden, hatta kitab okumüar dan alimdir. Diğeri tavla v& iskambil, poker ve briç oY" namakla zekâsını parlatmıştır: Bir başkası, kupkuru - diplo* masına dayanarak Hazreti İsa gibi göklere çıkmıştır. Kütübhanelere gidip sorunu” — Şu koca İzmirde kaç kitab var, kaç tane satılır V€ kaç kişi okur? Kitabı kim arar, kim sorâf ve kim okur? Bereket versin gazetelerti yoksa gençliğin, ını“iıııwe"f" hali haraptı. Gazetelerde İ" tişar edem kültürel, mültüre' ilmi, tarihi makaleler, İen:; mirli ve kıymalı yazıla :ıeğı" vallahi uyTı:l kalıp g” decekti. Sinema — sahileleri, — simtl kutbuna aid fenni - tetkiklefi Merih yıldızının meskün olup olmadığına dair yapılan ker şifler ve buna benzer bilgilq' olmasa ortalık cehalet denf zinde boğulacaktı. Zokkumoğlu Ziraat Mektebindeki hayvanlar ğ Burnava Ziraat Mektebind? mevcud hayvanlar; her mutad olduğu üzere dün de bir baytar heyeti - tarafın muhayene edilmiştir. den mühim vazifeyi ıldllğ"n sonra, dışarı çıkarken Mi yaverlerinden birisi eline tezkereyi sıkıştırmıştı: “Aşk yuvamızdan geç, şiddetle ihtiyacım var. tehlikeye maruzuz. General Mars bu te: alınca irkildi, ilk iş saatine baktı, kâfi vakti vardı. Hemen k mobiline atladı, aşk olarak kiralamış olduğu fakat lüks eve gitti. Lidya orada, kendisini liyordu. P:':lık b:r P yapmış, çi güzel 3 yordu. Generalin boynunt atılarak: sana Bir Mektublar kayboldular.. Diye haykırdı. -- Sigri Völ ü Â — Mahvolduk, mahvoldett ğ