10 Hozirgu 1099 MAHKEMELERDE İhnce Mehmed çok sakin görünüyofdu Yolda bulduğum Müdafaa harekâtını idare etmek “Ben katilim, benden şikâyet k eden kimdir,, dedi F—ırefpışıdı kahveci Kadri ve — Remziyi — -öldürmekle Maznun İnce Mehmedle arka- rinin — — muhakemelerine şehrimiz Ağırceza mah- esşinde devam edilmiştir. ş'hdiyı kadâr geçen muha- keme celselerinde delice ha- ler yapan ve söylenen Maznunlardan İnce Mehmed, celsede gayet sakin görü- ordu, Muhakeme son saf- igeldiğinden dünkü cel- maznunlar, birer bi- Ter müdafaalarını yapmışlar ve 'nce Mehmedden başka hepsi, Masum olduklarını - söylemiş- İerdir. Yalnız İnce Mehmed: — Katil ve vak'anın faili im. Benimle burada muha- e edilen arkadaşlarım da Tüammüdsüz hareket etmişler- dir. Benden şikâyet eden kim- ? Biz şikâyetçi olduğumuz l& kimse bizim hakkımızı 1yor. Demiştir. Maznun kahveci Hüseyin: — Ehiştem Ali ile maktul "" hveci Kadrinin kahvesinde Kahve içinde kavga inca halk kaçıştı, silâh- hr atılmağa başladı, ben de "bllıyı vak'adan haberdar &tmek için kahvenin dışına çıktım ve bir el silâh attım, Bazi!şahitlerin söyledikleri gibi silâhı Kadri ile Remzinin üze- rine atmadım, Ben masumum, beraet kararı isterim. Dedi. Diğer suçlu berber Ahmed, cinayette hiçbir alâkası olma- dığını, diğer maznunlara yar- dım etmediğini, onlara göz- tülük etmek gibi bir suç ta işlemediğini söyledi ve: — Berber dükkânım, kah- venin yanıbaşındadır. Hâdise esnasında ben berber dükkâ- nında bulunüyordüm, mâsu- müm; dedi. Diğer maznun Arab Rüuf, mahkemenin vicdanından emin bulunduğunu ve beraet kararı Leklediğini, maznün kasap Ahmed te mahkemenin ken- disi için âdilâne bir karar vereceğinden emin olduğunu söylemiştir. Diğer — maznun Ali de: — Vekilim vardır, bu cel- seye gelmemiştir. Başka bir gün Mmüdalfaamı vapacağım, dedi. Maznunlardan Ayşe ile Hasna gelmemişlerdi. Onların celbleri ve Ali ile birlikte mü- dafaalarının dinlenmesi için muhakeme önümüzdeki cuma gününe bırakıldı. Kireçlikaya cinayeti Esad, iki büklüm sokul- Muş, bıçagı saplamış Cemal yerden aldığı taşı ataca- ğı sırada ölmüş Eşrefpaşada Kireçlikaya mev- künde bakkal Cemali öldür tekle maznun Esad Ve Esadı » teşvikten maznun met- &i Safinazla kardeşi Meh- Ted Alinin muhakemelerine “şehrimiz Ağırceza mahke- de devam edilmiştir. b"ı celsede dinlenen âmme h““ şahidleri arasında bu- n maktul Cemalin kayın- . desi Ayşe şu izahatı ver- ir: — Akşam vakti evde otu- % bir çığlık duydum, di- l—.., çıktım, baktım, Esad sarhoş *:'llde damadım Cemalle din kavgası yapıyorlardı. Esa- _ed’“lndı Safinaz ve Meh- Ali- vardı. Kavgadan, . Zehrayı, yani Cemalin ıel.._ haberdar ettim, fakat düz — Cemal kahvededir, he- Rtlııı:dı Başkası olacak. Bü kavgaya ehemmiyet Tüy Sonra — gürültüler ..:""- dlkl:ıde bakınca Ce- 'N orada bulunduğunu gör- =iı0 sırada bekçi Hasan H Esadı alıp evine götür- lkevi köşesi ..:"f- sânt 15 de temsil; Mitej 7 de güzel san'atlar ko- *tinin toplantıları vardır. ıhmoblnrdc riyaziye, Kibliye ve yabancı dil ders- S dü, kızim Zehrı da evden çı- karak kocası Cemali evin içine aldı. Esad, evine götürülürken tekrar geri geldi ve yere eğil- miş vaziyette yaklaştı. Karısile kapı eşiğinde duran Cemale küfrederek — elindeki| bıçağı sapladı. Cemal, Esadın bıça- ğını elinden almak istedi, bi- ribirine sarılmış olduklârı halde kömür deposunun yanina ka- dar gittiler, Cemal orada yere düştü ve can acisile yerden bir taş aldı, fakat atamadı. Ve öldü. Diğer bazı şahitler dinlendi, mahkemece adli kısım reisi B. Sırrı Erkan ile gelmemiş olan şahitlerin celbi için mubakeme başka bir güne bırakıldı. Maliyecilerin davası Zimmetlerine para geçirmek ve memuriyet vazifelerini sui- istimal etmekle maznun Bas- mahane Maliye Tahsil şubesi tebliğ memürü B. Şükrü ile tahakkuk ve tahsil âmirleri B. Ali Rıza ve Hakkının muhakemelerine dün şehrimiz Ağırceza mahkemesinde de vam olunmuştur. Müddeiumumi muavini B. Şevki Suner, maznunlardan B. Şükrünün bir tebliğ memuru olduğu halde mükelleflerden para tahsil etmek salâhiyeti olup olmadığının Defterdarlık- tan sorulmasını istedi. Maznun B. Ali Rıza, tahsi- lât yapacak memurların mü- keffel olması lâzimgeldiğini,. K ANADOLU bir mektub Yolda bir ıııektuh buldüm. Muhteviyatından — anladım ki, biribiri ile geçinemiyen ve ayrılmak üzere bülünân bir Zevg ve zevceye aiddir. Ya- zan, zevçtir. Entressan gör- düğüm için, bir kısmını ay- nen kopya ediyorum: *“Be insaf fıkarası kadın, dün enişteni gördüm. Galiba hem- şirene birçok şeyler yumurtla- mış olacaksın ki, düne kadar bana hak veren enişten bile, ağzını, burnanu — buruşturdu. Güya seni mesud etmemişim. Bu saadet dediğin şey ne- dir senin? Evelce ne güzel biyiklarım vardı. “Kes,, diye tutturdun, zavallıları kestim, ânnem ve herkes bana bir hafta güldü. Saçlarımın kenarlarına ak düş- müştü. İhad ettin, boyadım ve boyayı kullanmasını bilmedi- ğim için bütün cildimi yaktım, on beş gün sokağa çıkamadım. Ben — küçüktenberi — gecelik entarisi giyerdim, buna alış- mıştım. Sen beni pijamanın içine sokup kibarca bir çuval mahkümuna — benzettin, gık demedim. Her ayın bir haftasında kendi yeni yaptırdığın, bir hafta yaptıracağın, bir hafta da komşuların, bir hafta da benim yaptırdığım elbise ile uğraştın. Para isterdin; bol bol verince, boynuma sarlır: — Sen ne güzel, ne şeker adamsın? — Derdin.. Yok., Deyipte vaziyeti anlatmağa kalkınca, hemen yerinden fırlar: — Yok ol, sayğısız herif, süs, martaval dinlemem! Diye bağırır, konukomşuya beni rezil ederdin. (Hoş, akıllı komşunun seni mi, beni mi bu mevkide göreteğini mükem- melen bilirim ya).. İki çocuk doğurdun, “kedi yavrusu gibi sürükledin biçareleri.. Sen ay- na karşısında tüvalet yapar, cl ve yüzünü boyarken, çocuklar gçorba kâsesine çiş yapar, sen aldırmazdın.. Yaz vakti ge- lince sana: — Şu ayaklarını hiç olmaz- sa günde bir kere yıka, Diye yalvarırdım. Kollarını, omuzlarını yıkar, — podralar, kremler, boyar, kirli ayakla- rına da, hem de dört, beş liralık, ipek çorapları geçi- rirdin.. Benim kazancım düş- tükçe, sen, kirası daha yük- sek eve çıkmak için avaz avaz tepinirdin.. On yedi yılda te- sadüfen bir akraba misalirim gelmişti, onun bulunduğu dört gün için suratından düşen bin- bir parça olurdu. Halbuki se- nin akraba ve dostların be- nim evimi pasaj yapmişlardı, yer, içer, yaşar, kalkar, eğ- lenirlerdi. Herhangi bir gün bu eğlentinin demposuna uy- masam, beni bir odanın ke- marına, veya merdiven — altına çeker: — Sen, âdabımuaşeretten anlamıyorsun, ne — yazık!.. Mi- safirlere karşı böyle mi olur. Hâaydi bakalım, şu ekşi sura- dara makbuz yazdırılamıyaca- ğını söyledi ve daire âmirinin emniyet ettiği takdirde emin oldnğıı ada ıııkbu yaz; iral di. Mâhke- .——Wı *"A Baskların, Bilbaoyu terk ettıklerı söyleniyor Iüzere dört kişilik bir İıeyet kaldı Muhacir İspanya Milisleri Bilbao, 18 (AA.) — Ha- vas Ajansı muhabirinden: Franko kıt'aları Bilbaonun ilk evlerine 700 metrelik bir mesafede bulunmaktadırlar. Bayonne, 18 (A.A.) — Bask matbuat bürosu tabliğ ediyor: Bask hükümeti Biscayenin bir kasabasına nakletmek üze- re Bilbaoyu terketmiştir. Hü- kümetin dört azadan mürek- kep bir heyeti müdafaa hare- ketini idare etmek üzere Bil- baoda kalmıştır. Aragon cebhesinde Sevil, 18 (Radyo) — Ara- gon cebhesidde Milisler tara- fından yapılan taarruz, Oves: ka cebhesinde püskürtülmüş- tür. Birçok esir, iki zırhlı oto- mobil asilerin ellerine düş: müştür, Basklar 200 kişi tahliye ettiler Bayon, 18 (Radyo) — Asi- lerin milli radyosu bildiriyor: Aldurtada Basklar tarafın- dan hapsedilmiş 200 kişi ser- best bırakılmıştır. Cumhuriyetçiler bir harb gemisi kaybettiler Valânsiya, 18 (Radyo) — Bahriye ve Harbiye nazırları- nin resmi tebliğinde şöyle deniliyor: Bir yangını takib eden in- filâk neticesinde Ceymis Bri- mero Kruvazörü tamir edik mekte olduğu Karnajen lima- manında harab olmuştur. Bu hâdisede 18 ölü yüzden fazla mecruh vardır. Altı Bask vapuru yakalandı Bâyon, 18 (Radyo) — Duçe Despanya gazetesine göre altı Bask vapuru evelki gün Bil- baodan Santandere hareket etmişlerdir. 3000 yolcu vardı. Bu vapurlar asi harb - sefine- leri tarafından tevkif edilerek Pasajez limanına getirilmiş- lerdir. Harekât büyük bir şekil alacak tını biraz tatlılandır.. Gül, bi- raz gül, Der ve beni zoruzoruna sı- rıtan bir mahlük halinde on- ların huzurana çıkarirdın.. Ara sıra bir şarkı söyliyecek ol- sam, kahkahalarla gülerdin ve bir insanın kendi kendine bir şarkı söylemek, bir ıslık çal- mak, birşey mırıldanmak - ih- tiyacını bile anlamazdın.. Ve- saire vesâirc?.. Mektubu okuyunca, soğuk soğuk terledim, Allah cemi cümlemizi... İlh.. Çimdik me, tebliğ memurunun tâhsi- lât yapmak salâhiyeti olup ol- madığını Defterdarlıktan sör- mağa karar verdi ve muhake- meyi başka bir güne biraktı. Enday, 18 (Radyo) — Bask payitahtı Bilbaonun işgali me- saisi yeni bir safhaya girmiştir. Bu mesai neticesinde harekât büyük ve askeri bir şekil ala- cak ve Bask ordusunun bir darbede mağlüp edilmesi he- def ittihaz edilecektir. Âsile Eldeıennoyıı ve de- mir sanayü merkezini işgal elmişlerdir. Navarli kıt'aları da Eriyo Garyadayı almışlardır. Bu mevki mühim bir yol ba- şıdır. Bask kıt'aları yol üzerinde- ki yedi köprüyü berhava et- meğe teşebbüs etmişlerse de yalnız bir köprüden başka köprü tahribine vakit bula- mamışlardır. Bundan sonra asiler Bilba- onun — garp — mahallelerinden birisini işgal etmişlerdir. Elde edilen esirler, çoktur | ve her saat artmaktadır. Mondo Ebrero gazetesine göre, Valânsiya hükümeti Bil- bâoya birçok tayyare kuvvet- leri sevketmiştir. Bask hükü- meti Valânsiya hükümetinin kararile cephe gerisinde bir köye nakledilmiştir. Dört Na- zır Bilbaoda müdafaa küvvet- leri ile birlikte kalmıştır. Basklar geri çekiliyorlar SanSebastien, 18 (Radyo)— Sâhilde bulunan bütün Balina av istasyonları “ Siyah ok ,, kıt'aları tarafından işgal edil- mişlerdir. Bask kuvvetleri geri çekilmeğe — mecbur kalmışlar- dır. Asiler Baskları âteş al- tında bulundurmaktadırlar. Bilbaoda anarşi Paris, 18 (Radyo) — Ha- vas Ajansı bildiriyor: Bilbao şehri müfrit solla- tın elindedir, komünist ve anarşistler halkı elden gelen her şekilde —izrar — etmekte- dirler. Benzin yüklü bir yelkenli tutuldu.. San Sebastiyen, 18 (Rad- yo) — Bir İspanyol yelkenlisi, 600 ton benzin vesair harp levazımı yüklü olduğu halde Fransadan Satandere giderken tululmüş ve büraya getiril- miştir. Geminin mürettabatı esir edilmiş ve muhteviyatı da harp ganaimi addolunmuştur. Bilbaoyu zaptetmişler Belgrad, 18 (Radyo) — İs- panya ihtilâlcileri, Bilbaoyu zaptetmişlerdir. Bas hükümeti etmiştir. Bilbao, 18 (Radyo)—Gene- ral Franko kuvvetleri, Bilbao- nun Şimal, Şark ve Cenubunu kuşatmıştır. Şehrin bııkıçgün içinde Franko - kuvveti reisi istifa Spor kongreleri toplanıyor.. — Milli küme maçları bitmiş: tir. Bölgenin yeni spar İaali: yeti başlıyacaktır. Bunun için bölgeye bağlı Doğanspor, Ya: manlar ve Üçok kulüblerinin kongrelerinin toplanarak ka: nun! ve nizami — formalitelrini ikmal ve yeni idare heyetlerini seçmesi lâzım gelmektedir, Türk Spor Kurumu İzmir bölgesi başkanlığından: İlk kongre Doğansporun dur. Haziranın yirmi yedinci pazar günü öğleden sonra sa: at on beşte Halkevi salonunda toplanacaktır. Doğanspor ku- lübünü teşkil eden eski (Göz- tepe, İzmirspor, Egespor) ku- lübleri heyeti umumiyelerinin sözü geçen gün ve saatte Hal- kevi salonuna teşrifleri rica olunur. Yamanlarspor ve Üçokspor külüblerinin kongre günleri ayrıca ilân edilecektir. ee Rle ai ddi Soyadları Mazereti olanlardan ceza alınmıyacak.. Soyadlarını tescil ettirmiyen- ler hakkında verilecek ceza kararlarında alâkadarların ma- zeretleri olup olmadığının araş- tırılması hakkında nüfus işleri umum müdürlüğünden şehri- mizdeki alâkadarlara bir tamim gelmiştir. 2525 numaralı »soy- adı kanununun cezai hüküm- lerini ihtiva eden 12 inci mad- desile soyadı nizamnamesinin 52 inci maddesi muayyen müd- det içinde soyadını alâkadar memurlara - bildirmiyenlerden para cezası alınacağını ve ayni maddenin son fıkraları da bu cezaların mahalli idare heyet- leri kararile tayin edileceğini, vali ve kaymakamların tasdi- kile kat'ileşeceğini emretmek- tedir. Makbul mazeretleri olanlar hakkında bir kayıd mescud olmadığından kanuni müddet zarfında sayadını tescil ettir- mek üzere müracaat etmiyen- lerden mazeretleri varid gö- rülenler için ne muamele ya- — pılacağında tereddüd edilmektey- di. Her ne kadar soyadı ka- nunile nizamnamesinde bu hu- susta bir kayıd ve sarahat yoksa da soyadını vaktinde tescil ettirmemekte sun'utaksiri veya ihmali görülmiyen kim- selere ceza tertibi ceza pren- siplerine uygun olamıyacağın- dan ceza kararının ittihazı sırasında bu cihetin idare he- yetlerince gözönüne alınması lâzımgeldiği nüfus işleri umum müdürlüğMirilmîşür. Kont Ciano İlkteşrinde Ankaraya gelecek Belgrad, 18 (Radyo) — Ankaradan bildirildiğine göre, İtalya Hariciye Nazırı Kont Ciano, İlkteşrinde Ankarayı ziyaret edecektir. Türkiyenin Roma elçisi B. Hüseyin Ragıp, bu ziyaretle ilgili olarak el- yevm Ankarada bulunmaktadır. YAUAD YT RAI. DE YATMU YS eline düşeceği anlaşılmaktadır. Dün şehrin muhtelif yerlerinde — yangınlar çıkmıştır. Franko tayyareleri şehir üştünde uça- rak beyannameler atmış, halkı