tAlman sinema yıldızıni yıldızı söndü l aı : | hassa geçen seneki — (işlerinde daha bariz bir şekil- IDr. Gobels, bu. “dilber kadına Aryai olmadığını söylemiş! Almanyada safkan ve ırk, #Aryai olmak davası ile tezad steşkil eden bir hâdise vardı: Almanyanın en güzel kadını eolan Leni Rifenstolun Yahudi olması ve buna rağmen mevkti dkbalde kalması!. Bu kadın, Almanyada be- diüyat üzerine tam bir dikta- törlük kurmuştu. Leninin tas- vip etmediği bir filim için Almanyada yaşamak imkânı yoktu. Leninin bu nüfuzu bil- olimpik de görülmüştür. Uzun zaman- danberi de resmen sinemato- — graf işleri müdürü bulunu- yordu. Alman Şansölyelerine mah- — süs binada, Bay Adolf Hitlerin husust dairelerinin yanında bir dairede ikameti de kabul edilmişti! Fakat bu nüfuz, bu yakınlık birdenbire kaybol muştur. Doktor Vilhelm Frikin sa- lonlarında, Berlinin en maruf — erkek ve kadınlarının huzurile | k | | | mükellef bir suvare verilirken birdenbire Dr. Göbelsin şu sözleri duyulmuştur: — Şu anda üzerimde Mat- mazel Leni Rifenstolun dedesi- nin Yahudi olduğunu gösteren vesikalara malikim! — Ne olmuştu? Biraz evel biz- zat Dr. Göbels, Matmazel Le- nile görüşüyor, iltifatlar savu- Tüyordu. Bu hâdise üzerine Dr. Frik hemen madmazel Leninin ya- nına gitmiş ve evini hemen terketmesini rica etmiştir. Madmazel Leni, bu çok ağır darbenin henüz sersem- liğini taşımakta olduğundan Dr. Frikin bu ikinci darbesini de hazmetmiş ve hemen sa- Tondan çıkıp gitmiştir. Fakat hezimet bu kadarla kalma- mıştır. Genç ve güzel kadın dairesi önünde bir kamyon görmüş ve daire müdürü ken- disine yaklaşarak: — Dairenize girmek müsa: ıdeııne artık malik değilsiniz. Hususi eşyanız da görüyorsu- — muz ki nakledilmektedir! Demiştir. .. Bu haber, Berlinde hemen — şüyu bulmuş ve her kafadan: — Acaba niçin? Sebebi ne- dir? Buna hiç de imkân ve- rilmiyordu.. Gibi sözler çık- — Mmağa başlamıştır. Ff — geçti. Başvekil gözlerini kâh donanmalara, kâh arkadaşla- — gına atfediyordu. b — — Arkadaşlar.. — kimliği, cihaı — yor mısınız?. Bir diğeri: Cihan hâ- irlik nedir? Bili- edi Altı şef, ipnotize edilmiş — gibi başvekile baktılar. Baş- — vekil pencerenin başından çe- “kildi ve tekrar bürosunun ba- O şına geçti. — Arkadaşlar, — müsterih —olunuz, ben bir deli değilim, dndi Ne şimdi delîm bu- | e Nakleden: F. D Eski Alman yıldızı bir rolünde Bu hezimetin sebebi henüz belli değildir; fakat Alman hükümet tiyatroları müdürü Güstav Gröndgensin faaliyeti- nin eseri olduğu sanılmaktadır. Şimdi Leni çok müteessir- dir, maamalih kendisine Ho- livuddan kârlı tekliflerde bu- lunulmuştur. Kuvvetli bir ih- timale göre doktor Göbels pasaportunu vermekte de te- reddüd göstermiyecektir. Bulgar Hükümeti.. Bütün eski borçları affetti. Sofya, 18 (A.A.) — Veli- ahdın doğumu münasebetile hükümet neşrettiği bir karar- namede bir milyar 100 mil- n Levaya baliğ olan - vergi ğekayısını ve para cezalarını kâmilen afletmiştir. Diğer bir kararname ile de hertürlü suçlara şamil olmak üzere idam cezaları müebbet hapse, müebbet hapis 15 se- neye, 15 sene hapis 12 sene- ye ve 12 sene hapis te keza 11 seneye indirilmektedir. Üç seneye mahküm edilenler kâ- milen tahliye olunacaktır. Ticaret mukavele. sini imzaladılar Roma, 18 (Radyo) — İtal- ya Hariciye Nazırı Kont Ci- ano, Şili sarayında Lehistan maslahatgüzarı ve sefarethane ticari müsteşarı arasında bir ticaret mukavelesi — imzalan- mıştir. lim. Birçok mühim işlerimde bana çok büyük yardımlarda bulundunuz. Bu - teşebbüsleri- mizin çoğu, mantık ile ölçü- lürse birer delilik addedile- cek şeyler değil miydi? Fakat biz bu delilik sayılan şeyleri muvaffakıyetle başardık, cihan da aklımıza hayran kaldı. Biz işlerimizi, ancak kati karar ve mutlak imanla yaptığımız için ne kadar akla sığmaz olursa —olsun muvaffakıyetle neticelendiriyoruz. İrade kuv- vetimiz, herşeye hâkimdir. Evet dostlarım, şîn d.qlı ’# B ANADOLU üç devlet başvekilleri- nin toplantısı Küçük itilâf, Fransa ile müşterek emhiyet prensibine sadıktır T Vapurdan demir çalmışlar İzmirli Ahmed ve Yaşar namile marul iki hırsız; lima- nımızda bulunan Alman ban- drah Sofya vapurundan, tüc- car B. Hilmiye aid demir 83 aded demir çubuk çalmışlar ve yakalanmışlardır. Hırsızlık Öteberi aşırmak maksadile, duvardan atlıyarak eski İzmir hafriyatı mahalline giren Hü- seyin oğlu İsmail tutulmuştur. Pencereden girmiş Sabıkalılardan Abdullah oğ- lu Ali, dün gece Karantinada Selçuk sokağında oturan Bn. İfakatin evine, helâ pencere- sinden girmiş ve odada dola- şırken gürültü yaparak ev sa- hiplerini — uyandırmıştır. Bn. İfakat, korku içinde feryada başlamış, hırsız firar etmişse seddin Benlioğlu de bir müddet sonra yaka- lanmıştır. Dövmüşler İkiçesmelikte Mehmed oğlu Ahmedi döven, Hasan oğlu Şaban, Mayer oğlu Eskinazi, Osman oğlu Reşad ve Osman oğlu Rifat tutulmuşlardır.! Tehdid etmiş Dün gece fazla sarhoş olan Bekir oğlu Vahid; arâları açık bulunan ve bu yüzden hastane givarında ayrı bir evde otu- ran karısı Feridenin evine git- miş ve bağınp çağırarak dı- şarı çıkarmak — istemiş, bıçak çekerek kendisini tehdid et- miştir. Vahid zabıtaca yaka- lanmıştır. Rusya İtilâfı tanımıyor Londra, 18 ( A.A.) — İyi haber alan mahfiller Sovyet hükümetinin İspanyol - sularını kontrol eden dört büyük dev- let arasında geçen Cumartesi günü hasıl olan itilâh tanımak istemediğini bildirmektedirler. Sovyet hükümeti bu itilâfın evelemirde ademi müdahale komitesine tevdi edilmeden aktedildiğini ileri sürmektedir. Binaenaleyh Moskova 12 Ha- ziran 1937 tarihli itilâf ile bağlı bulunmadığını beyan etmiştir. Amerika Belgrad, 18 (A.A.) — Ava- la Ajansı bildiriyor: Başvekil ve Hariciye Nazıri Stoyadinoviç relakatinde ka- lemi mahsus müdürleri Garciç ve Protiç, Yügoslav ve ecnebi gazetecilerinden mürekkep bir grub olduğu halde dün sabah Karacorci vapurile Tunada Kladovoya gelmiştir. Bu merasim cereyan eder- ken Rumen — bandırah Kral Karol Il vapuru da - içinde Çekoslovakya ve Rumen Baş- vekilleri Hodza ve Tataresko olduğu halde Kladovoya gel mMiştir. Belgrad, 18 (A.A.) — Kü- çük itilâf devletleri hükümet reislerinin Kladovo mülâkat. ları hakkında - tefsirlerde bu- lanan Pravda gazetesi ercümle şunları yazmaktadır: *Stoyadinoviç, Hodza ve Ta- taresko beynelmilel vaziyet ve bilhassa sulhu ve müşterek emniyet prensibini muhafaza etmek hususunda sarfedilen gayretler hakkında müdavelei efkârda bulunmuşlardır. Küçük itilâf, dostü ve müt- tefiki Fransa ile beraber müş- terek emniyet prensibine sa- dik: kalinıştır. y Roma, 18 (Radyo) — Kü- çük itilâf başvekillerinin son içtimaından bahseden İtalyan gazeteleri B. Milan Hodza ile Tataresko —arasında yapılan hususi mülâkata büyük bir ehemmiyet vermektedir. Belgrad, 18 (A.A.) — Ava- la Ajansı bildiriyor: Kladovoda pek samimi su- rette selâmlaşmalardan sonra küçük itilâf devletlerinin Baş- vekilleri hep birlikte “Kral Karol ll, vapuruna binmiş- lerdir. Vapur, halkın — şiddetli alkışları arasında Baziagh isti- kametinde hareket etmiştir. Yugoslav, Çekoslovak ve Rumen bandıralı üç romorkör vapuru takib etmekte idi. Dünkü mülâkatlarile küçük itilâf devletlerinin üç hükümet reisi üç devlet arasında süren tam ahengi bir kere daha te- barüz ettirmek istemişlerdir. Bu mülâkatın son seneler zar- Hariciye Nezaretinin harb| (, Ada Avrupa si; iyasetihin ge- gemileri hakkındaki talebi çirdiği feci karışıklıklar içinde Vaşington, 18 (A.A.) — Ha- riciye Nezareti bütün denizci itilâf devletleri kendilerini alâ- kadar eden muhtelif beynel- milel münasebetlere ait mese- leleri halletmeğe uğraşacak- ladir. Yugoslavya küçük itilâfın meffaatlerini Ve teşriki mesa- isini daima gözönünde bulun- durmak “süretile kendisine ait meseleleri en iyi bir şekilde halletmiştir. Bu tarzı hareket Româriya ve Çekoslovakya ta- rafındân tâakdir edilmiş ve B. Hodza bu hususta demiştir ki: —Yugolavya ile komşuları arasındaki münâsebetlerin iyi- leşmesi neticesinde küçük iti- lâfın dağılacağını iddia etmek inanılmıyacak — derecede bir safdillik olur. Budapeşte, 18 ( A.A, ) — Küçük antant — devletlerinin Başvekillerinin toplantısı bu- rada büyük bir alâka ile takib olunmaktadır. Umumi kanaate göre, bu konferansın asıl mev- zuunu Sovyet Rusyanın bey- nelmilel vaziyetile cenubu şarki Avrupasında Alman siyaseti teşkil edecektir. Belgrad, 18 (Radyo) — Aşa- ğıdaki resmi tebliğ neşredil- miştir: Yugoslavya Başvekili B. Mi- lân Stoyadinoviç, Çekoslovak- ya Başvekili B. Milân Hodza, Romanya Başvekili B. Jorj Tataresko, Romanya Hariciye Nazırı B. Viktor Antonesko, Romanya bandıralı Kral Karol 1! gemisi ile Tuna üzerinde yaptıkları gezintiden istifade ederek, küçük antant devlet- lerini alâkadar eden siyasi, iktısadi, mali meseleleri ted- kik eylemişlerdir. Küçük itilâf Başvekilleri, bu bususta takibedilen müşterek siyasetin faydalarını müşahede ve bundan böyle de müşterek harekette devamı kararlaştır- mışlardır. Küçük itilâf Nazırları, Mil- letler Cemiyeti siyasetine vy- gun olan siyasetlerinde devam etmeği, Cemiyeti Akvamı zaafa düşürecek harekâttan ictinabi ve muahedelerin tadili husu- sunda asla müsamaha göster- memeği kararlaştırmışlardır. Leon Blum sulh siyasetine sadık kalmış |Siyast bir söylev verecek olan küçük itilâf devletlerinin devletlerden zırhlılarındaki top- | müşterek faaliyetlerinin inkişa- ların kalibrelerini 14 pus ola- rak tahdit etmelerini taleb fında yeni bir merhale teşkil edeceğine şüphe edilmemek- Belgrad, 18 (Radyo) — Fransa âyan meelisinin yarınki içtimanda B. Leon Blum mü- him siyasi bir söylev vere- TARTSD UN 19 Haziran 927 Hataydaki çarpışmalar Şam, — Suriye yüksek ko- miserlik matbuat müdürlüğü Hataydaki karışıklıklar hak- kında şu resmi tebliği neşret- miştir: “Suriye ve Lübnanda Arab- ça ve Fransızca gazeteler ayın 4, 5 ve 6 incı günleri Antak- yada vukua gelen hâdiseleri ziyadesile Mmübalâğalandırmış- lardır. Efk&nümumiyeyi tenvir ediyoruz: “Ayın 4 üncü günü, öğle- den sönra, bir. çarpışma ol- muş, ön beş kişi yaralanmış- tır. Asker sür'atle müdaha et- miş ve silâhlarını kullanıma- dan kavgacıları dağitmiştir. “Ayın beşinci günü saat 19 da tekrar, asker müdaha- lesini icâb ettiren bir çarpış- mâ olmuş, bu hâdisede biri ağır olmak üzere, beş kişi ya- ralanmıştır. “6 Haziran Pazâr günü hü- kümet kabristanına giderken bazı memurlara, taşla hücum edilmiştir. Başka bir hâdise vukubul: mamıştır. Antakya — Suriye ve Lüb- nan Yüce Komiseri Könt dö Martelin Paris dönüşü, Fran- sanın Ankara sefiri M. Ponso ve Türkiyenin Paris sefiri Su- ad Davaz ile birlikte Ankara: yâ uğrıyacakları haber verib- mektedir. Yüce Komiserin Ankarada | iki veya üç gün kalarak Sanr cak ânlaşmasının sureti tatbiki hakkında Türkiye hükümeti ricalile de temaslarda bulünâ” cakları ve Suriyeye avdetlerin: de Beyruta gitmeden doğrucâ şehrimize gelecekleri tahakkuk etmektedir. O zamana kadar meclisler” den geçerek - tasdik edilmesi pek muhtemel Sancak anlaş” masının da Yüce Kömiser t&" | rafından şehrimizde ilân edik mesi kuvvetli bir ihtimal d hilinde görülmektedir. Marksistlerin şefi tevkif edildi Paris, 18 (Râadyo) — selondan bildiriliyor: Marksistlerin şefi Andrelit? tevkif edilmiştir. Bu ;dînn'j" rettiği gazete tatil edilmişti"" Diğer Marksist şeflerin tevkifi beklenmektedir. Viyanada 31 Kişinin muhâkemesit” başlandı 3 Viyana, 18 (AA) — Bi ihtilâl hazırlamakla müttebif” milli muhalefet azasından 3 kişinin muhakemesine bugü" eylemiş olduğunu bildirmiştir. | tedir. Aynı zamanda küçük | cektir. başlanmıştır. # tavsiye etmiyorum. Benim dü- şündüklerim makuldür; vakıa düşündüğüm şey çök tehlike- lidir. Fakat.... tehlikesiz arz Üzerinde hangi teşebbüs var- dır? Bir kadimn bir çocuk doğurması bile tehlikedir. Bir bardak su içmek bile yerine göre en büyük bir tehlikedir. Böyle ol için kadınlar artık çocuk doğurmasınlar mı? Boğulmak veya zehirlenmek imkânı vardır diye su içmiye- lim mi? Bunu sizden soru- yorum! Bir cihangirlik gyaldızlı rüyası Altı askeri şef, başvekili dikkat ve endişe ile dinliyor- lardı. Zaten bu altı şek, baş- vekili herzaman böyle din- l:ıl:ıqı il sözlerine de- Va 'z'derek — Çok zaman beklemiye- ceğiz, dedi, bu akşam vata- nımız cihana hâkim olacaktır. Ardenya her memleketin üs- tüne geçecektir. Memleketimi- zin uzun tarihinin ve bütün cihanın en ;ihim dakikasını yaşıyoruz. mühim dakika- nın bize bahşedebileceği fırsat ve menaliden vazgeçemeyiz. Bundan vazgeçmek bir cina: yet demektir. Siz beni bu işte de körükörüne takib edecek- siniz. Maamafih, birşey söyle- mek istiyen varsa, dürmadan söylesin! Altı şef susuyorlardı. Fakat Kava nazin: — Şef, dedi, Bizi çok za> mandanberi biliyorsunuz. Si- zinle beraber, en güç ve en aK SA Hİ Dodgüür. <D l%'_ n emimiyet Ve iti- | madınızı da kazandık. Şu ta- rihi anda bütün mevcudiyeti- mizle sizin arkanızdayız. — Ben, sizden bu cevabı alacağımdan emindim, bana yaklaşınız! Altı askeri şef, başvekilin etrafına yarım daire şeklinde yaklaştılar. Başvkil, duvar içine yapılmış gizli bir kasayı açtı ve bir tomar kâğıd çıkardı, kâğıdları asabi bir hareketle masâhın - Üüzerine yaydı. Alltı baş masanın üzerine eğildi, Bu kâğıd, iki devletin misafir donanmalarının demirlemiş ol- dukları harb limanının hari- tası idi! Başvekilk: — Şimdi, size neden bah:- setmek istediğimi anlamağa Başladığimızı sanıyorum! dedi. Altı şef, gözleri harita uıe- Tine çivilenmiş ve ı.—l" mıhlanmış gibi kaldılar. Başvekil, masanın )'lfl”k çekmecelerinden bııudenı tin kakmalı saplı fıb'q'* sivri ve icabında hakiki Haüçer — vazifesi göıebl'y bir kâğid ve zarf kesme bi ğı aldı; harita üzerinde bi ğın sivrisi ile işaret © — Görüyorsunuz yıı man şurası bu noktalar dost devletin harb ıdı*"? dir. Şurada, limanın dı$ fında da bizim donınğ var, Şurası da tayyare ğ gâhımızdır. Şimdi size; $U g kadar kendime hl'";ü: | birşeyi de bildireceğim- ” iç Altı şef, başvekile b lî artan Mr hıyeeııı ıle